Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Ãniversitesi
Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Ãniversitesi
Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Ãniversitesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
90 Tüketici Yazıları <strong>III</strong> Yaşlı Tüketiciler Ve Teknoloji: Yaşlı Tüketicilerin Bilgi Ve İletişim Teknolojileriyle İlişkilerini Anlamaya Yönelik Nitel Bir Araştırma 91<br />
Ancak, genç bir nüfusa sahip olmasına karşın nüfusun yaşlanmakta olduğuna dair dünya<br />
nüfusununkilere benzer öngörüler2 Türkiye için de yapılmaktadır. Nüfus ve Vatandaşlık<br />
İşleri Genel Müdürlüğü’nün 2003 tarihli verilerine göre; 65 yaş ve üstü nüfus, genel<br />
nüfusun %8’ini oluşturmaktadır. Yani Türkiye’de yaklaşık 6 milyon yaşlı bulunmaktadır.<br />
Bundan 10 yıl sonra yaşlı nüfusun oranının %11.4’ü bulacağı tahmin edilmektedir<br />
(Babaoğul, 2007: 140). Dolayısıyla yakın gelecekte yaşlı nüfus, gerek büyüklük gerekse<br />
finansal etki bakımından firmaların ve pazarlama akademisyenlerinin görmezden gelemeyeceği<br />
bir grup olma potansiyeline sahip gözükmektedir.<br />
Yaşlanan nüfus ve yaşanan teknolojik değişim bir arada ele alındığında, gençleri teknolojinin<br />
başarılı kullanıcıları, yaşlıları ise kullanıcı olmayanlar gibi gören basit bir ikili ayrım<br />
(Selwyn vd., 2003), konunun karmaşıklığını anlamak açısından yeterli olmamaktadır.<br />
Yaşlı tüketicilerin bu teknolojilerden daha fazla yararlanmasını sağlamak ve onları yaşanan<br />
teknolojik değişimin içine almak, öncelikle bu teknolojilerle olan ilişkilerini ve bu<br />
teknolojilerin yaşamları içinde nasıl bir yere sahip olduğunu anlamayı gerektirmektedir.<br />
Dolayısıyla bu çalışma, yaşlı tüketicilerin bilgi ve iletişim teknolojileriyle olan ilişkilerini<br />
ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ülkemizde bu alanda yetersiz sayıda çalışma olduğu<br />
göz önüne alındığında, keşifsel bir çalışmanın -ilk aşama olarak- daha uygun olacağı düşünülmüştür.<br />
Çalışmada, yarı yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla, yaşlı tüketicilerin<br />
bu teknolojilere yönelik tutumları, kullanımları ve bu teknolojilerin yaşamlarında nasıl<br />
bir yere sahip olduğu araştırılmıştır.<br />
1. LİTERATÜR TARAMASI<br />
Yaşlı tüketiciler genellikle teknolojiden korkan veya toplumda yeni bir teknolojiyi en son<br />
benimseyen kişiler olarak resmedilir (Enders, 1995; McMellon vd., 1997). Halbuki, yaşlı<br />
tüketicilerin teknolojiyle olan ilişkisi, kullanıcıdan kullanıcıya değişkenlik<br />
göstermektedir. Yapılan çalışmalar, günümüzde Internet ve bilgisayar kullanan,<br />
İnternette daha fazla vakit geçiren yaşlı tüketicilerin sayısının her geçen gün arttığını<br />
göstermektedir (Alm vd., 2002; Grougiou ve Wilson, 2003; Iyer ve Eastman, 2006;<br />
McMellon vd., 1997; Selwyn vd., 2003). Eğer ki yeni bir teknoloji ihtiyaçlarını<br />
karşılıyorsa ve bu teknoloji kendilerine doğru şekilde anlatılmışsa, yaşlı tüketiciler<br />
değişimi –dolayısıyla teknolojiyi- kabul edebilmektedirler (Gilly ve Zeithaml, 1985).<br />
Rogers da (2003) bir yeniliği erken benimseyenler ile geç benimseyenler arasında yaşın<br />
bir farklılık yaratmadığını belirtmektedir. Özetle, yaşlı tüketicilerin topyekün<br />
