14.01.2015 Views

BARO BAfiKANLARI ANKARA'DA TOPLANDI ... - Ä°stanbul Barosu

BARO BAfiKANLARI ANKARA'DA TOPLANDI ... - Ä°stanbul Barosu

BARO BAfiKANLARI ANKARA'DA TOPLANDI ... - Ä°stanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL<br />

ADALET MÜLKÜN TEMEL‹D‹R fiUBAT 2008/02<br />

<strong>BARO</strong> <strong>BAfiKANLARI</strong> ANKARA’DA<br />

<strong>TOPLANDI</strong><br />

KADIN KURULUfiLARI<br />

ANAYASA DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹NE<br />

KARfiI ÇIKTI<br />

<strong>BARO</strong> MECL‹S‹’NDE UYAP<br />

VE TÜRBAN TARTIfiILDI<br />

(UYAP) ULUSAL YARGI A⁄I PROJES‹ HIZLANIYOR!


MESLEK ANDIMIZ<br />

“HUKUKA, AHLAKA, MESLE⁄‹N ONURUNA<br />

VE KURALLARA UYGUN DAVRANACA⁄IMA<br />

NAMUSUM VE V‹CDANIM ÜZER‹NE AND ‹ÇER‹M”<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹Ç‹NDEK‹LER<br />

1 Savunmaya Sald›r› Hukuka Sald›r›d›r<br />

2 15. Baro Baflkanlar› Toplant›s›’nda<br />

Anayasa De¤iflikli¤i De¤erlendirildi<br />

3 Baro Baflkanlar› Rejim Bunal›m›<br />

Olas›l›¤›na Dikkat Çekti<br />

4 Baro Meclisi’nde Türban ve UYAP Tart›fl›ld›<br />

5 Baro Meclisi Bas›n Aç›klamas›<br />

6 Kad›n Kurulufllar›<br />

Anayasa De¤iflikli¤ine Karfl› Ç›kt›<br />

4<br />

Ayda bir yay›mlan›r. Y›l: 5 Say›: 51<br />

Yay›n türü: Yerel Süreli<br />

Sahibi<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Ad›na Baro Baflkan›<br />

Av. Kaz›m KOLCUO⁄LU<br />

Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü<br />

Av. Muammer AYDIN<br />

Yay›ndan Sorumlu<br />

Yönetim Kurulu Üyeleri<br />

Av. Mehmet DURAKO⁄LU<br />

Av. Muammer AYDIN<br />

Yay›n Kurulu<br />

Baflkan: Av. Celal ÜLGEN<br />

Yazman: Av. Coflkun ONGUN<br />

Üyeler: Av. Osman KUNTMAN<br />

Av. Yörük KABALAK<br />

Av. N. Atefl ATAYAKUL<br />

Av. ‹smail GÖMLEKL‹<br />

Av. Baflar YALTI<br />

Editör<br />

Ayhan D‹NÇ<br />

Foto¤raflar<br />

B. Naci ÇETEC‹<br />

Ahmet AKAT<br />

7 Doç. Dr. fiahin Filiz: Türk Ulusuna<br />

Arap Kültürü ve Yaflam Tarz› Dayat›l›yor<br />

8 UYAP Yarg›ya Kolayl›ktan Çok Zorluklar<br />

Ǜkaran Bir Sistem Haline Gelmifltir<br />

9 UYAP Raporuna Adalet Bakanl›¤›’n›n Yan›t›<br />

10 YARSAV: Kömür Da¤›tma Adalet Da¤›tmayla<br />

Ayn› Kefeye Konulamaz<br />

11 ‹cra Talebi Haz›rlamak ‹çin<br />

Avukatlara Yeni Bir Kolayl›k<br />

12 Tüketicinin Korunmas›<br />

Hakk›nda Kanun ve Uygulamalar›<br />

13 AB’de Türk ‹flçilerinin<br />

Serbest Dolafl›m› ve ‹nsan Haklar›<br />

14 Türban’›n Hukuki Boyutu<br />

15 Lâik Anayasa ve Gündem!<br />

16 Üretim Tutsakl›¤›ndan Tüketim Özgürlü¤üne!<br />

17 Medeni Kanun’un 82. Y›l›nda<br />

Türkiye’m Nereye Götürülmek ‹steniyor<br />

18 1923’den Günümüze Türk Hukuk<br />

Devriminin Simgesi: Medeni Kanun<br />

19 Lâik Anayasa ve Gündem!<br />

20 A‹HM E¤itim Seminerleri Sürüyor<br />

21 Dan›fltay Sald›rgan›<br />

Müebbet Hapse Mahkum oldu<br />

7<br />

18<br />

21<br />

Yönetim Yeri<br />

Orhan Adli Apayd›n Sokak<br />

1. Baro Han Beyo¤lu / ‹stanbul<br />

Tel: (0212) 251 63 25 (pbx)<br />

Faks: (0212) 293 89 60<br />

Web: istanbulbarosu.org.tr<br />

e-mail: info@istanbulbarosu.org.tr<br />

ISSN: 1304-9488<br />

22 “Gün›fl›¤›nda TMSF” Paneli<br />

23 Fikri ve S›naî Mülkiyet Hukuku<br />

III. Sertifika Program›<br />

24 Kalite Koordinasyon Merkezi<br />

‹ç Tetkikçi Semineri<br />

25 ‹flçinin ‹fl Sözleflmesini Sona Erdiren<br />

Hukuki ‹fllemlerinin Geçerlili¤i<br />

25<br />

Tasar›m / Uygulama<br />

Referans Ajans<br />

Tel: +90.212 347 32 47<br />

e-mail: info@referansajans.com<br />

Bask›<br />

Sanat Matbaac›l›k<br />

Medya ve Reklam Hizm.<br />

San. Tic. Ltd. fiti.<br />

Hattat Halim Sokak No: 13<br />

Balmumcu - Befliktafl / ‹stanbul<br />

Tel: (0212) 267 04 23<br />

e-mail: as@sanatmatbaacilik.com<br />

26 Av. Celal Ülgen: UYAP Projesi<br />

AYIP Projesine Dönüfltü /<br />

Av. Atilla Özen: Uzlaflma Yarg›n›n<br />

Yükünü Azaltabilir<br />

27 Av. Hüseyin Özbek: Yeni Vak›flar Yasas›<br />

Ulusal Ç›karlar Aç›s›ndan S›k›nt›lar<br />

Do¤urabilir /<br />

Vak›flar Kanunu Yürürlü¤e Girdi<br />

28 Yay›n<br />

29 Öyküleflen Hukuk “Adli Yard›m Kad›nlar›”<br />

30 Haberler<br />

34 2008 Ocak Ay›nda Ruhsat Alan Avukatlar<br />

34


BAfiKANDAN<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1<br />

SAVUNMAYA SALDIRI<br />

HUKUKA SALDIRIDIR<br />

‹<br />

stanbul <strong>Barosu</strong>, Türk Ceza Hukuku Derne¤i ve Türkiye<br />

Gazeteciler Cemiyeti olarak 3 Aral›k 2007’de<br />

Galatasaray Üniversitesi’nde ortaklafla düzenlenen<br />

toplant›da Polis ve Yetkilerini tart›flt›k.<br />

Av. Kaz›m KOLCUO⁄LU<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baflkan›<br />

Bu toplant›da da beyan etti¤imiz üzere TCK ve CMK yasalar›n›n<br />

yürürlü¤e girmesinden sonra polisin yetkilerinin k›s›tland›¤›<br />

iddias›yla yak›nmaya bafllad›¤›n›, yarg›n›n denetiminde görev<br />

yapmak istemedi¤ini, zaman zaman suçlara karfl› kay›ts›z kald›¤›<br />

görülüyordu. Bu yak›nmalar sonucunda Polisin yetkilerinin<br />

geniflletilmesi konusunda düzenlemelere giriflildi. Biz baz›<br />

maddelerde de¤iflikli¤e gidilmesinin do¤ru olmad›¤›n›, yasan›n<br />

tümü ele al›narak CMK’ya uygun bir hale getirilmesi gerekti¤ini<br />

savunduk. Ne yaz›k ki, özgürlük mü, güvenlik mi tart›flmas›<br />

içersinde siyasi iktidar güvenli¤i ön plana ç›kararak özgürlükleri<br />

k›s›tlamay› seçti.<br />

Baro olarak bafl›ndan beri adli kolluk kuvvetlerinin<br />

oluflturulmas›n›, bunun yarg› denetiminde çal›flmas›n› savunduk.<br />

Savunmaya da devam edece¤iz. Ancak idarenin tam da seçim<br />

arifesinde bir oldu bittiyle Polis Vazife ve Salahiyetleri Yasas›’nda<br />

de¤ifliklikler yapmas› ve önleme tedbiri ad› alt›nda polise afl›r›<br />

yetki verilmesini de hukuken sak›ncal› buldu¤umuzu komisyona<br />

bildirerek kamuoyuna aç›klad›k.<br />

Son de¤ifliklikler, kayg›lar›m›z›n temel nedeniydi. Güvenlik<br />

güçlerinin daha çok yetkilendirilmesinin ötesinde, yarg›ç<br />

yetkilerinin mülki amirler taraf›ndan kullan›lmas›na olanak veren<br />

bu anlay›fl, hukuk devletinin alg›lay›fl› olamaz. Vali ve kaymakam<br />

talimat›yla üst ve araç aramas›, güvenlik tesisinin hukuktan<br />

kopuk bir anlay›flla teminine yönelik bir “özgün” aray›flt›r.<br />

Bu özgünlü¤ün do¤uraca¤› sonuçlar, hukuk içinde de<br />

çözümlenemeyecektir.<br />

Keza, gözalt›na al›nanlar›n parmak izlerinin polis taraf›ndan<br />

saklanmas›, “gözalt›” kavram›na yasan›n getirdi¤i anlam›n keyfi<br />

bir biçimde de¤ifltirilmesinden baflka bir fley de¤ildir. ‹lginçtir<br />

ki, CMK 81. maddesinde, soruflturma sonucunda takipsizlik<br />

karar› verilen flüpheli ile ilgili tüm kay›t ve bilgilerin “derhal yok<br />

edilmesi” kural› getirilmiflken, sadece gözalt›ndaki flüpheli için<br />

ola¤anüstü önlemler öngörülmesi, kavramlar›n içerdi¤i<br />

anlamlar bak›m›ndan da tam bir çeliflkiye iflaret etmektedir.<br />

Bunun yan›nda gerekli gereksiz durdurma ve arama ifllemleriyle<br />

vatandafllar›m›z›n kiflisel özgürlükleri ihlal edildi. Polisin yetkilerini<br />

geniflleten yasal düzenlemeler terör gerekçe gösterilerek ç›kar›ld›¤›<br />

için üzerinde pek de durulmad›. Bize göre getirilen bu yetkilerin<br />

bir bölümünde Anayasa’ya ayk›r›l›klar söz konusudur. Yasa<br />

Anayasa Mahkemesi’nin önüne henüz götürülmedi¤i için<br />

denetimden uzak kalm›flt›r.<br />

Verilen yetkilerin afl›ld›¤›, yasa ç›kt›ktan sonraki polis fliddetinin<br />

artmas›ndan aç›k olarak görülmüfltür. Yaflanan fliddet eylemlerine<br />

hukukun üstünlü¤ünü savunan, hak ve özgürlüklerin sa¤lanmas›<br />

için çaba harcayan meslektafllar›m›z da maruz kalm›fllard›r.<br />

Baromuzun Avukat Haklar› Merkezi’ne polis fliddetinden yak›nan<br />

baflvuru say›s›nda art›fl gözlenmifltir. Baflvuruculardan<br />

meslektafl›m›z Av. Timur Biber, 15.01.2008 günü kaza yapan<br />

arac›na, tutanak tutmak için ça¤›rd›¤› polislerin ifllem yapmama<br />

gibi keyfi bir uygulamas›yla karfl›laflm›flt›r. Meslektafl›m›z bunun<br />

üzerine tekrar polisleri aram›fl, ancak olay yerine gelen polis<br />

ekipleri tutanak tutmak yerine meslektafl›m›z› kelepçelemeye<br />

kalk›flm›fl ve kendisine tekme tokat sald›rm›flt›r. Avukat oldu¤unu<br />

bildirmesine karfl›n, yo¤un biçimde sald›r›ya u¤rayan<br />

meslektafl›m›z›n eli ve elmac›k kemi¤i k›r›lm›fl, duda¤› patlam›flt›r.<br />

Bir baflka meslektafl›m›z olan Av. Hüseyin Oskay da keyfi bir<br />

arama ve gözalt›na al›nma eylemiyle karfl›laflm›flt›r. Efliyle bir<br />

araçta giderken önüne ç›kan polislerce haks›z yere üstü aranmaya<br />

çal›fl›lm›fl, daha sonra efline hakaret edilerek tekme tokat<br />

dövülmüfltür. Bununla da yetinilmeyerek efliyle birlikte<br />

kelepçelenmifl ve sabaha dek karakolda bekletildikten sonra<br />

“Biz sizi tutmad›k. Siz kendiniz burada kald›n›z. Ancak efliniz<br />

bize mukavemet etti. Bu nedenle savc›l›¤a ç›karaca¤›z. Müdafisi<br />

olmak istiyor iseniz onu sizinle görüfltürebiliriz” yan›t›yla<br />

karfl›laflm›flt›r.<br />

Sürekli yineliyoruz. Bir hukuk devletinde yarg› üçlü sacaya¤›ndan<br />

oluflur. Sav, savunma ve karar. Savc›l›k iddia makam›d›r. Savunma<br />

avukatlar eliyle yürütülür. Karar› yarg›çlar ve mahkemeler verir.<br />

Bu üçlüden biri eksik olursa yarg›lamadan söz edilemez. Bu<br />

nedenle sa¤l›kl› bir yarg› için sav, savunma ve karar organlar›n›n<br />

eksiksiz biçimde görevlerini yerine getirmeleri gerekir. Savunma<br />

mesle¤ini yerine getiren avukatlara kolluk güçlerince sald›r›lmas›<br />

do¤rudan yarg›ya ve özünde hukuka yap›lm›fl bir sald›r›d›r.<br />

Ceza yasam›zda da bu durum özellikle belirtilmifltir. Avukatlara<br />

görevleri bafl›nda yap›lan sald›r›lar hakim ve savc›lara yap›lm›fl<br />

gibi cezaya tabi tutulurlar.<br />

O nedenle savunma mesle¤ine duyulan sayg›, hukuka duyulan<br />

sayg›d›r. Kolluk güçlerine, hukuka, hukukçulara ve vatandafllara<br />

sayg› çerçevesinde görevlerini sürdürmelerinin yasal bir<br />

zorunluluk oldu¤unu hat›rlatmakta yarar görüyoruz.


2 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

GÜNCEL<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

15. Baro Baflkanlar› Toplant›s›’nda<br />

Anayasa De¤iflikli¤i De¤erlendirildi<br />

54 Baro Baflkan›n›n kat›ld›¤›<br />

tart›flmal› geçen toplant›<br />

sonunda 41 Baro Baflkan›n›n<br />

imzas›yla kamu oyuna bir<br />

bildiri yay›nland›.<br />

T<br />

BB taraf›ndan düzenlenen<br />

15. Baro Baflkanlar› Toplant›s›<br />

09. fiubat. 2008 tarihinde<br />

Ankara’da yap›ld›. 54 Baro Baflkan›n›n<br />

kat›ld›¤› toplant›n›n aç›l›fl konuflmas› TBB<br />

Baflkan› Av. Özdemir ÖZOK taraf›ndan<br />

yap›ld›.<br />

Av. ÖZOK, TBB taraf›ndan gerçeklefltirilen<br />

hizmetlerle ilgili bilgiler verdikten<br />

sonra, TBMM’de görüflülen Anayasa<br />

de¤iflikliklerine de¤inerek, bu<br />

de¤iflikliklerin laiklik ilkesini örseledi¤ini<br />

söyledi.<br />

Siyasal ‹ktidar›n kuvvetler ayr›l›¤› ilkesini<br />

özümseyememifl olmas›ndan kaynaklanan<br />

sorunlar› oldu¤unu söyleyen Av. ÖZOK,<br />

yetkilerin Anayasal Kurumlar taraf›ndan<br />

kullan›lmas›ndan habersiz bir tav›r<br />

sergileyen hükümetin bu tutumu nedeniyle<br />

“demokratik” olamayaca¤›n› vurgulad›.<br />

Toplant›da TBB Baflkan›’n›n konuflmas›n›<br />

bitirmesini takiben, henüz bas›na kapal›<br />

oturuma geçilmeden, K›rflehir <strong>Barosu</strong><br />

Baflkan› ve Sivas <strong>Barosu</strong> Baflkan› taraf›ndan<br />

TBB Baflkan›’n›n ifadelerinin kendilerini<br />

ba¤lamayaca¤› iddias› ile tart›flma aç›ld›.<br />

‹stanbul Baro Baflkan› Av. Kaz›m<br />

KOLCUO⁄LU’nun önerisine kat›lan Baro<br />

Baflkanlar›n›n, böyle bir tart›flman›n bas›na<br />

kapal› oturumda yap›labilece¤ini<br />

belirtmeleri üzerine, bas›n mensuplar›<br />

salondan ç›kt›ktan sonra, görüflmelere<br />

baflland›.<br />

Görüflmeler s›ras›nda bir konuflma yapan<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baflkan› Av. Kaz›m<br />

KOLCUO⁄LU, Anayasa De¤ifliklikleri,<br />

Yarg›tay Yasas› ve Vak›flar Yasas›<br />

de¤ifliklikleri ile UYAP Sorunu, Avukatlara<br />

karfl› giriflilen sald›r›lar, PVSK’da yap›lan<br />

de¤ifliklikleri takiben yo¤unlaflan önleme<br />

aramalar›na de¤indi. Bu konularda<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> taraf›ndan yap›lan<br />

çal›flmalar› anlatan Av. KOLCUO⁄LU,<br />

ayn› konularda TBB’nin de Bakanl›k<br />

nezdinde giriflimlerde bulunmas›n› istedi.<br />

Anayasa De¤iflikliklerinin, laiklik ilkesini<br />

zedeleyen bir yap› tafl›makta oldu¤una<br />

dikkat çeken Av. Kaz›m KOLCUO⁄LU,<br />

bu de¤iflikliklerin yürürlü¤e girmesini<br />

takiben bir rejim bunal›m› do¤urabilece¤i<br />

endiflesini dile getirerek, geride b›rak›lan<br />

hafta içinde ‹stanbul <strong>Barosu</strong>’nun yapt›¤›<br />

bas›n toplant›s›nda ifade etti¤i görüflleri<br />

yineledi.<br />

Yarg›tay Yasas›’nda yap›lmak istenen<br />

de¤iflikliklerin son derece önemli sonuçlar›<br />

olaca¤›n› belirten Av. KOLCUO⁄LU, ifl<br />

yükünü daha da a¤›rlaflt›racak bu<br />

de¤iflikliklerin yürürlü¤e girmesi halinde<br />

Yarg›tay’daki bir dosyan›n 3 y›ldan önce<br />

dönemeyece¤ini dile getirdi.<br />

Vak›flar Yasas›’ndaki de¤iflikli¤e de<br />

de¤inen ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baflkan›, bu<br />

konudaki Baro görüflünün yaz›l› olarak<br />

da¤›t›ld›¤›n› bildirdi.<br />

UYAP Sorununun, Avukatlar için ciddi bir<br />

noktaya ulaflt›¤›n›, sorunun çözümü için<br />

yap›lan çal›flmalar›n yetersiz kald›¤›n›,<br />

‹stanbul’da UYAP uygulamas›n›n devreye<br />

girmesinden sonra sistemin ciddi<br />

yetmezlikleri bulundu¤unun anlafl›ld›¤›n›<br />

belirterek, konunun teknik boyutu<br />

nedeniyle Bakanl›k yetkilileri içinde bile<br />

çeliflkili tav›rlar gelifltirildi¤ini belirten<br />

Av. KOLCUO⁄LU, buna müdahale<br />

edilmesini istedi.<br />

Av. KOLCUO⁄LU, Son günlerde<br />

Avukatlara yap›lan sald›r›lar›n ço¤ald›¤›n›,<br />

polisin avukata karfl› tavr›n›n sertleflti¤ini,<br />

yarg›ç ve savc›lar›n arama kararlar›nda<br />

yasal mevzuata uygun olmayan kararlar<br />

üretti¤ini belirterek, ‹stanbul’da ço¤alan<br />

bu tav›rlar için ‹çiflleri Bakanl›¤› nezdinde<br />

Baromuz taraf›ndan yap›lan giriflimlere<br />

destek talep etti.<br />

PVSK’daki de¤iflikliklerin özellikle önleme<br />

aramas› ad› alt›nda olumsuz etkilerini<br />

göstermeye bafllad›¤›n› söyleyen<br />

Av. KOLCUO⁄LU, bu sistemdeki<br />

olumsuzluklardan avukatlar›n da<br />

etkilendiklerini belirterek, vatandafla olan<br />

etkilerinin düflünülmesini talep etti.<br />

Daha sonra konuflan tüm Baro Baflkanlar›<br />

da, siyasi ve hukuki konulardaki görüfllerini<br />

ilettiler. Baro Baflkanlar› toplant›s›, kat›lan<br />

54 Baronun 41’ini temsilen imzalanan<br />

bildirinin kamuoyuna aç›klanmas› karar›<br />

ile son buldu.


GÜNCEL<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 3<br />

Baro Baflkanlar› Rejim Bunal›m›<br />

Olas›l›¤›na Dikkat Çekti<br />

41 Baro Baflkan›n›n<br />

imzas›yla kamu oyuna<br />

yay›nlanan bildiri:<br />

B<br />

aro Baflkanlar›; Cumhuriyet ve<br />

Laiklik erdemlerini içsellefltirmifl<br />

hukukçular olman›n kendilerine<br />

yükledi¤i sa¤duyulu davran›fl sorumlulu¤u<br />

ile TBMM’de kabul edilen Anayasa<br />

De¤iflikliklerinin yaratt›¤› ortam›, yapay<br />

bir gündem olarak nitelemektedirler.<br />

Ülkemizin çözüm bekleyen ve her biri<br />

son derecede de yak›c› olan sorunlar›<br />

varken, toplumda derin bir ayr›flmaya<br />

neden olan “türban gündemi” niteli¤i<br />

itibariyle yeni sorunlar yuma¤›n›n bir<br />

baflka eksendeki tart›flma konusu olacakt›r.<br />

Esasen yarg› kararlar› ile çözümlenen bu<br />

olgunun bir Anayasa de¤iflikli¤inin<br />

konusunu oluflturmas›; sadece yukar›daki<br />

sak›ncalar› içermekle kalmayacak,<br />

Anayasa tekni¤i aç›s›ndan asla kabul<br />

edilmeyecek bir “kötü örnek” olarak<br />

hukuk tarihimizde yer alacakt›r.<br />

Türbanla ilgili olarak, Anayasa<br />

Mahkemesi, Dan›fltay ve A‹HM taraf›ndan<br />

verilen kararlar› içeri¤i itibariyle, laiklik<br />

ilkesini ciddi biçimde zedeleyecek bir<br />

giriflim söz konusu iken flimdi kabul edilen<br />

Anayasa de¤iflikliklerinin yeni bir kaos<br />

yarataca¤› endiflesi bir hukuki kayg› olarak<br />

vurgulanmaktad›r.<br />

De¤ifliklikler, laik-demokratik düzene<br />

iliflkin duyarl›l›k tafl›yan kesimlerin bu<br />

duyarl›l›klar›n› paylaflmad›¤› gibi yeni<br />

kayg›lara gebedir. Oysa Say›n Baflbakan<br />

taraf›ndan 22 Temmuz gecesi yap›lan<br />

konuflmadaki mutabakat aray›fl›na iliflkin<br />

ifadeler toplumda yeni umutlar›n<br />

filizlenmesine neden olmufl ve bu<br />

do¤rultuda sadakat beklenmiflti.<br />

fiimdi gelinen bu son noktada sa¤duyulu<br />

bir hukukçu kimli¤inin tafl›mak zorunda<br />

oldu¤u sorumluluk içinde Baro Baflkanlar›<br />

olarak bir rejim bunal›m› olas›l›¤›na dikkat<br />

çekmeyi ve sorunun çözümünün<br />

demokraside aranmas› ve mutlaka orada<br />

bulunmas› gere¤ine iflaret etmeyi zorunlu<br />

görüyoruz. Böyle ortamlarda darbe<br />

özlemcilerine asla f›rsat verilmemesi<br />

gere¤ini Demokrasi’ye ve Cumhuriyet’e<br />

âfl›k Türk Avukatlar› olarak ifade etmeyi<br />

de hukukçu kimli¤imizin do¤al bir sonucu<br />

olarak nitelendiriyoruz.<br />

Baro Baflkanlar› Yarg›tay Yasas›’nda<br />

yap›lmas› düflünülen de¤ifliklikleri de kayg›<br />

ile de¤erlendirmektedir. Bölge Adliye<br />

Mahkemeleri’nin kurulmas›na iliflkin yasal<br />

düzenlemelerin yürürlü¤e girmesi 2010<br />

y›l›na kadar uzayabilecek bir süreci<br />

gereksindirmekte iken Yarg›tay üyeliklerine<br />

atama yap›lmamas› ve giderek üyeliklerin<br />

eksiltilmesi, yarg›n›n kilitlenmesine neden<br />

olacak yeni bir aflamay› ifade edecektir.<br />

Hükümet bu tasarrufundan vazgeçmeli<br />

ve en k›sa sürede ifl yükü ile uyumlu bir<br />

Yarg›tay ortam› yaratman›n önlemlerini<br />

almal›d›r. Aksi takdirde yak›n gelecekte<br />

hak ihlalleri, adli hatalar kaç›n›lmazd›r.<br />

Bunun tek sorumlusu da hükümet<br />

olacakt›r.<br />

Bildiriyi imzalayan Barolar:<br />

AKSARAY - AMASYA - ANKARA -<br />

ANTALYA - ARTV‹N - AYDIN - BALIKES‹R-<br />

BARTIN - BOLU - BURDUR - BURSA -<br />

ÇANAKKALE - ÇORUM - DEN‹ZL‹ -<br />

ED‹RNE - ERZ‹NCAN - ESK‹fiEH‹R -<br />

GAZ‹ANTEP - HATAY - ISPARTA -<br />

‹STANBUL - ‹ZM‹R - KARS -KASTAMONU<br />

KIRKLAREL‹ - KIRIKKALE - KOCAEL‹ -<br />

MAN‹SA - MERS‹N - MU⁄LA - N‹⁄DE -<br />

ORDU - OSMAN‹YE - SAMSUN - S‹NOP-<br />

TEK‹RDA⁄ - TUNCEL‹ - YALOVA -<br />

YOZGAT - VAN ve ZONGULDAK Barolar›


4 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

GÜNCEL<br />

Baro Meclisi’nde<br />

Türban ve UYAP Tart›fl›ld›<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baro Meclisi<br />

17. Ola¤an Genel Kurulu,<br />

16 fiubat Cumartesi günü<br />

saat 11.00-17.00 aras›nda<br />

Orhan Apayd›n Konferans<br />

Salonu’nda topland›.<br />

Baro Meclisi’nin söz konusu<br />

toplant›s›nda, güncel konular,<br />

adliyeler ve cezaevlerindeki<br />

mesleki sorunlar, UYAP<br />

uygulamas› ile ilgili olarak<br />

yaflanan sorunlar ve çözüm<br />

önerileri görüflüldü.<br />

B<br />

aro Meclisi’nin aç›l›fl<br />

konuflmas›n› yapan ‹stanbul<br />

<strong>Barosu</strong> Baflkan Yard›mc›s›<br />

Av. Mehmet Durako¤lu, son günlerde<br />

geçmiflte olmad›¤› kadar Türkiye’de hukuk<br />

konufluldu¤unu, yürütmenin bir yarg›<br />

reformu projesi, bir adalete eriflim<br />

projesinin bulunmad›¤›n›, ço¤unlukçu bir<br />

anlay›flla “türbana özgürlük” ad› alt›nda<br />

bir baflka plana kendisini kilitledi¤ini<br />

söyledi.<br />

Kuvvetler ayr›l›¤› sistemini birlefltirmeye<br />

çal›flan yürütmenin, tek engel olarak<br />

yarg›y› gördü¤ünü, bu konuda öteden beri<br />

bir plan uygulad›¤›n› hat›rlatan Durako¤lu,<br />

yeni anayasa yapma çal›flmalar›n›n bu<br />

amaca yönelik bulundu¤unu ve türban<br />

tart›flmas›n›n da bu sürecin bir parças›<br />

olarak görüldü¤ünü ifade etti.<br />

Kamuoyunun tepkisi üzerine ›smarlama<br />

anayasa çal›flmalar›ndan flimdilik<br />

vazgeçilmifl görüldü¤ünü, iktidar›n MHP<br />

deste¤iyle Anayasa’n›n iki maddesinde<br />

yap›lan de¤ifliklikle laiklik ilkesinin içinin<br />

boflalt›lmas›na çal›fl›ld›¤›n› belirten<br />

Durako¤lu flöyle konufltu:<br />

“Dinsel bir simge olan türban›n anayasaya<br />

bir hukuksal konu olarak girmesini kabul<br />

edemeyiz. Kald› ki düzenleme türbana<br />

iliflkin bir düzenleme de de¤ildir. Türban›n<br />

laiklik ilkesine ayk›r› oldu¤una iliflkin<br />

yüksek mahkeme kararlar› vard›r. Türban<br />

dinsel ve siyasal bir simge olarak<br />

anayasan›n bafllang›ç bölümüne, 2. ve<br />

174. maddelerine de ayk›r›d›r. Sadece iki<br />

maddede de¤ifliklik yap›lmas› bu ayk›r›l›¤›<br />

de¤ifltirmez. Anayasa Mahkemesi’nin<br />

sadece “flekli denetim” yetkisi bulundu¤u<br />

iddias› da do¤ru de¤ildir. Bu nedenle<br />

anayasay› koruma and› içerek görev yapan<br />

Anayasa Mahkemesi üyelerinin flekli<br />

denetimle yetinmemesi gerekir”.<br />

Millet iradesi ile yarg› iradesini karfl›<br />

karfl›ya getirmeye yol açacak bir anlay›fla<br />

hukukçular›n tepki göstermeleri<br />

gerekti¤ini, ‹stanbul <strong>Barosu</strong> ve Türkiye<br />

Barolar Birli¤i’nin de bunu yapt›¤›n›<br />

anlatan Durako¤lu, “ülkeyi bir rejim<br />

bunal›m› tehlikesine sürüklememeleri<br />

konusunda yürütme ve yasama organ›n›n<br />

uyar›ld›¤›n›” söyledi.<br />

Ulusal Yarg› A¤› Projesi (UYAP) çal›flmalar›<br />

hakk›ndaki görüfllerini de aç›klayan<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baflkan Yard›mc›s›<br />

Durako¤lu, AB projesi olarak bafllayan ve<br />

‹srail’le Singapur’dan baflka bir ülkede<br />

uygulanmayan projenin ç›kmazlar içinde<br />

bulundu¤unu bildirdi.<br />

UYAP’ta avukat unsurunun bulunmad›¤›n›,<br />

projede e-takip program›n›n unutuldu¤unu<br />

anlatan Durako¤lu, projenin yaz›l›m›n›<br />

yapan Havelsan’a Adalet Bakanl›¤›’n›n<br />

ricas› üzerine e-takip yaz›l›m›<br />

yapt›r›ld›¤›n›, rica üzerine yap›lan yaz›l›ma<br />

Havelsan’›n sahip ç›kmad›¤›n›, bu yüzden<br />

Bakanl›kla Havelsan’›n karfl› karfl›ya<br />

kald›¤›n› söyledi.<br />

Elektronik imza sistemi yürürlü¤e<br />

girmeden UYAP’›n kullan›lmas›n›n<br />

mümkün olmad›¤›na iflaret eden<br />

Durako¤lu, ‹stanbul’un devreye girmesiyle<br />

sistemin yetersizli¤inin a盤a ç›kt›¤›n›,<br />

8000 avukat›n sisteme kaydedilmedi¤inin<br />

anlafl›ld›¤›n›, kay›t iflini Baro olarak<br />

üstlenmek istediklerini ancak Adalet<br />

Bakanl›¤›’n›n bunu kabul etmedi¤ini<br />

sözlerine ekledi.


