14.01.2015 Views

eylül-ekim - Örme Sanayicileri Derneği

eylül-ekim - Örme Sanayicileri Derneği

eylül-ekim - Örme Sanayicileri Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Eylül - Ekim 2010<br />

Hasan GÜLVEREN / Editör<br />

TÜRK TEKSTİLİ, 5-10 YILDA<br />

BİTECEK BİR SEKTÖR DEĞİLDİR!<br />

Tekstil ve hazır giyim yarattığı moda ve<br />

binlerce kişiye sağladığı iş imkânı ile<br />

ülke ekonomisindeki yerini korumayı<br />

sürdürecektir. Bakın, bugün Avrupalı<br />

alıcılar, Çin’den beklediklerini bulamayınca<br />

Türkiye’nin kapsını çalmaya başladılar. Geç<br />

sevkiyat sorunu nedeniyle modanın hızına<br />

ayak uyduramayan bu alıcılar, Türk tekstilini<br />

yeniden tercih etmek durumunda kaldılar.<br />

Basında bu konuyla ilgili haberlere eminim<br />

rastlıyorsunuzdur: Evet, tekstilin yıldızı bir kez<br />

daha parlıyor, ancak maalesef önünde ‘yanlış<br />

kur politikası’ gibi büyük bir engel var…<br />

Değerli okuyucular; imalatçılar eskisi gibi<br />

kazanamıyor. İş yapıyor ama kazançlar çok<br />

cüzi kalıyor. Yatırıma çok fazla dönüşemiyor.<br />

Yani daha açık ifadeyle günü kurtarmaktan<br />

öteye geçemiyor. TL değerli oldukça, Euro ve<br />

dolar değer kaybettikçe, ihracatta istediğimiz<br />

başarıları yakalamamız hayal. Bu bir gerçek<br />

ve herkes bunun farkında ama Merkez<br />

Bankası değil. Enflasyonu düşük tutma adına<br />

faizleri artırmakta, sıcak paranın önünü<br />

açmaktadır. Sıcak para geliyor ama kime<br />

ne fayda sağlıyor. Yatırıma dönüşüyor mu<br />

Hayır!<br />

Değerli okuyucular, güncel olduğunu<br />

düşündüğüm birkaç rakamı sizlerle<br />

paylaşarak tekstilin ne kadar büyük ve önemli<br />

olduğunu anlatmak istiyorum. Türkiye’nin<br />

iplik üretim kapasitesi; 2.300.000 ton kısa<br />

elyaf (pamuk ve benzeri) iplik, 400.000 ton<br />

uzun elyaf (yün ve benzeri) iplik ve 800.000<br />

ton filament (kesiksiz) iplik, olmak üzere<br />

toplam 3.500.000 tondur.<br />

Dokumada ise,<br />

Türkiye’deki toplam<br />

kurulu kapasite,<br />

1.350.000 ton<br />

civarında olduğu<br />

tahmin edilmektedir.<br />

Hepimizi yakından<br />

ilgilendiren örmeye gelince 2.250.000 ton’luk<br />

bir toplam kapasiteden söz ediliyor. Büyük bir<br />

rakam değil mi Gelin makine yatırımlarına<br />

da bir göz atalım: ITMF verilerine göre,<br />

Türkiye son 5 yılda, dünya yuvarlak örgü<br />

makinelerinin %10’unu satın alarak, Çin Hak<br />

Cumhuriyeti’nden sonra 2. büyük yatırımcı<br />

olmuştur. 25 ila 30 bin arasında yuvarlak<br />

örgü makinesi bugün tekstil sektöründe<br />

çalışır vaziyettedir. Yine, örme konfeksiyon<br />

ihracatına paralel olarak pamuklu örme<br />

kumaş üretimi de son 10 yılda hızlı bir<br />

şekilde artış göstermiştir. Daha fazla bir şey<br />

söylemeye gerek var mı<br />

Bu rakamlar göstermektedir ki, tekstil Türkiye<br />

insanı ve ekonomisi için çok önemlidir ve<br />

beş on sene içinde bırakacağı bir alan<br />

değildir.* Bu kısa değerlendirmeden sonra,<br />

bu sayımızda neler okuyacağınızı sizlere<br />

anlatmak istiyorum. Öncelikle pamuk ve<br />

iplik zamları bu sayımızın esas konusunu<br />

teşkil ediyor. Zira gündemi en çok meşgul<br />

eden konu bu olsa gerek. Bu sayımızda<br />

ayrıca Kurlar ve Merkez Bankasının bu<br />

yönde uyguladığı politikalar ve değerli TL’nin<br />

ihracatçılara yarattığı sorunlar bu sayımızın<br />

ana konularından bir diğeri. Tabi Ramazan<br />

döneminde gerçekleştirdiğimiz iftarla ilgili<br />

haberimiz de bu sayımızın önemli konuları<br />

arasında bulunuyor zira bugüne kadar<br />

yapılan iftarların en görkemlisi, en kalabalık<br />

olanıydı.<br />

Dergimizin bu sayısında ayrıca kısa haberler,<br />

sektörler makaleler ve araştırmalar da her<br />

zamanki gibi var. Röportajlara gelince. Bu<br />

sayımızda; yeni kurulan ve dernek üyemiz<br />

olan Subaşılar Kumaşçılığı sizlere tanıtmaya<br />

çalıştık. Ayrıca, iplik ve boyalı kumaşta<br />

yakından tanıdığınız Bostan Tekstil’in kuruluş<br />

hikâyesini ve faaliyetlerini de bu sayımızda<br />

okuyabilirsiniz.<br />

Sizleri dergimizle baş başa bırakırken, yılın<br />

bu son çeyreğinin hepiniz için başarılı,<br />

sorunlardan uzak, bol kazançlı geçmesini<br />

diliyorum.<br />

4<br />

ÖRME DÜNYASI<br />

ÖRME SANAYİCİLERİ DERNEĞİ<br />

Adına<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

Fikri KURT<br />

fikrikurt@orsad.org.tr<br />

Editör<br />

Hasan Gülveren<br />

orsad@orsad.org.tr<br />

Yayın Kurulu<br />

Fikri KURT<br />

S. Murat ÇETİN<br />

İlkan KUL<br />

Hikmet GÜLLE<br />

Mehmet ZENGİN<br />

Rahim İNAN<br />

Fuat YILMAZ<br />

Hasan GÜVEN<br />

Şinasi PARLAK<br />

Oğuz SATICI<br />

Danışma Kurulu<br />

Prof. Dr. Işık TARAKÇIOĞLU<br />

Prof. Dr. Bülent ÖZİPEK<br />

Prof. Dr. Arzu MARMARALI<br />

Prof. Dr. Faruk BOZDOĞAN<br />

Prof. Dr. Hüseyin KADOĞLU<br />

Prof. Dr. Arif KURBAK<br />

Prof. Dr. Cevza CANDAN<br />

Doç. Dr. Erkan İŞGÖREN<br />

Doç. Dr. Fatma ÇEKEN<br />

Grafik Tasarım<br />

Vitamin Ajans İnanç AKBULAK<br />

www.vitamindizayn.com<br />

Tel: 0212 637 59 59<br />

Baskı<br />

Şan Ofset<br />

Yönetim Adresi<br />

Fatih Cad. Akasya Sok. Dirican İş<br />

Merkezi No: 7/33 Kat: 3<br />

Merter - Güngören/İSTANBUL<br />

Tel: (0212) 637 68 05 - 06<br />

Faks: (0212) 637 68 07<br />

www.orsad.org.tr<br />

e-mail:orsad@orsad.org.tr<br />

Dergimiz iki ayda bir<br />

yayınlanmaktadır. <strong>Örme</strong> Dünyası,<br />

basın yayın ahlak ilkelerine uymaya<br />

söz vermiştir. Yazılardaki tüm<br />

görüşlerin sorumluluğu yazarlara<br />

aittir. İzin alınmadan yazı ve resim<br />

alıntısı yapılamaz.


İÇİNDEKİLER<br />

KISA HABERLER<br />

TEKSTİLİN KALBİ<br />

PARİS’TE ATTI<br />

Tekstil ve moda tasarımı<br />

alanında dünyanın dört bir yanından birçok<br />

firmanın katıldığı fuara bu yıl ilgi oldukça<br />

fazla oldu.<br />

İHRACATÇI<br />

KONFEKSİYONCU HAVLU<br />

ATMAK ÜZERE<br />

TGSD Başkanı Cem Negrin ekonomi<br />

yönetimini uyararak “harç bitti yapı paydos<br />

dememek için ekonomi yönetimi artık bizi de<br />

görmeli!..” dedi.<br />

ÖRSAD İFTARINA REKOR<br />

KATILIM OLDU<br />

Türk örme sektörünün en önemli<br />

sivil toplum kuruluşu olan ÖRSAD’ın<br />

her yıl ramazan ayında düzenlediği ve<br />

gelenekselleşen iftar davetine örme ve tekstil<br />

sektöründen<br />

büyük ilgi oldu.<br />

İTHALATA SIKI DENETİM<br />

GELİYOR<br />

Riske Dayalı Denetim Sistemi (RDDS)<br />

çerçevesinde bugüne kadar kanserojen azo<br />

boyar madde içeren 155 bin 911 adet hazır<br />

giyim eşyası bertaraf edildi.<br />

İHRACATÇI<br />

KONFEKSİYONCULAR<br />

FASON ATÖLYE BULMAKTA<br />

ZORLANIYOR<br />

6<br />

20<br />

22<br />

24<br />

28<br />

30<br />

ÇİFTÇİ BEYAZ ALTINA<br />

YÖNELDİ<br />

Son yıllarda gerek girdi maliyetlerinin<br />

yükselmesi gerekse fiyatının düşük olması<br />

sebebiyle pamuktan uzaklaşan üretici, rekor<br />

fiyat üzerine tekrar beyaz altına döndü.<br />

TEKSTİL DİKEN ÜSTÜNDE<br />

Yıllardır fiyatı 3 TL'nin üzerine çıkmayan ancak bu yıl<br />

arz sıkıntısı nedeniyle fiyatları hızla tırmanışa geçen pamuktan,<br />

yeni bir rekor daha geldi. İzmir Ticaret Borsası'nda (İTB) pamuk 4<br />

TL'den işlem gördü.<br />

PAMUKTA, ABD’NİN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK<br />

PAZARI TÜRKİYE<br />

Dünya pamuk stokları tahminlerinde keskin bir düşüşe işaret<br />

eden geçen ayın ABD Tarım Bakanlığı raporu pamuk fiyatlarında<br />

Temmuz ortalarında başlayan tırmanışa dikkat çekti.<br />

RÖPORTAJ: BOSTAN TEKSTİL’İN YÖNETİM<br />

KURULU BAŞKANI HASAN BOSTAN:<br />

“2011’DEN ÇOK UMUTLUYUM”<br />

İLK YARIDA HAZIRGİYİM VE<br />

KONFEKSİYON İHRACATI %13,3 ARTTI<br />

Yılın ilk yarısını değerlendiren İTKİB’e göre,<br />

örme giyim ihracatta ilk sırada geliyor.<br />

UZUN ÇALIŞMA SAATLERİ, İŞSİZLİĞİ<br />

OLUMSUZ ETKİLİYOR<br />

RÖPORTAJ: SUBAŞILAR KUMAŞCILIK<br />

YÖNETİM KURULU BAŞKANI BÜLENT<br />

SUBAŞI:<br />

“TÜRKİYE’DE İTHALAT DA, İMALAT DA ZOR”<br />

32<br />

36<br />

38<br />

42<br />

48<br />

52<br />

54<br />

REKLAM İNDEKSİ<br />

HKM DIŞ TİCARET ÖN KAPAK<br />

HERBOY<br />

ÖN KAPAK İÇİ<br />

HATFİL 1<br />

CREORA 7<br />

LEYBA 9<br />

TANBOOCEL 11<br />

GÜNGÖREN 13<br />

ALBAYRAKLAR 15<br />

RETAŞ-NAMSEO 17<br />

GROZ-BECKERT 19<br />

GEMSAN 21<br />

KERN-LIEBERS 23<br />

KÜÇÜKARSLAN 25<br />

CENGİZ TEKSTİL 27<br />

ORTEKS TEKSTİL 29<br />

COTTON USA 31<br />

KÜÇÜKARSLAN 33<br />

ONUR ÖRME 35<br />

KÜÇÜKARSLAN 37<br />

ERTEKS 40-41<br />

MTM İPLİK 47<br />

VEFA ÖRME 51<br />

KÜÇÜKARSLAN 53<br />

İZMİR TEKSTİL SEMPOZYUMU 71<br />

ÖRME PARKURU 73<br />

VİTAMİN DIZAYN 77<br />

DALKIRAN TEKSTİL 80<br />

5


ÖRME DÜNYASI I BASYAZI<br />

Eylül - Ekim 2010<br />

FİKRİ KURT<br />

GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN<br />

ÜRETİM VE İHRACAT ŞART<br />

Değerli meslektaşlarım, yılın<br />

üçüncü çeyreğinden itibaren<br />

işlerimizin yolunda gittiğini<br />

söyleyebilmem maalesef mümkün<br />

değil. Gerek yaz sezonu olması,<br />

gerek ramazan ayı ve gerekse<br />

de tüm bunların üstüne gelen ve<br />

gündemi meşgul eden referandum<br />

süreci; üçüncü çeyrekte işlerimizi<br />

sekteye uğratmış, beklediğimiz<br />

ölçüde kazançlı olmasına mani<br />

olmuştur.<br />

Bu zor dönemdeki sıkıntılarımızın bir<br />

diğer kaynağı da sürekli artan pamuk<br />

fiyatları oldu. Hepinizin malumu,<br />

2010 başlarından itibaren bugüne<br />

kadar hem pamuğa, hem de pamuk<br />

ipliğine yüzde 80’nin üzerinde zam<br />

geldi. Hala da geliyor ve nerede<br />

duracağı belli değil! Bu belirsizlik<br />

ortamı bizleri gerçek anlamda<br />

umutsuzluğa hatta yeni bir krize<br />

sürüklemektedir.<br />

Değerli meslektaşlarım, 2008<br />

yılından itibaren kriz ortamını en<br />

ağır şekilde yaşayan hazır giyim<br />

ihracatçıları 2009 yılında toparlanma<br />

imkânı elde ettiyse de, 2010’dan<br />

itibaren rüzgar tersine esmiş, dış<br />

talepte artış olmasına rağmen,<br />

değerli TL ve buna bağlı zayıf<br />

rekabet gücümüz nedeniyle 2010<br />

kayıp bir yıl olmuştur. Pamuğa gelen<br />

zamlar da bunun tuzu biberi oldu.<br />

Bana göre, pamuğa ve ipliğe gelen<br />

zamlar nedeniyle tekstil sektörü<br />

yeniden krizin eşiğine gelmiştir.<br />

<strong>Örme</strong>ci için de, konfeksiyoncu<br />

için de gelecek kaygısı artmıştır<br />

ama iplik üreticileri için aynı şeyi<br />

söylememeyiz. 2010 yılı, bence<br />

iplik fabrikaları için en parlak<br />

dönem olmuştur. Bildiğiniz gibi, tüm<br />

dünyada pamuk fiyatlarında artışlar<br />

oluyor. Bunun çeşitli sebepleri var:<br />

kimine göre arz talebi karşılamıyor<br />

bu sebeple pamuk fiyatları artıyor.<br />

Kimine göre, iklim şartlarının yarattığı<br />

olumsuzluklar(Pakistan’daki sel<br />

felaketi gibi). Kimine göre de, Çin’in<br />

artan pamuk talebi…<br />

Sebep ne olursa olsun pamuk<br />

fiyatlarını etkiliyor. Kimi az, kimi çok.<br />

Doğal olarak da Türk pamuğu da bu<br />

ortamda zamlanıyor. Bunu anlıyor<br />

ve hak da veriyoruz ancak anormal<br />

olan şey, konfeksiyon ve hazır giyim<br />

ihracatçılarının bu zamları önceden<br />

öngörerek fiyat verememeleridir.<br />

Bildiğiniz gibi koleksiyon fiyatları<br />

önceden verilmektedir. Dolayısıyla<br />

konfeksiyon firmaları o günkü iplik<br />

maliyetlerini dikkate alarak fiyatlarını<br />

belirlemektedirler. İpliğe gelecek her<br />

yeni zam ihracatçıların kazançlarını<br />

eritiyor. İhracatçı kazancından<br />

olurken biz örmeciler de ister istemez<br />

sıkıntının içine çekiliyoruz.<br />

Değerli meslektaşlarım, ülkemiz bir<br />

zamanlar 900 bin tonlar seviyesinde<br />

pamuk üreten ve ihraç eden bir ülke<br />

idi. Ne yazık ki, yanlış politikalar<br />

nedeniyle bu rekolte azaldı ve bugün<br />

400 bin tonların dahi altına kadar<br />

geriledi. Bugün yaşanan sıkıntının<br />

kaynağında işte bu var. Bu soruna<br />

devlet olarak çareler üretmeliyiz.<br />

Mutlaka pamuk rekoltesini yine<br />

eskisi gibi 900 bin tonlar seviyesine<br />

çıkarmalıyız. Bu stratejik açıdan<br />

önemli bu konu.<br />

Bakın Hindistan ve Pakistan pamuk<br />

sıkıntısı nedeniyle ihracata sınırlama<br />

getirdiler. Vergileri artırarak ihracatın<br />

6<br />

önünü kesmeye çalışıyorlar. Peki,<br />

biz ülke olarak ne yapıyoruz Önlem<br />

alıyor muyuz Yeterince değil. Bu<br />

yıl beklenen rekolte 550 bin ton<br />

olması tahmin ediliyor. Bu iyiye işaret<br />

ama yeterli değil, üretimin 1 milyon<br />

tonlar seviyesine çıkması gerekiyor.<br />

Ancak o zaman tekstil sektörü olarak<br />

pamuğun fiyatını belli bir noktada<br />

tutabiliriz.<br />

Rüzgârın ülkemizden yana estiği<br />

bir dönemde; bir taraftan pamuğun<br />

ve ipliğin zamlanması diğer taraftan<br />

değerli TL nedeniyle rekabet<br />

gücümüzdeki azalma, büyük<br />

fırsatların elimizden kaçmasına<br />

neden oluyor. Bakın, son zamanlarda<br />

yurtdışından çok sayıda sipariş<br />

geliyor. Ama bunu fırsata çevirmek<br />

için ortam müsait değil. Fiyat<br />

tutturmakta zorlanan ihracatçı gelen<br />

siparişleri geri çevirmek zorunda<br />

kalıyor.<br />

İhracatçı kazanamıyor, örmeci<br />

kazanamıyor. Peki, bu ortamda kim<br />

kazançlı çıkıyor Tabiî ki yerli iplik<br />

fabrikalarımız Hem iç piyasaya hem<br />

de dış pazarlara satış yaptıklarından<br />

fiyatlarını yüksek tutmaktan<br />

çekinmiyorlar. Hal böyle olurken fiyatı<br />

belirlemek kendilerine kalıyor.<br />

Değerli arkadaşlar, Yerli konfeksiyon<br />

sanayimizin mutlaka korunması<br />

lazım. Zira ipliği doğrudan satmak<br />

yerine katma değere dönüştürmek;<br />

yani konfeksiyon mamulü olarak<br />

ya da kumaş olarak satmak çok<br />

daha kazançlı değil mi Neden bu<br />

gerçeği görerek dış ticaretimize yön<br />

vermiyoruz. Neden ihracatçımıza<br />

imkân yaratmıyoruz Değerli<br />

meslektaşlarım, şunu sizlerle


paylaşmak istiyorum: Bu ülkenin<br />

huzuru ve refahı siz değerli<br />

sanayiciler sağlıyorsunuz. Çünkü<br />

istihdam ve iş yaratıyorsunuz. Öyle<br />

ise, sizler bu ülkenin en güzide<br />

cevherlerisiniz. Biz sanayiciler aynı<br />

zamanda bu ülkenin finansörleriyiz.<br />

Bankaların her dönem biz<br />

sanayicilerden para kazandıkları bir<br />

gerçek değil mi Hala da kazanmaya<br />

da devam etmiyorlar mı<br />

Devletin yasalarla biz sanayicileri<br />

korumasını bekliyoruz. Bizim<br />

devletten beklentimiz, hizmet ve<br />

mal üretip satan bizlere güvence<br />

sağlaması, satışlarımızın garanti<br />

altına alınmasıdır. Sanayici<br />

korunursa, sanayiciye sahip çıkılırsa,<br />

o zaman kayıtdışılık biter vergisini<br />

zamanında ve eksiksiz öder duruma<br />

gelir.<br />

Şikayetçi olduğum konulardan biri<br />

de mali milat değerli meslektaşlarım.<br />

Biz sanayiciler canla başla çalışıp<br />

iş yaratırken, vergimizi muntazam<br />

öderken; diğer taraftan devletimiz<br />

mali milat uygulamasını başlatıp<br />

ülkeye hiçbir katkısı olmamış,<br />

vergisini ödemeyenlere yeni fırsatlar<br />

yaratıyor. Üstelik bunu seçim<br />

malzemesi olarak kullanıyor. Bunu<br />

tasvip etmiyorum.<br />

Bu ülke topraklarında yaşayan<br />

her birey üzerine düşen görevi<br />

yapmalıdır. İşte o zaman vergide<br />

adalet olur. Herkes eşit ortamda<br />

olduğunu bilirse, vergisini, elektriğini<br />

ve sigorta primlerini düzenli öder.<br />

Güçlü bir Türkiye’nin yolu da buradan<br />

geçmektedir.<br />

Değerli sanayiciler, hepiniz<br />

farkındasınız, paramız her geçen<br />

gün daha da değerleniyor. Bu belki<br />

bir ülkenin itibarı için iyi ama diğer<br />

taraftan dış pazarlardaki rekabet<br />

gücümüzü zayıflatıyor. TL değerli<br />

oldukça ithalat daha cazip hala<br />

geliyor. Yani tüketen bir toplum<br />

haline geliyoruz. Bu bir ülkenin<br />

başına gelebilecek en kötü şeylerden<br />

biri bana göre.<br />

Dolarla mal ve hizmet satanlar<br />

da, Euro ile satanlar da zarar<br />

ediyorlar. Bunun nedeni ise Merkez<br />

Bankası’nın para politikasıdır. Eğer<br />

ithalat cazip hale gelirse, kim bu<br />

ülkede üretim yapacak, kim istihdam<br />

yaratacak Dünyanın en genç<br />

nüfusuna sahibiz. Bu gençlere kim<br />

istihdam yaratacak sormak isterim<br />

sizlere.<br />

Dünya ülkeleri artık kur savaşına<br />

başlamış durumda, kimi ülke<br />

parasının değersizleştirip üretim ve<br />

ihracatı artırmaya çalışıyor kimi ise<br />

bizim gibi parasını değerli yapmaya<br />

çalışıyor.<br />

Çin para biriminin değerini ABD’nin<br />

tüm eleştirilerine ve şikâyetlerine<br />

rağmen istenen oranda artırmıyor.<br />

Sürekli düşük tutuyor. Hal böyle<br />

olunca ABD ile Çin arasında kıyasıya<br />

bir kur savaşı başlamış durumda.<br />

Bizler böyle bir ortamda hangi tarafta<br />

olacağımıza iyi karar vermeliyiz.<br />

Değerli TL’den mi yana olacağız,<br />

ihracatın önünü açacak zayıf<br />

TL’den mi Değerli meslektaşlarım,<br />

sözlerimi tamamlamadan önce bir<br />

kez daha tekstille ilgili duygu ve<br />

düşüncelerimi sizlerle paylaşmak<br />

istiyorum. Bana göre, tekstil bu<br />

ülkenin lokomotifidir ve olmayı da<br />

sürdürecektir. Yarattığı istihdam,<br />

sağladığı döviz girdisi bunun en iyi<br />

7<br />

kanıtı değil mi<br />

Bizler tüm sıkıntılara rağmen üretim<br />

yapmaya çalışıyoruz. Her geçen gün<br />

şartlarımız daha da zorlaşıyor. Çekler<br />

karşılıksız çıkıyor, senetler protesto<br />

oluyor. Bunların hepsi aflar yüzünden<br />

bu hale geldi. Soruyorum şimdi<br />

sizlere: Aflarla ne çözüldü Çekleri<br />

tahsil edebildik mi Alacaklarımızı<br />

alabildik mi Hayır!<br />

Diğer taraftan vergisini ve sigorta<br />

primlerini ödeyemeyenlere de af<br />

çıkarıldı. Ne oldu sorun çözüldü mü<br />

Vergiler daha düzenli ödenmeye<br />

mi başladı Hayır! Bu şekilde<br />

bir neticeye varılamaz değerli<br />

meslektaşlarım. Çünkü bu milleti<br />

affederseniz, bu millet borcunu<br />

ödemez.<br />

Son olarak Maliye Bakanlığı’na<br />

ve değerli bakanımız Mehmet<br />

Şimşek’e buradan seslenmek<br />

istiyorum: Değerli bakanım, vergisini<br />

ödemeyen, yani vatandaşlık<br />

görevini yerine getirmeyenlere<br />

devamlı af çıkarılıyor. Vergisini,<br />

primini düzenli ödeyen, istihdam<br />

yaratan, gerçek anlamda vatandaşlık<br />

görevini ifa edenlere neden pozitif<br />

ayrımcılık yapılmıyor Neden<br />

çeşitli teşvik indirimleri ve imkânları<br />

sağlanmıyor. Sizce bu kadarını hak<br />

etmiyor muyuz Sözlerimi burada<br />

tamamlarken hepinize sağlık ve<br />

huzur dolu günler diler; saygı ve<br />

sevgilerimi sunarım.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

Kısa haberler<br />

Hindistanlı örme giyimciler<br />

vergi iade oranlarının<br />

düşürülmesinden rahatsız<br />

Hindistan Tirpur İhracatçılar Birliği-TEA, hükümetten<br />

örme hazır giyim ihracatlarını desteklemek amacıyla<br />

vergi iadelerinde oranı % 10 yükseltmesi için başvuruda<br />

bulundu. TEA başkanı A Sakthivel geçtiğimiz aylarda<br />

hükümetin geri iade oranını % 8,8’den % 7,5’e çektiğini<br />

ifade etti.<br />

Başkan, indirim kararının tam da, örme hazır giyim<br />

ihracatçılarının geri iade oranlarında artış beklediği bir<br />

döneme denk geldiğini ifade ederek, örme hazır giyim<br />

ihracatçılarının, iplik fiyatları, boya ücretleri gibi bir çok<br />

problemle karşı karşıya olduklarını ve petrol ürünlerine<br />

gelen % 5’lik ek verginin de maliyetlerini artırdığını belirtti.<br />

Bu nedenle Çin, Bangladeş gibi ülkelerle rekabet etmekte<br />

hayli zorlandıklarını ifade eden başkan, hükümetten destek<br />

beklediklerini yineledi. Kaynak: İTKİB<br />

Almanya’nın tekstil<br />

ithalatı arttı,<br />

hazır giyim düştü<br />

Uluslararası Ticaret Merkezi verilerine göre, 2010 yılının<br />

ilk beş ayında Almanya’nın tekstil ve hazır giyim ithalatı %<br />

1 oranında artarak 12,779 milyar Avro’ya yükseldi. İlk beş<br />

aylık verilere göre tekstil ithalatı % 8,4 oranında artarak<br />

3,392 milyar Avro’ya yükselirken hazır giyim ithalatı % -1,4<br />

oranında gerileyerek 9,386 milyar Avro’ya düştü.<br />

Almanya’nın tekstil ithalatı Ocak ayında % -5,4 oranında<br />

düştükten sonra, Şubat, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında<br />

sürekli olarak artış gösterdi.<br />

Aynı dönemde hazır giyim ithalatı Mart ve Mayıs aylarında<br />

sırasıyla % 9,4 ve % 1 oranlarında artarken diğer üç<br />

ayda ise geriledi. Bu nedenle istatistiklere göre ilk beş ay<br />

toplamında hazır giyim ithalatında % -1,4’lük bir gerileme<br />

göze çarpmakta.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

8


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

Tekstil hisseleri kıymetlendi<br />

Tekstil sektörü hisseleri son iki yılda<br />

atağa geçerek borsa performansının<br />

üzerinde bir performans gösterdi.<br />

Özbek Pamuk Fuarı yapıldı<br />

Dünya pamuk üretiminde yüzde 4<br />

ile altıncı, ihracatında ise yüzde 8 ile<br />

ABD ve Hindistan’dan sonra üçüncü<br />

sırada yer alan Özbekistan, pamuk<br />

fuarına ev sahipliği yaptı.<br />

6’ıncısı düzenlenen Özbekistan<br />

Uluslararası Pamuk Fuarı 13-14<br />

Ekim tarihleri arasında Taşkent’te<br />

gerçekleştirildi. Fuara 40'a yakın<br />

ülkeden tekstil alanında faaliyet<br />

Milliyet’in haberine gore, son 2 yılda<br />

borsa endeksi yüzde 82.62 değer<br />

kazanırken, tekstil sektörü hisseleri<br />

yüzde 130 değer kazandı. 2010 yılı<br />

Ocak-Haziran döneminde ise bir<br />

önceki yılının aynı dönemine göre<br />

yüzde 18.6 ve 12.6 gibi bir oranda<br />

artış gösterdi. Sanayi ciro endekslerine<br />

bakıldığında tekstil ve giyim eşyası için<br />

önceki yıllara göre olumlu yönde ciddi<br />

bir gelişme var.<br />

gösteren 400<br />

civarında firma<br />

yöneticisi ve temsilcisi katıldı.<br />

Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un<br />

inisiyatifiyle her yıl geleneksel olarak<br />

<strong>ekim</strong> ayında yapılan ve Özbekistan<br />

hükümetinin destek verdiği 6.<br />

Özbekistan Uluslararası Pamuk<br />

Fuarı’nda yerli ve yabancı firma<br />

temsilcileri arasında iş görüşmeleri<br />

de yapıldı.<br />

Saygın Tekstil,<br />

Etiyopya’da<br />

tekstil<br />

fabrikası açtı<br />

Etiyopya Hükümeti ile Saygın Tekstil<br />

firması ortak bir yatırımla 78,5 milyon<br />

ABD Doları değerinde yeni bir tekstil<br />

üretim tesisi kurdular. 2011 Ocak<br />

ayında faaliyete geçecek olan tesis,<br />

Başkent Addis Abba kentine sadece<br />

24 km uzaklıkta olan Sebeta kentinde,<br />

Oromia Özel Bölgesinde kuruldu.<br />

Etiyopya Özelleştirme ve Kamu<br />

Teşebbüsleri İdaresinin %60’ına sahip<br />

olduğu tesiste, eğirme, dokuma ve<br />

boyama gibi tekstil işlemleri yapılacak.<br />

Tesisin üretiminin en az %45-50’sinin<br />

ihraç edilmesi zorunlu tutuluyor.<br />

Etiyopya Ticaret ve Sanayi Bakanlığı<br />

(MOTI), bir önceki mali yılda 2 milyar<br />

ABD Doları olarak gerçekleşen toplam<br />

ihracatı, bu yıl sonuna kadar iki katına<br />

çıkarmayı hedefliyor. Kaynak: İTKİB<br />

Brezilya’da pamuk ithalatına uygulanan vergi kaldırıldı<br />

Brezilya dış ticaret odası<br />

(CAMEX), pamuk ithalatına<br />

uygulanan %10 oranındaki<br />

verginin kaldırıldığını açıkladı.<br />

Vergilerin kaldırılmasında<br />

ülkedeki pamuk arzının<br />

talepleri karşılamayacak<br />

seviyede azalması etkili oldu.<br />

Vergiler, Ekim ayından 2011<br />

yılının Mayıs ayına kadar<br />

geçerli olacak. Vergisiz<br />

ithal edilebilecek pamuk<br />

miktarı ise 250 bin ton olarak<br />

belirlendi.<br />

pamuk sıkıntısı sona erene<br />

kadar bu uygulamanın devam<br />

edebileceğini söyledi.<br />

Brezilya Pamuk Üreticileri<br />

Birliği (Abrapa), Brezilya’nın<br />

bir önceki sezon 1,19 milyon<br />

ton seviyesinde gerçekleşen<br />

toplam pamuk üretiminin<br />

2009/10 sezonunda 1,07<br />

milyon tona gerileyeceğini<br />

tahmin ettiklerini açıkladı.<br />

Hava koşulları, pamuk<br />

üretiminin azalmasına neden<br />

oluyor. Kaynak: İTKİB<br />

Camex Yönetici Sekreter<br />

Yardımcısı Andre Alvim de<br />

Paula Rizzo, ülkede yaşanan<br />

10


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

Hindistan’dan pamuk ihracatına sınırlama<br />

Hindistan hükümeti, pamuk ihracatına<br />

konulan yasağın 1 Ekim itibariyle<br />

kaldırılacağını açıklamıştı.<br />

Ancak, pamuk piyasasında yaşanan<br />

gelişmeler ve Pakistan’daki sel<br />

felaketi nedeniyle pamuk sıkıntısının<br />

yaşanacağı ihtimali üzerine hükümet,<br />

pamuk ihracatına 5,5 milyon balyaya<br />

kadar vergiden muaf olacak şekilde<br />

sınırlama getirme kararı aldı.<br />

Öte yandan, Hindistan Tekstil Sanayi<br />

Konfederasyonu ise 1 Ekim tarihinden<br />

itibaren tüm pamuk ihracatlarına 168<br />

Euro değerinde vergi uygulanmasını<br />

öneriyor. Pakistan’da yaşanan sel<br />

felaketinin pamuk üretimini %18,5<br />

oranında azaltacağı tahmin ediliyor.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

