Dergi_89

Dergi_89 Dergi_89

14.01.2015 Views

Soner Altaş Pay Tebliği’nde KİS sahiplerinin bilgi alma ve inceleme hakkı ile KİS sahipleri özel kuruluna da yer verilmiştir. KİS sahiplerinin, ortaklıkta oy hakkına sahip diğer ortaklar gibi, TTK’nın 437 26 nci maddeleri hükümleri çerçevesinde bilgi alma ve inceleme hakları vardır (PT, m.39/f.1). Ayrıca, şirket esas sözleşmesinde öngörülmesi kaydıyla, KİS sahipleri özel bir kurul oluştururlar 27 . KİS sahiplerinin haklarına ilişkin olarak TTK’nın 454 üncü maddesi kapsamında alınan genel kurul kararları, toplantı tarihinden itibaren en geç bir ay içinde bu özel kurulca onanmadıkça hüküm ifade etmez. Bu kurulun toplantı ve karar yeter sayıları hakkında TTK’nın 454’üncü maddesi hükmü uygulanır 28 (PT, m.39/f.2). Yine, KİS sahipleri, ortaklık yönetim kurulu üyeleri hakkında TTK hükümleri çerçevesinde sorumluluk davası açabilirler (PT, m.39/f.3). 4. İntifa Senedi Sahibine Tanınacak Menfaatler TTK’nun 503’üncü maddesine göre, intifa senedi sahiplerine, net kâra 29 , tasfiye sonucunda kalan tutara katılma veya yeni çıkarılacak payları alma hakları tanınabilir. İntifa senedi sahiplerine, TTK’da bu konuda bir sınırlamaya yer verilmediğinden, net kârdan pay alma, tasfiye sonucunda kalan tutara katılma veya halka açık olmayan ortaklıklar tarafından çıkarılacak yeni payları alma haklarından biri ya da birden fazlası tanınabilir 30 . Kanımızca, bu hakların hepsine şirket esas sözleşmesinde yer verilip kullandırılacak olanı belirleme hususu genel kurulun yetkisine bırakılabileceği gibi, esas sözleşmede bunlardan sadece birisine de yer verilebilir. Dilerseniz örneklerle bu hususları somutlaştıralım. Örnek 4: Kurucularına sadece net kâra iştirak yönünde intifa hakkı tesis etmek isteyen bir anonim şirketin intifa senetlerine ilişkin esas sözleşme maddesi aşağıdaki gibi olabilir: “Kurucular arasında sermaye payları oranında dağıtılmak üzere bedelsiz ve emre yazılı 200 adet kurucu intifa senedi çıkarılır. Kurucu intifa senetleri net kâra iştirakten başka bir hak bahşetmez.” Diğer yandan, şirket esas sözleşmesi ile, intifa senedi çıkarma ve senet sahibine sağlanacak menfaati belirleme yetkisi genel kurula da bırakılmış olabilir. Bu durumda, intifa senedini çıkarma ve hakkın kapsamını seçme yetkisi şirket genel kurulunca kararlaştırılır. Örnek 5: (GHI) Anonim şirketinin esas sözleşmesi, intifa senetlerini çıkarma yetkisini şirket genel kuruluna bırakmıştır. Şirketin, intifa senetlerine ilişkin esas sözleşme maddesi aşağıdaki gibidir: “Şirket, genel kurul kararı ile intifa senedi çıkarabilir. Genel kurul kararı ile çıkarılacak intifa senetleri emre veya hamiline yazılı olarak çıkarılır. İntifa senedi sahiplerine verilecek net kâra veya tasfiye bakiyesine iştirak ya da yeni çıkarılacak hisse senetlerinde rüçhan hakkını kullanma hakkı genel kurul tarafından kararlaştırılır. Genel kurul, intifa senedi sahibine, bu hakların sadece birisini tanıyabilir.” İntifa senedi sahiplerine, şirketin yeni çıkarılacak paylarını alma hakkı da tanınabilir. Bu hak, intifa senetlerinde belirtilecek bir sermaye artırımı için kullanılabileceği gibi, senet sahiplerine, istediği artırımlardan birinde hakkını kullanma imkanı da tanınabilir 31 . TTK ile getirilen yeniliklerden birisi de kârın dağıtılmaması halinde dahi intifa senedi sahiplerinin esas sözleşmede öngörülen kâr payını alabilmelerine imkan tanınması olmuştur. Bu amaçla, TTK’nın 348’inci maddesinin üçüncü fıkrasında “Dağıtılabilecek kâr mevcut ise şirket kârın dağıtılmamasını kararlaştırmış olsa bile kurucu intifa sahipleri esas sözleşmede öngörülen kâr paylarını alırlar.” hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla, şirket genel kurulu, kârın dağıtılmaması yönünde karar alsa dahi, bu karar pay sahiplerini bağlayacak, ancak intifa 84

