Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
09. Makale: KEŞİF VE MÜŞAHEDE<br />
Allah sevgililerine ve bunlardan bir kısım olan Ebdale, akıllara durgunluk veren,<br />
adet ve resmiyeti ortadan kaldıran Ef’al-i İlahi’nin tecellisi açılır. Bu tecelli iki<br />
kısma ayrılmıştır: Cemal, Celal sıfatlarının tecellisidir. Celal, aynı zamanda azamet<br />
manasına da gelir. Bunların tecellisi kalbe çok giran (*) gelir. İnsanı müthiş sarsar.<br />
Bu hal kalpde olur fakat zahiri duygulara da sirayet eder. Bazen görülür ve işitilir.<br />
Bu hali, bir ravi, Peygamber (S.A) efendimizden nakletmiştir:<br />
Namazda, yemek kabının kaynamasına benzeyen bir ses işitilirdi. Bu ses kalbden<br />
gelmiş ve zahirde de işitilmiştir. Bu hale sebep, Allah’ın Celal sıfatının tecellisini<br />
görmesi ve azamet-i İlahi’nin keşfolmasıdır... Bu hale benzer şeyler Hz.<br />
İbrahim’den (A.S) keza, Hz. Ömer (R.A) rivayet edilmiştir...<br />
Cemal sıfatının tecellisine gelince: Bu sıfatın tecellisinde kalb nurla dolar ve<br />
bununla boş olur. Bu halde kalb rahat eder. Lütuflara erer. Güzel konuşmaları<br />
burada duyar. Güzel sözleri bu halde işitir. Bununla beraber, kendisine yüksek<br />
hediye müjdeleri burada verilir. Ve yüksek derecelere çıktığı kendisine burada<br />
haber verilir. Bu öyle bir makamdır ki; bundan sonrasında kulun hiçbir dahli olmaz.<br />
Her şey ezeli nisbete bağlanır. Kalem kurur. Artık taksim ne ise o gelmeğe başlar.<br />
Allah fazlını ve rahmetini istidatlar nisbetinde verir, rahmet ve şevkatini onlara<br />
ispatlar. Bu hal ecel gelinceye kadar devam eder. Ki, bu malum olan ölüm<br />
zamanıdır. Bundan sonra daha fazla açılır. Perdeler kalkar. Yükseldikçe yükselir.<br />
Bunun dünyada verilmemesinin sebebi, Allah’ karşı olan sevgi ve muhabbetlerinin<br />
onları bir tehlikeye götürmemesi içindir. Sonra takatları kesilir. Helak olurlar, zayıf<br />
düşer, ibadetlerini yapamazlar. Halbuki onlar ölünceye kadar ibadet etmekle<br />
mükelleftirler. Bunlara, bu maddi hayatta tam tecelli etmemesi ve tam tecelliyi<br />
öteki aleme bırakması O’nun merhametinin eseridir. Böyle yapmakla sevdiklerinin<br />
kalplerini tedavi eder. Terbiye eder ve madde alemi ile manevi alemi bu şekilde<br />
idare eder. İncelikleri bilen ve hüküm veren O’dur. Kullarına lütfunu, merhametini<br />
esirgemeyen O’dur...<br />
Bu halleri anlatan bir rivayet Hz. Rasulullah’tan şöyle nakledilmiştir:<br />
Efendimiz, maddi alemle biraz meşgul olduğu zaman:<br />
- “Ey Bilal, bizi biraz dinlendir. Ezan oku da namaza kalkalım...”<br />
Buyurmuştur. Bunu, anlattığımız güzellikleri görmek için söylemiştir... Yine bu<br />
sebeple şöyle buyurmuştur:<br />
- “Namaz, gönlümün sürurudur...” (**)<br />
(*) Bıktırıcı, fena, katı<br />
(**) Sevinç