Madde kullanımı ve eşlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ögel

Madde kullanımı ve eşlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ögel Madde kullanımı ve eşlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ögel

13.01.2015 Views

ksımının da alkol ve depresyon ektanılı olduu gösterilmitir (Nellisery ve ark, 2003; Brown ve ark, 2003; Moak ve ark, 2003). ABD’de yapılan epidemiyolojik bir çalıma olan Epidemiyolojik Alan Çalımasında (Epidemiologic Catchment Area Study: ECA) alkol baımlılıı ile major depresyonun ektanısının yaam boyu sıklıı %5,9’dur (Regier, 1990). Yine ABD’de yapılmı olan Ulusal Ektanı Tarama çalımasında National Comorbidity Survey- NCS) ise erkek alkol baımlılarında yaam boyu depresyon oranı %24,3, kadınlarda ise %48,5’dir (Kessler ve ark, 1994). Hastanede yatan alkol baımlılarında yaam boyu depresyon yaygınlıı % 8 ile 53 arasında bulunmutur (Merikangas, ve ark, 1996). Ülkemizde yapılan bir çalımada alkol baımlısı vakalarda imdiki majör depresyon yaygınlıı %32.5, yaam boyu majör depresyon yaygınlıı %35, distimik bozukluk yaygınlıı ise %5 olarak bulunmutur (Öner ve ark, 2002). ncesu tarafından yapılan bir çalımada alkol baımlılarında major depresyon %15 ile en sık görülen duygudurum bozukluu olarak saptanmıtır (ncesu, 1993). Türkçapar ve arkadalarının yaptıı bir çalımada yatan alkol alkol baımlılarının %50’sinde major depresyon ve distimi öncelikli olmak üzere en az bir ektanı konduu bildirilmitir (Türkçapar ve ark, 1997). Tanı deerlendirmesi Depresyon riskinin maddenin bırakıldıı dönemde arttıı hatırlanmalıdır. Kiinin maddeyi bıraktıı dönemde depresyon belirtileri daha belirgin olarak gözlenir. Bu durum hem maddenin bırakılması, hem de madde kullanımının depresyonu maskelemesi ile açıklanabilir. Bu nedenle maddenin bırakıldıı dönemlerde depresyon taraması yapılması uygundur. Öte yandan depresyonlu hastalarda kendi kendini tedavi amacıyla ilaç niyetine (self-medication) madde kullanımına sıklıkla rastlandıı da hatırlanmalıdır. Madde kullanımına balı depresyon tanısı koyabilmek için intoksikasyon veya kesilme sendromuna ilikin öykü, fizik muayene ve laboratuar bulgularının olması ve depresif belirtilerin intoksikasyon veya kesilmeyi takiben 1 ay içinde ortaya çıkmı olması gereklidir. Tanı deerlendirmesinin yalnızca muayene sırasındaki depresif belirtilere bakılarak yapılması doru deildir. Son yıllarda bu hastalardaki antidepresan tedavinin etkinliine bakılan çalımalarda, tanı deerlendirmesi klinik öyküye ve tanı ölçütlerine dayanılarak yapılmaktadır. Doru tanı koymada önemli noktalar unlardır: Depresyon tanı ve tedavisi için hastayı hiç deilse kısa bir süre için abstinens durumunda (maddenin hiç kullanılmadıı dönem) izlemek gereklidir. Öyküde geçmite yaanmı ve tedaviye cevap vermi depresif epizod öyküsünün varlıı önemlidir. Yataklı kurumlarda en az bir haftalık abstinens süresi sonunda yapılan tanı deerlendirmesi ile gerçekletirilen çalımalarda depresyon tedavisinde plasebo cevabı daha düük ve antidepresan tedavinin etki ölçüsü daha büyük bulunmutur. Belirli bir abstinens süresi sonunda deerlendirme, geçici semptomların elenmesi ve birincil veya baımsız depresif bozukluun saptanması bakımından yararlı olmaktadır. Elik eden depresyon tanısı, belirtiler belirli bir abstinens süresinin sonunda devam ediyorsa konmalı ve tedavi edilmelidir. Öykü alma ve ruhsal muayenede iki uçlu bozukluk olup olmadıı da dikkatle deerlendirilmelidir. Alkol/ madde baımlılarında elik eden duygulanım bozukluu majör 304