GÜNCEL<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 5<br />

Baro Meclisinde daha sonra üyeler<br />

görüfllerini aç›klamak amac›yla söz ald›lar.<br />

Kimi üyeler anayasa de¤ifliklikleri, türban<br />

tart›flmalar›, Cumhuriyet’in kazan›mlar›na<br />

yap›lan sald›r›lar, Laiklik konular›nda kimi<br />

üyeler de UYAP hakk›ndaki görüfllerini<br />

dile getirdiler.<br />

Divan Baflkanl›¤›’na verilen bir önergeyle<br />

ülkenin gündemine iliflkin konular<br />

hakk›nda Baro Meclisi’nin görüflünün bir<br />

bas›n aç›klamas›yla kamuoyuna<br />

duyurulmas› kararlaflt›r›ld›.<br />

Bir baflka toplant› yüzünden Baro Meclisi<br />

çal›flmalar›n›n son bölümüne kat›lan<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baflkan› Av. Kaz›m<br />

Kolcuo¤lu, Yönetim Kurulu’nun<br />

çal›flmalar› hakk›nda Meclis’e bilgi verdi.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong>’nun de¤iflik görüfllü<br />

üyelerden oluflan bir meslek örgütü<br />

oldu¤unu vurgulayan Kolcuo¤lu, yönetim<br />

olarak baflka yarg› ve hukuk sorunlar›<br />

olmak üzere ülke sorunlar› hakk›nda<br />

da zaman zaman görüfl aç›klamalar›<br />

yapt›klar›n›, çeflitli toplant›lar<br />

düzenlediklerini ve yay›nlar yapt›klar›n›<br />

bildirdi.<br />

Merkez ve komisyonlar›n çok güzel<br />

çal›flmalar yapt›klar›n›, bunlar›n görüfl ve<br />

düflüncelerini kamuoyuna serbestçe<br />

duyurduklar›n› ve bu çal›flmalar› yönetim<br />

olarak desteklediklerini belirten Kolcuo¤lu,<br />

önemli konularda verilecek tepki için<br />

ortak güç oluflturmada sadece barolar›n,<br />

meslek odalar›n›n de¤il üniversite<br />

gençli¤i ve iflçi s›n›f›n›n da zaaflar›n›n<br />

bulundu¤unu söyledi.<br />

Her aflamada insan haklar› ve hukukun<br />

üstünlü¤ünü savunduklar›n› hat›rlatan<br />

Kolcuo¤lu, cezaevlerindeki görevlilerin<br />

avukatlara karfl› tak›nd›klar› tavr› sürekli<br />

elefltirdiklerini ve her platformda yap›lan<br />

flikâyetleri yetkililere aktard›klar›n› ve<br />

cezaevi sorunlar›na da duyars›z<br />

kalmad›klar›n› sözlerine ekledi.<br />

‹<br />

Baro Meclisi Bas›n Aç›klamas›<br />

stanbul <strong>Barosu</strong> Baro Meclisi’nin<br />

16 fiubat Cumartesi günü<br />

Orhan Apayd›n Konferans<br />

Salonu’nda yapt›¤› 17. Ola¤an<br />

Genel Kurul Toplant›s›’nda bir süredir<br />

Türkiye’nin gündemini iflgal eden Anayasa<br />

de¤ifliklikleri konusu tart›fl›lm›fl ve Baro<br />

Meclisi’nin konuya iliflkin görüflünün<br />

kamuoyuna aç›klanmas› kararlaflt›r›lm›flt›r.<br />

Baro Meclisince yay›nlanan Bas›n<br />

Aç›klamas› flöyle:<br />

“16 fiubat 2008 tarihinde toplanan ve<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong>’nun istiflari nitelikteki<br />

organ› olan Baro Meclisi, TBMM'nde<br />

kabul edilen Anayasa De¤ifliklikleri ile<br />

ilgili afla¤›daki hususlar› kamuoyu ile<br />

paylaflmay› görevinin ve ifllevinin gere¤i<br />

saym›flt›r:<br />

Tarihî boyunca Cumhuriyet ve Demokrasi<br />

özlemlerinin hukuk metinlerinde yer<br />

almas› mücadelesi veren ve bir<br />

k›sm› ayn› u¤urda bedel ödeyen Baro<br />

Meclisi Üyesi avukatlar, Anayasa'da<br />

yap›lan de¤ifliklikleri, Cumhuriyet ve<br />

Demokrasi’nin temel ilkelerine ayk›r›<br />

olarak nitelemektedirler.<br />

Yap›lan Anayasa de¤iflikliklerinin as›l<br />

amac›, üniversitelerdeki türban yasa¤›n›n<br />

kald›r›lmas›d›r. Bu nitelikteki bir amac›n,<br />

Anayasa de¤iflikli¤i ile gerçeklefltirilmesi<br />

Anayasalaflma Hareketleri ve Hukuk<br />

Tekni¤i ile ba¤daflmayan olumsuz bir<br />

örnektir. Üstelik örnekteki olumsuzluk,<br />

sadece bu nitelikle de s›n›rl› de¤ildir.<br />

Yap›lan de¤ifliklik Anayasa Mahkemesi’nin<br />

1989 ve 1991 tarihli kararlan çerçevesinde<br />

Anayasa içinde bütünlü¤ü bozan bir nitelik<br />

de tafl›maktad›r.<br />

Baro Meclisi; Laiklik ilkesinin “içini<br />

boflaltan” bu de¤iflikliklerin, Anayasa’n›n<br />

Bafllang›ç, 2 ve 174. maddelerine ayk›r›<br />

oldu¤u düflüncesindedir. Bu tespit Anayasa<br />

Mahkemesi’nin kararlar› itibariyle<br />

tart›flmas›z bir hukuki gerçekliktir. Söz<br />

konusu ayk›r›l›¤›n, Anayasa’n›n 148.<br />

maddesi nedeniyle esastan denetime tabi<br />

olamayaca¤› iddias› ise, sadece siyasal<br />

bir yaklafl›m olabilir. Çünkü hukuki<br />

temelleri itibariyle, bu yaklafl›m kabul<br />

edilemez. Anayasa Mahkemesi’nin<br />

Kuruluflu ve Yarg›lama Usulü Hakk›ndaki<br />

Yasan›n, Mahkemeye ve Üyelerine verdi¤i<br />

yetki ve sorumluluk, bu aç›k ayk›r›l›¤a<br />

hukukun göz yummayaca¤›n› anlatmaya<br />

yeterlidir.<br />

Baro Meclisi; siyasal bir öz tafl›yan<br />

bu sorunun hukuksal boyutu kadar,<br />

toplumsal yaflam›m›zda oluflturaca¤› derin<br />

ayr›mc›l›¤a ve giderek bir rejim<br />

bunal›m› yaratmas› olas›l›¤›na da dikkat<br />

çekmektedir. Üstelik Say›n Baflbakan’›n<br />

siyasi simge nitelemesinin bu ayr›mc›l›¤›<br />

büsbütün körükleyece¤ini tespit<br />

etmektedir.<br />

Gerçekten de, Cumhuriyet’in temel<br />

niteliklerini baflkalaflt›ran bu de¤ifliklikler,<br />

kurulufl felsefesindeki ilkeleri de<br />

de¤ifltiren bir içerik tafl›maktad›r. Her biri<br />

demokrasinin altyap›s› niteli¤i tafl›yan<br />

Cumhuriyet ilkeleri, giderek tahrip<br />

edildikçe, rejimin bir bunal›m yaflamas›<br />

kaç›n›lmaz olacakt›r.<br />

Baro Meclisi Üyeleri, Cumhuriyet ve<br />

Demokrasi’ye iliflkin inançlar›n›<br />

yinelerken, bunal›mdan ç›k›fl›n da sadece<br />

ve ancak ayn› ilkeleri koruma iradesinin<br />

güçlendirilmesi ile olas› bulundu¤unu<br />

vurgulamay› tarihsel bir görev saymaktad›r.<br />

Kamuoyuna sayg›yla duyurulur.”<br />

Av. Zeki Diren<br />

Baro Meclisi Divan Baflkan›


6 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

GÜNCEL<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

Kad›n Kurulufllar›<br />

Anayasa De¤iflikli¤ine Karfl› Ç›kt›<br />

‹stanbul Kad›n Kurulufllar›<br />

Birli¤i Koordinatörü<br />

Av. Nazan Moro¤lu ve<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Kad›n Haklar›<br />

Merkezi Baflkan› Av. Aydeniz<br />

Alisbah Tuskan, laiklik ilkesine<br />

Anayasam›zda yer<br />

verilmesinin 71. Y›ldönümü<br />

nedeniyle düzenledikleri<br />

bas›n toplant›s›nda laiklikten<br />

ödün vermeyeceklerini<br />

bildirdiler.<br />

5<br />

fiubat Sal› günü saat 10.30’da<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Orhan Apayd›n<br />

Konferans Salonu’nda<br />

düzenledikleri toplant›da Moro¤lu ve<br />

Tuskan bir bas›n aç›klamas› yapt›lar.<br />

Aç›klamada, 5 fiubat 1937’de yap›lan<br />

de¤ifliklikle laiklik ilkesinin ve<br />

Cumhuriyet’in kurulufl felsefesini oluflturan<br />

ilkelerin Anayasa’ya yerlefltirildi¤i, 1961<br />

ve 1982 Anayasalar›’nda da laikli¤in<br />

devletin de¤ifltirilemez temel ilkeleri olarak<br />

korundu¤u vurguland›.<br />

Laiklik ilkesinin demokrasinin, demokratik<br />

hukuk devletinin de ça¤dafll›¤›n ve kad›n<br />

haklar›n›n güvencesi oldu¤u vurgulanan<br />

aç›klamada, “son günlerde, ülkemizin tek<br />

sorunu türbanm›fl gibi AKP ve MHP’nin<br />

inatla, ›srarla gündeme getirdi¤i Anayasa<br />

de¤iflikli¤i, toplumda, birçok anayasal<br />

kurumda ve yarg›da laiklik ilkesini<br />

zedeleyecek bir giriflim oldu¤u endiflesine<br />

yol açm›flt›r. Kamuoyu önünde yap›lmakta<br />

olan tart›flmalarda görüldü¤ü gibi sorun,<br />

türban sorunu olmaktan ç›km›fl, Türkiye'de<br />

dinin siyasete alet edilip edilmemesi<br />

sorunu haline gelmifltir” denildi.<br />

Atatürk Cumhuriyeti’nin yerine kad›nlar<br />

üzerinden görünür k›l›nan BOP projesinin<br />

Il›ml› ‹slam modeline geçifle hiç kimsenin<br />

sessiz kalmamas› gerekti¤i kaydedilen<br />

aç›klamada flu görüfllere yer verildi:<br />

“Cumhuriyet’in B‹REY‹ olan kad›n erkek<br />

hiç bir yurttafl›n hiç bir zaman “Il›ml›<br />

‹slam” modelinin KULU olmay› kabul<br />

etmeyece¤ine inan›yoruz.<br />

Ayr›ca, AKP'nin haz›rlatt›¤› Anayasa<br />

Tasla¤›nda, yürürlükteki anayasada mevcut<br />

olan kad›n erkek eflitli¤i hükmünün<br />

ç›kar›lm›fl, Taslakta “KADINLARIN<br />

engelliler, yafll›lar gibi toplumun özel<br />

surette desteklenmesi gereken kesimi”<br />

olarak kabul edilmifl oldu¤unu<br />

unutmayal›m. Ülke olarak tüm gücümüzü,<br />

dayan›flma içinde e¤itim baflta olmak<br />

üzere ekonomik, sosyal güvenlik ve terör<br />

gibi temel sorunlar› çözmeye, laik,<br />

demokratik sosyal hukuk devleti olan<br />

Cumhuriyetimizi ileri tafl›maya<br />

harcamal›y›z.<br />

‹stanbul Kad›n Kurulufllar› Birli¤i’nin tüm<br />

üyeleri, laikli¤i zedeleyecek her türlü<br />

giriflimin ülkemizi ça¤dafl uygarl›k<br />

yolundan geriye götürece¤i bilinciyle<br />

ülkeyi yönetenleri ayr›flmaya yol açacak<br />

Anayasa de¤iflikli¤i giriflimlerini<br />

durdurmaya ve Anayasam›z›n 5.<br />

maddesinde yaz›l› görevlerini yerine<br />

getirmeye “toplumun huzur ve<br />

mutlulu¤unu sa¤lamaya” ça¤›r›yoruz.”<br />

CHP ‹ptal ‹çin Baflvurdu<br />

CHP, türban düzenlemesiyle ilgili<br />

Anayasa de¤iflikli¤inin iptali ve<br />

yürürlü¤ünün durdurulmas› istemiyle<br />

27 fiubat 2008 Çarflamba günü Anayasa<br />

Mahkemesi’nde dava açt›. DSP ve<br />

Ba¤›ms›z Tunceli Milletvekili Kamer<br />

Genç’in deste¤iyle 112 imza ile aç›lan<br />

davan›n gerekçesinde, Anayasa<br />

de¤iflikli¤inin “Yok Hükmünde”<br />

say›lmas› isteniyor.


GÜNCEL<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 7<br />

Doç. Dr. fiahin Filiz:<br />

Türk Ulusuna Arap Kültürü<br />

ve Yaflam Tarz› Dayat›l›yor<br />

Konya Selçuk Üniversitesi<br />

‹slam Felsefesi Ana Bilim Dal›<br />

Baflkan› Doç. Dr. fiahin Filiz,<br />

8 fiubat Cuma günü saat<br />

16.00’da Orhan Apayd›n<br />

Konferans Salonu’nda<br />

“Din ‹stismar›ndan Dinin<br />

Siyasallaflt›r›lmas›na” konulu<br />

bir konferans verdi.<br />

K<br />

onferans›n sunumunu yapan<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Genel Sekreteri<br />

Av. Hüseyin Özbek, tarihimizde<br />

Osmanl›c›l›k, ‹slamc›l›k ve Bat›c›l›k<br />

ak›mlar›n›n bir imparatorlu¤u ayakta<br />

tutmaya yetmedi¤ini, imparatorlu¤un<br />

y›k›lmas›ndan sonra da kültürel anlamda<br />

Türklük bilinciyle ulus bilincinin<br />

gelifltirilerek uluslaflma sürecinin<br />

bafllat›ld›¤›n› söyledi.<br />

2000’li y›llarda yeniden cemaatçilik,<br />

tarikatç›l›k ve etkin ayr›mc›l›k anlay›fl›na<br />

dönülmekte olundu¤unu hat›rlatan Özbek,<br />

bunun AB ve ABD taraf›ndan dayat›ld›¤›n›,<br />

son günlerde yaflanan türban<br />

tart›flmalar›yla da K›br›s sorunu, Lozan,<br />

Patrikhane ve Ruhban Okulu gibi<br />

konular›n üstünün örtülmesine çal›fl›ld›¤›n›<br />

anlatt›.<br />

Konya Selçuk Üniversitesi ‹slam Felsefesi<br />

Ana Bilim Dal› Baflkan› Doç. Dr. fiahin<br />

Filiz, konuflmas›na ‹slam felsefesi ile<br />

ilgili bir ön sunum yaparak bafllad›.<br />

Dilde, tarihte ve kültürde yap›lan din<br />

istismarlar›na iliflkin örnekler sunan Filiz,<br />

günümüzde bu istismarlar›n daha yo¤un<br />

yafland›¤›n› ve Türk ulusuna Arap kültürü<br />

ve yaflam tarz›n›n dayat›ld›¤›n› söyledi.<br />

Türban› bu anlamda bir “koçbafl›” olarak<br />

niteleyen fiahin Filiz, türbanla ilahiyatç›lar<br />

ve sosyologlar d›fl›nda herkesin<br />

ilgilendi¤ini, bir “Truva At›” niteli¤indeki<br />

türban›n siyasetin dinselleflmesiyle birlikte<br />

bu kesimin fetvac›lar›nca 1970 y›l›nda<br />

farz k›l›nd›¤›n› bildirdi.<br />

‹slam Rönesans›’nda tanr› ile insan<br />

aras›nda hiçbir fleyin bulunmad›¤›n›,<br />

Gazali ile birlikte ‹slam Rönesans›’n›n<br />

“makas de¤ifltirdi¤ini” ve insanla tanr›<br />

aras›na dinsel bürokrasinin (tarikatlarcemaatler)<br />

girdi¤ini anlatan Doç. Dr. fiahin<br />

Filiz, “Oysa ‹slam dini laiktir, bir din devleti<br />

öngörmemifltir” dedi.<br />

1970’li y›llarda ülkemizde ‹slamc›l›k-<br />

Osmanl›c›l›k gibi ümmet anlay›fl›n›n<br />

yeniden hortlad›¤›n›, fiii lider Musa El<br />

Sadr’›n fetvas›yla türban›n üniforma olarak<br />

ortaya ç›kt›¤›n› kaydeden fiahin Filiz,<br />

Seyyit Kutub önderli¤indeki Marksist<br />

diyalekti¤e dayal› devrimci ‹slam<br />

anlay›fl›yla da Arap Milliyetçili¤i’nin ortaya<br />

ç›kt›¤›n› ve “Post Modern” Arap<br />

kültürünün ‹slam ülkelerine dayat›lmaya<br />

çal›fl›ld›¤›n› savundu.<br />

Arap yazarlar›n kitaplar›n›n kampanyalar<br />

biçiminde Türkçeye çevrildi¤ini, bu<br />

dönemde Türk olmak ve Atatürk’ü<br />

sevmenin “küfür” say›ld›¤›n› belirten<br />

Doç. Dr. fiahin Filiz, bu kampanyalar<br />

sonucu 1980’lerde türban› da yetersiz<br />

gören çarflafl›lar›n ortaya ç›kt›¤›n›<br />

an›msatt›.<br />

fiahin Filiz, “Türban ulusal karfl›t›d›r.<br />

‹nanc›n gere¤i olarak sergilendi¤i için de<br />

bölücü ve ay›r›c›d›r. Türban inanc›n gere¤i<br />

ise, türbans›zlar›n durumu nedir Çok<br />

tehlikeli bir sürece giriyoruz” dedi.<br />

Doç. Dr. fiahin Filiz, konferans›ndan sonra<br />

kendisine yöneltilen sorular› yan›tlad›.


8 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

UYAP<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

UYAP, sadece avukatlar›n<br />

de¤il, hâkim ve savc›larla,<br />

adliye çal›flanlar›n›n da yo¤un<br />

olarak yak›nd›¤› bir konu<br />

haline geldi. Teknik alt<br />

yap›dan yoksun olarak<br />

aceleyle kurulan sistem için<br />

çözüm önerileri araflt›r›l›yor.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Av. Muammer<br />

Ayd›n, meslektafllar›m›zn<br />

Baro’ya ulaflt›rd›klar›<br />

yak›nmalar üzerine kendi<br />

gözlemlerini de katarak<br />

haz›rlad›¤› bir raporu,<br />

de¤erlendirilmesi ve Bakanl›k<br />

nezdinde bir çözüm aranmas›<br />

dile¤iyle ‹stanbul <strong>Barosu</strong><br />

Yönetim Kurulu’na sundu.<br />

Rapor Baro Yönetim Kurulu<br />

taraf›ndan kabul edilerek<br />

Baro’nun görüflü olarak<br />

Adalet Bakanl›¤›’na<br />

gönderildi.<br />

Rapor fiöyle:<br />

1<br />

UYAP<br />

Yarg›ya Kolayl›ktan<br />

Çok Zorluklar Ç›karan<br />

Bir Sistem Haline Gelmifltir<br />

- Öncelikle UYAP sisteminin<br />

fiilen devreye al›nmas› ile<br />

birlikte tüm ‹stanbul'daki<br />

adliyelerde ifllemler ve yarg›sal faaliyetler<br />

büyük ölçüde aksam›fl ve dönem dönem<br />

de durmufltur. Sorunlar hala devam<br />

etmektedir. Zira UYAP sisteminin<br />

yenili¤inin beraberinde getirdi¤i<br />

çal›flanlardaki acemilik ve e¤itimsizlik,<br />

UYAP sisteminden kaynaklanan<br />

çal›flmama, yavafl çal›flma ve benzer<br />

sorunlar ile bazen sistemin tamamen devre<br />

d›fl› kalmas›ndan kaynaklanan uzun süreli<br />

beklemeler; zaman ve hak kay›plar›<br />

yaratmakta, adliyelerdeki hâkim-savc›,<br />

kalem personeli ile avukatlar aras›nda<br />

sürtüflmeler do¤urmaktad›r. Aradan geçen<br />

sürede UYAP sisteminden kaynaklanan<br />

sorunlar yan›nda fiziki sorunlar, her<br />

adliyede farkl› uygulama yap›lmas›ndan<br />

kaynaklanan sorunlar ve bunlara<br />

personelden kaynaklanan sorunlar›n da<br />

eklenmesi ile bugün için sistem faydadan<br />

çok zarar getiren bir konumda olup hakîmsavc›<br />

ve adliye çal›flanlar› ile avukatlar<br />

taraf›ndan reddedilir hale gelmifltir.<br />

2- Sistem baromuza kay›tl› avukatlar›n<br />

ço¤unlu¤unu tan›mad›¤›ndan ve bunlar›n<br />

sisteme tan›t›lmas› da Bakanl›k kanal› ile<br />

yetkilendirilmifl kiflilerce yap›ld›¤›ndan<br />

bu s›k›fl›kl›k ve gecikme birçok s›k›nt›y›<br />

da beraberinde getirmektedir. Adliyelerde<br />

sistemin tan›mad›¤› meslektafllar›m›za<br />

sorunun Barodan al›nacak flifrede<br />

oldu¤unun söylenmesi de Baroyu meslek<br />

mensuplar› ile karfl› karfl›ya getirmektedir.<br />

Oysa sorunun büyük k›sm› avukatlar›n<br />

UYAP sisteminde kay›tl› olmamas›ndan<br />

ve tan›mlanamamas›ndan<br />

kaynaklanmaktad›r. Bunun için öncelikle<br />

tüm mensuplar›m›z›n kay›tlar›n›n acilen<br />

UYAP sistemine girilmesi gerekmektedir.<br />

Bunun için de Bakanl›k nezdinde<br />

gerekli yaz›flma, giriflim ve görüflmelerin<br />

yap›lmas› gerekmektedir. Yine sistemde<br />

tan›mlanmam›fl ve eksik kalm›fl bilgiler<br />

sebebiyle birçok hukuki ifllem<br />

yap›lamamakta ve eksik kalmaktad›r. Bu<br />

da gecikmeye ve ifllemin zaman›nda ve<br />

tam olarak yap›lamamas›na sebep<br />

olmaktad›r.<br />

3- Bak›rköy Zuhuratbaba'da, Bak›rköy-<br />

Zeytinburnu ve Ba¤c›lar ‹cra Dairelerinin<br />

birlefltirilmesi ile oluflturulan adliye<br />

binas›nda hemen hemen bütün icra<br />

daireleri UYAP sistemine geçiflin çok<br />

büyük s›k›nt›s›n› yaflamakta ve geçti¤imiz<br />

15-20 gün içinde buradaki birçok icra<br />

daireleri kap›lar›n› vatandafla ve avukata<br />

kapatarak sorunlara kendilerince çözüm<br />

bulmaya çal›flm›fllarsa da bu durum daha<br />

da ifllerin aksamas›na sebep olmufltur.<br />

Bak›rköy ‹cra Daireleri bu süreç içinde<br />

takipleri kabul etmedikleri gibi di¤er yasal<br />

görevlerini dahi yapmam›fllard›r. Bu<br />

süreçte bu icra dairelerinde yap›lmas›<br />

gereken bir icra takibini 15-20 gün sonra<br />

rica ile yapmak zorunda kalmam bunun<br />

en çarp›c› örne¤idir.<br />

‹cra dairelerinin bulundu¤u bu ve benzer<br />

adliyelerde eski sisteme göre haz›rlan›p<br />

getirilen bireysel icra dosyalar›n›n dahi<br />

kabul edilmedi¤i ve belle¤e kay›tl› flekilde<br />

e -takip haz›rlan›p getirilmesinin istendi¤i,<br />

bunu getirmeyen avukatlar›n ifllerinin ve<br />

takiplerinin al›nmad›¤› ve iflleme<br />

konulmad›¤› için büyük sürtüflmeler,<br />

sorunlar hatta kavgalar yaflanm›fl ve<br />

yaflanmaktad›r. Bu durum zaten UYAP<br />

sistemine kay›tl› olmayan avukatlar›n<br />

ifllem yapmas›na imkân vermedi¤i gibi<br />

kay›tl› olan avukatlar için de zaman<br />

kayb›na sebep olmaktad›r.<br />

Yine icra dairelerinde özellikle toplu<br />

dosyalar geri çevrilerek takiplerin UYAP<br />

sistemi ile haz›rlanmas›n›n zorunlu oldu¤u<br />

dayatmas› sonucu avukatlar daha da<br />

ma¤dur olmaktad›r. Ço¤u zaman UYAP<br />

sisteminin çal›flmamas› veya yavafl<br />

çal›flmas› sebebiyle ifllemlerin<br />

yap›lamamas› veya sistemden ya da<br />

çal›flanlardan kaynaklanan sebeplerle<br />

sisteme günlük olarak eski sisteme göre<br />

daha az say›da dosya girilebilmekte ve<br />

böylece ifllemlerin çok gecikmeli olarak<br />

yap›lmas› sebebiyle özellikle acil<br />

ifllerde fazlaca zaman kayb›na sebep<br />

olunmaktad›r. UYAP sistemi öncesi ifller<br />

bugüne göre daha da h›zl› olmakta<br />

iken, özellikle icra daireleri ve icra<br />

mahkemelerinde günlük olarak 300-500


UYAP<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 9<br />

dosyan›n ifllemleri yap›labilir iken UYAP<br />

ile günlük olarak 50 adet dosyan›n<br />

iflleminin yap›lmas› karfl›s›nda meydana<br />

gelen s›k›fl›kl›k ile bu dosyalara sistemden<br />

verilen duruflma günlerinin çok uzun,<br />

10 ay ya da bir y›l› aflk›n süreleri<br />

bulmas›n›n önemli hak kay›plar›na sebep<br />

oldu¤u ve olaca¤› ortadad›r. Bu durum<br />

kabul edilemez ve ileride daha da içinden<br />

ç›k›lmaz halin do¤mas›na ve avukatlar›n<br />

görevlerini zaman›nda yapamamas›na, ifl<br />

kayb›na ve haks›z disiplin flikâyetlerine<br />

sebep olacakt›r.<br />

Örne¤in büroma ait bir icra dosyas›n›n<br />

takibini açmak ‹stedi¤im Pendik ‹cra<br />

Dairesi’nde eski sistemde haz›rlad›¤›m<br />

bir icra dosyas› görevli memur taraf›ndan<br />

30 dakikada UYAP sistemine girilebilmifl<br />

ve harç ödeme makbuzu da “o bölümü<br />

geçtik avukat bey” diyerek<br />

düzenlenememifl ve “makbuzu sonra<br />

verece¤iz” denilmifltir.<br />

4- Sultanahmet, Sirkeci, Bak›rköy,<br />

Gaziosmanpafla, Eyüp, Kad›köy, Kartal ve<br />

Pendik Adliyelerinde bizzat yapt›¤›m<br />

gözlem ve araflt›rmalarda öncelikle<br />

sistemden kaynaklanan sorunlar›n oldu¤u<br />

flikâyeti ile karfl›lafl›lm›fl ve bütün bu<br />

adliyelerde kalem çal›flanlar›n›n hemen<br />

hemen tümünün sistemin karmafl›k<br />

oldu¤u, yavafl çal›flt›¤› ve bunun da önceye<br />

göre önemli oranda daha az ifl ç›kmas›na<br />

neden oldu¤u yak›nmas› içinde<br />

bulundu¤u gözlemlenmifltir. Adliye<br />

çal›flanlar› sistemin eski oldu¤undan ve<br />

karmafl›k olup ifl görmezli¤inden<br />

yak›nmaktad›r. Sistemi bilenler ise<br />

basit oldu¤unu fakat bilinmedi¤i için<br />

zorlan›ld›¤›n› söylemektedirler.<br />

Keza adliye çal›flanlar› sistemden<br />

kaynaklanan sorunlar› için UYAP sistemi<br />

vas›tas› ile flikâyetlerini dile getirmelerine<br />

ra¤men kendilerine hiçbir cevap<br />

verilmedi¤ini, amirleri taraf›ndan da<br />

“flikâyet etmeyin, devam edin, yapmak<br />

zorundas›n›z” gibi uyar›lar ald›klar›n› bire<br />

bir görüflmelerimizde dile getirmifllerdir.<br />

Di¤er taraftan çal›flmalar›nda bilgisayar<br />

kullanmayan meslektafllar›m›z UYAP<br />

sisteminden faydalanamad›klar›ndan<br />

UYAP sisteminden ifllemlerini<br />

yapamad›klar›ndan bu sistem üzerinden<br />

ifllemlerini adliyelerde para karfl›l›¤›<br />

ifllerini yapan ifl takipçilerine yapt›rmakta<br />

ve bu sayede haks›z ve belgesiz kazanç<br />

sa¤layan, hukuku bilmeyen kifliler<br />

türemektedir.<br />

5- Ayr›ca ‹stanbul Adliyelerinde<br />

duruflmalarda yaflanan ve UYAP<br />

sisteminden kaynaklanan s›k›nt›lar<br />

sebebiyle duruflmalar ya yap›lamamakta<br />

ya da oldu¤undan fazla uzamaktad›r. Bu<br />

durum uzun süreli beklemelere ve do¤al<br />

olarak meslektafllar›m›z›n her türlü iflinin<br />

aksamas›na yol açmaktad›r. En önemli<br />

sorunlar›n bafl›nda da son günü olan dava<br />

ve icra takiplerinin sistemden ya da<br />

personelden kaynaklanan personelden<br />

dolay› gününde yap›lamamas› ve hak<br />

kay›plar›na sebep olmas› gelmektedir.<br />

Ço¤u zaman bir davan›n aç›labilmesi ya<br />

da bir icra takibinin yap›labilmesi için<br />

sistemden dolay› oluflan birden fazla<br />

ve uzunca kuyruklarda beklemek<br />

zorunlulu¤u zamanla yar›flan meslek<br />

mensuplar›n› daha da s›k›nt›ya<br />

sokmaktad›r.<br />

6- Netice olarak bu haliyle UYAP<br />

sistemine geçilmesi ve uygulaman›n<br />

sürdürülmesi adliye personeli ve biz<br />

avukatlara kolayl›k sa¤lamam›fl olup,<br />

yarg›n›n ‹stanbul flartlar›nda ve genelinde<br />

daha da ifllerini zorlaflt›rm›fl ve<br />

meslektafllar›n genelinde sisteme ve adliye<br />

çal›flanlar›na, hatta Baroya karfl› bir tepki<br />

oluflmufltur.<br />

Adliyelerde fiilen yaflanan ancak<br />

birço¤unu raporuma yans›tamad›¤›m<br />

uygulamadan do¤an sorunlar ‹stanbul gibi<br />

büyük bir kentin flartlar›nda farkl›<br />

ilçelerdeki adliyelerde ifllerine ve<br />

duruflmalar›na yetiflmek için kofluflturan<br />

ve zor flartlar alt›nda mesle¤ini ifa etmeye<br />

çal›flan meslektafllar›m›z› çok daha zora<br />

sokmakta ve baronun konuyu acilen bir<br />

çözüme kavuflturmas›n› beklemektedirler.<br />

Yukar›da izah etmeye çal›flt›¤›m<br />

uygulamadan do¤an sorunlar ile avukat<br />

meslektafllar›m›z›n s›kça baflvurdu¤u<br />

Baromuzun biliflim merkezinin UYAP<br />

sisteminden dolay› karfl›laflt›¤› teknik<br />

sorunlar› da ayr› bir raporla tespit ederek<br />

sistemde t›kanan noktalar›n çözüme<br />

kavuflturulmas› için konunun bakanl›k<br />

nezdinde acilen enine boyuna<br />

de¤erlendirilmesi için giriflimlerde<br />

bulunulmas› gerekmektedir.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong><br />

