16.01.2015 Views

E. Kiram

E. Kiram

E. Kiram

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“aleyhimüsselâm” hatâ üzerinde kalmalar› câiz de¤ildir. Ahkâm-›<br />

ictihâdiyyede müctehidler ictihâd edip ayr›l›klar belli oldukdan<br />

sonra, Allahü teâlâ do¤ru hükmü bildirir. Do¤ru belli olur. O hâlde<br />

Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” hayâtda iken ç›kar›lan<br />

ahkâm-› ictihâdiyyenin hepsinde vahy gelerek do¤rular› bildirilmifl,<br />

flübhelileri hiç kalmam›fld›r. Demek ki, Resûlullahdan “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” gelen ahkâm›n hepsi do¤rudur. Hepsi<br />

kat’îdir. Çünki, hepsi vahy ile bildirilmifldir. Sonradan vahy ile<br />

do¤rusu bildirilecek olan bu ahkâmda ictihâd etme¤i emr etmekden<br />

maksad, müctehidlere derece ve sevâb vermek içindir. Peygamber<br />

efendimizden “sallallahü aleyhi ve sellem” sonra bulunan<br />

ahkâm-› ictihâdiyye ise, böyle kat’î olmay›p, zannîdir, flübhelidir.<br />

Bunlar› yapmak lâz›m ise de, inanm›yan kâfir olmaz. Fekat, bunlardan<br />

da, bütün müctehidlerin birbirlerine uygun ictihâdlar› ile ç›-<br />

kar›lan bir hükmü inkâr eden, yine kâfir olur.<br />

Hülâsa, bizler, kalblerimizi, Ehl-i beytin hürmet ve sevgisi ile<br />

nûrland›rmal› ve Sahâbe-i kirâm›n hepsini, hiç birini ay›rmadan,<br />

büyük ve yüksek bilmeliyiz “rad›yallahü teâlâ anhüm ecma’în”.<br />

Her birini Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” efendimizin<br />

ta’yîn buyurduklar› derece ve yükseklikde tan›mal›y›z! Aralar›nda<br />

olan münâkaflalar›n ve muhârebelerin, güzel niyyet ve iyi sebeblerden<br />

ileri geldi¤ine inanmal›, hiçbirine kusûr ve kabâhat bulmamal›<br />

ve söylememeliyiz!<br />

‹mâm-› fiâfi’î ve imâm-› Ahmed “rad›yallahü anhümâ” buyuruyorlar<br />

ki, (Ellerimiz o kanlara bulaflmad›¤› gibi, dillerimizi de bulafld›rmakdan<br />

muhâfaza edelim!) O hâlde Sahâbe-i kirâm›n hepsini,<br />

Resûlullah›n “sallallahü aleyhi ve sellem” talebeleri olduklar›<br />

için, sâf ve temiz bilmemiz ve çok sevmek, hurmet etmek lâz›m geldi¤ini<br />

i’tikâd etmemiz îcâb eder. Sahâbe-i kirâm›n, Tabi’în-i izâm›n<br />

ve Tebe’i tâbi’înin ve müctehidlerin ve mütekellimîn, fukahâ, muhaddisîn,<br />

müfessirîn ve bu ümmetin sâlihlerinin hepsi böyle i’tikâd<br />

etmifllerdir.<br />

Ehl-i sünnet ve cemâ’at denilen zümre-i nâciyyenin de mezheb<br />

ve i’tikâdlar› bu do¤ru yoldur. Bir kimse, bu ümmet-i necîbenin<br />

evliyâs›ndan birinin birkaç gün meclisinde bulunup, onun sohbeti<br />

ile güzel huylar›ndan, fazîletlerinden edinerek, fâidelenince, buna<br />

bütün dünyâda k›ymet biçilmez iken, nas›l olur da Eshâb-› kirâm›n<br />

birbirleri ile olan ayr›l›klar› ve muhârebeleri kötü maksadl›<br />

kimselerin, kendilerine benzeterek söyledikleri ve kitâblar›nda<br />

yazd›klar› gibi çirkin ve uygunsuz bilinir Çünki, Eshâb-› kirâm<br />

“aleyhimürr›dvân” Resûl-i ekremi “sallallahü aleyhi ve sellem”<br />

afl›r› severlerdi. U¤runda canlar›n›, mallar›n›, mülklerini, evlâdla-<br />

– 57 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!