Madde kullanımı ve eşlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ögel

Madde kullanımı ve eşlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ögel Madde kullanımı ve eşlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ögel

13.01.2015 Views

kullanım bozukluu ve borderline kiilik bozukluu olan bireylerde yapılan çalımalarda saptanan ortak özellikler unlardır: Sıklıkla alkol ve sedatif/hipnotik kullanmaktadırlar Çok daha geni yelpazede psikoaktif madde kullanmaktadırlar Daha gençtirler Daha fazla özkıyım giriimi öyküsü ve psikolojik sorunları vardır Daha dürtüsel, hostil ve olumsuz duygulanım ve zayıf baetme yetileri vardır Tedavide daha az kalırlar Tedavi sırasında daha sık madde kullanırlar Ektanının seyir üstüne etkisi Opiyat baımlılarında kiilik bozukluu olanların olmayanlara göre izlemede daha fazla madde kullanımı ve daha kötü psikiyatrik ilev gösterdikleri saptanmıtır. Antisosyal kiilik bozukluu olan bireyler yasal açıdan kötü seyir gösterirken, borderline kiilik bozukluu olanlarda daha fazla oranda psikiyatrik ve alkol sorunları bulunmutur. Antisosyal kiilik bozukluu olan hastalar tedaviye daha iddetli sorunlarla bavursalar ve takipte sorunları daha iddetli olsa da, alkol/madde kullanımı da dahil bir çok alanda düzelme salanmaktadır (Evren, 2004). B kümesi kiilik bozukluu genel olarak kötü seyri belirlemektedir. alkol madde kullanım bozukluunda kiilik bozukluunun relapsı arttırdıını bildirilmitir. Tedavide kısa süreli kalmı ya da tedaviyi yarım bırakmı B kümesi patolojisi olan hastalar özellikle daha yüksek relaps riski göstermektedir. Madde baımlılıında kiilik bozukluu olanların tedaviyi yarım bırakma olasılıklarının 2 kat daha fazla bulunmutur. Bunun temel olarak antisosyal kiilik bozukluundan kaynaklandıını gözlenmitir. Kiilik patolojisinden baımsız olarak “deiim için motivasyon” tedavi seyrinin güçlü belirleyicisi olarak saptanmıtır (Project MATCH 1997). Kiilik patolojisi, motivasyonu yüksek bireylerde deil, motivasyonu düük bireylerde relapsın güçlü belirleyicisi olarak bulunmutur. Yüksek yenilik arayıı olan madde baımlılarında, düük yenilik arayıı olanlara kıyasla tedaviyi yarım bırakma olasılıkları daha fazladır (Evren, 2004). Tedavi Alkol madde kullanım bozukluu olan hastaların yapılandırılmı ve davranısal yönelimli tedavi yaklaımlarından daha fazla yararlandıkları bildirilmitir. Diyalektik Davranı Terapisi (Dialectical Behavior Therapy) özellikle tekrarlayan kendine zarar verme giriimi olan, iddetli borderline kiilik bozukluu olan alkol madde baımlılarında iyi bir seçenektir. kili Odaklanmı ema Terapisi ise (Dual Focus Schema Therapy) kısa süreli tedavilere yanıt vermeyen kiilik bozukluu ek tanılı alkol madde kullanım bozukluu olgularında daha etkili bulunmutur (Verheul 2001). 320

6. DKKAT EKSKL HPERAKTVTE BOZUKLUU VE MADDE KULLANIMI Dikkat Eksiklii Hiperaktivite Bozukluu (DEHB) dikkati vermekte, sürdürmekte ve impulsif davranıları kontrol etmekte zorlua yol açan bir hastalıktır. Okulda ve ite sorunlara sebep olur, aile üyeleri ve dier insanlarla ilikilerde gerilim yaratır. DEHB aırı hareketlilik, dikkat eksiklii ve impulsivite olmak üzere üç temel belirti kümesinde sınıflandırılabilir. Kognitif, sosyal ve akademik alanda bozulmalar yaratır. Bu alandaki bozulmalar ise organizasyon yapma, ders çalıma ve karar verme becerilerini olumsuz yönde etkiler. Alandaki uzmanlar ve aratırmacılar için zorlayıcı noktalardan biri DEHB’li olduu tehis edilen hastaların birbirlerinden çok farklılık göstermeleridir. Örnein, bazıları yerinde duramaz ve arkadalarını rahatsız ederken, dieri oldukça sessiz ve sıklıkla gündüz hayaline dalıyor olabilir; biri her eyi birbirine karıtırıyor ve unutuyorken, dieri bir eylerin olması için sonuna kadar bekliyor olamayabilir. Farklı belirtilerin ön plana çıkması farklı sebeplere ve dolayısıyla farklı tür tedavilere ihtiyaç duyulduunun göstergesi olabilir. DEHB 40 yıldan daha fazla bir süredir hiperkinetik reaksiyon, minimal beyin disfonksiyonu ve dier adlarla bilinmektedir. Yaklaık 60 yıl önce dl-amfetaminin hiperkinetik çocuklardaki yıkıcı davranıları azalttıı gözlemlendiinden beri psikositümilanlar DEHB’da tedavi amaçlı kullanılmaktadır. DEHB’nun dünya genelindeki yaygınlıı %5’den biraz fazla olarak tahmin edilmektedir (Polanczyk ve ark., 2007) Etiyoloji PET scan ile elde edilen sonuçlar öncesinde ve halihazırda DEHB olan yetikinlerin %8.1’inde serebral glikoz metabolizmasının kontrol grubuna göre daha düük seviyede olduunu, prefrontal kortekste ve premotor alanlarda büyük deiiklikler olduunu göstermitir (Zametkin ve ark., 1990). Temel/yürütücü (executive) fonksiyonlar üzerindeki potansiyel etki kiinin plan ve organizasyon yapma, detaylara ve talimatlara dikkatini verme, gereksiz bilgileri ayıklama ve sonuca götürecek plan yapma becerilerini etkileyebilir. Dier çalımalar dopaminerjik ve nonadrenejik sistemlerin DEHB’da dahil olduu görüünü desteklemektedir (Swanson ve ark. 2000, Volkow ve ark. 1998). Dier potansiyel etiyolojik arasında faktörler düük doum kilosu, doum travması, beyin travması, fetüsdeki alkol sendromu, aır metal zehirlenmesi, mineral ve vitamin eksiklii, yiyecek alerjileri, hamilelikte nikotine maruz kalmak sayılabilir. (Arnold, 1998, 1999) Ektanı DEHB olan çocuklar düük okul baarısı, zayıf organizasyon ve ders çalıma becerisi, verilen görevleri ve ödevleri tamamlamakta zorluk gibi okul sorunları yaarlar. DEHB olanlar zamanla ergenlie ve erikinlie vardıklarında akademik, ailevi ve sosyal alanlarda ilevsizlik göstermeye devam ederler. Ergenler ve yetikinlerin %25 ila %40’ı, özellikle erken dönemde balayan davranım bozukluu olan erkekler, yıkıcı davranılar veya anti-sosyal kiilik özellikleri sergilerler. Bu bölüm Ceyda Yılmazçetin Eke tarafından yazılmıştır. 321

