16.01.2015 Views

E. Kiram

E. Kiram

E. Kiram

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

dan ç›k›p, Yasîn sûresinin bafl›ndan oniki âyet-i kerîme okuyup,<br />

sokakda dizilmifl olan kâfirlerin üstüne üfledi. H›zla geçip, bir yere<br />

gitdi. Ö¤le vakti hazret-i Ebû Bekr-i S›ddîk›n evine teflrîf eyledi.<br />

Ebû Bekre haber verdiler. Kap›da, ay do¤mufl gibi Resûlullah›n<br />

cemâlini görünce, (Ne emriniz var yâ Resûlallah! ‹çeri buyurup<br />

emredin) dedi. ‹çeri teflrîf edip, (Bu gece Medîneye hicret etme¤e<br />

emr ald›m) buyurdu. Ebû Bekr, (Berâber olup, hizmetinizde bulunmakla<br />

flereflensem) dedi. (Sen de berâbersin) buyurunca, hazret-i<br />

Ebû Bekr sevindi. (Bana hicret için bir deve lâz›m) buyurunca,<br />

hazret-i Ebû Bekr, (Bütün mal›m, can›m, evlâdlar›m sana fedâ<br />

olsun. ‹ki devem var. Hangisini istersen sana hediyyem olsun) dedi.<br />

(Her zemân hediyyeni kabûl etdim ve edece¤im. Fekat bu gece<br />

hicret etmek ibâdetini kendi mal›mla yapmak isterim. Bir deveni<br />

bana sat!) diye emr buyurdu. Paras›n› verdi. Emr edip, k›lavuz olarak,<br />

Abdüllah bin Ureyk›t isminde birini Ebû Bekr ça¤›rd›. Para<br />

ile k›lavuz tutup, iki deveyi ona teslîm etdi. Üç gün sonra, develeri<br />

Sevr da¤›ndaki ma¤araya getir, dedi. Ebû Bekrin o¤lu Abdüllaha<br />

tenbîh edip, (Her gece ma¤araya gelip, Mekkede dolaflan haberleri<br />

bize ulafld›r) buyurdu. Ebû Bekr-i S›ddîkin k›z› Esmâ, üç<br />

günlük yemek hâz›rlad›. Paketi ba¤l›yacak ip bulamay›nca, kufla¤›-<br />

n› çözüp ikiye yar›p, paketi ba¤lad›. O günden beri, Esmân›n ismi<br />

(iki kuflakl› Esmâ) kald›. Ebû Bekr-i S›ddîk kap›y› aç›p, ç›kacaklar›<br />

zemân, (Kap›y› kapa. Arka pencereden ç›kaca¤›z) buyurdu.<br />

Ayak izleri belli olmas›n diye pencereden atlad›lar. Ma¤ara önüne<br />

gelince, Ebû Bekr, (Durun yâ Resûlallah! Önce ben girip bakay›m.<br />

Zararl› birfley varsa, mubârek vücûdunüze birfley olmas›n) deyip,<br />

içeri girdi. Ma¤aran›n içini temizledi. Gömle¤ini ç›kar›p, parçal›yarak<br />

delikleri kapad›. (‹çeri buyurun yâ Resûlallah!) dedi. ‹nsanlar›n<br />

efendisi, Allahü teâlân›n sevgilisi “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”,<br />

karanl›k ma¤araya teflrîf buyurdu. Ebû Bekr-i S›ddîk, sonralar›<br />

demifldi ki, (Ma¤araya gelince bakd›m, mubârek ayaklar› kanam›fld›.<br />

A¤lad›m. Nâzik ayaklar›n›n yal›n ayak [ç›plak] yürüme¤e<br />

al›fl›k olmad›¤›n› buradan anlad›m).<br />

[Ma¤arada üç gece kal›p, pazartesi gecesi ç›kd›lar. Efrencî Eylül<br />

ay›n›n yirminci ve Rebî’ul-evvelin sekizinci pazartesi günü Medînede<br />

Kubâ köyüne geldiler. O gün, müslimânlar›n (Hicrî flemsî<br />

sene) bafllang›c› oldu. 623. cü mîlâdî sene bafl›, hicrî flemsî ve kamerî<br />

birinci seneleri içinde oldu.]<br />

Görülüyor ki, Ebû Bekr-i S›ddîk› “rad›yallahü anh” lekelemek<br />

için, hicreti yanl›fl anlatmakda, okuyanlar› a¤lat›p, aldatmak için<br />

Alî “rad›yallahü anh” küçük çocuk iken yata¤a girdi demekdedir.<br />

Eshâb-› kirâm› kötüliyebilmek için âyet-i kerîmelere yanl›fl ma’nâ<br />

– 99 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!