Madde kullanımı ve eÅlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ãgel
Madde kullanımı ve eÅlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ãgel Madde kullanımı ve eÅlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ãgel
DEHB tanılı erikinlerle yapılan çalımalarda yüksek oranda madde kullanım bozukluklarına rastlanırken, madde kullanım bozukluu olan erikinlerle yapılan çalımalarda geriye dönük veya imdiki DEHB tanısının oldukça sık olduu görülmektedir (Toksöz, Cokunol, &Ercan, 1998). Ayrıca DEHB tanılı çocuklarla yapılan ileriye dönük izlem çalımaları, DEHB tanılı çocukların madde kullanımı açısından artmı risk taıdıklarını göstermektedir. Araba kazalarına, trafik kuralları ihlallerine, tütün ve yasadıı madde kullanımına dahil olma olasılıkları yüksektir. DEHB olan çocukların eer çocukluk döneminde balayan davranım bozukluu rahatsızlıkları da varsa madde kullanım riskinin yüksek olduuna dair çalımalar bulunmaktadır (Mannuzza ve ark., 1991; Barkley ve ark., 1990, 1998). DEHB ve Madde Kullanım Bozuklukları ile ilgili çalımalar gözden geçirildiinde, her iki bozukluk arasında çok yönlü bir iliki bulunduu göze çarpmaktadır. Sigaraya balama yaı açısından çocukluk döneminde DEHB olan ile DEHB olmayanlar arasında bir fark bulunamazken sigaranın düzenli kullanımına balaması açısından anlamlı bir fark olduu görülmütür. DEHB olanların %46’sı 17 yaında düzenli kullanıma geçmiken, DEHB olmayanlarda bu oranın %24 olduu bulunmutur. DEHB olan ergenlerin %21’i kokain baımlısı iken bu oran DEHB olmayanlarda %10 olarak tespit edilmitir. (Lambert ve ark., 1998). DEHB çocukların alkol ve madde kullanımı veya baımlısı olması açısından yüksek risk altında olduu düünülmektedir. Çocukluktan erikinlie kadar yürütülen aratırmalarda DEHB’li çocukların DEHB’li olmayan çocuklara göre madde kötüye kullanımına geçi oranının daha yüksek olduunu gösteren çalımalar bulunmaktadır. Ancak yetikin madde kullanıcıları, özellikle kokain kullanıcıları ile yapılan çalımalarda çocukluklarında yüksek oranda DEHB’si olanların bu rahatsızlıklarının tehis edilmedii ve bu yüzden de tedavi edilmedii ortaya çıkmıtır. DEHB’nin alkol ve madde kullanımı /baımlılıı riskini neden arttırdıını örenmek için aratırmalar yapılmaktadır. ki olası açıklama önerilmektedir. lki, hastalıın kendisinin bu durumdan sorumlu olduudur. kincisi, hastalıı tedavi etmek için kullanılan ilaçların sorumlu olduu görüüdür. DEHB davranısal terapiler ve sitümilan(uyarıcı) içeren reçeteler özellikle Ritalin (metilfenidat), Dexedrine ve Adderall ile tedavi edilen bir rahatsızlıktır. Bu tür terapiler genellikle semptomları azaltmaktadır, ancak klinik alanında çalıan bazı uzmanların çocuklara sitümilan içeren tedaviler sunulmasının onları sitümilan (uyarıcı) kullanmaya alıtıracaına ve bunun sonucu olarak da yasadıı sitümilanları (kokain ve metaanfetamin) kullanma olasılıını arttıracaına dair korkuları bulunmaktadır. Dier bir olasılık, DEHB tedavisinde sitümilan ilaçların kullanımının beyni sitümilan özelliklerin ödüllerine karı