Dergi_89

Dergi_89 Dergi_89

14.01.2015 Views

Hasan Yaşar Şababoğlu Daha önce de belirtildiği gibi, üyelerin bir hesap numarası ve bu hesaba bağlı, CLS Sistemi’ne dâhil olan her para birimi için alt hesapları vardır. Üyeler, CLS Bank nezdindeki hesaplarında fon tutmayacaklardır. Gün başında üyelerin hesaplarında “sıfır” bakiye bulunacaktır. Fakat gün içinde döviz işlemleri ve ödeşmelerin yapılmasıyla, üyelerin hesapları anında hareketlenecek/değişecektir. Her an üyelerin farklı döviz cinslerinden hesaplarının bir kısmı alacaklandırılacak, diğer kısmı ise borçlandırılacaktır. 6.5. Ulusal Ödeme Sistemi Kapanmadan Ödeşmelerin Gerçekleştirilmesi CLS gün içi ödeşme işlemleri ulusal ödeme sistemleri (Real Time Gross System - RTGS) kapanmadan önce bitirilmelidir (İlk olarak en doğuda bulunan JPY, NZD ve AUD ödeme sistemleri kapanır.). Gün bitiminde, üyelerin CLS Bank hesaplarında, CLS Bank’ın her para biriminin ait olduğu merkez bankası nezdindeki hesaplarında bakiye kalmayacaktır. CLS Sistemi genel olarak, üyeler tarafından kısa pozisyonları için gereken tutarların ödenmesi durumunda sorunsuz çalışır. Fakat bazı sorunlardan (operasyonel) dolayı, bir Mutabakat Üyesi’nin kısa pozisyonuna katılacak tutarın ödenmesi yapılamayabilir. Bu durumda, diğer para birimlerine ait alt hesaplardaki bakiyelerinden takviye yapılarak sorunun giderilmesi mümkündür. Böylece hesabın her zaman artı bakiye vermesi sağlanabilir. Diğer alt hesaplarda da yeterli bakiyenin bulunmadığı durumlarda, CLS yetkilileri üyeyi arayarak tüm işlemlerinin gerçekleşmesini sağlayacak kadar fonun CLS Bank hesaplarına yatırılmasını isterler. 7. CLS Sisteminin Avantajları CLS kullanıcıları arasında yapılan döviz işlemlerinin taraflarından kaynaklanabilecek karşılıklı riskler, sistem tarafından asgari düzeye indirilir. CLS sayesinde kullanıcılar, birbirlerini hiç tanımasalar dahi, piyasadaki en iyi oranlardan döviz alım satım işlemi yapabilirler. Bütün CLS işlemleri, resmi CLS kurallarına tabidir. Sistemdeki bütün işlemler tek tek ele alınarak, gerçekleşmesi sağlanmakta ve aynı anda raporlanmaktadır. Kullanıcılar bu raporlar sayesinde, geçmişte yaptıkları işlemlere ait ve günlük net pozisyonlarına ait bilgilere ayrıca bir raporlama sistemine ihtiyaç duyulmaksızın ulaşabilmektedir. Bütün CLS ödeme emirlerinin tek bir merkezi komünikasyon ağına bağlı olmasından dolayı erişimi kolaydır. Ayrıca çoklu para birimi kullanabilme olanağı vardır. Bir CLS kullanıcısının, sistemin dışındaki bir kuruluşla yaptığı döviz işlemleri için, mevcut ödeşme riskini CLS Sistemi’nin gidermesi mümkün değildir. Bu yüzden önceleri işlemin CLS dışında kalan tarafından “risk premium” adı altında bir masraf alınması düşünülmüş (Medlar, 2005), ancak bu uygulamaya geçilmemiştir. Onun yerine döviz piyasalarında yapılan işlemler işlemler için CLS kullanıcılarınca, CLS sistemini kullanmayanlara cazip olmayan oranlar verilmesi yoluna gidilerek sisteme üyelik teşvik edilmiştir. Böylece CLS kullanmayan tarafların döviz alım satım maliyetleri yükselmekte, kar marjları düşük düzeyde kalmaktadır. 8. CLS Sistemi ve Üyeliği’yle İlgili Sorunlar CLS Sistemi’nde özellikle Mutabakat Üyesi olarak işlem yapabilmek için, anılan sisteme has bağlantı (iletişim) ve güvenlikle ilgili teknik bütünleşme zorunluluğu bulunmaktadır. Oldukça karmaşık bir yapıya sahip olan teknik alt yapı ve uyum tesisi noktasında, konuyla ilgili sınırlı sayıdaki bilgi teknolojileri firmalarından destek alınması ve buna bağlı olarak bazı sabit ve değişken masraflara katlanılması gerekmektedir. Üçüncü Taraf Kullanıcılar, CLS Servisi’ne Mutabakat Üyesi’nin sistemi üzerinden ulaşabileceği için, yapmaları gereken bilgi teknolojileri yatırımı, bir Mutabakat Üyesi’ne göre 130