UYAP Raporu’na<br />

Adalet Bakanl›¤›’n›n Yan›t›<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Av. Muammer Ayd›n ve ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Bilgi<br />

‹fllem Servisi’nce düzenlenerek 5 Ekim 2007<br />

tarihi ve 1060 say›l› yaz›yla Adalet Bakanl›¤›<br />

Bilgi ‹fllem Dairesi’ne gönderilen raporlar<br />

üzerine Daire Baflkan Yard›mc›s› Hâkim<br />

Muhittin K›rc› imzas›yla bir yan›t geldi.<br />

4 fiubat 2008 tarih ve 706 say›l› Daire<br />

Baflkanl›¤›’n›n yaz›s›nda, söz konusu<br />

raporlarda UYAP kapsam›nda icra<br />

dairelerinde yürütülen ve ifllemleri<br />

h›zland›rma amac› tafl›yan e-takip<br />

uygulamas› konusunda karfl›lafl›lan<br />

s›k›nt›lar›n dile getirildi¤i belirtilerek flu<br />

görüfllere yer verildi:<br />

“‹cra müdürlüklerinin en büyük<br />

sorunlar›ndan biri çok fazla dosya açmak<br />

zorunda kalmalar› ve bu dosyalara ait<br />

bilgilerin Sisteme girilmesinden kaynaklanan<br />

ifl yo¤unlu¤udur. Özellikle dosya açma<br />

sürecinde olmak üzere, ön bilgilerin al›nmas›,<br />

kontrol edilmesi, kaydedilmesi ve harç,<br />

masraf kayd› yap›lana kadar taraflar<br />

müdürlükte beklemektedir. Bu aflamada<br />

büyük bir t›kanma yaflanabilmekte olup<br />

kurumsal taraflar›n büyük say›larda toplu<br />

dosya getirmeleri durumunda bu t›kanma<br />

daha büyük boyutlara ulaflabilmektedir.<br />

Bu sorunlara çözüm getirebilmek amac› ile<br />

taraflar›n isterlerse aç›lacak dosyaya temel<br />

oluflturan takip talebi bilgilerini elektronik<br />

ortamda haz›rlayabilecekleri, daha sonra<br />

haz›rlad›klar› elektronik bilgiyi adliyeye<br />

iletebilecekleri ve adliyelerde kullan›c›lar›n<br />

bu bilgileri tekrar girmeden sadece kontrol<br />

ederek ve gerekirse düzenleme yaparak<br />

dosya aç›l›fl› yapabilecekleri bir sistem<br />

öngörülmüfltür. Bu sistem sayesinde icra<br />

müdürlüklerine bir defada çok say›da dosya<br />

getirilmesi durumunda bile bu bilgiler çok<br />

h›zl› ve kontrollü bir flekilde sisteme dâhil<br />

edilebilecek, dosya açma ve bilgi girifli<br />

ifllemleri h›zlanacak, icra süreçlerinin daha<br />

h›zl› ifllenmesi mümkün olacakt›r. Ayr›ca<br />

personel üzerindeki yük hafifleyecek, iflgücü<br />

kay›plar› önlenecek ve evrak tarama<br />

ifllemlerindeki yo¤unluk azalt›lacakt›r.<br />

UYAP Sistemi’nin hayata geçirilmesi<br />

bafllang›çta personele çok fazla ifl yükü<br />

getiriyor gibi alg›lansa da UYAP öncesinde<br />

çok daha uzun süren ifllemlerin (dosya kay›t<br />

ifllemleri, kasa ifllemleri, harç ifllemleri, defter<br />

tutma, devir ifllemleri gibi) birkaç dakikada<br />

yapabilmesi imkân› sa¤lanm›flt›r. Zaman<br />

içersinde kullan›c›larca UYAP Sistemi’nin<br />

tüm fonksiyonlar› etkin bir flekilde<br />

kullan›lmaya baflland›¤›nda flikâyetler en<br />

aza inecektir.<br />

Yukar›da belirtilen aç›klamalar ›fl›¤›nda<br />

önerileriniz özellikle dikkate al›narak gere¤i<br />

yap›lmak üzere çal›fl›lmaktad›r.”


10 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

UYAP<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

K›sa ad› YARSAV oldan<br />

Yarg›çlar ve Savc›lar Birli¤i<br />

Baflkan› Ömer Faruk<br />

Emina¤ao¤lu, UYAP<br />

konusundaki s›k›nt›lara<br />

de¤inerek, yürütme organ›<br />

merkezli bu sistemde ›srar<br />

edilmesinin, evrensel yarg›<br />

ba¤›ms›zl›¤› ilkeleri ›fl›¤›nda,<br />

Anayasa, erkler ayr›l›¤› ve<br />

hukuk çerçevesinde<br />

aç›klanabilmesinin olanakl›<br />

bulunmad›¤›n› bildirdi.<br />

Y<br />

getirdi.<br />

ARSAV bu görüflleri, 15 fiubat<br />

2008 Cuma günü yay›nlad›¤›<br />

Bas›n Aç›klamas›nda dile<br />

YARSAV’›n Bas›n Aç›klamas› flöyle:<br />

“Adalet Bakanl›¤› Bilgi ‹fllem Dairesi<br />

Baflkan› Say›n Ali KAYA taraf›ndan Ulusal<br />

Yarg› A¤› Projesi (UYAP) ile ilgili olarak,<br />

04.02.2008 tarihinde tüm yarg›ç ve<br />

savc›lara gönderilen maildeki afla¤›daki<br />

bölüm hakk›nda kamuoyunun<br />

bilgilendirilmesi gere¤i duyulmufltur:<br />

“Avukatlar ve vatandafllar›n sistemi<br />

kullanma saatlerinde k›s›tlama yoluna<br />

gidilmifl, UYAP kullan›c›lar›n›n yo¤un<br />

kulland›¤› 09:00-12:00,13:30-17:00<br />

aras›nda sisteme giriflleri engellenmifl ve<br />

mesai saatlerinde sistem üzerinde bir<br />

yük oluflturmalar› engellenmifltir. Bu<br />

YARSAV:<br />

Kömür Da¤›tma<br />

Adalet Da¤›tmayla<br />

Ayn› Kefeye Konulamaz<br />

düzenleme sonucunda avukatlar ve<br />

vatandafllar UYAP’› internet üzerinden<br />

17:00-09:00 ile 12:00-13:30 aras›nda<br />

kullanabilmektedirler.<br />

Kullan›c›lar olarak siz de¤erli<br />

meslektafllar›m›n destek olmak için ne<br />

yapabilece¤i konusuna gelince;<br />

Sistemin zirve yapt›¤› zamanlara<br />

bakt›¤›m›zda gün içinde 09:00-12:00<br />

ile 14:00-17:00 aras›na s›k›flt›¤›<br />

görülmektedir.<br />

Bu süreçte havuz d›fl›nda s›rada bekleyen<br />

kullan›c›lar›m›za yavafllama, donma ve<br />

zaman afl›m› olarak yans›mas› üzerine<br />

kullan›c›lar›m›z›n arka arkaya<br />

oluflturduklar› sanal ba¤lant›lar, sistemde<br />

gerçek kullan›c› ihtiyac›n› karfl›lamaya<br />

engel olmakta, oluflturulan sanal<br />

ba¤lant›lar bu havuzlarda sanal talep<br />

birikime sebebiyet vermektedir.<br />

Bu durumda yap›lacak fley ya sistemin<br />

kendilerine olumlu veya olumsuz bir<br />

cevap vermesi beklenerek ondan sonra<br />

talebin yenilenmesi ya da acil olmayan<br />

ifllerin, bu s›k›fl›kl›k anlar› d›fl›nda<br />

tamamlanmas›d›r. VPN sertifikas› olanlar<br />

bu ifllerini evlerinden dahi yapabilirler.<br />

Sistemde zaruri ihtiyaç olmayan, sistemde<br />

yo¤un talep oluflturan sorgulama<br />

ifllemlerini yapmamalar›, yapacaklar ise<br />

mesai d›fl›nda bunlar› yapmalar›, bugünleri<br />

rahat atlatmam›za yard›mc› olacakt›r.<br />

Bugüne kadar gerek siz de¤erli<br />

meslektafllar›m gerek uzman kullan›c›lar<br />

ve teknik ofis personeli ile di¤er adalet<br />

personelinin gece gündüz demeden üstün<br />

gayretleri ve büyük fedakârl›klar› ile uzun<br />

bir yol kat edilmifl, yarg› camias› azmi ve<br />

deste¤i sonucu UYAP, uluslararas› boyutta<br />

baflar›l› bir e-devlet projesi haline gelmifltir.<br />

Art›k bilinmeyenlerin kalmad›¤› bir<br />

aflamaya geçilmifltir.<br />

Bundan sonra yap›lmas› gereken; sistemin<br />

güçlendirilmesi (Donan›m olarak),<br />

uygulaman›n iyilefltirilmesi<br />

(sadelefltirilmesi, pratiklefltirilmesi,<br />

kullan›c› dostu haline getirilmesi, estetik<br />

eksikliklerinin tamamlanmas›) ve<br />

fonksiyonlar›n›n gelifltirilmesidir. Hep<br />

beraber el ele vererek UYAP’› hedeflenen<br />

tüm fonksiyonlar› ile en iyi seviyeye<br />

getirece¤imiz düflüncesiyle,”<br />

Söz konusu mail içeri¤inden de anlafl›ld›¤›<br />

üzere, yarg›ç ve savc›lara belirli bir süre<br />

için çal›flma saatleri d›fl›nda çal›flmalar›,<br />

çal›flma saatleri içinde UYAP’›<br />

kullanmamalar›, hatta adaleti “evden<br />

da¤›tmalar›” önerilmekte, avukatlar ve<br />

vatandafllar için ise sistem çal›flma<br />

saatlerinde kapat›lmaktad›r.<br />

Yarg›ç ve savc›lar, faaliyete geçirilen bu<br />

sistem uyar›nca tüm ifllemlerini UYAP<br />

üzerinden gerçeklefltirmektedirler.<br />

Yarg› ba¤›ms›zl›¤› ile ba¤daflmayan<br />

bu sistemin Adalet Bakanl›¤›’nca<br />

iflletilmemesi, UYAP yoluyla teknoloji<br />

f›rsat bilinerek yarg›n›n yürütme organ›nca<br />

kuflat›ld›¤› gibi gerekçelerle, bu sistemle<br />

ilgili olarak Dan›fltay’da aç›lan dava devam<br />

etmektedir. Bu nedenle olas› bir Dan›fltay<br />

karar› ile karfl›laflmak istemeyen Adalet<br />

Bakanl›¤›’n›n UYAP ile ilgili olarak bir


UYAP<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 11<br />

yasa tasar›s› çal›flmas› içerisinde olmas›<br />

ise ayr›ca manidard›r.<br />

Halen iflleyen sistemin yavafll›¤› ve<br />

hantall›¤› nedeniyle yarg›çlar, savc›lar,<br />

avukatlar, adalet personeli yönünden<br />

birçok s›k›nt› ve yeni ifl yükünün ortaya<br />

ç›kmas› bir yana, yürütme organ› merkezli<br />

bu sistemde ›srar edilmesinin, evrensel<br />

yarg› ba¤›ms›zl›¤› ilkeleri ›fl›¤›nda,<br />

Anayasa, erkler ayr›l›¤› ve hukuk<br />

çerçevesinde aç›klanabilmesi olanakl›<br />

de¤ildir.<br />

Üstelik UYAP devreye sokulduktan sonra,<br />

yap›lan onca gidere ra¤men, yarg›da bu<br />

yeni dönemde “önceki döneme oranla<br />

ne gibi bir h›zlanma ile gider tasarrufu<br />

sa¤land›¤›n›”, UYAP’›n devrede oldu¤u<br />

dönem itibar›yla Adalet Bakanl›¤› “somut<br />

verilerle” kamuoyuna aç›klamad›¤› gibi,<br />

UYAP için bu güne kadar yap›lan tüm<br />

giderleri ve gerekçelerini de ayr›nt›lar›yla<br />

kamuoyunun bilgisine de sunmamaktad›r.<br />

Adalet Bakanl›¤›’n›n yarg›ç ve savc›lar›<br />

kendi memuru ve emri alt›nda görerek,<br />

afl›r› ifl yükü nedeniyle zaten çal›flma<br />

saatleri d›fl›nda bile zorunlu olarak iflle<br />

meflgul olan yarg›ç ve savc›lara, an›lan<br />

içerikte yaz› gönderilmesi, sistemin iflleyifli,<br />

yarg›ç ve savc›lar ile Adalet Bakanl›¤›’n›n<br />

iliflkisi yönünden son derece<br />

düflündürücüdür.<br />

Gelinen noktada yarg›ç ve savc›lar›n<br />

çal›flma koflullar› ve adalet da¤›tmalar›,<br />

Vali ve Kaymakamlara 24 saat kömür<br />

da¤›tma emri verebilmekle ayn› kefede<br />

görülmektedir ki, yürütme organ›n›n<br />

yarg›ya bak›fl› yönünden baflkaca bir<br />

aç›klamaya da gerek kalmamaktad›r.<br />

Kamuoyunun bilgisine sunulur.”<br />

Ömer Faruk EM‹NA⁄AO⁄LU<br />

Yarg›çlar ve Savc›lar Birli¤i Baflkan›<br />

UYAP EK DONANIMLARI<br />

DEVREYE G‹RD‹<br />

Adalet Bakanl›¤›’ndan al›nan bilgiye göre, UYAP’daki yavafllama sorununun giderildi¤i bildirildi.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baflkan› Av. Kaz›m KOLCUO⁄LU’nun geçti¤imiz ay Baro Bülteni’nde yay›nlanan UYAP’la ilgili yaz›s›nda<br />

de¤indi¤i en önemli konu sistemdeki yavafllama idi.<br />

UYAP’ta yaflanan en temel sorun olan ve giderek avukatlar›n sab›rlar›n› s›nayan bir düzenlemeye dönüflen yavafll›k, kesinti<br />

ve donman›n yeni uygulama ile giderildi¤i anlafl›ld›.<br />

‹stanbul’da UYAP uygulamas›na bafllanmas›ndan sonra ortaya ç›kan bu temel sorun, yeni donan›mlar›n devreye al›nmas›<br />

yoluyla giderildi. Her ne kadar, bu sorunlar›n giderilmifl olmas› UYAP’›n tümüyle kullan›c› dostu olmas› sonucunu do¤urmasa<br />

da, özellikle avukatlar aç›s›ndan zaman kayb›n› önleyen bir uygulama oldu.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong>, sistemin geneline iliflkin yaklafl›mlar› sakl› kalmak kayd›yla, bundan sonra yap›lmas› gereken bir dizi önleme<br />

dikkat çekti. Özellikle personelin e¤itiminin önemi üzerinde durularak, en iyi iflleyen sistemlerin bile e¤itim bak›m›ndan<br />

yetersizliklerin oldu¤u durumlarda iflleyemeyece¤i vurguland›.<br />

Bu ba¤lamda özellikle de elektronik imzan›n yayg›nlaflt›r›lmas› ve ara yüzlerin iyilefltirilmesinin sorun olmaya devam etti¤i<br />

belirtildi.


12 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

MERKEZLER<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

Tüketicinin Korunmas›<br />

Hakk›nda Kanun ve Uygulamalar›<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Tüketici<br />

Haklar› ve Rekabet Hukuku<br />

Merkezi’nce düzenlenen<br />

meslek içi e¤itim seminerinde<br />

“Tüketicinin Korunmas›<br />

Hakk›nda Kanun ve<br />

Uygulamalar›” konusu ele<br />

al›nd›. 22-23 fiubat 2008<br />

Cuma ve Cumartesi günleri<br />

Baro Merkez Bina 7. katta<br />

verilen semineri baflar› ile<br />

tamamlayan kat›l›mc›lara<br />

sertifika verilecek.<br />

S<br />

eminerin aç›l›fl›nda konuflan<br />

Tüketici Haklar› ve Rekabet<br />

Hukuku Merkezi Baflkan›<br />

Av. fiükran Ero¤lu, seminere katk›da<br />

bulunan de¤erli konuflmac›lara teflekkür<br />

etti ve kat›l›mc›lara baflar›lar diledi.<br />

Seminerin ilk gün birinci oturumunda<br />

Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi<br />

Medeni Hukuk Ana Bilim Dal› Ö¤retim<br />

Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru Ceylan, 4822<br />

Say›l› yasayla de¤iflik 4077 Say›l›<br />

Tüketicinin Korunmas› Hakk›nda Kanun,<br />

Ay›pl› Mal, Ay›pl› Hizmet, Sat›fltan<br />

Kaç›nma, Sözleflmedeki Haks›z fiartlar,<br />

Taksitle Sat›fl, Devre Tatil, Paket Tur,<br />

Kampanyal› Sat›fllar, Kap›dan Sat›fllar,<br />

Kap›dan Sat›fllarda Sat›c›n›n ve<br />

Sa¤lay›c›n›n Yükümlülü¤ü Mesafeli<br />

Sözleflmeler, Tüketici Kredisi ve Kredi<br />

Kartlar› konusunu anlatt›.<br />

‹kinci oturumda ise Prof. Dr. ‹. Y›lmaz<br />

Aslan, Konut Finansman› Sözleflmeleri ve<br />

Yönetmelikler, Süreli Yay›nlar, Abonelik<br />

Sözleflmeleri, Fiyat Etiketi, Garanti Belgesi,<br />

Tan›tma ve Kullanma K›lavuzu, Sat›fl<br />

Sonras› Hizmetler, Ticari Reklâmlar ve<br />

‹lanlar, Reklâm Kurulu, Zararl› ve Tehlikeli<br />

Mal ve Hizmetler, Mal ve Hizmet<br />

Denetimi, Tüketicinin E¤itilmesi ve<br />

Tüketici Kurulufllar› konular›n› ele ald›.<br />

‹kinci gün oturumlar›nda Tüketicinin<br />

Korunmas› Hakk›nda Kanun ile ilgili<br />

uygulamalar de¤erlendirildi.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Tüketici Haklar› ve<br />

Rekabet Hukuku Merkezi Kurucu Baflkan›<br />

ve Kad›n Haklar› Merkezi Baflkan›<br />

Av. Aydeniz Alisbah Tuskan, Tüketici<br />

Sorunlar› Hakem Heyeti Yönetmeli¤i, ‹l<br />

ve ‹lçe Hakem Heyetleri Uygulamalar›,<br />

Garanti Belgesi Yönetmeli¤i, Kap›dan<br />

Sat›fllara ‹liflkin Uygulama Usul ve Esaslar›<br />

Hakk›ndaki Yönetmelik, Tüketici<br />

Sözleflmelerinde Haks›z fiartlar Hakk›nda<br />

Yönetmelik, Tan›tma ve Kullanma<br />

K›lavuzu Yönetmeli¤i, Reklâm Kurulu<br />

Yönetmeli¤i üzerinde durdu.<br />

Tüketici Mahkemesi Emekli Hâkimi<br />

Naci Özdamar, Tüketici Mahkemeleri ve<br />

Uygulamalar›, ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Tüketici<br />

Haklar› ve Rekabet Hukuku Merkezi<br />

Genel Sekreteri Av. U¤ur Yetimo¤lu,<br />

Tüketicinin Korunmas› Hakk›nda Kanunda<br />

Devre Mülk, Devre Tatil, Paket Tur<br />

ve ‹lgili Yönetmelikler konusunda<br />

bilgilendirme yapt›.<br />

Seminerin son konuflmac›s› ‹stanbul<br />

<strong>Barosu</strong> Tüketici Haklar› ve Rekabet<br />

Hukuku Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi<br />

Av. Hüseyin Rüfltü Germeyan da<br />

kat›l›mc›lara flu konularda aç›klamalarda<br />

bulundu: “Sanayi Mallar›n›n Sat›fl Sonras›<br />

Hizmetleri Hakk›nda Yönetmelik,<br />

Mesafeli Sözleflmeler Uygulama Usul ve<br />

Esaslar› Hakk›nda Yönetmelik, Ay›pl›<br />

Mal›n Neden Oldu¤u Zararlardan<br />

Sorumluluk, Etiket, Tarife ve Fiyat Listeleri<br />

Yönetmeli¤i, Tüketici Kredisinde Erken<br />

Ödeme ‹ndirimi Hakk›nda Yönetmelik,<br />

Tüketici Konseyi Yönetmeli¤i, Kampanyal›<br />

Sat›fllara ‹liflkin Uygulama, Usul ve Esaslar›<br />

Hakk›nda Yönetmelik, Ticari Reklâm ve<br />

‹lanlara ‹liflkin ‹lkeler ve Uygulama<br />

Esaslar›na Dair Yönetmelik.”


MERKEZLER<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 13<br />

AB’de Türk ‹flçilerinin<br />

Serbest Dolafl›m› ve ‹nsan Haklar›<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> ‹nsan Haklar›<br />

Merkezi’nce düzenlenen<br />

toplant›da, Avrupa Birli¤i<br />

ülkelerindeki Türk iflçilerinin<br />

serbest dolafl›m› ve insan<br />

haklar› konusu ele al›nd›.<br />

1<br />

fiubat Cuma günü saat 18.00’da<br />

Orhan Apayd›n Konferans<br />

Salonu’nda Yeditepe<br />

Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan› ve<br />

‹ktisadi Kalk›nma Vakf› Baflkan› Prof. Dr.<br />

Haluk Kabaalio¤lu yönetiminde yap›lan<br />

toplant›da, ‹stanbul <strong>Barosu</strong> ‹nsan Haklar›<br />

Merkezi Baflkan› Dr. Erdem ‹lker Mutlu,<br />

Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi<br />

Araflt›rma Görevlileri Gülflah Kurt ve<br />

Güçlü Akyürek konuya iliflkin bilgi<br />

verdiler.<br />

Toplant›n›n aç›l›fl›nda konuflan Prof. Dr.<br />

Kabaalio¤lu, AB’de serbest dolafl›m›n mal,<br />

kifli, hizmet ve sermayeyi kapsad›¤›n›,<br />

1995 y›l›nda imzalanarak yürürlü¤e giren<br />

Gümrük Birli¤i anlaflmas›yla mallar›n<br />

serbest dolafl›m›n›n gerçekleflti¤ini bildirdi.<br />

Ankara Anlaflmas›’yla di¤er hususlar›n da<br />

serbest dolafl›m›n›n öngörüldü¤ünü, ancak<br />

80’li y›llarda al›nan bir kararlarla iflçilerin<br />

serbest dolafl›m›n›n engellendi¤ini<br />

kaydeden Kabaalio¤lu, bu karar›n bireysel<br />

davalarla afl›lmaya çal›fl›ld›¤›n› anlatt›.<br />

Kabaalio¤lu, Meryem Demirel, Zeki<br />

Sevince, Kaz›m Kufl, Sema Sürül,<br />

Abdülnas›r Savafl, Ercan Atalay-Nadi<br />

fiahin davalar›n› örnek gösterdi.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> ‹nsan Haklar› Merkezi<br />

Baflkan› Dr. Erdem ‹lker Mutlu,<br />

konuflmas›nda serbest dolafl›m hakk›n›n<br />

önemi üzerinde durarak, AB’ye üye<br />

ülkelerinin bu hakk› kabul ettiklerini<br />

ancak bu hakk›n kamu düzeni, kamu<br />

sa¤l›¤› ve kamu güvenli¤i aç›s›ndan<br />

k›s›tlanabilece¤ini bildirdi. Mutlu,<br />

Ortakl›k Konseyinin konuya iliflkin ald›¤›<br />

kararlardan örnekler sundu.<br />

Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi<br />

Araflt›rma Görevlileri Gülflah Kurt ve<br />

Güçlü Akyürek AB’de serbest dolafl›m<br />

hakk›na örnek oluflturan Abdülnas›r Savafl<br />

Davas› üzerinde durdular.<br />

Gülflah Kurt, Abdülnasir Savafl Davas›’n›n<br />

‹ngiltere’deki geliflimini anlat›rken, Güçlü<br />

Akyürek de Adalet Divan›’nda al›nan<br />

karar›n gerekçelerini irdeledi.<br />

Kurt ve Akyürek, Adalet Divan›’n›n Türkiye<br />

ile AB aras›nda imzalanm›fl olan Katma<br />

Protokolün 41. maddesinin ikinci f›kras›n›<br />

gerekçe göstererek Türk vatandafllar›n›n<br />

yerleflme (hizmet edimi) ve oturma<br />

haklar›na Katma Protokolün yürürlü¤e<br />

girifl tarihi olan 1 Ocak 1973 tarihinden<br />

sonra, ulusal seviyede her hangi bir<br />

k›s›tlaman›n getirilemeyece¤ini hükme<br />

ba¤lad›¤›n› bildirdiler.


14 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

GÖRÜfi<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

Türban ’›n Hukuki Boyutu<br />

Yüksek yarg› organlar›nca ve<br />

de son olarak Avrupa ‹nsan<br />

Haklar› Mahkemesi'nin<br />

türban konusunda vermifl<br />

oldu¤u kararlar bu konudaki<br />

hassasiyetin en üst safhada<br />

oldu¤u ve maalesef<br />

kutuplaflmalar›n hükümet<br />

kademesine kadar ilerledi¤i<br />

ülkemizde yo¤un biçimde<br />

hissedilmektedir.<br />

‹<br />

stanbul T›p Fakültesi'nde e¤itim<br />

görmekte olan bir üniversite<br />

ö¤rencisi, fakülte yönetiminin<br />

tüm uyar›lar›na karfl›n derslere türbanla<br />

girmeyi sürdürür, bunun üzerine, bu<br />

tutumu yönetim taraf›ndan verilen ve<br />

içeri¤i okuldan uzaklaflt›rma olan disiplin<br />

cezas› ile sonuçlan›r. Üniversite yönetimi,<br />

bu iflleme gerekçe olarak K›l›k K›yafet<br />

Yönetmeli¤i'ni gösterir. As›l olarak bu<br />

yönetmeli¤in dayand›¤› temel yasa<br />

do¤rudan Anayasa’d›r. Anayasa'n›n laikli¤i<br />

düzenleyen maddeleri, bu ifllemin somut<br />

dayana¤›n› teflkil etmektedir.<br />

Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi, 1998<br />

y›l›nda yaflanan bu olay ile ilgili olarak<br />

uzun inceleme sürecini bafllat›r ve 2004<br />

y›l›nda verilen kararda, türbanla e¤itim<br />

kurumlar›na kabul edilmemenin din ve<br />

vicdan özgürlü¤ünü düzenleyen hükme<br />

ayk›r›l›k teflkil etmedi¤ini, ayr›ca bir e¤itim<br />

kurumunun derslere devaml›l›kta bu tür<br />

bir k›yafet yönetmeli¤i yay›mlayarak<br />

uygulamas›n›n da, e¤itim hakk›n›n<br />

ihlali olarak de¤erlendirilemeyece¤ini<br />

vurgulam›flt›r.<br />

Gerçekten de 41340/98 baflvuru no’lu ve<br />

22.01.2003 tarihli Refah Partisi Kapat›lma<br />

Karar›’n›n gerekçeli metninde yer<br />

verilen ve büyük ölçüde Türkiye'nin<br />

savunmalar›na yer ve hak veren A‹HM<br />

Av. Muammer AYDIN<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Yönetim Kurulu Üyesi<br />

karar›nda yer alan ifadelerde oldu¤u gibi,<br />

fiahin-Türkiye karar›nda da benzer<br />

gerekçelere yer verilmifltir.<br />

Mahkeme türban ile ilgili olarak, partinin<br />

o dönemdeki genel baflkan› taraf›ndan<br />

söylenen: “‹ktidara geldi¤imizde rektörler<br />

türban karfl›s›nda geri ad›m atacaklar.<br />

Hatta türbanl› ö¤renciler geçerken onlara<br />

selam duracaklar” fleklindeki sözlerine<br />

atfen “ancak bir kiflinin dinini bu flekilde<br />

ifade etmesi bu uygulamay› yapmayanlar<br />

üzerinde bir bask› oluflturmakta ve din ve<br />

inanç temelinde bir ayr›mc›l›k<br />

yaratmaktad›r” ifadesine yer vermifltir.<br />

Bu görüflün gerekçeleri ile Anayasa<br />

Mahkemesi ve Dan›fltay'›n kararlar›ndaki<br />

gerekçeler büyük ölçüde örtüflmektedir.<br />

Karar›n›n devam›nda yüksek mahkeme,<br />

iç hukuk kural› olarak Anayasa'n›n birçok<br />

maddesine at›f yapmakta özellikle<br />

14. ve 24. maddelere dikkat çekmektedir.<br />

Anayasan›n 14. Maddesi: “Anayasa’da<br />

yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri,<br />

devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez<br />

bütünlü¤ünü bozmay› ve insan haklar›na<br />

dayanan demokratik ve laik Cumhuriyet’i<br />

ortadan kald›rmay› amaçlayan faaliyetler<br />

biçiminde kullan›lamaz.” demektedir.<br />

Anayasa Mahkemesi taraf›ndan verilen<br />

kararla örtüflen k›s›mlarda, A‹HM,<br />

türban›n, türban takmayan insanlar<br />

üzerinde yarataca¤› bask›y› göz önünde<br />

bulundurmufltur. Mahkemeye göre, türban<br />

takmak ilk bak›flta son derece masum<br />

bir olay gibi görünmektedir. Bir e¤itim<br />

kurumunda ya da bir kamu biriminde<br />

türban takanlar›n say›s›n›n artmas›, bafl›<br />

aç›klar›n da türban takmalar› konusunda<br />

zorunluluklar› bulundu¤u hissine neden<br />

olaca¤› için yasaklaman›n uygun oldu¤u<br />

fleklinde tespitte bulunmufltur.<br />

Bir e¤itim kurumunda ya da bir devlet<br />

dairesinde türban takanlar›n ço¤unlukta<br />

oldu¤u düflünüldü¤ünde, bafl› aç›k ça¤dafl<br />

giyimli insanlar üzerinde bir telkin<br />

kaç›n›lmaz olarak varl›¤›n› sürdürecektir.<br />

Türban as›l olarak bir siyasi simge olarak<br />

kullan›lmakta, ülkede kurallar›n dine göre<br />

belirlenmesini isteyen siyasi ak›m›n<br />

bayraktarl›¤›n› yapmaktad›r.<br />

Türban karar›n›n s›ralanan gerekçelerle<br />

reddedilmesi üzerine, baflvurucu<br />

taraf›ndan temyiz yoluna gidilmifl ve<br />

temyizde de A‹HM Büyük Daire,<br />

Türkiye'nin ihlalinin bulunmad›¤›<br />

maddeleri s›ralam›flt›r.<br />

Anayasam›za sonradan eklenen bir<br />

düzenleme ile uluslararas› sözleflmeler<br />

ile iç hukuk hükümleri çat›fl›rsa<br />

uluslararas› sözleflmeler esas al›nacakt›r<br />

hükmü getirilmifltir. Bu da demek oluyor<br />

ki, kararlar›n ‹nsan Haklar› Sözleflmesi ve<br />

ek protokollere göre veren A‹HM'in bu<br />

kararlan, iç hukuk düzenlemeleriyle<br />

uyumlu olman›n yan› s›ra ayn› zamanda<br />

iç hukuktan da üstün bir konuma sahiptir.<br />

K›saca türban› serbest b›rakmak için iç<br />

hukuk yolunda yap›lacak bir düzenleme,<br />

do¤rudan Avrupa ‹nsan Haklar›<br />

Sözleflmesi’ne (A‹HS) ayk›r›l›k teflkil<br />

edece¤inden geçersizli¤e mahkûm<br />

olacakt›r. ‹flte as›l olarak türbana son<br />

noktay› koyan da bu düzenlemelerdir.<br />

Bundan sonra türban üzerine yap›lacak<br />

tüm tart›flmalar yapay gündem<br />

oluflturman›n ötesine geçemeyecektir.<br />

Bu aç›klamalar ›fl›¤›nda son yap›lan<br />

Anayasal de¤ifliklikler de türban›n<br />

üniversitelere girmesini sa¤lamayacakt›r.<br />

Anayasa Mahkemesi’nin Cumhuriyet’in<br />

de¤ifltirilemez hükmü olan laikli¤i<br />

dolanma çabalar›n› görmezden<br />

gelemeyece¤ini düflünerek, yanl›fl›n<br />

yüksek mahkemeden dönece¤ine<br />

inan›yoruz.