duyarlı hale getirdii, bunun sonucu olarak da, yasadıı maddeleri kullanan hastaların daha büyük bir olasılıkla bu maddelere baımlı hale geleceidir. DEHB için sitümilan ilaçlarla tedavi edilen bazı çocuklar itah kaybı veya tikler gibi bazı olumsuz yan etkiler yaarlar. Bazı klinisyenler çocuklara duygu durumunu uyaracak ilaçlar vermenin onları daha iyi hissetmek için ilaç almaya alıtıracaından ve böylece yasadıı ilaç kullanmak için daha fazla risk altında olabileceklerinden endie etmektedirler. Eer DEHB’nin medikal tedavisindeki ilaçlar madde kullanım riskini arttırıyorsa, çocuun yaamı boyunca iyi bir etki bırakmaktansa daha fazla zararı dokunuyor anlamı ortaya 322
çıkmaktadır. Ancak NIDA’nın destei ile yapılan iki çalıma, medikal tedavinin DEHB’si olan madde kullanıcılarında problemden çok çözümün bir parçası olabileceini göstermektedir. Boston’da yapılan bir çalımanın baında TCAs veya dier sitümilanlarla tedavi edilen DEHB’li 56 erkek, tedavi almayan 19 DEHB’li ve DEHB’si olmayan 137 erkek madde kullanımı ve belirtileri açısından birbirleriyle karılatırılmıtır (Biederman ve ark., 1999) Çalımaya alındıklarında 15 yaında olan erkekler esrar, alkol, halüsinojen, sitümilan veya kokain kullanımı ve baımlılıı açısından deerlendirildikten sonra 4 yıl boyunca takip edilmilerdir. DEHB’yi medikal yöntemle tedavi etmenin alkol ve madde kötüye kullanımı eilimini azalttıı gözlenmitir. DEHB’si tedavi edilmeyen ergenlerin %75’i geçen dört yıl içerisinde bu maddeleri kullanmaya balamıken, tedavi edilen ergenlerin sadece %25’i ve DEHB’si olmayan ergenlerin %18’i bu süre zarfında madde kullanmaya balamılardır. Yapılan çalıma, DEHB’nin tedavi edilmesinin madde kullanımı veya baımlılık riskini %84 oranında azalttıını göstermitir. DEHB semptomlarının azalması çocukların aileleri ve arkadalarıyla daha ile iletiim kurmasına ve okulda daha iyi performans sergilemesine yardımcı oluyor olabilir. Bu sayede okuldaki arkadaları tarafından dalga geçilme ve reddedilme veya okulda baarısızlık yaama olasılıkları daha düük olmaktadır. Bu sebeple depresyon gelitirme ve depresyonlarını tedavi etmek için madde kullanma olasılıkları daha da azalmaktadır diye düünülebilir. DEHB’si olan çocuklarda medikal tedavinin ie yaramasının bir dier sebebi de medikal tedavinin DEHB’li çocukların impulsif olma eilimlerini ve bu sayede madde kullanmak gibi riskli aktivitelerle megul olma olasılıını azaltması olabilir. Çalımalarda çocukluk dönemi DEHB’si olan kokain kullanıcısı yetikinlerin, maddeyi ilk almaya baladıklarında konsantrasyon özelliklerinin arttıını, daha az impulsif ve daha sakin olduklarını rapor etmilerdir. Bu durum, DEHB’li gençlerin kokain ve dier sitümilanları reddedilmek ve baarısızlıktan kaynaklanan depresyonlarını deil; DEHB semptomlarını bir tür kendi kendine tedavi etmek amacıyla kullandıklarını düündürmektedir. Yapılan bir pilot çalımada DEHB’si olan 12 kokain kullanıcılarına 12 hafta kadar metilfenidat verilmitir (Levin ve ark., 1998). Hastalar ayrıca haftada bir olmak üzere bireysel