Bankacılar Dergisi daha azdır. Fakat Üçüncü Taraf Kullanıcılar da, müşterisi oldukları Mutabakat Üyelerinden alacakları hizmetler için, kendilerine yansıtılan yeni masraf kalemleriyle karşı karşıya kalmaktadırlar. İşlemlerin eş zamanlı gerçekleştirilebilmesi için sistem içerisinde yer alan farklı para birimleri cinsinden ödemelerin, ait oldukları ülke yerel zaman dilimleri dâhilinde, gerçekleştirilme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu itibarla, 24 saat çalışan sistemin, günün tamamında takibi gerekmektedir. Sistem içinde yer alan on yedi para biriminin tamamı, CLS’in ilk altı yılında Sisteme dâhil olmuştur. Sonraki dönemlerde başka bazı ülke para birimlerinin de sisteme alınması yönünde çalışmalar olduysa da, makalenin kaleme alındığı yıl olan 2014 başına değin bir sonuç alınamamıştır. Bunun en önemli iki sebebi; her ülke para birimi için o ülkeden en az iki büyük bankanın CLS Mutabakat Üyesi olması ve bu bankaların 5 milyon ABD Doları civarında hissedarlık payı ödemesi gerekliliğidir. 9. Türkiye’nin Durumu Yakından takip etme olanağı bulduğumuz CLS’in Türkiye macerası, faaliyete geçtiği yıl olan 2002’de başlamıştır. 2002 – 2007 yılları arasında CLS Bölge Müdürü Sarah Medlar Türkiye’de sunumlar yapmış, CLS Başkanı Joseph De Feo ve diğer yetkililerle, TC Merkez Bankası, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve ülkemizin büyük bankaları nezdinde çeşitli görüşmeler yapmıştır (TCMB, 2014). 2007 yılı yazında Türk Lirası’nın CLS sistemine dâhil olmasıyla ilgili çalışmaların başlatılması için CLS ve ülkemizdeki ilgili taraflar arasında gizlilik anlaşması imzalanmıştır. Bir yıl sonra TC Merkez Bankası ve Türkiye’nin büyük bankalarının niyet mektubu imzalamalarının ardından, aynı yılın kasım ayında durum tespiti (Due Diligence) çalışmaları için CLS yetkilileri sektörden bazı banka yetkilileriyle bir araya gelmişlerdir. 20 Mart 2009 tarihinde TC Merkez Bankası’nın Ankara’daki merkezinde TBB ve bahse konu banka yetkilileriyle bir koordinasyon toplantısı düzenlenmiştir. 2008 yılında yaşanan finansal krizin de etkisi ile bir süre soğumaya bırakılan CLS- Türkiye Bankacılık sektörü ilişkileri, CLS yetkililerinin 2013 Nisanı’ndaki ziyaretiyle yeniden ivme kazanmaya başlamıştır. Bir para biriminin sistemde işlem görmesi için, o ülkeden en az iki bankanın Mutabakat Üyesi olma zorunluluğunun kalkmasının ardından, 6 Ocak 2004 tarihinde TC Merkez Bankası uhdesinde Türk Lirası’nın CLS sistemine üyeliği sürecinde görev yapmak üzere bir Çalışma Grubu Kurulmuştur (TCMB, 2014, s.11). 131

