16.01.2015 Views

E. Kiram

E. Kiram

E. Kiram

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

hammed ‹sferâînî “rahime-hullahü teâlâ” ise, iflin meydâna gelmesi,<br />

hem Allahü teâlân›n, hem de kulun kudretlerinin te’sîri iledir<br />

diyor. Kâdî Ebû Bekr Bâk›llânî “rahime-hullahü teâlâ”, ifli yapan,<br />

Allahü teâlân›n kudreti olup, kulun kudreti de, iflin s›fat›na,<br />

hâline, iyi veyâ kötü olmas›na te’sîr etmekdedir, diyor. ‹’tikâdda<br />

mezhebimizin imâm›, Muhammed bin Mahmûd ebû Mensûr Mâtürîdînin<br />

“rahime-hullahü teâlâ” de böyle buyurdu¤unu, Kemâleddîn<br />

Muhammed ibnülhümâm “rahime-hullahü teâlâ” (Elmüsâyere)<br />

kitâb›nda ve Kemâleddîn Muhammed ibni Ebû fierîf-i kudsî<br />

“rahime-hullahü teâlâ” (Elmüsâmere fî flerhilmüsâyere) kitâb›nda<br />

ve Molla Fenârînin torunlar›ndan Hasen Çelebi bin Muhammed<br />

fiâh “rahime-hullahü teâlâ” (fierh-i mevâk›f) hâfliyesinde<br />

ve müdekkik Gelenbevî “rahime-hullahü teâlâ” de (Akâidüddevvâniyye)<br />

flerhinde bildirmekdedirler. Mevlânâdan bu kadar<br />

terceme edildi.<br />

Ehl-i sünnet âlimlerinden imâm-› Birgivî “rahime-hullahü teâlâ”,<br />

türkçe (Birgivî vas›yyetnâmesi) kitâb›nda Ehl-i sünnetin<br />

Kur’ân-› kerîmden ve hadîs-i flerîflerden anlad›klar› do¤ru ma’nây›<br />

k›sa ve aç›k olarak, pek güzel yazmakdad›r. Kâdîzâde flerhi yirmidördüncü<br />

sahîfede buyuruyor ki:<br />

Allahü teâlâ mürîddir. Ya’nî irâde s›fat› vard›r. Diledi¤ini yapar.<br />

Var olmas›n› diledi¤ini var eder. Var olmas›n› dilemedi¤i, var<br />

olmaz. Hiçbir fleyi yapmak, Ona lâz›m de¤ildir. Bir kimse, Ona<br />

güç ile birfley yapd›ramaz. Çünki Allahü teâlâ, herkese gâlibdir.<br />

Kimse, Ona gâlib olamaz. Âciz de¤ildir. Herfley, Onun dilemesi<br />

ile var olmakdad›r. Îmân, itâ’at gibi iyilikler ve küfr, isyân gibi bütün<br />

kötülükler, hep Onun irâdesi ile var olmakdad›r. Mu’tezile f›rkas›<br />

diyor ki, (Allahü teâlâ, kötülüklerin, günâhlar›n yap›lmas›n›<br />

dilemez ve yaratmaz. Bunlar› insanlar ve fleytân yaratmakdad›r.<br />

Çünki, kötülükleri yaratmak, kötülük yapmak olur. Allahü teâlâ<br />

ise, hiç kötülük yapmaz). Ehl-i sünnet, bunlara flöyle cevâb verdi<br />

ki, (Kötülükleri yaratmak, kötülük yapmak olmaz. ‹nsanlar›n kötülük<br />

ifllemesi, kötülük olur). Mu’tezile dedi ki, (Allahü teâlâ, kötülükleri<br />

ve küfrü takdîr etse, murâd etse idi, insanlar›n küfre, kötülüklere<br />

râz› olmas›, bunlar› be¤enmeleri îcâb ederdi. Çünki, kazâya<br />

r›zâ göstermek lâz›md›r). Ehl-i sünnet, flöyle cevâb verdi ki,<br />

(küfrün kendisi, Allahü teâlân›n kazâs›, takdîri de¤ildir. Makdîsidir.<br />

Ya’nî, kazâ olunan fleydir. Kazâ etmesine r›zâ lâz›md›r. Fekat,<br />

makdîye r›zâ lâz›m de¤ildir. Allahü teâlâ, herfleyi halk ve takdîr e-<br />

derim. Küfre râz› de¤ilim buyurdu). Mu’tezile, (Allahü teâlâ kötülük<br />

yap›lmas›n› dilese idi, kötülük, küfr ve isyân yap›nca, sevâb<br />

kazan›l›rd›. Çünki, Allahü teâlân›n diledi¤ini yapm›fl olurlar. Dile-<br />

– 90 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!