Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Ãniversitesi
Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Ãniversitesi
Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Ãniversitesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
78 Tüketici Yazıları <strong>III</strong> Gösteriş Tüketimine Karşı Gönüllü Sadelik 79<br />
Tüketim insanoğlunun var olmasıyla birlikte ortaya çıkmış; doğal, basit bir olguyken,<br />
zaman içinde gerçek içeriği olan ihtiyaçların tatmininden uzaklaşmaya başlamış ve toplumsal<br />
statüleri belirleyen bir yapıya ulaşmıştır. Böylece toplumun genelinde genel tüketim<br />
alışkanlıkları “tüketim kültürünü” ortaya koymuştur. Tüketim kültürü, tüketicilerin<br />
çoğunluğunun faydacı olmayan (nonutilitarian) statü arama, kıskançlığı teşvik etme ve<br />
yenilik arama gibi amaçlar doğrultusunda ürün ve hizmetleri tutkuyla arzuladıkları bir<br />
kültürdür. (http://dcf.blogcu.com/)<br />
Tüketim toplumuna giden yol, temel olarak üretimin bireyden bağımsızlaşması olgusu<br />
ile ilgilidir. Büyük seri halinde imalat, XIX. yüzyıldan bu yana Batı kapitalizminin<br />
başlıca eğilimi olarak egemenliğini uzun süre devam ettirmişse de kitlesel tüketimden<br />
ancak günümüzde söz edilmeye başlanmıştır. 1900’lerin başında kapitalizm ile 1960’ların<br />
kapitalizmi arasındaki belli başlı farklardan biri, 1960’larda ücret artışlarıyla desteklenen<br />
tüketimin olağanüstü gelişmesi ve tikel bir tarzda, kitle tüketim tarzına bürünmesidir.<br />
(Şan ve Hira; 2004) Tüketim toplumu olgusunun gündeme gelmesinde bir önemli<br />
faktör de emeğin ikincilleşerek tüketici fonksiyonunun öne çıkmasıdır. XIX. yüzyılın<br />
başlarında endüstri toplumlarında yaşayan insanların yaklaşık %40’ı endüstriyel üretimde<br />
istihdam edilmişken bu oran yüzyılın sonlarına doğru %3’ler seviyesinde gezinmektedir.<br />
Zamanla bu oranın daha da azalarak el emekçisinin yerini otomasyon teknolojilerine<br />
bırakacağı ortadadır. Sermayenin emekten bağımsızlaştırılması olarak zikredilebilecek bu<br />
sürecin sonucunda üretim yerini tüketime bırakmaktadır. (Şan ve Hira; 2004)<br />
Tüketim toplumunun temel özelliği kişilerin ihtiyaçları için tüketmek yerine, tüketimin<br />
başlı başına bir amaç, bir ihtiyaç haline gelmesidir. İnsanlar hafta sonu tatillerini piknikte<br />
veya parklarda geçirmek yerine, hipermarketlere gezmeye giderek geçirmektedirler.<br />
Binlerce malın bulunduğu bu yerlerde ihtiyacı olsun olmasın çeşitli malları sepetlerine<br />
koymaktadırlar. Hipermarketler alışveriş amacıyla ve alışveriş listeleri ile gidilen yerler<br />
olmaktan çıkmış, restoran, kafeterya, çocuk parkı ve eğlence merkezleri ile ailece gidilen<br />
bir gezme yeri ve çekim merkezleri haline gelmişlerdir. Buralara giden insanlar, hiç<br />
hesapta olmayan alışverişler yapmakta ve bazen işlerine hiç yaramayacak şeyler alabilmektedirler.<br />
Gerçekten de tüketim toplumu bağımlılık esasına dayalı oluşturulmuş bir<br />
toplum yapısıdır. Piyasada, ayartılma yoluyla insanların sisteme entegrasyonu ve bağımlılıkları<br />
sağlanmaktadır. Bağımlılık moda, ürünün cazibesi, promosyonlar, büyülü alış veriş<br />