Biliciler Group halka açılıyor<br />

Adana'da pamuk <strong>ekim</strong>inden, kumaş<br />

üretimine, iplik, büküm, dokuma ve<br />

boya tesisleriyle tekstil sektöründe<br />

önemli bir yeri olan Bilici Group,<br />

holdingleşmenin ardından borsaya<br />

girmeyi planlıyor. Misis Tekstil ve<br />

Biltaş'ı aynı çatı altında birleştiren<br />

Bilici Holding, Sermaye Piyasası<br />

Kurulu'nun (SPK) onayının ardından<br />

halka arz olacak. Biliciler, gelecek<br />

yıllarda da sayısı 10'u bulan<br />

şirketlerini de birleştirerek Türkiye'de<br />

ilk 500 firma arasında yerini almayı<br />

hedefliyor.<br />

Gediz İplik’ten<br />

kiralık ring tesisi<br />

Gediz İplik ve Mensucat Sanayii<br />

A.Ş. Yönetim Kurulu, işletmenin<br />

Ring Bölümü'nün en az 1 yıllığına<br />

kiralanarak fabrikanın üretime<br />

açılmasına karar verdi.<br />

TİM ve ÖRSAD’dan Pakistan’a yardım<br />

TİM ve ihracatçı birlikleri,<br />

Pakistan’daki sel felaketi nedeniyle<br />

bir yardım kapmanyası başlatılar.<br />

Kampanya için TİM 1 milyon TL’lik<br />

bir bağış yaptı. Yapılan bu bağışın<br />

500 bin lirası ile Mevlana Evleri<br />

projesi, 150 ev yapılacak. 500 bin<br />

lirası ile de 200 tonluk gıda yardımı<br />

yapılacak. Bu arada ÖRSAD da<br />

Pakistan için Kızılay aracılığıyla<br />

5000 TL’lik bir katkıda bulundu.<br />

12


Web : www.jghx.cn<br />

tel: 00 86 311 88128044<br />

fax: 00 86 311 88043526<br />

email: jghx@jghx.cn<br />

newstarlionel@hotmail.com<br />

evabamboo@yahoo.cn<br />

TANBOOCEL<br />

TANBOOCEL bamboo fiber is the new type of cellulose fiber<br />

manufactured with renewable bamboo resources. TANBOOCEL<br />

bamboo fiber that accredited by State Intellectual Property Bureau has<br />

become a new highlight in home and abroad textile markets and well<br />

received by these customers. After a short period of four or five years<br />

time, bamboo fiber products have been exported to Japan, Korea,<br />

India, Pakistan, Turkey, Germany, France, Italy, the United States and<br />

other countries and regions.<br />

TANBOOCEL bamboo fiber is that Hebei Jigao Chemical Fiber Co.,<br />

Ltd. taking advantage of abundance of bamboo as raw material in<br />

Sichuan by using proprietary patent technology to produce a new<br />

type of cellulose fiber. TANBOOCEL bamboo fiber can be natural<br />

degradation in the soil, and no pollution to the environment. It maintains<br />

intrinsic nature of bamboo of bacteriostasis effect, but also good<br />

moisture absorption and ventilation, soft feel, natural drape, excellent<br />

anti-ultraviolet effect, easy care, excellent dyeing properties, abrasion<br />

resistance. Compared with general bamboo fiber products, although<br />

the cost is higher, it has wonderful natural property of antibacterial,<br />

antimicrobial ability, good smooth and rate of perspiration is also<br />

particularly fast.<br />

High value-added in Bamboo fiber textile has become a driving force<br />

of R&D to factories. Bamboo fiber has been well received by vast<br />

customers since its variety of property. As one of cellulose fibers, the<br />

big advantage is its sound serviceability.<br />

All products can be made from bamboo fiber and other cellulose fibers,<br />

but the key is what appropriate technical tools are used. The end<br />

products include bamboo fiber textile, underwear, women’s and men<br />

clothing category, visually no different from ordinary clothing, while the<br />

feel is very soft. At present bamboo fiber products have been more and<br />

more accepted by consumers.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

Brezilya pamuk ithal edecek<br />

AB’nin hazır<br />

giyim ithalatı<br />

%3.8 düştü<br />

AB’yi etkileyen durgunluk nedeniyle<br />

birliğe bağlı ülkelerin hazır giyim<br />

ithalatında gerilemeler yaşınıyor.<br />

Son açıklanan raporlara göre, AB’nin<br />

hazır giyim ithalatında yüzde 3.8<br />

gerileyerek yaklaşık 80 milyar dolar<br />

seviyelerine düştü. Son 10 yıldaki<br />

ilk düşüş olarak kayıtlara geçen bu<br />

gerileme, Avrupa’da görülen durgunluk<br />

nedeniyle meydana geldi.<br />

Brezilya’da son yıllarda pamuk<br />

üretiminde artış yaşanmasına rağmen,<br />

tekstil ve hazır giyim sektörünün küresel<br />

çapta 1,7 milyon kişinin istihdam<br />

edildiği beşinci büyük sektör konumuna<br />

gelmesi, pamuğa olan talebin daha<br />

fazla artmasına neden oluyor. Brezilya<br />

Pamuk Üreticileri Birliği (ABRAPA)<br />

ve Ulusal Pamuk İhracatçıları Birliği<br />

(ANEA) hükümete başvurarak 150.000<br />

ton pamuğun ithal edilmesine onay<br />

verilmesini talep etmişlerdi. Aynı sanayi<br />

kuruluşları, kısa bir süre önce bu miktarı<br />

250.000 tona çıkardılar. Ayrıca, pamuk<br />

ithalatına uygulanan vergilerin Ekim’den<br />

Mayıs ayına kadar sürede geçici olarak<br />

kaldırılmasını talep ediyorlar.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

Dystar’ın yeni<br />

mümessili Setaş<br />

Kimya<br />

Dünyaca ünlü reaktif boya üreticisi<br />

Dystar, Setaş Kimya ile distribütörlük<br />

anlaşması imzalandı. Yeni anlaşma ile<br />

bundan böyle Levafix Ca ve Remazol<br />

boyaların satış ve pazarlamasını Setaş<br />

Kimya yapacak.<br />

Groz-Beckert<br />

yeni teknoloji<br />

merkezini açtı<br />

İğne pazarının lideri Groz-Beckert,<br />

Albstadt’ta modern bir teknoloji<br />

merkezinin açılışını yaptı. 5000<br />

metrekare kapalı, 25 bin metrekare<br />

açık alana sahip olan yeni araştırmageliştirme<br />

merkezi, yeni ürünlerin<br />

geliştirilmesinde ve mevcut ürünlerin<br />

performanslarının artırılmasında önemli<br />

bir rol üstleneceği belirtiliyor.<br />

Makine üreticileriyle ortak projeler<br />

geliştirilmesi ve eğitim konularında da<br />

önemli bir misyonu yerine getirecek<br />

yeni merkezin, örme teknolojilerin de<br />

birçok yeniliğe imza atması bekleniyor.<br />

Tekstil<br />

sempozyumu<br />

İzmir’de yapılacak<br />

Ege’nin tekstil ihracatı sevindirdi<br />

Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre,<br />

tekstil ve hazır giyim sektörü Ağustos<br />

ayında 85 milyon 974 bin dolarlık,<br />

tekstil ve hammaddeleri sektörü ise 16<br />

milyon 290 bin dolarlık ihracat yaptı.<br />

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan<br />

Ege Hazır giyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Emre Kızılgüneşler, tekstil ve<br />

hazır giyim sektörünün hala Türkiye<br />

için büyük önem taşıdığını söyledi.<br />

Kızılgüneşler, “İhracat rakamlarına<br />

bakılırsa bizim bir şey söylememize<br />

gerek yok. Gerçekler ortada” dedi.<br />

14<br />

Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği<br />

Bölümü tarafından 3 yılda bir<br />

gerçekleştirilen Uluslararası Tekstil<br />

Sempozyumu, 28-30 Ekim 2010 tarihleri<br />

arasında İzmir'de yapılacak. Katılım ve<br />

bilgi için: http://www.iitas.ege.edu.tr/


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

Bursa'nın tekstil ihracatı arttı<br />

Bursa'nın tekstil ve hazır giyim<br />

ihracatı yılın 8 ayında arttı. Artış<br />

tekstilde yüzde 9,3, hazır giyim ve<br />

konfeksiyonda da yüzde 7,5 oldu.<br />

Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB)<br />

kayıtlarına göre, ocak-ağustos<br />

döneminde tekstil ihracatı yüzde<br />

9,3'lük artışla 597 milyon 887 bin<br />

dolara yükseldi. Bu dönemde, yüzde<br />

7,5 oranında artarak 320 milyon<br />

470 bin doları bulan hazır giyim ve<br />

konfeksiyon ihracatı ise geçen yılın<br />

aynı döneminde 298 milyon 130 bin<br />

dolar olarak gerçekleşti.<br />

Atölyeler 3 vardiya çalışıyor<br />

Asteks Tekstil<br />

örmecilerin<br />

hizmetinde<br />

<strong>Örme</strong> sektörüne sarf malzemeleri<br />

tedarik eden yeni bir firma kuruldu.<br />

Asteks Tekstil adıyla kurulan firma,<br />

aslında 21 yıllık tecrübeye sahip. İğne,<br />

Platin ve örmecilerin ihtiyaç duyduğu<br />

birçok sarf malzemesini tedarik eden<br />

Asteks Tekstil, Neetex iğnelerinin ve<br />

Cristoph Liebers platinlerinin satış ve<br />

pazarlamasını yürütüyor. Firmanın<br />

sitesi: www.astekstekstil.com.tr<br />

Hazır giyim ve konfeksiyonda büyük<br />

bir pastanın yeniden Türkiye'ye<br />

döndüğüne dikkat çeken Merter<br />

Sanayici ve İşadamları <strong>Derneği</strong><br />

Başkanı Ercan Tan siparişler<br />

nedeniyle duran fason atölyelerinin<br />

yeniden iş yapmaya başladıklarını<br />

söyledi. Tan, "Sektörde iş hacmi<br />

arttı. Biliyorsunuz kriz nedeniyle<br />

son 5 yılda birçok fason atölyesi<br />

kapanmıştı. Bunlara şimdi yeniden<br />

ihtiyaç duyuluyor. Artan siparişler<br />

nedeniyle şu ana kadar kapanan<br />

atölyelerin yüzde 20'si kapılarını<br />

yeniden açtı" diye konuştu.<br />

Bugün birçok fason atölyesinin<br />

3 vardiya çalışmaya başladığına<br />

dikkat çeken Tan, şunları söyledi:<br />

"Bunun yanında eskiden çark<br />

dönsün diye işçi parasına üretim<br />

yapıyordu. Şimdi ise siparişlerin<br />

artması onlar içinde bir fırsat oldu.<br />

Fiyatlarına yüzde 10-20'lik karlar<br />

koymaya başladılar. Yine üretim<br />

yaptıracak firmalar arasında<br />

yaşanan rekabette fasonculara<br />

yaradı. Örneğin bugün ben 100 bin<br />

adet malı 5 bin TL'ye diktireceğim.<br />

Ama atölye dolu olduğu için yer<br />

bulamıyorum"<br />

Tekstil ve konfeksiyon sektörünün<br />

en önemli ayağı olarak tanımlanan<br />

fason atölyelerin kapanması 2005<br />

yılından itibaren hızlandı. 2005<br />

yılında hem yurtdışında hem iç<br />

piyasadan gelen siparişlere çalışan<br />

fason imalat atölyelerinin sayısı<br />

200 binlerdeydi. Bugün bu sayı 100<br />

bin civarına kadar düştü. Dört yıl<br />

öncesine kadar sadece İstanbul'da<br />

60-70 bin olan fason imalat atölyesi<br />

sayısı da 15 bine kadar düştü.<br />

Kaynak: Referans<br />

16<br />

Pamuk fiyatları<br />

son 15 yılın<br />

en yüksek<br />

seviyesinde<br />

Pamuk arzında yaşanan problemler<br />

ve hazır giyim fiyatlarındaki artışlar<br />

nedeniyle pamuk fiyatları son 15 yılın<br />

en yüksek seviyesine yükseldi. ICE<br />

Ekim ayı pamuk fiyatı, pound(453 gram)<br />

başına 91.80 cente yükseldi. Bu 1995<br />

Ekim’inden bu yana görülen en yüksek<br />

fiyat. Uluslararası Pamuk İstişare<br />

Komitesi-ICAC, talepteki artış ve<br />

üretimdeki sıkıntılar nedeniyle 2010/11<br />

sezonunda pamuk fiyatlarının % 15<br />

oranında artmasını bekliyor.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

İthal giysiye etiket denetimi başladı<br />

Türkiye, dünyanın önde gelen tekstil<br />

üreticisi ülkelerinden biri olmasına<br />

karşın piyasada Çin’den ve Bangladeş<br />

gibi Asya ve Uzak Doğu ülkelerinden<br />

gelen tekstil ürünleriyle dolu. Tekstilde<br />

kullanılan tehlikeli b oyar maddeler<br />

nedeniyle buralardan gelen ürünlere<br />

karşı ciddi bir çalışma yürüten DTM,<br />

ithal ürüne etiket uygulaması başlattı.<br />

Yeni uygulama ile ithal giysilerin,<br />

üzerindeki etikette belirtilen içeriğe<br />

sahip olup olmadıkları kontrol edilecek.<br />

Böylece hem vatandaşın sağlığı<br />

korunacak hem de giysilerin kalitesi<br />

güvence altına alınacak. Dış Ticaret<br />

Müsteşarlığı, vatandaşa düşük fiyat<br />

sunan tekstil ürünlerinin kalitesi ve<br />

ne derece sağlıklı olduğu konusunda<br />

önemli iki çalışma başlattı.<br />

ABD ile Çin arasında kur tartışması<br />

ABD, yasaklanan<br />

kimyasallar<br />

listesini güncelledi<br />

Amerikan Hazır Giyim ve Ayakkabı<br />

Birliği (AAFA), hazır giyim, ayakkabı<br />

ve ev tekstili üretiminde kullanılması<br />

yasaklanan kimyasallar listesini<br />

güncelledi. Yedinci versiyonu<br />

AAFA’nın internet sitesinde yayınlanan<br />

Yasaklı Maddeler Listesi (RSL),<br />

tedarik zincirinde izlenebilirliğin hem<br />

üreticiler hem de tüketiciler açısından<br />

sağlanmasında önem taşıyor.<br />

Sanayinin kimyasallar yönetimi<br />

stratejisinin bir parçası olan liste,<br />

ürün güvenliği hakkında ortaya çıkan<br />

endişeleri gidermeyi amaçlıyor. Ayrıca,<br />

konu ile ilgili yerli ve uluslararası<br />

düzenlemeleri toparlayarak sanayinin<br />

rekabetçiliğini devam ettirmesine<br />

katkıda bulunuyor. Kaynak: İTKİB<br />

Kongre’de görüşülmeye devam eden<br />

Çin para birimi yasası, istihdam yaratma<br />

ve ekonomik büyüme konularında,<br />

tekstil üreticilerinin ve hazır giyim<br />

ithalatçılarının kutuplaşmasına neden<br />

oldu.<br />

Temsilciler Meclisi’nde 29 Eylül<br />

tarihinde oylanan yasa, ABD’li firmalara<br />

Çin’in para birimini manipüle etmesi<br />

karşısında Çin’den yapılan belirli ürün<br />

ithalatlarına karşı telafi edici vergi<br />

koyma yetkisi veriyor.<br />

Adil Ticaret için Para Birimi Reformu<br />

Yasası adındaki yasa, Ulusal Tekstil<br />

Kuruluşları Konseyi (NCTO) tarafından<br />

tekstil üretiminin yeniden ABD’ye<br />

getirilmesi çabaları çerçevesinde önemli<br />

bir adım olarak niteleniyor.<br />

Ancak, Amerikan Hazır Giyim ve<br />

Ayakkabı Birliği (AAFA), yasanın<br />

tek taraflı olduğunu ve ABD ve<br />

Çin arasında ticaret savaşına yol<br />

açabileceğini düşünüyor. AAFA Başkanı<br />

Kevin M Burke, yasanın iddia edildiği<br />

gibi ABD’de istihdamı arttıracağına<br />

inanmadıklarını, ayrıca Çin’in para<br />

birimini manipüle etmesini engellemek<br />

için yeterli olmadığını belirtiyor.<br />

NCTO Başkanı Cass Johnson ise,<br />

Çin’in para birimini piyasa değerine<br />

yükseltmesi halinde, ABD’nin<br />

tekstil sektöründe istihdam artışının<br />

yaşanacağına inandıklarını açıklıyor. Bu<br />

çerçevede yasa sayesinde Çin’e güçlü<br />

bir mesaj verildiğini düşünüyor.<br />

Yasa’nın Kongre’de kabul edilmesi ve<br />

Obama tarafından imzalanması halinde<br />

yürürlüğe gireceği belirtiliyor.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

18<br />

Hindistan, pamuk<br />

ihracatına koyduğu<br />

sınırlamayı hafifletti<br />

Hindistan hükümeti 27 Eylül’de aldığı<br />

bir kararla pamuk ihracatına koyduğu<br />

yasağı kaldırdığını duyurdu. Hindistan<br />

Hükümeti’nin kararına göre, 1 Kasım<br />

2010 tarihinden itibaren pamuk<br />

ihracatına izin verilecek. Bu çerçevede<br />

5,5 milyon balya(178kg/balya)<br />

pamuğun serbest şekilde ihraç edilmesi<br />

bekleniyor. Uzmanlar bu kotanın 8<br />

milyon balyaya bile çıkarılabileceğini<br />

iddia ediyorlar.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Eylül - Ekim 2010<br />

Mısır’da yeni bir tekstil sanayi bölgesi daha kuruluyor<br />

Mısır Hükümeti, Kafr El Dawar<br />

bölgesinde tekstil üretiminin çağdaş<br />

metotlarla yapılacağı bir sanayi<br />

bölgesi kurmaya hazırlanıyor.<br />

Bölgenin seçilmesinde, limanlara<br />

yakınlığı gibi ülkedeki bölgesel<br />

konumun yanı sıra işgücü piyasasının<br />

canlılığı da etkili oldu.<br />

Her biri 600 metrekareden oluşacak<br />

fabrikaların 430 metrekaresi<br />

üretim faaliyetleri için, kalan 170<br />

metrekaresi ise depo ve eğitim gibi<br />

faaliyetler için ayrılacak. Ancak bölge<br />

için ayrılan fonun yeterli olmayacağı<br />

ifade ediliyor. Bu nedenle, inşa<br />

edilmesi planlanan 45 tesisin sadece<br />

altı tanesinin ilk etapta, 23 tanesinin<br />

ise gelecek iki yıl içinde faaliyete<br />

geçmesi planlanıyor. Hükümet,<br />

sanayi bölgesinin altyapısı için<br />

önemli miktarda fon ayırdı. Faaliyete<br />

geçmesiyle birlikte bölge, istihdam<br />

açısından da önem kazanacak.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

Jiunn Long yetkilileri ÖRSAD’ı ziyaret etti<br />

Türkiye piyasasında yaklaşık 1000<br />

civarında örme makinesi bulunan<br />

Tayvan’ın önde gelen yuvarlak örgü<br />

makine imalatçısı Jiunn Long’un<br />

yetkilileri ÖRSAD’ı ziyaret ederek<br />

başkanımız Fikri Kurt ile bir araya<br />

geldiler.<br />

1 Ekim Cuma günü dernek merkezinde<br />

gerçekleşen ziyarette Jiunn Long’un<br />

satış müdürü bayan Li Yuan Huang<br />

ve teknik müdürü Liang Chi Hsu ile<br />

birlikte, firmanın Türkiye distribütörü<br />

Senteks Makine’den bölge pazarlama<br />

müdürleri Hakan Rona ve Birol Civelek<br />

20<br />

hazır bulundular.<br />

İstanbul ve Anadolu’daki müşterilerini<br />

ziyaret eden firma yetkilileri,<br />

müşterilerine yenilikler ve yeni<br />

işbirliği olanakları konusunda bilgi<br />

paylaşımında bulundular.


Benteks Tekstil Makineleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi<br />

Fatih Caddesi, Ladin Sokak No: 19/1 Keresteciler Sitesi Merter 34010 İstanbul<br />

Tel: 0212 504 80 31 Fax: 0212 504 97 86 - 0212 555 51 73 www.benteks.net


ÖRME DÜNYASI I FUAR Eylül - Ekim 2010<br />

Premiere Vision’a dünya genelinde 1500 civarında firma katıldı.<br />

TEKSTİLİN KALBİ PARİS’TE ATTI<br />

Tekstil ve moda tasarımı alanında dünyanın dört bir yanından birçok firmanın katıldığı<br />

fuara bu yıl ilgi oldukça fazla oldu. Nord Villepinte’de düzenlenen fuar, moda tasarımcılarının<br />

gelecek sezonlardaki eğilimlerinin belirlenmesinde oldukça etkiliydi.<br />

Fuara Katılan Kumaş Firmaları<br />

Dünya tekstilinin önemli etkinliklerinden<br />

biri olarak kabul edilen<br />

Premiere Vision ve Expofil,<br />

Fransa’nın Paris şehrinde yapıldı. 14-16<br />

Eylül günleri arasında düzenlenen her<br />

her iki etkinliğe, öncekilere göre daha<br />

fazla ilgi oldu.<br />

Dünya tekstil piyasasındaki yerini her<br />

geçen gün daha da sağlamlaştıran Türk<br />

tekstil firmaları da bu etkinliklerin katılımcıları<br />

arasındaydı. Türk firmalar fuara<br />

Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinin<br />

ulusal organizasyonuyla katıldılar.<br />

Premiere Vision’a 82, Expofil’e ise 3<br />

Türk firma katılarak ürünlerini tanıttı.<br />

Premiere Katılan firmaların 49’u tekstil<br />

ve kumaş alanında; Expofil fuarına katılanlar<br />

ise ağırlıklı iplik ve elyaf ürünlerini<br />

sergilediler.<br />

22<br />

Akbaşlar Tekstil<br />

Aker<br />

Akın Tekstil A.Ş.<br />

Aksu<br />

Almodo Tekstil Altınyıldız<br />

Anteks<br />

Att Concorde<br />

Bahariye Mensucat<br />

Bak-Ay Tekstil<br />

Bezsan Tekstil<br />

Bossa<br />

BTD Textile<br />

Bur-er Tekstil<br />

Can Tekstil<br />

Confetti Tekstil<br />

Doruk Tekstil<br />

Dynamo Denim Kumaşçılık Ltd.<br />

Gülle Tekstil<br />

İlay Textile,<br />

İlteks Tekstil A.Ş.<br />

İpekiş Jakar Tekstil (Tan Group)<br />

Jersan Knitting Co. Inc.<br />

Karma Kokteyl <strong>Örme</strong><br />

Kimteks Tekstil Kipaş Mensucat<br />

Kıvanç Tekstil<br />

Korat Tekstil Meridyen<br />

Özdoku Tekstil<br />

Palateks Platin Kumaşçılık<br />

Sanko Tekstil<br />

Saydam Tekstil<br />

Shamrock Tekstil<br />

Soktas A.Ş.<br />

Tüp Merserize Tekstil<br />

Turan Tekstil<br />

Yarangümeli Tekstil A.Ş.<br />

Yekpa - S.Y.K. Tekstil A.Ş.<br />

Yılmaz Kumaçılık Tekstil<br />

Yünsa A.Ş.


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

İHRACATÇI KONFEKSİYONCU<br />

HAVLU ATMAK ÜZERE<br />

Türk hazır giyim<br />

sektörünün 2008’in ilk 8<br />

ayında 11.5 milyar dolar<br />

ihracatı yakalayamadığını<br />

belirten TGSD Başkanı<br />

Cem Negrin ekonomi<br />

yönetimini uyararak<br />

“harç bitti yapı paydos<br />

dememek için ekonomi<br />

yönetimi artık bizi de<br />

görmeli!..” dedi.<br />

Türkiye Giyim <strong>Sanayicileri</strong><br />

<strong>Derneği</strong> (TGSD) Başkanı Cem<br />

Negrin, ihracatta lider görünen<br />

Türk hazır giyim sektörünün 2008 rakamlarını<br />

dahi yakalayamadığını belirterek,<br />

“2008 yılının Ocak-Ağustos<br />

döneminde yüzde 6 artış ile 11, 1<br />

milyar dolar olan ihracatımız 2010<br />

Ağustosunda yüzde 11,6 artmasına<br />

karşın 9.5 milyar dolarla sınırlı kaldı.<br />

Biz tüm imkanlarımızı seferber edip<br />

canla başla çalışırken, ekonomi<br />

yönetiminin de artık bizleri görmesi<br />

gerekiyor. Biz harç bitti yapı paydos<br />

dememek için direniyoruz, sesimize<br />

ses verilmesini istiyoruz” dedi<br />

TGSD Başkanı Cem Negrin yaptığı<br />

yazılı açıklamada hazır giyimin 1.18<br />

milyar dolar ihracat ile Ağustos ayında<br />

ilk sıraya çıktığını hatırlatarak, kur ve<br />

üretim maliyetlerinde yaşanan tüm<br />

olumsuzluklara rağmen aylık ortalama<br />

1 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini<br />

kaydetti.Türk hazır giyim sektörünün,<br />

küresel pazarların başta gelen<br />

aktörleri arasında bulunduğuna dikkat<br />

çeken Negrin, sektörün ürünlerinin<br />

yüzde 60’ını küresel pazarlara ihraç<br />

ettiğini bildirdi.<br />

Cem Negrin, Türkiye’nin dünya hazır<br />

giyim ihracatında Çin, Hong Kong,<br />

İtalya ve Almanya’dan sonra 5. sırada<br />

bulunduğunu, Avrupa’nın ise 2. büyük<br />

tedarikçisi olduğuna işaret ederek,<br />

24<br />

şunları söyledi: 2009 yılında 285 milyar<br />

dolara ulaşan dünya hazır giyim ihracatının<br />

yüzde 4,6’sı Türk giyim sanayine<br />

ait. Avrupa ülkeleri ise ihracatımızın<br />

yüzde 75-80’ini oluşturuyor. Türk hazır<br />

giyim sektörü, Avrupa hazır giyim pazarının<br />

Çin’den sonra en büyük ikinci<br />

ihracatçısı konumunda. Türkiye’nin AB<br />

hazır giyim ithalatı içinde payı 2009<br />

yılında yüzde 6,7’dır.<br />

Dünya hazır giyim ihracatında 4. sırada<br />

bulunan Almanya’nın da en önemli<br />

tedarikçi ülkesi de Türkiye. Avrupa<br />

kullanılan her 100 hazır giyim ürününün<br />

ortalama 6-7 adeti Türkiye’de<br />

üretilmekte.<br />

Bu sayı örme ve bayan giyiminde daha<br />

yüksek. Türkiye jean üretiminde ise<br />

2 milyar doları aşan üretim değeriyle<br />

dünyanın lideri durumunda.<br />

Bu kadar önemli başarılara imza atan<br />

bir sektörün göz ardı edilmesi düşünülemez.<br />

Bu nedenle ekonomi yönetimine<br />

‘Bizi daha fazla görmezden gelmeyin.<br />

Sıra bize de gelsin. Türk hazır<br />

giyim sektörüne Türkiye ekonomisinin<br />

üvey evladı muamelesi uygulamaktan<br />

vazgeçin’ diyoruz.”<br />

Cem Negrin, Türkiye’nin kısır siyasal<br />

tartışmalarla zaman kaybettiğini ifade<br />

ederek, herkesin üretim, istihdam<br />

ve ihracata odaklanması gerektiğini<br />

belirtti.<br />

Geçen hafta içinde büyük başarıyla<br />

düzenlenen Fashion’s Night Out etkinliğinin<br />

yaratıcı fikirlere destek verilmesi<br />

halinde Türkiye’nin önünün ne kadar<br />

açık olduğunu gösterdiğini kaydeden<br />

Negrin, ekonomi yönetimine “artık bizi<br />

de görün” dedi.


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

ÖRSAD İFTARINA<br />

REKOR KATILIM OLDU<br />

Türk örme sektörünün en önemli sivil toplum kuruluşu olan ÖRSAD’ın her yıl ramazan<br />

ayında düzenlediği ve gelenekselleşen iftar davetine örme ve tekstil sektöründen<br />

büyük ilgi oldu.<br />

ÖRSAD’ın her yıl ramazan<br />

ayında düzenlediği ve<br />

gelenekselleşen iftar davetine<br />

rekor katılım oldu. Geçmişte yapılan<br />

iftarlar kıyaslandığında katılımın daha<br />

fazla olduğunu belirten ÖRSAD Başkanı<br />

Fikri Kurt, “meslektaşlarımızı bir araya<br />

getirmekten dolayı çok mutlu olduk”,<br />

dedi.<br />

İftara katılanların büyük kısmını<br />

ÖRSAD üyeleri oluşturdu. Üyelerin<br />

yanı sıra örme sektörünün değerli<br />

müşterileri, iplik dünyasının önde gelen<br />

firmaları ile tekstil dünyasının birlik ve<br />

derneklerinden de önemli katılım oldu.<br />

İftarın en önemli konuklarından biri AK<br />

Parti Milletvekili sayın Burhan Kuzu idi.<br />

İftar davetlileri arasında ayrıca, İTHİB’in<br />

Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle,<br />

İHKİB Başkan Yardımcısı Kemalettin<br />

Güneş, MESİAD başkanı Ercan Tan,<br />

ÇSD başkan yardımcıları Ahmet Bilal<br />

Kıymaz ve Bülent İyikülah da vardı.<br />

ÖRSAD iftarında sunuculuğu televizyon<br />

dünyasının tanınmış ismi sayın<br />

Müge Oruşkaptan yaptı. Oruçkaptan<br />

hoşgeldiniz konuşmasının hemen<br />

ardından Ramazan ayının birleştirici<br />

tarafına vurgu yaparak her yıl<br />

26


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

gelenekselleşen bu önemli gecenin düzenlenmesinde katkıları<br />

olan sponsorlarımızın isimlerini tek tek okuyarak kendilerine<br />

ÖRSAD adına teşekkür etti.<br />

İftar akşamında konuşmalar da oldu. İlk konuşmayı yapmak<br />

için kürsüye ÖRSAD Başkanı sayın Fikri KURT çıktı.<br />

ÖRSAD Başkanı önce davetlilere ve değerli misafirlerimize<br />

katılımlarından dolayı teşekkür etti. Ardından Pakistan ve Rize<br />

ilimizde yaşanan felaket nedeniyle ölenlere rahmet, yakınlarına<br />

başsağlığı dileklerini iletti. Bu felaketlerin tarihsel ve kültürel<br />

geçmişleri aynı olan toplumları daha fazla kaynaştırdığının<br />

altını çizen ÖRSAD Başkanı, özellikle de ramazanın anlamına<br />

uygun şekilde bu felaketlerde acı çeken, zarar görenlere<br />

yardım için iyi bir fırsat olduğunu söyledi.<br />

ÖRSAD Başkanı,<br />

şöyle konuştu,<br />

“Ramazan, her türlü<br />

yardımlaşmanın en<br />

çok bereklendiği<br />

bir aydır. Bu ayda<br />

insanlar kendilerini<br />

başkalarının yerine<br />

koyarlar. Açlığın ve yoksulluğun dilini öğrenirler. Yaratılışın ve<br />

yeryüzü serüvenin sırrına ererler. Bilindiği üzere, Pakistan’daki<br />

sel felaketi nedeniyle müslüman kardeşlerimiz büyük sıkıntılar<br />

çekmektedirler. Benzer biro lay da rize ilimizde yaşandı. Çok<br />

sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Ölenlere allahtan<br />

rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Değerli misafirlerimiz,<br />

