14.01.2015 Views

Dergi_89

Dergi_89

Dergi_89

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ali Babacan<br />

Avrupa Birliği’nde biliyorsunuz tüm ülkelerde ortak limitler yükseltildi, hatta bazı ülkeler<br />

sınırsız garanti vermek zorunda kaldı ki, güven bir miktar oluşabilsin diye. İşte böylesine<br />

önemli testten geçmiş, güvenilir bir bankacılık sektörünün yanında aynı zamanda güvenilir bir<br />

kamu maliyesi de şu anda Türkiye ekonomisinin dayandığı en önemli istikrar unsurları.<br />

Sağlam bir bankacılık sektörü ve sağlam bir kamu maliyesi.<br />

Biraz önceki sunuşta da vardı, bankalarımızın artık bilançosunda Hazine kağıtlarının<br />

payı oldukça düşmüş durumda. Niye Çünkü kamunun borçlanma ihtiyacı azaldı. Devlet<br />

bütçesine çeki, düzen verince aşağı yukarı 11 yıldır, 12 yıldır Hazine’nin borç çevirme oranı<br />

hep yüzde 100’ün altında seyrediyordu. Çoğu yıllar yüzde 80 civarında, bazen biraz<br />

yükseliyor, biraz azalıyor ama işte 80’lerde bir borç çevirme oranı. Bu ne demek Anapara,<br />

artı faiz Hazine 100 lira borç ödediyse yerine piyasadan 80 lira civarında borç aldı.<br />

Dolayısıyla o kaynakta sürekli bankaların elinde kredi verilmeye uygun bir kaynak haline<br />

döndü. Bilançolardaki krediler bu kadar çok arttıysa bunun en önemli sebeplerinden bir<br />

tanesi de Hazine kağıtlarının azalması. Dolayısıyla kamu maliyesinin sağlam oluşu da<br />

aslında bankacılık sektörü için çok büyük bir destek. Hele hele ülkenin genel kredibilitesi<br />

dönüp dolaşıp devletin kredibilitesine dayandığına göre, o ülkenin devletin, Hazinesinin<br />

kredibilitesi tüm finans sistemi için bir baz, bir temel teşkil ediyorsa, zaten sağlam bir kamu<br />

maliyesinin olmadığı bir ülkede bankacılık sistemi kendi başına ne yaparsa yapsın tek başına<br />

güveni oluşturması çok zor. Yani hem zemin sağlam olacak kamu maliyesi, devlete güven<br />

sağlam olacak onun üzerinde sağlam bir finans sektörünü inşa edebileceksiniz. İkisi bir arada<br />

olduktan sonra da zaten işlem kolaylaşıyor. Zaten bu son krizde Türkiye çok şükür az<br />

etkilendiyse ve krizden çıkışımız çok hızlı olduysa bunun en önemli sebepleri bu iki konudur<br />

sağlam bankacılık, sağlam kamu bankası.<br />

Değerli Konuklar, Değerli Katılımcılar,<br />

Bankacılık sektöründe güvenin sağlanabilmesi için düzenlemeler son derece önemli ve<br />

biz uluslararası düzenlemelere kuşkusuz bakıyoruz ama bazı alanlarda uluslararası<br />

düzenlemelerden de daha ileri taleplerde bulunuyoruz. Çünkü uluslararası düzenlemeler<br />

müzakereler sonucunda ortaya çıkıyor. Bu Basel dediğimiz düzenlemeler dahi çok yoğun<br />

pazarlıklar sonucunda ortaya çıkıyor. Avrupa’da en zayıf ve düzeltilmesi en zor olan bankayı<br />

da dikkate alıyorlar ki bu Basel üçü getirdiğimizde arkamızda 8-10 tane büyük bankayı<br />

devirmeyelim diye yani en zor durumda olup da en büyük olan bankaları da dikkate alan<br />

düzenlemeler bunlar. Çok uzun geçiş süreçleri varsa işte onlara ayak uydurabilsin diye bu<br />

uzun geçiş süreçleri veriliyor dolayısıyla müzakereler sürecinde ortaya çıkmış ortalama<br />

düzenlemeler bunlar. Oysa biz daha iyi bir durumda olduğumuz için, daha ihtiyatlı olma<br />

lüksümüz var. Dolayısıyla bankalarımızın çoğu zaten Basel 3’ten de ileri bir sağlamlığa sahip<br />

olduğu için biz Basel 2’den, Basel 3’ten daha ileri bazı alanlarda adımlar atabiliyoruz, doğru<br />

olanı korkmadan yapabiliyoruz ve daha erken yapabiliyoruz. Avrupa’da durum öyle değil.<br />

Çünkü düzenleme çerçevesi öyle bir şey ki mevcut durumu da dikkate almanız gerekiyor.<br />

Önce etki analizleri yapılıyor yani bunu yaparsak hangi bankanın başına ne gelir, hangi<br />

banka uyabilir, hangi banka uyamaz. Gerçekçi olmayan çok dar bir gömlek giydirirseniz o bir<br />

yerlerinden yırtılacaktır, bir yerlerinden bir şeyler patlayacaktır dolayısıyla bir yandan da<br />

bunun zorluğunu çekerek o düzenlemeler yapılıyor. Biz Basel Komitesinde sürekli Merkez<br />

Bankamız tarafından temsil ediliyoruz. Yine FSB’de G-20 bu krizden sonra kurulan G-20<br />

bünyesinde oluşturulan ama G-20’lerde şimdi biraz daha ayrışıp kendi başına kredibilite<br />

oluşan FSB dediğimiz Finansal İstikrar Kurulu’nda da Türkiye’nin artık daimi sandalyesi var.<br />

Çoğu zaman Merkez Bankamız oturuyor orada, bazen konusu gereği BDDK oturuyor ama<br />

Türkiye’nin orada artık daimi sandalyesi var ve bu düzenlemenin nasıl oluştuğunu, alt<br />

yapısını da bildiğimiz için kendimize dönüp, kendimiz için düzenleme yaparken çok daha<br />

akılcı, çok daha rasyonel düzenlemeleri yapma imkanına da çok şükür sahibiz.<br />

20

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!