GÖRÜfi<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 15<br />

L<br />

Lâik Anayasa ve Gündem!<br />

âik ve ça¤dafl bir e¤itim ve<br />

ö¤renimi benimseyen<br />

Cumhuriyetimize ait 1924<br />

Anayasa’n›n 2. maddesinde 05.02.1937<br />

tarihinde yap›lan de¤ifliklikle “lâiklik ilkesi”<br />

Anayasaya girmifl bulunmaktad›r. 1961<br />

Anayasas›’n›n “Cumhuriyet’in nitelikleri”<br />

bafll›¤›n› tafl›yan 2.maddesi de Türkiye<br />

Cumhuriyeti’nin lâik bir hukuk devleti<br />

oldu¤unu kabul etmifltir. Halen yürürlükte<br />

bulunan 1982 Anayasam›z›n dayand›¤›<br />

temel görüfl ve ilkeleri belirten ve anayasa<br />

metnine dahil bulunan (Any.md.176)<br />

Bafllang›ç k›sm›nda, (Paragraf:7) “…lâiklik<br />

ilkesinin gere¤i kutsal din duygular›n›n,<br />

Devlet ifllerine ve politikaya kesinlikle<br />

kar›flt›r›lmayaca¤›…” belirtilirken,<br />

Cumhuriyetin nitelikleri bafll›kl› 2. madde<br />

de 1961 Anayasas›’nda oldu¤u gibi yine;<br />

“…Türkiye Cumhuriyeti’nin lâik ve sosyal<br />

bir hukuk devleti” oldu¤u hükmü<br />

korunmufltur. Ayr›ca, Anayasam›z›n<br />

4.maddesinde “…Devlet fleklinin<br />

Cumhuriyet oldu¤u hükmü ile,<br />

2.maddesindeki Cumhuriyet’in nitelikleri<br />

ve 3.maddesi hükümleri de¤ifltirilemez<br />

ve de¤ifltirilmesi teklif edilemez.”<br />

hükmüne yer verilmifltir.!<br />

Di¤er taraftan Anayasam›z Genel Esaslar<br />

Bölümünün 11.maddesiyle de Anayasan›n<br />

ba¤lay›c›l›¤› ve üstünlü¤ü ifade edilmifltir:<br />

(Any. md.11- “… Anayasa hükümleri,<br />

yasama (TBMM), Yürütme (C.Baflkan› ve<br />

Bakanlar Kurulu) ve yarg› organlar›<br />

(Anayasa Mahkemesi, Yarg›tay,<br />

Dan›fltay..v.b.g.), idare makamlar›<br />

(Üniversiteler., v.b.g.) ve di¤er kurulufl ve<br />

kiflileri ba¤layan temel hukuk kurallar›d›r.<br />

Kanunlar Anayasa’ya ayk›r› olamaz.”<br />

Ayr›ca; Anayasam›zdaki Temel Haklar ve<br />

Ödevler, bafll›kl› II.k›sma ait “Din ve<br />

Vicdan Hürriyeti” bafll›kl› 24.maddenin<br />

4.f›kras›nda; “…Kimse, Devletin sosyal,<br />

ekonomik, siyasi veya hukuki temel<br />

düzenini k›smen de olsa, din kurallar›na<br />

dayand›rma veya siyasi veya kiflisel ç›kar<br />

yahut nüfuz sa¤lama amac›yla her ne<br />

suretle olursa olsun, dini veya din<br />

duygular›n› yahut dince kutsal say›lan<br />

fleyleri istismar edemez ve kötüye<br />

kullanamaz.” emredici ba¤lay›c› kural›<br />

mevcuttur..<br />

Keza; ‹nk›lap Kanunlar›n›n korunmas›<br />

hakk›ndaki Anayasam›z›n 174.maddesiyle<br />

de “..Türkiye Cumhuriyeti’nin lâiklik<br />

niteli¤ini koruma amac› güden ve<br />

Anayasa’da yaz›l› bulunan Devrim<br />

Kanunlar›n›n Hükümlerinin..” ba¤lay›c›l›¤›<br />

yürürlüktedir.<br />

Böylece, Türk hukuk mevzuat›<br />

Cumhuriyet’in ilan› ile birlikte tüm<br />

Anayasalar›n da lâik hukuk sistemini<br />

benimsemifl ve bugüne kadar da<br />

uygulamalar bu yönde yürütülmüfltür.<br />

Ancak 9 fiubat 2008 günü TBMM’ce kabul<br />

edilip, Cumhurbaflkan› taraf›ndan da<br />

onaylanarak yay›mlanm›fl bulunan<br />

kanunla Anayasa’n›n 10 ve<br />

42.maddelerinde birer f›kra ile de¤ifliklik<br />

yap›lm›flt›r. 10. maddeye eklenen f›kra<br />

ile.. “.. Her türlü kamu hizmetlerinden<br />

yararlan›lmas›nda eflitlik ilkesi getirilmifltir.<br />

“42.maddeye eklenen f›kra ile de..”<br />

“ .. Yüksek ö¤renim hakk›n›n<br />

s›n›rlanamayaca¤› ve bunun kapsam ve<br />

s›n›rlar›n›n kanunla (TBMM’ce) belirlenip<br />

düzenlenece¤i..” öngörülmektedir.<br />

Her iki madde de yap›lan de¤iflikliklerin<br />

amac› “TÜRBANLA” yüksek ö¤renim<br />

yap›lmas›n›n önünü açmakt›r.<br />

Anayasa de¤iflikliklerinde birlikte hareket<br />

eden AKP ve MHP aras›nda yap›lm›fl olan<br />

protokole göre, Yüksek ö¤renimde k›yafet<br />

konusunda uygulama için YÖK Yasas›’n›n<br />

17. maddesinin yeniden düzenlenerek<br />

yasalaflmas› gerekmektedir..<br />

Ancak iktidar partisi sözcüleri, Anayasa<br />

de¤ifliklikleri hakk›nda CHP’nin Anayasa<br />

Mahkemesi’ne baflvuru yapmas›n› ve<br />

siyasal ve toplumsal tepkileri dikkate alarak<br />

flimdilik mahkeme karar›n› aç›klay›ncaya<br />

kadar beklemeyi tercih etmifl<br />

görünmektedirler. Anayasa Mahkemesi’nin<br />

Anayasa de¤iflikliklerini sadece flekil<br />

bak›m›ndan inceleme ve denetleme yetkisi<br />

bulunmakla birlikte (Any.Md.148-149),<br />

Anayasa de¤iflikliklerinde iptale beflte üç<br />

oy çoklu¤uyla karar verebilmektedir.<br />

TBMM’nin Anayasay› de¤ifltirme görev ve<br />

yetkileri Any. md.4, 87 ve 175. maddeleri<br />

ile s›n›rl› bir yasama tasarrufudur. Özelikle,<br />

4. madde ile bafllang›ç ve ilk üç maddenin<br />

Anayasa’n›n de¤ifltirilemez maddelerinin<br />

rejimin temel felsefesi oldu¤u aç›kça<br />

vurgulanm›fl ve yukar›da aç›klad›¤›m›z<br />

lâiklikle ilgili özel maddelerle de bu<br />

güçlendirilmifltir. Bu durumda, Anayasa’n›n<br />

“..Ba¤lay›c›l›¤› ve üstünlü¤ü ilkesi..”<br />

(Any.md.II) ile Anayasa Mahkemesi’nin<br />

kararlar›n›n (Any.md.153) yasama<br />

Av. Cafer KAYA<br />

(TBMM), yürütme (C.Baflkan› ve Bakanlar<br />

Kurulu) ve yarg› organlar›n›, idare<br />

makamlar›n›, gerçek ve tüzel kiflileri<br />

ba¤lar..” hükmü, Anayasa Mahkemesi’nin<br />

“TÜRBAN” konusunda evvelce verdi¤i<br />

kararlar› ve oluflturdu¤u içtihatlar›<br />

gündeme tafl›maktad›r.<br />

Türk Anayasa Mahkemesi gerek geçmiflte<br />

verdi¤i iki partinin kapat›lmas› kararlar›nda<br />

ve gerekse YÖK Yasas› ile ilgili verdi¤i<br />

kararda “‹ÇT‹HAT OLUfiTURMUfiTUR”<br />

Bu içtihat Türban›n dinsel ve siyasal bir<br />

simge oldu¤u ve bunun lâik hukuk<br />

sisteminde Yüksek ö¤renimde<br />

kullan›lmayaca¤›n› içermektedir. Nitekim,<br />

Leyla fiahin Davas›’nda da Avrupa ‹nsan<br />

Haklar› Mahkemesi ayn› içtihad›<br />

benimseyerek davay› kabul etmemifltir..<br />

Zira, Avrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesi’nin;<br />

Düflünce, vicdan ve din özgürlü¤ü bafll›kl›<br />

9.maddesinin 2. f›kras›… “..Din veya<br />

inanc›n› aç›klama özgürlü¤ü, ancak kamu<br />

güvenli¤inin, kamu düzeninin, genel<br />

sa¤l›¤›n veya ahlâk›n veya baflkalar›n›n<br />

hak ve özgürlüklerinin korunmas› için<br />

demokratik bir toplumda zorunlu<br />

tedbirlerle ve yasayla s›n›rlanabilir.”<br />

Hükmü ile dinsel simgelere yer<br />

verilemeyece¤ini ortaya koymaktad›r…<br />

Bu itibarla, gerek ulusal ve gerekse<br />

uluslararas› Anayasa ve ‹nsan Haklar›<br />

Sözleflmeleri ile bu konuda oluflmufl<br />

bulunan yerleflmifl Yüksek yarg› içtihatlar›<br />

kapsam›nda Anayasa’da yap›lan<br />

de¤iflikliklerin Yüksek Mahkemece ele<br />

al›nmas› gerekli bulunmaktad›r.<br />

Anayasa’y› ve O’nun Lâik Cumhuriyet<br />

Rejimini ve lâik hukuk sistemini korumakla<br />

görevli Anayasa Mahkemesi’nin ; lâiklikle<br />

ba¤daflmayan ve Anayasa’y› yozlaflt›ran<br />

bu iki maddede yap›lan de¤ifliklikleri<br />

esastan inceleyerek ‹PTAL KARARI vermesi<br />

tarihi bir görevdir.<br />

Bu yap›lmad›¤› takdirde ise, ‹stanbul<br />

<strong>Barosu</strong> Yönetim Kurulu taraf›ndan Bas›na<br />

aç›kland›¤› gibi (17 fiubat Milliyet)<br />

“..Türban›n serbest b›rak›lmas›n›<br />

amaçlayan Anayasa de¤iflikli¤iyle,<br />

sadece üniversitelerde de¤il, tüm toplumu<br />

saran bir farkl›laflman›n anayasal<br />

temellerinin at›laca¤› ve bunun bir rejim<br />

bunal›m› do¤urabilece¤i..”gözden uzak<br />

tutulmamal›d›r… !


16 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

GÖRÜfi<br />

Üretim Tutsakl›¤›ndan<br />

Tüketim Özgürlü¤üne!<br />

Ö¤retiye göre üretim<br />

araçlar›na malik olmak<br />

sermayedarlar için tek bafl›na<br />

bir anlam tafl›mamaktad›r.<br />

Üretici güçler, yani iflçilerce<br />

üretimin gerçeklefltirilmesiyle<br />

döngü tamamlan›r sistem<br />

ifllemeye bafllar, meta üretimi<br />

ve pazara arz süreklilik<br />

kazan›r.<br />

Ü<br />

retimi gerçeklefltiren iflçinin<br />

yaratt›¤› art›k de¤ere sermaye<br />

sahiplerince el konulmas›<br />

teoride eme¤in tutsakl›¤› ve üretti¤ine<br />

yabanc›laflmas› olarak tan›mlanmaktad›r.<br />

Sermayenin ve üretim araçlar›n›n sahibi<br />

olanlarca el konulan art›k de¤er, iflçinin<br />

meta üretimi için ortaya koydu¤u ve bedeli<br />

iflverence ödenmeyen çal›flma sürecinin<br />

karfl›l›¤› olarak adland›r›lmaktad›r.<br />

‹ki yüz y›l› geride b›rakan kapitalizmin<br />

sanayi devriminin günümüzde izlenmesi<br />

bile zorlaflan teknolojik geliflmelerle<br />

ulaflt›¤› boyut, karmafl›k finansal iliflkiler,<br />

uluslararas› ba¤lant›lar, sermayenin çok<br />

uluslu yap›s›, küresel kapitalizm olarak<br />

isimlendirilmektedir. Bu tür sermayenin<br />

-emperyalist devletlerin d›fl›ndaki- ulus<br />

devletlerce denetlenemez ölçüde<br />

güçlenmesi, finans devlerine, bir baflka<br />

tan›mla finans devletlerine dönüflmesi<br />

olgusu ortaya yeni durumlar ç›karmaktad›r.<br />

Küresel bir kudrete, denetlenemez bir<br />

güce kavuflan sermaye kendisine sorun<br />

ç›karan devletleri hizaya getirmekte,<br />

kriz yarat›p piyasalar›n› allak bullak<br />

edebilmekte, ulusal duyarl›l›¤a sahip,<br />

haddini bilmez yöneticileri alafla¤›<br />

edivermektedir! Tarihçilerin, sosyal<br />

bilimcilerin, toplumsal psikiyatri ile<br />

ilgilenenlerin ileride en çok üzerinde<br />

duracaklar› konulardan birisi de<br />

kuflkusuz, sürülefltirilen kitlelerin soka¤a<br />

dökülüp, ulus devletlerine karfl› turuncu<br />

kalk›flmalar›n figüranlar›na nas›l<br />

dönüflebildikleri olacakt›r.<br />

Av. Hüseyin Özbek<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Genel Sekreteri<br />

Ulusal duyarl›l›klar›n, ekonomik ç›karlar›n,<br />

birlikte yaflan›lan tarihsel yolculu¤un ortak<br />

paydalar›n›n ayn› saflarda buluflturaca¤›<br />

insanlar niçin ayr› saflardad›r Yukar›da<br />

bahsedilen eme¤in üretti¤ine<br />

yabanc›laflmas›, iflçinin metaya<br />

yabanc›laflmas›, günümüzde kitlelerin<br />

ortak köklerine, uyuflma noktalar›na, ulusal<br />

kodlar›na yabanc›laflmas› olarak<br />

sürmektedir de onun için!<br />

Eme¤in sömürüsünün, ulusal kaynaklar›n<br />

küresel sermaye taraf›ndan yutulmas›n›n<br />

hiçbir dirençle karfl›laflmadan devam› için<br />

kitlelerin uyutulmas› ve uyku halinin<br />

sonsuza kadar sürmesi gerekmektedir!<br />

Çok uluslu flirketlerin ya¤mas›n›n,<br />

emperyalistlerin istedikleri gibi at<br />

oynatmas›n›n, mazlumlar›n devaml› altta<br />

kalmas›n›n nedeni ezilenlerin hipnoz<br />

halinin süreklili¤idir. Emperyalizmin kültür<br />

araçlar›, kitleleri istenilen tarafa yöneltmek,<br />

yeni tüketim al›flkanl›klar› oluflturmak,<br />

geleneksel beslenme tarz›n› de¤ifltirmek,<br />

halk›n bilinçalt›ndaki tutumluluk ve<br />

ihtiyac› kadar tüketme düflüncesini yok<br />

etmek üzerine kurgulanmaktad›r.<br />

Emperyalizm kitlelerin tüketim ç›lg›nl›¤›n›<br />

tetiklemekte bilimi kullanmaktad›r. ‹nsan›<br />

do¤al halinden ç›kartarak üretimin kölesi,<br />

tüketimin ç›lg›n›na dönüfltürmek için tekil<br />

ve toplumsal psikolojinin, psikiyatrinin<br />

en son verileri kullan›lmaktad›r.<br />

Ç›lg›nca bir dürtüyle, ihtiyac›ndan daha<br />

fazlas›n› borçlanarak tüketen insan, sistem<br />

taraf›ndan kutsanmakta, tüm insanl›¤a<br />

model olarak sunulmaktad›r. Sistemi<br />

sorgulamayan, düzene karfl› ç›kmayan,<br />

salt üreten ve istenildi¤i flekilde tüketen<br />

insanla, insanl›¤›n düflünsel, duyusal,<br />

fiziksel evriminin en mükemmel flekilde<br />

tamamland›¤› ilan edilmektedir. ‹klimin,<br />

çevresel koflullar›n, binlerce y›ll›k geçmiflin<br />

tortusu deneysel do¤rular bir yana<br />

itilmekte, bir baflka tan›mla Eskimolara<br />

dondurma, ekvator çizgisinin s›ca¤›nda<br />

kavrulanlara s›cak salep içirilmektedir!<br />

Kola içip, hamburger yedi¤inde,<br />

Holivuttakilerle özdeflleflen, Amerikan<br />

sigaras›n› tüttürdü¤ünde ABD’nin özgür<br />

kovboylar› gibi at süren, akflamlar›<br />

saatlerce seyretti¤i beyaz cam›n karfl›s›nda<br />

uyuyakalan, dünyan›n küresel efendileri<br />

olmasa uzayl›larca iflgal edilece¤imize<br />

inanan, ülkeyi yönetenlerin Atlantik<br />

ötesine sadakatini ve teslimiyetini<br />

do¤ru bulan, olas› vampir sald›r›lar›na<br />

karfl› gümüfl kaz›k ve haç tafl›may› düflünen<br />

standart insanlar üretmektedir sistemin<br />

toplum mühendisli¤i laboratuar›!<br />

Sürüleflme ve köleleflme sistem taraf›ndan<br />

özgürlük olarak tan›mlanmakta, kitlelerce<br />

benimsenmesi gereken model olarak<br />

gösterilmekte, yükselen de¤er olarak<br />

sunulmaktad›r. Sisteme karfl› ç›kan,<br />

sunulan modeli reddedenlerse<br />

tüm kötülüklerin kayna¤› olarak<br />

de¤erlendirilmektedir. Sistem karfl›tlar›n›n<br />

tasfiyesi amac›yla yap›lan her giriflim,<br />

öncelikle emperyalist kültür araçlar›yla<br />

sürülefltirilen kitlelerin kafas›nda<br />

meflrulaflt›r›lmaktad›r. Bunun içindir ki,<br />

ulus devletin temeli ekonomik varl›klar›n<br />

teker teker sistemin eline geçmesi<br />

ve sonuçta ortadan kald›r›lmas›,<br />

üretimin kölelerinden alk›fl ve destek<br />

alabilmektedir!<br />

Irak’› ve Afganistan’› uluslararas› hukuku<br />

hiçe sayarak iflgal eden, Yugoslavya’y›<br />

parça parça eden emperyalizm, gelecek<br />

günlerin kurbanlar›n› ilan edecek kadar<br />

kendinden emin görünmektedir! Küresel<br />

haydutlara unuttuklar› bir gerçe¤i<br />

hat›rlatmak gerekiyor: En güçlü dönemler<br />

düflüflün bafllad›¤›, hastal›klar›nda ortaya<br />

ç›kmaya bafllad›¤› anlard›r ayn› zamanda.<br />

Sermayenin sömürüsüne karfl› eme¤in<br />

dayan›flmas›, emperyalizme karfl›<br />

ulusçu bir duyarl›l›¤›n güçlenmesi ve<br />

kitleselleflmesi, direncin toplumsallaflmas›<br />

gerekmektedir. Bunun için de üretimin<br />

kölelerini dald›klar› sanal özgürlük<br />

uykusunun prangalar›ndan kurtar›p,<br />

emek ve ulus direniflinin saflar›na katacak<br />

toplumsal floklara ihtiyaç var.


GÖRÜfi<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 17<br />

Medeni Kanun’un 82. Y›l›nda Türkiye’m<br />

Nereye Götürülmek ‹steniyor<br />

Türkiye Cumhuriyeti’nin<br />

kuruluflunu izleyen y›llarda<br />

ülkede ça¤dafl, uygar bir<br />

yaflam biçiminin<br />

yerlefltirilmesi amaçlanm›fl ve<br />

bu amaca ulaflabilmek için<br />

e¤itimde, sosyal, kültürel,<br />

ekonomik ve siyasal yaflamda<br />

köklü devrimler yap›lm›flt›r.<br />

Y<br />

aflam iliflkilerinin tümünü<br />

düzenleyen hukuk kurallar› da<br />

bu köklü de¤iflime uygun olarak<br />

yeniden ele al›nm›flt›r. Çünkü her devrim,<br />

hukuk devrimini de içerir ve her devletin<br />

hukuk sistemi o devletin temeline uymak<br />

zorundad›r.<br />

Atatürk ve arkadafllar›n›n önderli¤inde<br />

kazan›lan Kurtulufl Savafl› sonras› kurulan<br />

Türkiye Cumhuriyeti ulusal egemenlik<br />

temeline dayand›r›lm›flt›r. Egemenli¤ini<br />

ulustan alan bir devlette ise din esaslar›na<br />

dayanan hukuk sistemi yer alamaz.<br />

Bu bak›mdan, Hukuk Devrimi’nin Türk<br />

ulusu için büyük önemi vard›r. Hukuk<br />

devrimi ile din esaslar›na dayal› hukuk<br />

sistemi terkedilmifl, yerine laik bir hukuk<br />

düzeni kurmak üzere Kara Avrupa’s› hukuk<br />

sistemi benimsenmifltir.<br />

Hukuk devrimi denilince ilk akla gelen<br />

Medeni Kanun’un kabulüdür. 17 fiubat<br />

1926'da kabul edilen Medeni Kanun’un<br />

özellikle Aile Hukuku bölümünde köklü<br />

bir hukuk reformu yaflama geçirilmifltir.<br />

Kad›nlar, evlenme, boflanma, mal varl›¤›,<br />

miras gibi özel yaflamlar›na iliflkin<br />

haklar aç›s›ndan erkeklerle eflit konuma<br />

getirilmifllerdir. Medeni Kanun, bu<br />

bak›mdan ülkede demokratikleflmenin ilk<br />

ad›m› ve ça¤dafll›¤a aç›lan kap› olarak<br />

nitelendirilir.<br />

Medeni Kanun ile erke¤in birden çok<br />

kad›nla evlenebilmesi yerine tek efllilik,<br />

erke¤in “bofl ol” demesi ile sonuçlanan<br />

boflanma yerine, kad›n›n ve erke¤in<br />

Kanunda belirtilen nedenlere dayanarak<br />

boflanma davas› açabilmesi ve bu konuda<br />

mahkeme karar› al›nmas› koflulu, mirastan<br />

erkek çocu¤un tam pay, k›z çocu¤un yar›<br />

pay almas› yerine her ikisinin eflit pay<br />

almalar› kabul edilmifltir. Evlenme yafl›n›n<br />

belirlenmesi ve resmi nikâh›n kabulü ise<br />

kad›n haklar› aç›s›ndan büyük önem<br />

tafl›maktad›r.<br />

1926’da Türk Kanunu Medenîsi, bir<br />

devrim kanunu olarak ç›kar›lm›flt›r.<br />

Mahmut Esat Bozkurt’un yazd›¤›<br />

gerekçede bu devrimin anlam› ve önemi<br />

özetle flu cümlelerle vurgulanm›flt›r:<br />

“... ‹nsanl›k yaflam›, her gün hatta her an<br />

esasl› de¤iflikliklerle karfl› karfl›yad›r. Bu<br />

de¤ifliklikleri, yürüyüflü de¤iflmez kurallar<br />

çevresinde saptamak ve doldurmak<br />

mümkün de¤ildir. Kanunlar› dine dayal›<br />

olan devletler k›sa bir zaman sonra<br />

ülkenin ve ulusun ihtiyaç ve isteklerini<br />

karfl›layamazlar. Çünkü dinler de¤iflmez<br />

hükümler belirtirler. Yaflam yürür;<br />

ihtiyaçlar h›zla de¤iflir... De¤iflmemek<br />

dinler için bir zorunluluktur. Bu bak›mdan<br />

dinlerin sadece bir vicdan ifli olarak<br />

kalmas› günümüz uygarl›¤›n›n<br />

esaslar›ndan.. birisidir....”<br />

“...Yüzy›l›m›z uygarl›¤›na mensup<br />

devletlerin ilk ay›r›c› nitelikleri din ile<br />

dünyay› ayr› görmektedir. Bunun tersi,<br />

devletin kabul etti¤i din esaslar›n› kabul<br />

etmeyen kimselerin vicdanlar›n› bask›<br />

alt›na almak olur. Bunu yüzy›l›m›z›n devlet<br />

anlay›fl› kabul edemez. Din, devlet<br />

gözünde vicdanlarda kald›kça sayg›nd›r<br />

ve temizdir. Dinin hüküm halinde<br />

kanunlara girmesi tarihin ak›fl›nda ço¤u<br />

kez hükümdarlar›n, zorbalar›n, güçlülerin<br />

keyif ve isteklerini tatmine arac› olmas›<br />

sonucunu getirmifltir. Dini dünyadan<br />

ay›rmakla yüzy›l›m›z›n devleti, insanl›¤›<br />

tarihin bu kanl› s›k›nt›s›ndan kurtarm›fl ve<br />

dine gerçek ve sonsuz bir taht olan vicdan›<br />

ay›rm›flt›r. Özellikle çeflitli dinlere mensup<br />

uyruklara sahip devletlerde tek bir<br />

kanunun bütün toplumda uygulanma<br />

yetkinli¤ini kazanabilmesi için bunun<br />

dinle iliflkisini kesmesi ulus egemenli¤i<br />

için de bir zorunluluktur.”<br />

Av. Nazan Moro¤lu<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong><br />

Meslek ‹çi E¤itim Merkezi Baflkan›<br />

“...Medeni Kanun, Türkiye’de hukuk<br />

birli¤ini gerçeklefltiren bir kanundur.<br />

Çünkü bu Kanunun konusu olan olaylarda<br />

daha önce fleriat hükümleri uygulanmakta<br />

idi. Ancak çeflitli konularda farkl› görüfller,<br />

farkl› içtihatlar vard›. Bunlar aras›nda bir<br />

birlik yoktu. Ülkemizde farkl› dinlere,<br />

hatta mezheplere mensup insanlar için<br />

baflka kurallar uygulan›yordu. Yabanc›lar<br />

için “kapitülâsyonlar” denilen ayr›cal›kl›<br />

kurallar geçerliydi. Lozan Antlaflmas›’nda<br />

ülkemizdeki az›nl›klar›n kendilerine<br />

özgü hukuk kurallar›n›, özellikle kifliler<br />

hukuku ve aile hukukunda kendilerine<br />

özgü kurallar› uygulayabilmeleri için<br />

özel hükümler vard›. Fakat Türk Kanunu<br />

Medenîsi’nin ‹sviçre Medenî Kanunu’nun<br />

iktibas› yoluyla yap›lmas›<br />

kararlaflt›r›ld›¤›nda ülkemizdeki Musevî<br />

ve H›ristiyan az›nl›klar Adalet Bakanl›¤›’na<br />

baflvurarak Lozan Antlaflmas›’n›n<br />

kendilerine tan›d›¤› haklardan feragat<br />

ettiklerini bildirmifllerdir. Bu, Türkiye’de<br />

daha Cumhuriyet’in bafllang›c›nda<br />

oluflabilecek bir farkl› hukuk uygulamas›<br />

olas›l›¤›n› ortadan kald›rm›flt›r. Böylece<br />

Türk Kanunu Medenîsi, Türkiye’de hukuk<br />

birli¤inin ve ulusal birli¤in gerçekleflmesi<br />

yolunda çok önemli bir hukuk devrimi<br />

olmufltur.”<br />

82 y›l sonra bugün görülüyor ki,<br />

yukar›daki gerekçe ülkeyi yönetenlerce<br />

hiç önemsenmemekte; 15 yafl›nda evlenen<br />

bir Cumhurbaflkan› efli topluma örnek<br />

olmakta...<br />

Dine referansla anayasa de¤iflikli¤i<br />

yap›lmakta...<br />

Yeniden ümmet ve kul anlay›fl›na do¤ru<br />

h›zl› ad›mlarla yürüdü¤ü kayg›s›<br />

uyand›ran bir iktidar ülkeyi yönetmekte...<br />

Ancak gözden kaç›rd›klar› bir fley var,<br />

Atatürk Devrimleriyle kazand›klar›<br />

haklar›n bilincinde olan kad›nlar bu<br />

geriye gidifle asla izin vermemekte,<br />

vermeyecekler de...