biliyorsunuz; 1919-1922 yılları arasında milli mücadelemize en<br />

büyük katkılardan birini dost ve kardeş ülke Pakistan yapmıştı.<br />

Şimdi sıra bizde. İnanıyorum ki, üyelerimiz bu kardeşlerimizin<br />

acısını bir nebze de olsa hafifletecek katkıları ve yardımları<br />

bu kardeşlerimizden esirgemeyeceklerdir. Biz ÖRSAD olarak<br />

bu kardeşlerimize Kızılay aracılığıyla 5000 TL’lik katkıda<br />

bulunuyoruz. Duyarlı herkesi bu kardeşlerimize destek<br />

vermeye davet ediyorum”<br />

ÖRSAD Başkanı daha sonra, 2008, 2009 ve 2010’nun ilk<br />

yarısını değerlendiren konuşmasına geçti. 2098 yılının zor<br />

bir yıl, 2009’un ise toparlanma yılı olduğunu belirten Fikri<br />

Kurt, 2010 yılının ilk yarısının ise beklentilerin çok ötesinde<br />

başarılı geçtiğini söyledi. Gerek makine girişinde gerekse de<br />

örme kumaş ihracatında önemli artışların olduğu 2010 yılının<br />

iplik ticareti açısından çok hareketli geçtiğini belirten ÖRSAD<br />

Başkanı bu hareketli dönemde pamuk ve iplik fiyatlarının ciddi<br />

oranda arttığına dikkat çekti ve bu artışların bazı fırsatçı iplik<br />

fabrikalarından kaynaklandığını ifade etti. Fikri Kurt, şöyle<br />

konuştu: “Tekstil sektörünün temel sıkıntılarından biri, pamuk<br />

ve iplikteki ani fiyat artışlarıdır. Evet, dünyada pamuk fiyatları<br />

artıyor; pamuk zamlanınca, iplik de zamlanıyor, buna diyecek<br />

bir şeyimiz yok. Ancak şunu anlamakta zorlanıyoruz: geçmişte<br />

dolar ve euro artınca pamuk ve iplik fiyatları artardı. ama bakın


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

İFTAR SPONSORLARIMIZ<br />

Bu İftar, Aşağıdaki Firmaların Katkılarıyla<br />

Verilmektedir. Kendilerine Katkılarından<br />

Dolayı Teşekkür Ederiz.<br />

Alfabetik Sıraya Göre<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

•<br />

ACARSOY TEKSTİL<br />

ADIM TEKSTİL<br />

AKKOZA MENSUCAT<br />

BENTEKS TEKSTİL<br />

BEŞLER TEKSTİL<br />

BİRTEKS TRİKO<br />

BİSKA TEKSTİL<br />

CENGİZ TEKSTİL<br />

ÇETİNKAYA MENSUCAT<br />

ÇIRAKLAR TEKSTİL<br />

ÇMS-BALSUYU MENSUCAT<br />

DOĞA TEKSTİL<br />

ENA TEKSTİL<br />

FIRAT ENTEGRE<br />

GÖRTEKS TEKSTİL<br />

GÜNTAŞ İPLİK A.Ş.<br />

HERBOY ÖRME<br />

HYOSUNG İSTANBUL TEKSTİL<br />

İSKUR TEKSTİL<br />

İTHİB<br />

KANDEMİR TEKSTİL<br />

KARSU TEKSTİL<br />

MELANJ İPLİK<br />

MEM TEKSTİL<br />

MURAT YAPI TEKSTİL<br />

PAMUK İPLİK TEKSTİL<br />

RAMA ÖRME TEKSTİL<br />

RETAŞ MAKİNA<br />

TEKSMEN MENSUCAT<br />

YEKTAŞ TEKSTİL<br />

ZÜMRÜT TEKSTİL<br />

bugün dolar ve euro düşüyor. öyle<br />

ise, pamuk ve iplikte fiyatların aşağı<br />

inmesi gerekmez mi ama maalesef<br />

böyle olmuyor. Pamuk da iplik de<br />

zamlanmaya devam ediyor. ortada bir<br />

haksız durum söz konusu. bu aşikar<br />

bir şekilde görülüyor. Bakınız, ilk altı<br />

ayda iplik fiyatları sürekli arttı. şimdi ise<br />

işler azaldı diye, el altından değişmeye<br />

başladı. Bu fiyat politikası; üretimimizi<br />

ve sanayimizi zora sokuyor, rekabet<br />

gücümüzü zayıflatıyor, müşterilerimizin<br />

başka pazarlara kaçmasına neden<br />

oluyor, daha da önemlisi ithalatın önünü<br />

açmaktadır”<br />

ÖRSAD başkanının dikkat çektiği<br />

bir diğer konu fa iplikte yaşanan<br />

sorunlardan bir olan “net-brüt” konusu<br />

oldu. Tüm dünyada iplik net kilogram<br />

olarak satılırken, ülkemizde tam tersi<br />

bir uygulama söz konusu olmasını<br />

anlayamadığını belirten ÖRSAD<br />

Başkanı Fikri Kurt, iplik alırken etiketine<br />

de, çuvalına da, kartonuna da, plastiğine<br />

de para verilmesini büyük bir haksızlık<br />

olarak gördüğünü ve bununu mutlaka<br />

düzeltilmesi gerektiğini söyledi.<br />

ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt<br />

konuşmasının sonunda yerli üretimin<br />

önemine dikkat çekerek “eğer<br />

tekstil dünyası olarak iplikçisinden<br />

kumaşçısına, boyahanecisinden hazır<br />

giyim ihracatçısına kadar herkes<br />

üzerine düşeni yaparsa ithalata ihtiyaç<br />

kalmadan kendi yerli mallarımızı<br />

alabiliriz. Bu hem bizler hem de ülke<br />

menfaatleri için hayati önem taşıyor. İş<br />

ve aş yaratmanın tek yolu üretmek ve<br />

ihraç etmektir” dedi.<br />

İTHİB Başkanı İsmail Gülle: “İhracat<br />

hedefimizi yakalayacağız”<br />

ÖRSAD Başkanının konuşmasının<br />

ardından kürsüye İTHİB Başkanı sayın<br />

İsmail Gülle çıktı. Gülle konuşmasında<br />

ihracatta yaşanan artışın herkesi<br />

ziyadesiyle memnun ettiğini, böyle<br />

devam etmesi halinde yılsonunda<br />

6 milyar dolarlık ihracat hedefine<br />

ulaşacaklarını belirtti.<br />

İhracatta yakalanan başarının tekstilin<br />

bu ülke için vazgeçilmez bir sektör<br />

olduğunu bir kez daha gösterdiğini<br />

ifade eden İsmail Gülle, örme kumaş<br />

ihracatının bu yıl tekstil ihracatının en<br />

başarılı kalemi olduğunu söyledi.<br />

İTHİB Başkanının konuşmasında<br />

değindiği konulardan bir diğer<br />

de, sorunlarımıza yeterince sahip<br />

çıkılmaması ile ilgiliydi. Tekstilde faaliyet<br />

gösteren hemen herkes sorunlar<br />

karşı şikâyet ediyor ancak sorunların<br />

çözümü için atılacak adımlara aynı<br />

kararlılıkla davranmıyor eleştirisinde<br />

bulunan İsmail Gülle, şunları söyledi,<br />

“sorunlarımıza kolektif bir şekilde<br />

sahip çıkmazsak, başımıza gelenlere<br />

katlanmak durumunda kalırız. Değerli<br />

meslektaşlarım, kumaş ihracatı attığı<br />

gibi ithalatı da artıyor aynı hızda. Bu,<br />

sektörün geleceği için ciddi bir sorun<br />

olarak karşımızda duruyor. Kumaş<br />

ithalatına karşı antidamping çıkarmak<br />

için bir çalışma başlattık. İTKİB üyesi<br />

tüm kumaş üreticilerinden ithalatın<br />

yarattığı soruna karşı harekete<br />

geçmesini ve istenen belgeleri bizlere<br />

teslim etmelerini istedik ancak örme<br />

sektöründen bu konuya yeterince ilgi<br />

olmadı maalesef. Hazır giyimde de<br />

sorun aynı. Sürekli ucuz hazır giyim<br />

ürünleri geliyor yurtdışından. Eğer yarın<br />

öbür gün ithalat daha da artarsa hepimiz<br />

işimizi kaybedecek hale geliriz. O<br />

zamanda çok geç olacaktır. Bu sebeple<br />

herkesi soruna sahip çıkmaya ve<br />

kendine düşen görevi yerine getirmeye<br />

çağırıyorum”<br />

İTHİB Başkanı İsmail Gülle’den sonra<br />

son konuşmayı AK Parti milletvekili<br />

sayın Prof. Dr. Burhan Kuzu yaptı.<br />

Kuzu tüm davetlileri selamlayarak<br />

başladığı konuşmasında son dönemde<br />

kamuoyunu çokça meşgul eden<br />

referanduma yer verdi. Anayasa<br />

değişiklerinde bizzat komisyon başkanı<br />

olarak görev aldığını ve bu 26 maddelik<br />

değişiklik paketinin ülkenin geleceği için<br />

önemli olduğunu söyledi.<br />

28


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

İTHALATA<br />

SIKI DENETİM<br />

GELİYOR<br />

Dış Ticaret Müsteşarlığının<br />

(DTM) Ocak 2010’dan itibaren<br />

uygulamaya koyduğu,<br />

ithal tekstil ve hazır giyim eşyalarında<br />

Riske Dayalı Denetim Sistemi’nin<br />

(RDDS) tanıtımı ve bugüne kadar<br />

yapılan denetimlerin sonuçların bir<br />

basın toplantısıyla anlatıldı.<br />

Toplantıda konuşan Devlet Bakanı<br />

Zafer Çağlayan, tekstil, hazır giyim,<br />

halı ve deri sektöründe en uygun<br />

yöntemin riske dayalı denetim sistemi<br />

olduğunu söyledi. Riske dayalı<br />

denetim sisteminin, 2 önemli avantaj<br />

sağladığını, bunların “kaynak kullanımında<br />

verimliliğin sağlanması” ve<br />

“ticaretin doğal akışına en az etki<br />

yapılması” olduğunu vurgulayan<br />

Çağlayan, şunları kaydetti: Halkın<br />

sağlığını tehdit eden, tüketici haklarını<br />

ihlal eden ve yerli üreticiler için haksız<br />

rekabet oluşturan nitelikteki tüm ürünlerin<br />

ithalatının önlenmesi için gerekli<br />

tedbirleri aldıklarını ifade eden Çağlayan,<br />

“Sektörümüzde tüketici refahını<br />

kollamak için getirilmiş olan azo boyar<br />

madde ve etiketleme ile ilgili kurallar<br />

toplumumuzun sağlığı ve tüketicilerin<br />

bilgilendirilmesi açısından büyük<br />

önem arz etmektedir. Tekstil ve hazır<br />

giyim sektöründe tüketici tercihlerini<br />

belirleyen en önemli unsurlardan birisi<br />

ürün çeşitliliğidir. Bu nedenle boyar<br />

madde ve etiket ile ilgili kurallar ürün<br />

çeşitliliği üzerinde maliyetler açısından<br />

doğrudan etkili kurallardır”<br />

RDDS en iyi denetim yöntemi<br />

İthalata konu tekstil, hazır giyim, deri<br />

Riske Dayalı Denetim Sistemi (RDDS) çerçevesinde<br />

bugüne kadar kanserojen azo boyar madde içeren 155<br />

bin 911 adet hazır giyim eşyası, 14 bin 503 çift ayakkabı<br />

ve eldiven, 2 bin 311 kilogram tekstil boyası, 29 bin 2<br />

metre kumaş, 859 metrekare halı ve 631 set iç giyim<br />

eşyasının bertaraf edildi.<br />

ve halı eşyasının tümünün denetlenmesi<br />

kaynak açısından imkânsız<br />

olduğunu söyleyen Çağlayan, “Bu<br />

sektörde bir günde ortalama 2 ile 3<br />

bin adet ithalat kalemi eşya işlem<br />

görüyor. Bir kalem eşya yüzlerce<br />

çeşit eşya içerebilir, her çeşit eşya<br />

birden fazla bileşenden oluşabilir. En<br />

iyimser tahminle bir ithalat kaleminin<br />

ortalama 5 çeşit eşya kapsadığı<br />

varsayıldığında dahi günde 15 bin<br />

çeşit eşyanın denetime tabi tutulması<br />

gerekmektedir. Bu miktarın normalde<br />

denetim maliyeti karşılığı günde 1,5<br />

milyon dolarlık bir harcama gerektirir.<br />

Riske dayalı olarak geliştirdiğimiz sistemde<br />

günlük denetim maliyeti ortalama<br />

sadece 5 bin dolar seviyesindedir.<br />

Yani RDDS, denetimin maliyetini<br />

azaltmaktadır. Riske dayalı denetimin<br />

ikinci avantajı ticaretin doğal akışına<br />

en az etkiyi yapmasıdır. Tüm eşyanın<br />

denetlendiği bir sistemde denetimler<br />

uzun süreler almaktadır. Uzun süren<br />

denetim süreçleri kurallara uygun<br />

hareket eden işletmeler açısından<br />

bir cezalandırma ve kaynak israfı anlamına<br />

gelmektedir. RDDS’de eşya<br />

aksi ispat edilmediği sürece olumsuz<br />

kabul edilmemekte böylece kurallara<br />

uyanlar, uymayanlar yüzünden cezalandırılmamaktadır”<br />

diye konuştu.<br />

RDDS’de sektörel katkının İstanbul<br />

Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri<br />

(İTKİB) tarafından sağlandığını<br />

belirten Çağlayan, RDDS sürecince<br />

denetim hizmetlerini Dış Ticaret<br />

Müsteşarlığı’nın (DTM) belirlediği<br />

yüksek standartlara uygun olarak<br />

veren ihtisas kuruluşunun EKOTEKS<br />

olduğunu açıkladı.<br />

İthalat tebliğinde yapılan değişiklikle<br />

ithal tekstil ve hazır giyim<br />

eşyaları, üzerlerindeki etiketleri<br />

uygun olup olmadıklarına yönelik<br />

olarak denetleneceğini vurgulayan<br />

Çağlayan, “Etiket denetimlerinin<br />

RDDS kapsamına alınmasıyla, ithal<br />

hazır giyim eşyasında sıkça rastlanan<br />

etiketlendirme zorunlulukları ile<br />

etiketlerdeki bilginin eşya ile olan<br />

uyumluluğu denetlenecektir. Bu yolla,<br />

örneğin giysinin etiketinde yazan<br />

(yüzde 70 yün, yüzde 30 polyester)<br />

olup olmadığı incelenecektir. Tüketicinin<br />

yanıltılması ve haksız kazanç<br />

elde edilmesine yol açan bu durumun<br />

etkin bir şekilde denetlenmesiyle,<br />

sektörde sağlıklı rekabet şartlarında<br />

bir düzen oluşacaktır” dedi.<br />

30


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

İHRACATÇI KONFEKSİYONCULAR FASON<br />

ATÖLYE BULMAKTA ZORLANIYOR<br />

Avrupalı markaların siparişlerini yetiştirebilmek için Kasım ayına kadar kapasiteleri<br />

dolan konfeksiyon üreticileri, daha önce çalıştıkları fason atölyelere ‘acil iş başı”<br />

çağrısı yapıyor.<br />

Çin nedeniyle fiyat rekabetine<br />

giremediği için hükümet<br />

üyelerinin bile ‘gelecekte<br />

çekilmek gereken sektör' olarak<br />

gördükleri tekstil ve hazır giyimde bahar<br />

havası geri döndü. Global krizle birlikte<br />

özellikle Avrupalı markaların stoktan<br />

kaçmak amacıyla Türkiye'ye yönelmesi,<br />

bu arada sektörün tasarımlarla kaliteyi<br />

arttırıp koleksiyon ihraç eder hale<br />

gelmesi tekstilin yönünü değiştirdi.<br />

Yaklaşık 3 yıldır süren bu trende bu yıla<br />

özgü bazı koşullar da eklendi. Ocak<br />

ayından bu yana artan pamuk fiyatlarını<br />

Uzakdoğu'daki üreticilerin fiyatlarına<br />

hemen yansıtması, Türkiye'de ise<br />

tekstilcilerin pamuğu 1 yıllık kontratlarla<br />

alması sonucu avantajlı fiyatlarla pazara<br />

girmesi etkili olurken, Pakistan'daki<br />

sel felaketi de siparişlerin Türkiye'ye<br />

yönelmesinde etkili oldu.<br />

Referans Gazetesine demeç veren<br />

Türkiye Moda ve Hazır Giyim<br />

Federasyonu Başkanı Nedim Örün,<br />

"Şu anda en büyük sıkıntımız fason<br />

atölye bulmak. Sipariş var fakat bunları<br />

ürettirecek atölye yok" derken, Merter<br />

Sanayici ve İşadamları <strong>Derneği</strong> Başkanı<br />

Ercan Tan da "Artan siparişler nedeniyle<br />

şu ana kadar kapanan atölyelerin<br />

yüzde 20'si kapılarını yeniden açtı" diye<br />

konuştu.<br />

Pek çok kent ve bölgenin giyim<br />

sanayicileri dernekleri ile çorap<br />

sanayicileri, nakışcılar, konfeksiyon<br />

yan sanayicileri, moda tasarımcıları,<br />

iç giyimciler ve triko sanayicilerinin<br />

derneklerinden oluşan Türkiye Moda ve<br />

Hazır Giyim Federasyonu'nun Başkanı<br />

Nedim Örün, Türkiye'deki hazır giyim ve<br />

konfeksiyon firmalarının tam kapasite<br />

çalıştığını ve siparişleri de seçmeye<br />

başladığını söyledi. "Kapasite olarak<br />

kasım sonuna kadar doluyuz. Artık<br />

sektör olarak gelen siparişleri ‘hangisi<br />

daha kârlı' diye seçiyoruz" diyen<br />

Örün, fason atölyelere çağrı yaparak<br />

şunları söyledi: "Bir zamanlar ihracatta<br />

yaşanan sıkıntı nedeniyle kapanan<br />

fason atölyeler için yeni bir fırsat<br />

var. Eğer işçilerini işten çıkardılarsa,<br />

fakat makine parkı yerinde duruyorsa<br />

bu atölyelere makine başı bir para<br />

ödeyerek onlara üretim yaptırmak<br />

istiyoruz. Onlar açısından da para<br />

kazanmak için iyi bir dönem. Çünkü artık<br />

atölyelerinde kârlılıkları arttı. Eskiden<br />

0.65 TL'ye dikilen bir bluz artık 1.65<br />

TL'ye dikiliyor."<br />

Örün, bölgelerindeki fason<br />

atölyelerindeki atıl kapasiteyi ortaya<br />

çıkarmak için Ege Giyim <strong>Sanayicileri</strong><br />

<strong>Derneği</strong> olarak bir çalışma başlattıklarını<br />

32<br />

da belirterek şöyle devam etti:<br />

"Bu çalışma sayesinde fasoncu<br />

ile sanayiciyi bir araya getirip atıl<br />

kapasiteleri meydana çıkarmak<br />

istiyoruz. Bunu hem fiziki buluşma<br />

hem de elektronik ortamda yapmak<br />

için altyapıyı hazırlıyoruz. Diyelim ki bir<br />

atölyenin iki günlük boşluğu var. Bunu<br />

ihtiyacı olan sanayiciye veriyoruz. Bunu<br />

önümüzdeki dönemde tüm Türkiye'ye<br />

yaymak istiyoruz." Siparişlerin artması<br />

ile birlikte artık daha seçici olduklarını<br />

da kaydeden Örün, "Öncelikli olarak<br />

eski müşterilerimize öncelik veriyoruz.<br />

Yenileri alırken fiyat önemli bir kriter<br />

oluyor. Artık daha karlı siparişleri tercih<br />

ediyoruz" dedi. Bundan bir yıl önce iş<br />

olmadığı için intiharlarla gündeme gelen<br />

Denizli'de bile üretimin canlanmaya<br />

başladığına dikkat çeken Örün, özellikle<br />

ev tekstili, kumaş ve konfeksiyonda bu<br />

şehirdeki tüm kapasitelerin dolduğunu<br />

söyledi.


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Eylül - Ekim 2010<br />

ÇİFTÇİ BEYAZ ALTINA YÖNELDİ<br />

Son yıllarda gerek girdi maliyetlerinin yükselmesi gerekse fiyatının düşük olması<br />

sebebiyle pamuktan uzaklaşan üretici, rekor fiyat üzerine tekrar beyaz altına döndü.<br />

Pamuk fiyatları son yılların en<br />

yüksek seviyesine çıktı. Aralık<br />

2008'de kilogram fiyatı 1,77 lira<br />

olan pamuk, 2010 Ağustos ayında rekor<br />

kırarak 3,6 TL'ye ulaştı. Eylül sonunda<br />

ise 4 lirayı buldu. Pamuk fiyatlarındaki<br />

bu rekor artışlar, çiftçinin yüzünü<br />

güldürürken, tekstil sektörünü endişeye<br />

sevk etti.<br />

Para etmediği, toprağının verimini<br />

düşürdüğü için pamuk ekmeyi bırakıp<br />

tarlasına mısır ve buğday eken<br />

çiftçi, yüksek fiyatı görünce tekrar<br />

beyaz altına yöneliyor. Ekim alanları<br />

Çukurova'da yarı yarıya arttı. Antalya'da<br />

ise iki katına çıktı. Dünya genelinde<br />

fiyatların yükselmesinde Pakistan'daki<br />

sel felaketinde tarlaların sular altında<br />

kalması, Çin'in talebinin sürekli artması<br />

ve Hindistan'ın ihracatı durdurması da<br />

bu süreçte etkili oldu.<br />

Pamuk üretiminde dünyada yedincisi,<br />

tüketiminde ise dördüncü sırada gelen<br />

Türkiye, her yıl pamuğa 1 milyar<br />

dolardan fazla para ödüyor.<br />

Çukurova bölgesinde pamuk ekili<br />

alanlar yüzde 50 civarında artarak<br />

220 bin dekardan 330 bin dekara<br />

çıktı. Antalya bölgesindeki üretim<br />

34<br />

artışı ise yüzde 100'ü aştı. Antbirlik'in<br />

verilerine göre pamuk üretim alanı<br />

22 bin dekardan 55 bin dekara ulaştı.<br />

Türkiye genelindeki üretimin ise<br />

yüzde 35 civarında artacağı tahmin<br />

ediliyor. Pamuk fiyatlarındaki artışın<br />

sebebi, Çin'in talebinin sürekli artması,<br />

dünyanın en büyük pamuk üreticisi<br />

Hindistan'ın iç piyasadaki yüksek fiyatı<br />

gerekçe göstererek ihracatı durdurması<br />

ve ABD'deki stokların son yılların en<br />

düşük seviyesine gerilemesi olarak<br />

gösteriliyor. Pakistan'da meydana gelen<br />

sel felaketinin de, pamuk fiyatlarının<br />

son 15 yılın zirvesine çıkmasında etkili<br />

olduğu belirtiliyor.


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM<br />

Kim ne dedi<br />

Adana Ticaret Odası Başkanı Muammer Çalışkan:<br />

Türkiye’nin pamuk rekoltesi 550 bin tonu bulabilir Pamuk<br />

üretimindeki artışı değerlendiren Adana Ticaret Odası<br />

Başkanı Muammer Çalışkan, "Tespitlere göre Türkiye<br />

genelinde 2009'da 400 bin tonun üzerinde pamuk<br />

üretilmişti. 2010-2011 sezonunda bu miktara yüzde<br />

40 ilave olacak. Yani bu sezon 550 bin ton dolayında<br />

üretim bekliyoruz. Adana'da, Ceyhan ve Tarsus'ta<br />

da geçen yıl kütlü pamukta 100 bin tona yakın olan<br />

üretimin yüzde 50 oranında artmasını bekliyoruz.<br />

Hükümet desteği ve çiftçinin çabasıyla pamuk üretiminin<br />

artacağına inanıyoruz." diye konuştu. Beyaz altın diye<br />

bilinen dönemlerde Çukurova'da 1 milyon dönüm pamuk<br />

<strong>ekim</strong>i yapıldığını hatırlatan Çalışkan, 10 yıl öncesinde<br />

Türkiye'de 900 bin ton lif pamuk üretimi yapılırken<br />

geçtiğimiz yıl bu rakamın 400 bin tonun altına düştüğünü<br />

açıkladı. Fiyatlar ve devletin desteğinin böyle devam<br />

etmesi halinde, pamuğun talep artışıyla eski ihtişamına<br />

kavuşacağını ifade eden Çalışkan, "Piyasadaki gidişat<br />

bu yıl pamuk eken üreticinin kazanacağını gösteriyor."<br />

dedi. Çalışkan, yeni sezonda lifli pamuk fiyatının 3,20 TL<br />

civarında olmasını beklediklerini kaydetti.<br />

Antbirlik Genel Müdürü Atila Diniz: Türkiye'deki pamuk<br />

üretiminin tekstil sektörünün ihtiyacını karşılayamadığını,<br />

bu nedenle her yıl 1 milyar dolar değerinde pamuk<br />

ithalatının yapıldığını söyledi. Türkiye'nin üretiminin<br />

tüketimini karşılayamaması sebebiyle dünyanın en<br />

fazla pamuk ithal eden ikinci ülkesi olduğuna dikkat<br />

çeken Diniz, "Tekstil sektöründe yaşanan genişlemeye<br />

paralel olarak, pamuk tüketimindeki artış, iç üretimle<br />

karşılanamadığından dolayı ithalat miktarı da arttı.<br />

1990 yılına kadar pamuk ihracatçısı olan Türkiye,<br />

pamuk ithalatçısı ülkelerden biri konumuna geldi. Her<br />

yıl yaklaşık 850 bin ton pamuk ithalatına karşılık, yıllara<br />

göre değişmekle birlikte 1 milyar dolar civarında döviz<br />

ödeniyor." diye konuştu.<br />

Söke Ziraat Odası Başkanı Muhsin Örnek: pamuk<br />

üreticilerinin 15 yıldır ürün fiyatlarının maliyetlerin altında<br />

kalması nedeniyle zor günler geçirdiğini anlatarak,<br />

üreticilerin bu sezon dünya piyasalarıyla birlikte yükselen<br />

fiyatları sevinçle karşıladığını dile getirdi. Pamuk fiyatların<br />

olması gereken rakamlara geldiğini söyleyen Örnek,<br />

Bu sene üreticiler için dönüm noktasıydı, üreticilerin<br />

ölüm kalım arasında hareket alanı vardı, fiyatların<br />

yükselmesiyle bu nedenle bizi çok memnun etti.<br />

Fiyatların biraz daha yükseleceğini tahmin ediyorum.<br />

Böylece çiftçilerin 15 yıllık borçlarını ödeyebileceğini<br />

düşünüyoruz dedi.


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

TÜRK TEKSTİLİ, AFRİKA<br />

PAMUĞUNA GÖZ DİKTİ<br />

Birleşmiş Milletler bünyesinde<br />

faaliyet gösteren Uluslararası<br />

Ticaret Merkezi (ITC)’nin<br />

organizasyonu ile Afrika’nın önde gelen<br />

pamuk üreticisi ülkelerinden bir heyet<br />

Ege İhracatçı Birlikleri'ni ziyaret etti.<br />

Uganda, Tanzanya ve Zambiya'nın<br />

pamuk üreticilerinden oluşan heyet,<br />

Türk tekstilinin yıllık 1.5 milyon tonu<br />

aşan pamuk talebinin bir kısmını<br />

karşılayabilmek için Türkiye ile işbirliği<br />

yollarını görüşmek üzere geldi.<br />

Toplantıya ev sahipliği yapan Ege<br />

Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları<br />

Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Jak<br />

Eskinazi, Türk tekstil ve konfeksiyon<br />

sektörlerinin yerli üretimin yeterli<br />

olmamasından dolayı ağırlıkla ABD,<br />

Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerden<br />

ithalat yoluyla karşıladığını ancak şu<br />

günlerde Pakistan’ın ve Hindistan’ın<br />

pamuk ihracatlarında bir takım sorunlar<br />

yaşandığını bu sebeple de alternatif<br />

tedarikçi arayışlarına gittiklerini söyledi.<br />

Türkiye’nin, Afrika ülkeleri için çok iyi<br />

bir pazar olduğunu ancak bu ülkelerin<br />

pamuk kalitesini daha da artıracak<br />

çalışmalara hız vermesinin büyük<br />

zorunluluk olduğunu belirten Eskinazi,<br />

şunları söyledi; “Afrika kıtasında pamuk<br />

üreticisi ülkelerin ihtiyaç duyduğu<br />

teknoloji ve bilgi birikimi Türkiye'de var.<br />

Düzenlenen bu tarz organizasyonlar;<br />

sahip olduğumuz bu bilgi birikiminin<br />

Afrikalı dostlarımızla paylaşılması<br />

açısından önemli ve yapıcı bir adım.<br />

Günümüz şartlarında Afrika kıtasında<br />

36<br />

üretilen pamuk tekstil ve konfeksiyon<br />

sanayicilerimiz için pahalı bir girdi olarak<br />

değerlendirilmekte, aynı zamanda<br />

mevcut kalite problemleri nedeniyle<br />

de yeterince tercih edilmemektedir.<br />

Esasen Afrika pamuğu fiyatlarının<br />

tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün<br />

küresel pazarlardaki rekabet gücünü<br />

arttıracak rekabetçi bir fiyat seviyesine<br />

gelmesi ve kalite ile ilgili sorunlarının<br />

giderilmesi halinde tercih edilmemesi<br />

için bir neden görünmemektedir.<br />

Afrika açılımı kapsamında ülkemiz ile<br />

gerçekleştirilecek benzer işbirliklerinin<br />

Afrika pamuğunun bilinirliliğini<br />

geliştireceğini ve dolayısıyla karşılıklı<br />

ticaret hacminin pamuk konusundaki<br />

geliştirilen işbirlikleri paralelinde<br />

arttırılabileceği görüşündeyim"


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Eylül - Ekim 2010<br />

PAMUK BİR YILDA %100 ZAMLANDI;<br />

TEKSTİL DİKEN ÜSTÜNDE<br />

Yıllardır fiyatı 3 TL'nin üzerine çıkmayan ancak bu yıl arz sıkıntısı nedeniyle fiyatları<br />

hızla tırmanışa geçen pamuktan, yeni bir rekor daha geldi. İzmir Ticaret Borsası'nda<br />

(İTB) pamuk 4 TL'den işlem gördü.<br />

Tekstil fabrikalarından gelen<br />

talebin arz miktarını aşması,<br />

iklime bağlı olarak üretim<br />

miktarının düşmesi, Pakistan’daki sel<br />

felaketi ve küresel stoklarda azalmaya<br />

neden olması, pamuğun fiyatını New<br />

York'taki işlemlerde 1995'ten beri ilk<br />

defa 1 doların üzerine çıkardı.<br />

New York'taki işlemlerde Aralık teslimi<br />

pamuğun pound fiyatı yüzde 3,8 artarak<br />

1,0198 dolara çıktı ve 1995 yılından<br />

beri en yüksek seviyeyi gördü. Çin'de<br />

ise Mayıs teslimi kontratlarda pamuğun<br />

ton fiyatı yüzde 3,4 yükselerek 3,068<br />

dolara çıktı. Pamuk fiyatlarında geçen<br />

yıl da yüzde 62'ye varan değer artışı<br />

yaşanmıştı. ABD Vadeli Emtia İşlem<br />

Komisyonu'nun verilerine göre ise<br />

hedge fonlar ve büyük çaplı işlemler<br />

yapan spekülatörler, 14 Eylül ile biten<br />

haftada pamukta aldıkları uzun vadeli<br />

net pozisyonlarını yüzde 2 artırdı.<br />

Avustralya merkezli danışmanlık<br />

şirketi FCStone Australia'dan piyasa<br />

uzmanı David Watson artan fiyatlarla<br />

ilgili olarak, "Bir ay daha beklenen<br />

seviyede gelmesi beklenmeyen hasat<br />

öncesinde, Hindistan, Pakistan ya da<br />

Çin fark etmeksizin tekstil fabrikalarına<br />

sunulan ham pamuk miktarında gerçek<br />

bir kıtlık yaşanıyor" dedi. Bloomberg'in<br />

düzenlediği bir araştırmaya katılan Çin<br />

merkezli beş analist, pamukta dünyanın<br />

hem en büyük tedarikçisi hem de alıcısı<br />

olan Çin'in, düşük sıcaklık ve yağmurun<br />

kalite ve miktarda düşüşe neden<br />

olması yüzünden, pamuk ithalatını<br />

artırabileceğini belirtti.<br />

Bu analistlere göre Çin'deki toplam<br />

pamuk üretim miktarı, ikinci yılında<br />

da 6.4 ile 6.8 milyon ton arasında<br />

gerçekleşebilir. Geçen sene üretim,<br />

önceki yıla göre yüzde 13 düşerek<br />

6.8 milyon tona gerilemişti. Yoğun<br />

şekilde yağan yağmurlar rekoltedeki bu<br />

düşüşün başlıca nedeni olmuştu.<br />

Watson, "Küresel çapta pamuk<br />

stoklarında büyük azalma var var<br />

önceden olduğu gibi açığı ABD'den<br />

yapılan alımlarla kapatamıyorsunuz.<br />

Ekim sonu, Kasım başında yeni hasadın<br />

gelmesiyle ve fiyatların düşeceğini<br />

tahmini ediyorum" dedi.<br />

Hindistan Tekstil Sanayi<br />

Konfederasyonu'ndan geçen hafta<br />

yapılan açıklamada, tekstil üretimi ve<br />

ihracatında dünyada ikinci sırada yer<br />

alan Hindistan'da da hasadın, muson<br />

yağmurları normalden uzun sürerse<br />

tahmin edilenden az olacağı belirtildi.<br />

Bombay merkezli pamuk ticareti yapan<br />

Gill & Co'nun başkanı Kantilal Shah,<br />

fiyatların gelecek 15 gün ile bir aylık<br />

süreçte 10 ile 15 sent arasında artış<br />

gösterebileceğini belirtti. Kaynak:<br />

Bloomberg.com<br />

38<br />

COTLOOK: Toplam rekolte 24.4<br />

milyon tonu bulacak<br />

Araştırma kuruluşu Cotlook'un son<br />

açıkladığı rapora göre, 2010-2011<br />

dünya ham pamuk üretim tahmini 24<br />

milyon 428 bin ton, tüketimi ise 24<br />

milyon 784 bin ton olacak. Türkiye'de<br />

ise yeni sezonda yaklaşık 500 bin<br />

ton pamuk üretimi bekleniyor. TÜİK<br />

verilerine göre, Türkiye'nin 2002-2007<br />

yılları ortalama lif pamuk üretimi 925<br />

bin ton. Son iki yılın ortalama üretimi<br />

ise 655 bin ton seviyesinde gerçekleşti.<br />

Türkiye, dünyanın en fazla pamuk<br />

üreten ilk 7 ülkesi arasında yer almasına<br />

rağmen üretimi ihtiyacın oldukça altında<br />

gerçekleşiyor.<br />

Üretimin tüketimi<br />

karşılayamamasından dolayı her yıl<br />

yaklaşık 1 milyar dolar değerinde<br />

700-850 bin ton pamuk ithal ediliyor.<br />

Bu durum Türkiye'yi Çin'den sonra en<br />

fazla pamuk ithal eden ülke konumuna<br />

sürüklüyor. Yükselen fiyatlara bağlı<br />

üretim artışı sebebiyle 2010-2011<br />

sezonunda pamuk ithalatında azalma<br />

bekleniyor. Sektör temsilcilerinin<br />

verdiği bilgilere göre, tarlasına mısır<br />

ve buğday eken çiftçi yüksek fiyatı<br />

görünce tekrar beyaz altına sarıldı.<br />

Aktif olmayan üreticiler bile pamuk<br />

ekti. Tarlasını yıllarca boş bırakan<br />

çiftçi pamuğa yöneldi. Ekim alanları<br />

Çukurova'da yüzde 50 arttı. Antalya'da<br />

ise iki katına çıktı. Yeni sezonda<br />

Çukurova'da 180 bin ton, Antalya'da<br />

da 45 bin ton kütlü pamuk üretimi<br />

bekleniyor.