Bankacılar Dergisi senedi sahiplerini bağlamayacak ve gerek kurucu gerek adi intifa senedi sahipleri esas sözleşmede öngörülen kâr paylarını alacaklardır 32 . 5. İntifa Senedinin İhdası 33 5.a. İntifa Senedinin Şirketin Kuruluşu Esnasında İhdas Edilmesi Şirketin kurulması hususunda emeği geçen kurucular lehine, kuruluş esas sözleşmesi ile intifa senedi ihdas edilebilir. TTK’nın 339’uncu maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendine göre, “kurucularla yönetim kurulu üyelerine ve diğer kimselere şirket kârından sağlanacak menfaatler”in şirketin kuruluş esas sözleşmesine yazılması zorunludur. 5.b. İntifa Senedinin Şirketin Kuruluşundan Sonra İhdas Edilmesi Anonim şirket kurulduktan sonra, genel kurul esas sözleşmeyi gereken yetersayı ve çoğunlukla değiştirerek intifa senedi ihdasına karar verebilir (TTK, m.502/1). Şirket esas sözleşmesinin değiştirilebilmesi için, ilk toplantıda şirket sermayesinin en az yarısını temsil eden pay sahipleri yahut temsilcilerinin hazır bulunması, bu sağlanamadığı takdirde en geç bir ay içerisinde ikinci bir toplantının yapılması ve bu toplantıda da şirket sermayesinin en az üçte birinin temsil edilmesi, kararların da toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınması gerekmektedir. Kanunun gerek birinci gerek ikinci toplantı için aradığı yetersayıların, şirket esas sözleşmesine konacak bir hüküm ile düşürülmesi yahut nispî çoğunluğun öngörülmesi geçersiz olacaktır (TTK, m.421/f.1). Bir aylık süre geçirildiği takdirde, ilk toplantıya ilişkin nisap aranacak, yani sermayenin en az yarısının temsili gerekecektir. Ayrıca, genel kurulun esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin kararı imtiyazlı pay sahiplerinin haklarını ihlal ediyor ise, bu genel kurul kararı, “imtiyazlı pay sahipleri özel kurulu” tarafından onaylanmadıkça uygulanamaz (TTK, m.454/f.1). Gerek kuruluş esas sözleşmesi gerek esas sözleşme değişikliği ile intifa senedi ihdas edilirken, intifa senetlerinin adedi ve sahibine tanıdığı hakların içeriği, hem esas sözleşmede hem de genel kurul kararında açıkça gösterilmelidir. 6. İntifa Senetlerinin Devri ve Sona Ermesi Çalışmamızın önceki bölümlerinde de belirtildiği üzere, her ne kadar T.Ticaret Kanunu’nda “intifa senedi” olarak yer almış olsa da, intifa haklarını temin için senet çıkarılması zorunlu tutulmamıştır. Bununla birlikte, TTK’nın 502nci maddesinin ikinci fıkrasında “Kurucular için çıkarılanlar da dâhil olmak üzere, intifa senetleri emre ve hamiline yazılı olabilir.” denilerek, intifa senedi çıkarılabileceği, çıkarılması durumunda ise bu senetlerin ya emre ya da hamiline yazılı olabileceği hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, TTK’da tanımını bulan ve esas sözleşme ile kayıt altına alınan kurucu ve adi intifa hakları için “intifa senedi” çıkarılması mümkündür. Tekinalp’e göre, esas sözleşme ile belirlenmiş intifa haklarının, kıymetli evrak niteliği taşımayan, sadece ispat aracı olan belgelere ve ilmühaberlere de bağlanması mümkündür (Tekinalp, 2010, s.616). Ancak, Türk Ticaret Kanunu’nda, intifa senetlerinin “itibarî değerlerine” ilişkin bir hüküm yer almamaktadır. Bu nedenle, bedelsiz intifa senetlerinde (kurucu ve adi intifa senetleri) itibari değerlere yer verilmez. Zira, intifa senedinin sahibine tanıdığı hakkın parasal değerini önceden belirlemek mümkün olmadığından, intifa senetleri için itibari bir kıymet belirlemek olanaklı değildir. Bununla birlikte, uygulamada, intifa senetlerine itibari değer yazıldığı da görülebilmektedir (Arslanlı, 1961, s.156-157). Ancak, senet sahibi itibari değere göre talepte bulunamaz. Örneğin, 100 TL itibari değerde 1.000 adet intifa senedi çıkarılmışsa, her senet, 85