depresyon olabildii gibi sıklıkla iki uçlu bozukluk da olabilmektedir. Antidepresan tedavilerin manik kaymaya yol açabilmeleri riski bu deerlendirmeyi zorunlu kılmaktadır. ntihar riski muhakkak deerlendirilmelidir. Madde kullanıcılarında depresyonun varlıının intihar riskini arttırdıı birçok çalımada gösterilmitir. Bu nedenle intihar riski aratırılmalıdır. Geçmite veya aile öyküsünde intihar öyküsü olan depresyonlu madde kullanıcılarında intihar riskinin daha yüksek olduu unutulmamalıdır. Hem depresyonu, hem de madde kullanım bozukluunu ayrı ayrı deerlendirmek ve tedavi etmek gereklidir. Bunun için her iki bozukluun da tedavisinin yapılabilecei ortamlar yaratılması ya da konuyla ilgili uzmanlardan yardım alınması yararlı olacaktır. Temel tedavi hedefleri Depresyon ve alkol/madde kullanım bozukluklarının birlikte olduu durumlarda temel tedavi hedefleri unlardır: 1. Her iki bozukluun etkin tedavisini salayabilmek için doru tanının konması. 2. Her iki bozukluun belirtilerinin azaltılması ve ilevselliin yeniden kazandırılması.. 3. Her iki bozukluun birbirlerini tetikledii durumların tanınması ve müdahale yöntemlerinin gelitirilmesi. 4. ntihar bata olmak üzere riskli durumların zamanında saptanması. Tedavi Yakın geçmie kadar madde baımlılarında depresyon tedavisine gerek olmadıı çünkü madde kullanıcılarında depresif semptomların çou zaman geçici nitelikte olduu yaygın olarak kabul gören bir görütü. Öte yandan bu hastalarda depresyon tedavisine odaklanılmasının, dikkatin, esas sorun olan baımlılıın tedavisinden çelinmesine yol açabilecei de düünülüyordu. Oysa son yıllarda yapılan çalımalar, alkol ve madde baımlılarında elik eden depresyonun tedavi edilmesi gereine iaret etmektedir. Artık madde baımlılarında depresyonun tedavisi daha sık olarak yapılıyorsa da, yine de tanının atlanması, ve tedavinin ihmali çok sık olarak görülmektedir. Antidepresanlar Ektanılı hastalarda antidepresanların elik eden depresyona etkili olabilmeleri için ilacın yeterli dozda verilmesi, en az 6 hafta süre ile uygulanması ve depresif sendrom (majör depresyon veya distimi) tanısının klinik öyküye ve tanı ölçütlerine dayanılarak konmu olması gerekmektedir. Antidepresan tedavi depresyonu tedavi etmekte etkili olurken aynı zamanda madde kullanım miktarını da azaltmaktadır. Ancak antidepresan ilaç alan hastalarda madde kullanımı bakımından remisyon oranları beklenenden yüksek olmamaktadır. Yani madde kullanım bozukluunun gidii ve sonuçları bakımından antidepresan tedavinin etkinlii kısıtlıdır. Bu nedenle baımlılıa yönelik özgül psikososyal ve farmakolojik tedavilerin de yapılması arttır. En önemli sorulardan biri hastanın alkol veya madde kullanımı devam ediyorsa depresyon tedavisi yapılıp yapılmayacaı sorusudur. Son yıllarda bu konuda ortaya çıkan eilim, elik eden alkol veya madde kullanımının depresyon tedavisine bir engel olarak görülmemesi 305

ksımının da alkol <strong>ve</strong> depresyon ektanılı olduu gösterilmitir (Nellisery <strong>ve</strong> ark, 2003; Brown<br />

<strong>ve</strong> ark, 2003; Moak <strong>ve</strong> ark, 2003).<br />

ABD’de yapılan epidemiyolojik bir çalıma olan Epidemiyolojik Alan Çalımasında<br />

(Epidemiologic Catchment Area Study: ECA) alkol baımlılıı ile major depresyonun<br />

ektanısının yaam boyu sıklıı %5,9’dur (Regier, 1990). Yine ABD’de yapılmı olan Ulusal<br />

Ektanı Tarama çalımasında National Comorbidity Sur<strong>ve</strong>y- NCS) ise erkek alkol<br />

baımlılarında yaam boyu depresyon oranı %24,3, kadınlarda ise %48,5’dir (Kessler <strong>ve</strong> ark,<br />