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM<br />

Tekstil sektöründe kim ne dedi<br />

Penye iplik fiyatlarının Eylül’den itibaren 40-45 kuruş<br />

zamlanarak 7,5 TL’nin üzerine çıkması ihracatçıları ve<br />

örmecileri endişelendiriyor. Fiyatların spekülasyonlar<br />

nedeniyle 8 TL’yi dahi bulacağını belirten sektör temsilcileri<br />

bu durumdan çok kaygılılar. Devletin bir an önce pamuk<br />

politikasını sektörün beklentileri doğrultusunda belirleyip<br />

uygulamaya sokması gerektiğini dile getiren tekstilin önde<br />

gelen isimleri bakın neler söylediler:<br />

ÖRSAD Başkanı Fikri Kurt: Son bir yılda pamuğun<br />

fiyatı yüzde 100 arttı. Fiyatlarının nerede duracağını<br />

bilemiyoruz. Sürekli yeni bir zam haberi alıyoruz. Bayram<br />

öncesi 5.70 TL’lere kadar gerileyen penye ipliğin fiyatı<br />

Eylül itibariyle 7,5 TL’ye kadar çıktı. Aldığımız bilgilere<br />

göre ( TL fiyat verenler bile varmış. Bu nedenler,<br />

ihracatçılar da bizler de sıkıntı içindeyiz. İhracatçı<br />

konfeksiyon firmaları müşterilerine fiyat veremiyorlar. Bu<br />

sebeple bizler de sipariş alamıyoruz. Daha da kötüsü bu<br />

müşterilerimiz bizlerden indirim talep ediyorlar. Bir tarafta<br />

iplikçilerin baskısı diğer tarafta ihracatçıların baskısı var.<br />

Her iki taraftan da biz örmecileri olumsuz etkiliyor..<br />

İTHİB Başkanı İsmail Gülle: Dünya devleri Türkiye'den<br />

pamuk almak için araştırma yapıyorlar. Fabrikaların atıl<br />

kalmaması ve siparişlerin kaçmaması için Türkiye mutlaka<br />

elindeki pamuğa sahip çıkmalı.Hindistan'da kuraklık<br />

olmuştu, ABD'de de az üretim çıkınca, arz-talep dengesi<br />

karşılanamadığından fiyatlar kiloda 1,20 dolardan 1,75<br />

dolarlara çıkmıştı. Bu sene mahsul bollaşıp fiyatların<br />

düşmesi beklenirken şu anda fiyatlar 3 dolara doğru bir<br />

seyir izliyor ve sürekli artıyor. Bakın geçen yıl Türkiye'de<br />

380 bin ton pamuk üretildi. Bu sene 500 bin tonluk rekolte<br />

bekleniyor. Pamuk ihracatına bir an evvel vergi konulması<br />

gerekli yoksa bu dünya devleri elimizdeki hammaddeyi<br />

alabilirler.<br />

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği<br />

(İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi: Pamuk fiyatları son<br />

bir yılda ikiye katlandı. Bu artış nedeniyle sipariş bağlantılı<br />

firmaları ciddi zarara uğrattı. Ülkemizde 1.3 milyon<br />

tondan 400 bin tona gerileyen pamuk üretimi bir an önce<br />

desteklenmelidir. Sektörün geleceği için hayati bir mesele<br />

bu.<br />

Yeşim Tekstil’in CEO’su Şenol Şankaya: İplik fiyatları,<br />

2009'un temmuz ayından bu yana yüzde 100 oranında<br />

arttı. Türkiye olarak rekabet gücümüzü kaybetmemek ve<br />

bu sektördeki sürdürülebilirliğimizi sağlamak için önlem<br />

almalıyız, üretmeyen ülkeler sürdürülebilir büyümeyi<br />

sağlayamaz.


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

DÜNYA PAMUK RAPORU / Kaynak: Cotton Incorporated<br />

PAMUKTA, ABD’NİN<br />

ÜÇÜNCÜ BÜYÜK PAZARI TÜRKİYE<br />

Geçen ayın yükselme eğilimli raporuna<br />

karşılık Eylül’de yapılan düzenlemeler<br />

göreceli olarak nötr kaldı. Tahmin edilen<br />

dünya kapanış stokları 174.000 balya<br />

düşerken dünya stok/kullanım oranı<br />

değişmeden<br />

1993/94’ten beri görülen en düşük<br />

seviye olan %37,7’de kaldı. Dünya<br />

üretim rakamları hafifçe yukarı yönlü<br />

düzeltilerek 116,9 milyondan 117,0<br />

milyona 102.000 balya artırıldı. Ülke<br />

bazında üretim tahminleri Avustralya<br />

(+700.000 balya) ve ABD (+307.000<br />

balya) artırılırken Çin (-500.000),<br />

Pakistan (-200.000) ve Tanzanya<br />

(-175.000 balya) düşürüldü.<br />

Sel, Pakistan’ın İplik Sektörünü<br />

Olumsuz Etkiledi<br />

Dünya pamuk stokları tahminlerinde keskin<br />

bir düşüşe işaret eden geçen ayın ABD Tarım<br />

Bakanlığı raporu pamuk fiyatlarında Temmuz<br />

ortalarında başlayan tırmanışa dikkat çekti.<br />

Bu yıl ABD'nin 18,84 milyon<br />

balya pamuk üreteceğinin<br />

ve 15,5 milyon balya pamuk<br />

ihraç edeceği tahmin ediliyor. 10 Eylül<br />

itibariyle ABD 7,03 milyon balya sattı<br />

ve bunun 1,065 milyonunun sevkiyatını<br />

gerçekleştirdi. Bu satış, tüm yıl için<br />

tahmini toplam satışların %45,4'ünü<br />

teşkil ediyor.<br />

En büyük alıcılar ise şöyle: Çin 1,729<br />

milyon balya birinci; Meksika 0,988<br />

milyon balya ile ikinci ve Türkiye 0,638<br />

milyon balya ile üçüncü sırada. Buna<br />

ilave olarak, 2011/2012 sezonu için<br />

de 233.000 balyalık anlaşma sağlandı<br />

gelen haberlere göre.<br />

Genel Gümrük İdaresi'nin yayımlamış<br />

olduğu rakamlara göre, yılın ilk sekiz<br />

ayında Çin'in elyaf ithalatı, bir yıl<br />

öncesine göre ikiye katlandı. Tarım<br />

Dairesi’nin raporuna göre ise, ABD<br />

mahsulünün 19 Eylül tarihi itibarıyla bir<br />

hafta öncesinde yüzde 59 olan oranın<br />

biraz azalarak yüzde 58'e indiği bildirdi.<br />

Raporun yayınlandığı 12 Ağustos<br />

tartihinden itibaren en aktif olarak<br />

işlem gören Aralık New York vadeli<br />

kontratların fiyatı neredeyse 10 cent/lb<br />

yükselerek 90 cent/lb seviyesini geçti.<br />

Aynı zaman içinde A Endeksi de hızla<br />

tırmanarak 89 cent/lb’den 1 dolar/lb<br />

değerlerine yaklaştı.<br />

Selin ülkenin altyapısına da zarar<br />

vermesi ile iplik üretim endüstrisi<br />

bundan olumsuz etkilendi. Pakistan’da<br />

sel felaketinin başlamasından beri<br />

ABD Tarım Bakanlığı ülkenin üretim<br />

tahminlerini 900.000 balya düşürdü<br />

(%9,3’ü kadarlık bir düşüş).<br />

ABD Tarım Bakanlığının Pakistan<br />

işletme talebi tahminini de 500.000<br />

balya düşürdü. Dünya çapında Pakistan<br />

rakamlarındaki düşüşü dengeleyen<br />

ABD (+200.000) ve Hindistan (+100.000<br />

balya) için yapılan artışlar oldu. Küresel<br />

tüketim tahmini 338.000 balyalık<br />

düşüşle120,9 milyondan 120,5 milyona<br />

geriledi.<br />

Global olarak daralan arzla birlikte<br />

2010/11 yılı için ticaret önemini<br />

artıracaktır. Elyaf arzındaki daralma<br />

ülkelerin yerel tekstil endüstrilerini<br />

korumak için ticari kısıtlamalara<br />

gitmelerine sebep olabilir. Böyle bir<br />

40


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

uygulamaya örnek olarak Hindistan’ın<br />

2010/11’de ihracatları, 2009/10<br />

toplamından %30,0 daha düşük<br />

olan, sadece 5,0 milyon balya ile<br />

sınırlandıracağını açıklaması verilebilir.<br />

Diğer ihracatçı ülkelerin Hindistan’ın<br />

kısıtlamasıyla doğacak olan pazar<br />

payını doldurması beklenmektedir.<br />

Bu ay yapılan revizyonlarda Avustralya<br />

(+500.000 balya), ABD (+500.000) ve<br />

Brezilya (+300.000) ihracat rakamları<br />

artırıldı. İthalat<br />

rakamları da Brezilya (+300.000 balya)<br />

ve Çin (+250.000) için artırılırken<br />

Pakistan (-500.000 balya), Hindistan<br />

(-125.000) ve Bangladeş (-100.000) için<br />

düşürüldü.<br />

ABD, Pamuk Pazarının Kaderini<br />

Belirliyor<br />

Ticari kısıtlamalar ve daralan arz<br />

dürümü ABD’nin dünyanın en büyük<br />

ihracatçısı olarak rolünün önemini daha<br />

da artırmaktadır. Dünyadaki en büyük<br />

ihraç edilebilir fazlalığa ev sahipliği<br />

yapan ABD (2010/11 ABD üretiminin<br />

işletme talebi hariç 15,2 milyon balyaya<br />

ulaşması beklenmektedir) <strong>ekim</strong> alanları<br />

ve üretimi dünya pamuk fiyatlarına<br />

duyarlı şekilde hareket etmiştir.<br />

Son birkaç hasat yılı fiyatlar düşük<br />

seyrederken ABD <strong>ekim</strong> alanları<br />

azaldı. Bu sezon, pamuk fiyatlarındaki<br />

ribaunt ile ABD <strong>ekim</strong> alanı %20 arttı<br />

ve üretimin 2009/10’a göre %55<br />

(12,2 milyondan 18,8 milyon balyaya)<br />

artması beklenmektedir. Eylül ayı başı<br />

itibarıyla rekor seviyedeki 7,3 milyon<br />

balyanın ihracat kontratları halihazırda<br />

tamamlandı. Bu rakam 2010/11 için<br />

yapılan 15,5 milyon balyalık tahminin<br />

neredeyse yarısını temsil etmektedir.<br />

ABD işletme kullanımının 3,6 milyon<br />

balyaya ulaşması beklenmektedir.<br />

Kombine edilince ABD işletme<br />

kullanımının ve ihracat satışları ABD<br />

rekoltesinin neredeyse %60’ına (18,8<br />

milyon balyanın 10,9 milyonuna) tekabül<br />

etmektedir.<br />

Yeni hasat yılının içindeki ilk<br />

ayında ABD arzında taahhüt edilen<br />

teslimatların bu oranı dünya çapındaki<br />

tedarik endişelerini vurgularken hava<br />

durumunun hasadı tehlikeye atması<br />

veya başka hükümetlerin ithalatlara<br />

ulaşmayı kısıtlaması ile daralmış olan<br />

durumun daha da daralabileceğinin<br />

altını çizmektedir.<br />

Bu endişelerin yükselen pamuk<br />

fiyatlarına 2010/11 boyunca destek<br />

vermesi ve mevcut arz beklentilerinin<br />

kısıtlanması yönünde tehdit edilmesi<br />

durumunda dalgalanmalara sahne<br />

olması beklenebilir.<br />

41


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

Bostan Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Bostan:<br />

“2011’DEN ÇOK UMUTLUYUM”<br />

İplik ve örme yatırımlarıyla tanıdığımız Bostan Tekstil, 25 yıldır tekstil sektöründe faaliyet<br />

gösteriyor. Firma, çeyrek asrı bulan varlığını, kaliteli üretim ve hızlı hizmete borçlu.<br />

Bugün hem iplik, hem de örme<br />

kumaş imalatında hatırı sayılır<br />

firmalardan biri olan Bostan<br />

Tekstil, çok sayıda örmecinin ve tekstil<br />

firmasının bulunduğu Güneşli’nin Bağlar<br />

Mahallesi’nde 6 katlı bir binada faaliyet<br />

gösteriyor. Her bir katı 1500 metrekare<br />

olmak üzere toplam 9 bin metrekarelik<br />

kapalı alanda örme kumaş imalatı yapan<br />

firma, örmede 130, Çorlu’daki iplik tesisinde<br />

ise 110 kişiyi istihdam ediyor.<br />

Kaliteyi ve müşteri memnuniyetini kendine<br />

öncelikli bir hedef olarak belirleyen<br />

Bostan Tekstil, kriz döneminde dahi<br />

kaliteden ödün vermeden müşterilerine<br />

hizmet etmeyi sürdürmüş, bu sayede<br />

krizden en zararla çıkmayı başardı.<br />

Firmanın yönetim kurulu başkanı Hasan<br />

Bostan, “başarıyı kaliteli üretimle, doğru<br />

ve hızlı hizmetle yakaladık” şeklinde<br />

konuştu.<br />

Tekstil sektöründe 25 yılı aşkın bir geçmişe<br />

sahip olan Bostan Tekstil, sürekli<br />

kendini geliştiren, yenileyen bir firma<br />

olarak dikkat çekiyor. Hasan Bostan’ın<br />

yönetiminde tüm engelleri aşarak gerek<br />

iplik olsun gerekse de örme kumaşta büyümesini<br />

sürdüren Bostan Tekstil’i sizler<br />

için ziyaret ettik. Çeyrek yılı devirmek<br />

üzere olan firmayı şirketin en başındaki<br />

kişiye, Hasan Bostan’a sorduk. Bakın<br />

Hasan Bostan firması ve örme sektörü<br />

hakkında neler söylemdi:<br />

1985 yılında iplik satışıyla başladık<br />

Bostan Tekstil, bundan 25 yıl önce<br />

babam Rıfat Bostan tarafından kuruldu.<br />

Babam, dört oğluyla beraber Mahmutpaşa<br />

Kürkçü Han’da pamuk ipliği alım<br />

44


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

satımıyla iştigal ederken müşterilerden<br />

tavsiyeler geliyordu. Çevreden “Neden<br />

siz de girmiyorsunuz Bu işi çok rahat<br />

yapabilirsiniz,” gibi sürekli soru ve<br />

öneriler karşısında daha fazla duyarsız<br />

kalamadık ve 4 adet örme makinesi<br />

alarak kumaş imalatına adım atmaya<br />

karar verdik.<br />

<strong>Örme</strong>ye Keresteciler Sitesi’nde<br />

başladık<br />

Keresteciler Sitesi’nde bu amaçla bir<br />

yer kiraladık ve ilk etapta 4 adet süprem<br />

makineyle kumaş imalatına fiili olarak<br />

başladık. Makinelerin hepsini yurtdışından<br />

sıfır aldık ve 32 pus 28 fayn<br />

süprem makinelerdi. Bu makineleri<br />

tercih etmemizin nedeni, 1990’larda<br />

piyasada ağırlıklı olarak 30 Pus 26 Fayn<br />

çalışıyordu. Farklı bir makineyi piyasada<br />

görmek ya da bulmak zordu. Yakın bazı<br />

dostlarımız, piyasada bu makinelerden<br />

zaten çok var, bunlar yerine kumaşı<br />

çok daha iyi ören ve henüz yeterince iç<br />

piyasada olmayan 32 pus 28 fayn makinelerden<br />

almamızı tavsiye ettiler. Biz de<br />

bu tavsiyeleri dikkate alıp bu makineleri<br />

almaya karar verdik. Her halde bu makineleri<br />

alan bir kaç firmadan biri biz olduk<br />

o tarihlerde…<br />

Yerimiz dar gelince Merter’den<br />

taşındık<br />

Dört makine fabrikaya gelir gelmez<br />

çalıştırmaya başladık. Bu arada Cengiz<br />

Bey isminde bir ortağımız vardı. Onun<br />

da 3 adet makinesi vardı. Bunlarla<br />

beraber parkurumuzdaki makine sayısı<br />

7 oldu,<br />

O tarihlerde Merter’de sanayileşme pek<br />

yoktu. Mevcut binalar ise imalat için çok<br />

yeterli gelmiyordu. Bizim imalat yaptığımız<br />

bina mesela 730 metrekare idi. Bu<br />

bize yetmedi, zira burada örme bölümü<br />

var, iplik bölümü var, depo var, yine<br />

keza çalışan personelin kaldığı yer var.<br />

Hal böyle olunca bu yer bize yetmez<br />

oldu. Biz de hemen yeni yatırımlar yapabilmek<br />

hem de daha rahat bir ortamda<br />

üretimimize devam edebilmek için yeni<br />

bir yer arayışına girdik.<br />

Bir tanıdığımızın vasıtasıyla, Güneşli’de<br />

şimdi üzerinde bulunduğumuz ve boş<br />

olan araziyi satın aldık ve üzerine binamızı<br />

yaptık. Binayı 1995’te tamamladık<br />

ve bu tarihte Merter’den buraya taşındık.<br />

İşi bilen de bilmeyen de örme işine girdi<br />

90’lı yıllarda örme işinin ihracat nedeniyle<br />

çok iyi olduğunu hatırlatan Hasan<br />

Bostan, bu hareketli piyasayı gören<br />

birçok kişinin örme işine girdiğini söyledi.<br />

<strong>Örme</strong> sektörünün yeni yeni geliştiği<br />

bu dönemi anlatan Hasan Bostan,<br />

geçmişte yapılan bazı hatalara değindi.<br />

Bostan’ın üstünde durduğu en önemli<br />

konu, sektöre dışarıdan bu işi bilmeden<br />

girenlerdi.<br />

Tekstilin ve bunun bir kolu olan örmeciliğin<br />

zor bir meslek olduğunun altını<br />

çizen Hasan Bostan bakın neler anlattı:<br />

“Merter Keresteciler Sitesi’nde içinde<br />

bulunduğumuz binanın sahibi bir gün<br />

gelip babamla sohbet etti. Babama<br />

dönüp, Rıfat Bey; “Bakıyorum işleriniz<br />

bayağı iyi. Bir hareketlilik var” dedi.<br />

Şimdi, işlerde hareketlilik vardı ama<br />

nasıl vardı. Kimse ne olduğunu bilmezdi.<br />

Nedir bu açıklayayım Diyelim ki, buraya<br />

bir kamyon iplik gelir, ne kadar olsun;<br />

10 ton diyelim. Bu iplik kumaş olarak<br />

örülür ve 10 ton kumaş olarak çıkar mı<br />

çıkar ama nasıl çıkar, 10 araçla çıkar,<br />

40 araçla çıkar.<br />

Yani hepsi aynı yere gitmez, farklı yerlere<br />

dağılırlar. Bu da sanki, işler çok hareketli<br />

imiş gibi görünür. Bu aslında böyle<br />

değil. İşte geçmişte bu durumu görüp<br />

bu sebeple örmecilik işine girenler çok<br />

oldu. İlgili ilgisiz birçok kişi bu işe adım<br />

attı. O zaman birkaç örme makinesi, bir<br />

kompresör, bir hava tesisatı yeterli idi<br />

örme için. Bunları tedarik ederek iki-üç<br />

günde bir tesis çalışır hale gelebiliyordu.<br />

O günlerde bu rüzgâra kapılıp örmeye<br />

girenler olduğunu gördük. Kimler girmedi<br />

ki Diş doktoru girdi, kuyumcu girdi,<br />

polis dahi örme işine girmiş. Ama sonra<br />

işin içine girdikçe, işin zorluğu anlaşıldı.<br />

45<br />

Çok farklı bir iş olduğunu herkes anladı.<br />

Anlayıncaya kadar da hem sektör<br />

zarar gördü, hem de örmeciliği layıkıyla<br />

yapmak isteyenler istedikleri başarıyı<br />

yakalayamadılar”<br />

Geçmişe yönelik bu kısa değerlendirme<br />

ve eleştiriden sonra Hasan Bostan,<br />

Güneşli’deki tesislerde hangi teknolojiyle<br />

ne tür kumaşlar ürettikleri hakkında bilgi<br />

verdi. Bostan şunları söyledi: Bostan<br />

Tekstil olarak ağırlıklı boyalı kumaş<br />

satışı yapıyoruz.<br />

Müşterilerimizin büyük bir kısmı ihracatçı<br />

konfeksiyoncular. Geçmişte bir<br />

ara ihracatımız da vardı ama şu anda<br />

pek fazla yok. Satışlarımızı ağırlıkla iç<br />

piyasadaki ihracatçılara boyalı ve ham<br />

kumaş olarak yapmaktayız. <strong>Örme</strong> tesisimizde<br />

süprem makineler ağırlıktadır.<br />

Bunun haricinde ribana makinelerimiz<br />

var. Ancak zaman zaman teknolojimizi<br />

yenilemekte ve yeni makineleri bünyemize<br />

katmayı ihmal etmiyoruz. Kaliteli<br />

ve katma değerli kumaşları talep eden<br />

müşterilerimize sağlamak için bunun<br />

önemli olduğunu düşünüyoruz.<br />

<strong>Örme</strong>de hep öncü olmaya çalıştık<br />

<strong>Örme</strong>ye başladığımız 1990’dan buyana<br />

farklı makineleri bünyesine katıp müşterilerine<br />

kaliteli ve hızlı hizmet veren<br />

az sayıda firmadan biri olduğumuzu<br />

düşünüyorum. İlk 32 Pus 28 Fayn süprem<br />

makinesini getirenlerden biri biziz.<br />

Yine ribanadan örnek vereyim: İlk ribana<br />

makinesini alanlardan biri biziz. 30 pus<br />

15 fayn aldık önce, sonra 34/16, 34/18,<br />

36/18, 38/18 yani, tüm ribana makinelerini<br />

seri halinde bünyemize kattık.<br />

Bir süre sonra çizgili kumaşlarda 38<br />

pus makineler yetmeyince bu sefer<br />

ringel ribana makinesi aldık, çalıştırdık.<br />

Ardından ringel süprem makinesi lazım<br />

oldu, gittik aldık. Bu da yetmedi ringel<br />

interlock makinesi aldık. Bu şekilde<br />

müşterinin talepleri doğrultusunda<br />

makine parkurumuzu sürekli yeniledik,<br />

genişlettik. Yeniliği takip eden bir firma<br />

olduk hep.


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

Son yatırımızı 2009’da yaptık<br />

Geçen sene iki adet açık en 30 pus 28<br />

fayn Mayer marka makine aldık. Gelecek<br />

yıldan itibaren işlerin açılacağını<br />

düşünüyorum. Bu sebeple yeni yatırımlara<br />

devam edeceğiz.<br />

Öncelikli hedeflerimizden biri; eski<br />

teknolojimizi elden çıkarıp yeni makineleri<br />

alarak, farklı ve daha karlı kumaşlar<br />

üretip satmak. Yatırım olarak açık en<br />

süprem, jakarlı makineler ve ringel<br />

makineleri düşünüyoruz. Bu makinelerle<br />

daha kaliteli ve katma değerli kumaşlar<br />

üretebileceğimize inanıyorum. Trend<br />

zaten bu yönde.<br />

İplik fabrikasına büyük bir yatırım yapmıştık.<br />

Bu yatırımın borcu nihayet bu<br />

sene doldu. Önümüzdeki en büyük engel<br />

ortadan kalktı. Şimdi daha rahat bir<br />

şekilde yeni yatırımlarımızı gerçekleştirme<br />

imkânımız olacak. Hedeflerimizden<br />

bir diğeri de ince kumaşlar üretecek ince<br />

fayn makineleri alıp, çalıştırmak. Bildiğiniz<br />

gibi küresel ısınma sorunu yaşıyor<br />

dünya. Artık kalın kumaşlardan çok ince<br />

kumaşlara doğru bir eğilim söz konusu.<br />

Son dönemde 50 numara, 60 numara<br />

ve hatta 70 numara ipliklerle örülen kumaşlara<br />

talepler oldu. Bu da gösteriyor<br />

ki, faynlar giderek inceliyor. Bu sebeple<br />

ince faynlara yatırım yapmak hedeflerimiz<br />

arasında yer alıyor.<br />

İplikte örnek bir tesis kurduk<br />

Hasan Bostan örme ilgili bu önemli bilgileri<br />

verdikten sonra Çorlu’da bulunan<br />

iplik tesisleri hakkında da sorularımızı<br />

yanıtladı. Hasan Bostan şunları söyledi:<br />

“2003 yılının 10’nucu ayında iplik fabrikamız<br />

faaliyete geçti. O dönemde Ege<br />

pamuğunu kullanarak Türkiye’nin en<br />

kaliteli ipliğini yapıyorduk.<br />

Bunu sadece biz söylemiyoruz, müşterilerimiz<br />

de bunu defalarca bize söylediler.<br />

Biz, iddia ediyorum, Türkiye’nin<br />

en kaliteli ipliklerini üreten firmalardan<br />

biriyiz. Bu konuda çok iddialıyız çünkü<br />

müşterilerimiz bunu bize rahatlıkla<br />

söylüyorlar. Bakın karde iplikten kumaş<br />

yaptık, alın bu kumaşı kime götürseniz<br />

penye kumaş der size, nerdeyse hiç fark<br />

46<br />

yok aralarında. İşte biz bu kadar iddialı<br />

ve kalitemizden eminiz. Ama ne oluyor<br />

Bu kaliteye rağmen gelip ipliği bizden piyasa<br />

malı imiş gibi değerinin çok altında<br />

fiyatla almaya kalkıyorlar.<br />

Bu şekilde hareket edenler gidip daha<br />

ucuz iplikle örülmüş kumaşları alıyorlar<br />

ama sonra kumaş üretildikten sonra bir<br />

bakıyorlar ki bir sürü sorun var, kumaş<br />

istenen kalitede değil.<br />

Sonra yine bize geliyorlar, “sizin ipliklerinizle<br />

daha kaliteli kumaş elde ediyorduk,<br />

sorun çıkmıyordu”, diyorlar. Ya kardeşim,<br />

şimdi kalitenin bir bedeli var. Sen<br />

bunu nasıl gidip bir başka piyasa malıyla<br />

aynı kefeye koyarsın ki. Bu durum bizi<br />

gerçekten çok rahatsız ediyor. Maalesef<br />

kalitenin anlamını ve değerini bilen çok<br />

az kişi var ülkemizde”<br />

İplik kalitesi düştü<br />

Hasan Bostan’ın iplik üreticisi olması vesilesiyle<br />

iplik ve pamukla ilgili çok önemli<br />

birkaç konuya dikkat çekti. Bostan’ın<br />

üzerinde en çok durduğu konu iplik kali-


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

tesiydi. Pamuk ve iplik fiyatlarının sürekli<br />

artmasının önemli bir sorun olarak değerlendiren<br />

Hasan Bostan, bir bu kadar<br />

da önemli olan sorunun iplik kalitesinin<br />

giderek azalması olduğunun altını çizdi.<br />

Kalitesiz iplikle kaliteli kumaş örülemeyeceğini<br />

belirten Hasan Bostan şunları<br />

söyledi: “Tekstil yapan bir ülkeyiz hem<br />

de Avrupa’nın en önemli tedarikçisiyiz.<br />

Aynı zamanda dünyadaki sayılı tekstil<br />

ülkelerinden biriyiz. Fakat maalesef<br />

Türkiye’de sorunlarımızı yeterince<br />

bilmeyen yöneticiler ve kuruluşlar var.<br />

Biz hem örmeci hem de iplikçi olarak<br />

bu sorunu iki taraflı yaşıyoruz. Bakın<br />

pamuğa aşırı talep olduğunda ve fiyatlar<br />

artmaya başladıktan sonra pamuk kalitesi<br />

giderek düştü.<br />

Pamuk kalitesi düşünce iplik kalitesi<br />

düştü. Bu otomatikman kumaşa buradan<br />

da konfeksiyona yansıyor. Konfeksiyon<br />

ülkemizin en önemli sektörlerinden biridir.<br />

Binlerce insana iş imkanı sunuyor.<br />

Bu sektör imaj kaybederse hepimiz<br />

kaybederiz. Bu sebeple kalite bilinci içimize<br />

yerleştirmeli ve bu doğrultuda çaba<br />

göstermeliyiz. İtalya bu noktada bizim<br />

için iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum”<br />

Pamukta spekülasyon var<br />

İplikçi gözüyle bakarsak bu sefer pamuk<br />

fiyatlarının tüm dünyada artığını görüyoruz.<br />

Artışın gerekçesi olarak diyorlar<br />

ki, “pamuk üretimi az olduğundan ipliğe<br />

talep artınca fiyatı da artıyor” yine<br />

diyorlar ki, Pakistan’da sel felaketi oldu<br />

bu sebeple pamuk rekoltesi düşük kalacak.<br />

Bana göre, Pakistan’daki bu sel, o<br />

ülkenin pamuk üretimine çok fazla zarar<br />

vermemiştir. Dolayısıyla dünya piyasalarını<br />

çok etkileyeceğini düşünmüyorum.<br />

Bana kalırsa spekülatif bir durum var<br />

ortada. Bir diğer önemli nokta da Hindistan<br />

bence. Hindistan pamuk ihracatını<br />

durdurunca, Çin’in bu ülkeden yaptığı<br />

alımlar tehlikeye girdi. Dolayısıyla Çin,<br />

başka ülkelerden, büyük olasılıkla,<br />

ABD’den daha fazla alım yapmaya<br />

çalışacak. Dünyanın en büyük pamuk<br />

alıcısı Çin olunca, doğal olarak fiyatlarda<br />

da ciddi oynamalar oluyor. Çin faktörü<br />

bu noktada çok önemli bence. Şunu da<br />

47<br />

eklemek istiyorum: Dünya krizi nedeniyle<br />

pamuğa ve ipliğe talep az oldu.<br />

Bu sebeple de iplikçiler ciddi bir kayıp<br />

yaşadılar. İşte bu kayıplarını telafi etmek<br />

isteyen iplik satıcıları fiyatları suni yoldan<br />

artırmaya başladılar. Buna da dikkat<br />

çekmek isterim.<br />

Pamuk fiyatlarındaki artış duracak<br />

Aldığım bilgilere göre, tüm dünyada ve<br />

Türkiye’de de pamuk üretiminde geçen<br />

yıla göre bir önemli artış söz konusu.<br />

Türkiye’de bu oranın yüzde 20 olduğunu<br />

sanıyorum. Yine Yunanistan’da<br />

da pamuk rekoltesinde artış olduğunu<br />

duyuyoruz. Bunları dikkate alırsak bu<br />

yeni hasat döneminde pamuk rekoltesinin<br />

tüm dünyada artacağı kesin.<br />

Önümüzdeki dönemde yeni mahsul<br />

toplanmaya başlanırsa bu yılın 12’inci<br />

ayından itibaren pamuk fiyatlarındaki<br />

artışın duracağı, hatta düşeceği öngörüsünde<br />

bulunan Hasan Bostan’a göre,<br />

pamuk üretimi hem ülkemizde hem<br />

de yurtdışında artacak. Bu da fiyatları<br />

otomatikman aşağı çekecek.