18 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

ÖZEL GÜNLER<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

Türk Medeni Kanunu, Atatürk<br />

Devrimlerinin temeli, dinsel<br />

hukuk düzeninden laik hukuk<br />

düzenine geçiflin belgesi, bir<br />

hukuk ve uygarl›k an›t› olarak<br />

kabul edilmektedir.<br />

T<br />

1923'den Günümüze<br />

Türk Hukuk Devrimi’nin Simgesi:<br />

Medeni Kanun<br />

ürk Medeni Kanunu, k›saca<br />

Medeni Kanun'un geçmifli 1923<br />

y›l›na dayanmaktad›r.<br />

Atatürk, 1923 y›l›nda Bursa'da halka<br />

yapt›¤› bir konuflmada flöyle diyordu:<br />

“Yeni Türkiye, ne zamana ne de ihtiyaca<br />

uymayan mecellenin hükümlerine ba¤l›<br />

kalamaz. En uygar uluslar derecesinde<br />

hukuk kurallar›m›z› da iyilefltirece¤iz. Yüz<br />

sene, befl yüz sene, bin sene evvel yaflayan<br />

bir toplum için yap›lan yasalarla bugünkü<br />

toplumu yönetmeye kalk›flmak gaflettir,<br />

cehalettir.”<br />

Cumhuriyet'in kuruluflu ile yeni bir devlet<br />

yap›s› oluflturulurken var olan hukuk<br />

düzeninin iyilefltirilmesi, ça¤dafllaflt›r›lmas›<br />

amaçlanm›flt›. 1923'de Adalet Bakanl›¤›<br />

bünyesinde, baflta Mecelle olmak üzere<br />

temel baz› yasalar› yeniden düzenlemek<br />

üzere iki komisyon oluflturuldu.<br />

Komisyonlar›n Çal›flmalar›...<br />

Adalet Bakanl›¤› bünyesinde oluflturulan<br />

bu komisyonlar›n çal›flma yöntemlerini<br />

belirleyen yönetmelikte, komisyonlar›n<br />

yeni düzenlemeler için önce f›k›h<br />

hükümlerine dayanacaklar›, onun yeterli<br />

olmad›¤› konularda baflka uluslar›n kabul<br />

etti¤i çözümlerden yararlanmalar›<br />

öngörülüyordu. Komisyon üyelerinin fleriat<br />

kurallar›ndan ayr›lmaz gözükmeleri,<br />

bu arada yeni düzenlemelerde Bat›<br />

Hukuku’nun örnek al›nmas›na iliflkin<br />

görüfllerin yo¤unlaflmas› sonucu, bu<br />

komisyonlar da¤›t›ld›.<br />

19 May›s 1924'de yeniden oluflturulan<br />

komisyonlar›n çal›flmalar›na iliflkin<br />

yönetmelikte, bu kez, gerekirse “Bat›<br />

Milletlerinin kanun ve eserlerinden icap<br />

eden esaslar›n al›nmas›” ibaresi yer ald›.<br />

Ancak bu komisyonlar›n haz›rlad›¤›<br />

yasalar da, yetersiz ve ça¤dafl olmaktan<br />

uzak bulundu; bunlarla ülkenin<br />

ihtiyaçlar›n› karfl›layacak düzeyde bir<br />

hukuk sisteminin yarat›lamayaca¤›<br />

anlafl›ld›.<br />

Adalet Bakan› Mahmut Esat Bozkurt,<br />

bat›daki örneklerinden yararlanarak<br />

hukuk sisteminin yenilenmesi karar›n›,<br />

“Türk ihtilalinin karar›, Bat› uygarl›¤›n›<br />

kay›ts›z flarts›z kendisine mal etmek,<br />

benimsemektir. Bu karar, o kadar kesin<br />

bir azme dayanmaktad›r ki, önüne<br />

ç›kacaklar, demirle, ateflle yok edilmeye<br />

mahkûmdurlar. Bu prensip bak›m›ndan<br />

yasalar›m›z› oldu¤u gibi bat›dan almak<br />

zorunday›z (*)” sözleriyle aç›klad›.<br />

Medeni Kanun’u haz›rlayan Komisyon Üyeleri<br />

Bat›l› ülkelerin medeni kanunlar›<br />

incelendikten sonra Medeni Kanun'un<br />

haz›rlanmas›nda, ‹sviçre Medeni Kanunu<br />

esas al›nd›. 1912'de yürürlü¤e giren ‹sviçre<br />

Medeni Kanunu, dilinin basitli¤i, kad›nerkek<br />

eflitli¤ine dayal› bir aile düzeni<br />

içermesi ve hâkime takdir yetkisi vermesi<br />

nedeniyle benimsendi.<br />

Avrupa'daki en eski yurttafll›k yasalar›ndan<br />

Frans›z Medeni Yasas›, eskimifl kabul<br />

edildi, Avusturya Medeni Yasas›, Habsburg<br />

Hanedan›n›n "mutlak›yetçi" anlay›fl›n›<br />

yans›t›r nitelikte bulundu. Alman Medeni<br />

Yasas› ise, çok teknik bir metin olarak<br />

görüldü.<br />

Türk Medeni Kanunu Tasar›s›’n›n<br />

haz›rlanmas› konusunda hukukçu<br />

milletvekillerinden, ö¤retim üyeleri, yarg›ç<br />

ve avukatlardan oluflan 26 kiflilik bir<br />

komisyon kuruldu. Bu komisyon, ‹sviçre<br />

Medeni Kanunu'nu Türkçeye çevirdi ve<br />

yeni bir metin oluflturdu.<br />

Gerekçeden...<br />

Komisyonun haz›rlad›¤› taslak, 20 Aral›k<br />

1925'de Bakanlar Kurulu'nda (3. ‹nönü<br />

Hükümeti) görüflülerek kabul edildi.<br />

Tasar›n›n genel gerekçesi, Adalet Bakan›<br />

Mahmut Esat Bozkurt taraf›ndan kaleme<br />

al›nd›. Bozkurt, gerekçede, “Türkiye halk›,<br />

adaletin uygulanmas›nda kurals›zl›k ve<br />

sürekli kargafla karfl›s›ndad›r. Halk›n kaderi<br />

belli ve yerleflmifl bir adalet esas›na de¤il,<br />

rastlant› ve talihe ba¤l›, birbiriyle çeliflkili<br />

ortaça¤ dinsel hukukun kurallar›na ba¤l›<br />

bulunmaktad›r. Cumhuriyet, Türk<br />

adaletinin bu kar›fl›kl›ktan, yokluktan ve<br />

pek ilkel durumdan kurtar›lmas›n›<br />

devrimin ve yüzy›l›m›z uygarl›¤›n›n<br />

gereklerine uyan yeni bir Türk Medenî<br />

Kanunu'nun h›zla vücuda getirilmesini<br />

ve uygulamaya konulmas›n› zorunlu<br />

k›lm›flt›r” dedi.<br />

Tasar›, Meclis Adalet Komisyonu'nda<br />

hiçbir de¤iflikli¤e u¤ramadan kabul edildi.<br />

Komisyon raporunda, ‹sviçre Medeni<br />

Yasas›'n›n uygar ülkelerin en baflar›l›<br />

yasalar›ndan biri oldu¤u, içerdi¤i<br />

hükümlerin toplumsal ve ekonomik yaflam<br />

bak›m›ndan ça¤›n gereksinimlerini<br />

karfl›layacak nitelikte oldu¤u belirtildi.<br />

Genel Kurul görüflmelerinde tasar›n›n<br />

madde madde ele al›nmas› önerildi. Ancak<br />

Adalet Bakan› Bozkurt, yasan›n bir<br />

bütün oldu¤unu, bu nedenle tümüyle<br />

görüflülmesi gerekti¤ini belirterek, bu<br />

öneriye karfl› ç›kt›. Tasar›, k›sa bir<br />

görüflmeden sonra, 17 fiubat 1926'da<br />

kabul edildi. 4 Nisan 1926 tarihli<br />

Resmi Gazete'de yay›mlanan yasa, 6 ay<br />

sonra, 4 Ekim 1926'de yürürlü¤e girdi.<br />

Bu yasay›, devam› niteli¤inde görülen<br />

Borçlar Yasas› izledi. Ayn› komisyon,


ÖZEL GÜNLER<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 19<br />

Mahmut Esat BOZKURT<br />

‹sviçre Borçlar Yasas›'n› Türkçeye çevirdi<br />

ve tasar› haline getirdi. 22 Nisan 1926'da<br />

kabul edilerek 8 May›s 1926 tarihli Resmi<br />

Gazete'de yay›mlanan yasa, Medeni<br />

Kanun ile ayn› tarihte yürürlü¤e girdi.<br />

‹slam Tarihinin En Önemli Olay›...<br />

“Medeni” ve “Borçlar” yasalar›n›n<br />

yürürlü¤e konulmas›, Avrupa'da büyük<br />

yank› uyand›rd›. Cumhuriyet’in ilk<br />

y›llar›nda, Lozan Antlaflmas› çerçevesinde<br />

(Adaletin Yönetimine iliflkin aç›klama -<br />

24.7.1923) Türkiye'de dan›flman olarak<br />

bulunan hukukçu Sauser Hall, “Türkiye'de<br />

Avrupa Hukukunun Benimsenmesi” adl›<br />

yap›t›nda, “‹slam devletlerinin en güçlüsü,<br />

bin y›ll›k geçmifle varan töreleri, alt› ayl›k<br />

bir sürede yürürlükten kald›r›yor. Tarih,<br />

hiçbir ülkede bu kadar köklü ve ani<br />

de¤iflikli¤i örnek gösteremez. Bir ülkede<br />

ve bir toplum üzerinde yap›lm›fl bundan<br />

daha cesur bir deneyim yoktur”<br />

de¤erlendirmesinde bulunmufltu. (*)<br />

‹slam Hukuku üzerine çal›flmalar yapan<br />

Frans›z hukukçu Kont Ostrorog'a göre<br />

de, Türkiye Cumhuriyeti taraf›ndan Avrupa<br />

hukukunun kabulü, Ortado¤u tarihinde,<br />

‹slam Dininin kabulünden bu yana en<br />

önemli olaylardan biridir.<br />

De¤ifliklik Çal›flmalar›...<br />

Türk Medeni Kanunu'nda ilki 1938 y›l›nda<br />

olmak üzere 15 kez de¤ifliklik yap›ld›,<br />

1988 ve 1990'da ç›kar›lan yasalarla<br />

6 maddesi yürürlükten kald›r›ld›.<br />

Medenî Kanun’un çeflitli maddelerinde<br />

yap›lan de¤iflikliklerden ayr› olarak<br />

kapsaml› bir de¤ifliklik yap›lmas›<br />

çal›flmalar› 50 y›ldan beri<br />

sürdürülmektedir.<br />

‹stanbul ve Ankara Üniversiteleri medeni<br />

hukuk profesörleri, yüksek yarg›<br />

mensuplar› ve uzman milletvekillerinin<br />

kat›l›m›yla, 1951 y›l›nda, Adalet<br />

Bakanl›¤›'nca bir komisyon kuruldu.<br />

Çal›flmalar›na aral›klarla devam eden ve<br />

raportörlü¤ünü Ord. Prof. Dr. H›fz› Veldet<br />

Velidedeo¤lu'nun yapt›¤› komisyonca<br />

haz›rlanan Türk Medeni Kanunu Ön<br />

Tasar›s› ve gerekçesi, 1971 y›l›nda Adalet<br />

Bakanl›¤›'na sunuldu. Bu ön tasar›<br />

Bakanl›kça yay›mland›. Adalet<br />

Bakanl›¤›'nca 1974 ve 1976 y›llar›nda<br />

oluflturulan komisyonlar ise bu konudaki<br />

çal›flmalar›n› sonuçland›ramad›lar.<br />

12 Eylül 1980'den sonra, Milli Güvenlik<br />

Konseyi döneminde kabul edilen<br />

1 Haziran 1981 tarihli ve 2467 say›l› Türk<br />

Kanunu Medenisiyle ‹lgili Çal›flmalar›<br />

Yapmak Üzere Komisyon Kurulmas›<br />

Hakk›ndaki Kanun uyar›nca, ö¤retim<br />

üyeleri, yüksek yarg› mensuplar›,<br />

meslek kurulufllar› ve Adalet Bakanl›¤›<br />

mensuplar›ndan oluflan yeni bir komisyon<br />

kuruldu. Prof. Dr. Kemal O¤uzman'›n<br />

baflkanl›k etti¤i bu komisyon çal›flmalar›n›<br />

1984'de tamamlad›. Komisyonun<br />

haz›rlad›¤› ön tasar›, Adalet Bakanl›¤›'nca<br />

yay›mland›. Ancak, her iki ön tasar›<br />

yasalaflamad›.<br />

Yasa Tümüyle Yenileniyor...<br />

Bu kez yasan›n tamam›n› gözden geçirmek<br />

ve günümüz koflullar›na uygun hale<br />

getirmek amac›yla üniversiteler, yarg›<br />

organlar›, meslek kurulufllar› ve hukukla<br />

ilgili sivil toplum örgütleri ile Adalet<br />

Bakanl›¤› temsilcilerinin kat›l›m›yla,<br />

1994 y›l›nda, “Türk Medenî Kanunu<br />

Komisyonu” oluflturuldu. S›ras›yla Prof.<br />

Dr. Ahmet K›l›ço¤lu ve Prof. Dr. Turgut<br />

Ak›ntürk'ün baflkanl›k ettikleri bu<br />

komisyon, çal›flmalar›n› 1998'de<br />

tamamlad›. Tasar› haz›rlan›rken, 1971 ve<br />

1984 y›llar›nda yay›mlanm›fl bulunan 2<br />

öntasar› ile kaynak ‹sviçre Medeni Yasas›,<br />

k›smen Alman Medeni Yasas›, Frans›z<br />

Medeni Yasas› ve ‹talyan Medeni<br />

Yasas›’ndan yararlan›ld›.<br />

Bu komisyon taraf›ndan haz›rlanan “Türk<br />

Medeni Kanunu Tasar›s›” 16 Eylül 1998'de<br />

TBMM'ye sunuldu, ancak, 18 Nisan 1999<br />

milletvekili genel seçimleri nedeniyle,<br />

TBMM ‹çtüzü¤ünün 77. maddesine göre<br />

hükümsüz say›ld›. Tasar›y› yeniden gözden<br />

geçirmek ve Yürürlük ve Uygulama fiekli<br />

Hakk›nda Kanun Tasar›s›n› haz›rlamak<br />

üzere, 1999'da Adalet Bakanl›¤›'nda yeni<br />

bir komisyon oluflturuldu. Prof. Dr. Turgut<br />

Ak›ntürk baflkanl›¤›ndaki bu komisyon,<br />

çal›flmalar›n› ayn› y›l içinde tamamlad›.<br />

18 Ekim 1999'da Bakanlar Kurulu'nda<br />

(Ecevit Hükümeti – 57. Hükümet)<br />

görüflülerek kabul edilen ve 1926 tarihli<br />

743 say›l› yasay› tümüyle yürürlükten<br />

kald›ran tasar›, 30 Aral›k 1999'da<br />

TBMM'ye sunuldu. Tasar›, 14 Ocak<br />

2000'de TBMM Baflkanl›¤›'nca Adalet<br />

Komisyonu'na havale edildi. Adalet<br />

Komisyonu'nda 4 Nisan 2000'de bafllayan<br />

görüflmeler aral›klarla 14 Haziran 2001'e<br />

kadar sürdü. Adalet Komisyonu son fleklini<br />

verdi¤i tasar›y›, 21 Haziran 2001 tarihli<br />

raporuyla TBMM Genel Kurulu'na sundu.<br />

Tasar›, TBMM Genel Kurulu'nda 24 Ekim<br />

2001'de görüflülmeye baflland›.<br />

Genel Gerekçe Tart›flmas›...<br />

Tasar›da, Mahmut Esat Bozkurt'un 1926'da<br />

kaleme ald›¤› “Genel Gerekçe”den (Esbab›<br />

Mucibe Lâyiha) baz› bölümlere yer<br />

verilmesi, TBMM Adalet Komisyonu ve<br />

Genel Kurul görüflmeleri s›ras›nda<br />

tart›flmalara neden oldu.<br />

Komisyon'un Fazilet Partili (FP) üyeleri,<br />

“Bozkurt'un gerekçesinde, laiklik ilkesinin<br />

yanl›fl anlafl›lmas›ndan do¤an din karfl›t›<br />

ibareler bulundu¤unu”, dolay›s›yla al›nt›<br />

yap›lmamas› gerekti¤ini bildirdiler ve<br />

Komisyon raporuna muhalefet flerhi<br />

koydular.<br />

Adalet Alt Komisyonu ise, haz›rlad›¤›<br />

raporda, tasar›n›n genel gerekçesinde<br />

Bozkurt'un yazd›¤› metnin tümüyle<br />

kullan›lmas› gerekti¤ini belirtti ve<br />

metne günümüz Türkçesi ile yer verdi.<br />

TBMM Genel Kurulu görüflmelerinde de,<br />

al›nt› yap›lmas›, Saadet Partisi ile Adalet<br />

ve Kalk›nma Partisi milletvekillerince<br />

(eski FP) elefltirildi.<br />

Adalet Alt Komisyonu Baflkan›,<br />

Demokratik Sol Parti (DSP) Bursa<br />

Milletvekili Ali Arabac› ise, tasar›n›n tümü<br />

üzerinde kiflisel görüflünü aç›klarken,<br />

“Atatürk'ün Adalet Bakan› Mahmut Esat<br />

Bozkurt, 75 y›l sonra, o zaman seslerini<br />

ç›karamayanlar›n torunlar›nca yarg›land›,<br />

din düflman›, ‹slamiyet’e küfreden kifli<br />

olarak ilan edildi” dedi.<br />

(*) fierafettin Turan, “Türk Devrim Tarihi”,<br />

3. Kitap-Bilgi Yay›nevi 1995


20 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

GÖRÜfi<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

AVRUPA KONSEY‹ (AK) ile<br />

TÜRK‹YE <strong>BARO</strong>LAR<br />

B‹RL‹⁄‹’nin (TBB) ortaklafla<br />

düzenledi¤i, Türk Avukatlar›n<br />

Avrupa ‹nsan Haklar›<br />

Sözleflmesi (A‹HS)<br />

kapsam›nda, Avrupa ‹nsan<br />

Haklar› Mahkemesi’ne<br />

(A‹HM) bireysel<br />

baflvurular›n›n etkinli¤ini<br />

sa¤lamak için düzenlenen<br />

aflamal› e¤itim projesi<br />

çal›flmalar›, 2007 y›l›<br />

sonlar›nda bafllad›, 2008 y›l›<br />

içerisinde de bitirilecektir.<br />

T<br />

A‹HM<br />

E¤itim Seminerleri Sürüyor<br />

ürk yarg› sisteminin, insan<br />

haklar› ve temel özgürlükler<br />

çerçevesinde daha iyi ifllemesini<br />

sa¤lamak amac› ile Avukatlar›n, insan<br />

haklar› kavramlar› ve A‹HM uygulamalar›<br />

hakk›nda bilgilerini artt›rarak,<br />

mahkemelerde etkin bir flekilde yaflama<br />

geçirilmesi hedeflenmifltir.<br />

Bu amaçla, ülkemizdeki avukatlar›n, A‹HS<br />

alan›nda bilgi ve etkinliklerini<br />

güçlendirme, Avrupa ‹nsan Haklar›<br />

standartlar›n›n yayg›nlaflt›r›lmas›n›<br />

sa¤lama, ulusal mahkemelerde ve<br />

A‹HM’de görülen ve görülecek olan<br />

davalarda kullanabilme yetkinlikleri<br />

artt›r›lmak istenmifltir.<br />

Belirtilen e¤itim projesi kapsam›nda<br />

Türkiye’de 10.500 avukat›n bölgesel<br />

seminerlerde e¤itilmesi düflünülmüfl, bu<br />

amac› gerçeklefltirebilmek için, 100 Türk<br />

avukat›na 2007 Haziran ay›nda AK ve<br />

A‹HM uzmanlar›nca e¤itim verilmifltir.<br />

7 günlük e¤itime kat›lan meslektafllar›m›z,<br />

proje do¤rultusunda e¤itim almak isteyen<br />

30-35 kiflilik avukat gruplar› oluflturan<br />

barolarda, 2008 y›l› sonuna kadar e¤itim<br />

vereceklerdir. ‹nsan haklar› e¤itimi alan<br />

100 Türk Avukat› içinde, Baromuza kay›tl›<br />

28 meslektafl›m›z da bulunmaktad›r.<br />

A‹HS-A‹HM konusunda bilgisini<br />

gelifltirmek, donan›ml›, kaliteli, bilgili,<br />

isabetli davalar açmak, hak ve<br />

özgürlüklerin hukuksal korunmas›ndan<br />

yararlanmak isteyen meslektafllar›m›z,<br />

hiçbir bedel ödemeden, ‹nsan Haklar›<br />

E¤itim Programlar›na (‹HEP) kat›lmak için<br />

Barolar›na baflvuracaklard›r.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> da bu e¤itimden<br />

meslektafllar›m›z›n yararlanmas› için<br />

özverili ve önemli katk›larda<br />

bulunmaktad›r. Nitekim bu e¤itim<br />

seminerlerinin, ikisine e¤itimci olarak<br />

kat›lma olana¤› bulduk. E¤itim verilen her<br />

günün sonunda, seminere kat›lan<br />

meslektafllar›m›z›n çok yararland›klar›n›,<br />

A‹HM’e bireysel baflvuru yöntemlerini<br />

noksans›z ö¤rendiklerini, olaylar ile A‹HS<br />

kurallar› ve A‹HM içtihatlar› aras›ndaki<br />

iliflkiyi ya da ilgisizli¤i çok kolay<br />

kurabildiklerini, pratik çal›flmalarla<br />

uygulayabildiklerini görmüfl olman›n<br />

mutlulu¤unu yaflad›k.<br />

Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden<br />

olan Türkiye, Konseyin yarg› organ› olan<br />

A‹HM’e, di¤er üye devletler gibi bir<br />

yarg›çla kat›larak, konusu ve yetkisi belirli<br />

mahkemeyi ayn› zamanda kendi<br />

mahkemesi olarak tan›maktad›r.<br />

‹nsan›n temel hak ve özgürlüklerinin<br />

geniflleyerek önem kazand›¤›, ayn›<br />

derecelerde de ihlal edildi¤i Dünyam›zda,<br />

hak ve özgürlüklerin savunucusu<br />

avukat meslektafllar›m›z›n, bu e¤itim<br />

çal›flmalar›na kat›lacaklar›na inan›yorum.<br />

Baromuzun ve tüm barolar›n yapt›¤›<br />

duyurular› önemseyen meslektafllar›m›z,<br />

bir tatil gününde saat 09.00-18.00<br />

aras› tam gün kat›lacaklar› e¤itim<br />

seminerlerinden yararlanacaklard›r.<br />

Av. ‹rfan Akyürek<br />

A‹HM’e dava açman›n, yerel bir hukuk<br />

mahkememize dava açmaktan daha kolay<br />

ve daha masrafs›z oldu¤u görülecektir.<br />

‹stanbul’da e¤itim, üç bölgede<br />

verilmektedir. Baroya iste¤in bildirilmesi<br />

yeterlidir.<br />

Bir günlük e¤itim çal›flmas›nda:<br />

‰ Genel bilgiler,<br />

‰ A‹HS’nin en çok dava konusu edilen<br />

kurallar›:<br />

3 yaflama hakk›, iflkence ve kötü muamele<br />

yasa¤›,<br />

3 özgürlük ve güvenlik hakk›,<br />

3 adil yarg›lanma hakk›,<br />

3 özel hayat›n ve aile yaflam›n›n<br />

korunmas›,<br />

3 düflünce, vicdan ve din özgürlü¤ü, ifade<br />

özgürlü¤ü,<br />

3 etkili baflvuru hakk›,<br />

3 mülkiyetin korunmas›,<br />

3 e¤itim hakk›,<br />

3 serbest dolafl›m özgürlü¤ü anlat›lmakta,<br />

‰ A‹HM’e bireysel baflvuru dilekçe örne¤i<br />

verilmekte,<br />

‰ A‹HM’in yap›s›, iflleyifli, yarg›çlar›,<br />

kararlar›,<br />

‰ Kararlar›n yerine getirilmesi<br />

ö¤retilmekte,<br />

‰ Birçok sözleflme maddesini kapsayan<br />

pratik çal›flmalar yap›larak, al›nan<br />

bilgilerin uygulanabilirli¤i görülmektedir.<br />

Sorunlar›n hukuksal çözüm yollar›n›<br />

bilen ve bulan, hak ve özgürlüklerin<br />

savunucusu, onurlu bir mesle¤in mensubu<br />

olan avukat meslektafllar›m›z›, hangi ilde<br />

olurlarsa olsunlar, bu çal›flmalara kat›lmak<br />

için Barolar›ndan bilgi edinebilirler.


YARGI<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 21<br />

Dan›fltay Sald›rgan›<br />

Müebbet Hapse Mahkum oldu<br />

Türkiye’yi aya¤a kald›ran<br />

Dan›fltay sald›r›s›n›n san›¤›<br />

Alparslan Aslan iki kez<br />

a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet hapis<br />

cezas›na çarpt›r›ld›.<br />

A<br />

nkara 11. A¤›r Ceza<br />

Mahkemesi, san›k Alparslan<br />

Arslan'› Dan›fltay 2. Daire<br />

üyelerine yönelik sald›r› davas›nda, 2 kez<br />

a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet hapis cezas›na<br />

çarpt›rd›.<br />

Ankara 11. A¤›r Ceza Mahkemesi,13 fiubat<br />

2008 Çarflamba günü yap›lan son<br />

duruflmada verilen aran›n ard›ndan,<br />

karar›n› aç›klad›.<br />

San›k Alparslan Arslan, “Cebir ve fliddet<br />

kullanarak Türkiye Cumhuriyeti<br />

Anayasas›’n›n öngördü¤ü düzeni ortadan<br />

kald›rmaya, yerine yeni bir düzen<br />

getirmeye, fiilen uygulanmas›n› önlemeye<br />

teflebbüs etmek” suçundan Türk Ceza<br />

Kanunu'nun (TCK) 309/1. maddesi<br />

uyar›nca a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet hapis<br />

cezas›na çarpt›r›ld›.<br />

Arslan, “Dan›fltay 2. Dairesi Baflkan›<br />

Mustafa Yücel Özbilgin'i, tasarlayarak ve<br />

yerine getirdi¤i kamu görevi nedeniyle<br />

kasten öldürmek” suçundan TCK 82.<br />

maddesinin (a) ve (g) bentleri uyar›nca da<br />

bir kez daha a¤›rlaflt›r›lm›fl müebbet<br />

hapisle cezaland›r›ld›.<br />

Alparslan Arslan; Mustafa Birden, Ayla<br />

Gönenç, Ayfer Özdemir ve Ahmet<br />

Çobano¤lu'nu “tasarlayarak ve yerine<br />

getirdi¤i kamu görevi nedeniyle kasten<br />

öldürmeye teflebbüs” suçundan ayr› ayr›<br />

olmak üzere TCK'n›n 82. maddesinin (a)<br />

ve (g) bentleri ile 35. maddesi uyar›nca<br />

15'er y›ldan toplam 60 y›l; “patlay›c›<br />

madde bulundurmak ve tafl›mak”<br />

suçundan TCK 174/1-2 maddeleri<br />

gere¤ince 4 y›l 9 ay, “kifliler aras›nda<br />

korku, kayg› ve panik yaratacak flekilde<br />

patlay›c› madde kullanmak” suçundan<br />

TCK 170/1-c maddesi uyar›nca 1 y›l,<br />

Cumhuriyet gazetesine bomba at›lmas›<br />

sonucu “mala zarar vermek” suçundan<br />

TCK 151/1. maddesi uyar›nca 1 y›l,<br />

“ruhsats›z silah tafl›mak” suçundan 6136<br />

say›l› yasan›n 13/1. maddesi uyar›nca 2<br />

y›l hapis ve 450 YTL adli para cezas›na<br />

çarpt›r›ld›.<br />

Mahkeme, san›k Arslan'›n üzerine at›l›<br />

di¤er suçlardan ise ayr› ayr› beraat›na<br />

karar verdi.<br />

Y›l 2006, Aylardan May›s<br />

Y›lan hikâyesine dönen türban h›rs›<br />

dinmek bilmiyordu. Türbana geçit<br />

vermeyen Dan›fltay 2. Dairesi’nin kararlar›<br />

elefltiriliyor. VAK‹T adl› gazete 2. Daire<br />

üyelerinin resimlerini yay›nl›yor ve daireyi<br />

hedef gösteriyordu. Atatürk ilke ve<br />

devrimlerini savunan CUMHUR‹YET<br />

Gazetesi’nin bahçesine ise bombalar<br />

at›l›yor, adeta gözda¤› veriliyordu.<br />

Dan›fltay Baflkan› Sumru Çörto¤lu,<br />

yaklaflan tehlikeye dikkat çekiyor ve<br />

“Elefltirinin, karar› veren yarg›<br />

mensuplar›n›n flahs›na yöneltilmesini<br />

do¤ru bulmuyoruz” diyordu.<br />

Gazete bahçesine bomba atanlar<br />

güvenlik kameralar›n›n saptamas›na<br />

karfl›n sald›rganlar yakalanam›yordu.<br />

Önemsemezlikler, umursamazl›klar ve<br />

yanl›fl de¤erlendirmeler 17 May›s sabah›<br />

sert bir kayaya çarpacak yüksek yarg›<br />

kurumu DANIfiTAY silahl› sald›r›ya<br />

u¤rayacakt›. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde<br />

ilk kez bir anayasal kuruma, bir yarg›<br />

kurumuna silahl› ve kanl› bir sald›r›<br />

düzenlenmiflti.<br />

Avukatl›k kimli¤ini kullanarak Dan›fltay’a<br />

kolayca giren ve 2. Daire’nin kap›s›n›<br />

zorlayan bir zorba Daire Baflkan ve<br />

üyelerini görev yapt›klar› bir s›rada kurflun<br />

ya¤muruna tutmufltu. Sald›rgan, Üye<br />

Mustafa Yücel Özbilgin’i bafl›ndan, Daire<br />

Baflkan› Mustafa Birden’i karn›ndan, di¤er<br />

üyeleri de çeflitli yerlerinden yaralam›fl ve<br />

kaçmak üzereyken iki polis memurunun<br />

üzerine atlamas›yla sald›rgan suç aleti ile<br />

birlikte ele geçirilmiflti. Bafl›ndan a¤›r<br />

yaralanan Mustafa Yücel Özbilgin<br />

hemen hastaneye kald›r›lm›fl ancak<br />

kurtar›lamam›flt›.<br />

Sald›r›y› gerçeklefltiren Alparslan Aslan<br />

ise tutuklanm›flt›.<br />

Olay tüm Türkiye’de derin yank›lar<br />

uyand›rd›. Olay›n duyulmas› üzerine<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baflkan› Av. Kaz›m<br />

Kolcuo¤lu bir bas›n toplant›s›<br />

düzenleyerek olay› fliddetle k›nam›fl ve<br />

Dan›fltay Baflkanl›¤›’na gönderdi¤i bir<br />

yaz›yla olaydan duyduklar› üzüntüyü dile<br />

getirmiflti.<br />

Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti<br />

olan Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal<br />

kurumlar›ndan Dan›fltay’a yap›lan sald›r›<br />

üzerine tüm Türkiye aya¤a kalkt›. Baflta<br />

Cumhurbaflkanl›¤›, Yüksek Mahkemeler,<br />

Üniversiteler, Hukuk Kurumlar›, Barolar,<br />

Meslek Örgütleri, Sivil Toplum Örgütleri<br />

ve halk olay› fliddetle k›namak amac›yla<br />

18 May›s Perflembe günü saat 11.00’da<br />

An›tkabir’de bulufltular. ‹stanbul <strong>Barosu</strong><br />

Baflkan› ve Yönetim Kurulu Üyeleri de<br />

yüzbinlerle birlikteydi.<br />

24 May›s 2006 Çarflamba günü ise ‹stanbul<br />

<strong>Barosu</strong>’nun öncülü¤ünde tüm hukukçular<br />

laik, demokratik hukuk devleti olan<br />

Türkiye Cumhuriyeti’ne sonuna kadar<br />

sahip ç›kmak ve onu ayd›nl›k günlere<br />

tafl›mak amac›yla yakalar›na takt›klar›<br />

siyah kurdeleler ve cüppeleriyle<br />

Tünel’den Taksim’e kadar bir yürüyüfl<br />

yaparak sald›r›y› bir kez daha k›nam›fllard›.