1994). Hastanede yatan alkol baımlılarında yaam boyu depresyon yaygınlıı % 8 ile 53<br />

arasında bulunmutur (Merikangas, <strong>ve</strong> ark, 1996).<br />

Ülkemizde yapılan bir çalımada alkol baımlısı vakalarda imdiki majör depresyon<br />

yaygınlıı %32.5, yaam boyu majör depresyon yaygınlıı %35, distimik bozukluk yaygınlıı<br />

ise %5 olarak bulunmutur (Öner <strong>ve</strong> ark, 2002). ncesu tarafından yapılan bir çalımada alkol<br />

baımlılarında major depresyon %15 ile en sık görülen duygudurum bozukluu olarak<br />

saptanmıtır (ncesu, 1993). Türkçapar <strong>ve</strong> arkadalarının yaptıı bir çalımada yatan alkol<br />

alkol baımlılarının %50’sinde major depresyon <strong>ve</strong> distimi öncelikli olmak üzere en az bir<br />

ektanı konduu bildirilmitir (Türkçapar <strong>ve</strong> ark, 1997).<br />

Tanı deerlendirmesi<br />

Depresyon riskinin maddenin bırakıldıı dönemde arttıı hatırlanmalıdır. Kiinin maddeyi<br />

bıraktıı dönemde depresyon belirtileri daha belirgin olarak gözlenir. Bu durum hem<br />

maddenin bırakılması, hem de madde kullanımının depresyonu maskelemesi ile açıklanabilir.<br />

Bu n<strong>eden</strong>le maddenin bırakıldıı dönemlerde depresyon taraması yapılması uygundur. Öte<br />

yandan depresyonlu hastalarda kendi kendini tedavi amacıyla ilaç niyetine (self-medication)<br />

madde kullanımına sıklıkla rastlandıı da hatırlanmalıdır.<br />

<strong>Madde</strong> kullanımına balı depresyon tanısı koyabilmek için intoksikasyon <strong>ve</strong>ya kesilme<br />

sendromuna ilikin öykü, fizik muayene <strong>ve</strong> laboratuar bulgularının olması <strong>ve</strong> depresif<br />

belirtilerin intoksikasyon <strong>ve</strong>ya kesilmeyi takiben 1 ay içinde ortaya çıkmı olması gereklidir.<br />

Tanı deerlendirmesinin yalnızca muayene sırasındaki depresif belirtilere bakılarak yapılması<br />

doru deildir. Son yıllarda bu hastalardaki antidepresan tedavinin etkinliine bakılan<br />

çalımalarda, tanı deerlendirmesi klinik öyküye <strong>ve</strong> tanı ölçütlerine dayanılarak<br />

yapılmaktadır. Doru tanı koymada önemli noktalar unlardır:<br />

Depresyon tanı <strong>ve</strong> tedavisi için hastayı hiç deilse kısa bir süre için abstinens<br />

durumunda (maddenin hiç kullanılmadıı dönem) izlemek gereklidir.<br />

Öyküde geçmite yaanmı <strong>ve</strong> tedaviye cevap <strong>ve</strong>rmi depresif epizod öyküsünün<br />

varlıı önemlidir.<br />

Yataklı kurumlarda en az bir haftalık abstinens süresi sonunda yapılan tanı deerlendirmesi<br />

ile gerçekletirilen çalımalarda depresyon tedavisinde plasebo cevabı daha düük <strong>ve</strong><br />

antidepresan tedavinin etki ölçüsü daha büyük bulunmutur. Belirli bir abstinens süresi<br />

sonunda deerlendirme, geçici semptomların elenmesi <strong>ve</strong> birincil <strong>ve</strong>ya baımsız depresif<br />

bozukluun saptanması bakımından yararlı olmaktadır. Elik <strong>eden</strong> depresyon tanısı, belirtiler<br />

belirli bir abstinens süresinin sonunda devam ediyorsa konmalı <strong>ve</strong> tedavi edilmelidir.<br />

Öykü alma <strong>ve</strong> ruhsal muayenede iki uçlu bozukluk olup olmadıı da dikkatle<br />

deerlendirilmelidir. Alkol/ madde baımlılarında elik <strong>eden</strong> duygulanım bozukluu majör<br />

304

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!