You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Pelin Ataman Erdönmez<br />
c. Rekabet Politikasının Tüketici Koruma Üzerindeki Etkisi<br />
İyi uygulama ilkeleri çerçevesinde “Rekabet otoritesi ve düzenleyici otorite, özellikle<br />
tüketici seçimleri üzerindeki sınırlamalar ve faiz ve diğer ücretlere ve komisyonlara dair hile<br />
ve muvazaa konularında, rekabet politikalarının tüketici refahı üzerindeki etkisini<br />
değerlendirmelidirler” ilkesi öne çıkmaktadır. TKHK’da bu hususta doğrudan bir hüküm<br />
bulunmamaktadır. 4054 sayılı Rekabet Kanunu verilerin korunması ve piyasalarda tüketicinin<br />
haklarının rekabetin tesis edilip korunmasına dair iki ilkeyi içermektedir ve bu yönde bireysel<br />
başvuru hakkı sağlamaktadır.<br />
Bunun yanında, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da teşebbüsler arası<br />
anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı<br />
ve yasak kabul edilmekle birlikte (RKHK.m.4), tüketicinin yarar sağladığı hallerde Rekabet<br />
Kurulu’nun anılan anlaşma ve uyumlu eylemleri hukuka aykırı ve yasak olmaktan muaf<br />
tutabileceği kabul edilmiştir (TKHK.m.5). Böylece, aralarında bankaların da bulunduğu<br />
teşebbüsler arasındaki anlaşma ve eylemlerin tüketiciler lehine yarar sağlamak kaydıyla<br />
geçerli olacağına dair bir muafiyet getirilmiştir.<br />
Sonuç ve Değerlendirmeler<br />
Dünya Bankası tarafından finansal tüketicinin korunması yönünde ortaya konulan<br />
ilkeler kapsamında gerçekleştirilen karşılaştırmalı hukuki çerçeve analizine göre aşağıdaki<br />
hususlar öne çıkmaktadır:<br />
Finansal tüketicinin korunması temelinde ilgili mevzuat ve kurumsal yapı incelendiğinde<br />
tek bir mevzuat ya da kurumsal yapıdan söz etmek mümkün değildir. Türk mevzuatında bu<br />
konuda farklı Kanunlarda çok sayıda hüküm sevk edildiği görülmektedir. İyi uygulamaların<br />
Türk mevzuatında karşılık bulup bulmadığını saptayabilmek için, Tüketicinin Korunması<br />
Kanunu ve Bankacılık Kanunu gibi özel kanunları incelemek yeterli olmayıp, 5464 sayılı<br />
Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ve Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında<br />
Yönetmelik gibi alt düzenlemelerin de incelenmesi gerekmektedir.<br />
TKHK söz konusu ilkelerle büyük ölçüde örtüşmekte olup, finansal hizmetler<br />
konusunda kanuna ek olarak çıkarılacak tebliğler ve yönetmeliklerle uygulamada tüketicinin<br />
korunması bakımından önemli ilerleme kaydedilmesi anlamına gelecektir. 5411 sayılı<br />
Bankacılık Kanunu finansal tüketicinin korunmasına dair kurumsal çerçeve; bilgilendirme;<br />
müşteri hesaplarının kullanımı ve rekabete dair ilkeleri içermektedir.<br />
4054 sayılı Rekabet Kanunu’nun Dünya Bankası ilkelerinden rekabeti güçlü bir biçimde<br />
desteklediği sadece ilgili kanun maddeleriyle değil, aynı zamanda Rekabet Kurulu’nun<br />
bankacılık sektöründe Rekabet İhlaline dair verdiği kararlarla da desteklendiği<br />
gözlemlenmektedir.<br />
Dünya Bankası’nın finansal kuruluşlar ve bankalar için öngördüğü iyi uygulamalarından<br />
bazılarının Türk mevzuatında nispeten fazla karşılık bulduğu söylenebilir. Örneğin kredi<br />
kartlarına yönelik iyi uygulamaların 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu ve<br />
Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik ile önemli ölçüde karşılandığı<br />
görülmektedir. Bunun gibi, ihtilaf çözümleme mekanizmaları bakımından da gerek Bankalar<br />
Birliği nezdinde şikayet merci oluşturularak gerekse tüketici hakem heyetleri ve tüketici<br />
mahkemeleri kurularak önemli ölçüde yol alındığı düşünülmektedir. Ancak, aynı sonuca<br />
bilhassa finansal okur-yazarlık, tüketicinin bilinçlendirilmesi gibi konularda varmak mümkün<br />
değildir. Bu çerçevede, Türk mevzuatında Dünya Bankası’nın kabul ettiği iyi uygulama<br />
kurallarından eksik olanlar tamamlanması hedeflenmelidir.<br />
110