22 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

KOM‹SYONLAR<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

“Gün›fl›¤›nda TMSF” Paneli<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Bankac›l›k ve<br />

Finansal Kurumlar Komisyonu<br />

taraf›ndan Finans Hukuku ve<br />

Sorunlar› konulu dizinin<br />

dördüncü paneli olarak<br />

düzenlenen “Gün›fl›¤›nda<br />

TMSF” Paneli,<br />

2-3 fiubat Cumartesi ve Pazar<br />

günlerinde Bilgi Üniversitesi<br />

Dolapdere Kampusu BS2<br />

Salonunda yap›ld›.<br />

P<br />

anelin aç›l›fl›nda konuflan<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baflkan›<br />

Av. Kaz›m Kolcuo¤lu, a¤›r bir<br />

bunal›m yaflanmas›na ve bunca<br />

deneyimlere karfl›n bankac›l›k ve finans<br />

alan›nda hukuksuzluklar›n devam etti¤ini<br />

söyledi.<br />

Bir Baflbakan›n, ifl adamlar›n›n finans<br />

sorunlar›n› kendi kuracaklar› bankalarla<br />

çözebileceklerine iliflkin icazeti üzerine<br />

ülkemizde 40’a yak›n banka kuruldu¤unu<br />

belirten Kolcuo¤lu, gelece¤i düflünmeden,<br />

gerekli önlemleri almadan yap›lan bu<br />

düzenlemenin pek çok sorunu da<br />

beraberinde getirdi¤ini anlatt›.<br />

Bu yanl›fl uygulamay› önlemeye yönelik<br />

olarak yap›lan düzenlemede de hukuka<br />

uygunluk aramaya çal›flt›klar›n› kaydeden<br />

Av. Kaz›m Kolcuo¤lu, ‹stanbul <strong>Barosu</strong><br />

olarak bu konunun üzerinde ›srarla<br />

durduklar›n›, bankac›l›k yasas›<br />

de¤ifliklikleri konusundaki hukuksuzluklar›<br />

ve yanl›fll›klar› anlatmaya çal›flt›klar›n›,<br />

hatta bu konudaki baro görüflünü<br />

kitaplaflt›rarak ilgili yerlere gönderdiklerini<br />

bildirdi.<br />

Buna karfl›n Bankac›l›k Yasas›’n›n<br />

yanl›fll›klarla dolu olarak ç›kt›¤›n› belirten<br />

Kolcuo¤lu, “Ne yaz›k ki Türkiye’de banka<br />

hortumcular›yla iflbirli¤i korkusu içinde<br />

ne Cumhurbaflkan›m›z, ne de Ana<br />

Muhalefet Partisi bu yasay› Anayasa<br />

Mahkemesi’ne götürüp bu yasan›n<br />

denetlenmesini sa¤layamad›” dedi.<br />

Kolcuo¤lu, toplant›y› düzenleyen<br />

Bankac›l›k ve Finansal Kurumlar<br />

Komisyonu’na özverili ve yararl›<br />

çal›flmalar›ndan dolay› teflekkür etti.<br />

Bankac›l›k ve Finansal Kurumlar<br />

Komisyonu Baflkan› Av. ‹smail Altay da<br />

konuflmas›nda komisyon çal›flmalar›<br />

hakk›nda bilgi verdi.<br />

Finans dünyas›ndaki sorunlar› araflt›rmak<br />

ve çözümüne katk› sa¤lamak amac›yla<br />

çal›flmalar yapt›klar›n› belirten Altay,<br />

gündemde faktoring ve leasing hukukuna<br />

iliflkin bir tasla¤›n bulundu¤unu, tasla¤›n<br />

BDDK sitesinde yay›nland›¤›n› ve bu<br />

konudaki çal›flmalara da bafllad›klar›n›<br />

bildirdi.<br />

2 gün süren panelin oturumlar›n› da<br />

yöneten Av. ‹smail Altay, ilk gün birinci<br />

oturumda “Türkiye’de Tasarruf Mevduat›<br />

Sigortas›’n›n Tarihçesi ve Neden TMSF’ye<br />

‹htiyaç Duyuldu” konulu bir sunum yapt›.<br />

Daha sonra Fon Baflkan Yard›mc›s› Vekili<br />

ve TMSF Sigorta ve Risk ‹zleme Dairesi<br />

Baflkan› görevlerini sürdürmekte olan<br />

Dr. R›dvan ÇABUKEL “Dünyada Mevduat<br />

Sigortac›l›¤›n›n Rolü ve TMSF<br />

Uygulamas›”, Bilkent Üniversitesi Hukuk<br />

Fak. Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Erden<br />

KUNTALP “Bankalar›n Denetim ve<br />

Gözetiminde TMSF’ye Yüklenen Görev”,<br />

TMSF Hukuk Dairesi Eski Baflkan›, BDDK<br />

ve TMSF Baflkanl›klar›n›n Eski Hukuk<br />

Dan›flman› ve ‹stanbul <strong>Barosu</strong> üyesi<br />

Av. Dr. Yaflar ALICI “TMSF’nin Faaliyet<br />

‹zni Kald›r›lan Bankalara ve Fon<br />

Bankalar›na ‹liflkin Görev ve Yetkileri”<br />

konulu bildiriler sundular.<br />

2. Oturum saat 14.00’de bafllad›. TMSF<br />

Tahsilât Dairesi Eski Bflk. Yrd. ve ‹stanbul<br />

<strong>Barosu</strong> üyesi Av. F.Volkan B‹LGEHAN<br />

“Fon Bankalar›n›n Alacaklar›n›n TMSF<br />

Taraf›ndan Devir ve Temlikinde Yaflanan<br />

Sorunlar”, ‹stanbul Üniversitesi Hukuk<br />

Fak. Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. ‹l Han ÖZAY<br />

“Efsunlu Yasa” ve ‹stanbul Üniversitesi<br />

Hukuk Fakültesi Emekli Ö¤retim Üyesi<br />

Prof. Dr. Hayri DOMAN‹Ç ad›na<br />

Av. Hamiyet Ar›kan Emredici Hükümlere<br />

Ayk›r›l›k” konular› üzerinde durdular.<br />

Günün son oturumu saat 16.30’da bafllad›.<br />

Bu oturumda ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Üyesi<br />

Av. M. Saim D‹K‹C‹ “Fon’a ‹ntikal Eden<br />

Bankan›n ‹fltirak fiirketlerinin Tespiti, TMSF<br />

Taraf›ndan Yönetici Atanmas› ve Bu<br />

Konularla ‹lgili Uygulamada Yaflanan<br />

Hukuki Sorunlar”, Galatasaray Üniversitesi


KOM‹SYONLAR<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 23<br />

Hukuk Fakültesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr.<br />

Hamdi YASAMAN “TMSF’ye Devredilen<br />

Bankalar›n ve ‹fltiraklerinin Hâkim Ortak<br />

D›fl›ndaki Pay Sahiplerinin Haklar›” ve<br />

TMSF Tasfiye Dairesi Eski Grup Baflkan›<br />

ve ‹stanbul <strong>Barosu</strong> üyesi Av. Serhat GÜLER<br />

“Teoride ve Uygulamada Fon Bankalar›n›n<br />

Tasfiyesi ve Karfl›lafl›lan Sorunlar” konulu<br />

sunumlar yapt›lar.<br />

Üyesi Prof. Dr. M. Kamil YILDIRIM<br />

“Tasarrufun ‹ptali Davalar› Bak›m›ndan<br />

‹cra ‹flas Kanununu ve Bankac›l›k Kanunu<br />

madde137’nin ‹spat Sorununa Yönelik<br />

Hükümleri Hakk›nda Düflünceler”, Ankara<br />

Üniversitesi Hukuk Fak. Ö¤retim Üyesi<br />

Prof. Dr. Ejder YILMAZ da “Faaliyet ‹zni<br />

Kald›r›lan Bankalar›n ‹flas› ve Tasfiyesine<br />

‹liflkin Yönetmelik” ve Dokuz Eylül<br />

Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö¤retim<br />

Üyesi Prof. Dr. O¤uz ATALAY “Bankalar›n<br />

ve Yöneticilerinin ‹flas›” konular›n› ele<br />

ald›lar.<br />

Görevlisi Dr. Asuman AYTEK‹N<br />

‹NCEO⁄LU “Bilgi ve Belge Vermeme,<br />

Denetim Görevlilerini Engelleme Suçu”<br />

ve Galatasaray Üniversitesi Hukuk<br />

Fakültesi Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. Ümit<br />

KOCASAKAL “Bankalar›n ve Bankac›l›k<br />

Faaliyetlerinin Kara Para Aklama ‹le<br />

‹liflkisi” konulu bildiriler sundular<br />

3. fiubat 2008 tarihinde saat 10.30’da<br />

bafllayan 4. Oturumda Fon Alacaklar›n›n<br />

Tahsili Yöntemleri inceleni. TMSF Tahsilât<br />

Dairesi Eski Daire Baflkan Yard›mc›s› ve<br />

Yeminli Mali Müflavir Eser SEV‹NÇ “6183<br />

Say›l› Kanun Hükümlerine Göre Takip ve<br />

Tahsil Yetkilerinin TMSF Taraf›ndan<br />

Kullan›lmas› ve Bu Ba¤lamda Fon’un<br />

Görev ve Yetkileri”; Kadir Has Üniversitesi<br />

Hukuk Fakültesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr.<br />

Selçuk ÖZTEK “Fon Alacaklar›n›n Dava<br />

ve ‹cra Yoluyla Takip ve Tahsilinde ‹cra-<br />

‹flas Kanunu Hükümlerine Getirilen<br />

‹stisnalar (Bankac›l›k K. md. 138)”;<br />

Marmara Üniversitesi Hukuk Fak. Ö¤retim<br />

Panelin 5. ve son oturumu saat 14.30’da<br />

bafllad› ve bu oturumda TMSF’nin<br />

Ceza Hukuku Uygulamalar› ele al›nd›.<br />

‹stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi<br />

Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. ‹. Süheyl DONAY<br />

“Bankac›l›k Yasas›nda Düzenlenen Suçlara<br />

Genel Bak›fl”; Kadir Has Üniversitesi<br />

Hukuk Fakültesi Ö¤retim Üyesi Doç. Dr.<br />

Mahmut KOCA “Bankac›l›k Kanununda<br />

Düzenlenen Zimmet Suçu”; ‹stanbul Bilgi<br />

Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö¤retim<br />

Oturum sonlar›nda konuflmac›lar<br />

kat›l›mc›lar›n sorular›n› yan›tlad›lar<br />

Fikri ve S›naî Mülkiyet Hukuku<br />

III. Sertifika Program›<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Fikri ve S›naî Haklar Komisyonu ile Meslek<br />

‹çi E¤itim Merkezi iflbirli¤i çerçevesinde meslektafllar›m›z›n<br />

mesleki geliflimlerine katk›da bulunmak amac›yla “Fikri ve<br />

S›naî Mülkiyet Hukuku” konulu III. Sertifika Program› Mart<br />

ay›nda yap›lacak.<br />

Sertifika program› 12-16 Mart tarihleri aras›nda Taksim’deki<br />

Larespark Otel’de gerçeklefltirilecek. 09.00-18.00 saatleri<br />

aras›nda 5 tam gün uygulanacak sertifika program› toplam 40<br />

saat sürecek. Kat›l›mc›lara ö¤le yeme¤i verilecek ve ders<br />

aralar›nda ikram yap›lacak.<br />

Sertifika program›n›n tamamlanmas›ndan sonra Baro Merkez<br />

Binada s›nav yap›lacak. S›nav›n tarihi ayr›ca bildirilecek.<br />

S›navda baflar›l› olacak kat›l›mc›lara sertifika verilecek. Kat›l›m<br />

ücreti olan 400.00 YTL ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Muhasebe Servisi’ne<br />

yat›r›lacak. Seminere kat›l›m say›s› s›n›rl› oldu¤undan kay›tlar,<br />

ödemeyi gösteren belge örne¤i ile baflvuru s›ras›na göre kay›t<br />

yap›lacak.<br />

Ayr›nt› ve bilgi için: Ali Y›ld›z - (0212) 251 63 25/149


24 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

SEM‹NER<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

Kalite Koordinasyon Merkezi<br />

‹ç Tetkikçi Semineri<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Kalite<br />

Koordinasyon Merkezi’nce<br />

düzenlenen ISO 19011:2002<br />

Kurulufl ‹çi Kalite Tetkikçisi<br />

E¤itimi, 9 fiubat Cumartesi<br />

günü saat 09.00-16.00,<br />

10 fiubat Pazar günü ise<br />

09.00-18.00 saatleri aras›nda<br />

Orhan Apayd›n Konferans<br />

Salonu’nda yap›ld›.<br />

E<br />

¤itim Seminerinin aç›l›fl›nda<br />

konuflan Kalite Koordinasyon<br />

Merkezi Baflkan› Av. Mehmet<br />

Ayd›n flunlar› söyledi:<br />

“‹stanbul <strong>Barosu</strong>’nda Kalite Yönetim<br />

Sisteminin kurulmas› aflamas›nda öncelikle<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Çal›flanlar›n›n e¤itimine<br />

a¤›rl›k verilmiflti. Baromuzda Kalite<br />

Yönetiminin ikinci halkas›n› Baro<br />

Merkezleri, Komisyonlar›, Bölge<br />

Temsilcilikleri ve Adliye Odalar›<br />

oluflturmaktad›r. Bu nedenle söz konusu<br />

ünitelerde hizmetin kalitesini yükseltmek,<br />

üyelerin memnuniyetini art›rmak ve<br />

eflgüdümlü yönetimi denetleyerek<br />

gerçeklefltirmek amac›yla çal›flmalar›m›z›<br />

sürdürüyoruz. ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Üyesi<br />

avukatlar aras›nda ‹ç Kalite Denetçilerinin<br />

say›s›n› art›rmay› hedefledi¤imizden<br />

ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi<br />

Temel E¤itimi ve ISO 19011:2002<br />

Kurulufl ‹çi Kalite Tetkikçisi E¤itimlerini<br />

vermek suretiyle bu hedeflerimizi<br />

gerçeklefltirmekteyiz”<br />

Aç›l›fl konuflmas›ndan sonra 24 dalda<br />

deneyimli Bafl Tetkikçi Ar›kan Güneri<br />

taraf›ndan ‹ç Tetkikçi E¤itimi verildi.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Kalite Koordinasyon<br />

Merkezi Baflkan› Av. Mehmet Ayd›n ve<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Kalite Dan›flman› Mine<br />

Nazife Memifller de seminerde, ‹stanbul<br />

<strong>Barosu</strong> ve Avukatl›k - Hukuk Müflavirli¤i<br />

bürolar›na ISO 9001:2000 Kalite Yönetim<br />

Sistemi’nin uyarlanmas›n› örneklerle<br />

anlatt›lar.<br />

Seminerde daha sonra Kalite Koordinasyon<br />

Merkezi Baflkan Yard›mc›lar› Av. ‹brahim<br />

Öztürk ve Av. Ertu¤rul Lütfü Yeflilaltay<br />

taraf›ndan uygulamal› bir Baro Merkez ‹ç<br />

Tetkik pratik çal›flmas› gerçeklefltirildi.<br />

aç›klamalarla kat›l›mc› tarzda<br />

gerçeklefltirildi.<br />

E¤itimin sonucunda gerçeklefltirilen<br />

s›navda baflar›l› olan 14 baro personeli<br />

ile ikisi stajyer avukat olmak üzere toplam<br />

42 avukat ve 1 hukuk fakültesi ö¤rencisi<br />

‹ç Tetkikçi Sertifikas› almaya hak kazand›.<br />

Kalite Koordinasyon Merkezi taraf›ndan<br />

ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi<br />

Temel E¤itimi ve ISO 19011:2002 Kurulufl<br />

‹çi Kalite Tetkikçisi E¤itimleri Mart ve<br />

Nisan aylar›nda da sürdürülecek. Bu<br />

e¤itimlerin yer ve zaman› ‹stanbul <strong>Barosu</strong><br />

WEB sayfas›nda yay›nlanaca¤› gibi,<br />

avukatlara e-mail ve SMS yoluyla da<br />

bildirilecek.<br />

Kalite Yönetim Sistemi ve ‹ç Tetkikçilik<br />

ile ilgili bilgilendirme e¤itimi, ‹stanbul<br />

<strong>Barosu</strong>na özel örneklerle, soru- cevap ve


SEM‹NER<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 25<br />

‹flçinin ‹fl Sözleflmesini Sona Erdiren<br />

Hukuki ‹fllemlerinin Geçerlili¤i<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Çal›flma<br />

Hukuku Komisyonu’nca<br />

“Yarg›tay kararlar›n›n Ifl›¤›nda<br />

‹flçinin ‹fl Sözleflmesini Sona<br />

Erdiren Hukuki ‹fllemlerin<br />

(‹stifa ve ‹kale) Geçerlili¤i”<br />

konulu bir seminer<br />

düzenlendi.<br />

‹<br />

stanbul <strong>Barosu</strong> Çal›flma Hukuku<br />

Komisyonu Baflkan› Av. Umur<br />

Gürifl, 22 fiubat Cuma günü<br />

saat 13.30’da Orhan Apayd›n Konferans<br />

Salonu’nda gerçekleflen seminerin aç›l›fl<br />

konuflmas›nda, ekonomik krizin kap›ya<br />

dayanmadan gerekli önlemlerin al›nmas›n›<br />

istedi.<br />

Son günlerde ABD’de yaflanan durgunlu¤u<br />

gözlemledi¤ini, Amerikan yönetiminin<br />

talep canl›l›¤› yaratmak için faiz indirimi<br />

yapt›¤›n› ve her vergi mükellefine 600<br />

dolar geri ödeme ve vergilerde indirim<br />

gibi acil önlemler almaya bafllad›¤›n›<br />

anlatan Gürifl, büyük ekonomilere düflen<br />

ateflin di¤er ekonomileri de dalga dalga<br />

domino tafl› etkisiyle saraca¤›n› bildirdi.<br />

Bu dalgalar›n yak›n bir gelecekte<br />

s›n›rlar›m›z› aflarak bizim ekonomimizi<br />

de etkileyece¤i gerçe¤ini görmezlikten<br />

gelmemek gerekti¤ini kaydeden Av. Umur<br />

Gürifl, hükümetin derhal türban konusunu<br />

bir tarafa b›rakarak zaman kaybetmeden<br />

ekonomik önlemleri almas› gerekti¤ini<br />

savundu.<br />

Ekonomideki olumsuz etkileflimin en çok<br />

çal›flma hukuku alan›nda kendini<br />

gösterece¤ini, birçok ifl yerinin kapanma<br />

ya da iflçi ç›karma olgusuyla karfl› karfl›ya<br />

kalaca¤›n› hat›rlatan Gürifl, “‹flten ç›kar›lan<br />

her eleman yükten kurtulufl olarak<br />

düflünülmekte ise de bu ç›kart›lanlar›n<br />

makro planda piyasa talep dengesini eksi<br />

istikamette etkilemesi nedeniyle yarataca¤›<br />

daralma, mevcut daralman›n geometriksel<br />

olarak artmas›na neden olaca¤› gibi evine<br />

ekmek götüremeyen her iflsizin toplum<br />

bak›m›ndan ciddi sorunlar oluflturaca¤›<br />

hususu da gözden uzak tutulmamal›d›r”<br />

dedi.<br />

Bundan do¤an ihtilaflar›n uygulamac›<br />

olarak iflveren vekili, iflçi vekili ya da<br />

yarg›ç olarak gündemimizi iflgal edece¤ini<br />

belirten Gürifl, bu nedenle pek yak›nda<br />

boyut kazanabilecek sorunlar› hukuksal<br />

olarak tart›flmak amac›yla bu toplant›y›<br />

düzenlediklerini sözlerine ekledi.<br />

Yarg›tay 9. Hukuk Dairesi Tetkik Hâkimi<br />

fiahin Çil’in yönetti¤i oturumda, Marmara<br />

Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö¤retim<br />

Üyesi Doç. Dr. Erdem Özdemir konuya<br />

iliflkin genifl aç›klamalar yapt›.<br />

Konferans sonunda Çil ve Özdemir<br />

kat›l›mc›lar›n konuya iliflkin sorular›n›<br />

yan›tlad›lar.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Çal›flma Hukuku<br />

Komisyonu Baflkan› Av. Umur Gürifl,<br />

Seminer sonunda Yarg›tay 9. Hukuk<br />

Dairesi Tetkik Hâkimi fiahin Çil ve<br />

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi<br />

Ö¤retim Üyesi Doç. Dr. Erdem Özdemir’e<br />

birer plaket sundu.


26 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

MEDYA<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

Av. Celal Ülgen:<br />

UYAP Projesi<br />

AYIP Projesine Dönüfltü<br />

‹<br />

stanbul <strong>Barosu</strong> Yay›n Kurulu<br />

Baflkan› Av. Celal Ülgen,<br />

SKYTÜRK Televizyonu’nda<br />

canl› olarak yay›nlanan “Hakk›n›z› Aray›n”<br />

program›nda yapt›¤› konuflmada, UYAP<br />

projesi uygulamas›nda yaflanan sorunlar›<br />

anlatt›.<br />

Ülgen, 13 fiubat Çarflamba günü<br />

yay›nlanan “Hakk›n›z› Aray›n”<br />

program›n›n sunucusu Begüm Özkan’›n<br />

sorular›n› yan›tlad›.<br />

Kuvvetler ayr›l›¤›na dayal› hukuk<br />

sistemimizde UYAP’›n yerli yerine<br />

oturtulamad›¤› için bir tak›m s›k›nt›lar›n<br />

ortaya ç›kt›¤›n› belirten Celal Ülgen,<br />

‹<br />

stanbul <strong>Barosu</strong> CMK Servisi<br />

avukatlar›ndan Av. Atilla Özen,<br />

SKYTÜRK Televizyonu’nda<br />

yapt›¤› konuflmada, 2005 y›l›nda Türk<br />

Hukuk Sistemi’ne giren Uzlaflman›n<br />

yarg›n›n yükünü azaltaca¤›n› ve ma¤durun<br />

anlaflmayla ma¤duriyetinin k›sa zamanda<br />

giderilebilece¤ini söyledi.<br />

Av. Atilla Özen, 20 fiubat Çarflamba günü<br />

saat 13.15’te SKYTÜRK’te canl› olarak<br />

yay›nlanan “Hakk›n›z› Aray›n”<br />

program›n›n sunucusu Begüm Özkan’›n<br />

sorular›n› yan›tlad›.<br />

Uzlaflma’n›n ceza soruflturmas› ve<br />

yarg›lamas› içersinde bir kurum oldu¤unu<br />

ve flikâyete ba¤l› suçlarla ilgilendi¤ini<br />

belirten Av. Özen, uzlaflt›rman›n<br />

soruflturma aflamas›nda savc›, mahkeme<br />

aflamas›nda ise hâkim taraf›ndan<br />

yapabilece¤ini, her ikisinin de bunu<br />

UYAP’›n alt yap›s›n›n Adalet Bakanl›¤›’n›n<br />

teknik elemanlar›nca yap›ld›¤›n›, proje<br />

uygulamas›ndan Adalet Bakanl›¤›’n›n<br />

kontrolünün sak›ncal› bulundu¤unu,<br />

uygulaman›n örne¤in Hâkimler ve Savc›lar<br />

Yüksek Kurulu gibi bir organ›n<br />

sorumlulu¤una verilmesi gerekti¤ini anlat›.<br />

Proje uygulamaya konulmadan önce tüm<br />

dava dosyalar›n›n taranarak ortama<br />

nakledilmesi ya da belli bir milat<br />

belirlenmesi gerekti¤ini kaydeden<br />

Av. Ülgen, bunun yap›lmad›¤›n›, sistemin<br />

s›k s›k t›kand›¤›n›, sistemin aç›lmas› için<br />

uzun süre beklemek gerekti¤ini, sistem<br />

t›kan›kl›¤› yüzünden son güne dayanm›fl<br />

yapmak istememeleri halinde barodan<br />

uzlaflt›rmac› avukat isteyebileceklerini<br />

bildirdi.<br />

Uzlaflt›rma önerisini taraflar›n da kabul<br />

etmesi ve uzlaflma iradelerini ortaya<br />

koymalar› gerekti¤ini hat›rlatan Özen,<br />

uzlaflt›rmac›n›n ifle bafllamadan önce<br />

taraflara uzlaflman›n her evresi ve<br />

sonuçlar› hakk›nda bilgi vermesi<br />

gerekti¤ini anlatt›. Atilla Özen, güvenli¤i<br />

ön planda tutmak kofluluyla uzlaflt›rma<br />

çal›flmalar›n›n adliyede bir odada ya da<br />

avukat›n bürosunda yap›labilece¤ini ve<br />

uzlaflt›rma anlaflmayla sonuçlan›rsa,<br />

uzlaflma koflullar›n›n bir tutanakla<br />

saptanaca¤›n› kaydetti.<br />

Uzlaflma sonucu tutulacak tutana¤›n<br />

hâkim ya da savc› taraf›ndan onaylanmas›<br />

gerekti¤ine iflaret eden Av. Özen, “Bu<br />

takdirde tutanak ilam mahiyetinde olur.<br />

ifller için dilekçenin al›nd›¤›na iliflkin<br />

tutanak tutuldu¤unu, ancak bu belgenin<br />

de ne ölçüde geçerli oldu¤unun<br />

bilinmedi¤ini söyledi.<br />

Sorunlar› aflmak için proje uygulamas›n›n<br />

geçici olarak durdurulmas› ve tüm<br />

aksakl›klar giderildikten sonra yeniden<br />

bafllat›lmas› gerekti¤ini vurgulayan Celal<br />

Ülgen, bu t›kan›kl›klardan en çok halkla<br />

iç içe olan savunman›n zarar gördü¤ünü,<br />

avukatlar›n vekil edenlere sorunu<br />

anlatmakta güçlük çektiklerini bildirdi.<br />

Ülgen, “Proje Adalet Bakanl›¤›’n›nd›r.<br />

Uygulama bu haliyle sürdürülemez.<br />

Yürümüyor zaten. UYAP, art›k AYIP<br />

projesine dönüflmüfltür” dedi.<br />

Av. Atilla Özen:<br />

Uzlaflma Yarg›n›n Yükünü<br />

Azaltabilir<br />

Hâkim ya da savc› tutana¤› onaylarken<br />

hukuka uygun mudur, uygulanabilir bir<br />

edim midir Buna bakacakt›r. ‹lam<br />

mahiyetindeki bu belge ma¤dura, failin<br />

sözünde durmamas› halinde icraya<br />

gidebilme yetkisi vermektedir” dedi.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong>’nun Uzlaflt›rma Sistemi’nin<br />

2005 y›l›nda mevzuat›m›za girdi¤i andan<br />

itibaren çal›flmalar yapt›¤›n›, konuyla ilgili<br />

bir servis oluflturdu¤unu, bir iç yönetmelik<br />

haz›rlad›¤›n› anlatan Av. Atilla Özen,<br />

uzlaflma konusunda üniversitelerle<br />

iflbirli¤i yap›larak seminerler,<br />

sempozyumlar düzenledi¤ini, bunlar›n<br />

bant çözümlerinin kitaplaflt›r›ld›¤›n›,<br />

uzlaflt›rma yapacak avukatlar›n<br />

e¤itimlerine bafllad›¤›n› ve uzlaflt›rma<br />

görevi verilecek avukatlar›n belirlendi¤ini<br />

sözlerine ekledi.