kullanım bozukluu <strong>ve</strong> borderline kiilik bozukluu olan bireylerde yapılan çalımalarda<br />

saptanan ortak özellikler unlardır:<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

<br />

Sıklıkla alkol <strong>ve</strong> sedatif/hipnotik kullanmaktadırlar<br />

Çok daha geni yelpazede psikoaktif madde kullanmaktadırlar<br />

Daha gençtirler<br />

Daha fazla özkıyım giriimi öyküsü <strong>ve</strong> psikolojik sorunları vardır<br />

Daha dürtüsel, hostil <strong>ve</strong> olumsuz duygulanım <strong>ve</strong> zayıf baetme yetileri vardır<br />

Tedavide daha az kalırlar<br />

Tedavi sırasında daha sık madde kullanırlar<br />

Ektanının seyir üstüne etkisi<br />

Opiyat baımlılarında kiilik bozukluu olanların olmayanlara göre izlemede daha fazla<br />

madde kullanımı <strong>ve</strong> daha kötü <strong>psikiyatrik</strong> ilev gösterdikleri saptanmıtır. Antisosyal kiilik<br />

bozukluu olan bireyler yasal açıdan kötü seyir gösterirken, borderline kiilik bozukluu<br />

olanlarda daha fazla oranda <strong>psikiyatrik</strong> <strong>ve</strong> alkol sorunları bulunmutur. Antisosyal kiilik<br />

bozukluu olan hastalar tedaviye daha iddetli sorunlarla bavursalar <strong>ve</strong> takipte sorunları daha<br />

iddetli olsa da, alkol/madde kullanımı da dahil bir çok alanda düzelme salanmaktadır<br />

(Evren, 2004).<br />

B kümesi kiilik bozukluu genel olarak kötü seyri belirlemektedir. alkol madde kullanım<br />

bozukluunda kiilik bozukluunun relapsı arttırdıını bildirilmitir. Tedavide kısa süreli<br />

kalmı ya da tedaviyi yarım bırakmı B kümesi patolojisi olan hastalar özellikle daha yüksek<br />

relaps riski göstermektedir. <strong>Madde</strong> baımlılıında kiilik bozukluu olanların tedaviyi yarım<br />

bırakma olasılıklarının 2 kat daha fazla bulunmutur. Bunun temel olarak antisosyal kiilik<br />

bozukluundan kaynaklandıını gözlenmitir. Kiilik patolojisinden baımsız olarak “deiim<br />

için motivasyon” tedavi seyrinin güçlü belirleyicisi olarak saptanmıtır (Project MATCH<br />

1997).<br />

Kiilik patolojisi, motivasyonu yüksek bireylerde deil, motivasyonu düük bireylerde<br />

relapsın güçlü belirleyicisi olarak bulunmutur. Yüksek yenilik arayıı olan madde<br />

baımlılarında, düük yenilik arayıı olanlara kıyasla tedaviyi yarım bırakma olasılıkları daha<br />

fazladır (Evren, 2004).<br />

Tedavi<br />

Alkol madde kullanım bozukluu olan hastaların yapılandırılmı <strong>ve</strong> davranısal yönelimli<br />

tedavi yaklaımlarından daha fazla yararlandıkları bildirilmitir. Diyalektik Davranı Terapisi<br />

(Dialectical Behavior Therapy) özellikle tekrarlayan kendine zarar <strong>ve</strong>rme giriimi olan,<br />

iddetli borderline kiilik bozukluu olan alkol madde baımlılarında iyi bir seçenektir. kili<br />

Odaklanmı ema Terapisi ise (Dual Focus Schema Therapy) kısa süreli tedavilere yanıt<br />

<strong>ve</strong>rmeyen kiilik bozukluu ek tanılı alkol madde kullanım bozukluu olgularında daha etkili<br />

bulunmutur (Verheul 2001).<br />

320

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!