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

Yeni nesil emeğin değerini bilmiyor<br />

Hasan Bostan, tekstilde engin deneyime<br />

sahip bir iş adamı ve sanayici. O<br />

aynı zamanda, doğruluk ve dürüstlük<br />

noktasında da çok duyarlı bir kişi.<br />

Geçmişte emeğin ne kadar kutsal ve<br />

kıymetli olduğunu yaşayarak öğrendiğini<br />

belirten Hasan Bostan, bugün<br />

bunu fazla göremediğini söyledi.<br />

Yeni nesilin işe ve emeğe bakışını<br />

bakın Hasan Bostan nasıl anlattı:<br />

“Biz hem boyalı kumaş, hem de<br />

iplik üreten bir firmayız. Konfeksiyon<br />

firmalarında çalışan gençler bize gelir,<br />

sipariş verirler. Bunlarla zaman zaman<br />

sohbetlerimiz olur. Şunu görüyorum;<br />

Bu yeni jenerasyon (nesil) alın terinin,<br />

emeğin ne olduğunu bilmiyor. <strong>Örme</strong><br />

nasıl yapılır, bir kumaş nasıl boyatılır,<br />

nasıl konfeksiyon haline gelir. Tam<br />

bilemedikleri için de düşünmeden<br />

karar verirler. Bir bakıyorsunuz ki; çok<br />

basit bir sebeple size reklamasyon<br />

kesebiliyorlar. Ya da çıkıp “bu siparişi<br />

iptal ediyorum”, diyebiliyorlar. Buradan<br />

sormak istiyorum. Bu iş bu kadar kolay<br />

mı Kolay mı üretim yapmak, örme<br />

yapmak. Hangi emekle, hangi zorluklarla<br />

yapılıyor, biliyor musunuz<br />

Bakın bunu, yaşadığım bir örnekle<br />

anlatayım: Bir müşterimize bir kumaş<br />

yaptık. Rapor vermişler, bir tanesi 2.2<br />

cm çizgi, diğeri de 0.5 cm çizgi olacak<br />

şekilde kumaş istemişler. Biz de bu<br />

kumaşları ördük, ardından boyahanede<br />

boyattık.<br />

Kumaşı bitmiş halde teslim alıp inceledikten<br />

sonra bize döndü dediler ki,<br />

“kumaşta 0.2 cm eksiklik var, bu sebeple<br />

biz bu kumaşı alamayız, siparişi<br />

iptal etmek durumundayız” Soruyorum<br />

şimdi: Ya kardeşim niye iptal<br />

ediyorsun. Bu iş için onca çaba, onca<br />

emek harcandı, milli bir servet bu, bu<br />

kadar kolay olmamalı bu. Bunlar bu<br />

işin, bu emeğin değerini bilmiyorlar.<br />

Emeği bir anda çöpe atabiliyorlar. Bu<br />

ipliğe para veriliyor, buraya geliyor<br />

örülüyor; sonra götürülüp boyanıyor<br />

hepsi için paralar harcanıyor. Bu iş<br />

zor bir süreçten geçiyor. Bu sebeple bu<br />

kadar kolay harcanabilir mi”<br />

Benzer bir durumun da reklamasyonda<br />

olduğunu belirten Hasan Bostan, bazı<br />

uyanık kişilerin keyfi reklamasyon çıkararak<br />

örmeciler zor duruma düşürdüğünü<br />

ve haksız kazanç elde ettiklerini söyledi.<br />

Hasan Bostan şöyle konuştu<br />

“Şimdi böyle bir sektör çıktı ortaya.<br />

Art niyetli insanların oluşturduğu bir<br />

sektör bu. Trend olmuş yani. Amaç<br />

kısa yoldan para kazanmak. Bizleri en<br />

çok rahatsız eden konulardan biri de<br />

bu. Bir de kaliteyi görmeden onu ucuza<br />

alma tavrı ve yaklaşımı var. Bu da bizi<br />

çok rahatsız ediyor. Müşterimiz geliyor<br />

bize örme işi veriyor, biz de onu en iyi<br />

şekilde tamamlayıp teslim ediyoruz.<br />

Sonra bir bakıyoruz masa başında<br />

oturmuş, ne yaparım ne ederim hangi<br />

örmeciye ne kadar reklamasyon keserim<br />

diye kafa yoruyorlar. Sonra da size<br />

şu kadar reklamasyon kestim haberiniz<br />

olsun diyorlar. Bu büyük haksızlık bana<br />

48<br />

göre. <strong>Örme</strong>ci zaten az kazanıyor. Bin<br />

türlü sıkıntıyla boğuşuyor. Bu şekilde<br />

yapılan her haksızlık bizi daha da<br />

çıkmaza sokuyor” Hasan Bostan, konuşmasını<br />

tamamlamadan önce yeni<br />

jenerasyona(nesil) da bir çift sözü oldu:<br />

“Her kaliteli malın bir değeri, bir bedeli<br />

var, farklı kalitede iki ürünün fiyatını<br />

kimse aynı kefeye koyulmamalıdır. Her<br />

30/1 penye ya da karde aynı değildir.<br />

Her biri ayrı ayrı değerlendirilmelidir.<br />

Kalp ile söz bir olmalı<br />

Bostan Tekstil’in yönetim kurulu başkanı<br />

sayın Hasan Bostan, röportajın sonunda<br />

hepimizin hemfikir olacağını tahmin<br />

ettiğim birkaç önemli noktaya daha<br />

değindi. İş yaşamında en önemli şeyin<br />

dürüstlük olduğunu belirten Hasan Bostan<br />

röportajı,“Ticarette ana amaç elbette<br />

kar etmek, para kazanmak ancak bunu<br />

yaparken kar hırsıyla yanlış yapmamaya<br />

da özen gösterilmesi lazım. Eğer kalp<br />

başka, dil başka söylerse, orada dürüstlük<br />

ve doğruluk görmek mümkün değil”<br />

şeklinde konuştu.


ÖRME DÜNYASI I RAPOR Eylül - Ekim 2010<br />

İLK YARIDA HAZIRGİYİM<br />

VE KONFEKSİYON<br />

İHRACATI %13,3 ARTTI<br />

Yılın ilk yarısını<br />

değerlendiren İTKİB’e<br />

göre, örme giyim<br />

ihracatta ilk sırada<br />

geliyor.<br />

Türkiye İhracatçılar Meclisi<br />

tarafından açıklanan verilere<br />

göre, 2010 yılının Ocak-Haziran<br />

döneminde, Türkiye’den 7 milyar dolar<br />

değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon<br />

ihracatı yapılmıştır. 2009 yılının Ocak-<br />

Haziran dönemine kıyasla ihracatta,<br />

dolar bazında %13,3 oranında artış<br />

meydana gelmiştir.<br />

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü,<br />

2010 yılının ilk altı ayında, ihracatı<br />

%31,38 oranında artan otomotiv<br />

endüstrisinin ardından, en fazla ihracat<br />

yapan ikinci sektör konumunu halen<br />

korumaktadır.<br />

Diğer yandan, 2010 yılının Ocak-<br />

Haziran döneminde Türkiye genel<br />

ihracatı %21,6 oranında artarak 53,3<br />

milyar dolara, sanayi ihracatı ise %21,1<br />

oranında artışla 37 milyar dolardan 44,7<br />

milyar dolara yükselmiştir. 2010 Ocak-<br />

Haziran döneminde, hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatının Türkiye genel<br />

ihracatındaki payı %14’ten %13,1’e,<br />

sanayi ihracatındaki payı ise %16,7’den<br />

%15,6’ya gerilemiştir.<br />

50<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde,<br />

Türkiye’den AB ülkeleri, diğer OECD<br />

ülkeleri, Ortadoğu ülkeleri, eski SSCB<br />

ülkeleri ile Afrika ülkeleri ve diğer Asya<br />

ülkeleri gibi başlıca ülke gruplarına<br />

yapılan hazırgiyim ve konfeksiyon


ÖRME DÜNYASI I RAPOR Eylül - Ekim 2010<br />

ihracatı, %0,1 ile %51,4 arasında<br />

değişen oranlarda artmıştır. 7 milyar<br />

dolarlık Türkiye toplam hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatının %80,2’lik kısmı,<br />

diğer bir ifade ile beşte dördü 27 AB<br />

ülkesine yapılmıştır.<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

27 AB ülkesine %12,8 oranında<br />

artışla 5,6 milyar dolarlık hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. ABD,<br />

Kanada, Meksika, Norveç, İsviçre gibi<br />

ülkelerin yeraldığı “Diğer OECD Ülke<br />

Grubu”na hazırgiyim ve konfeksiyon<br />

ihracatı, 2010 yılının Ocak-Haziran<br />

döneminde bir önceki yılın aynı<br />

dönemine kıyasla %23,5 oranında artış<br />

ile 285,3 milyon dolardan 352,2 milyon<br />

dolara yükselmiştir.<br />

Suudi Arabistan, Irak, İran, İsrail, Kuveyt<br />

gibi ülkelerin gruplandırıldığı “Ortadoğu<br />

Ülkeleri”ne 2010 yılının Ocak-Haziran<br />

döneminde 2009 yılının Ocak-Haziran<br />

dönemine kıyasla %21,6 oranında<br />

artışla 283,5 milyon dolarlık hazırgiyim<br />

ve konfeksiyon ihracatı yapılmıştır.<br />

Ortadoğu ülkelerinin Türkiye’nin toplam<br />

hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatından<br />

aldığı pay %3,8’den %4,1’e yükselmiştir.<br />

Rusya Federasyonu, Ukrayna,<br />

Azerbaycan, Kazakistan gibi ülkelerin<br />

yeraldığı Eski SSCB Ülke Grubu’na<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

243,2 milyon dolarlık hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. İhracat,<br />

2009 yılının eş dönemine kıyasla %37,8<br />

oranında artarken, ülke grubunun<br />

toplam hazırgiyim ve konfeksiyon<br />

ihracatında payı %3,5’e yükselmiştir.<br />

Diğer yandan, Mısır, Tunus, Cezayir,<br />

Libya gibi ülkelerin gruplandırıldığı<br />

“Afrika Ülkeleri’ne hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatı, %3,5 oranında<br />

artışla 144 milyon dolara yükselmiştir.<br />

Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon<br />

ihracatında ağırlıklı ürün grubu, örme<br />

konfeksiyon mamulleridir. 2010 Ocak-<br />

Haziran döneminde örme konfeksiyon<br />

mamullerinin toplam hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatındaki payı %55,2,<br />

dokuma konfeksiyon mamullerinin payı<br />

%32,4 ve hazır eşyaların payı %12,4<br />

olarak hesaplanmaktadır.<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

hazırgiyim ve konfeksiyonun üç temel<br />

ürün grubunda da ihracat artışları<br />

olmuştur. Yılın ilk üç ayında, %14,8<br />

oranında artışla 3,8 milyar dolarlık örme<br />

konfeksiyon mamulü ihraç edilirken,<br />

dokuma konfeksiyon mamulleri ihracatı<br />

%8,9 oranında artarak 2,1 milyar<br />

dolardan 2,2 milyar dolara çıkmış,<br />

hazır eşya ihracatı ise %17,5 artış ile<br />

860,5 milyon dolar olmuştur. En yüksek<br />

oranlı ihracat artışı hazır eşyalarda<br />

görülmüştür.<br />

Türkiye’den en fazla örme konfeksiyon<br />

mamulü ihraç edilen ülkeler Almanya,<br />

İngiltere, Fransa, İspanya ve İtalya<br />

olarak sıralanırken, dokuma konfeksiyon<br />

mamullerinin en fazla ihraç edildiği<br />

ülkeler Almanya, İngiltere, İspanya,<br />

Fransa ve Hollanda olmuştur. Hazır<br />

eşya ihracatında önde gelen pazarlar<br />

ise Almanya, Fransa, ABD, Hollanda ve<br />

İtalya olarak görülmektedir.<br />

Konfeksiyon İthalatı Artıyor<br />

2010 Ocak-Mayıs dönemi TÜİK kaynaklı<br />

veriler incelendiğinde Türkiye’nin<br />

temel hammaddeler itibariyle 1,2<br />

51<br />

milyon ton elyaf, iplik, dokuma ve<br />

örme kumaş ile dokusuz yüzey ithal<br />

ettiği ve bu ithalatın değer olarak 3,6<br />

milyar doları bulduğu anlaşılmaktadır.<br />

Sözkonusu ithalatta, 2010 yılının<br />

Ocak-Mayıs döneminde, 2009 yılının<br />

aynı dönemine kıyasla miktar olarak<br />

%71,3 oranında, dolar bazında<br />

ise %81,1 oranında artış olmuştur.<br />

Temel hammaddeler itibarıyla<br />

çıkarılan ithalat istatistiklerine göre,<br />

2010 yılının Ocak-Mayıs döneminde<br />

Türkiye’ye yapılan ithalatın miktar<br />

olarak %53,4’ü elyaf, %30,3’ü iplik,<br />

%9,3’ü dokuma kumaş,%1,3’ü örme<br />

kumaş, %3,3’ü dokusuz yüzeyler ile<br />

vatka ve keçe ve %2,4’ü diğer tekstil<br />

materyalleridir. Diğer yandan, Dış<br />

Ticaret Müsteşarlığı Bilgi Sistemi’nden<br />

alınan, TUİK kaynaklı kesinleşmiş<br />

ithalat istatistiklerine göre, 2010 yılının<br />

Ocak-Mayıs döneminde Türkiye’ye<br />

124 farklı ülkeden 920,8 milyon dolar<br />

değerinde hazırgiyim ve konfeksiyon<br />

ithalatı yapılmıştır. 2009 beş aylık<br />

dönemine kıyasla 2010 yılının ilk beş<br />

ayı içerisinde ithalat, dolar bazında<br />

%20 oranında artmıştır.<br />

Yapılan ithalatın dolar değer<br />

üzerinden %58’i dokuma konfeksiyon<br />

mamullerinden, %35’i örme konfeksiyon<br />

mamullerinden ve %6’sı diğer hazır<br />

eşyalardan oluşmaktadır.


ÖRME DÜNYASI I RAPOR Eylül - Ekim 2010<br />

Sabra Tekstil<br />

2010 Ocak-Mayıs döneminde örme<br />

giyim eşyası ve aksesuarı ithalatı %20<br />

oranında artarak 326,7 milyon dolar<br />

olmuştur. Dokuma giyim eşyası ve<br />

aksesuarları ithalatı %19 artışla 538<br />

milyon dolara yükselirken, ev tekstili<br />

ürünlerinin de içerisinde yeraldığı<br />

mensucattan mamul diğer hazır<br />

eşyaların ithalatı %38 oranında artarak<br />

56,2 milyon dolara çıkmıştır.<br />

Performansa Etki Eden Faktörler<br />

Hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün<br />

ihracat performansına etki eden en<br />

temel husus euro/dolar paritesidir.<br />

2010 yılı Ocak-Haziran döneminde<br />

Türkiye’den yapılan %13,3’lük artışla<br />

6,98 milyar dolarlık hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ihracatının, 5,8 milyar<br />

dolarla %80’i ihracatın Euro üzerinden<br />

gerçekleştirildiği AB27 ülkelerine<br />

yapılmaktadır.<br />

2009 yılı Ocak-Haziran döneminde 1<br />

Euro 1,333 ABD Dolarına eşit iken,<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

Euro’nun değeri ABD Dolarına karşı %<br />

0,01’lik küçük bir düşüşle 1,331 dolar<br />

düzeyine yükselmiştir. Bu durumda,<br />

2010 yılı Ocak-Haziran döneminde Euro<br />

bazında yapılan ihracat, dolar olarak<br />

istatistiklerde yeralırken, 2009 yılının<br />

aynı ayına göre %0,1 daha az<br />

yansımakta ve dolar bazındaki<br />

istatistiklerde %0,1 oranında fiktif bir<br />

düşüş yaratmaktadır. Fiktif düşüş<br />

dikkate alınarak yapılan hesaplamalar,<br />

2010 yılının Ocak-Haziran döneminde<br />

hazırgiyim ve konfeksiyon sektörünün<br />

ihracat performansında hem reel hem<br />

de cari olarak %13,3’lük artış meydana<br />

geldiğini ortaya koymaktadır.<br />

Sektörün ihracat performansı üzerinde<br />

etkili olan bir diğer husus da uluslararası<br />

pazarlarda değişen koşullardır. Küresel<br />

kriz sonrasında hazır giyim ve moda<br />

dünyasında rekabetin artmasıyla, tekstil<br />

ve hazır giyim ihracatçıları yeni pazar<br />

arayışları için gelişmekte olan ülkelere<br />

yönelmişlerdir. Bu yeni dönemde<br />

firmalar pazarlarını çeşitlendirmekle<br />

beraber, ürün çeşitliliği sağlayarak<br />

gelirlerini arttırmaya çalışmaktadır.<br />

Artık, ürün yönetimi sadece maliyetle<br />

bağlantılı olarak değerlendirilmemekte,<br />

52<br />

Sabra Tekstil<br />

ürünün tasarımı ve kalitesi ile teslim<br />

süresi gibi etkenler büyük önem<br />

taşımaktadır.<br />

2010 yılı Ocak-Nisan ayları arasında<br />

ABD’nin tekstil ve hazırgiyim ürünleri<br />

ithalatı, bir önceki yılın aynı dönemine<br />

göre %6,1 artarak 26 milyar doları<br />

geçmiştir. Ülkeye ithal edilen tekstil<br />

ve hazırgiyim ürünlerinde başı Çin<br />

çekmektedir. Çin’i Endonezya ve<br />

Tayland takip etmektedir.<br />

Avrupa Birliği için son açıklanan verilere<br />

göre 2010 yılının ilk çeyreğinde 2009’un<br />

aynı dönemine göre tekstil ithalatı<br />

değer bazında %9,1, miktar bazında ise<br />

%14,7 artış gösterirken hazırgiyim ve<br />

konfeksiyon ithalatında miktar bazında<br />

%0,7’lik küçük bir artış olmuş, değer<br />

bazında %7,8’lik düşüş meydana<br />

gelmiştir.<br />

Dolayısıyla, 2010 yılı ikinci çeyreğinde<br />

Türk ihracatçılarının dış pazarlarda<br />

yavaş ve kademeli genişleyecek bir<br />

talep artışı ile karşı karşıya olduğu<br />

anlaşılmaktadır. Dış pazarlarda<br />

önümüzdeki dönemde de rekabet<br />

artmaya devam edecektir. Böyle bir<br />

ortamda firmaların tasarruf ve verimlilik<br />

önlemlerini azami ölçüde kullanarak<br />

yeni ürünlere ve yenilikçiliğe ağırlık<br />

vermeleri, etkin pazarlama yoluyla<br />

yeni pazarlara ulaşmaları, değişen<br />

tüketici davranışlarını ve eğilimlerini<br />

çözümleyerek fiyat farklılaştırmalarına<br />

gitmeleri gerekmektedir.


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

UZUN ÇALIŞMA SAATLERİ,<br />

İŞSİZLİĞİ OLUMSUZ ETKİLİYOR<br />

ücret 531 lira iken emekçilerin yüzde<br />

50'sinin aylık brüt ücretinin 698 liranın<br />

altında olmasının, Türkiye'de ücretlerin<br />

düşük olma nedenlerinin en açık<br />

göstergelerinden biri olduğuna yer<br />

verildi.<br />

Genellikle fazla mesailerin<br />

ücretlendirilmediğine ya da fazla mesai<br />

ücretinin yüzde 50 zamlı ödenmesi<br />

gerekirken standart saatlik ücret<br />

üzerinden ödeme yapıldığına işaret<br />

edilen raporda, şu değerlendirmelerde<br />

bulunuldu:<br />

Türkiye'de son yıllarda giderek<br />

uzayan çalışma saatleri işsizlik<br />

sorununun daha da büyümesine<br />

neden oluyor. Alınan bilgiye göre,<br />

DİSK'e bağlı Sosyal-İş Sendikası, 1<br />

Mayıs'ın doğuş nedeni olan "8 saatlik iş<br />

günü" mücadelesi ekseninde, Türkiye'de<br />

fiili çalışma sürelerinin uzaması,<br />

nedenleri ve sonuçlarını içeren bir rapor<br />

hazırladı.<br />

Raporda, Türkiye'de emekçilerin fiili<br />

çalışma sürelerinin son 20 yıldır arttığına<br />

dikkat çekilerek, iş kanunlarında haftalık<br />

çalışma süresinin 45 saat olarak<br />

tanımlandığı, bir yılda yapılacak fazla<br />

çalışmaların toplam süresinin ise 270<br />

saat ile sınırlandırıldığı belirtildi.<br />

Fazla çalışmaların üst sınırı olan 270<br />

saatin haftada ortalama 5,2 saate<br />

karşılık geldiğine yer verilen raporda,<br />

dolayısıyla işçilerin bir yıl içinde haftalık<br />

ortalama çalışma süresinin en fazla 50,2<br />

saat olabildiğine işaret edildi. Raporda,<br />

kamu personelinin haftalık çalışma<br />

süresinin ise 40 saat olduğu kaydedildi.<br />

"Artış Ücretlere Yansımıyor"<br />

Raporda, Türkiye'de fiili çalışma<br />

sürelerinde yaşanan artışın belli başlı<br />

nedenleri şöyle sıralandı:<br />

"Özelleştirmeler, kamunun işçi<br />

istihdamındaki payının gerilemesi,<br />

taşeronlaştırma uygulamaları, özel<br />

sektör teşvik edilirken özel sektördeki<br />

hukuka aykırı çalışma düzenlemelerine<br />

göz yumulması, çalışma yaşamının fiilen<br />

kuralsızlaştırılması, esnek çalışma ve<br />

istihdamın hızla yaygınlaşması, işsizlik<br />

ve yoksullukta yaşanan artış, gerçek<br />

ücretlerin gerilemesi, özel sektörde<br />

çalışan her üç işçiden birinin hala kayıt<br />

dışı olması, sendikalaşma oranının son<br />

20 yılda yüzde 22,2'den yüzde 5,8'e<br />

kadar düşmesi, iş denetim ve teftiş<br />

sisteminin yeterli, etkili ve caydırıcı<br />

olmaması"<br />

Çalışma sürelerindeki artışın emekçilerin<br />

gelirine yansımadığı, çalışma sürelerinin<br />

artmasının işverenlere yaradığı<br />

belirtilen raporda, 2006'da brüt asgari<br />

54<br />

"Çalışma sürelerindeki artış, emekçilere<br />

daha fazla sömürü ve yaşamaya ayrılan<br />

daha az zaman olarak geri dönmektedir.<br />

Çoğu zaman emekçiler, gönüllü<br />

olarak değil zorunlu olarak yasal üst<br />

sınırın üzerinde çalışmak durumunda<br />

kalmaktadır.<br />

Her iki durumda da kazançlı çıkanlar<br />

işverenler olmaktadır. Fazla mesai<br />

ücreti ödemeyen, işçiler ne kadar süre<br />

çalışırsa çalışsın aynı ücreti ödeyen<br />

işverenler, yasal sınırı aşan çalışmaları<br />

bedavaya getirmektedir. Örneğin<br />

işçilerini haftada 60 saat çalıştıran<br />

ancak işçilerine sadece asgari ücret<br />

ödeyen bir işveren, bir işçiyi haftada 15<br />

saat ücretsiz çalıştırmakta, çalıştırdığı<br />

her üç işçi başına haftada 45 saat<br />

ücretsiz çalışma elde etmektedir. 45<br />

saat ise İş Kanunu'na göre haftalık<br />

çalışma süresine eşit olduğu için,<br />

bu işveren üç işçisine dört işçinin<br />

yapacağı işi yaptırmakta ve her üç<br />

işçide bir işçi 'kara' geçmektedir.<br />

Böylece işveren işçilerini yasaya uygun<br />

çalıştırması durumunda çalıştırmak<br />

zorunda kalacağı dördüncü işçiye<br />

ödeyeceği ücret, sigorta primi ve benzeri<br />

harcamalardan, üç işçiyi dört işçilik<br />

çalıştırarak tasarruf etmektedir."


ÖRME DÜNYASI I HABER<br />

TÜRKİYE’DE<br />

YENİ ATAMA<br />

Paolo Briatore, üstlendiği yeni görevlerle<br />

birlikte INVISTA Apparel Türkiye, Ortadoğu<br />

ve Afrika (MEA) Bölge Müdürlüğü’ne<br />

atanırken, Ebru Pirinçcioğlu da Türkiye,<br />

Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Değer Zinciri<br />

Müdürü olarak görevlendirildi.<br />

INVISTA’nın Avrupa, Ortadoğu ve Afrika<br />

(EMEA) Hazır Giyim Satış Müdürü Paolo<br />

Briatore, halen yürüttüğü görevine ek olarak<br />

INVISTA Apparel Türkiye, Ortadoğu ve<br />

Afrika (MEA) Bölge Müdürü göreviyle yeni<br />

pozisyonuna atandı.<br />

Briatore “INVISTA, müşterilerine yüksek<br />

kalitede pazarlama ve teknik hizmet sunarak,<br />

bölgede liderliğini sürdürüyor. Bu bölgeye odaklanılması ve<br />

yatırım yapılması, Türkiye pazarı ve Kuzey Afrika’nın INVISTA için<br />

önemini göstermektedir” diye konuştu.<br />

Ebru Pirinçcioğlu ise Türkiye, Ortadoğu ve<br />

Afrika (MEA) Bölgesi Değer Zinciri Müdürü<br />

olarak atandı. Pirinçcioğlu’nun, INVISTA<br />

Apparel kapsamında çorap, çözgülü örgü<br />

ve dar dokuma segment müdürlüğü görevi<br />

de devam edecek. Pirinçcioğlu, yeni pozisyonunda<br />

satış ve pazarlama ekipleriyle<br />

birlikte üreticiler ve giyim firmaları ile daha güçlü bir network kurulmasını<br />

hedefleyecek.<br />

INVISTA’nın İstanbul Ofisi, LYCRA® elyaf ve LYCRA® T400® elyaf<br />

gibi markalar için yüksek kalitede teknik ve pazarlama hizmeti sunmayı<br />

sürdürürken, INVISTA’nın kişisel bakım ve hijyen pazarındaki<br />

en son inovasyonu LYCRA HyFit elyaf markasına da destek verilecek.<br />

Aynı zamanda INVISTA, Türkiye’de LYCRA® elyaf, LYCRA®<br />

T400® elyaf ve ELASPAN® elyaf satışı için yeni distribütörler görevlendirdi.<br />

Yeni dağıtım kanalı, Türkiye pazarına INVISTA Apparel<br />

ürünleri sunan satış ve teknik temsilciler ile hizmet verecek. Bu yeni<br />

yapılanma, INVISTA’nın ülke genelinde müşteri ihtiyaçlarına daha<br />

iyi cevap verebilmek amacıyla tüm bölgelerde faaliyet göstermesine<br />

olanak sağlayacak.


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

Subaşılar Kumaşcılık Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Subaşı:<br />

“TÜRKİYE’DE İTHALAT DA,<br />

İMALAT DA ZOR”<br />

1990 yılında Laleli’de tekstil işine başlayan Subaşılar Kumaşçılık, 1997’de kumaş<br />

işine girdi. <strong>Örme</strong> ve raşel kumaşları Çin’den ithal ederek kumaş piyasasına adım<br />

atan firma, 20 yıldır aralıksız bu işi yapıyor. 20 yıllık tecrübesini avantaja çevirmek<br />

isteyen Subaşılar Kumaşçılık 4 milyon euro yatırım yaparak örme imalatına da<br />

yöneldi.<br />

56


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

bir kısmını boyalı olarak satıyoruz, geri<br />

kalan ise ham kumaş olarak piyasaya<br />

sunuyoruz”<br />

Neden açık en makineler<br />

<strong>Örme</strong> kumaş sektöründe her gün<br />

bir firma kapanırken yenileri de<br />

açılıyor. Sektöre katılan son<br />

firmalardan biri de Subaşılar Kumaşçılık.<br />

İsmini firmanın kurucusu olan Bülent<br />

Subaşı’nın soyadından alan firma,<br />

2010’nun Temmuz ayında faaliyete<br />

geçti.<br />

Arnavutköy’de yeni inşa edilen kendi<br />

binasında faaliyete geçen Subaşılar<br />

Kumaşçılık, bu yatırım için örme tesisi<br />

ve bina inşaatı dahil yaklaşık 4 milyon<br />

euro harcadı.<br />

<strong>Örme</strong> piyasasına hızlı bir giriş yapan ve<br />

ilk andan itibaren makinelerinin büyük<br />

bir kısmını siparişleri karşılamak için çalıştıran<br />

firmanın başında Bülent Subaşı<br />

bulunuyor.<br />

kalite yönünden avantajları olduğunu<br />

söyledi.<br />

Subaşı, yatırımın riskli olduğu bir ortamda<br />

sanayici olmaya karar verdiklerini<br />

ancak piyasayı çok iyi bilmelerinden<br />

aldıkları güçle imalatta istedikleri başarıyı<br />

kısa zamanda yakalayabileceklerini<br />

belirten Bülent Subaşı, şöyle konuştu:<br />

“1 yıllık bir araştırmanın neticesinde<br />

en doğru alanın açık en makinelerle<br />

örme kumaş imalatı olduğunu ve en iyi<br />

makine markasının da Pilotelli olduğuna<br />

karar vererek 10 adet örgü makinesiyle<br />

imalata başladık. Hedefimiz bu alanda<br />

büyümek ve büyük bir imalatçı olmak.<br />

Kaliteli üretim ve uygun fiyat politikasıyla<br />

satış yapmak ilk etaptaki hedefimiz.<br />

Bunu da başardık. Şu anda aylık 100<br />

ton kumaş kapasitemiz var ve bunun<br />

Müşterilerimize yıllardır eşofmanlık<br />

kumaş satışı yapıyorduk. Aynı müşterilerimizin<br />

örme kumaş bilhassa iki iplik<br />

ve süprem kumaş talepleri de oluyordu.<br />

Likralı iki iplik ve süprem makinelerin her<br />

ikisi de açık enlerde olduğu için bu makinelerle<br />

başlayalım dedik. Ancak sadece<br />

açık ende kalmayı düşünmüyoruz. Şu<br />

anda ribana makinesi de araştırıyoruz.<br />

İyi durumda makineler bulabilirsek<br />

onlardan da birkaç tane alıp üretim<br />

hattımıza eklemeyi planlıyoruz. Yine<br />

ayrıca tüp örme makineleri ve üç iplik<br />

makineleri de üretim hattımıza katmayı<br />

düşünüyoruz.<br />

Bu yatırımın değeri nedir<br />

Üretimin bulunduğu bina bize ait. Yeni<br />

inşa ettik. Bu bina için yaklaşık 3 milyon<br />

euroluk bir yatırım yaptık. 1800 metrekare<br />

üzerine kurulu olan binamız 4 kattan<br />

oluşuyor. En alt katı kiraya verdik. Orta<br />

iki katta depomuz ve üretim hattımız<br />

bulunuyor. En üst katı da kiraya verdik.<br />

Binamız büyümeye elverişli konumda.<br />

Makineler ve imalathanenin kuruluşu<br />

için ise toplam 1 milyon euroluk bir harcama<br />

yaptık. Böylece, toplam yatırımımız<br />

4 milyon euroyu buldu.<br />

Subaşılar Kumaşçılık’ın, derneğimiz<br />

üyeleri arasında katılması üzerine,<br />

<strong>Örme</strong> Dünyası olarak 21 Eylül günü<br />

firmaya bir ziyaret gerçekleştirdik. Yeni<br />

üyemizin gerçekleştirdiği yatırımları<br />

ve hedeflerini firmanın yönetim kurulu<br />

başkanı Bülent Subaşı’ya sorduk. İşte<br />

yanıtlar:<br />

Neden örme tesisi kurdunuz<br />

Bülent Subaşı, imalatın artan maliyetler,<br />

zor piyasa koşullarına rağmen girmeye<br />

karar verdiklerini bunun en önemli sebebinin;<br />

gerek ithalattaki artan zorluklar<br />

ve gerekse de yerli kumaşların fiyat ve<br />

57


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

Hedefleriniz nedir<br />

İlk hedeflerinden birinin iç piyasaya<br />

kaliteli ve uygun fiyatla kumaş tedarik<br />

etmek olduğunu söyledi. İthalattan<br />

sonra örme kumaş imalatına girdiklerini,<br />

bu adımı da sahip oldukları piyasa<br />

bilgisiyle attıklarını Bülent Subaşı şunları<br />

söyledi, “Başarılı olma konusunda hiç<br />

şüphemiz olmadı. İlk hedefimiz iç piyasada<br />

kalitesiyle adından söz ettiren bir<br />

örme firması olmak. İkinci hedefimiz ise<br />

ihracat da büyümek. İlk etapta Rusya’yı<br />

kendimize hedef pazar olarak belirledik.<br />

Bu pazarda ciddi bağlantılarımıza güveniyoruz.<br />

Yakın bir zamanda bu pazara<br />

girmek için adımlar atacağız”<br />

Yerli üretim hakkında ne düşünüyorsunuz<br />

Yıllarca örme ve diğer kumaş türlerini<br />

Çin’den getirdik. Son yıllarda şunu gördük<br />

ki, gerek fiyat yönünden gerekse de<br />

kalite yönünden yerli kumaşlarımız çok<br />

daha iyi konumda. Bunu görünce üretimi<br />

burada bizzat bu işin içine girerek yapmaya<br />

karar verdik.<br />

Yaklaşık bir yıl önce bu yönde çalışma<br />

başlattık ve Temmuz 2010’dan itibaren<br />

de üretime geçtik. İthalatımız durmuş<br />

değil. Raşel olsun, farklı özelliklerde<br />

örme kumaş ithalatımız yine devam<br />

edecek ancak aynı zamanda iç piyasada<br />

sanayileşmek istiyoruz. Bu tesisi<br />

kurak bu yönde en önemli adımımızı<br />

attık. Tesisimizde 10 adet 2010 model<br />

Pilotelli marka açık en makinesi bulunuyor.<br />

Makinelerin 5 tanesi 34/28, 5 tanesi<br />

de 32/28 makineler. Hepsi full likralı.<br />

Müşteri bulmakta zorlandınız mı<br />

çok kolay. Bir yıl para kazanmayı düşünmüyoruz.<br />

Bu dönemde tek düşüncemiz<br />

var: Müşteriyi kaliteli mal yaptığımız<br />

konusunda ikna etmek.<br />

Bu işe adım attığınızda ilk hangi<br />

sorunlarla karşılaştınız<br />

<strong>Örme</strong> imalatında ilk etapta fazla bir sorunla<br />

karşılaşmadık. Eleman sıkıntısı da<br />

çekmedik. İyi bir örme ustamız ve işinde<br />

tecrübeli bir kadromuz var. Tek sorunumuz<br />

kaliteli boyahane bulamamak oldu.<br />

Yeni olmamız sebebiyle doğru ve iyi<br />

iş yapabilen boyahane bulmada biraz<br />

sıkıntımız oldu sadece. Bir de iplikte<br />

sıkıntı yaşadık. Bildiğiniz gibi, pamuk<br />

ve iplik fiyatları sürekli artıyor. Müşterilerimize<br />

zaten kar amacı gütmeden mal<br />

tedarik ediyoruz. Böyle olurken, bir de<br />

iplik zamları art arda gelince sıkıntıda<br />

kalabiliyoruz. Biz bu işe ilk başladığımızda<br />

penye ipliğin fiyatı 6.6 TL idi. Aradan<br />

yaklaşık 3 ay geçti şimdi fiyatı 8 TL’ye<br />

dayandı. Fiyatta bu sorunlar yaşanırken,<br />

ipliğin brüt satılması da ayrı bir sorun!<br />

Tüm dünyada iplik net olarak satılıyor<br />

ama maalesef ülkemizde brüt satış yapılıyor.<br />

Bu da bizleri olumsuz etkilemektedir.<br />

Temennimiz bu uygulamanın bir<br />

an önce değişmesi ve dünya ile aynı<br />

koşullara gelmesidir.<br />

İthalat mı zor, imalat mı<br />

Firma olarak uzun yıllar Çin’den kumaş<br />

ithal ettik. Raşel getirdik, örme kumaş<br />

getirdik sattık. Gönül isterdik ki, ithalatı<br />

hiç yapmasak ancak maalesef ülkemizin<br />

şartları buna zorluyor. Bakın biz 4 dolara<br />

raşel getirip sattık. Ama bu fiyatı ülkemizde<br />

hiç kimse yakalayamaz, kazancı<br />

bir tarafa bırakın imal bile edemez.<br />

Ne oluyor bu durumda biz bu malları<br />

getirtip burada satıyoruz, konfeksiyoncu<br />

bunlardan aşofman yapıyor, giysi<br />

yapıyor ihraç ediyor. Bakın bugün imalat<br />

gibi ithalat da zorlaştı. Gümrüğe bir mal<br />

geliyor. İTKİB bir referans fiyat belirlemiş.<br />

Siz 4 dolara getirdim deseniz bile.<br />

Bu kurum buna referans fiyatı diyelim 6<br />

dolar belirlemiş. Biz bu rakam üzerinden<br />

vergimizi vermek, tüm gümrük işlemlerini<br />

tamamlamak durumunda kalıyoruz.<br />

Bu zorluklar da bizi imalata yöneltti<br />

doğal olarak.<br />

Yatırım yapmak da, imalata girmek de<br />

güç bu ülkede. Bir sürü sorun çıkıyor<br />

karşınıza. 10 makineyle başladık ama<br />

hiç kolay olmadı bu süreç.<br />

Binanın bulunduğu yerde yol lazım oldu,<br />

belediye yapmadı biz yaptık. Trafo lazım<br />

oldu, elektrik idaresi ben yapmam dedi,<br />

biz yaptık. Kimse, “bu insan yatırım yapıyor,<br />

elini taşın altına koyuyor, istihdam<br />

yaratıyor, şuna biz de destek olalım ya<br />

da zorluk çıkarmayalım”, demedi! Aksine<br />

bize bir sürü sıkıntı çıkardılar. Böyle<br />

olmaması lazım. Devlet sanayiciye,<br />

yatırım yapana sahip çıkmalı ki, vergi<br />

20 yıldır tekstil sektöründe olduğumuz<br />

için zaten müşteri portföyümüz var. Ancak<br />

bunu yeterli görmüyoruz. Bunu daha<br />

da çoğaltmak için çalışmalar yapıyoruz.<br />

Üretim ve pazarlamadaki hedefimiz<br />

kaliteli kumaş üretmek ve müşterinin<br />

beklentilerine en iyi şekilde yanıt verebilmek.<br />

Bize göre en iyi kaliteyi, en uygun<br />

fiyata satabilirsek müşteriyi kazanmak<br />

58


ÖRME DÜNYASI I RÖPORTAJ Eylül - Ekim 2010<br />

verelim, istihdam yaratalım.<br />

Eleman bulmakta zorlandınız mı<br />

Makineler için yaklaşık 500 bin euroluk<br />

yatırım yaptık. Hepsi son teknoloji<br />

makineler. Biz bu yüksek teknolojili<br />

makineleri kullanacak makinecilerin de<br />

ustanın da işini iyi bilmesi gerektiğini hesaplayarak<br />

hareket ettik. Seçerken çok<br />

dikkatli davrandık. Şu anda kadromuzda<br />

15 kişi çalışmakta ve hepside alanında<br />

çok iyiler. Ustamız Mehmet İbrahim Yorgancı<br />

mesela alanında çok tecrübeli bir<br />

kişi. Keza makinecilerimiz de uzun yıllar<br />

çalışmış uzman kişilerden oluşuyor.<br />

Fiyat tutturmakta zorlanıyor musunuz<br />

Şu anda müşterilerimizin siparişlerini<br />

kendi belirledikleri fiyatları kabul ederek,<br />

itiraz etmeden alıyoruz. Çünkü ilk amacımız<br />

kalitemizi ispatlamak, işimiz en iyi<br />

şekilde yaptığımızı ispatlamak. Bunu da<br />

şu ana kadar en iyi şekilde yaptık. Aylık<br />

100 ton civarında kumaş üretimimiz var.<br />

Ağırlıklı olarak boyalı kumaş satışı yapıyoruz.<br />

Mevcut müşteri portföyümüz çok<br />

iyi. Satışlarımızın çoğu bu müşterilerimize<br />

gitmektedir. Ayrıca kapasitemizin bir<br />

kısmını da fason örgü için ayırdık. Her<br />

iki ayağı da kullanmaya gayret ediyoruz.<br />

Şu anda makinelerimizin büyük kısmı<br />

stok ve gelen siparişler için çalışıyor.<br />

Hemen hemen tamamının çalıştığını<br />

söyleyebilirim.<br />

SUBAŞILAR KUMAŞÇILIK VE İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. MAKİNA PARKURU<br />

