Madde kullanımı ve eşlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ögel

Madde kullanımı ve eşlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ögel Madde kullanımı ve eşlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ögel

13.01.2015 Views

Travmatik deneyiminin iddetini ve TSSB gelimesini etkileyen faktörler arasında ölümcül tehlike atlatma, yaralanma ve zulme katılma ya da bunlara tanık olma, ailede psikiyatrik hastalık ve/veya çocukluk çaında uyum sorunları öyküsü olması, geçmite psikiyatrik bozukluk öyküsü, erken yata cinsel ya da baka çocukluk çaı travması bulunması, ergenlik dönemi davranı bozukluu öyküsü, travmatik olay öncesi ve sonrası dönemdeki yaam stresleri; kiilik özellikleri, kendini koruma ve baa çıkma potansiyelinin olup olmadıı ve olaya ilikin irrasyonel düünceler, olay açıa çıktıktan sonra kiinin aileden, sosyal ve devlet kurumlarından destek görüp görmedii vb. sayılabilir. Bütün bu faktörler travmaya balı geliecek tabloyu etkilemektedir. TSSB elik eden rahatsızlıklarından biri post-travmatik depresyondur. Travmatik yaantıların ardından oldukça yüksek oranda majör depresyon ortaya çıkmaktadır. Bir dieri yaygın anksiyete bozukluudur. TSSB’ye de yol açabilecek bir stres etkeninin ardından, hezeyanlar, halüsinasyonlar, dezorganize konuma ya da ileri derecede dezorganize ya da katatonik davranı gibi psikotik semptomlardan birinin bulunduu kısa psikotik bozukluk tablosu da gözükebilir. Dissosyatif amnezi, dissosyatif füg dissosyatif kimlik bozukluu da sıklıkla TSSB ile birlikte gözlenebilir. Depersonalizasyon bozukluu, somatizasyon bozukluuve konversiyon bozukluu da TSSB’ye elik edebilir. Alkol - madde kullanımı ve TSSB TSSB’lerine elik eden bir dier sorun ise alkol ve madde kullanım bozukluklarıdır. Olayın oluturduu olumsuz duyguları azaltmak, acıyla baa çıkmak veya unutmak amacıyla kullanılan alkol ve maddeler, travmanın çözümlendirilmesi ilemini geciktirmektedir. Yaanılan olayın birey tarafından bilgi ileme sürecine alınabilmesi ve bireyin yaamının geçmi bir parçası durumuna getirebilmesini geciktiren alkol ve madde kullanımı, travmatik stres belirtileriyle baa çıkma yollarının örenilmesine de engel olmaktadır. Geçici bir rahatlama salayan bu maddeler, bireyin yaadıı olaya anlam verebilmesini ve iyileme sürecini geciktirici etki yapmaktadır. Bu amaçla kullanılan maddeler bir süre sonra baımlılık riskini de beraberinde getirmektedir. Baımlılıın gelimesine nelerin sebep olduuna dair birçok teori mevcuttur. Baımlı davranıları için genetik mekanizmalar en favori açıklamalardan biridir. Alkolik babaların oullarının alkolü kötüye kullanma olasılıı ve dier maddeleri kullanmaya dair yatkınlıı dierine göre daha fazladır. Baımlılık teorilerinden bir dieri de madde veya alkol kötüye kullanan kiilerin beyin kimyalarında, özellikle beynin ödül sistemlerinde bir yetersizlik/yoksunluk olduunu varsaymaktadır. Bir çok insan sezgisel olarak madde kullanımının “self-medikasyon” kısmını fark etmekte, özellikle stres altındayken maddelerin tek tek veya kombinasyon halinde kullanımının, belli zihin ve duygu durumu uyarıcı etkisini kefetmektedir. Madde kullanım bozukluunun geliimine sebep olan ancak popüler yayınlarda pek sık görünmeyen bir faktör de alkol-madde ve travma sonrası stres bozukluu arasındaki yakın ilikidir. Travmatik bir deneyime maruz kalmak, madde veya alkol kötüye kullanımının gelime riskini arttırmaktadır. Fiziksel veya cinsel taciz, aile içi iddet, doal afetler, araba kazaları, travmatik bir kayıp, sava veya dier felaketler gibi travmatik olaylar madde kullanımına ve baımlılıına yönlendirebilir. Sava travmasının yüksek oranda madde kullanım bozukluu ile ilikili olduu bulunmutur. Özellikle yüksek seviyede stresi olan askerlerin stres seviyesi düük askerlere göre daha fazla kimyasal madde kullanımı veya 342

