Madde kullanımı ve eşlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ögel

Madde kullanımı ve eşlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ögel Madde kullanımı ve eşlik eden psikiyatrik durumlar - Kültegin Ögel

13.01.2015 Views

3. Hem bipolar bozukluk hem de madde kullanım bozukluu ortak bir etyoloji paylaırlar. Burada da her iki bozuklukta örnein ortak bir genetik yatkınlık gibi ya da madde entoksikasyonu ya da yoksunluunda ortaya çıkan ve duygudurum bozukluklarına benzer belirtiler yine her iki bozukluun da benzer etyolojik kökenden gelmekte oldukları fikrini dourmaktadır (Nunes, 2006). Swan bipolar bozukluk ve madde kullanım bozukluu birlikteliini açıklamak için bir incinebilirlik (vulnerability) modeli ileri sürdü (Buckley 2006). Bu model ekil 1 de özetlenmitir. Genetik yatkınlık, duyarlılama eilimi, motivasyon ve ödül mekanizmasında bozulma arasında bipolar bozukluun erken balamasına ve madde kullanımına yol açan bir iliki olduunu, bu durumun ayrıca duygudurumda dengesizlie, dürtüsellie, olasılıkla da özkıyım veya saldırganlık eilimlerine yol açabileceini vurgulamıtır. ekil 1: Madde kötüye kullanımı ve bipolar bozukluk etanısı ile ilgili incinebilirlik modeli Yüksek genetik yatkınlık Ödül ve motivasyonla ilgili bozulma ve duyarlılamaya hassasiyet Düük genetik yatkınlık Kendiliinden ilk atak daha az görülür Erken balangıçlı bipolar bozukluk Madde kullanmaktan çabuk etkilenme Madde kullanmak ilk ataa neden olur Duygudurumda dalgalanmanın artması Dürtüsellik ntihar /saldırgan davranı Tedavi ile ilgili sadece 4 tane randomize, kontrollü çalıma mevcuttur. Bunlardan birincisi Geller ve arkadaları (1998) tarafından yapılmıtır. Çalımaya 25 bipolar I, bipolar II ve major depresyonu ve madde kullanım bozukluu olan ergen çalımaya alınmı, 6 hafta süreyle hastalara lityum veya plasebo verilmitir. Lityum alan grupta pozitif çıkan madde tarama testi sayısında anlamlı düzeyde azalma bulunmutur. Bu çalımada görüldüü üzere çalımaya alınan vaka sayısı azdır. kinci çalımada duygudurum düzenleyicisi olarak karbamazepin plasebo ile karılatırılmıtır (Brady ve ark 2002). 57 kokain baımlılıı ve aırlıklı major depresyon olmak üzere duygudurum bozukluu olan hasta ile 82 sadece kokain baımlılıı olan hasta karılatırılmı ve duygudurum bozukluu da olan ve karbamazepin alan baımlılarda kokain kullanım sıklıında anlamlı ölçüde düme görülmü, ancak duygudurm bozukluu olmayan baımlılarda karbamazepin etkin bulunmamıtır. Üçüncü çalımaya 59 bipolar bozukluk ve alkol baımlılıı olan ve lityum kullanan hasta alınmı ve bu hastalara lityuma ek olarak ya valproik asit ya da plasebo eklenmitir (Salloum 310