Bankacılar <strong>Dergi</strong>si<br />

daha azdır. Fakat Üçüncü Taraf Kullanıcılar da, müşterisi oldukları Mutabakat Üyelerinden<br />

alacakları hizmetler için, kendilerine yansıtılan yeni masraf kalemleriyle karşı karşıya<br />

kalmaktadırlar.<br />

İşlemlerin eş zamanlı gerçekleştirilebilmesi için sistem içerisinde yer alan farklı para<br />

birimleri cinsinden ödemelerin, ait oldukları ülke yerel zaman dilimleri dâhilinde,<br />

gerçekleştirilme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu itibarla, 24 saat çalışan sistemin, günün<br />

tamamında takibi gerekmektedir.<br />

Sistem içinde yer alan on yedi para biriminin tamamı, CLS’in ilk altı yılında Sisteme<br />

dâhil olmuştur. Sonraki dönemlerde başka bazı ülke para birimlerinin de sisteme alınması<br />

yönünde çalışmalar olduysa da, makalenin kaleme alındığı yıl olan 2014 başına değin bir<br />

sonuç alınamamıştır. Bunun en önemli iki sebebi; her ülke para birimi için o ülkeden en az iki<br />

büyük bankanın CLS Mutabakat Üyesi olması ve bu bankaların 5 milyon ABD Doları<br />

civarında hissedarlık payı ödemesi gerekliliğidir.<br />

9. Türkiye’nin Durumu<br />

Yakından takip etme olanağı bulduğumuz CLS’in Türkiye macerası, faaliyete geçtiği yıl<br />

olan 2002’de başlamıştır. 2002 – 2007 yılları arasında CLS Bölge Müdürü Sarah Medlar<br />

Türkiye’de sunumlar yapmış, CLS Başkanı Joseph De Feo ve diğer yetkililerle, TC Merkez<br />

Bankası, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ve ülkemizin büyük bankaları nezdinde çeşitli<br />

görüşmeler yapmıştır (TCMB, 2014). 2007 yılı yazında Türk Lirası’nın CLS sistemine dâhil<br />

olmasıyla ilgili çalışmaların başlatılması için CLS ve ülkemizdeki ilgili taraflar arasında gizlilik<br />

anlaşması imzalanmıştır.<br />

Bir yıl sonra TC Merkez Bankası ve Türkiye’nin büyük bankalarının niyet mektubu<br />

imzalamalarının ardından, aynı yılın kasım ayında durum tespiti (Due Diligence) çalışmaları<br />

için CLS yetkilileri sektörden bazı banka yetkilileriyle bir araya gelmişlerdir. 20 Mart 2009<br />

tarihinde TC Merkez Bankası’nın Ankara’daki merkezinde TBB ve bahse konu banka<br />

yetkilileriyle bir koordinasyon toplantısı düzenlenmiştir.<br />

2008 yılında yaşanan finansal krizin de etkisi ile bir süre soğumaya bırakılan CLS-<br />

Türkiye Bankacılık sektörü ilişkileri, CLS yetkililerinin 2013 Nisanı’ndaki ziyaretiyle yeniden<br />

ivme kazanmaya başlamıştır. Bir para biriminin sistemde işlem görmesi için, o ülkeden en az<br />

iki bankanın Mutabakat Üyesi olma zorunluluğunun kalkmasının ardından, 6 Ocak 2004<br />

tarihinde TC Merkez Bankası uhdesinde Türk Lirası’nın CLS sistemine üyeliği sürecinde<br />

görev yapmak üzere bir Çalışma Grubu Kurulmuştur (TCMB, 2014, s.11).<br />

131

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!