16.01.2015 Views

E. Kiram

E. Kiram

E. Kiram

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

medi. Her üç k›sm›n kendi ictihâdlar›na göre hareket etmesi lâz›m<br />

idi. O hâlde birinci k›sm›n, hazret-i Alîye “rad›yallahü anh” yard›m<br />

etmesi lâz›m oldu. ‹kinci k›sm›n ise, kendi ictihâdlar›na göre,<br />

karfl› tarafa yard›m etmesi lâz›m oldu. Üçüncü k›sm›n ifle kar›flmamas›<br />

do¤ru olup, bir taraf› ötekine tercîh etmeleri hatâ olurdu. O<br />

hâlde, her üç f›rka kendi ictihâd›na göre hareket etdi. Kendilerine<br />

lâz›m ve vâcib olan› yapd›lar. Bundan dolay›, hangisine birfley denilebilir<br />

ve nas›l dil uzat›labilir ‹mâm-› fiâfi’î ve Ömer bin Abdül’azîz<br />

buyuruyor ki, (Allahü teâlâ, ellerimizi o kanlara bulaflmakdan<br />

korudu¤u gibi, biz de dillerimizi kar›fld›rmakdan korumal›y›z!)<br />

Bu sözden anlafl›l›yor ki, bir tarafa hakl›, karfl› tarafa hatâl›<br />

dememiz de, do¤ru de¤ildir. Çünki, müctehid hatâ edince de bir<br />

sevâb kazan›r ki, ictihâd ve gayretinin karfl›l›¤›d›r.<br />

‹ki müctehidin ictihâdlar› birbirine uymazsa, her birinin kendi<br />

ictihâd›n› do¤ru, ötekinin ictihâd›n› yanl›fl bilmesi lâz›md›r. Meselâ,<br />

Hanefî mezhebinde kan akmas› abdesti bozdu¤u hâlde, fiâfi’î<br />

mezhebinde bozmaz. fiâfi’î mezhebinde, yabanc› kad›na dokunmak,<br />

abdesti bozar, Hanefîde bozmaz. Bunlardan elbette biri do¤ru,<br />

öteki yanl›fld›r. Fekat, bir fleyde, do¤ru taraf birden fazla olur<br />

mu, olmaz m› Bu çok derin ve kar›fl›k bir mes’eledir. Do¤runun<br />

bir olup, ötekilerin ind-i ilâhîde yanl›fl olaca¤›na göre, ictihâd›<br />

do¤ru olanlara, iki veyâ on sevâb, hatâ edenler, günâha girmedikleri<br />

gibi, Allahü teâlâ afv edip, bir sevâb da veriyor. Bir fleyin do¤rusu<br />

birden çok olur, diyen âlimler de vard›r. Meselâ, Âdem aleyhisselâm›n<br />

dîninde k›zlar›n, erkek kardefllerine nikâh edilmeleri<br />

emr olundu¤u hâlde, sonradan gönderilen Peygamberlerin “aleyhimüssalevâtü<br />

vetteslîmât” dinlerinde harâm olmas› da, Allahü<br />

teâlân›n emri idi. Allahü teâlân›n emrlerinde hatâ olam›yaca¤›ndan,<br />

her iki emr de do¤rudur. Birinci emr, Âdem aleyhisselâma ve<br />

Onun ümmetine, ikinci emr de, di¤er Peygamberlere ve ümmetlerine<br />

do¤rudur. Her müctehid için do¤ru olan, kendi re’y ve ictihâd›d›r.<br />

‹ctihâd, o mezhebde bulunanlar için de hakd›r, do¤rudur. fiu<br />

hâlde, hak birden çok olmakdad›r. Bunun için, bir mezhebe uyan<br />

kimse, baflka mezhebde bulunanlara ve ictihâdlar›na hatâ diyemez.<br />

Görülüyor ki, her müctehid, kendi ictihâd›na göre hareket<br />

etme¤e mecbûrdur. Bunun hikmetine, fâidesine gelince, (Ümmetimin<br />

ictihâdlar›nda ayr›lmas›, Allahü teâlân›n genifl bir merhametidir)<br />

hadîs-i flerîfinin gösterdi¤i gibi, islâmiyyetden ayr›lmaks›z›n,<br />

dinde gösterilen kolayl›kd›r. Meselâ, Hanefî mezhebinde bulunan<br />

bir kimsenin bir yerinden kan ç›kar ve durmazsa, dâimâ abdesti<br />

bozulaca¤›ndan ve her zemân abdest almas› güç oldu¤undan, fiâfi’î<br />

mezhebine geçerek veyâ o mezhebi taklîd ederek, zorlukdan<br />

– 34 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!