MEDYA<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 27<br />

Av. Hüseyin Özbek:<br />

Yeni Vak›flar Yasas› Ulusal<br />

Ç›karlar Aç›s›ndan<br />

S›k›nt›lar Do¤urabilir<br />

B<br />

ir süre önce Yunanistan Meclisi<br />

taraf›ndan kabul edilen Vak›flar<br />

Yasas› ile TBMM’de kabul edilen<br />

Vak›flar Yasas› TRT-‹NT televizyon<br />

kanal›nda de¤erlendirildi.<br />

TRT ‹zmir Televizyonu’nca haz›rlanan ve<br />

14 fiubat Perflembe günü 18.20’de<br />

yay›nlanan Didem Tolunay’›n sundu¤u<br />

“Memleketten Haber Var” program›na,<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Genel Sekreteri<br />

Av. Hüseyin Özbek ve Bat› Trakya Türkleri<br />

Dayan›flma Derne¤i Genel Baflkan›<br />

Op. Dr. Erol Kaflifo¤lu konuflmac› olarak<br />

kat›ld›.<br />

Program›n ilk bölümünde Bat› Trakya<br />

Türkleri Dayan›flma Derne¤i Baflkan› Op.<br />

Dr. Erol Kaflifo¤lu, tarih içindeki vak›flar›n<br />

yeri ve iflleyifllerine iliflkin bilgi verdi.<br />

Türkiye ve Yunanistan’›n Vak›flar Yasas›nda<br />

de¤ifliklikler yapt›klar›n› belirten Kaflifo¤lu,<br />

iki ülke aras›ndaki vak›f yönetiminde<br />

bir denge olmas› gerekti¤ini, oysa<br />

Yunanistan’da yürürlü¤e girecek Vak›flar<br />

Yasas›’n›n koflullar› giderek a¤›rlaflt›rd›¤›n›<br />

ve hak arama mücadelesinde yarg› yolunu<br />

kapatt›¤›n› bildirdi.<br />

Yunanistan’›n kendi baflka etnik kökenli<br />

vatandafllar›na karfl› ay›r›mc› bir<br />

politikas›n›n bulundu¤unu hat›rlatan Erol<br />

Kaflifo¤lu, Vak›flar Yasas›’n›n 19.<br />

maddesinin bunun tipik bir örne¤i<br />

oldu¤unu, kendi etnik kökeninden farkl›<br />

olanlar›n ülkedeki say›s›n› azaltmay›<br />

amaçlad›¤›n›, Yunanistan’›n bunu her<br />

zaman yapt›¤›n›, AB’ye üye olduktan sonra<br />

da insan haklar›na aç›kça ayk›r› bu<br />

politikay› sürdürdü¤ünü söyledi.<br />

Yunanistan’›n Vak›flar Yasas›n›n “böl<br />

yönet” politikas› ile birlikte pek çok<br />

k›s›nt›lar getirdi¤ini belirten Kaflifo¤lu<br />

flunlar› söyledi: “Biz bu yasay› kabul<br />

etmiyoruz. Yak›nda vak›f yöneticileri<br />

olarak toplan›p tepkimizi gösterece¤iz.<br />

Çünkü bu yasa yürürlü¤e girerse, dinsel<br />

faaliyetlerimizin ve okullar›m›z›n kayna¤›<br />

giderek zay›flayacak ve zor durumlara<br />

düflece¤iz. Biz daha önce de yaflad›¤›m›z<br />

pek çok olaylarda oldu¤u gibi hak arama<br />

mücadelemizi hukuk kurallar› içinde<br />

sürdürece¤iz. Ama kesin çözüm, bu<br />

yasan›n Yunanistan Meclisi taraf›ndan geri<br />

çekilmesidir”.<br />

Lozan Bar›fl Antlaflmas› çerçevesinde<br />

az›nl›k vak›flar›n›n konumunu anlatan<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Genel Sekreteri<br />

Av. Hüseyin Özbek, 6-7 fiubat 2008<br />

tarihinde Yunanistan Meclisi taraf›ndan<br />

kabul edilen yasan›n Lozan Antlaflmas›’na<br />

çok dar bir çerçeve içinde at›f yapt›¤›n›<br />

ve haklar› dar alana hapsetti¤ini,<br />

Yunanistan’daki Türk az›nl›¤a ait vak›flar›n<br />

yönetimini Türklerin inisiyatifi d›fl›na<br />

ç›karma¤a ve tamamen devlet kontrolüne<br />

almay› hedefledi¤ini bildirdi.<br />

Hüseyin Özbek, TBMM’de kabul edilen<br />

Vak›flar Yasas›’n›n tamamen Lozan<br />

Antlaflmas›’na at›f yapan çok genifl ve<br />

kapsaml› bir yasa oldu¤unu, ancak Baro<br />

olarak bu yasan›n baz› maddelerine karfl›<br />

ç›kt›klar›n› ve Baro’nun görüflünü TBMM<br />

Baflkanl›¤›’na ilettiklerini söyledi.<br />

Yunanistan’›n Vak›flar Yasas›’n› teorik<br />

olarak AB normlar›na göre düzenlemesi,<br />

Avrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesi ve<br />

Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi<br />

içtihatlar›na göre hareket etmesi gerekirken<br />

pratikte bununu böyle olmad›¤›n›<br />

vurgulayan Hüseyin Özbek, “Bizim<br />

yasam›z da gereksiz bir flekilde liberal ve<br />

çok genifl kapsaml› bir yasad›r. Türkiye’de<br />

vak›f kurmak, faaliyette bulunmak ve<br />

devletin bunlar› denetlemesi son derecede<br />

güç görünüyor. Sadece cemaatleri<br />

ilgilendirmemekte, konuya daha genifl bir<br />

çerçeveden bakmaktad›r. Çok liberal<br />

olmas›n›n ulusal güvenlik, ulusal ç›karlar<br />

ve ulusal hukukumuz aç›s›ndan baz›<br />

s›k›nt›lar do¤urabilir. Yunanistan’da kabul<br />

edilen vak›f yasas›yla karfl›laflt›r›ld›¤›nda<br />

çok farkl› ve birbiriyle ters orant›l› bir<br />

durum söz konusudur” dedi.<br />

Hüseyin Özbek, Lozan Antlaflmas›’n›n<br />

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulufl belgesi<br />

oldu¤unu, Vak›flar Yasas›’n›n da bu<br />

Antlaflmayla yak›ndan ilgili bulundu¤unu,<br />

bu nedenle Antlaflma hükümlerine ayk›r›<br />

davran›lmamas› konusunda gereken<br />

özenin gösterilmezsinin önem tafl›d›¤›n›<br />

sözlerine ekledi.<br />

Özbek ve Kaflifo¤lu, canl› yay›nlanan<br />

program s›ras›nda telefonla kendilerine<br />

yöneltilen sorular› da yan›tlad›lar.<br />

Vak›flar Kanunu<br />

Yürürlü¤e Girdi<br />

Yeni Vak›flar Kanunu 27 fiubat 2008<br />

Çarflamba günü Resmi Gazete’de<br />

yay›nlanarak yürürlü¤e girdi.<br />

Kanunla, yabanc›lar Türkiye’de<br />

vak›f kurabilecek. Yeni vak›flar›n<br />

kuruluflunda, amaçlar›na göre asgari<br />

mal varl›¤›, her y›l Vak›flar Meclisi’nce<br />

belirlenecek. Yaz›l› amaçlar›n›<br />

gerçeklefltirmek üzere, Vak›flar Genel<br />

Müdürlü¤ü’ne beyanda bulunmak<br />

kofluluyla flube ve temsilcilik de<br />

açabilicekler.


28 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

YAYIN<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹stanbul<br />

<strong>Barosu</strong><br />

Dergisi’nin<br />

Ocak-fiubat Say›s› Ç›kt›<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Yay›n Kurulunca<br />

haz›rlanan ve iki ayda bir yay›nlanan<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU DERG‹S‹’nin 2008/1<br />

Ocak-fiubat say›s› yo¤un bir içerikle<br />

yay›nland›.<br />

Derginin BAfiKANIN PENCERES‹NDEN<br />

bölümünde Baro Baflkan› Av. Kaz›m<br />

Kolcuo¤lu’nun “Türban Tart›flmalar›”<br />

bafll›kl› yaz›s› yer al›yor.<br />

Yay›n Kurulu’ndan bölümünde; Yay›n<br />

Kurulu Baflkan› Av. Celal Ülgen, siyasi<br />

iktidar›n ortam› giderek gerdi¤ini, baz›<br />

dayatmalar yapt›¤›n›, bu ülkenin ayd›nl›k<br />

ve bilimden yana olan insanlar›n›n<br />

umutlar›n› k›rd›¤›n› anlat›yor. Ülgen,<br />

gelecek say›dan itibaren Dergiye<br />

KARATAHTA diye bir bölüm açacaklar›n›,<br />

meslektafllar›m›z›n, mesle¤in sorunlar›<br />

ile karfl›laflt›klar› güçlükleri ve<br />

hukuka ayk›r› davran›fllar› buraya<br />

yazabileceklerini bildiriyor.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Dergisi’nin YAZILAR<br />

bölümünde 12 yazara ait bilimsel nitelikli<br />

yaz›lar bulunuyor.<br />

Yarg›tay ve Dan›fltay kararlar›ndan<br />

sonra KARAR ‹NCELEMES‹ ve<br />

UYGULAMADAN DOSYA bölümleri de<br />

dergide yer al›yor.<br />

GEÇM‹fi ZAMAN YAZILARI bölümünde<br />

ise 3 Kanunsani 1929 tarihli Baro<br />

Dergisi’nden yap›lan BOfiANMA konulu<br />

bir mahkeme karar› al›nt›s› var.<br />

Dergi, YARARLI B‹LG‹LER, ÜYEL‹K<br />

AKTARIMLARI, AYRILMALAR ve<br />

Y‹T‹RD‹KLER‹M‹Z bölümleri ile<br />

tamamlan›yor.<br />

‹fl ve<br />

Sosyal<br />

Güvenlik<br />

Hukuku<br />

Kitab›<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Çal›flma Hukuku<br />

Komisyonu ile Galatasaray Üniversitesi<br />

Hukuk Fakültesi taraf›ndan ortaklafla<br />

gerçeklefltirilen ve art›k geleneksel hale<br />

gelen 11. ‹fl Hukuku Toplant›lar›n›n<br />

2007 y›l›nda yap›lan toplant› sunum ve<br />

tart›flmalar› kitaplaflt›r›ld›. Kitap,<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Yay›nlar› aras›ndan ç›kt›.<br />

‹fl Hukuku alan›nda bilimsel sunumlar›n<br />

yap›ld›¤› ve konunun her alandaki<br />

uzmanlar›n bir araya geldi¤i toplant›lar›n<br />

bu y›l ki sunum ve tart›flma bafll›klar› ile<br />

sunumda bulunan isimler flu flekilde<br />

s›raland›:<br />

Doç. Dr. Gülsevil Alpagut: “‹fl<br />

Sözleflmesinin Sona Ermesine ‹liflkin<br />

Sözleflmesel Kay›tlar ve Sözleflmenin<br />

Taraflar›n Anlaflmas›yla Sona Ermesi,<br />

Rekabet Yasa¤› Sözleflmesi, Kurulmas›”.<br />

Prof. Dr. Fevzi fiahlanan: “Geçerlilik<br />

Koflullar›, Hüküm ve Sonuçlar›”.<br />

Doç. Dr. Erdem Özdemir: “Toplu ‹fl<br />

Sözleflmesi (T‹S) Yetkisinin Tespitine ‹liflkin<br />

Güncel Hukuki Sorunlar”.<br />

Prof. Dr. Ali Güzel ve Arfl. Gör. Emre<br />

Ertan: “AB Hukuku ve Karfl›laflt›rmal›<br />

Hukukta Psikolojik Taciz (Mobbing)”.<br />

Dr. Fuat Bayram: “Türk ‹fl Hukukunda<br />

Psikolojik Taciz”.<br />

228 sayfadan oluflan kitap baromuzdan<br />

edinilebilir.<br />

Hitit<br />

Hukuku<br />

Belleklerdeki<br />

“Kay›p”<br />

Arabuluculuk Yasa Tasar›s› Kitab›<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> ile Genç Avukatlar Birli¤i’nin 8 Aral›k 2007<br />

tarihinde ortaklafla düzenledi¤i Arabuluculuk Yasa Tasar›s›<br />

Sempozyumu notlar›, kitaplaflarak Baro yay›nlar›m›z aras›nda<br />

ç›kt›.<br />

Baromuz üyesi avukatlar›ndan Erdal<br />

Do¤an’›n yazd›¤› “Hitit Hukuku<br />

Belleklerdeki Kay›p” Güncel Hukuk<br />

Yay›nlar› aras›ndan ç›kt›.<br />

Do¤an, konunun uzmanlar›yla sürdürdü¤ü<br />

dört y›ll›k araflt›rmas›n›n ard›ndan 3500<br />

y›l öncesinin çok az bilinen Hitit Hukuku<br />

anlay›fl›n› bizlerle paylafl›yor. Yazar amac›n<br />

“Adalet aray›fl›”nda milat veya nostalji<br />

yapmak de¤il tam tersine sorgulamalar›<br />

zenginlefltirmek ve “kay›p” belle¤i<br />

tazelemek oldu¤unu da vurguluyor. Kitaba<br />

sunufl yazan Prof. Dr. Aygül Süel’in flu<br />

sat›rlar› dikkat çekiyor:<br />

Ma¤aralardaki hayattan günümüze kadar<br />

geçen süre zarf›nda yaflananlar›n bize<br />

ibret olacak, örnek olacak ve bütün<br />

insanl›¤›n gelece¤e dönük düflüncelerini<br />

flekillendirecek olan kal›nt›lar› bu<br />

topraklarda incelenmeyi, korunmay›<br />

bekleyen ata miras›d›r. Anadolu’nun her<br />

yerine yay›lm›fl binlerce y›l›n birikimleri<br />

olan bu miras bize atalar›m›zdan kalm›flt›r.<br />

Atalar›m›zdan bize intikal eden ve tapu<br />

senedi hüviyetinde olan tarihimize sahip<br />

ç›kmak, büyük Atatürk’ün de belirtti¤i gibi<br />

bir “olmazsa olmaz”d›r. Bunun için, Büyük<br />

Önder Atatürk'ün bilim adamlar›na,<br />

Hitit Uygarl›¤›’n›n tarihini, kültürünü ve<br />

milletimizle olan münasebetlerini<br />

araflt›rma görevini verdi¤i bilinmektedir.<br />

151 sayfadan oluflan kitapta, ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baflkan› Av. Kaz›m Kolcuo¤lu, Baflkan<br />

Yard›mc›s› Av. Mehmet Durako¤lu, Prof. Dr. Selçuk Öztek, Prof. Dr. M. Kamil<br />

Y›ld›r›m, Prof. Dr. Nevhis Deren-Y›ld›r›m ve Mert Naml›’n›n konuflma ve sunumlar›<br />

yer al›yor.


ÖYKÜLEfiEN HUKUK<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 29<br />

Adli Yard›m Kad›nlar›<br />

Kad›n sözcü¤ü yaflad›¤›m›z co¤rafyada, ezilmiflli¤in,<br />

bask›ya u¤ram›fll›¤›n bir di¤er ad› olmufl ne yaz›k ki…<br />

Kad›n›n ad› var m› “Kad›n›n ad› yok.”<br />

Ad› yok ama san› var. Onu da Naz›m Hikmet<br />

tan›mlam›flt›r Kad›n adl› fliirinde: Kimi der ki kad›n / uzun k›fl<br />

gecelerinde / yatmak içindir. / Kimi der ki kad›n yeflil bir harman<br />

yerinde dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. / Kimi der ki<br />

ayalimdir. Boynumda tafl›d›¤›m vebalimdir. / Kimi der ki hamur<br />

yo¤uran. / Ne o, ne bu, ne döflek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.<br />

/ O benim kollar›m, bacaklar›m. / Yavrum, annem, kar›m, k›z<br />

kardeflim hayat arkadafl›md›r.<br />

Baromuzun adli yard›m bürosuna her gün onlarca kad›n<br />

gelir. “Ma¤dur kad›n” gelir. Erkeklerin ma¤dur etti¤i kad›nlar<br />

gelir. Her biri çekingendir her biri hüzünlü. Hayatlar›nda sanki<br />

hiç gülmemifller, gülümsememifllerdir. Mahzun bir ifade, as›l›<br />

durur hep, o masum yüzlerinde.<br />

‹nsan nas›l bu kadar ma¤dur edilebilir. fiaflars›n›z.<br />

Onlar› dinledikçe, insan›n insana yapt›¤›na yanars›n›z.<br />

Sanki hiç sevinmemifllerdir… Bir sevdikleri olmam›flt›r hiç.<br />

Umutlar›n› yüreklerine mi gömmüfllerdir yoksa hiç mi umutlar›<br />

olmam›flt›r bilemezsiniz.<br />

Onlara bu yaflanmam›fl, yar›m kalm›fl sevgi duygusunu,<br />

hissettiren olaylard›r asl›nda buralara gelmelerine sebep.<br />

Kad›n haklar› servisinde duran görevli veya nöbetçi avukatlara<br />

sorar dururlar. Bafllarlar anlatmaya daha sorulmadan ve belki<br />

hiç sorulmayacak yaflam öykülerini...<br />

Kimse nas›l umutlar›n›, sevdalar›n› ve de özlemlerini<br />

sormam›flsa onlara, dertlerini de soran ç›kmam›fl. Hayatlar›na<br />

girenler o dertlere yeni dertler eklemifl. O yüzdendir belki de<br />

daha sormadan, bafllar›na gelenleri en ince ayr›nt›s›na dek<br />

anlatmalar›…<br />

Coflkun ONGUN<br />

Olur, diyorum. Avukat›n yard›mc› olur sana…<br />

“Ca¤alo¤lu buraya uzak m›d›r” diyor yeniden. Yan›t belli<br />

asl›nda… “Umut” kadar da uzak de¤il, sana dert çektiren elino¤lu<br />

kadar da…<br />

Öbürü kocas›ndan boflanm›fl. Nafaka almaya hak<br />

kazanm›fl. Adam, nafakay› ödememifl. Kad›n da yeniden mahkeme<br />

yolunu tutmufl. Kalemden barodan kendine bir avukat tut,<br />

demifller. Solu¤u burada alm›fl.<br />

Yirmi beflinde ya var ya yok. “Ailem olmasa aç kal›r›z,”<br />

diyor. Nafaka ödemeyenlere mahkemenin hapis cezas› verdi¤ini<br />

ö¤renmifl onun için gelmifl baroya. “Hapislikten korkar da öder<br />

belki…” Elinde avucunda yok. Baro yard›m etsin, diyor.<br />

Bu sonuncusu aile içi fliddet kurban›… On dördünde<br />

var ya da yok. Annesi elinden tutup getirmifl. Babas›n› kaybetmifl<br />

y›llar önce. Amcas› ben size bakar›m demifl. Ortada komam,<br />

demifl. A¤abeyimin emanetisiniz demifl.<br />

Yaln›zca demifl. Demekle kalm›fl. Me¤er her fley sözmüfl.<br />

Anne, temizlik ifllerine gidermifl. Kimseye muhtaç etmemifl k›z›n›.<br />

K›z› okuldan geldikten sonra evde kal›yor, akflama dek çal›flan<br />

annesini bekliyormufl.<br />

Bir gün eve geldi¤inde k›z›n›, kuzusunu, birici¤ini kanlar<br />

içinde a¤larken bulmufl evde. Bunu söylerken nefesi kesiliyor.<br />

Derin bir iç çekiyor. “O anda o adam›n evde olmas›n› o kadar<br />

çok istedim ki,” diyor. Hastaneye gitmifller. K›z› bir ay yatm›fl<br />

orada. Rapor mapor, dava duruflma derken, baroyu ö¤renmifller.<br />

“Ne kadar yatar,” diye soruyorlar. Ne demeli. Üç y›l,<br />

befl y›l on y›l… Yeter mi bu yaflat›lan ac›ya… Geçer mi bu ac›<br />

ömür boyu yatsa…<br />

Birini kocas› sürekli dövüyormufl. “Üç y›l dayand›m,<br />

yaflam› zehir etti bana,” diyor gözleri bu¤ulanarak.<br />

Çocuk var m› “Vard› ama… Karn›mda vard›, bir gece içip eve<br />

geldi. Karn›ma tekme att›.”<br />

Adlar› farkl›; kaderleri ayn›! Çorak toprakta açan birer<br />

gül gibiler adli yard›m kad›nlar›…<br />

econgun@gmail.com<br />

Sustu.<br />

O tekme, karn›na de¤il de yüre¤ine de¤miflti. Öyle<br />

olmasa ezik bir hal al›r m›yd› o saf yüzü. Tekme can›n› de¤il<br />

ama can›n yar›s›n› alm›flt›.<br />

Elinde tuttu¤u zarf› uzatarak kendisine atanan avukat›<br />

tan›y›p tan›mad›¤›m› soruyor. Tan›m›yorum, yan›t›n› al›nca<br />

üzülüyor. “Yeri,” diyor. “Ca¤alo¤lu’ndaym›fl. Buradan<br />

Ca¤alo¤lu’na nas›l gidebilirim.” Yolu tarifini al›nca bak›yor<br />

endifleyle. “Bir fley daha sorabilir miyim Kocam beni evden de<br />

att›. fiimdi annemde kal›yorum. Eflyalar›m› almam için mahkeme<br />

bana yard›mc› olur mu”


30 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

HABERLER<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

1136 Say›l› Avukatl›k Yasas›n›n<br />

Baz› Maddeleri De¤ifltirildi<br />

Türkiye Büyük Millet Meclisince 23 Ocak 2008 tarihinde kabul<br />

edilen 5728 say›l› “Temel ceza Kanunlar›na Uyum Amac›yla<br />

Çeflitli Kanunlarda ve Di¤er Baz› Kanunlarda De¤ifliklik<br />

Yap›lmas›na Dair Kanun” Resmi Gazete’de yay›nlanarak yürürlü¤e<br />

girdi.<br />

8 fiubat 2008 tarih ve 26781 say›l› Resmi Gazete’de yay›nlanan<br />

Kanunla 1136 Say›l› Avukatl›k kanununda da baz› de¤ifliklikler<br />

yap›ld›.<br />

Avukatl›k Yasas›’n›n 5728 say›l› kanunla de¤ifltirilen maddeleri<br />

flöyle:<br />

MADDE 326 - 19/3/1969 tarihli ve 1136 say›l› Avukatl›k<br />

Kanunu’nun 5. maddesinin birinci f›kras›n›n (a) bendi afla¤›daki<br />

flekilde de¤ifltirilmifltir.<br />

“a) Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde belirtilen süreler<br />

geçmifl olsa bile; kasten ifllenen bir suçtan dolay› iki y›ldan fazla<br />

süreyle hapis cezas›na ya da devletin güvenli¤ine karfl› suçlar,<br />

Anayasal düzene ve bu düzenin iflleyifline karfl› suçlar, milli<br />

savunmaya karfl› suçlar, devlet s›rlar›na karfl› suçlar ve casusluk,<br />

zimmet, irtikâp, rüflvet, h›rs›zl›k, doland›r›c›l›k, sahtecilik, güveni<br />

kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat kar›flt›rma, edimin<br />

ifas›na fesat kar›flt›rma, suçtan kaynaklanan malvarl›¤› de¤erlerini<br />

aklama veya kaçakç›l›k suçlar›ndan mahkûm olmak,”<br />

MADDE 327 - 1136 say›l› Kanunun 14. maddesinin Anayasa<br />

Mahkemesi taraf›ndan iptal edilen birinci f›kras› afla¤›daki flekilde<br />

yeniden düzenlenmifltir.<br />

“Emeklilik ve istifa gibi sebeplerle görevlerinden ayr›lan adlî,<br />

idarî ve askerî yarg› hâkim ve savc›lar›n son befl y›l içinde<br />

hizmet gördükleri mahkeme veya dairelerin yarg› çevresinde<br />

görevden ayr›lma tarihinden itibaren iki y›l süre ile avukatl›k<br />

yapmalar› yasakt›r. Yüksek yarg› ve bölge mahkemeleri hâkim<br />

ve savc›lar› ile raportörlerinin son befl y›l içinde münhas›ran<br />

hizmet gördükleri mahkeme veya dairelerde, buralardan ayr›lma<br />

tarihinden itibaren iki y›l süre ile avukatl›k yapmalar› yasakt›r.”<br />

MADDE 328 - 1136 say›l› Kanunun 17. maddesinin üçüncü<br />

f›kras› afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmifltir.<br />

“Staj isteminde bulunan taraf›ndan verilen bildiri k⤛d›n›n<br />

hilaf› ortaya ç›kt›¤› takdirde adaya Cumhuriyet Savc›s› taraf›ndan<br />

iki yüz Türk Liras› idarî para cezas› verilir.”<br />

MADDE 329 - 1136 say›l› Kanunun 35. maddesinin üçüncü<br />

f›kras› afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmifltir.<br />

“Dava açmaya yetene¤i olan herkes kendi davas›na ait evrak›<br />

düzenleyebilir, davas›n› bizzat açabilir ve iflini takip edebilir.<br />

Ancak, Türk Ticaret Kanunu’nun 272. maddesinde ön görülen<br />

esas sermaye miktar›n›n befl kat› veya daha fazla esas sermayesi<br />

bulunan anonim flirketler ile üye say›s› 100 veya daha fazla<br />

olan yap› kooperatifleri sözleflmeli bir avukat bulundurmak<br />

zorundad›r. Bu f›kra hükmüne ayk›r› davranan kurulufllara<br />

Cumhuriyet Savc›s› taraf›ndan sözleflmeli avukat tayin etmedikleri<br />

her ay için, sanayi sektöründe çal›flan 16 yafl›ndan büyük iflçiler<br />

için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki ayl›k<br />

brüt tutar› kadar idarî para cezas› verilir.”<br />

MADDE 330 - 1136 say›l› Kanunun 56. maddesinin 3. f›kras›<br />

afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmifltir.<br />

“Asl› olmayan vekâletname veya di¤er k⤛t ve belgelerin<br />

örne¤ini onaylayan yahut asl›na ayk›r› örnek veren avukat, üç<br />

y›ldan alt› y›la kadar hapis cezas› ile cezaland›r›l›r.”<br />

MADDE 331- 1136 say›l› Kanun’un 58. maddesi afla¤›daki<br />

flekilde de¤ifltirilmifltir.<br />

“MADDE 58- Avukatlar›n avukatl›k veya Türkiye Barolar Birli¤i<br />

ya da barolar›n organlar›ndaki görevlerinden do¤an veya görev<br />

s›ras›nda iflledikleri suçlardan dolay› haklar›nda soruflturma,<br />

Adalet Bakanl›¤›n›n verece¤i izin üzerine, suçun ifllendi¤i yer<br />

Cumhuriyet Savc›s› taraf›ndan yap›l›r. Avukat yaz›haneleri ve<br />

konutlar› ancak mahkeme karar› ile ve kararda belirtilen olayla<br />

ilgili olarak Cumhuriyet Savc›s› denetiminde ve baro temsilcisinin<br />

kat›l›m› ile aranabilir. A¤›r Ceza Mahkemesinin görev alan›na<br />

giren bir suçtan dolay› suçüstü hali d›fl›nda avukat›n üzeri<br />

aranamaz.<br />

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemesi<br />

Kanunu’nun duruflman›n inzibat›na iliflkin hükümleri sakl›d›r.<br />

fiu kadar ki, bu hükümlere göre avukatlar tutuklanamayaca¤›<br />

gibi, haklar›nda disiplin hapsi veya para cezas› da verilemez.”<br />

MADDE 332 - 1136 say›l› Kanunun 61. maddesi bafll›¤›yla<br />

birlikte afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmifltir.<br />

“Suçüstü hali:<br />

MADDE 61- A¤›r ceza mahkemesinin görev alan›na giren bir<br />

suçtan dolay› suçüstü halinde soruflturma, bizzat Cumhuriyet<br />

Savc›s› taraf›ndan genel hükümlere göre yap›l›r.”<br />

MADDE 333 - 1136 say›l› Kanunun 62. maddesi bafll›¤›yla<br />

birlikte afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmifltir.<br />

“Görevi kötüye kullanma:<br />

MADDE 62 - Bu Kanun ve di¤er kanunlar gere¤ince avukat<br />

s›fat› ile veya Türkiye Barolar Birli¤i’nin yahut barolar›n<br />

organlar›nda görevli olarak kendisine verilmifl bulunan görev<br />

ve yetkiyi kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanunu’nun 257.<br />

maddesi hükümlerine göre cezaland›r›l›r.”