No Pus Fine Model Marka İğne S. Örgü Cinsi Elastan<br />

1 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

2 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

3 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

4 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

5 32 28 2010 Pilotelli 2760 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

6 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

7 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

8 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

9 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

10 34 28 2010 Pilotelli 2880 A.En Süprem F.Elastanlı<br />

59


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

Akdeniz Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Tarık Bozbey, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği<br />

Başkanı Emre Kızılgüneşler, Hazırgiyim Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları<br />

Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman Kocasert<br />

Bir yılda 60 bin insanı daha işe alıp Başbakan’a verdikleri sözü<br />

tuttuklarını belirten hazır giyim ihracatçılarından ekonomi yönetimi,<br />

Merkez Bankası ve Eximbank’a ortak çağrı:<br />

İHRACATÇININ<br />

BAŞARISI KURA BAĞLI<br />

İstanbul, Ege, Denizli ve Akdeniz Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birliklerinin<br />

başkanları, her defasında topu bir başkasına atarak çözümden uzaklaşan ekonomi<br />

yönetimi, Merkez Bankası (MB) ve Eximbank’a ortak çağrıda bulunarak eşgüdüm<br />

içinde hareket etmelerini istedi.<br />

Türkiye’nin üretim, ihracat ve istihdam<br />

deposu olan hazır giyim<br />

sektörü İzmir’de gerçekleştirdiği<br />

zirvede, bu özelliklerini sürdürebilmeleri<br />

için ekonomiye yön veren aktörlere<br />

çağrı yaparak, acil önlem ve destek<br />

talebinde bulundular.<br />

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları<br />

Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi,<br />

Denizli Tekstil ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği Başkanı Süleyman<br />

Kocasert, Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği Başkanı Emre<br />

Kızılgüneşler, Akdeniz Hazırgiyim ve<br />

60<br />

Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı<br />

Tarık Bozbey 2010-2014 Hazırgiyim<br />

Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Akbalık<br />

ile Hazırgiyim Sektör Kurulu üyelerinin<br />

katıldığı toplantıda, hükümet, Merkez<br />

Bankası ve Eximbank’a yönelik talepler<br />

dile getirildi. İstanbul Hazırgiyim ve


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB)<br />

Başkanı Hikmet Tanrıverdi, düzenlenen<br />

ortak basın toplantısında yaptığı<br />

konuşmada, kendilerinin Başbakan<br />

Recep Tayyip Erdoğan’a verdikleri<br />

sözü tuttuklarını ve bir yılda 60 bin<br />

insana istihdam sağladıklarını söyledi.<br />

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a<br />

verdikleri sözü tuttuklarını vurgulayan<br />

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi,<br />

“Şimdi sıra, ihracatçının global pazarlarda<br />

elini güçlendirecek kararları<br />

alacak ekonomi yönetiminde” dedi<br />

2009 yılında hazır giyim ihracatı dünyada<br />

yüzde11,9, Türkiye’de ise 15,6<br />

daralmasına karşın tekstil ve hazır<br />

giyim sektörü olarak 723 bin sigortalı<br />

sayısına ulaştıklarının altını çizen<br />

Tanrıverdi, sektördeki 42 bin firmanın<br />

Türkiye’nin geleceği için özveri ile<br />

çalıştığını vurguladı.<br />

Hikmet Tanrıverdi, aileleriyle birlikte<br />

milyonlarca insanın umut, iş ve aş<br />

kapısı olan hazır giyim sektörünün<br />

sorunlarının sadece tek bir kurumun<br />

alacağı kararlarla çözülemeyeceğini<br />

belirterek, ekonomi yönetimi, Merkez<br />

Bankası ve Eximbank’ın eş güdüm<br />

içinde birbirini destekleyen bir anlayışla<br />

çalışması gerektiğini ifade etti.<br />

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi,<br />

Cumhuriyet’in 100. Yılı olan 2023’teki<br />

60 milyar dolarlık ihracat hedefi söyleminin<br />

altını doldurabilmek için bir dizi<br />

kararların alınması gerektiğini bildirdi.<br />

Sektörün yeni yol haritasının omurgasını<br />

oluşturmak için ekonomi yönetimi,<br />

Merkez Bankası ve Eximbank’ın puzzle<br />

mantığıyla hareket etmesini isteyen<br />

Tanrıverdi, bu kurumlardan beklentilerini<br />

şöyle dile getirdi:<br />

Ekonomi yönetimine;<br />

• Hazır giyim sektörü bir yılda 60 bin<br />

yeni istihdam yarattı.<br />

• Hedefimiz 2011 yılı sonunda bu<br />

sayıyı 100 bine, ihracatı ise 15 milyar<br />

doların üzerine çıkarmak<br />

• Bunun için sektörün nefes almasını<br />

sağlayacak enerji, SSK ve girdi maliyetlerini<br />

düşürecek düzenlemeler hızla<br />

hayata geçirilmeli.<br />

• Merkez Bankası’nın görev ve sorumluluklarını<br />

enflasyon planlaması ile<br />

sınırlayan yasa değiştirilmeli. MB yasası,<br />

büyümeyi ve istihdamı gözetecek<br />

şekilde yeniden düzenlenmeli.<br />

• Pamuk fiyatlarında son bir yılda<br />

yüzde 100’e varan artış yaşandı. Bu<br />

nedenle özellikle siparişini alıp bağlantılarını<br />

yapan firmalar ciddi zarara<br />

uğradı.<br />

• 1,3 milyon tondan 300 bin tona<br />

gerileyen pamuk üretimi desteklenmeli.<br />

Böylece hem çiftçimiz hem de tekstil<br />

ve hazır giyimcimiz ithalata mahkûm<br />

olmaktan kurtarılmalı.<br />

• İhracatçılar, türev ürünleriyle (forward,<br />

opsiyon ve vob) yapılan riskten<br />

korunma (hadge) işlemleri nedeniyle<br />

oluşan karlar veya doğan vergilerden<br />

muaf tutulmalı<br />

• Kıdem tazminatı yükünün firmalar<br />

üzerinden kaldırılması için daha önce<br />

yapılan çalışmalar (kıdem tazminatı<br />

fonu gibi) yeniden gözden geçirilerek,<br />

gündeme getirilmeli.<br />

• Aynı şekilde esnek saat uygulaması<br />

ve istihdam büroları konusu tekrar<br />

gündeme alınıp, özellikle tekstil ve<br />

konfeksiyon sektörü için uygulanabilir<br />

hale getirilmeli.<br />

• Bu konuda sivil toplum örgütleriyle<br />

sendikalar bir araya getirilerek ortaya<br />

çıkacak uzlaşma çerçevesinde yeni bir<br />

kanun hazırlanmalı.<br />

• İzmir Vadeli İşlem ve Opsiyon<br />

Borsası’ndaki (VOB) pamuk kontratlarının<br />

aktif hale gelmesi maliyetlerdeki<br />

dalgalanmaların azalmasına, uzun<br />

vadeli fiyatlardaki bilinirliğin artmasına<br />

imkan sağlayacağından bu konuda<br />

hazırlıklar yapılmalı.<br />

Merkez Bankası’na;<br />

• MB zorunlu karşılık oranlarını 1<br />

puan arttırarak, kurun gerçek değerine<br />

gelmesine yönelik talebimize katkı<br />

sağlayacak bir adım atmış oldu.<br />

• MB’ye bu katkısından dolayı teşekkür<br />

ediyoruz. Ancak bu kararın tam anlamıyla<br />

ihracatçıya nefes aldıracak bir<br />

hamle olmadığı göz ardı edilmemeli.<br />

61


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

TÜM SEKTÖRLER 2009 İŞYERİ SAYISI SİGORTALI SAYISI TEKSTİL HAZIRGİYİM<br />

2009<br />

İŞYERİ SAYISI<br />

SİGORTALI<br />

SAYISI<br />

May.08 1.194.344 9.703.722 May.08 49.222 862.978<br />

Haz.08 1.173.956 9.188.005 Haz.08 48.015 801.162<br />

Tem.08 1.167.689 9.127.041 Tem.08 47.595 801.005<br />

Ağu.08 1.166.892 9.117.005 Ağu.08 47.219 779.885<br />

Eyl.08 1.178.843 9.163.639 Eyl.08 47.320 783.454<br />

Eki.08 1.176.538 9.119.936 Eki.08 44.100 757.970<br />

Ara.08 1.170.248 8.802.989 Ara.08 43.190 734.773<br />

Oca.09 1.143.517 8.481.011 Oca.09 41.716 704.890<br />

Şub.09 1.142.570 8.362.290 Şub.09 41.086 685.221<br />

Mar.09 1.147.158 8.410.234 Mar.09 40.826 671.507<br />

Nis.09 1.152.660 8.503.053 Nis.09 40.628 662.665<br />

May.09 1.164.429 8.674.726 May.09 40.715 661.130<br />

Haz.09 1.175.746 8.922.743 Haz.09 40.765 663.959<br />

Tem.09 1.179.550 9.013.349 Tem.09 40.708 667.005<br />

Ağu.09 1.181.814 8.977.653 Ağu.09 40.604 662.965<br />

Eyl.09 1.189.115 8.950.211 Eyl.09 40.486 659.173<br />

Eki.09 1.201.980 9.046.769 Eki.09 40.806 674.832<br />

Kas.09 1.207.004 8.975.981 Kas.09 40.919 679.755<br />

Ara.09 1.216.308 9.030.202 Ara.09 40.961 689.554<br />

Oca.10 1.197.779 8.874.966 Oca.10 40.320 687.441<br />

Şub.10 1.203.272 8.900.113 Şub.10 40.393 691.390<br />

Mar.10 1.219.254 9.136.036 Mar.10 40.541 699.428<br />

Nis.10 1.236.469 9.361.665 Nis.10 40.987 705.872<br />

May.10 1.254.188 9.604.589 May.10 41.281 711.457<br />

Haz.10 1.267.316 9.743.072 Haz.10 42.106 722.759<br />

DEĞİŞİM 91.570 820.329<br />

OCA 08 - OCA 09<br />

DEĞİŞİM<br />

1.341 58.800<br />

% DEĞİŞİM 7,79% 9,19% % DEĞİŞİM 3,29% 8,86%<br />

KADIN İŞÇİ ORANI<br />

ERKEK (I) KADIN (II) TOPLAM (I+II) KADIN ORANI<br />

(Male) (Female) (Total)<br />

Tekstil Ürünleri İmalatı 251.104 99.449 350.553 28,37%<br />

Giyim Eşyaları İmalatı 204.469 167.737 372.206 45,07%<br />

TEKS+HG 455.573 267.186 722.759 36,97%<br />

Giyim Eşyaları İmalatı 204.469 167.737 372.206 45,07%<br />

62


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

yapan firmalar, siparişlerinin hızlı<br />

teslim edilmesinin yanı sıra fiyat avantajlı<br />

ülkelere de rağbet gösteriyor. İlk<br />

etapta Tunus, Fas ve Mısır daha sonra<br />

ise Uzakdoğu ülkeleri bu noktada ön<br />

plana çıkıyor. Bu durum, kur ve girdi<br />

maliyetlerinin yüksekliği gerçeklikleriyle<br />

birleşince sektörümüz için riskler<br />

oluşturuyor.<br />

• Ruble’de olduğu üzere İran Riyali ve<br />

diğer komşu ülkelerin para birimleriyle<br />

ticaret yapılması için Merkez Bankası<br />

daha fazla aktif olmalı. Sürecin yönetimine<br />

destek vermeli.<br />

• Döviz kuru üzerinde asıl belirleyici<br />

olan politika faizi yüzde 7’den yüzde<br />

6’ya indirilmeli.<br />

Eximbank’a;<br />

• Toplam ihracatın sadece yüzde<br />

4,3’ünün sigortasını yapan Eximbank<br />

daha aktif olmalı. Yavaş işleyen ihracat<br />

sigortası sistemi hızlandırılmalı.<br />

• Eximbank, kullandığı enstrümanlar<br />

arasına “kur riski sigortasını” dâhil<br />

etmeli.<br />

• Kullandırdığı kredilere uyguladığı<br />

yüksek faiz nedeniyle temel işlevinden<br />

uzaklaşan Eximbank, ihracatı desteklemek<br />

için bu oranları hızla aşağıya<br />

çekmeli.<br />

• Eximbank’ın, yurtdışı tahsilat sigortası<br />

(kredi sigortası) konusunda yeni<br />

ürünler geliştirilmeli, sigorta limitleri ve<br />

sigorta şemsiyesi altındaki ülkelerin<br />

sayısı artırılmalı.<br />

• Eximbank’ın yönetimi bankacılık<br />

yasasından çıkartılarak, ihracatçıya<br />

destek verecek özerk bir yapıya kavuşturulmalı.<br />

Ahmet Akbalık: Mb Görev Alanını<br />

Genişletsin<br />

Hazırgiyim Sektör Kurulu Başkanı<br />

Ahmet Akbalık ise konuşmasında<br />

şunlara yer verdi: “2008 krizi sonrası<br />

sektörümüz, özellikle AB’deki şirketlerin<br />

küçülmeleri ve kendilerini revize<br />

etmeleri sonucu avantajlı hale geldi.<br />

Bu firmaların, kendilerine yakın olan<br />

coğrafyalardan hızlı mal alımları ve<br />

bizim de bu alandaki gücümüz, sektörümüzün<br />

ihracatı artırdı.<br />

Euro, dolar karşısında değer kaybetmesine<br />

rağmen sektörümüz bir artış<br />

yakalamıştı. Fakat alımların artması<br />

ve piyasaların rahatlaması, şartları<br />

2008 öncesi noktaya getirdi. Gelinen<br />

bu noktada, artık daha hacimli alımlar<br />

Kura bir müdahale yapılmazsa ve ulaşım,<br />

hız ve kaliteli mal avantajlarımız<br />

fiyatla örtüşmezse; sektörümüz zora<br />

girecektir. 2011 başlarında ya da ikinci<br />

çeyreğinden itibaren, yakın coğrafyadaki<br />

ve Uzakdoğulu rakiplerimiz avantajlı<br />

konuma geçmeye başlayacaktır.<br />

Sektör son 5 yıldır ciddi bir mücadele<br />

vermektedir, avantajlarımızı kaçırmayalım.<br />

Öte yandan Merkez Bankası enflasyonla<br />

sınırlı olan görev tanımına<br />

iktisadi büyüme, istihdam ve dış ticaret<br />

hedeflerini de eklemeli. Bunların tamamında<br />

başarı sağlanması halinde iyi bir<br />

yönetim göstermiş olacaktır.”<br />

Emre Kızılgüneşler: Bertaraf Olmak<br />

İstemiyoruz<br />

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler<br />

ise şunları söyledi: “Dün<br />

medyada yer alan Başbakanımızın<br />

“değerli TL onurumuzdur” beyanatını<br />

okuduk. Eğer aldığımızın fazlasını<br />

satabileceksek, sanayi tesislerimizin<br />

kapanmasını engelleyecekse, işsizlik<br />

rakamlarını arzuladığımız değerlere<br />

çekebileceksek dünyanın BRIC olarak<br />

adlandırdığı gelecek dönemin yıldızı<br />

olacak ülkelerin isminiTürkiye’yi<br />

ilave ederek dünyaya “BRICT” olarak<br />

kabul ettirebileceksek bu değişimde<br />

üretimini korumayan, istihdam<br />

yaratmayan ve büyüme için rekabet<br />

gücü ortamını oluşturmayan ülkeler<br />

günümüzün moda tabiriyle bertaraf<br />

olacaktır. Biz ihracatçılar, MB ve<br />

hükümetin kur politikasına bitaraf değiliz.<br />

Bunun sonucunda da bertaraf<br />

olmak istemiyoruz.”


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

Mango’nun efsane patronu İsak Andic Ermay:<br />

MANGO TÜRKİYE,<br />

PERFORMANSTA ÇİN’İ GEÇTİ<br />

Türkiye’de her yıl yaklaşık 15 mağaza açmayı hedeflediklerini açıklayan İsak Andic<br />

Ermay, en iyi performansı gösterdikleri ülkeler sıralamasında Türkiye, Çin’i geçerek<br />

birinci oldu.<br />

Türkiye’den İspanya’ya göç ederek<br />

dünyaca ünlü giyim markası<br />

Mango’yu kuran İsak Andic<br />

Ermay, Birleşmiş Markalar <strong>Derneği</strong>’nin<br />

(BMD) davetlisi olarak İstanbul’a<br />

geldi. BMD’nin CEO Club ile ortaklaşa<br />

gerçekleştirdiği ‘Farkı Ne Yarattı‘<br />

toplantılarının konuğu olan Ermay,<br />

Mango’nun kuruluş hikâyesini, “Mango<br />

Kadını” kavramını nasıl yarattığını ve<br />

liderlik sırlarını paylaştı.<br />

1970’lerde Türkiye’den şile bezi<br />

gömlekleri İspanya’ya ithal ederek<br />

64<br />

başladığı kariyerinde bugün Mango’nun<br />

efsane patronu olarak anılan İsak Andic<br />

Ermay, bu işe şans eseri giriştiğini<br />

bildirdi.<br />

Ermay, Mango’da 9 bini aşkın insan<br />

çalıştığını, ayrıca 25 bin kişinin de


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

sadece Mango için üretim yaptığını<br />

belirterek, “Türkiye’de ise her<br />

yıl yaklaşık 15 mağaza açmayı<br />

hedefliyoruz. En iyi performans<br />

gösterdiğimiz ülkeler sıralamasında<br />

Türkiye birinci, Çin ikinci konumda” dedi.<br />

14 yaşında Türkiye’den İspanya’ya<br />

göç eden Ermay, Türk yatırımcılara<br />

da tavsiyelerde bulundu. Türk hazır<br />

giyim markalarının yurt dışına mutlaka<br />

açılmalarını öneren İsak Andic Ermay,<br />

“Korkak olmayın, gidin diğer ülkelerde<br />

de mağazalarınızı açın. Siz Türkleri<br />

çok iyi biliyorum yüzde 100 başarılı<br />

olacaksanız. Çünkü gerekli tüm<br />

hazırlığınız ve birikiminiz zaten var”<br />

şeklinde konuştu.<br />

2010 yılında yaklaşık 2 milyar euro ciro<br />

hedeflediklerini kaydeden İsak Andic<br />

Ermay, bu yıl içinde dünya genelinde<br />

450 mağaza açacaklarını dile getirdi.<br />

Ermay, Türk firmalara yönelik önerilerini<br />

ise şöyle sıraladı:<br />

• Mağazalaşmaya en yakınınızdan,<br />

komşu ülkelerden başlayın.<br />

• ABD ve Çin gibi uzak pazarlarda<br />

ilerlemektense kontrol imkanının daha<br />

fazla olduğu yakın Avrupa ülkelerini<br />

tercih edin.<br />

• Organizasyon altyapınızı her zaman<br />

güçlü tutun.<br />

• Türk markalarının son derece<br />

rekabetçi olduğunu düşünüyorum.<br />

Çekinmeyin korkak olmayın gidin<br />

mağazalarınızı açın.Gerçekten başarılı<br />

olacaksınız.<br />

• Riskten daha da önemli olan şey<br />

doğru insanlarla çalışmak. Eğer doğru<br />

insanları seçerseniz başarılı olursunuz.<br />

• Kalite, fiyatlandırma ve lokasyon son<br />

derece önemli. Ancak bunlar arasında<br />

en önemlisi doğru yer seçimi yapmanız<br />

yani doğru lokasyonu bulmanız lazım.<br />

• Gittiğiniz ülkede mutlaka yerel değer<br />

ve paydaşlarınıza önem verin. İş<br />

arkadaşlarınızla iyi iletişim kurmanız<br />

lazım. Güzel bir mutfağımız olsun.<br />

Mango’da 14.00 ile 16.00 arasında<br />

düzenlediğimiz öğle yemekleri yönetim<br />

kurulu toplantısına dönüşüyor. Herkes<br />

aynı bilgiye sahip oluyor.<br />

“Moda her şeyin güncellenmiş halidir.<br />

Her şeyi değiştirmeniz ve o değişen<br />

şey olmanız gerekir” diyen İsak Andic<br />

Ermay, Mango isminin doğuş hikâyesini<br />

ise şöyle anlattı:<br />

“Filipinler’e tatile gittim orada ilk kez<br />

mango meyvesiyle tanıştım. O zaman<br />

İspanya’da kimse mangoyu bilmiyordu.<br />

Üstelik mango meyvesi bütün<br />

65<br />

dünyanın her yerinde aynı ismi taşıyor;<br />

değişmiyor. İspanya’ya döndüğümde<br />

Mango ismini tescil ettirdim.”<br />

BMD Başkanı Yılmaz Yılmaz ise yaptığı<br />

konuşmada tüm dünyada yaklaşık bin<br />

700 mağazası bulunan Mango’nun, yurt<br />

dışına açılmak isteyen Türk markaları<br />

için önemli bir örnek oluşturduğunu<br />

söyledi.<br />

Dünyada bu denli büyük başarılara<br />

imza atan bir yatırımcıyla bir araya<br />

gelerek deneyimlerini dinlemenin Türk<br />

perakende sektörü için son derece<br />

önemli olduğunu belirten Yılmaz,<br />

“Mango, Türkiye’de doğmuş bir<br />

girişimcinin yarattığı dünya markası.<br />

Aynı zamanda satın almasının<br />

önemli bir kısmını Türkiye’den<br />

yapan, üretiminde önemli oranlarda<br />

Türkiye’den yararlanan bizden biri…<br />

İsak Andic Ermay, bu anlamda için<br />

çok iyi bir model. Bu nedenle bize de<br />

cesaret veriyor. ‘Mango yaptıysa biz de<br />

yapabiliriz’ dedirtiyor” dedi.<br />

Yılmaz Yılmaz, BMD olarak yurtdışında<br />

Türk marklarına ait 2 bin mağaza<br />

sayısını 10 yılda 20 bine arttırma<br />

hedefleri için Mango’nun efsane patronu<br />

İsak Andic Ermay’ın birikimlerinin faydalı<br />

olacağını anlattı.


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

Yılın ilk 8 ayında başarılı<br />

bir ihracat performansı<br />

gösteren tekstil ve hazır<br />

giyim sektörü, bu başarısını<br />

koruyabilmek için bu<br />

günlerde alıcılarla sıkı pazarlık<br />

içinde. Zayıf Euro<br />

kuru nedeniyle maliyet<br />

baskısıyla karşı karşıya<br />

kalan tekstil ve hazır giyim<br />

ihracatçısı, zarar etmemek<br />

için Avrupalı müşterileriyle<br />

yeniden pazarlık masasına<br />

oturuyor.<br />

ZAYIF EURO İHRACATÇILARI<br />

TEDİRGİN EDİYOR<br />

Geçmişte kurun yükseldiği<br />

dönemlerde alıcıların fiyatların<br />

aşağı çekilmesi yönünde<br />

baskısıyla karşılaşan ihracatçı, şimdi<br />

de euronun 2.20'den 1.90'a kadar<br />

gerilemesi nedeniyle yüzde 15-20 fiyat<br />

artışı için bastırıyor. Fiyat artışını kabul<br />

etmeyen müşteriyle ise sözleşmeler iptal<br />

ediliyor.<br />

Konuyla ilgili açıklamada bulunan<br />

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı<br />

Hikmet Tanrıverdi, üretim girdilerinin<br />

sürekli artması nedeniyle tekstilcinin<br />

dayanacak gücünün kalmadığını<br />

belirterek "Firmalar artık sözleşmeleri<br />

iptal etmeyi tercih ediyor. Avrupa'ya<br />

genel ihracatımızda yüzde 10 düşüş<br />

olabilir. Şu an yaşanan sıkıntı 3 ay<br />

sonra ortaya çıkacak" dedi. Özellikle<br />

hazırgiyim sektöründe ihracatın yüzde<br />

80'inin Avrupa'ya yapıldığını belirten<br />

Tanrıverdi, şöyle devam etti, “Yılbaşıyla<br />

bugün arasında yüzde 10'un üzerinde<br />

kur farkı oluştu. Bu kaybı karşılayacak<br />

indirimler bugüne kadar olmadı.<br />

Artık Üretim girdilerimiz dolarla, satış<br />

euroyla. Paritedeki değişim bunu<br />

66<br />

olumsuz etkiliyor. Fiyat tutturabilme<br />

şansına sahip olamıyoruz. Firmalar ya<br />

sözleşmeleri iptal etmeyi tercih ediyor<br />

ya da yeni sözleşmeleri yapamıyor.<br />

Bu maliyetle yapmaktansa siparişi<br />

kaptırmayı göze alıyor. Siparişler<br />

zayıflıyor. Bir an önce tedbir alınmazsa,<br />

önümüzdeki dönemde Avrupa'ya<br />

ihracatta yüzde 10 azalma olabilir”.<br />

İstanbul Tekstil ve Hammadde<br />

İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı<br />

İsmail Gülle: Geçmişte Avrupalı<br />

alıcıların, kurlardak artışları bahane<br />

ederek Türk firmalardan indirimler talep<br />

ettiklerini hatırlatarak benzer sorunla<br />

karşı karşıya olduklarını söyledi.<br />

Gülle, “ Devalüasyon yaşadığımızda<br />

alıcılar bu fırsatı hiç kaçırmamıştı.<br />

Fiyatları yüzde 20'ye varan oranlarda<br />

düşürmüşlerdi. Şimdi de parite bazında<br />

bir para değerini kaybediyorsa, fiyatların


ÖRME DÜNYASI I HABER Eylül - Ekim 2010<br />

güncellenmesi son derece doğal.<br />

Hatta kurun yansıması da gerekmez,<br />

bu koşullarda üretici zarar ediyor.<br />

Hammadde fiyatları ciddi oranda<br />

arttı. Artık zararına iş yapmaktansa<br />

sözleşmeyi iptal etmek daha doğru.<br />

Zaten işin üzücü tarafı, fiyatlarımızın<br />

son derece ucuz olması. Daha fazla<br />

dayanamayıp sözleşmelerini iptal<br />

edenleri tebrik etmek lazım” dedi.<br />

Sanko Holding Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Abdulkadir Konukoğlu: Bizim<br />

yıllık genel ihracatımız 400 milyon dolar<br />

civarında. Sadece tekstil ihracatı değil<br />

tüm yeni sözleşmelerimizde fiyatları<br />

yüzde 15-20 arttırdık. Eski sözleşmeleri<br />

yerine getiriyoruz ancak yeniler için<br />

fark istiyoruz. "Bu fiyatı kabul ederseniz<br />

çalışabiliriz" diyoruz. Kaç yıldır bir<br />

tek tekstilde fiyatlar aynı kalıyor.<br />

Memnun olan yok ama bu fiyatlarla<br />

iş yapılamayacağının artık herkes<br />

farkında. Vadelerimiz genelde 90 ile 120<br />

gün arasında değişiyor. Bu oranda bir<br />

artış makul diye düşünüyoruz. Özellikle<br />

pamuk fiyatları anormal yükseldi,<br />

dünyada pamuk <strong>ekim</strong>i çok azaldı. Bir<br />

süredir ölü sezondu, Avrupa tatildeydi.<br />

Esas sezon şimdi başlıyor. Artık akışına<br />

bıraktık gidiyoruz. Euro/dolar paritesini<br />

kendi içimizde dengeliyoruz.<br />

TGSD Başkanı Cem Negrin:<br />

Türkiye Giyim <strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong><br />

Başkanı Cem Negrin, Türk hazır<br />

giyim sektörünün pazar kaybetmemek<br />

için zararına satış dahil tüm yolları<br />

denediğini belirterek, “Bugün ihracatta<br />

liderlik koltuğuna oturmanın buruk<br />

sevincini yaşıyoruz. Kardan fedakarlık<br />

ederek ayakta kalmamız mümkün değil.<br />

Sabırla taleplerimizin dikkate alınmasını<br />

bekliyoruz” dedi.<br />

Hazır giyimin 1.18 milyar dolar<br />

ihracat ile Ağustos ayında ilk sıraya<br />

çıktığını hatırlatan Cem Negrin, kur<br />

ve üretim maliyetlerinde yaşanan tüm<br />

olumsuzluklara rağmen aylık ortalama 1<br />

milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini<br />

söyledi.<br />

TGSD Başkanı Cem Negrin: “İhracat<br />

performansının gelişmiş ülkeler ile<br />

özellikle Avrupa ekonomilerinde<br />

durgunluk ve ikinci dip tartışmalarının<br />

yaşandığı Ağustos ayında da sürmesi<br />

ayrıca dikkate değer” şeklinde konuştu.<br />

TGSD Eski Başkanı Ahmet Nakkaş:<br />

Maliyetler artık o kadar zorluyor ki,<br />

fiyatların revize edilmesi yönünde<br />

talepler giderek arttı. Özellikle son<br />

3 aydır görüşmeler yapılıyor, sıkı<br />

pazarlıklar var. Müşteriden fiyat artışı<br />

istiyoruz. Ortak bir nokta bulmaya<br />

çalışıyoruz.<br />

Sonuçta yine şartları müşteri belirliyor.<br />

Üreticinin çok fazla hareket yapma şansı<br />

yok. Dengeyi dizayn ve tasarımda fark<br />

yaratarak sağlamaya çalışıyoruz. Sipariş<br />

iptal etmedik ancak fiyat nedeniyle artık<br />

siparişi kabul edemeyeceğimiz durumlar<br />

oluyor. Ayda en az 4-5 kez 40 bin<br />

adede yakın miktarlarda siparişi kabul<br />

edemiyoruz. Talepleri geri çeviriyoruz.<br />

Her ay bu kadar bir iş kaybımız söz<br />

konusu oluyor.<br />

Koton Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Yılmaz Yılmaz: Biz fason ihracatı<br />

yapmıyoruz, yurtdışındaki Koton<br />

mağazalarına ve franchise<br />

mağazalarımıza ürün gönderiyoruz.<br />

Alacak ve borçlarımızın yapısını<br />

birbirine benzettik. Yani euro bazında<br />

ithalat yapıyorsak, ihracatı da eurodan<br />

67<br />

yapıyoruz. Dolarda da aynı. Bir nevi<br />

doğal denge sağladık. Kendimizi olası<br />

dalgalanmalara karşı koruma altına<br />

aldık. Dolayısıyla kurdaki düşüş ya<br />

da yükselişler bizim bilançomuzu<br />

etkilemiyor. Ticaretin genel olarak bu<br />

tarz risklerden arındırılması lazım.<br />

Ancak döviz kurlarının dengelenmesi<br />

ve bir miktar daha yükselmesi Türkiye<br />

açısından daha doğru. Mevcut durum<br />

işleri dengeli bir şekilde sürdürmeye pek<br />

uygun değil.<br />

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği Başkanı Emre<br />

Kızıltan: kapasitelerin yıl başına kadar<br />

dolu olduğunu, Avrupa pazarından<br />

talep gelmesine rağmen rekabetçi<br />

fiyat verilememesi nedeniyle sıkıntı<br />

yaşamaya başladıklarını ifade etti.<br />

Kızıltan, ihracat rakamlarındaki artışın<br />

bir iki ay daha devam edebileceğini<br />

kaydetti.<br />

Ege Tekstil ve Hammaddeleri<br />

İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı<br />

Jak Eskinazi: “Döviz kurlarının ihracat<br />

aleyhine gelişimi ve dünyada pamuk<br />

üretiminin azalmasından kaynaklanan<br />

fiyat artışı nedeniyle sektörü sıkıntılı<br />

günler bekliyor” diyen Eskinazi,<br />

İhracat rakamlarındaki artışa rağmen,<br />

sektörün tedirgin bir bekleyiş içinde<br />

olduğunu ileri sürdü.<br />

Eskinazi, şöyle konuştu: “Yeni<br />

siparişler gelse de fiyat vermek<br />

mümkün değil. Türkiye'den<br />

büyük alım yapan bir çok marka,<br />

siparişlerini çeşitli Uzakdoğu<br />

ülkelerine kaydırmaya başladı. Sipariş<br />

kayıplarının sektördeki kapasiteleri de<br />

düşürmeye başlayacağından endişe<br />

ediyoruz. Şu anki hedefimiz mevcudu<br />

korumak”<br />

Pamuk konusunda Türkiye'nin<br />

üretiminin bu yıl önemli oranda artarak<br />

480 bin tona ulaşacak olmasının<br />

rahatlatıcı olduğunu kaydeden<br />

Eskinazi, Türk pamuğunun özellikle bu<br />

yıl tekstil ve konfeksiyon sanayisi için<br />

çok önemli olduğuna işaret etti.