2 60 ve üzerindeki yaş grubunun dünya nüfusu içindeki payı 2000 yılında %10 iken, bu oranın 2050 yılında %21.4’e çıkması beklenmektedir<br />
(BM, 2004).<br />
“teknofobik” olmadıkları, onların da teknolojiyi kullanmak konusunda istekli ve yetkin<br />
olabilecekleri görülmektedir (Czaja ve Lee, 2007).<br />
Diğer taraftan, teknolojik yeniliklerin farkında olmayan ve genel olarak teknolojiden<br />
hoşnutsuz olan çok sayıda yaşlı da bulunmaktadır (Grougiou ve Wilson, 2003). Çoğu<br />
yazar, teknolojinin kabulü ve kullanım kararı açısından yaşın önemli bir etken olduğu<br />
görüşündedir (Morris ve Venkatesh, 2000; Selwyn vd., 2003). Pekçok tüketim teknolojisi<br />
yaşlı kesimlerce daha az denenmekte ve benimsenmektedir (Gilly and Zeithaml, 1985;<br />
Zeithaml and Gilly, 1987). Dahası, yaşlı kullanıcılar yeni teknolojileri kullanmak<br />
konusunda gençlere göre, kendilerine daha az güvenmekte (Richards, 2006) ve bazı<br />
teknolojilere karşı daha fazla direnç gösterebilmektedirler (Smither ve Braun, 1994;<br />
Zeithaml ve Gilly, 1987).<br />
Özetle söylemek gerekirse, “yaşlı tüketiciler” homojen bir pazar bölümü değildir (Bartos,<br />
1989; Bone, 1991; Moschis, 1992; Szmigin ve Carrigan, 2000). Eisma vd.’nin de<br />
(2004: 132) değindiği gibi, “yaşlı kullanıcıları tek bir grup gibi görmek ve onların homojen<br />
bir yapıda olduğunu kabul etmek, olası kullanıcıları dar kalıplar içine sıkıştırmak<br />
anlamına gelmektedir”. Yaşlı kullanıcılar da kişisel farklılıkları açısından diğer yaş grupları<br />
kadar çeşitlilik göstermekte, hatta artan yaşla birlikte kişiler arasındaki farklılıklar da<br />
artmaktadır (Czaja ve Lee, 2007; Gregor vd., 2002). Öyle ki, artan yaşla birlikte, kişisel<br />
özellikler -aynı kişi için bile- zaman içinde değişim gösterebilmektedir. Dolayısıyla yaşlı<br />
kullanıcıların teknolojiyle ilişkisini anlamak açısından basit bir profil çizmek ya da kullanıcı<br />
tipini tarif etmek oldukça zor gözükmektedir.<br />
Yaşlı tüketicilerin bilgi ve iletişim teknolojileri ile ilişkilerini etkileyen çok sayıda psikolojik,<br />
fizyolojik ya da sosyal faktör bulunmaktadır. Bu ilişki üzerindeki en önemli faktörlerden<br />
birisi, yaşlı tüketicilerin bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik tutumlarıdır.<br />
Sahip olunan olumlu tutumlar, yaşlıların bilgisayarları ve İnternet’i yaşamları içine dahil<br />
edip, bu teknolojileri daha fazla kullanmalarını sağlamaktadır (Iyer ve Eastman, 2006;<br />
White ve Weatherall, 2000). Diğer taraftan, bu türden teknolojilerin kullanıcısı olmayan<br />
kişilerin teknolojiye yönelik tutumlarının daha az olumlu ya da tamamen olumsuz olduğunu<br />
gösteren çalışmalar da bulunmaktadır (Smither and Braun, 1994, White and Weatherall,<br />
2000).<br />
Bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik olumlu ya da olumsuz tutumların oluşmasındaki<br />
en önemli faktörlerin başında ise, yaşlıların bu teknolojileri kendileri için ne denli<br />
uygun ya da kullanışlı algıladıkları gelmektedir. Bu teknolojilerin kullanılmaması, ağırlıklı<br />
olarak yaşlıların bu teknolojilerde işlerine yarayacak bir yön görememelerinden ya<br />
da kendi yaşamları içinde uygun bir kullanım alanı bulamamalarından kaynaklanmakta-