16.01.2015 Views

E. Kiram

E. Kiram

E. Kiram

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ne çarpd›kça papas suya batar. Bo¤az›na kadar gelince, bir dahâ<br />

çarpar. Batar ve bo¤ulur. Sonra, böyle düflünene dönerek, (O, sihr<br />

yaparak, su üstünde gidiyordu. Böylece, sizin îmân›n›z› bozmak istiyordu.<br />

Na’l›nlar› çarp›nca sihri bozularak batd›. Müslimânlar sihr<br />

yapmaz. Allahü teâlâdan kerâmet istemekden de hayâ ederler)<br />

buyurdu. Kerâmeti ile, papas›n sihrini bozdu.<br />

‹stanbulda, Ka¤›thânede (Ev yap) sabun fabrikas› olan R›fat beyin<br />

pederi Abdülvehhâb efendi, 1963 de vefât etdi. Vefât›ndan birkaç<br />

sene evvel dedi ki: Erzurumda medrese tahsîlini bitirmifldim.<br />

Dahâ okumak istedim. Arad›¤›m büyük âlimin Bitlisde Abdülcelîl<br />

efendi oldu¤unu söylediler. Bitlise gitdim. Kendisini arad›m. Vana<br />

gitdi. Yine gelir, bekle dediler. Sabr edemedim. Vana gitdim. Sordum.<br />

Müks âlimi, seyyid Fehîm Vana geldi. fia’bâniyye câmi’inde,<br />

onun yan›ndad›r dediler. Oraya gitdim. Hem de (Büyük âlim Abdülcelîl<br />

efendi, kürsiye ç›km›fl. Herkes onu dinleyip istifâde etmekdedir)<br />

diye düflünüyordum. Câmi’e girdim. Herkes bafl›n› e¤mifl,<br />

edeble oturuyordu. Karfl›da nûr gibi, tatl› bak›fll› bir zât vard›. Herkes<br />

buna karfl› sayg› ile dönmüfldü. (Abdülcelîl efendi, her hâlde<br />

karfl›daki heybetli, te’sîrli zâtd›r) diyordum. Fekat, soracak kimse<br />

yokdu. Herkes, boynunu bükmüfl önüne bak›yordu. Âns›z›n, önüme<br />

bir genç geldi. (Ne ar›yorsunuz) dedi. (Abdülcelîl efendi hazretlerini<br />

ar›yorum) dedim. (‹flte budur) diyerek, en geri s›rada boynunu<br />

bükmüfl edeble oturan birini gösterdi. (‹stersen sen de otur!) dedi.<br />

(Karfl›da oturan kimdir) dedim. (Seyyid Fehîm hazretleridir) dedi.<br />

Nice zemân sonra, bu gencin, seyyid Abdülhakîm efendi oldu¤unu<br />

anlad›m. Biraz sonra ezân okundu. Sünnetler k›l›nd›. Seyyid Fehîm<br />

imâm oldu. Saflar› düzeltdik. ‹mâmla birlikde tekbîr getirirken, bütün<br />

cemâ’at, elektrik çarpan kimse gibi titreme¤e bafllad›k. fiimdi<br />

altm›fl sene oluyor. ‹mâm›n o tekbîr sesi hât›r›ma geldikçe, titriyorum.<br />

Kalbimde, o gün oldu¤u gibi, bir hâl oluyor.<br />

Seyyid Fehîmin kerâmetleri, derecesinin yüksekli¤i anlat›lmakla<br />

bitmez. Kerâmetlerinin en büyü¤ü, Abdülhakîm efendi gibi bir<br />

ârif-i Kâmil ve veliyyi mükemmil yetifldirmesidir. Eserdeki kemâl,<br />

müessirin kemâlini gösterir.<br />

Seyyid Fehîm Efendi, silsile-i aliyyenin otuzdördüncüsüdür.<br />

Tâhâ-i Hakkârînin sohbetinde kemâle geldi. Vefât edince, kardefli<br />

seyyid Muhammed Sâlihi ziyâret ederdi. Muhammed Sâlih 1281<br />

[m. 1865] de vefât etdi. Fazla bilgi almak için (Abdülhakîm Efendi)<br />

ve (Tâhâ-i Hakkârî) ismlerini okuyunuz! Babas› molla Abdülhamîd<br />

efendidir. Dedesi Seyyid Abdürrahmân, seyyid Abdülhakîm<br />

Efendinin dedesinin dedesidir. Seyyid Fehîm Efendinin kar-<br />

– 334 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!