Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Ãniversitesi
Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Ãniversitesi
Tüketici Yazıları III - tüpadem - Hacettepe Ãniversitesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
26 Tüketici Yazıları <strong>III</strong><br />
Tüketicilerin Satın Alma Kararlarında Ağızdan Ağıza İletişimin Etkisi: Eskişehir İlinde Bir Uygulama<br />
27<br />
1. GİRİŞ<br />
Günümüz tüketicisinin günlük hayatta maruz kaldığı yoğun bilgi miktarı, pazarda aynı<br />
ihtiyacı karşılayacak binlerce ürünün varlığı kısıtlı zamanı olan tüketicilerin bu bilgi üzerinde<br />
düşünmesini ve inceleme yapmasını zorlaştırmaktadır (Silverman, 2001). Bu durum<br />
tüketicilerin kısa yoldan, güvenilir bilgiye ulaşabileceği ticari olmayan kaynaklara<br />
başvurmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla kişilerarası bir iletişim biçimi olan ağızdan<br />
ağıza iletişim (word of mouth communication) tüketicilerin satın alma kararlarında sıklıkla<br />
yararlandıkları bilgi kaynaklarından biri haline gelmiştir. Aile, arkadaş, tanıdık bildik,<br />
komşu gibi kişilerden oluşan bu kaynaklar, herhangi bir ürünün özellikleriyle, bir<br />
perakendecide başlayan indirimli satışlarla ya da bir hizmet işletmesinde sunulan hizmetten<br />
duyulan memnuniyetsizlikle ilgili olumlu ya da olumsuz etkilerde bulunarak tüketicilerin<br />
satın alma kararlarını etkilemektedir (Peter ve Olson, 1999). İnformal biçimde<br />
gerçekleşen ağızdan ağıza iletişim yoluyla kişiler arasında bir marka, mal ya da hizmetle<br />
ilgili ticari kaygı içermeyen düşüncelerin paylaşıldığı bir grup etkileşimi yaşanmaktadır<br />
(Lam ve Mizerski, 2005). Bu etkileşimde kaynak (gönderici) konumundaki kişi, ürünle<br />
ilgili olumlu ya da olumsuz deneyimlerini alıcı konumundaki kişiye aktararak duyduğu<br />
hazzı ya da memnuniyetsizliği paylaşmaktadır. Araştırmacıların ve uygulamacıların yaptıkları<br />
araştırmalarda farklı ürün kategorilerinde yaşanan olumsuz ya da olumlu deneyimlerin<br />
markaları cezalandırmak ya da ödüllendirmek adına başka tüketicilere aktarıldığı<br />
görülmektedir. Örneğin, Business Week’de yayınlanan bir araştırmada, tüketicilerin<br />
% 69’u son bir yıl içinde restoran seçimiyle ilgili karar verirken, % 36’sı bilgisayar yazılım<br />
ve donanımı, % 24’ü elektronik eşya, % 22’si seyahat, % 18’i otomobil ve % 9’u finansal<br />
hizmetler ile ilgili satın alma kararlarında olumlu ağızdan ağıza iletişimden etkilendiklerini<br />
belirtmişlerdir. Bir başka araştırmada; memnun bir tüketicinin, ürünle ilgili<br />
yaşadığı deneyimi 3 ila 5 kişiye anlatırken, memnun olmamış bir tüketicinin ise kendini<br />
rahatsız eden herhangi bir olayı 5, 7, 10 ya da daha fazla sayıda kişiye anlattığı sonucuna<br />
ulaşılmıştır (Pruden ve Vavra, 2004). Özer ve Anteplioğlu’na (2005) göre otel hizmetlerinden<br />
tatmin olmayan müşteriler çevresindekiler soru sormasalar dahi, hizmeti satın<br />
almamaları için ikna ve tavsiye iletişimine girmektedirler. Benzer şekilde Marangoz<br />
(2007) araştırmasında cep telefonu satın alan tüketicilerin diğer kişilerle ağızdan ağıza<br />
iletişime girdikleri sonucuna ulaşmıştır. Bir ürünü satın alan tüketicilerin ağızdan ağıza<br />
