Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ğunu, hangi atıkların nasıl atılması gerektiğini,<br />
hangi renkteki torbada hangi atığın toplanması<br />
gerektiğini, evde biriken atıkların nereye gönderileceğini<br />
anlamaya çalışan bizleri düşünürsünüz…<br />
Arı mı fındık mı<br />
UNESCO<br />
Türkiye Millî Komisyonu<br />
80<br />
Besim Yavuz, Köy Enstitüsü mezunu, Camili’nin<br />
eski nahiye müdürü. Kayalar köyünden. 12<br />
yaşına kadar Camili’deymiş, sonra dışarıda;<br />
ortaokul ve liseyi Kars’ta okumuş. Daha sonra<br />
Camili’ye dönmüş ve 1964 yılına kadar Nahiye<br />
Müdürlüğü yapmış. “Eskiye göre gelişti burası”<br />
diyor Besim Bey. “Yollar var şimdi, ekonomi gelişti.<br />
Ama benim evimin hala araba yolu yok”<br />
diye de ekliyor.<br />
Besim Bey Nahiye Müdürü iken çay ekimi denemesi<br />
yaptırdığını anlatıyor. Sonuç başarılı olmamış.<br />
“O zaman halkın geçimi daha gerideydi.<br />
Fındık kalkındırdı burasını” diyor; sözünü ettiği<br />
zaman 1950’li, 60’lı yıllar. “Camili’de şimdi her<br />
ailenin yeteri kadar fındığı var” diyor. “Fındık<br />
fiyatları da iyi, o yüzden ekonomik kalkınma<br />
fındıktan oldu. Hayvancılık ta vardı ama verimsizdi.<br />
Beş, altı sağım ineği besleyenler, şimdi 1-2<br />
inekle aynı verimi alıyorlar”.<br />
Besim Bey’e göre, para kazanmaya başlayınca<br />
değişmiş bölgenin insanı. “Örf, adet, anane değişti,<br />
iyi olmadı” diyor. Ama yaşlıların hala etkili<br />
olduğunu da belirtiyor ve ekliyor; “Onların örf<br />
adetleri iyidir”.<br />
Besim Bey Nahiye Müdürlüğü sırasında yaşadıkları<br />
ile bugünkü durumu karşılaştırarak anlatmayı<br />
sürdürüyor:<br />
“Eskiden her köyde okul vardı. Ben yaptırdım. O<br />
zaman öğrenci vardı, şimdi öğrenci de yok, her<br />
köyde okul da yok”.<br />
“Şimdi arıcılık da yapılıyor ama arıcılık ve balı<br />
herkes yapamıyor. Yine fındıktan kazanılıyor<br />
para. Eline çapayı alan fındığı dikiyor, para kazanıyor.<br />
Arı öyle değil”.<br />
“Ya şimdi nahiye müdürü olsaydınız” diye soruyoruz<br />
Besim Bey’e. Bakın nasıl yanıt veriyor:<br />
“Ben fındığı başlattım. Yine onu, olanı teşvik<br />
ederdim. Büyükbaş hayvanınız da olsun ama çok<br />
sayıda olacağına, az olsun ama iyi bak derdim.<br />
Olduğu gibi devam ettirirdim, arazi az. Herkes<br />
el sanatları geliştirelim diyor mesela, ama olmaz.<br />
Ormanı tahrip edersin. Belki meyvecilik yapılmasını,<br />
iyileştirilmesini teşvik ederdim. Burada<br />
meyvelerin bazılarını kesersiniz içi çürük”.