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

SUSUZ CO BOYAMADA SON<br />

2<br />

TİCARİ GELİŞMELER<br />

Tercüme ve Düzenleme: Osman Başar<br />

Kaynak: International Dyer dergisi Ağustos,2010 sayısından tercüme edilmiştir.<br />

Hollanda Firması “DUTCH<br />

COMPANY DyeCoo Textile<br />

Systems BV” bu sektörde<br />

devrim sayılacak araştırmaları<br />

konusundaki sırlarını açıkladı.<br />

Hollanda Firması DyeCoo Textile<br />

Systems BV, süper kritik CO2<br />

boyama konusunda, su kullanımının<br />

yerine geçebilecek ilk ticari boyutdaki<br />

makinası (scCO2) hakkında açıklama<br />

yapmıştır.<br />

Bu makine 11 yıldır geliştirme<br />

aşamasında olup, başlangıç<br />

aşamasında Dye Coo’nun<br />

kardeş firması “FeyeCon<br />

Development&Implementation”<br />

firması tarafından başka endüstriyel<br />

uygulamalar için tasarlanmıştır.<br />

Bu endüstriyel faaliyetler; kozmetik<br />

sektöründe üretim süreçinde kimyasal<br />

madde (koku v.s gibi) özünün<br />

çıkarılmasıdır.<br />

Teknik ve mühendislik uzmanlıkları<br />

konusunda Stork Prints firması ve<br />

“Delft” Üniversitesin’ den destek<br />

alınmıştır. Dispers boyalardaki<br />

uygulamalar için ise özellikle Triade<br />

Firması özel bir boya geliştirmiştir<br />

ve kontrol sistemleri için ise Setek<br />

firmasından destek alınmıştır.<br />

Halihazırda, geliştirilen proses temiz<br />

polyester kumaş boyama ile sınırlı<br />

kalmıştır, fakat DyeCoo temiz olmayan<br />

polyester kumaşlar üzerinde de<br />

çalışmalarına devam etmektedir ve<br />

kendi beklentilerine göre; Selülozik<br />

kumaşlar(Pamuklu) içinde 3 yıldan<br />

daha kısa bir sürede reaktif boyalar<br />

ile bu sistemde boyamanın mümkün<br />

olabileceğidir.<br />

İlk üretim yapan sistem(Makine) bu<br />

yıl içinde Tailand’da Tong Siang Co.<br />

Ltd. Firmasında (Yeh Grubu şirketidir.)<br />

çalışmaya başlayacaktır ve bu yeni<br />

çalışma sistemini “DryDye”-“Kuru<br />

Boyama” olarak tanımlamıştır. Bu<br />

yeni sistem ile 100-125 kg ağırlığında<br />

parti sisteminde, 60-80 inch enindeki<br />

kumaş boyama yapılabilecektir.<br />

DyeCoo, 2007 yılında kurulmuş<br />

bir firmadır ve daha büyük çaplı bir<br />

boyama kapasitesi, (200kg.) için plan<br />

yapmaktadır.<br />

Kurallar Ve Prensipler;<br />

Süperkritik akışkanlar yüksek<br />

basınçda sıkıştırılmış gazlar olup<br />

bunlar sıvı veya gaz şeklinde olabilir.<br />

Bu durum tekstillerin prosesinde büyük<br />

avantaj yaratır.<br />

Süperkritik CO2, aynı zamanda hem<br />

çözücü, hemde çözülen vazifesi<br />

görebilir. Süperkritik akışkanlar, daha<br />

yüksek düfüzyon katsayısı ve diğer<br />

sıvılara göre daha düşük viskoziteye<br />

sahiptir. Aynı zamanda, yüzey<br />

tansiyonu düşük olduğu durumlarda<br />

işlem görecek malın bünyesine daha<br />

iyi nüfusiyet sağlanmasına müsaade<br />

ederler.<br />

Suyun scCO2 ile ikame edilmesi,<br />

çevresel bakımdan boyama<br />

endüstrisinde birçok avantajlar elde<br />

edilmesine yol açar.<br />

Su kaynaklarının kullanımı dünyanın<br />

birçok bölgesinde çok büyük bir<br />

problemdir ve atık su ve bu atık<br />

suyun geri kazanımı hem ekonomik<br />

bakımdan hem de çevresel yönden<br />

büyük bir sıkıntı yaratmaktadır. Yeni<br />

sistem boyama süresini kısaltacak<br />

ve genelde CO2 emisyonunun<br />

azaltılmasına imkan sağlayacaktır.<br />

Birçok diğer araştırma projesi ile<br />

scCO2 boyama imkanları üzerinde<br />

araştırmalar yapılmış fakat hiçbirisi bu<br />

kadar bir ilerleme göstermemiş ve<br />

ticari olarak bir realiteye ulaşmamıştır.<br />

DyeCoo firması’na göre CO2<br />

boyama sistemi için yatırım maliyeti,<br />

ıslak boyama yöntemine göre önceki<br />

dönemlerde, oldukça yüksekti. Fakat,<br />

maliyet bazlı mühendislik çalışmaları<br />

ve kendi makinelerini geliştirme<br />

çalışmaları ve makinenin bazı<br />

parçalarının dünya pazarından tedarik<br />

edilmesi neticesinde; Makine ve tüm<br />

prosesin sistem olarak kurulabilme<br />

maliyeti makul bir seviyeye<br />

gerilemiştir.<br />

Tüm bu gelişmelere rağmen;<br />

“DyeCoo” firması yetkililerine göre,<br />

yatırım maliyeti halen yüksektir, fakat<br />

düşük işletme maliyeti ve hızlanmış<br />

boyama süresi, bu yeni prosesin<br />

Pazar tarafından kabul edilebilmesini<br />

kolaylaştıracaktır.<br />

Yeni Boyama Prosesi<br />

Silindirik boyama kabini içerisine;<br />

Rulo olarak sarılmış kumaş, hareket<br />

edebilen mekanizma vasıtası ile<br />

sokulur. DyeCoo firması yetkilileri<br />

ifadesine göre; karbon dioksit(CO2)<br />

310 C’nin üzerinde ısıtıldığında ve<br />

74 bar basınç ve üzeri bir değerde<br />

sıkıştırıldığı takdirde; süperkritik<br />

yöntemin esası olan, genleşen sıvı<br />

veya aşırı düzeyde sıkışmış gaz<br />

durumuna dönüşüm sağlanmış<br />

olmaktadır.<br />

Süperkritik sıvının bir özelliği de,<br />

yüksek( sıvı gibi) yoğunluğa sahip<br />

68


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

olması ve neticede maddeyi çözeltici<br />

bir rol oynamasıdır. Boyama<br />

esnasında, scCO2 250 bar basınç<br />

altında, 120 0C’ye kadar ısıtılır.<br />

CO2 sentetik elyafının içine nüfus<br />

eder, böylece boyama prosesindeki<br />

şişme etkisi ile, boyanın sentetik<br />

kumaş elyafı üzerindeki difüzyon etkisi<br />

artmış olur.<br />

Diğer bir ifade ile; DyeCoo firması<br />

yetkililerinin belirttiği üzere, CO2<br />

moleküllerinin polymerin içine penetre<br />

etmesi neticesinde, elyafın cam-geçiş<br />

ısısı düşürülmektedir. Bu yöntem<br />

neticesinde proses polyester için<br />

sözkonusu iki faktör neticesinde<br />

hızlanmış olur. Neticede, CO2 gerekli<br />

ısıyı ısı eşanjöründen elyafa iletmiş<br />

olmaktadır.<br />

Polymer elyafının boyanması<br />

esnasında, boya ile yüklü CO2<br />

molekülleri elyafın derin gözenekleri<br />

ve kılcal yapısına nüfus eder.<br />

Bu yoğun penetrasyon malzeme<br />

üzerinde etkin bir boyama yapılmasına<br />

imkan sağlar ve işlem gerçekten<br />

susuz bir işlemdir. Boyama prosesi ve<br />

fazladan kullanılan boyanın bertaraf<br />

edilmesi aynı tesis içinde mümkün<br />

olmaktadır.(Boya kolayca CO2 den<br />

ayrıştırılmaktadır.<br />

Boyama esnasında, CO2 ısı eşanjörü<br />

içinden bir tank vasıtası sirküle<br />

ettirilmektedir ve bu esnada boya<br />

eritilerek kap içinde ayrıştırılıp, tekstil<br />

boyaması için kullanılabilmektedir.<br />

Boya prosesi sonrasında, CO2 tekrar<br />

gaz haline dönüştürülmektedir.<br />

Şöyleki; boya çökeltilip, temiz CO2<br />

tekrar pompa vasıtası ile boyama tankı<br />

içine sirküle edilmektedir.<br />

Yan Faktörler Ve Avantajlar<br />

(Özgürlükler-Çevresel Açıdan)<br />

maddeler , (hydrophobic) boyaların<br />

klasik yöntem ile boyamada<br />

kullanılmasında, suda eriyebilme<br />

özelliği verirler. Karbon dioksid ile<br />

boyama yöntemi kullanıldığında<br />

ise, yukarıda bahis edilen yardımcı<br />

maddelere ihtiyaç duyulmaz, yalnızca<br />

saf boya kullanılır.<br />

Özellikle, polyester boyamadaki diğer<br />

bir avantaj ise; süperkritik şartlar<br />

altında, CO2 molekülleri polymerlerin<br />

içine penetre ederek, elyafın<br />

şişmesine neden olur.<br />

Bu şekilde, elyafın esnekliği ve<br />

boyaların nüfus edilebilme değerleri(<br />

diffusion coefficients), ıslak boyama<br />

değerlerine göre önemli bir değerde<br />

arttırılır.<br />

Suda çözülen reaktif boyalar ile<br />

ıslak yöntem ile yapılan Pamuk<br />

kumaş boyamalarında, DyeCoo<br />

firması yetkilileri halihazırda birçok<br />

yan tesirin (atık su ve diğer)<br />

oluştuğuna dikkat çekmişler ve<br />

pamuk boyama içinde susuz<br />

terbiyenin geliştirilmesi neticesinde;<br />

bu teknolojinin pazarda scCO2<br />

yöntemi ile boyama yapma ve<br />

başarılı olma şansını arttıracağını<br />

ifade etmektedirler.<br />

Genel olarak, teknik yapılabilirlik<br />

konusunda başarılı sonuçların elde<br />

edildiği ancak tüm boyama sürecinde<br />

henüz geliştirilmesi gereken sorunların<br />

bulunduğuna dikkat çekilmiştir.<br />

Pamuk üzerinde ve diğer yün ve ipek<br />

elyafı üzerinde yapılan denemelerde,<br />

DyeCoo firmasının kendi geliştirdiği<br />

sentezler neticesi oluşturulan reaktif<br />

boyalar kullanılmıştır ve CO2 yöntemi<br />

ile yapılan bu boyamalarda %99-100<br />

seviyesinde fiksasyon başarısı elde<br />

edilmiştir.<br />

Aynı boyamanın başarısı, klasik<br />

ıslak yöntem ile boyamada %50-<br />

80 seviyesindedir- Bunun diğer bir<br />

ifadesi ise; daha etkin ve verimli boya<br />

kullanımı ve neticede hiçbir atığa yol<br />

açmamak demektir. Şirket (DyeCoo)<br />

olarak; Pamuk boyama konusunda,<br />

üç farklı patent başvurusu yapılmış<br />

durumdadır.<br />

DyeCoo firması tarafından belirtildiği<br />

üzere, geliştirilen reaktif boyalar aynı<br />

zamanda sentetik elyafın boyanması<br />

içinde uygundur.<br />

Bu sayede, Boyahaneler, pamukpolyester<br />

karışımı elyafı tek seferde ve<br />

tek çeşit bir boya ile boyama imkanına<br />

sahip olmaktadırlar- bu sayede;<br />

proses süresi, faktör 5 katsayısı<br />

oranında düşmekte ve büyük miktarda<br />

enerji ve su sarfiyatında tasarrufa<br />

imkan sağlamaktadır.<br />

DyeCoo Firması’na göre mevcut<br />

disperse boyalar %40 seviyesinde<br />

deterjan ve tuz ihtiva etmektedir. Bu<br />

69


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

AKILLI GİYSİLER<br />

EKREM HAYRİ PEKER / KİMYA MÜHENDİSİ<br />

NANO; Elence cüceleştirmek<br />

anlamına gelir. Nano bir ölçüdür.<br />

Nanometre metrenin milyarda<br />

birine eşittir. Zenginleşen ülkeler hangi<br />

din, millet ve ırktan olurlarsa olsunlar<br />

şu ortak noktada buluşuyorlar; nüfus<br />

artış hızının yavaşlaması. Nüfus artışları<br />

yok denecek seviyede kalıyor. Zengin<br />

Avrupa ülkeleri gerekli nüfus ihtiyaçlarını<br />

diğer ülkelerin yetenekli gençlerini<br />

bünyelerine alarak çözüyorlar.<br />

Yetmişli yıllara gelmeden çevreyi<br />

kirleten çimento, lastik, kablo üretimi<br />

gibi sektörleri bizim ülkelere gönderdiler.<br />

Daha sonra topraklarından gönderdikleri<br />

bu sektörlere tekstilin boya kısmını da<br />

eklediler. Seksenli yılardaysa üretimden<br />

vazgeçtikleri çok sayıda nitelikli elemana<br />

ihtiyaç duyulan beyaz eşya, demir-çelik<br />

üretimi, gemi yapımı gibi sanayi dallarını<br />

bizim gibi kendilerine yakın ülkelere<br />

veya çevre sorunlarına aldırmayan<br />

Çin’e yönelttiler. Kısacası Avrupa<br />

çevreyi kirleten; enerji tüketimi fazla<br />

ve çok sayıda çalışana gerek duyulan<br />

sektörlerden kuruldu. Yaşam süresinin<br />

uzaması, hasta bakım masraflarının<br />

artması, iklim değişiklikleri başta tıp<br />

alanında olmak üzere günlük yaşamda<br />

kullanılan araç gereçlerde,yaşlı<br />

insanların tedavilerinde kullanılan<br />

teknolojik gelişmeleri artırdı.<br />

Dünya ısınması, giysilerin incelmesine<br />

yol açtı. Sonrasında nano teknolojilerinin<br />

yaygınlaşması, bu teknolojilerin<br />

insan yaşamına hızla girmesini<br />

sağladı. Doksanlı yıllardan sonra<br />

tekstil ürünlerinde kir ve yağ itici, güç<br />

tutuşur, buruşmazlık gibi uygulamalar<br />

başlamıştı. Nano teknolojiler zamanla<br />

giysilerimize ve günlük yaşamda<br />

kullandığımız ürünlere de uygulandı.<br />

Öncelikle askeri kıyafetlerde ve spor<br />

teknolojilerde giysilere uygulanabilecek<br />

yeni ürünler konusunda araştırmalar<br />

kısa sürede olumlu sonuçlar verdi. Bu<br />

araştırmalar sonucunda özellikli giysiler<br />

günlük yaşamımıza da girmeye başladı.<br />

Bu ürünleri ve bu ürünlerden yapılan<br />

giysileri şu şekilde sınıflandırabiliriz.<br />

Askerlerin Ve Sporcuların Kullandığı<br />

Ürünler<br />

• Su ve ısı geçirmeyen çadırlar,<br />

serinlik, sıcaklık hissi veren, teri<br />

dışarı atan, kir tutmayan giysiler<br />

• Anti-bakteriyel ürünler<br />

• Güç tutuşur giysiler, bilhassa<br />

itfaiyeciler için yanmaz tabir edilen<br />

kıyafetler<br />

• Asker ve sporcular için yapılan iç<br />

giysiler.<br />

Ev Tekstili Sektörünün Ürettiği<br />

Ürünler<br />

• Anti-bakteriyel, stres alıcı, tedavi<br />

edici özellik taşıyan yastık,<br />

nevresim kılıfı ve çarşaflar.<br />

• Kir, su yağ itici; kötü kokuları<br />

absorbe eden döşemelik ve<br />

perdelik kumaşlar<br />

Yeni Kir Ve Leke Tutmazlar<br />

Kir ve leke tutmazlık alanındaki<br />

70<br />

son gelişmeler:Yeni geliştirilen tüm<br />

florokarbonlar milyarda birden daha az<br />

PFOA free – perfloroalkil asit içerir. Bu<br />

değer ölçülebilir limitin altındadır. Buna<br />

rağmen Amerika çevre koruma ajansı<br />

tarafından yasaklanmıştır.<br />

• Yeni üretilen leke tutmazlık<br />

sistemleri C 6 esaslı olup C 8 fazlı<br />

PFOA içeren florokarbonlardan çok<br />

daha akıllı çalışır.<br />

• Işığı yansıtan perdelik kumaşlar<br />

• Böcekleri ve sinekleri kovan<br />

perdelik kumaşlar<br />

• Günlük giysilere gelirsek bunları şu<br />

şekilde sınıflandırabiliriz;<br />

Konforlu Tabir Edeceğimiz Ürünler<br />

Nefes Alabilen Kumaşlar:<br />

Bu uygulama özellikle spor kıyafetler<br />

ve asker kıyafetleri gibi su geçirmez<br />

ve nefes alabilme özelliği isteyen<br />

kumaşlara uygulanır. Bu kumaşlar<br />

suyun kumaşa girmesini engeller ama<br />

vücudun oluşturduğu nemi dışarı atar.<br />

Serinlik Hissi Veren Özel Apreler:<br />

Klitol, skualan, ipek proteini ve eritritol<br />

içerir.<br />

Sıcaklık Hissi Veren Özel Apreler<br />

Papatya özü ve capsikum eriyiği içerir.<br />

• Likrasız giysilere streç özelliği<br />

kazandırmak (uzun süre kalacak<br />

kalıcı esneklik kazandırmak).<br />

Elastansız ama vücudu saran<br />

ürünler.<br />

• Giysiye damlayan leke yapıcıları<br />

absorbe eden, ovalamayla<br />

üzerinden atan yada ilk yıkamada<br />

lekeleri atan ürünler<br />

• Teri dışarı atma özelliği olan spor<br />

giysiler<br />

• Sıhhi giysilerde de bahsedeceğimiz<br />

toz ve polen tutmama özelliği<br />

• Yazın serinlik kışın sıcaklık hissi<br />

veren eşofmanlar


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

• Ortamdaki kötü kokuları absorbe<br />

eden giysiler<br />

• Böcekleri ve keneleri vücuda<br />

yanaştırmayan giysiler<br />

Nano teknolojik ürünler sporcular<br />

için yapılan kıyafetlere uygulanmaya<br />

başlamıştır. Amaç sporcularının<br />

performansını arttırmaktadır. Sporcunun<br />

vücut ağırlığının %02’sine tekabül eden<br />

bir sıvı kaybının atlet performansını<br />

%20’ye yakın oranda düşürdüğü<br />

saptanmıştır. Öncelikle bisiklet<br />

yarışçılarına uygulanmıştır. Yapılan<br />

araştırmalar bisiklet yarışları sırasında<br />

bisikletçilerin performansının üzerindeki<br />

giysinin iç ve dış sıcaklıklarından<br />

doğrudan etkilendiği saptanmıştır.<br />

Bisikletçilerden sonra sıranın<br />

yüzücülerin giydiği mayolarda olduğunu<br />

söyleyebiliriz.<br />

Cilt Bakımı İçin Geliştirilen Ürünler<br />

Bu nano partiküller aloe özü, skualen,<br />

ipek proteini, seramid, kolojen peptit<br />

gibi maddelerden yapılır. Bilindiği gibi<br />

aloe özü sakinleştirici, nemlendirici,<br />

antioksidan ve cilt koruyucu özelliğe<br />

sahiptir. İpek proteinin en büyük özelliği<br />

nemlendirici ve cildi yumuşatıcı özelliğe<br />

sahip olmasıdır. Kolojen peptit gibi<br />

nemlendirme ve cildin yaşlanmasına<br />

sebep olan etkilere karşı savaşır.<br />

Seramid; cilt bakımı ve nem kontrolünde<br />

kullanılan bu madde cildin yüzeyini<br />

yeniden şekillendirerek ipeksi ve<br />

yumuşak hale getirir. Cildi daha genç<br />

ve pürüzsüz gösterir. Skualen; zeytin<br />

elde edilen en kuvvetli antioksidanlardan<br />

biridir. Penatrasyon özelliği çok<br />

yüksektir. Cildin kurumasını önler, dirilik<br />

ve esneklik kazandırır. Bu partiküller<br />

çok katman, yağ ve su esaslı fazlarda<br />

bulunan kesecikler halindedir.<br />

Vücudu Dış Etkilere Karşı Koruyan<br />

Giysiler<br />

• Nano teknolojinin en iyi bilinen ticari<br />

uygulama alanı nano partikülleri<br />

kullanarak kumaş ve giysilere sıvı<br />

itici, yağ ve leke dayanımı kazandırmaktır.<br />

Yaratılan hidrofobik<br />

yüzey, su damlacığını kolaylıkla<br />

•<br />

•<br />

üzerinden akabilmekte ve kendi<br />

kendine uzaklaştırmaktadır. Bunu<br />

kendi kendini temizlemek olarak<br />

ifade edebiliriz.<br />

Sivrisineklerin, sineklerin kenelerin<br />

ve diğer böceklerin oluşturduğu<br />

başta malarya hastalığı olmak<br />

üzere, sivrisineklerin taşıdığı<br />

çeşitli virüsler dünyada bilhassa<br />

Asya ve Afrika’da yüz milyonlarca<br />

insan hayatını yitirmektedir. Nano<br />

teknoloji kapsüllerince prosesiyle<br />

kumaşa bağlanan nano partiküller<br />

insan derisinin sivrisinek tarafından<br />

ısırılmasını önleyen sivrisinek<br />

materyalin salımını kontrol<br />

edebilmektedir. Ülkemizde her yıl<br />

onlarca kişi kene ısırmasından<br />

ölmekte ve binlerce kişi hastanelere<br />

koşmaktadır.<br />

Polen tutmaz giysiler, polen ve<br />

toz zerreleri dişlidir. Rahatlıkla<br />

giysiye yapışırlar ve uzaklaşmazlar.<br />

Oysa yapacağımız nano kimyasal<br />

uygulamasıyla kumaş üzerinde<br />

bir film tabakası oluşturacağız.<br />

Bu şekilde polen ve tozlar<br />

kumaşa tutunamayacak hafif bir<br />

silkelemeyle giysimizin üzerinden<br />

uzaklaşacaktır.<br />

Konforlu Giysiler<br />

• Teri dışarı atan giysiler<br />

• Toz tutmayan giysiler<br />

• Kışın sıcaklık veren eşofmanlar<br />

• Yazın serinlik hissi veren<br />

eşofmanlar<br />

• Hiç leke tutmayan ürünler<br />

• Elastikiyet (izi-streç) özelliği olan<br />

giysiler<br />

Streç özelliği veren mikro kapsüllerle<br />

yapılan uygulamalar: Bu işlemde<br />

örgü kumaşların elastikiyetini %20-25<br />

arttırabiliriz. Kullanılan elyaflar arasında<br />

nano poliüretan sayesinde likrasız<br />

kumaş elastikiyet kazanır.kumaşa özel<br />

bir tuşe verir. Bu özel apreyi likralı<br />

kumaşlara uygulayabiliriz. Bu şekilde<br />

kumaşın zıplama özelliğini ve esnekliğini<br />

daha da arttırır. Bu apre t-shirt ve<br />

kazakların yaka, kol ve manşetlerine<br />

uygulanırsa deformasyonu önler ve<br />

71<br />

ürünlerin kullanım süresini arttırır.<br />

Kumaşın vücuda masaj etkisi vardır.<br />

Kötü kokuları absorbe eden giysiler:<br />

Kötü koku giderici özel apreler: Bu<br />

sistem üç farklı şekilde çalışır. İlk önce<br />

kokuların buhar basıncımı düşürür.<br />

Sonra reseptör etkileşimi sayesinde kötü<br />

kokuları nötralize eder ve saklar. En son<br />

olarak çok düşük konsantrasyonda hoş<br />

ve belirgin olmayan bir koku ile ortamın<br />

havası yenilenir.<br />

• Güneş ışıklarına karşı dayanıklı,<br />

rengi solmayan giysiler<br />

Vitamin Esaslı Nano Kimyasallarla<br />

Üretilen, Cilt Bakımı Yapan Giysiler<br />

Gül, lavanta gibi aromatik kokulu giysiler<br />

Cilt Bakımı Yapan Ürünler Vitamin Esaslı<br />

Bu kapsüller, A,C ve E vitamini içeren<br />

ve bağışıklık sistemini destekleyen<br />

antioksidanlardır.<br />

C vitamini vücudumuzun sağlığını<br />

korumak için almamız gereken temel<br />

bir vitamindir. Bu vitaminin bizi toksik<br />

minerallere karşı korur. E vitamini,<br />

vücudumuzun gençliğini korur ve genç<br />

hissetmesi için gereken en önemli<br />

vitaminlerdendir.<br />

Aloevera’lı Mikrokapsüller<br />

Aloevera bitkisi içeriği ve etkisi<br />

açısından çok zengin bir bitkidir. Cildi<br />

nemlendirir, doğal dengesine ulaşmasını<br />

sağlar ve anti-aging etkisi vardır. Ayrıca<br />

anti-inflamatuar etkisi vardır ve kas<br />

ağrılarını azaltmakta kullanılır.<br />

Vücut Losyonları<br />

Gül, yasemin taze çiçekler ve ylangylang<br />

bitkisinin özelliklerinden oluşan bu<br />

özel karışımlar vücut ve zihin arasındaki<br />

doğal dengeyi güçlendirir, nemlendirici<br />

etkisiyle cildi canlandırır.<br />

Ginsengli Mikrokapsüller<br />

Ginseng canlandırıcı etkisiyle ünlenmiş<br />

en doğal bitkidir. Stres ve kas ağrılarını<br />

azaltmaya yarayan özellikleri vardır.


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Mayıs - Haziran 2010<br />

Vücuda zindelik verir. Ayrıca doğal<br />

bağışıklık sistemini yeniler.<br />

Lavanta Özlü Mikrokapsüller<br />

Bu bitkinin antiseptik, analjezik ve antiinflamatuar<br />

etkisi vardır. Rahatlatma ve<br />

sakinleştirme özelliğine sahiptir.<br />

Cildin En Üst Tabakasında Oluşan<br />

Tahrişi Onaran Ürünler<br />

Zambak Kokulu Mikrokapsüller<br />

Zambağın hafızayı güçlendirdiği,<br />

konuşma yeteneğinin iyileşmesine<br />

yardımcı olduğuna inanılır.<br />

Sıhhi Giysiler<br />

Ultra viyole ışınları bloke eden ve<br />

derinizi UV koruyan nano ürünlerle<br />

yapılan giysiler. Küresel ısınma ve<br />

ozon tabakasının incelmesi sonucu<br />

deri kanseri hızla yayılmaktadır.<br />

İnsan sağlığı için UV ışınlarından<br />

derimizi korumamız gerekmektedir.<br />

Titanyumdioksit pigment zararsız<br />

beyaz ince bir tozdur. Titanyumdioksit<br />

nanometre boyutuna indirildiğinde<br />

fiziksel ve kimyasal özellikleri<br />

değişmekte ve transparan bir hale<br />

gelmektedir. Kumaş yüzeyine nano<br />

partikül aplike ederek derimizi (UPF) rot<br />

düzeyinde koruyabiliriz.<br />

• Bakterilerin diğer bulaşıcı<br />

hastalıklar yüzünden her yıl<br />

milyonlarca insan ölmektedir. Oysa<br />

gümüş doğal antibakteriyel ve<br />

antifungaldır. Lif ve kumaş üzerine<br />

nano-gümüş partiküller aplike<br />

edildiğinde E. Coli gibi bakteriler<br />

elimine edilmektedir.<br />

• Anti-stress özelliği taşıyan giysiler<br />

• - Aloevera özlü yaşlanma<br />

geciktirici özellik taşıyan giysiler<br />

• Anti oksidan özelliği taşıyan giysiler<br />

• Zayıflatma özelliği taşıyan giysiler<br />

• Çöl ortamında bile giyilebilecek<br />

güneş ışığını yansıtan giysiler<br />

(coldblack)<br />

Coldblack teknolojisini özel kılan<br />

uygulandığı üründe ısı birikimini azaltıp,<br />

aynı zamanda güneş ışınlarına karşı<br />

koruyuculuk sağlamasıdır. Giysi hem<br />

termal konfor sağlıyor, hem vücudu UV<br />

ışınlarından koruyor. Bu uygulamadan<br />

geçmiş ürünler vücudu 12 0C serin<br />

tuttuğunu , güneş ışınlarını %80’e kadar<br />

yansıttığı belirtiliyor.<br />

Bu proses ürününün görünüşünde bir<br />

değişiklik meydana getirmemektedir.<br />

Coldblack uygulaması kıyafetlerinde,<br />

çadır, tente, şemsiye gibi güneşten<br />

koruyan ürünlerde uygulanmaktadır.<br />

Amaç zor iklim şartlarına uygun ürünler<br />

üretmek. Coldblack teknolojisi özellikle<br />

vücudu daha serin tutmasına yardımcı<br />

olması bakımından önemlidir.<br />

Yağ yakıcı ve zayıflatıcılar: Bu<br />

uygulama yapılmış kumaşlar aynı<br />

zamanda selülitleri gidermeye yardımcı<br />

olur. Uygulanan madde termolojik yağ<br />

yakıcı ve zayıflatıcıdır. Cilt tarafından<br />

kolaylıkla emilir. Cildi nemlendirir,<br />

ferahlık hissi verir, vücuttaki oksijeni<br />

arttırarak vücudun savunma sistemini<br />

güçlendirir. Hücre yenilenmesine<br />

katkıda bulunur. Bağışıklık sistemini<br />

güçlendirir. Vücuttaki toksinlerin<br />

atılmasına yardımcı olur.<br />

Sonuç<br />

Giysi üretiminde kullanılacak lif ve<br />

boyalı kumaş yüzeylerine uygulanan<br />

aplikasyonun şu avantajları vardır.<br />

• Aplikasyon işlemi yaş işlemler<br />

için mevcut makine parkıyla<br />

gerçekleştirilebilir. Yeni bir yatırıma<br />

gerek yoktur.<br />

• Kullanılan nano kimyasallar çevre<br />

dostudur. Çoğu biyolojik olarak<br />

72<br />

parçalanabilir.<br />

• Çevreye zararlı kimyasal kullanımı<br />

minumuma indirir.<br />

• Kumaş nefes alabilirliğini korur.<br />

Yüzey aplikasyonu ürünün temel<br />

özelliğini değiştirmez. Pantolon<br />

hala pantolondur, ancak nano<br />

partiküller onları kirlere karşı kendini<br />

temizleyebilmesini sağlar.<br />

Nano teknoloji uygulamaları için<br />

kullanılacak kumaşlar pamuk, keten,<br />

Poliamid, rayon ve polyesterden<br />

yapılmış kumaşlardır.<br />

Günlük giysiler, spor giysileri,<br />

üniformalar gibi kıyafetler; perde, yastık,<br />

yatak çarşafları ve halılar gibi ev tekstili<br />

kumaşları, askeri kıyafetler ve benzeri<br />

ürünlerin oluşturduğu pazarın büyüklüğü<br />

2015 yılında yüz milyar doları geçmesi<br />

beklenmektedir.<br />

ABD, Rusya, Çin ve AB ülkeleri bu<br />

alandaki araştırmalara milyarlarca<br />

dolar yatırmışlardır. Elde edilen nano<br />

partiküller yaşamın her alanına girmiştir<br />

Öneri<br />

Bugün tekstil sektörünün içinde bulunduğu<br />

krizin bence en büyük sebebi<br />

klasik ürünleri üretimine takılıp kalınmasıdır.<br />

Tekstil sektörünün ilk kuşak sanayicileri<br />

mühendis çalıştıran ve bilgiye<br />

saygı duyan işadamlarıydı.<br />

Doksanlı yıllardan sonra sektöre giren<br />

küçük ve orta esnaf kökenli sanayiciler<br />

firmalarının büyümesini konjektüre değil<br />

kendi yeteneklerine yordular ve mühendislik<br />

ve araştırma istemeyen ürünleri<br />

üretmeyi sürdürdüler. Rakiplerimiz aynı<br />

ürünleri daha düşük maliyetle üretince<br />

sektör çıkmaza girdi.<br />

Sektörün çıkışı rakiplerinden farklı<br />

nitelikte ürün üretmesine;yapacağı AR-<br />

GE ve ÜR-GE çalışmalarına bağlıdır.<br />

Bu konuda sektördeki firmalara,üst<br />

düzey teknik adamlara proje üreterek<br />

TUBİTAK-TEYDEB desteği almalarını<br />

tavsiye ederim.


