16.01.2015 Views

E. Kiram

E. Kiram

E. Kiram

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

mî sultânlar›, flî’î idi. Yaln›z Hasen ve Hüseyn evlâd›na flerîf dediler.<br />

M›srdaki Türkmen sultânlar›ndan Eflref fia’bân bin Hüseyn<br />

773 [m. 1371] senesinde, seyyidlerin flerîflerden ayr›lmalar› için, yeflil<br />

sar›k sarmalar›n› emr eyledi. Bu âdetler her yere yay›ld› ise de,<br />

fler’î bir de¤eri yokdur). (Mir’ât-i kâinât)da ve (Mevâhib-i ledünniyye)nin<br />

türkçe tercemesinde ve Zerkânî flerhinde, yedinci maksad›n<br />

üçüncü fasl›nda, bu husûsda tafsîlât vard›r.<br />

EK: Ehl-i sünnet olm›yanlar, bugün yurdumuzdaki müslimânlar›<br />

aldatma¤a çal›fl›yorlar. Hazret-i Alî ile harb edenleri ve bilhâssa<br />

hazret-i Mu’âviyeyi kötülemek için, islâm âlimlerinin kitâblar›ndan<br />

vesîka, delîl bulam›yorlar. Abbâsî târîhcilerinin, göze girmek,<br />

mal ve mevk›’a kavuflmak için uydurduklar› ac›kl› hikâyelere kendileri<br />

de katarak, müslimân yavrular›n› aldatma¤a kalk›fl›yorlar.<br />

Türkçe (K›sas-› Enbiyâ) kitâb›ndaki yaz›lar› da de¤ifldirerek, kendilerine<br />

yalanc› flâhid yap›yorlar. Memleketimizdeki müslimânlar›<br />

ay›rmak ve kardefli kardefle düflman etmek istiyen hâinlerin nas›l<br />

iftirâ etdiklerini, yalan söylediklerini anlatmak için, K›sas-› Enbiyâdan<br />

birkaç sat›r› k›ymetli okuyucular›m›za bildirme¤i uygun görüyoruz:<br />

(K›sas-› Enbiyâ), yedinci cüz’, 107.ci sahîfede diyor ki, (Hazret-i<br />

Hasen “rad›yallahü anh” çok evlenir ve çok boflar idi. Ald›¤›<br />

k›zlar, ona âfl›k olurdu. Zevcesi Ca’de, kendisini bofl›yaca¤›ndan<br />

üzülerek hazret-i Haseni zehrledi). Görülüyor ki, hazret-i Haseni,<br />

zevcesi Ca’de k›skançl›k yüzünden zehrlemifldir. Mezhebsizlerin<br />

dedi¤i gibi, Mu’âviyenin “rad›yallahü teâlâ anh” bu iflde hiçbir suçu<br />

ve bilgisi yokdur.<br />

Yüzdoksanüçüncü sahîfede diyor ki: (Hicretin altm›fl›nc› senesinde,<br />

hazret-i Mu’âviye hastaland›. O¤lu Yezîdi ça¤›rd›. Ona uzun<br />

nasîhat etdi. Bu arada, Kûfe halk›, hazret-i Hüseyni senin üzerine<br />

yürütebilirler. Ona gâlib olursan, onu afv et! ‹hsân eyle! O bize çok<br />

yak›nd›r. Üzerimizde büyük hakk› vard›r ve Resûlullah›n torunudur<br />

dedi). Mu’âviyenin “rad›yallahü teâlâ anh” Ehl-i beyte olan<br />

sevgisi ve sayg›s› bu sözlerinden, pek iyi anlafl›lmakdad›r.<br />

Hazret-i Mu’âviyenin hastal›¤› a¤›rlafl›nca (Resûlullah “sallallahü<br />

aleyhi ve sellem” bana bir gömlek giydirmifldi. Bereketlenmek<br />

için, onu bugüne kadar saklad›m. Birgün kesdi¤i t›rnaklar› ve mubârek<br />

saç›n›n k›llar›n› bir flifle içine koyup saklam›fld›m. Ölünce, o<br />

gömle¤i bana giydiriniz! O t›rnaklar› ve mubârek saç›n›n k›llar›n›<br />

gözlerime ve a¤z›ma koyunuz. Belki onlar›n hurmetine Cenâb-›<br />

Hak, beni afv eder) dedi.<br />

Yüzdoksandördüncü sahîfesinde diyor ki, hazret-i Mu’âviye,<br />

uzun boylu, beyâz, heybetli, çok sabrl› ve çok yumuflak huylu idi.<br />

– 244 –

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!