16.01.2015 Views

E. Kiram

E. Kiram

E. Kiram

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

69, 70, 74, 110, 118, 123, 127, 128, 129, 130, 131, 133, 178, 196, 200,<br />

221, 225, 235, 242, 243, 264, 303, 311, 338, 340, 354.<br />

102 — FEHÎM-‹ ARVÂSÎ: Seyyid Muhammed Fehîm bin Abdülhamîd<br />

Efendi, 1241 de tevellüd, 1313 [m. 1895] de vefât etdi.<br />

Vâlidesi Âmine hân›md›r. Van vilâyetinin, Müks kazâs›n›n Arvâs<br />

köyündendir. Za’îf idi. Uzun boylu idi. Sakal› ne uzun, ne k›sa idi.<br />

Burnunun ortas› yüksekçe idi. Aln› genifl idi. Bu¤day renginde idi.<br />

Diflleri noksan de¤il idi. Sar›¤› büyük idi. Elbisesi, beyâz basmadan,<br />

üç etekli bir entâri idi. Mâvi veyâ yeflil cübbe giyerdi. Çorablar›<br />

yünden idi. Deriden pabuçlar› vard›. Son zemânlar›nda gözlükle<br />

okurdu. Gözleri siyâh idi. Saçlar›n›n ço¤u beyâz idi. Kafllar› orta<br />

idi. Ömrünün sonuna kadar hayvana binerdi. Son zemânlar›nda<br />

sar›¤›n› tafl›yam›yacak kadar za’îf idi. Nemâzda âbânî sarard›. fievvalin<br />

ondördüncü günü vefât etdi. Uzun boylu oldu¤undan mezâr<br />

tafl› uzun yap›lm›fld›. Ermeniler, tafl›n›n ikisini de k›rm›fllar. Heybetli<br />

idi. ‹nsan, gölgesinden korkard›. Gölgesini gören, Allah›n<br />

sevgili kulu oldu¤unu anlard›. Zemân›nda ve Van vilâyetinde benzeri<br />

yok idi. Her nev’ ilmi hattâ z›râ’ati ve san’atlar›, siyâsal bilgileri<br />

pek iyi bilirdi. ‹lmi, Allahü teâlân›n vergisi idi. Van vâlîsi çözemedi¤i<br />

ifllerini, gelip sorar ve çözerdi. Ömründe bir nemâz› cemâ’ats›z<br />

geçmedi. Bir teheccüdü kaç›rmam›fld›r.<br />

Din ve dünyâ bilgilerini medresede okurken, bir yandan da,<br />

Do¤u Anadolunun kutbu olan, insân-› kâmil seyyid Tâhâ-i Hakkârînin<br />

teveccühünü kazanmakla flereflenmifldi.<br />

Mutavvel okumak için, fiemdinandaki Rehberinin yan›ndan ayr›larak,<br />

Muflda Bulan›k kazâs›n›n Âbiri köyüne gitdi. Rehberi, ayr›l›rken<br />

kendisine (Ders okurken anl›yamad›¤›n birfley olursa, bana<br />

râb›ta et! Beni gözünün önüne getir!) buyurmufldu. Hocas› molla<br />

Resûl-i S›bkîden Mutavveli okurken, bir yeri anl›yamad›. Hocas›<br />

tekrâr anlatd›. Anl›yamad›¤› yerin aç›klanmas›n› diledi. Molla Resûl,<br />

cümleyi birkaç kerre okudu. (Bugün yoruldum, yar›n anlat›r›m)<br />

dedi. Ertesi gün okuyup yine aç›kl›yamad›. Hocas›, tekrâr tekrâr<br />

okumakda iken, seyyid Fehîm “rahmetullahi aleyh” gözlerini kapay›p,<br />

Rehberini gözünün önüne getirdi. Seyyid Tâhâ, elinde bir kitâb<br />

ile göründü. Kitâb›, seyyid Fehîmin önüne açd›. Mutavvelin o sahîfesi<br />

idi. O sat›rlar› aç›k olarak okudu. Seyyid Fehîm, merakla dikkat<br />

ediyordu. O cümlenin aras›nda bir vav-› ât›fa [ve] fazla okumufldu.<br />

Seyyid Tâhâ gayb olunca, seyyid Fehîm gözlerini açd›. Molla<br />

Resûlün o sat›rlar› okuyup, düflünmekde oldu¤unu gördü. ‹zn isteyip,<br />

bir de kendi okudu. Üstâd›ndan duydu¤u gibi bir [ve] ekliyerek<br />

okudu. Hocas› bunu iflitince, (Ma’nâ flimdi belli oldu) dedi. Her<br />

– 332 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!