aımlısı olması TSSB ile balantılı nörobiyolojik uyarılmaların bu kiileri madde kullanımına daha yatkın hale getirdiine iaret etmektedir (Friedman, 1990). Sadece insan eliyle oluan travmatik durumların deil, doal afetler sonrasında da madde kullanımının yükseldii görülmektedir (Grace ve ark., 1993). Klinik ve epidemiyolojik çalımalar, erken dönemdeki psikososyal stres faktörleri (anne-baba kaybı veya istismar vb) ile yetikinlik dönemindeki depresyon, anksiyete, impulsif davranılar ve madde baımlılıı riskleri arasında güçlü bir iliki bulmutur. Madde kullanıcıları bireylerin %30 ila %60 arasındakinin ektanı olarak TSSB kriterlerini karıladıkları belirtilmitir (NIDA, 2006). Madde kullanımı olan TSSB’li hastaların, madde kullanımı olmayan TSSB hastalarına göre TSSB semptomları açısından daha fazla zorluk/sıkıntı yaadıklarına iaret edilmitir. Bir baka çalıma TSSB hastalarının %80’nin özellikle major depresyon, anksiteye bozukluu, somatik ve madde baımlılıı rahatsızlıklarından en az birini yaadıını göstermitir (Asmundson et al, 2002). Avustralya’da opiyat tedavisindeki 615 hasta ile yapılan çalımada, travmatik bir olaya maruz kalanların oranı %92, yaam boyu TSSB yaygınlıı ise %41 olarak tespit edilmitir (Mills ve ark., 2005). Kadın ve erkekler arasında travma yaama açısından bariz bir fark yokken (kadınlarda %89 ve erkeklerde %93), kadınların yaam boyu TSSB geçirme oranlarının %61, erkeklerinkinin ise %37 olduu bulunmutur. Çalımalar özellikle opiyat baımlılarında TSSB yaygınlıının yüksek olduuna ve bu durumun tedavi kısmındaki uzmanlar için bir zorluk oluturacaına iaret etmektedir. nsan eliyle meydana gelen travmatik yaantıların alkol-madde kullanımı üzerindeki etkisine biri durumda iddettir. Dayak yiyen kadınların yaklaık 15 kat daha fazla alkol kötüye kullanımı olmaktadır (Salasin veRich, 1993). Bir çalımada cinsel taciz maduru kiilerin %27’sinde alkol kötüye kullanım, %21’inde madde kullanımı öyküsü olduu görülmütür (Green, 1993). Yapılan bir çalımada madde baımlılıı tedavi programındaki kadınların yaklaık %50-60’nın ve erkeklerin %20’nin çocukluunda cinsel taciz yaamı olduu rapor edilmitir (Matsakis, 1994). Bu tür bir programdaki erkeklerin %80’inin ve kadınların %69’unun çocukluklarında fiziksel tacize maruz kaldıkları belirtilmitir. Çocukluk çaı taciz veya ihmal öyküsü madde kullanımına ve bu oranın artmasına sebep olan önemli faktörlerden biridir. Çocukluk çaı tecavüzünün kadınlardaki alkol kötüye kullanım semptomlarını arttırdıına, çocukluk çaı tecavüzü ile TSSB ve TSSB’den alkol kötüye kullanımına giden yol arasında önemli bir iliki bulunmaktadır (Epstein ve ark, 1998). Madde baımlılıı ve TSSB’si olan kadınların klinik özellikleri incelendiinde, hem çocuk hem de yetikin olarak kötü yaam koulları, daha fazla suça yönelik davranı, yaam boyu intihar giriimi sayısının ve madde sorununa sahip karde sayısının fazla olması gibi ikili tanısı olan kadın hastaların daha ciddi bir klinik profile sahip olduu görülmütür (Najavits, Weiss and Shaw, 1999). Geçmiinde travmatize edilmi yetikinler deil, ergenler de büyük bir risk altındadır. Madde kullanan ergenlerde travmatik olay deneyimleri madde kullanmayan ergenlere göre daha yaygın olarak görülebilmektedir. Fiziksel ve /veya cinsel olarak saldırıya urayan, iddete tanık olan veya ailesinde madde ve alkol kötüye kullanımı olan ergenlerde TSSB’nin varlııyla esrar ve daha aır maddelerin kullanımı veya baımlılıı riski artmaktadır (Kilpatrick ve ark., 2000). 343

aımlısı olması TSSB ile balantılı nörobiyolojik uyarılmaların bu kiileri madde<br />

kullanımına daha yatkın hale getirdiine iaret etmektedir (Friedman, 1990). Sadece insan<br />

eliyle oluan travmatik <strong>durumlar</strong>ın deil, doal afetler sonrasında da madde kullanımının<br />

yükseldii görülmektedir (Grace <strong>ve</strong> ark., 1993).<br />

Klinik <strong>ve</strong> epidemiyolojik çalımalar, erken dönemdeki psikososyal stres faktörleri (anne-baba<br />

kaybı <strong>ve</strong>ya istismar vb) ile yetikinlik dönemindeki depresyon, anksiyete, impulsif davranılar<br />

