16.01.2015 Views

E. Kiram

E. Kiram

E. Kiram

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

köpekden afla¤› olursun). Allahü teâlâ, Mümtehine sûresinde buyuruyor<br />

ki, (‹brâhîm aleyhisselâm ve Eshâb›, kâfirlere, biz sizden ve<br />

putlar›n›zdan uzak›z. Size inanm›yoruz. Sizin, bir olan Allaha inand›¤›n›z›<br />

anlay›ncaya kadar, aram›zda düflmanl›k olacakd›r dediler.<br />

Bunlar›n bu güzel hâlleri, size nümûne olmal›d›r). Sonraki âyet-i<br />

kerîmede, (Allahü teâlâya ve âhiret gününe inananlara, burada güzel<br />

nümûne vard›r) buyurmakdad›r. Bu âyet-i kerîmeler gösteriyor<br />

ki, îmân sâhibi olmak için, bu düflmanl›k flartd›r ve Allahü teâlân›n<br />

düflmanlar›n› sevmek, îmân› yok eder. Demek ki, sevgilinin düflmanlar›n›<br />

sevmemek lâz›md›r. Râf›zîler, burada aldan›yorlar.<br />

(Hazret-i Alîyi sevmek için, Eshâb-› kirâma düflman olmak lâz›md›r)<br />

diyorlar. Anlam›yorlar ki, sevilenin düflmanlar›na düflman olmak<br />

lâz›md›r. Dostlar›na de¤il! Resûlullah›n sohbetine kavuflmakla<br />

flereflenenler, birbirlerini çok severlerdi. Birbirlerine de¤il, kâfirlere<br />

düflman idiler. Feth sûresinin yirmidokuzuncu âyet-i kerîmesinde<br />

(Kâfirlere düflman, birbirlerine merhametli idiler) buyuruluyor.<br />

Bu âyet-i kerîme, sözümüzü isbât etmekdedir.<br />

B‹R‹NC‹ C‹LD, 177.ci MEKTÛB<br />

Kalbde hâs›l olan keflflere, rü’yâlara i’timâd edilmez. ‹’timâd<br />

edilecek ve insân› se’âdete kavuflduracak fley, Kitâb ve sünnetdir.<br />

[Ya’nî, Kur’ân-› kerîm ve hadîs-i flerîflerdir. Ehl-i sünnet âlimlerinin,<br />

bu ikisini aç›klayan kitâblar›d›r. Kitâb ve sünneti ö¤renmek istiyen,<br />

Ehl-i sünnet âlimlerinin bu kitâblar›n› okumal›d›r. Bid’at sâhiblerinin,<br />

mezhebsizlerin, dinde reformcular›n kitâblar›n› okuyan, felâkete<br />

sürüklenir.] Kitâb ve sünneti, [Ehl-i sünnet âlimlerinin kitâblar›ndan]<br />

ö¤renip, bunlara uygun ibâdet yapmak lâz›md›r. Allahü teâlân›n<br />

ismini çok zikr etmeyi de, islâmiyyet emr etmekdedir. Her vakt,<br />

çok zikr yap›n›z! Evliyâl›¤›n en yüksek mertebesi, Allahü teâlân›n<br />

ma’rifetine kavuflmakd›r. [(Ma’rifet), Allahü teâlân›n s›fatlar›n› anlamak<br />

demekdir. Fenâya kavuflanlarda hâs›l olur.] Fenâ, iki nev’dir:<br />

Birincisi, (Fenâ-y› kalb), kalbin Allahü teâlâdan baflka, herfleyi<br />

unutmas›d›r. ‹nsan, kalbinin birfleyi hât›rlamas› için, kendini zorlasa<br />

da, hât›rlayamaz ve Allahdan baflka birfleyi sevmez olur. ‹kincisi,<br />

(Fenâ-y› nefs) olup, insan›n, kendi varl›¤›n› da unutmas›d›r. ‹nsan,<br />

ben diyemez olur. Allahü teâlâdan baflka birfleyi hât›rlamak ve sevmek,<br />

ârif için zehrdir. Kalbi ölüme sürükliyen bir hastal›kd›r. Fenâ<br />

hâs›l olunca, kalb (mâ-sivâ)y› [herfleyi] sevmekden kurtulur. Hakîkî<br />

îmâna kavuflur ve islâmiyyete uymak, kolay ve tatl› olur. ‹hlâs hâs›l<br />

olur. Nefs, emmârelikden kurtulup, itmi’nâna kavuflur. Nefs-i emmâre,<br />

islâmiyyete, [ya’nî Allahü teâlân›n emrlerine ve yasaklar›na]<br />

düflmand›r. ‹tmi’nâna kavuflunca, islâmiyyete uymakdan zevk al›r.<br />

Bu hâle (‹slâm-› hakîkî) denir. Hulâsa, tesavvuf, seyr ve sülûk de-<br />

– 271 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!