mekanları, aldatmacı ve taksitli/kredi kartlı gibi ödeme seçenekleri ile sağlanmaktadır.<br />
Bu toplum yapısında Erich Fromm’a göre tüketici, sürekli ağlayarak biberonunu isteyen<br />
ve hiç büyümeyen bir bebek olarak kalır. (Ersoy, 2008)<br />
Gerçekten de düzensiz ve bilinçsiz bir tüketim bireylerin psikolojik bütünlüğünde de<br />
bir düzensizliğe yol açmakta onları narsist kaygılara itmektedir. Bu süreçte bazı öne çı-<br />
kan değerler karşısında yoksunluk nöbetleri yaşayan insanlar, diyet ve formda kalma gibi<br />
kaygılara, tuhaf besinsel tutkulara ve masraflı vitamin düşkünlüğüne, aşırı zenginlerde<br />
ise tüketim histerik, acayip derecede bozulmamışlık, güzellik, pürüzsüzlük ve sağlık<br />
kaygısına dönüşmektedir. Bu arada modern eğlencenin doyumsuzluğu ve tatminsizliği<br />
ise kaçılmak istenen boşluğu beslemekte ve büyütmektedir. (Ersoy; 2008)<br />
Gösteriş Tüketimi<br />
Gösterişçi tüketim, ürünlerin başkalarının göreceği şekilde alenen kullanılmasını ifade<br />
etmektedir (O’Cass ve McEwen, 2004). Belirli bir ürün veya hizmetin sosyal mesaj<br />
vermek niyetiyle satın alınması veya kullanılması durumunda gösterişçi tüketim söz<br />
konusudur (Sheth ve diğerleri, 1991a: 45). Bu tip tüketim, sembolik değer kavramıyla<br />
ve tüketicinin üye olduğu veya olmak istediği referans gruplarının dikkatini çekebilmek<br />
amacıyla bir ürünü satın alması durumuyla yakından ilişkilidir.<br />
Gösteriş tüketimi kavramının iktisat ve sosyoloji literatüründe kabulü Veblen’den itibaren<br />
olmuştur. Veblen, 1899’da yayınladığı “ The Theory of The Leisure Class” adlı eserinde<br />
ele aldığı gösteriş tüketimi teorisinde, bu tüketim şeklinin eski çağlardan beri toplumlarda<br />
mevcut ve hakim olduğunu belirtmiştir. Veblen’e göre tüketimin bu alışılmış<br />
yapısı kolay kolay değişmez.<br />
Genellikle bireyin toplumdaki prestijini yükseltmek için gösterişçi tüketim yaptığı düşünülmektedir.<br />
Gösterişçi tüketim, servetin ve sahip olunan mal varlığının topluma yansıtılması,<br />
gösterilmesi ile mümkün olmaktadır. Egoyu yükseltmek için yapılan harcamaların<br />
da gösterişçi tüketim sayılabileceği ifade edilmektedir (Yaşin, 2007).<br />
Veblen tüketimi sosyal faktörler bağlamında ele almıştır. Ona göre tüketiciler ürünleri<br />
fayda elde etmekten çok kendi toplumsal güçlerini göstermek amacıyla elde etmek istemişlerdir.<br />
Veblen, bunu şu örnekle açıklar; bireyler aynı taşıma işini görecek iki otomobilden<br />
daha pahalısına sahip olmakla ek bir değer de satın almış olurlar. Bu ek değer gücün<br />
gösterilmesinden başka bir şey değildir. Bu anlamda bir ürün hem doğal işlevini yerine<br />
getirmek, hem de gösterişçi tüketim amacıyla tüketilebilmektedir.<br />
Gösteriş tüketimi, diğer bazı ihtiyaçlar gibi kişinin sadece kendini tatmin için değil,<br />
başkalarının gözünde değer kazanmak için yapılır. Kişinin karakteri, psikolojik yapısı, bu<br />
tarz tüketime yönelip yönelmemesinde önemli rol oynuyorsa da, tüketim davranışında<br />
kesinlikle reddedilemeyecek en önemli etken içinde bulunulan toplumun kültürel değerleridir.<br />
Toplumun kültürel, sosyal yapısının gösteriş merakı karşısındakinin tutumu kişinin<br />
davranışını yönlendirecektir. (Çınar ve Çubukçu, 2009)