Bankacılar <strong>Dergi</strong>si<br />

senedi sahiplerini bağlamayacak ve gerek kurucu gerek adi intifa senedi sahipleri esas<br />

sözleşmede öngörülen kâr paylarını alacaklardır 32 .<br />

5. İntifa Senedinin İhdası 33<br />

5.a. İntifa Senedinin Şirketin Kuruluşu Esnasında İhdas Edilmesi<br />

Şirketin kurulması hususunda emeği geçen kurucular lehine, kuruluş esas sözleşmesi<br />

ile intifa senedi ihdas edilebilir. TTK’nın 339’uncu maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendine<br />

göre, “kurucularla yönetim kurulu üyelerine ve diğer kimselere şirket kârından sağlanacak<br />

menfaatler”in şirketin kuruluş esas sözleşmesine yazılması zorunludur.<br />

5.b. İntifa Senedinin Şirketin Kuruluşundan Sonra İhdas Edilmesi<br />

Anonim şirket kurulduktan sonra, genel kurul esas sözleşmeyi gereken yetersayı ve<br />

çoğunlukla değiştirerek intifa senedi ihdasına karar verebilir (TTK, m.502/1). Şirket esas<br />

sözleşmesinin değiştirilebilmesi için, ilk toplantıda şirket sermayesinin en az yarısını temsil<br />

eden pay sahipleri yahut temsilcilerinin hazır bulunması, bu sağlanamadığı takdirde en geç bir<br />

ay içerisinde ikinci bir toplantının yapılması ve bu toplantıda da şirket sermayesinin en az üçte<br />

birinin temsil edilmesi, kararların da toplantıda mevcut bulunan oyların çoğunluğu ile alınması<br />

gerekmektedir. Kanunun gerek birinci gerek ikinci toplantı için aradığı yetersayıların, şirket<br />

esas sözleşmesine konacak bir hüküm ile düşürülmesi yahut nispî çoğunluğun öngörülmesi<br />

geçersiz olacaktır (TTK, m.421/f.1). Bir aylık süre geçirildiği takdirde, ilk toplantıya ilişkin nisap<br />

aranacak, yani sermayenin en az yarısının temsili gerekecektir.<br />

Ayrıca, genel kurulun esas sözleşmenin değiştirilmesine ilişkin kararı imtiyazlı pay<br />

sahiplerinin haklarını ihlal ediyor ise, bu genel kurul kararı, “imtiyazlı pay sahipleri özel<br />

kurulu” tarafından onaylanmadıkça uygulanamaz (TTK, m.454/f.1).<br />

Gerek kuruluş esas sözleşmesi gerek esas sözleşme değişikliği ile intifa senedi ihdas<br />

edilirken, intifa senetlerinin adedi ve sahibine tanıdığı hakların içeriği, hem esas sözleşmede<br />

hem de genel kurul kararında açıkça gösterilmelidir.<br />

6. İntifa Senetlerinin Devri ve Sona Ermesi<br />

Çalışmamızın önceki bölümlerinde de belirtildiği üzere, her ne kadar T.Ticaret<br />

Kanunu’nda “intifa senedi” olarak yer almış olsa da, intifa haklarını temin için senet<br />

çıkarılması zorunlu tutulmamıştır. Bununla birlikte, TTK’nın 502nci maddesinin ikinci<br />

fıkrasında “Kurucular için çıkarılanlar da dâhil olmak üzere, intifa senetleri emre ve hamiline<br />

yazılı olabilir.” denilerek, intifa senedi çıkarılabileceği, çıkarılması durumunda ise bu<br />

senetlerin ya emre ya da hamiline yazılı olabileceği hükme bağlanmıştır. Dolayısıyla, TTK’da<br />

tanımını bulan ve esas sözleşme ile kayıt altına alınan kurucu ve adi intifa hakları için “intifa<br />

senedi” çıkarılması mümkündür. Tekinalp’e göre, esas sözleşme ile belirlenmiş intifa<br />

haklarının, kıymetli evrak niteliği taşımayan, sadece ispat aracı olan belgelere ve<br />

ilmühaberlere de bağlanması mümkündür (Tekinalp, 2010, s.616).<br />

Ancak, Türk Ticaret Kanunu’nda, intifa senetlerinin “itibarî değerlerine” ilişkin bir hüküm<br />

yer almamaktadır. Bu nedenle, bedelsiz intifa senetlerinde (kurucu ve adi intifa senetleri)<br />

itibari değerlere yer verilmez. Zira, intifa senedinin sahibine tanıdığı hakkın parasal değerini<br />

önceden belirlemek mümkün olmadığından, intifa senetleri için itibari bir kıymet belirlemek<br />

olanaklı değildir. Bununla birlikte, uygulamada, intifa senetlerine itibari değer yazıldığı da<br />

görülebilmektedir (Arslanlı, 1961, s.156-157). Ancak, senet sahibi itibari değere göre talepte<br />

bulunamaz. Örneğin, 100 TL itibari değerde 1.000 adet intifa senedi çıkarılmışsa, her senet,<br />

85

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!