iletişim tercihlerini inceleyen bu araştırmaların yanı sıra bazı çalışmalar bir ürünü satın<br />
alma niyetindeki tüketicilerin ağızdan ağıza iletişim taleplerini ele almaktadır. Örneğin;<br />
Mangold vd. (1999) satın alma niyeti taşıyan tüketicilerin satın alma öncesi aktif olarak<br />
ağızdan ağıza iletişim yoluyla bilgi edinme yoluna gittiklerini vurgulamaktadır. Bansal<br />
ve Voyer’a (2000) göre ise, hizmet satın alımlarında tüketicileri algılanan risk seviyesinin<br />
yüksek olması durumunda, ağızdan ağıza iletişim kaynaklarına aktif olarak yönelmektedirler.<br />
Bu sonuçlar ağızdan ağıza iletişimin tüketicilerin satın alma karar sürecinde önem-<br />
li bilgi kaynaklarından biri olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ağızdan ağıza iletişimin<br />
tüketicilerin satın alma kararlarındaki etkisinin hangi faktörlerle ilişkili olduğunun<br />
belirlenmesinin literatüre katkı sağlayacağı düşünülmektedir.<br />
Literatürde ağızdan ağıza iletişimin etkisiyle ilişkili faktörlerin ele alındığı çeşitli araştırmalarda<br />
(Bansal ve Voyer; 2000; Brown ve Reingen, 1987; Bruyn ve Lilien, 2004;<br />
Gilly vd., 1998; Wangenheim ve Bayon, 2004) algılanan benzerliğin, kaynak ve alıcı konumundaki<br />
kişilerin ürünle ilgili uzmanlık düzeylerinin, algılanan risk düzeyinin, kişiler<br />
arasındaki bağın gücünün, alıcının aktif olarak bilgi talep etmesinin ağızdan ağıza iletişimin<br />
etkisiyle ilişkili olduğu ifade edilmektedir. Türkiye’de yapılan çalışmalarda ise, daha<br />
çok tüketicilerin olumlu ve olumsuz ağızdan iletişime yönelme nedenleri, ağızdan ağıza<br />
iletişimin marka değiştirme ve tekrar satın alma ile ilişkisi, aktif ağızdan ağıza iletişimi<br />
etkileyen faktörlerin incelendiği görülmektedir (Çifci ve Koçak, 2009; Karaca, 2010;<br />
Marangoz, 2007; Özer ve Anteplioğlu, 2005). Bu nedenle alıcı konumundaki tüketicilerin<br />
ağızdan ağıza etkilenmeleri ile ilişkili faktörlerin ele alınmasının özellikle sınırlı sayıda<br />
araştırmanın olduğu Türkçe literatüre katkı sağlayacağı düşünülmüştür.<br />
Öte yandan tüketiciler arasındaki bu etkileşimin gücünden yararlanmak isteyen işletmeler<br />
de çeşitli pazarlama kampanyalarıyla tüketicilerin ürünleri ile ilgili konuşmalarını<br />
teşvik etmektedirler. Dolayısıyla ağızdan ağıza iletişim işletmelerin pazarlama iletişimi<br />
stratejilerinin de önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu nedenle ağızdan ağıza iletişimin<br />
gücünü etkileyebilecek faktörlerin belirlenmesi uygulamacılara geliştirecekleri pazarlama<br />
kampanyalarında ipuçları sağlayabilir.<br />
Bu doğrultuda araştırmanın genel amacı; tüketicilerin satın aldıkları herhangi bir mal<br />
ya da hizmette ağızdan ağıza iletişimin etkisinin ne düzeyde olduğu ve bu etki ile ilişkili<br />
faktörlerin belirlenmesidir. Araştırma kapsamına dahil edilen değişkenlerin belirlenmesinde<br />
Bansal ve Voyer’in (2000) çerçevesinden yararlanılmıştır. Bu doğrultuda kaynak ve<br />
alıcı arasındaki bağın gücü bir diğer ifadeyle kişiler arasındaki ilişkinin yakınlık düzeyinin,<br />
kaynağın ve alıcının ürünle ilgili uzmanlık düzeyinin ve alıcının algıladığı risk düzeyinin<br />
ağızdan ağıza iletişimin etkisi ile ilişkili faktörler olarak incelenmesine karar verilmiştir.