olarak relapse önleme terapisine (madde kullanmalarını tetikleyecek durumları tespit etmek ve bu durumlardan kaçınmak için stratejiler gelitirme) girmilerdir. Çalımaya katılan 12 yetikinden 7’si üç aylık bu çalımayı tamamlamılardır. Hastalar DEHB belirtilerinin, kokain kullanımının ve maddeyi arzulama oranlarının azaldıını belirtmilerdir. Hastaların verdii bu bilgiler yapılan idrar testleri ile de dorulanmı; kokain kullanımlarının ciddi bir ekilde azaldıı görülmütür. Yapılan çalımalar DEHB’nun erken dönemde tehis edilmesi, uygun medikal ve psikososyal terapilerin uygulanmasının önemine iaret etmektedir. DEHB’da ilaç tedavisinin korkulanın aksine ektanı olasılıını azaltma yönünde etki edeceini düündürmektedir. 323
- Page 1 and 2: Bölüm IV MADDE KULLANIMI VE ELK E
- Page 3 and 4: 1. ZOFREN VE MADDE KULLANIM BOZUKLU
- Page 5 and 6: antagonizması madde kullanımını
- Page 7 and 8: 2. DEPRESYON VE ALKOL-MADDE KULLANI
- Page 9 and 10: depresyon olabildii gibi sıklıkla
- Page 11 and 12: Benzodiazepinler Benzodiazepinler m
- Page 13 and 14: 3. BPOLAR BOZUKLUK VE MADDE KULLANI
- Page 15 and 16: ve ark 2005). Bu hastalar 24 hafta
- Page 17 and 18: 4. ANKSYETE BOZUKLUKLARI VE MADDE K
- Page 19 and 20: ir bozukluktur ve bu anlamda alkol
- Page 21 and 22: 5. KLK BOZUKLUKLARI VE MADDE KULLAN
- Page 23 and 24: ozukluu olanlarda da düük eitimli
- Page 25: 6. DKKAT EKSKL HPERAKTVTE BOZUKLUU
- Page 29 and 30: 7. NTHAR VE MADDE KULLANIMI ntihar
- Page 31 and 32: Alkolik ve depresif hastalarda stre
- Page 33 and 34: 8. DSOSYATF BOZUKLUKLAR Mental bozu
- Page 35 and 36: olmayanlara göre hem daha gençtil
- Page 37 and 38: 9. KENDNE ZARAR VERME DAVRANII VE M
- Page 39 and 40: 10. ÇOCUKLUKTA YAANAN STSMAR/HMAL
- Page 41 and 42: eraberinde getiriyor olabilecei dü
- Page 43 and 44: Özelliklerine ve etkilerine göre
- Page 45 and 46: 11. TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUU (
- Page 47 and 48: aımlısı olması TSSB ile balant
- Page 49 and 50: olaylarla baa çıkabilmesi olarak
DEHB tanılı erikinlerle yapılan çalımalarda yüksek oranda madde kullanım bozukluklarına<br />
rastlanırken, madde kullanım bozukluu olan erikinlerle yapılan çalımalarda geriye dönük<br />
<strong>ve</strong>ya imdiki DEHB tanısının oldukça sık olduu görülmektedir (Toksöz, Cokunol, &Ercan,<br />
1998). Ayrıca DEHB tanılı çocuklarla yapılan ileriye dönük izlem çalımaları, DEHB tanılı<br />
çocukların madde kullanımı açısından artmı risk taıdıklarını göstermektedir.<br />
Araba kazalarına, trafik kuralları ihlallerine, tütün <strong>ve</strong> yasadıı madde kullanımına dahil olma<br />
olasılıkları yüksektir. DEHB olan çocukların eer çocukluk döneminde balayan davranım<br />
bozukluu rahatsızlıkları da varsa madde kullanım riskinin yüksek olduuna dair çalımalar<br />
bulunmaktadır (Mannuzza <strong>ve</strong> ark., 1991; Barkley <strong>ve</strong> ark., 1990, 1998).<br />
DEHB <strong>ve</strong> <strong>Madde</strong> Kullanım Bozuklukları ile ilgili çalımalar gözden geçirildiinde, her iki<br />
