16.01.2015 Views

E. Kiram

E. Kiram

E. Kiram

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

zetini ald›. Memleketine dönmesi emr olundu. Üstâd›, talebesinden<br />

ço¤unun yetifldirilmesini ona b›rak›p, bunlar› da arkas›ndan<br />

Sihrinde gönderdi. Memleketine gelince, zâhirî ve bât›nî ilm ve<br />

nûrlar›n› dünyâya yayma¤a, tâlibleri yetifldirme¤e ve yükseltme¤e<br />

bafllad›. fiöhreti âleme yay›l›p, her tarafdan gelen âfl›klar aras›nda,<br />

kendi üstâd› da, onun nûrundan fâidelenme¤e geliyordu. Herkesin<br />

kalbini ilm ve nûr ile dolduruyor, Muhammed aleyhisselâm›n<br />

dînini diriltiyor ve kuvvetlendiriyordu. Zemân›n›n pâdiflâhlar›n›,<br />

vâlî, kumandan, âlim, hâkimlerini çok te’sîrli mektûblar ile dîne,<br />

sünnet-i seniyyeye teflvîk ediyordu. Çok âlim ve evliyâ yetifldiriyordu.<br />

8 — ‹lm-i bât›n› Muhammed Bâkîden “kuddise sirruh” ald›¤›<br />

hâlde, Allahü teâlâ, ona dahâ fazlas›n› ihsân eyledi. Kendisine<br />

mahsûs olan ilmleri de, cihâna yayd›. Üstâd› da, bu yeni ilmlere kavuflmak<br />

için huzûruna gelir, hurmetle otururdu. Hattâ birgün, geldi¤i<br />

zemân, kendisini kalbi ile meflgûl görüp, odaya girmedi, hizmetçiye<br />

de, haber verip râhats›z etme! dedi ve sessizce kap›da bekledi.<br />

Bir müddet sonra imâm-› Rabbânî “kuddise sirruh” kalk›p<br />

kap›da kim var deyince, üstâd›: Fakîr, Muhammed Bâkî “rahimehullahü<br />

teâlâ”, dedi. Bu ismi duyunca, kap›ya koflup edeb ve tevâzu’<br />

ile karfl›lad›. Üstâd› kendisine çok müjdeler vermifl, ahbâb›na<br />

medh etmifl ve ölece¤i zemân bütün talebesine, ona tâbi’ olmalar›-<br />

n› emr etmifldi.<br />

9 — Hâce Muhammed Bâkînin “kuddise sirruh” talebesinin en<br />

büyüklerinden ve en yüksek âlimlerden olan Seyyid Muhammed<br />

Nu’mân “rahime-hullahü teâlâ” diyor ki: ‹mâm-› Rabbânîye tâbi’<br />

olma¤› hocam bana söyleyince, buna lüzûm olmad›¤›n› anlatmak<br />

için, (kalbimin aynas› ancak sizin parlak kalbinizin nûruna karfl›<br />

duruyor) dedim. Hocam sert bir sesle: (Sen, Ahmedi ne san›yorsun<br />

Onun, günefl olan nûru, bizler gibi binlerle y›ld›z› örtmekdedir)<br />

buyurdu.<br />

10 — Hâce Muhammed Bâkî, zemân›n›n âlimlerinin büyüklerinden<br />

dahâ ba’z› ahbâb›na yazd›¤› mektûblardan birisinde buyuruyor<br />

ki: (Sihrind) flehrinden bir genç geldi. ‹lmi pek çok. Her hareketi<br />

ilmine uygun. Birkaç gün bu fakîrin yan›nda bulundu. Onda<br />

çok fleyler gördüm. Dünyây›, nûrla dolduracak bir günefl olaca¤›n›<br />

anl›yorum. Akrabâs› ve kardefllerinin hepsi de, p›rlanta gibi, k›ymetli<br />

ve âlim yi¤itler! Onlar›n da, az zemânda, ne cevherler olduklar›n›<br />

anlad›m. Hele Ahmedin o¤ullar› da var ki, herbiri, Allahü teâlân›n<br />

birer hazînesidir.<br />

11 — Bir kerre de buyurdu ki, bu üç dört sene içinde, herkese<br />

– 145 – Eshâb-› Kirâm - F:10

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!