HABERLER<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 31<br />

MADDE 334 - 1136 say›l› Kanun’un 63. maddesinin ikinci ve<br />

üçüncü f›kralar› afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmifltir.<br />

Türk Hukuk Sistemi’nde Bilirkiflilik<br />

“Birinci f›kra hükmüne ayk›r› eylemde bulunanlara Cumhuriyet<br />

Savc›s› taraf›ndan befl yüz Türk Liras›ndan iki bin Türk Liras›na<br />

kadar idarî para cezas› verilir.<br />

Avukatl›k yapmak yetkisini tafl›mad›klar› halde muvazaal› yoldan<br />

alacak devralarak ve kanunlar›n tan›d›¤› baflka haklar› kötüye<br />

kullanarak avukatlara ait yetkileri kullananlar bir y›ldan üç y›la<br />

kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezas› ile<br />

cezaland›r›l›rlar.”<br />

MADDE 335 - 1136 say›l› Kanunun 150. maddesi afla¤›daki<br />

flekilde de¤ifltirilmifltir.<br />

“MADDE 150 - Tan›klar ve bilirkifliler Tebligat Kanunu<br />

hükümlerine göre ça¤r›l›r.<br />

Usulüne göre ça¤›r›l›p da hukuken geçerli bir mazereti olmaks›z›n<br />

gelmeyen veya kanuni bir sebep olmaks›z›n tan›kl›k yahut<br />

bilirkiflilikten veya yemin etmekten çekinen kimseler hakk›nda<br />

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun tan›kl›kla ilgili hükümleri<br />

uygulan›r. Bu f›kra hükmüne göre gerekli kararlar› vermeye<br />

Baronun bulundu¤u il merkezindeki sulh ceza hâkimi yetkilidir.<br />

Sulh ceza hâkimi bu kararlar› disiplin kurulunun tutanak örne¤i<br />

üzerinden verir.”<br />

MADDE 336 - 1136 say›l› Kanun’un ek 3. maddesinin 14. f›kras›<br />

afla¤›daki flekilde de¤ifltirilmifltir.<br />

“Seçimler s›ras›nda sand›k kurulu baflkan› ve üyelerine karfl›<br />

görevleriyle ba¤lant›l› olarak ifllenen suçlar kamu görevlilerine<br />

karfl› ifllenmifl gibi cezaland›r›l›r.”<br />

Çocuk ‹hmal ve ‹stismar›n›<br />

Önleme Platformu Atölye Çal›flmas›<br />

Çocuk ‹hmal ve ‹stismar›n› Önleme Platformu taraf›ndan<br />

düzenlenen Çocuk ‹hmal ve ‹stismar›n› Önleme Odakl› Bir<br />

Sistemin Unsurlar› ve Mesleki Rol ve Sorumluluklar› Çal›fltay›<br />

22 -23 fiubat Cuma ve Cumartesi günleri Kad›köy’de ‹skele<br />

Caddesi, Yo¤urtçu fiükrü Sokaktaki Çocuklara Yeniden Özgürlük<br />

Vakf›’nda yap›ld›.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> ve ‹stanbul Bilirkifliler Derne¤i’nce düzenlenen<br />

seminerde “Türk Hukuk Sistemi’nde Bilirkiflilik” konusu tart›fl›ld›.<br />

Seminer, 16 fiubat Cumartesi günü saat 13.00-17.00 aras›nda<br />

Kurtulufl’taki ‹stanbul Serbest Muhasebeci Mali Müflavirler Odas›<br />

Konferans Salonu’nda yap›ld›.<br />

Seminerin aç›l›fl konuflmas›n› ‹stanbul Bilirkifliler Derne¤i Baflkan›<br />

Yaflar Aslan ve ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baflkan› Av. Kaz›m Kolcuo¤lu ve<br />

‹stanbul Serbest Muhasebeci Mali Müflavirler Odas› Baflkan›<br />

Yahya Ar›kan yapt›.<br />

Aç›l›fl konuflmalar›ndan sonra Türk Ceza Hukuku Derne¤i Üyesi<br />

Av. Ali R›za Dizdar “Genel Olarak Bilirkiflilik ve Bilirkiflilikte<br />

Yaflanan Sorunlar” üzerinde durdu. ‹stanbul Üniversitesi Hukuk<br />

Fakültesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Erdener Yurtcan “Ceza Hukuku<br />

Yarg›lamas›nda Bilirkiflilik”, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi<br />

Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Öztek de “Hukuk Davalar›nda<br />

Bilirkiflilik” konusunu ele ald›.<br />

“Bilirkiflilik Aç›s›ndan ‘Maddi Mesele ve Hukuki Mesele’<br />

Kavramlar›” üzerinde duran Bahçeflehir Üniversitesi Hukuk<br />

Fakültesi Ö¤retim Üyesi Prof. Dr. Feridun Yenisey’den sonra<br />

Marmara Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi Muhasebe<br />

Finansman Ana Bilim Dal› Baflkan› Prof. Dr. Osman Altu¤ “Ticari<br />

Davalarda Bilirkiflilik” konusunu anlatt›.<br />

Daha sonra ‹stanbul Üniversitesi Adli T›p Enstitüsü Ö¤retim Üyesi<br />

Yrd. Doç. Dr. Jale Bafra “‹mza ve Belge ‹ncelemesinde Bilirkiflilik”,<br />

Yarg›tay 11. Hukuk Dairesi Onursal Üyesi M. Nihat Aryol da<br />

“Bilirkifli Eti¤i” konusunu ele ald›.<br />

22 fiubat Cuma günü saat 9.30-10.00 aras›nda yap›lan aç›l›fl<br />

konuflmalar›ndan sonra kat›l›mc›lara Çocuk ‹hmal ve ‹stismar›n›<br />

Önleme Platformu’nun amaç ve ilkeleri ile çocuklara yönelik<br />

riskler ve önleme mekanizmas›n›n temel ö¤eleri anlat›ld›.<br />

Çal›fltay’›n ö¤leden sonraki bölümünde ve 23 fiubat Cumartesi<br />

günü ö¤leye kadar atölye çal›flmalar› yap›ld›.. Atölye<br />

çal›flmalar›nda çocuk ihmal ve istismar›n› önleme aç›s›ndan<br />

e¤itim, adalet, aile, medya, sa¤l›k, sosyal hizmet, kanun yap›c›<br />

ve karar al›c›lar konusu sorguland›.<br />

Çal›fltay, atölye çal›flmalar›n›n sunumu ve genel olarak<br />

de¤erlendirilmesiyle sona erdi.<br />

Á


32 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

HABERLER<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

Stajda Sigortal›l›k Aç›s›ndan<br />

Yeni Bir Yarg› Karar›<br />

Adalet Bakanl›¤›, Ni¤de’de stajyer bir avukat›n staj süresini<br />

babas›n›n avukatl›k bürosunda tamamlad›ktan sonra, söz konusu<br />

kiflinin Ni¤de <strong>Barosu</strong>’nca Baro Levhas›na kayd›n›n yap›lmas›na<br />

karar verdi¤i, baronun bu iflleminin Türkiye Barolar Birli¤i<br />

Yönetim Kurulu’nca onaylanmas› üzerine, TBB Yönetim Kurulu<br />

karar›n›n iptali için Ankara 16. ‹dare Mahkemesi’ne dava açt›.<br />

Adalet Bakanl›¤›, dava gerekçesinde, söz konusu kiflinin avukat<br />

olan babas› taraf›ndan sigorta kayd›n›n yapt›r›ld›¤› ve sigortal›<br />

çal›flma süresinin adliye staj›n›n 5 ayl›k dönemi de dâhil olmak<br />

üzere staj›n tamam›n› kapsad›¤›, bunun ise hem adliye staj›<br />

dönemi, hem de staj›n amac› ile ba¤daflmayaca¤›, bu durumun<br />

staj›n bafl›nda kendilerini sigortal› yapt›rmayan di¤er stajyerler<br />

karfl›s›nda eflitsizli¤e ve haks›zl›¤a yol açaca¤›ndan ad› geçenin<br />

avukatl›k mesle¤ine kabul edilebilmesi için bir y›l ve kesintisiz<br />

olarak yenirden staj yapmas› gerekti¤i görüflünü öne sürerek<br />

karar›n yeniden gözden geçirilmesi için dosyay› TBB’ne gönderdi.<br />

Türkiye Barolar Birli¤i’nin ad› geçenin Baro Levhas›na<br />

yaz›lmas›nda usul ve kanuna ayk›r›l›k bulunmad›¤› gerekçesiyle<br />

önceki karar›nda ›srar etmesi üzerine Ankara 16. ‹dare Mahkemesi<br />

Adalet Bakanl›¤›’n›n TBB aleyhine açt›¤› davay› karara ba¤lad›.<br />

Mahkeme TBB karar›n›n do¤ru oldu¤una karar verdi ve Adalet<br />

Bakanl›¤›’n›n istemini reddetti. Yarg› yolu kapanmad›¤› için söz<br />

konusu ifllemler kesinleflmifl görülmüyor.<br />

CMK Sultanahmet - Fatih Bölge<br />

Toplant›s›nda Meslek Sorunlar›<br />

Görüflüldü<br />

CMK Sultanahmet-Fatih Bölge Toplant›s›, 9 fiubat Cumartesi<br />

günü saat 13.00-19.00 aras›nda Kadir Has Üniversitesi’nde<br />

yap›ld›. Toplant›da “Ceza Hukuku Toplant›lar›” düzenlenmesi<br />

kararlaflt›r›ld› ve ilk toplant› o gün yap›ld›.<br />

“Ceza Yarg›lamas›nda Avukat›n Rolü” konulu toplant›n›n<br />

sunumunu Sultanahmet Bölge Sorumlusu Av. Nefle Tükenmez,<br />

aç›l›fl konuflmas›n› ise Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi<br />

Ceza Hukuku Bölümü Baflkan› Doç. Dr. Mahmut Koca yapt›.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fatih Selami<br />

Mahmuto¤lu’nun yönetti¤i toplant›da, Emekli Yarg›tay Üyesi ve<br />

Kadir Has Üniversitesi Ö¤retim Üyesi Keskin Kalyan “Mahkeme<br />

Düzeni ve Savunma Hakk› Ba¤lam›nda Kovuflturma Evresinde<br />

Avukat-Hâkim ‹liflkileri”, Eyüp Cumhuriyet Baflsavc›s› Vuslat<br />

Dirim “Soruflturmada Gizlilik ve Savunma Hakk› Çerçevesinde<br />

Soruflturma Evresinde Avukat-Savc› ‹liflkileri”, Doç. Dr. Mahmut<br />

Koca “Avukat›n Haz›r Bulunma Hakk›”, Av. Muhittin Köylüo¤lu<br />

“Ceza Yarg›lamas›nda Avukat›n Atanmas›”, Av. Sinan ‹nel<br />

“Avukat›n Evrak ‹nceleme Yetkisi” konulu sunumlar yapt›lar.<br />

Yaklafl›k 400 kiflinin izledi¤i toplant›ya ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baflkan<br />

Yard›mc›s› Av. Mehmet Durako¤lu, CMK’da görev almayan<br />

avukatlarla hâkim ve savc›lardan da kat›l›m oldu.<br />

Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer ‹çin<br />

Anma Toplant›s› Düzenlendi<br />

Türk Ceza Hukuku Derne¤i, ölümünün üçüncü y›l› nedeniyle<br />

Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, 10 fiubat Pazar günü saat<br />

11.00’da Bahçelievler Adalet Bakanl›¤› Ord. Prof. Dr. Sulhi<br />

Dönmezer E¤itim Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen<br />

toplant›da an›ld›.<br />

Toplant›da Prof. Dr. ‹smail Tunal› Sulhi Dönmezer’in hayat› ve<br />

çal›flmalar› hakk›nda bilgi verdi. ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Baflkan›<br />

Av. Kaz›m Kolcuo¤lu, Ord. Prof. Dr. Dönmezer’in hukukçu<br />

kiflili¤i üzerinde durdu, k›z› Av. Zuhal Dönmezer Çak›ro¤lu da<br />

babas› ile ilgili an›lar›n› anlatt›.<br />

Dönmezer Ödülü’nün verilmesinden sonra “Ceza ‹nfaz<br />

Hukukunun Ça¤dafl ‹lkeleri” konulu bir panel yap›ld›. Prof. Dr.<br />

Duygun Yarsuvat’›n yönetti¤i panelde Prof. Dr. Timur Demirbafl,<br />

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Kenan ‹pek ve Ankara<br />

Cumhuriyet Savc›s› Dr. Hakan K›z›larslan konuflmac› olarak yer<br />

ald›.<br />

Avukatlar›n Notere Verdikleri<br />

Vekâletnameye, Vekâletname Pulu<br />

Yap›flt›rmas› Yeterli<br />

Noterliklerde yap›lan ifllemlerde suretlere eklenen vekâletnamelere<br />

de pul yap›flt›r›lmas› konusunda yaflanan s›k›nt›lar nedeniyle<br />

Türkiye Barolar Birli¤i’nin Türkiye Noterler Birli¤i nezdinde<br />

yapt›¤› giriflimler sonuç verdi.<br />

Türkiye Noterler Birli¤i Baflkan Vekili Rifat Ertem, konunun<br />

Yönetim Kurulu’nda görüflüldü¤ünü ve Adalet Bakanl›¤›’ndan<br />

al›nan görüfl do¤rultusunda tüm noterliklere gerekli talimat›n<br />

verildi¤ini bildirdi.<br />

Adalet Bakanl›¤› Hukuk ‹flleri Genel Müdürlü¤ünce Türkiye<br />

Noterler Birli¤i’ne gönderilen görüfl yaz›s›nda flöyle denildi:<br />

“Bilindi¤i gibi; 1136 say›l› Avukatl›k Kanununun 27. maddesinin<br />

3. f›kras›nda ‘Avukatlarca vekâletname sunulan merciler, pul


HABERLER<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 33<br />

yap›flt›r›lmam›fl veya pulu noksan olan vekâletname ve örneklerini<br />

kabul edemez. Gerekti¤inde ilgiliye on günlük süre verilerek<br />

bu süre içinde pul tamamlanmad›kça vekâletname iflleme<br />

konulmaz’ hükmü yer almaktad›r.<br />

Türkiye Barolar Birli¤i taraf›ndan bast›r›lan pullar›n, avukatlarca<br />

ilgili mercilere sunulmak üzere verilen her vekâletname suretine<br />

pul yap›flt›r›laca¤› hususu da 03.10.2001 tarihli ve 67 say›l› genel<br />

yaz› ile noterliklere duyurulmufltur.<br />

Bununla birlikte; Bir noterlik iflleminin vekâleten yap›lmas›<br />

durumunda, vekâlet pulunun, avukat taraf›ndan noterli¤e sunulan<br />

vekâletnameye yap›flt›r›lmas›n›n yeterli oldu¤u, noterlik iflleminin<br />

örneklerine Noterlik Kanunu’nun 79. maddesi uyar›nca dayanak<br />

olarak eklenen vekâletnamelere ise yap›flt›r›lmas›n›n gerekmedi¤i<br />

düflünülmektedir”.<br />

‹ngiliz Avukatlar<br />

Baromuzu Ziyaret Etti<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Tuzla’da<br />

Tuzla Tersanelerinde yaflanmakta olan ve 8 ay içinde 18 iflçinin<br />

ölümüne neden olan ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i ile ilgili eylemlerdeki<br />

tutuklamalar, ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Tuzla Bölge Temsilcili¤i ve CMK<br />

Bölge Temsilcileri taraf›ndan izlendi. Bölge Temsilcisi Av. Nilgün<br />

Genç koordinasyonunda gerçeklefltirilen müdahale, olumlu<br />

sonuçlar verdi.<br />

27 fiubat 2008 günü, Tuzla’da iflçiler taraf›ndan tafleronlaflt›rmaya<br />

yönelik olarak yap›lan eylemler, güvenlik güçlerinin müdahalesi<br />

ve gözalt›larla sonuçlan›nca, ‹stanbul <strong>Barosu</strong> taraf›ndan yap›lan<br />

müdahalelerle olay yerine ve karakola giden Temsilciler,<br />

gözalt›nda bulunan iflçiler için zorunlu müdafi tayini konusunda<br />

etkin ifllevler yerine getirdiler. Daha sonra sendika avukatlar›n›n<br />

devreye girmesi ile olaylar›n yat›flt›¤› ve gözalt›ndaki iflçiler için<br />

hak ihlallerinin önlendi¤i anlafl›ld›.<br />

Av. Murat Salman<br />

Trafik Kazas›nda Yaflam›n› Yitirdi<br />

Avrupa Demokrasi ve ‹nsan Haklar› ‹çin Avukatlar (ELDH)<br />

Örgütü’nün ‹ngiltere üyesi olan sosyalist avukatlar Haldane<br />

Toplulu¤u üyeleri Baromuzu ziyaret etti.<br />

Örgütün ‹ngiltere üyesi olan Prof. Bill Bowring, Hannah Rought-<br />

Brooks, John Hobson, Bent Endresen ve Ville Punto, 5 fiubat<br />

2008 Sal› günü saat 17.00’da ‹stanbul <strong>Barosu</strong>’nu ziyaret ederek<br />

Baflkan Av. Kaz›m Kolcuo¤lu ile görüfltüler.<br />

Heyet, Türkiye’de adli yard›m, CMK, avukat›n savunma hakk›n›n<br />

yasakland›¤› durumlar, hükümlülük, tutukluk, gözalt›, önleme<br />

aramas›, polisin yetkileri gibi konularda Av. Kolcuo¤lu’ndan<br />

bilgi ald›.<br />

Topluluk üyeleri de görüflmede, amaçlar›n›n, Türkiye'nin siyasi<br />

çerçevesinde gözalt›, tutukluluk ve hükümlülük durumlar›n›n<br />

neden, koflul ve sonuçlar›n› incelemek ve de¤erlendirmek<br />

oldu¤unu, çal›flmalar›n›n temellerini ise hukukun üstünlü¤ü<br />

ilkesi ve Türkiye'nin taraf oldu¤u uluslararas› insan haklar›<br />

sözleflmelerinin oluflturdu¤unu ifade ettiler.<br />

4-8 fiubat 2008 tarihleri aras›nda Ankara ve ‹stanbul’da meslek<br />

örgütleri, hükümet yetkilileri ve sivil toplum örgütleriyle görüflen<br />

topluluk üyeleri, Türkiye’de tutukluluk ve hükümlülük konular›<br />

üzerine bir rapor haz›rlayacak.<br />

‹stanbul <strong>Barosu</strong> Davutpafla’da<br />

‹stanbul, Davutpafla’da ruhsats›z iflyerlerinde yaflanan ve can<br />

kay›plar›na neden olan patlama sonras›nda, çevredeki iflyerlerinde<br />

yaflanmas› muhtemel hak ihlallerinin önlenmesi için ‹stanbul<br />

<strong>Barosu</strong> devreye girdi.<br />

Patlama sonras›nda boflalt›lan ve tehlike arz etti¤i için y›k›lmas›<br />

öngörülen iflyerlerinde, hak sahiplerinin makine ve teçhizatlar›n›n<br />

boflalt›lmas›na izin verilmemesi üzerine, görevli avukatlarla<br />

olaya müdahale edilerek, Savc›l›k ve mülki amirliklerle yap›lan<br />

görüflmeler sonucunda hak ihlalleri önlendi.<br />

Baromuz Üyesi 23063 sicil numaral› Av. Murat Salman,<br />

12 fiubat Sal› gecesi saat 3.30 s›ralar›nda Saraçhanebafl›’nda<br />

meydana gelen trafik kazas›nda yaflam›n› yitirdi.<br />

Av. Murat Salman için 13 fiubat Çarflamba günü ‹kindi vakti<br />

k›l›nan cenaze namaz›ndan sonra ‹stanbul <strong>Barosu</strong> önünde bir<br />

tören düzenlendi. Törende konuflan Baflkan Yard›mc›s›<br />

Av. Mehmet Durako¤lu ve Av. Kemal Aytaç, Av. Murat Salman’›n<br />

baflar›l› bir CMK avukat› oldu¤unu, onu 33 yafl›nda kaybetmenin<br />

derin üzüntüsünü duyduklar›n›, baflta ailesine ve meslektafllar›na<br />

baflsa¤l›¤› dileyerek ac›lar›n› paylaflt›klar›n› bildirdiler.<br />

Av. Murat Salman’›n cenaze töreninde ailesi, ‹stanbul <strong>Barosu</strong><br />

Baflkan Av. Kaz›m Kolcuo¤lu, CMK avukatlar›, meslektafllar›,<br />

yak›nlar›, dostlar› ve Baro çal›flanlar› da haz›r bulundular.<br />

Av. Salman’›n cenazesi törenden sonra topra¤a verilmek üzere<br />

memleketi olan K›rflehir’e gönderildi.


34 ‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 1878<br />

RUHSAT<br />

‹STANBUL<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

2008 Ocak Ay›nda Ruhsat Alan Avukatlar<br />

03.01.2008<br />

FEVZ‹ YILMAZ<br />

SEZG‹N YILDIRIM<br />

HAKAN UYSAL<br />

AYfiEGÜL DURSUN<br />

FER‹DE U⁄UR<br />

ÖZGEN SÜMER<br />

L‹DYA METE<br />

O⁄UZ KA⁄ITCI<br />

GAMZE YILMAZ<br />

SENEM YÜKSEL<br />

F. ASUDE AKGÜL<br />

HASAN AYDIN<br />

F. SEMA KÖSEL‹<br />

ZAFER TUNCA<br />

A. ÜLKÜ SOLAK<br />

SEMA DEM‹R<br />

YEfi‹M ÖZEN<br />

G‹ZEM KÜÇÜKARSLAN<br />

S. YILDIZ HIDIMO⁄LU<br />

SAL‹H BÜYÜKSOY<br />

VEDAT KELEfi<br />

GÜL‹Z BARLAS<br />

B. NEDRET IfiIK<br />

GAMZE YILDIZ<br />

ÖZLEM ALTUNAL<br />

MEHMET ALTUN<br />

U. GÜNER BÜYÜK<br />

N. UZGÖREN BIÇAKCI<br />

CEYHAN GÜRTEN<br />

MEHMET C‹HANG‹R<br />

BAfiAK BEfiOK<br />

BEGÜM DEM‹R<br />

EL‹F BAfi<br />

CEYLAN TÜRKO⁄LU<br />

HÜLYA ÇEL‹K<br />

GÜLDEN TÜRKYAMAN<br />

EL‹F HAYDARO⁄LU<br />

PINAR UYAR<br />

ATT‹LA KAYA<br />

HAfi‹M TO⁄AY<br />

Ü. D‹LfiAD BAYRAKTAR<br />

SELM‹N GÜRPINAR<br />

YASEM‹N CEYLAN<br />

M. ALKAN GÜLTEK‹N<br />

MESUT B‹L‹Ç<br />

FATMA SÜMER<br />

Ö. UFUK BAYRAKTAR<br />

SEVG‹ KALAN<br />

TOLGAY GÜVERC‹N<br />

ALEV NEH‹R<br />

SEVDA AKAN<br />

SEL‹N BARLAK<br />

U⁄UR TAfiATAN<br />

EZG‹ TÜRK<br />

AL‹ RIZA AKTAfi<br />

SERCAN ALGAN<br />

H. KAAN TÜREGÜN<br />

ORHAN ATAN<br />

fiÜKRAN KIZILOT<br />

JALE KESK‹N<br />

MEHMET HAMDEM‹RC‹<br />

YEfi‹M ELMAS<br />

HAT‹CE ERO⁄LU<br />

ELÇ‹N YÜKSEL<br />

N‹L SAYMAN<br />

BURCU MATARACI<br />

EL‹F AKBULUT<br />

A. AYDEM‹R ÇAPAR<br />

HAMZA ERTAfi<br />

KORTAN TOYGAR<br />

ÖZLEM KAHRAMAN<br />

D‹⁄DEM MUSLU<br />

10.01.2008<br />

AYTEN YILDIZ<br />

fiEBNEM KARTAL<br />

H. ‹BRAH‹M MERT<br />

YALÇIN YÜRÜK<br />

HANSEL ‹PEKO⁄LU<br />

AYÇIL YÜRÜK<br />

MEL‹KE KÖKDAL<br />

KÜRfiAT KARAHAN<br />

NERM‹N KARAYEL<br />

17.01.2008<br />

1. GRUP<br />

‹. KOVAÇ BAYRAKTAR<br />

ONUR YÜKSEL<br />

S. TUNA ÇAKIRCA<br />

ZEYNEP ÖZKAN<br />

ETHEM KOT<br />

A. SA‹M TEZGÖR<br />

S‹NAN DENG‹Z<br />

A. YEfi‹M KES‹MG‹L


RUHSAT<br />

‹STANBUL<br />

1878<br />

<strong>BARO</strong>SU<br />

‹STANBUL <strong>BARO</strong>SU BÜLTEN‹ 35<br />

‹. PINAR SUMBAS<br />

MET‹N GÜL<br />

S. GÜLTEK‹N GÜLER<br />

S‹NAN KARAHAN<br />

D‹LEK KOÇ<br />

TARIK KUTLU<br />

BANU TOSUN<br />

SEÇ‹L ZENG‹<br />

GÖKHAN KARAKAYALI<br />

N. GÜNEY ‹NCE<br />

BUKET GÜLYÜZ<br />

H. SEL‹N KIZILIRMAK<br />

MUSTAFA TOKER<br />

SEDAT YILMAZ<br />

MURAT ALINMIfi<br />

B‹LGE SARITAfi<br />

N‹HAT ÖZBEK<br />

HAT‹CE BAfi<br />

F. SELCEN ASLAN<br />

17.01.2008<br />

2. GRUP<br />

fiAFAK YILDIRIM<br />

ZEYNEP ATIM<br />

CANAN NUMAN<br />

fiEBNEM MUTLU<br />

ZEHRA MOR<br />

M. RIDVAN ÇOLAK<br />

ESRA ÇET‹NKAYA<br />

TUBA MURATGÜL<br />

CANAN AYGÜR<br />

YAVUZ KAYA<br />

SAL‹H ERD‹Ç<br />

ALPER SARICA<br />

DEN‹Z fiANAL<br />

I. fiAZ‹YE B‹ÇER<br />

YEL‹Z ÇET‹NKAYA<br />

EL‹F ÇALIfiKAN<br />

A. SERDAR ILDIRAR<br />

A. OZAN KARADUMAN<br />

MURAT ÖZER<br />

ÜM‹T ERDO⁄AN<br />

S‹NEM KAPTANO⁄LU<br />

CENG‹ZHAN KOÇ<br />

EBRU F‹DAN<br />

EZG‹ KARAKAfi<br />

RECEP AKBAYIR<br />

C. GÜLfiEN GÜNEfi<br />

E. GÜLfiEN KARA<br />

KER‹M CAN‹KL‹<br />

24.01.2008<br />

1. GRUP<br />

N‹HAT ERGÜN<br />

TU⁄BA TOPRAK<br />

SUNA ERDO⁄AN<br />

ECE FATMA ASLAN<br />

ÖZGÜL GÜÇLÜ<br />

Ü. SERKAN BUZKAN<br />

HANDE ALBAYRAK<br />

PINAR SARSAR<br />

MURAT ‹LKER<br />

‹. S‹NAN GÖKÇEK<br />

ASLIHAN fiAH‹N<br />

BURCU DEM‹RELL‹<br />

F. ÇA⁄DAfi YILMAZ<br />

S. BAfiAK ÖZTÜRK<br />

SEVG‹ KARATAfi<br />

O⁄UZHAN ARSLAN<br />

AYL‹N ORHAN<br />

M. ERG‹N D‹K‹C‹<br />

MELEK BAL<br />

EZG‹ TOPATAN<br />

‹PEK KAHRAMAN<br />

G. GÖKÇEN KARASU<br />

ÖZGÜR AKÇA<br />

SEDAT ÖNER<br />

SAVAfi AKTAfi<br />

GÖKÇE ULUER<br />

OSMAN ERSÖNMEZ<br />

DEVR‹M ALPARSLAN<br />

Ü. ‹PEK BALKANLI<br />

CAN YALÇINKAYA<br />

PINAR AYHAN<br />

SEÇ‹L KISAKÜREK<br />

S. TU⁄BA GENÇ<br />

fiER‹FE GÖKTAfi<br />

MERAL ÇET‹NBAfi<br />

ÖZGÜN AKSOY<br />

24.01.2008<br />

2. GRUP<br />

M. SAYGIN TURAN<br />

AHMET HÜZMEL‹<br />

B. NED‹ME BERGER<br />

EROL ARSLAN<br />

MELTEM POSLU<br />

NA‹L ERTU⁄RUL<br />

M. EMRE BULUT<br />

UTKU fi‹Mfi‹R<br />

EBRU GÜLÜM<br />

VOLKAN KARAKAYA<br />

ELVAN ERMAN<br />

‹SMA‹L ‹B‹fi<br />

Z. fiENAY ERDO⁄AN<br />

ERHAN YÜKSEL<br />

E. FIRAT KUYURTAR<br />

EL‹F SEVÜKTEK‹N<br />

YILMAZ YALÇIN<br />

BURAK HAS<br />

‹SMA‹L Ç‹RK‹N<br />

ADEM ÇAL‹fiC‹<br />

DUYGU COfiGUN<br />

BARAN GÜLSOY<br />

CANER ÖZEN<br />

SEÇ‹L ERTAN<br />

C. BAHA ÖZALP<br />

N. AKÇA<br />

GAMZE ÇATALKAYA<br />

SEDA ÖNEL<br />

S. AKKAfi KARACA<br />

SAM‹YE SARI<br />

GEYLAN‹ HAfi‹M‹O⁄LU<br />

BURCU ÖZD‹N<br />

MEL‹S AKKURT<br />

GÜLFEM GÜNEY<br />

M. SA‹T ERTU⁄RL<br />

Ç‹⁄DEM KILIÇ<br />

B‹LGE TOK<br />

F. ZÜHAL ECEV‹T<br />

B. TU⁄ÇE KARADA⁄<br />

BEYHAN SEV‹ML‹<br />

NEZ‹HE BORAN<br />

BURCU KARAPINAR<br />

AYfi‹N BOZKURT<br />

HANDE YEM‹fiÇ‹<br />

FULYA fiENEL<br />

31.01.2008<br />

1. GRUP<br />

MUSTAFA GÜNEfi<br />

ZEYNEP GÜNTEK‹N<br />

TAL‹P CAN<br />

EVREN ÇILDIR<br />

BER‹L GÜLD‹KEN<br />

Z. SÜMEYYE BAKIRCI<br />

ÖZGE YILDIZ<br />

EL‹F ÖZAY<br />

SEREN KAYACAN<br />

S‹NEM ER<br />

AYNUR ERFINDIK<br />

SERKAN ACAR<br />

O. EVREN YALÇIN<br />

NAZAN D‹R‹<br />

TU⁄BA O⁄UZ Ç‹ÇEKL‹<br />

HÜSNA AY<br />

TU⁄BA TAfiDEM‹R<br />

SAADET ÇEL‹K<br />

N‹LÜFER EKER<br />

ADEM ÇEL‹K<br />

KADR‹YE KILIÇ<br />

ERCAN YALÇIN<br />

D‹NÇ fiANVER<br />

fiULE RECEPO⁄LU<br />

DEFNE MORALI<br />

ÖZGE ÇELER<br />

HÜSEY‹N B‹ROL<br />

KAMURAN CANDERE<br />

MEL‹S ILGAZ<br />

AYTÜL YÖRÜKLÜ<br />

RUfiEN AYGÖRMEZ<br />

AYfiE GÜNEY<br />

SERHAT ARSLANARGIN<br />

GÜLÇ‹N GÖKÜfi<br />

‹REM AKSOY<br />

Z.DUYGU ÖNGENC‹L<br />

F‹L‹Z NAS KUTLUK<br />

LEYLA TEPE<br />

F. ‹LTER YALÇIN<br />

G. ZEYNEP ÖNAL<br />

31.01.2008<br />

2. GRUP<br />

ABDULLAH OK<br />

SELMA POLAT<br />

BURÇE GÖZEN<br />

AYfiE fiEN<br />

PEL‹N ADMAN<br />

TU⁄BA ÇIRAK<br />

ÖZGE B‹LG‹<br />

‹. TAYFUR LODOS<br />

EKREM Y‹⁄‹T<br />

NEfiE UZUN<br />

MUHARREM PEÇE<br />

ONUR AKSOY<br />

AL‹ ÜNAL<br />

MURAT YALÇIN<br />

SUZAN fiEN<br />

U⁄UR CEBEC‹<br />

VERDA PAZARBAfiI<br />

ASLI DEM‹RDO⁄AN<br />

H. ALTAY fiENGÜL<br />

GÜLÇ‹N GENÇO⁄LU<br />

MERVE USTAO⁄LU<br />

H. AHMET KOLCU<br />

FER‹T fiAH‹N<br />

FUNDA D‹NÇER<br />

IfiIL AYDIN<br />

fiEYMA ALIM<br />

HASAN AYDO⁄DU<br />

ÖZGÜL YALÇIN<br />

RECAY‹ AK<br />

ALTU⁄ BENG‹LER


Derleyen: Serpil KÖSE


BUNLARI B‹L‹YOR MUSUNUZ<br />

4 ‹stanbul <strong>Barosu</strong> taraf›ndan her y›l avukatlardan toplanan aidat tutar›n›n Genel Kurul<br />

karar› ile belirlendi¤ini,<br />

4 Her avukat için belirlenen tutar›n % 13’ünün Türkiye Barolar Birli¤i’ne ödendi¤ini,<br />

4 Toplam aidat tutar› içinde ayr›ca staj e¤itim fonu ve PTT giderlerinin de yer ald›¤›n›,<br />

4 TBB’nin, levhaya kay›tl› her avukat için tahakkuk eden tutar› ‹stanbul <strong>Barosu</strong>’ndan<br />

kayna¤›nda kesinti yoluyla tahsil etti¤ini,<br />

4 Aidat›n› ödemeyen avukat için de TBB’ne Baro taraf›ndan ödeme yap›lmas›n›n<br />

yasal zorunluluk oldu¤unu,<br />

4 Aidatlar için ayl›k % 5 gecikme zamm› uygulanmakta oldu¤unu, bu oran›n yasadan<br />

kaynakland›¤›n›, gecikme zamm› uygulanan tutar›n TBB kesene¤i, staj e¤itim fonu<br />

ve PTT giderleri d›fl›nda kalan tutar için yürütüldü¤ünü,<br />

4 Baro Yönetimlerinin, gecikme zamm› uygulamas›ndan vazgeçmesi ve/veya<br />

azaltmas›n›n kanunen mümkün bulunmad›¤›n›,<br />

biliyor musunuz

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!