16.01.2015 Views

E. Kiram

E. Kiram

E. Kiram

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

¤› bitki hâline, bitkiyi hayvan hâline döndürür. ‹nsanlar›, hayvanlar›<br />

çürütüp toprak maddelerine, su ve gazlara döndürür. Herfleyin<br />

tersini de yapd›¤›, reversibl tepkimeler yapd›¤› gibi, bunun da ters,<br />

geri dönen hâlini yarat›r. Bu kâinât fabrikas›nda herfleyi, hesâbl›,<br />

düzenli yaratmakdad›r. Gelifli güzel, y›k›c›, bozucu görünen de¤iflmelerin,<br />

hepsinin de çok hesâbl›, çok âhenkli, ba¤l›l›klar, akllara<br />

hayret veren bir düzen içinde yarat›ld›¤›, fen ›fl›¤› alt›nda, günden<br />

güne dahâ iyi anlafl›lmakdad›r.]<br />

8 — (Yâ Resûlallah! Yetmiflüç f›rkadan kurtulan f›rka-i nâciyye<br />

hangisidir dediklerinde: Ehl-i beytim Nûhun gemisi gibidir.<br />

Ona binen kurtulur buyurdu) diyor.<br />

Hâlbuki, bunu baflka zemân buyurmufldu. Bu süâle cevâb olarak,<br />

(F›rka-i nâciyye, Benim ve Eshâb›m›n yolunda gidenlerdir)<br />

buyurdu¤u, kitâblarda yaz›l›d›r. Hadîs-i flerîfleri de s›k›lmadan de-<br />

¤ifldirmekdedir. Resûlullah›n “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” ve<br />

Eshâb-› kirâm›n yolunda olan do¤ru îmânl› müslimânlara (Ehl-i<br />

sünnet vel-cemâ’at) denir.<br />

9 — (Cemî’i Eshâb ne mu’tezilî, ne fiâfi’î, ne Mâlikî, ne Hanefî<br />

ve ne de Hanbelî idi. F›rka-i vâhide ve nâciyye, Resûlullah›n ve<br />

Ehl-i beytin yolunda olanlard›r. Ehl-i beyt-i Resûl yolunda olm›-<br />

yan, kurtulamaz) diyerek kendilerinin Ehl-i beyt i’tikâd›nda oldu-<br />

¤una inand›rmak istiyor.<br />

Hâlbuki, Ehl-i beytin “rad›yallahü teâlâ anhüm ecma’în” i’tikâd›,<br />

hazret-i Alînin “rad›yallahü anh” i’tikâd›d›r. Ya’nî Eshâb-› kirâm›n<br />

“rad›yallahü teâlâ anhüm ecma’în” i’tikâd›d›r. Bu da, Resûlullah›n<br />

“sallallahü aleyhi ve sellem” bildirdi¤i i’tikâdd›r. Binlerle<br />

(Ehl-i sünnet) âlimi bu i’tikâd› toplam›fl, herbirini kitâblar›na, vesîkalar›<br />

ile yazm›fld›r. ‹ctihâd derecesine yükselmemifl, din bilgisinde<br />

ihtisâs kazanmam›fl birkaç kimse, Kur’ân-› kerîmden ve hadîs-i<br />

flerîflerden bozuk ma’nâlar ç›kararak, bu uydurma ve gülünç sözlerine,<br />

Ehl-i beyt mezhebi demifl, herkesi inand›rmak istemifldir.<br />

‹slâm düflmanlar› da, bu fitneyi alevlendirmifl, sinsice kitâblar yazm›fllard›r.<br />

‹mâm-› a’zam Ebû Hanîfe, ilminin büyük bir k›sm›n›,<br />

hocas› olan Ehl-i beytin göz bebe¤i, imâm-› Ca’fer Sâd›kdan ö¤renmifl<br />

ve ö¤rendi¤i bilgileri talebesine bildirmifldir. O hâlde (alevî)<br />

demek, ya’nî imâm-› Alînin yolunda ve Ehl-i beyt mezhebinde<br />

demek, Ehl-i sünnet demekdir. Ehl-i sünnete alevî demek yerinde<br />

olur. fiimdi Îrânda, Sûriyede ve Irakda kendilerine (alevî) diyenler,<br />

alevî de¤ildir.<br />

(Mevdû-ât-ül-ulûm) kitâb› alt›yüzyedinci sahîfesinde diyor ki:<br />

Eshâb-› kirâm›n inan›fl›, hep birbiri gibi idi. Çünki, hepsi Resûlul-<br />

– 96 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!