<strong>ve</strong> madde baımlılıı riskleri arasında güçlü bir iliki bulmutur. <strong>Madde</strong> kullanıcıları<br />

bireylerin %30 ila %60 arasındakinin ektanı olarak TSSB kriterlerini karıladıkları<br />

belirtilmitir (NIDA, 2006). <strong>Madde</strong> kullanımı olan TSSB’li hastaların, madde kullanımı<br />

olmayan TSSB hastalarına göre TSSB semptomları açısından daha fazla zorluk/sıkıntı<br />

yaadıklarına iaret edilmitir.<br />

Bir baka çalıma TSSB hastalarının %80’nin özellikle major depresyon, anksiteye<br />

bozukluu, somatik <strong>ve</strong> madde baımlılıı rahatsızlıklarından en az birini yaadıını<br />

göstermitir (Asmundson et al, 2002).<br />

Avustralya’da opiyat tedavisindeki 615 hasta ile yapılan çalımada, travmatik bir olaya maruz<br />

kalanların oranı %92, yaam boyu TSSB yaygınlıı ise %41 olarak tespit edilmitir (Mills <strong>ve</strong><br />

ark., 2005). Kadın <strong>ve</strong> erkekler arasında travma yaama açısından bariz bir fark yokken<br />

(kadınlarda %89 <strong>ve</strong> erkeklerde %93), kadınların yaam boyu TSSB geçirme oranlarının %61,<br />

erkeklerinkinin ise %37 olduu bulunmutur. Çalımalar özellikle opiyat baımlılarında<br />

TSSB yaygınlıının yüksek olduuna <strong>ve</strong> bu durumun tedavi kısmındaki uzmanlar için bir<br />

zorluk oluturacaına iaret etmektedir.<br />

nsan eliyle meydana gelen travmatik yaantıların alkol-madde kullanımı üzerindeki etkisine<br />

biri durumda iddettir. Dayak yiyen kadınların yaklaık 15 kat daha fazla alkol kötüye<br />

kullanımı olmaktadır (Salasin <strong>ve</strong>Rich, 1993). Bir çalımada cinsel taciz maduru kiilerin<br />

%27’sinde alkol kötüye kullanım, %21’inde madde kullanımı öyküsü olduu görülmütür<br />

(Green, 1993). Yapılan bir çalımada madde baımlılıı tedavi programındaki kadınların<br />

yaklaık %50-60’nın <strong>ve</strong> erkeklerin %20’nin çocukluunda cinsel taciz yaamı olduu rapor<br />

edilmitir (Matsakis, 1994). Bu tür bir programdaki erkeklerin %80’inin <strong>ve</strong> kadınların<br />

%69’unun çocukluklarında fiziksel tacize maruz kaldıkları belirtilmitir. Çocukluk çaı taciz<br />

<strong>ve</strong>ya ihmal öyküsü madde kullanımına <strong>ve</strong> bu oranın artmasına sebep olan önemli faktörlerden<br />

biridir.<br />

Çocukluk çaı tecavüzünün kadınlardaki alkol kötüye kullanım semptomlarını arttırdıına,<br />

çocukluk çaı tecavüzü ile TSSB <strong>ve</strong> TSSB’den alkol kötüye kullanımına giden yol arasında<br />

önemli bir iliki bulunmaktadır (Epstein <strong>ve</strong> ark, 1998). <strong>Madde</strong> baımlılıı <strong>ve</strong> TSSB’si olan<br />

kadınların klinik özellikleri incelendiinde, hem çocuk hem de yetikin olarak kötü yaam<br />

koulları, daha fazla suça yönelik davranı, yaam boyu intihar giriimi sayısının <strong>ve</strong> madde<br />

sorununa sahip karde sayısının fazla olması gibi ikili tanısı olan kadın hastaların daha ciddi<br />

bir klinik profile sahip olduu görülmütür (Najavits, Weiss and Shaw, 1999).<br />

Geçmiinde travmatize edilmi yetikinler deil, ergenler de büyük bir risk altındadır. <strong>Madde</strong><br />

kullanan ergenlerde travmatik olay deneyimleri madde kullanmayan ergenlere göre daha<br />

yaygın olarak görülebilmektedir. Fiziksel <strong>ve</strong> /<strong>ve</strong>ya cinsel olarak saldırıya urayan, iddete<br />

tanık olan <strong>ve</strong>ya ailesinde madde <strong>ve</strong> alkol kötüye kullanımı olan ergenlerde TSSB’nin<br />

varlııyla esrar <strong>ve</strong> daha aır maddelerin kullanımı <strong>ve</strong>ya baımlılıı riski artmaktadır<br />

(Kilpatrick <strong>ve</strong> ark., 2000).<br />

343

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!