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

RENKLİ TARAYICI İLE<br />

KUMAŞTA RENK ANALİZİ<br />

Makale: CAN CANSEVER<br />

Cep Tel: 0533 766 84 99<br />

Günümüzde kumaşların<br />

rengi reflektans (=yansıma)<br />

ataçmanı olan filtreli veya<br />

monokromatörlü spektrofotometrelerle<br />

ölçülmektedir. Bu cihazlarda,<br />

polikromatik olan eşdeği ışık, ölçü alanı<br />

yüzeyine dik açı ile gelmekte, yüzeyden<br />

yansıyan ışık ise genel olarak 2°, 10°<br />

ve 45° gibi açılarla konumlandırılmış<br />

özel tipteki kırmızı, yeşil ve mavi renk<br />

filtrelerinden geçerek foto detektörlerde<br />

ışık şiddetinin elektriksel sinyali olarak<br />

elde edilip, sonraki elektronik devrelerde<br />

sayısal değerlere dönüştürülmektedir.<br />

Elde edilen elektrik değerler CIE<br />

standartlarında belirtilen hesaplama<br />

kriterlerine göre yapılmakda olup bir iç<br />

veya dış bilgisayarda, ölçüm programları<br />

ile kumaşın Beyazlık İndeksi, Sarılık<br />

İndeksi, Parlaklığı, Lekeleme Haslığı,<br />

Renk Farklığı, Metamerizm Değeri,<br />

Reçete Hesaplanması gibi birçok<br />

parametre verilmektedir. Bütün bunlara<br />

karşı, artık ucuzladığı iddia edilse bile,<br />

bu cihazların hala pahalı olduğu ve<br />

doğru kullanımı için eğitilmiş personel<br />

gerektiği de bir gerçektir.<br />

Aşağıda ise, bu cihazlara oranla daha<br />

dar kapsamlı veri elde edilebilen ancak<br />

ucuz ve daha pratik olan alternatif bir<br />

diğer sistemin tanıtımı yapılmaktadır.<br />

1- Sistem; bir renkli tarayıcı (=scanner)<br />

+ bir bilgisayar + ölçü değerlendirme<br />

yazılımından ibarettir. Bu haliyle,<br />

yansıyan ışığın ~2° olduğu kabul<br />

edilebilir.<br />

2- Kullanılacak bilgisayarın Tarayıcı ile<br />

uyumlu çalışabilecek yapıda olmasına<br />

dikkat edilmelidir,<br />

3- Ölçüme hazırlama aşamaları diğer<br />

cihazlardakinin tamamen aynıdır ve<br />

ölçüm programı PC ‘ye yüklendiğinde,<br />

PC, Monitörü ve renk ölçüm değerleri<br />

yazılım paketi yapısında bulunan<br />

KODAK Precision Color Configure<br />

yazılımı ile hem kalibre edilir ve hem de<br />

eşleştirilir. Böylece çalışma sırasında<br />

elde edilecek bütün değerler CIE<br />

Standardı ile uyumlu olmaktadır.<br />

4- Renk Ölçüm Programı, söz konusu<br />

ana yazılımın programlanmış bir alt<br />

yazılımıdır, yani ana program olmadan<br />

Renk Ölçüm Programı çalışmaz. Test<br />

edilecek kumaş veya kumaşlar önce<br />

renkli tarayıcıda taranıp ana programa<br />

aktarılır. Ve buradan da Renk Ölçüm<br />

Programına transfer edecek alt program<br />

tuşlanarak ölçüme hazır hale getirilir.<br />

Ölçüm tarayıcıdan gelen alan ila seçilen<br />

herhangi bir veya iki alanda yapılabilir.<br />

Yukarıdaki fotoğrafta aşağıda analiz<br />

edilip sonuçları verilen boyama hatalı<br />

bir kumaş örneği verilmiştir. Burada,<br />

özellikle sol üst bölge ile sağ alt bölge<br />

arasında ciddi renk farkı olduğu<br />

rahatça seçilebilir. Bu resim Renk<br />

Ölçüm Programına aktarılıp analizi<br />

yapıldığında; yukarıdaki resimde<br />

görülen sonuçlar elde edilir;<br />

a- Kumaşın orta bölgesindeki bir<br />

74<br />

noktanın #HTML değeri E61762 olup<br />

R=230;G=23;B=98 ve eşdeğer CIELab<br />

değerleri de L≈ 50; a= +75; b= 14.5<br />

olarak hesaplanmıştır.<br />

b- Kumaşın sol üst bölgesinde taranan<br />

alanın ortama renk değerleri #HTML=<br />

ED1069, R=236, G=27, B=111 olup<br />

CIELab değerleri de L≈ 51.7; a= +76.25;<br />

b= 12.92 olmuştur.<br />

c- Kumaşın sağ alt bölgesinde taranan<br />

alanın ortama renk değerleri de<br />

#HTML= D2135A, R=215, G=20, B=92<br />

olup CIELab değerleri de L≈ 45.5; a=<br />

+70.15; b= 12.76 olmuştur.<br />

d- Kumaşın ölçülen iki bölgesi<br />

arasındaki Ortalama Renk değerlerinin<br />

FARKI ise, CIELab Standardına göre<br />

hesaplandığında (ekranın sağ alt<br />

bölgesi) dE≈ 8.5 olduğu ve bu değerin<br />

2.3 ‘ten büyük olması sebebi ile<br />

başarısız bir boya işlemi olduğu tespit<br />

edilmektedir.<br />

e- Ana programın analiz yapan alt<br />

programlarının kullanılması ile de,<br />

HSB Renk setinden boyanmamış veya<br />

beyaz/beyazlatılmış kumaşların bu<br />

sistemdeki renk açıları H°, S= % Renk<br />

Doyumu ile B= % Parlaklık Dereceleri<br />

ölçülebilir. Aynı ölçü değerlerini boyalı<br />

kumaşın renk değerlerini ilgili alanlara<br />

girerek elde etmek de mümkündür.<br />

f- Yukarıdaki karşılaştırmalı ölçümler<br />

boyanmamış kumaş + boyama<br />

işlemi datası ve fotoğrafları ile birlikte<br />

sistematik olarak yapıldığında ve<br />

kaydedildiğinde, gelişmiş cihazlardakine<br />

benzer bir sonuca ulaşılacaktır. Bu<br />

konuda, gelişmiş cihazlarda, iyi bir<br />

sonuca ulaşmak için en az 16 renk<br />

değerinin ölçülmesi gerektiği ifade<br />

edilmektedir. Bazı çalışmalarda, 34 adet<br />

ölçüm yapıldığına da rastlanmıştır.<br />

g- Yazılımı ham kumaşın sarılık indeksi<br />

ile boyaya hazırlanan kumaşın beyazlık<br />

indekslerini ölçen menülerde ilave<br />

edilmiştir.


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

Av. MUSTAFA YÖRÜK<br />

TİCARET HUKUKUNDA ŞİRKETLER VE<br />

TİCARİ HAYATTAKİ UYGULAMALARI-II<br />

Bir önceki yazımızda şirketin<br />

tanımı, şirketin nevileri, ticari<br />

şirketler, ticari şirketlerin nevileri,<br />

ticari şirketlerin kuruluşu, sermaye<br />

koyma mükellefiyeti, sermaye olarak<br />

konulacak şeyler, ortakların koymakla<br />

yükümlü olduğu sermayeyi koymaması<br />

halinde şirketin yapabileceği işler vs.<br />

durumlar detaylı olarak anlatılmıştı.<br />

Bu yazımızda kaldığımız yerden devam<br />

ediyoruz. Şirket ortağının sermaye<br />

olarak kendi alacaklarının devretmiş<br />

olması halinde bu alacağın şirketçe<br />

alacağın temliki hükümleri gereği tahsil<br />

edilmiş olması lazımdır ki şirket ortağı<br />

sermaye koyma mükellefiyetini yerine<br />

getirmiş olsun. Aksi halde sermaye<br />

koyma mükellefiyeti yerine getirilmemiş<br />

olur.<br />

Devredilen alacak mueccel ise vade<br />

gününden, muaccel ise ortaklık<br />

sözleşmesi (tescili) tarihinden itibaren 1<br />

ay içinde tahsil edilmesi gerekmektedir.<br />

(TTK. 142/2)<br />

Ortaklık sözleşmesinin tesciliyle<br />

birlikte şirket, tüzelkişiliğe sahip olacak<br />

ve bir tüzelkişi olarak tabiri caizse<br />

ticari bir aktör olarak ticari faaliyette<br />

bulunabilecektir.<br />

Alacak kısmen tahsil olunmuşsa kalan<br />

kısım yönünden ortağın sermaye koyma<br />

mükellefiyeti devam etmektedir.<br />

Ödenmeyen kısım için ortak faiziyle<br />

birlikte mükellefiyetini yerine getirmelidir.<br />

Faiz talep edebilmek için, sermaye<br />

olarak konulan alacağın muaccel olması<br />

yeterlidir. Ayrıca ortağın kusurlu olması<br />

veya ortaklığın herhangi bir zarara<br />

uğraması gerekmez.<br />

Sermaye borcunun yerine getirilmemesi<br />

halinde şirket, TTK 188.maddesi gereği<br />

şirket ortaklığın feshini isteyebilir. Bu<br />

konuda bir Yargıtay kararı sunacak<br />

olursak;<br />

HGK. 11.12.1963 gün.E.4/26, K. 96<br />

sayılı kararında; “karşılıklı taahhütleri<br />

kapsayan sözleşmelerde olduğunun<br />

aksine, ortaklık sözleşmesinde<br />

temerrüt veya bir tarafın borcunu<br />

yerine getirmemesi halinde diğerinin de<br />

borcunu yerine getirmekten kaçınması<br />

söz konusu olamaz.<br />

Ortaklık karşılıklı taahhütleri kapsayan<br />

bir sözleşme olmayıp, herkesin ortak<br />

bir amacına ulaşmak için birtakım<br />

borçlar altına girdiği bir sözleşmedir.<br />

Ve buradaki borçlar, hukuki bakımdan<br />

birbirinin karşılığı sayılmaz. Bir ortağın<br />

sermaye borcunu yerine getirmekten<br />

kaçınması, diğer ortağa ancak haklı<br />

nedenlerle ortaklığın feshini dava<br />

etme yetkisini verir ve ortaklık hakimin<br />

kararı ile ortadan kalkar. Fesih<br />

istenmedikçe, sermaye koyma borcunu<br />

yerine getirmemiş ortağa kar payı<br />

ödenmesinden kaçınılamaz.” (Erdoğan<br />

Moroğlu, Notlu İçtihatlı TTK. Ve ilgili<br />

mevzuat, s.139)<br />

Bu kararda önemli bir nokta şudur<br />

ki, bir ortağın sermaye koyma<br />

yükümlülüğünü yerine getirmemesi<br />

diğer ortaklara sermaye yükümlerine<br />

yerine getirmeme hakkını vermez.<br />

Böyle bir durumda neler yapılabileceği<br />

yukarda tafsilatlı olarak belirtilmiştir.<br />

Ortak haklı nedenlerle sermaye<br />

koyma borcunu yerine getirememişse,<br />

diğer ortaklar bir araya gelerek bu<br />

ortağın sermaye koyma yükümlüğünü<br />

değiştirebilir, bu kişiyi başka bir<br />

sermaye koyma yükümlülüğü altına<br />

sokabilirler. Ama ortak kötüniyetli<br />

olarak bilerek ve isteyerek durum ve<br />

76<br />

imkanı olduğu halde taahhüt ettiği<br />

sermayeyi koymakta direniyorsa<br />

TTK.188 maddesi gereği öncelikle<br />

ihtar ederek ortağın şirketten atılması<br />

mümkündür.<br />

Bu maddelerin konulmasındaki amaç,<br />

ticari piyasanın sağlıklı büyümesi<br />

ve ticari piyasanın önemli aktörleri<br />

olan ticari şirketlerin güçlü olmasının<br />

önündeki en büyük engel olan<br />

sermayenin önündeki engellerin<br />

kaldırılmasıdır. Zira sermaye olmadan<br />

ticari şirketler hiçbir şey yapamazlar.<br />

İçi boşaltılmış bir banka durumuna<br />

düşerler.<br />

TTK. 143.maddesinde ise sermaye<br />

olarak konulan ayınların değerlerinin<br />

şirket sözleşmesinde tespit edilmemiş<br />

olması haline yer verilmiştir. Bu<br />

kapsamda ayınların, sermaye olarak<br />

konulduğu tarihteki borsa/piyasadaki<br />

cari fiyatlarının veya bunlar bulunmadığı<br />

tarihte bilirkişi tarafından yapılacak<br />

kıymet takdirlerinin ilgililerce kabul<br />

edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.<br />

Bir başka husus, bir önceki yazımızda<br />

da belirttiğimiz üzere ortakların<br />

şahsi alacaklılarının TTK 145.<br />

madde kapsamında ortağın şirketteki<br />

kar payına ve tasfiye payına haciz<br />

koydurabileceği hususudur. Bu husus ile<br />

bu konuyu bitiriyoruz.<br />

Yeni ve kapsamlı bir konu olan Şirketleri<br />

birleşmesi konusuna adım atmak<br />

istiyoruz. Şöyle ki;<br />

Şirketlerin birleşmesi ticari hayatta<br />

özellikle büyük firmaların kullandığı bir<br />

yöntemdir. Birleşme iki şekilde olur.<br />

İlki, mevcut bir şirkete diğer şirket/lerin<br />

iltihakı iledir. İkincisi, iki veya daha<br />

fazla şirketin yeni bir isim adı altında


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Eylül - Ekim 2010<br />

kendi isim ve varlıklarından vazgeçerek<br />

oluşturacakları yeni bir şirket şeklinde<br />

teşekkül eder. (TTK.146.m)<br />

Birleşmek için bazı şartlar<br />

gerekmektedir. Bunlarda sonraki<br />

maddelerde düzenlenmiştir. Zira<br />

birleşme aynı nev’iden şirketler arasında<br />

mümkündür.<br />

Yani limited şirketler limited şirketlerle,<br />

anonim şirketler anonim şirketlerle,<br />

kollektif şirketler kollektif şirketlerle,<br />

komandit şirketler komandit şirketlerle<br />

birleşebilir. Şu kadar ki, birleşme<br />

bakımından kolektif ve komandit<br />

şirketler ve anonim ile sermayesi<br />

paylara bölünmüş komandit şirket<br />

aynı nev’iden sayılmaktadır. Bunlar<br />

birbirleriyle birleşebilirler.<br />

Bir diğer şart, şirket sözleşmelerinde<br />

karar alınması ve bunun ticaret sicilinde<br />

tescil ve ilanıdır. Ayrıca birleşen<br />

şirketlerin bilançolarının aralarında<br />

anlaşacakları bir usule göre tanzim<br />

ederek ilan etmeleri ve birleşme neticesi<br />

varlığı sona eren şirketin borçlarının<br />

ne şekilde ödeneceğinin bu bilançoda<br />

beyan etmeleri gerekmektedir.<br />

Birleşme kararını ilan tarihinden itibaren<br />

üç ay sonra hüküm ifade eder. İlan<br />

tarihinden önce birleşmek isteyen<br />

şirketlerin borçlarını ödemesi veyahut<br />

borca tekabül eden parayı TCMB’ye<br />

veya muteber bir diğer bankaya tevdi<br />

etmesi, eğer bunları yapamıyorsa şirket<br />

alacaklılarının birleşmeye muvafakat<br />

etmeleri gerekmektedir ki ilan günü<br />

itibariyle birleşme hüküm ifade etmiş<br />

olsun. Borç karşılığının TCMB veya<br />

muteber bir bankaya tevdi edildiğininde<br />

ilanı lazımdır.<br />

Birleşen şirketlerin alacaklılarından her<br />

biri ilandan itibaren üç ay içerisinde<br />

birleşmeye karşı itiraz edebilirler. Dava<br />

kesinleşmedikçe veyahut mahkemenin<br />

öngördüğü teminat yatırılmadığı<br />

müddetçe birleşme hüküm ifade etmez.<br />

Birleşme neticesi, birleşen veyahut<br />

iltihak eden şirketlerin tüzelkişilikleri<br />

kalkar, İltihak edilen veya yeni kurulan<br />

ticari şirket, diğer şirket/lerin bütün hak<br />

ve borçlarına halef olur.<br />

Bu açıklamalarla sözümü son veriyor,<br />

kaldığımız yerden devam edeceğimize<br />

bildiriyor, saygılarımı sunuyorum.<br />

ÖRME PARKURU 2011 KİTAPÇIĞIMIZIN<br />

HAZIRLIĞI BAŞLAMIŞTIR.<br />

LÜTFEN PARKURUNUZUN SON HALİNİ EN<br />

KISA ZAMANDA 0212 637 68 07 NOLU<br />

FAKSA GÖNDERİNİZ.<br />

ÖRME PARKURU 2011 KİTAPÇIĞINDA YER ALABİLMEK İÇİN<br />

DERNEĞİMİZE ÜYE OLMANIZ GEREKMEKTEDİR. ÜYELİK İŞLEMLERİ<br />

İÇİN LÜTFEN BAŞVURUNUZU GECİKTİRMEYİNİZ.<br />

www.orsad.org.tr<br />

77


ÖRME DÜNYASI I ÖRMECI GÖZÜYLE Eylül - Ekim 2010<br />

Bu yazımda, tekstilin en önemli<br />

sorunlarından biri olarak<br />

gördüğüm iplikte brüt-net<br />

satışları konusunu bu yazımda ayrıntılı<br />

NİYAZİ YILDIRIM bir şekilde değinmek istiyorum. Değerli<br />

meslektaşlarım, yıllar yılı iplik üreticileri<br />

ile örmeciler arasında bu brüt net tartışması sürüp gitmiştir.<br />

Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir uygulama görülmediği<br />

halde Türkiye’de iplik üreticileri tarafından, örme imalatı<br />

yapan firmalarımıza bu iplikler brüt sevkiyat yapılmakta.<br />

Yaptığımız araştırmalarımıza göre, 46 kiloluk bir çuval iplik<br />

daha kapıdan girerken 2,7 kg fireli. Düşünün 10 ton iplik<br />

alıyorsunuz bir çuvalı 46 kilo olarak hesaplarsak, bu iplik 218<br />

çuval yapıyor demektir. Bir çuval iplik 2,7 kg fireli giriyorsa,<br />

218 çuval ipliğin 585 kilosu fireli demektir. Yarım tondan<br />

fazla değil!<br />

Şimdi gelelim bu fireli ipliğin parasal karşılığına. Eğer<br />

ipliğin bugünkü kilosu 7.00 TL olarak kabul edersek 585<br />

x 7= 4,095 TL, işe yaramayan atacağımız iplik harici<br />

malzeme demektir. Yani 585 kilo kağıt konik, naylon<br />

poşet, çuval…. 4 bin liranın da üzerinde bir kayıp… Ne<br />

zaman ve ne amaçla uygulandığını hatırlamadığım bu<br />

haksız uygulama, derneğimizin Sanayi Bakanlığı ve diğer<br />

mesleki kuruluşlarla yürüttüğü görüşmeler ve yazışmalar<br />

neticesinde, yavaş yavaş uygulamadan kalkmaya başladı.<br />

Sanko ve Garanti İplik buna öncülük ettiler. Diğer iplikçilerde<br />

istemelerse de bu uygulamayı dünya ile aynı standartlara<br />

getirmek durumundalar. Zira cezai müeyyidesi var. <strong>Örme</strong><br />

sanayicileri derneğinin gündeminden hiç düşmeyen ve<br />

değerli başkanımız Fikri Kurt’un yoğun çabaları ve uğraşları<br />

sayesinde yıllar yılı süregelen bu kâbus kanunen bitmiştir.<br />

Her ne kadar şu anda normal yani net satış uygulamasını<br />

beş altı iplik firması yapsa da bu sayı artacaktır. Bu aşamada<br />

çok ciddi bir görev değerli meslektaşlarım sizlere düşüyor.<br />

<strong>Örme</strong> <strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong> olarak sektörümüzden önemle<br />

rica ediyoruz: Çuvalların üzerinde net brüt konusuna karşı<br />

duyarlı olun ve lütfen iplik alım tercihlerinizi net satış yapan<br />

firmalardan yana kullanınız. Sözlerimi burada tamamlamadan<br />

önce sizlerle ÖRSAD İFTARI i le ilgili görüşlerimi de<br />

paylaşmak istiyorum.<br />

ÖRSAD’ın Kuruluşundan bu güne kadar, gelenek halinde<br />

devam eden iftar davetlerinin en olağan üstü olanı bu<br />

seneki ramazan ayında gerçekleşmiştir. Tarihinde böyle<br />

kalabalık ve ilgi görmeyen organizasyonumuzun sunumuzu<br />

ünlü haber spikerlerinden müge Oruçkaptan gerçekleştirdi.<br />

Bu iftar davetimize 500’e yakın davetli katıldı. İçten,<br />

sıcak ve samimi bir ortamla gerçekleşen bu muhteşem<br />

organizasyona katkıda bulunan tüm sponsorlarımıza<br />

huzurlarınızda teşekkür. Önümüzdeki sene inşallah daha<br />

büyük bir katılımla bu geleneğimizi sürdüreceğiz. Sağlık ve<br />

esenlik diler, saygılar sunarım.<br />

ÖRSAD DANIŞMANLARI<br />

<strong>Derneği</strong>miz sizlere farklı konularda çözümler sunabilmek için<br />

alanlarında uzman kişi ve firmaları sizlere yardımcı olmaları için<br />

bir<br />

danışmanlık hizmetini devreye sokmuştur.<br />

Aşağıda isimleri yer alan danışmanlarımız kendi alanlarında<br />

sundukları hizmetleri çeşitli oranlarda indirimler<br />

uygulamaktadırlar.<br />

Lütfen indirimlerden yararlanmak için lütfen ÖRSAD üyesi<br />

olduğunuzu belirtin ve indirim talep ediniz.<br />

Danışmanlarımızdan aldığınız hizmetlerden memnun<br />

kalmadığınızda ya da fiyatlarda özel indirim uygulanmadığı<br />

takdirde lütfen bize haber veriniz.<br />

1- ÖRME TEKNİK DANIŞMANI<br />

“NADİR MUSTAFA ALACA”<br />

Tel: +90 216 372 82 58<br />

GSM: 0533 727 84 66<br />

- Desen çizimi, kumaş tasarımı<br />

- Ar-Ge - Ür-Ge araştırma analizi<br />

- İplik tansiyon kontrol ve ayarı<br />

- May, Çelik, Mekik ayarı<br />

- Kovan, platin tablası tamiri ve merkez ayarları<br />

- Kumaş, iplik analizleri ve boya analizleri<br />

2- MALİ DANIŞMAN<br />

“FARUK CEYHAN- MURAT HOZMAN”<br />

Tel: +90 212 546 48 93-94<br />

GSM: 0535 966 27 82 (Faruk bey)<br />

GSM: 0533 226 88 53 (Murat bey)<br />

faruk_ceyhan@ismmmo.org.tr<br />

hozman_murat@ismmmo.org.tr<br />

3- HUKUK DANIŞMANI<br />

“YÖRÜKLER HUKUK BÜROSU”<br />

SEMİH YÖRÜK (0532 785 69 26)<br />

MUSTAFA YÖRÜK (0532 503 44 60)<br />

Alemdağ Cad. Çakıroğlu İşhanı<br />

A Blok No:202- Ümraniye-İstanbul<br />

Tel: +90 216 412 07 45 /+90 216 412 07 46<br />

yoruklerhukuk@hotmail.com<br />

4- GRAFİK TASARIM VE MATBAA DANIŞMANI<br />

“VİTAMİN DİZAYN”<br />

İNANÇ AKBULAK<br />

Fatih Cad. Akasya Sokak Dirican İş Merkezi No: 7-46 Merter -<br />

İstanbul<br />

Tel: +90 212 637 59 59<br />

www.vitamindizayn.com info@vitamindizayn.com<br />

Firma, grafik tasarım, fotoğraf ç<strong>ekim</strong>i, katalog çalışmaları gibi<br />

alanlarda hizmet vermektedir.<br />

78


seri<br />

ilanlar<br />

Değerli ÖRSAD Üyeleri,<br />

Makine alım satım ilanlarınızı, kumaş<br />

ve fason iş taleplerinizi, iplik ve yedek<br />

parça alım satımlarınızı dergimizin bu<br />

bölümünü ücretsiz yayınlayabilirsiniz.<br />

Tek yapmanız gereken ilanlarınızı email<br />

ya da faks yoluyla bizlere ulaştırmak<br />

olacak.<br />

Üye olmayan firmalar ise 50 TL<br />

karşılığında ilanlarını yayınlabilirler.<br />

İrtibat Tel: 0212 637 68 05 -06


ÖRME DÜNYASI I İLANLAR Eylül - Ekim 2010<br />

Kumaş Aranıyor<br />

Hertürlü <strong>Örme</strong> Dokuma Kumaş<br />

Alınır Satılır...<br />

Telefon: 0532 642 11 23<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

1 Adet 30 Pus E20 Orizio Marka 1998<br />

Model Havlu <strong>Örme</strong> Makinesi<br />

1 Adet 30 Pus E20 Ssangyong Marka<br />

1995 Model Havlu <strong>Örme</strong> Makinesi<br />

1 Adet 30 Pus E16 Albi Marka Ribana<br />

<strong>Örme</strong> Makinesi<br />

Fiyat Toplam 30.000 Tl’dir.<br />

Zarif Usta<br />

Telefon: 0532 422 99 26<br />

<strong>Örme</strong> Makinaları Alınacak<br />

2 Ad 34”18e Terrot C Kasa <strong>Örme</strong><br />

Makinası Alınacak.<br />

İbrahim Usta<br />

Telefon: 0533 568 23 67<br />

Satılık SsangYong <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

2 Adet Ringel 6 Renk 48 Sistem<br />

2008 Model 30 Pus 28 Fayn<br />

Ssangyong <strong>Örme</strong> Makinesi Satılıktır.<br />

İrtibat Tel: 0532 205 19 55<br />

Yetkili: Ahmet Erkin Eren<br />

Telefon: 0532 205 19 55<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

3 Adet 2007 Model Terrot Marka<br />

34 Pus 20 Fine 108 Sistem<br />

Üç İplik Makinesi<br />

Gsm:0544 834 01 21<br />

Telefon: 0 212 507 16 93<br />

Satılık Üç İplik Makinesi<br />

3 Adet 34 Pus 20 Fine Terrot Marka<br />

Üç İplik Makinesi Satılmaktadır.<br />

108 Sistem.<br />

0544 834 01 21<br />

Telefon: 0212 507-16-93<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

26 Pus 20 Fayn Orizyo<br />

Havlu 1998 Model<br />

Telefon: 0531 587 95 28<br />

Satılık Örgü İğneleri<br />

Satılık Likra Aparatları<br />

Uygun Fiyata<br />

Telefon: 0531 587 95 28<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

30 Pus, 32 Pus<br />

Çok Uygun Makinalar<br />

1996 Model Muhtelif Markalarda<br />

Telefon: 0531 587 95 28<br />

Satılık 10 Feın Kovan Pilotelli<br />

İğne Ve Platini Üzerinde (2,5 Ay<br />

Çalışmış)<br />

10 Fein Pilotelli Kovan Satılıktır<br />

Telefon: 0212 652 19 64<br />

Açık En Makinacılar Aranıyor<br />

Açık En Makinada Tecrübeli Makinacılar<br />

Alınacaktır.<br />

(Pilotelli-Orizio-Jiunn Long)<br />

Yer Yenibosnadadır (Çobançeşme)<br />

Telefon: 0212 652 19 64<br />

2. El Makine Alınacak<br />

Açık En Makinalar Alınacaktır.<br />

32/28 Açık En <strong>Örme</strong> Makinaları<br />

Alınacaktır.<br />

Marka Önemli Degil Temiz Olması<br />

Önemli<br />

Telefon: 0532 565 51 59<br />

Satılık Dar Pus Ribana<br />

2 Adet 18/16 Fein Vanguard<br />

1998 Model Rıbana Çok Temiz<br />

Telefon: 05548968996<br />

Satılık Tüp Kalite Kontrol<br />

Güven Çelik Marka Çok Temiz<br />

Kalite Kontrol Makinası Satılık<br />

Telefon: 0554896 89 96<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makinaları<br />

2 Adet 32/28 Sanyong<br />

Açıken 2010 Model<br />

1 Adet 34/28 Welknıt Açıken 2006 Model<br />

1 Adet 30/28 Pılotelli Açıken 2006 Model<br />

Telefon: 0 554 896 89 96<br />

Satılık Darpus Süpremler<br />

20 Pus 28 Fein<br />

22 Pus 28 Fein<br />

24 Pus 28 Fein<br />

Vanguard Makinalar Satılık<br />

95 Model 4 Çelik<br />

Telefon: 0 554 896 89 96<br />

Satılık Komprösör Çok Temiz<br />

15 Kw 20 B.Takım Halinde 2006 Model 6<br />

Ay Çalışması Var Satılık<br />

Telefon: 0554 896 89 96<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

Wellknıt 34 / 10 Fayn<br />

34 /10 Çift Besleme Kalın Fayn<br />

<strong>Örme</strong> Makineleri 34 / 28 34/22<br />

Yedek Kovanlarıyla Birlikte<br />

Üstündeki İşiyle Birlikte Verilir<br />

Telefon: 05327382636<br />

2. El Makine Alınacak<br />

İki Adet Süprem Örgü Makinesi Alınacak.<br />

Peşin Fiyat Temiz Makina Olmalı<br />

32/28 Ve 30/28 (Yedek Kovanı<br />

22 Fein Olmalı)<br />

2 Adet Makineye İhtiyacım Var<br />

1998 Modelin Altında Olmamalı<br />

Tercihim Mayer Pilotelli Terottur<br />

Makineler Çok Temiz Olmalı<br />

İğne Sayısı Yedekleri Tam Olmalı<br />

2-3-4 Çelikli Olmalı Likra Aparatı Olmalı<br />

Açık En Yada Tüp Olabilir Saygılar<br />

Telefon: 0533 925 10 14<br />

Satılık Kovan<br />

Çamlar Tekstil<br />

4 Adet 30 20 Meteks Kovanı<br />

1 Adet 30 24 Meteks Kovanı<br />

Kovanlar Meeksin Orjinal Olup Çok<br />

Temiz<br />

Telefon: 0532 6637592<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

Çamlar Tekstil<br />

30 28 108 Sistem İnterlok<br />

30 20 108 Sistem İnterlok<br />

Telefon: 0532 6637592<br />

Satılık Darpus Süprem Makineler<br />

12/28 Pilotelli 2003 Model<br />

14/28 Çıngıllar 1996 Model<br />

16/28 Çıngıllar 1996 Model<br />

17/28 Çıngıllar 1997 Model<br />

18/28 Çıngıllar 1996 Model<br />

22/28-22 Pai-Lung 1994 Model<br />

Tecom Vidalı Kompresör 22kw<br />

Telefon: 05336324103<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

5 Adet Full Lycra Aparatlı<br />

Vanize Mekikli Kalın Fein<br />

Telefon: 05323132598


www.vitamindizayn.com

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!