bozukluk arasında çok yönlü bir iliki bulunduu göze çarpmaktadır. Sigaraya balama yaı<br />
açısından çocukluk döneminde DEHB olan ile DEHB olmayanlar arasında bir fark<br />
bulunamazken sigaranın düzenli kullanımına balaması açısından anlamlı bir fark olduu<br />
görülmütür. DEHB olanların %46’sı 17 yaında düzenli kullanıma geçmiken, DEHB<br />
olmayanlarda bu oranın %24 olduu bulunmutur. DEHB olan ergenlerin %21’i kokain<br />
baımlısı iken bu oran DEHB olmayanlarda %10 olarak tespit edilmitir. (Lambert <strong>ve</strong> ark.,<br />
1998).<br />
DEHB çocukların alkol <strong>ve</strong> madde kullanımı <strong>ve</strong>ya baımlısı olması açısından yüksek risk<br />
altında olduu düünülmektedir. Çocukluktan erikinlie kadar yürütülen aratırmalarda<br />
DEHB’li çocukların DEHB’li olmayan çocuklara göre madde kötüye kullanımına geçi<br />
oranının daha yüksek olduunu gösteren çalımalar bulunmaktadır. Ancak yetikin madde<br />
kullanıcıları, özellikle kokain kullanıcıları ile yapılan çalımalarda çocukluklarında yüksek<br />
oranda DEHB’si olanların bu rahatsızlıklarının tehis edilmedii <strong>ve</strong> bu yüzden de tedavi<br />
edilmedii ortaya çıkmıtır.<br />
DEHB’nin alkol <strong>ve</strong> madde kullanımı /baımlılıı riskini n<strong>eden</strong> arttırdıını örenmek için<br />
aratırmalar yapılmaktadır. ki olası açıklama önerilmektedir. lki, hastalıın kendisinin bu<br />
durumdan sorumlu olduudur. kincisi, hastalıı tedavi etmek için kullanılan ilaçların sorumlu<br />
olduu görüüdür.<br />
DEHB davranısal terapiler <strong>ve</strong> sitümilan(uyarıcı) içeren reçeteler özellikle Ritalin<br />
(metilfenidat), Dexedrine <strong>ve</strong> Adderall ile tedavi edilen bir rahatsızlıktır. Bu tür terapiler<br />
genellikle semptomları azaltmaktadır, ancak klinik alanında çalıan bazı uzmanların çocuklara<br />
sitümilan içeren tedaviler sunulmasının onları sitümilan (uyarıcı) kullanmaya alıtıracaına <strong>ve</strong><br />
bunun sonucu olarak da yasadıı sitümilanları (kokain <strong>ve</strong> metaanfetamin) kullanma olasılıını<br />
arttıracaına dair korkuları bulunmaktadır.<br />
Dier bir olasılık, DEHB tedavisinde sitümilan ilaçların kullanımının beyni sitümilan<br />
özelliklerin ödüllerine karı duyarlı hale getirdii, bunun sonucu olarak da, yasadıı maddeleri<br />
kullanan hastaların daha büyük bir olasılıkla bu maddelere baımlı hale geleceidir.<br />
DEHB için sitümilan ilaçlarla tedavi edilen bazı çocuklar itah kaybı <strong>ve</strong>ya tikler gibi bazı<br />
olumsuz yan etkiler yaarlar. Bazı klinisyenler çocuklara duygu durumunu uyaracak ilaçlar<br />
<strong>ve</strong>rmenin onları daha iyi hissetmek için ilaç almaya alıtıracaından <strong>ve</strong> böylece yasadıı ilaç<br />
kullanmak için daha fazla risk altında olabileceklerinden endie etmektedirler.<br />
Eer DEHB’nin medikal tedavisindeki ilaçlar madde kullanım riskini arttırıyorsa, çocuun<br />
yaamı boyunca iyi bir etki bırakmaktansa daha fazla zararı dokunuyor anlamı ortaya<br />
322