ve ark 2005). Bu hastalar 24 hafta süreyle izlenmitir. Valproik asit eklenen grupta plasebo eklenen gruba göre aır içilen gün sayısı azalmı ve bir günde içilen içki miktarı anlamlı ölçüde düük bulunmutur. Dier ilginç bir sonuç da kan valproik asit düzeyi yükseldikçe alkol kullanımının dütüüdür. Her iki grupta da duygudurum belirtilerinin düzelmesi arasında anlamlı bir fark yoktu, yani baka bir deyile her iki grupta da aldıkları tedavi ile benzer oranda düzelme salanmıtır. Ancak duygudurum belirtilerinin düzelmesi artıkça alkol kullanım süresi ve miktarında anlamlı ölçüde düme saptanmıtır. 1990 lı yıllara ait verilere göre bipolar bozukluu olan hastaların 2/3 üne uzun süreli antipsikotik tedavi verildii gösterilmitir (Keck ve ark 1996, Sernyak ve ark 1997). Antipsikotiklerin izofrenide uyarıcıların kötüye kullanımı için risk etkeni olabilecei belirtilmitir (LeDuc ve Mittleman 1995). Hayvan modellerinde elde edilen verilere göre izofrenide antipsikotiklerle uyarıcı madde kullanım oranı artmaktadır (Goeders 1997). Dolayısıyle bipolar bozukluu olan hastalarda da antipsikotik kullanmanın madde kullanımına katkıda bulunabileceklerini varsayabiliriz. Daha sonra yapılan tedavi ile ilgili dördüncü çalımada ise en az 6 aydır tipik antipsikotik kullanımı olan, çeitli psikiyatrik bozukluu ve kokain ya da amfetamin kötüye kullanımı ya da baımlılıı olan 24 hastanın randomize olarak 12 tanesinde antipsikotik kesilmi ve gerekirse ketiyapin eklenmi, dier 12 tanesinde ilaç devam etmitir (Brown ve ark 2003a). Bu hastalar 12 hafta boyunca psikiyatrik belirtileri, madde kullanımı ve madde alma istei (craving) açısından izlenmilerdir. Tipik antipsikotii kesilen hastalarda devam edenlere göre madde alma istei (craving) anlamlı ölçüde düük bulundu ve belirtileri alevlendii için ketiyapin balana grupta ise bu istek daha da düük bulundu. Açık etiketli, kontrol grubu bulunmayan çalımalara bakarsak 33 kokain kullanımı ve bipolar bozukluu olan hastaya ya var olan tedavilerinin üzerine ya da monoterapi olarak lamotrijin verilmi ve bu hastalar 12 hafta izlenmilerdir (Brown ve ark 2003b). Hamilton depresyon ölçei, Young mani ölçei, Kısa psikiyatrik deerlendirme ölçei ve kokain alma isteinde anlamlı düme gösterilmi, ama kokain kullanılan gün sayısında bir fark bulunmamıtır. Bir dier çalımada ise 20 izoaffektif ve bipolar bozukluu olan hasta çalımaya alınmı ve halen kullandıkları antipsikotik aripipirazolle deitirilmi ve bu hastalar 12 hafta süreyle izlenmilerdir (Brown ve ark 2003c). Alkol kullanımı olan hastalarda alkol alma isteinde azalma olmakla birlikte, alkol kullanılan gün sayısında bir fark bulunmamıtır. Kokain kullanım bozukluu olan hastalarda da kokain alma istei azalmakla birlikte, kokain kullanılan gün sayısında da, kokaini pozitif çıkan idrar testi sayısında da anlamlı bir düü saptanmamıtır. Henüz bipolar bozuklukta test edilmemi olsalar da olasılıkla yararlı olabilecek dier ilaçlar içinde naltrekson, akamprozat, disülfiram, topiramat, buprenorfin, metadon ve aripirazol dıında dier atipik antipsikotikler sayılabilir. Sonuç olarak bipolar bozukluk ve madde kullanım bozukluu ile ilgili olarak aslında çok az çalıma vardır. Tedavi ile ilgili çalımalar çok az ve pozitif sonuç veren çalımalardır ve bu alanda çalıma yapılmasına gerek vardır. 311

3. Hem bipolar bozukluk hem de madde kullanım bozukluu ortak bir etyoloji<br />

paylaırlar. Burada da her iki bozuklukta örnein ortak bir genetik yatkınlık gibi ya da<br />

madde entoksikasyonu ya da yoksunluunda ortaya çıkan <strong>ve</strong> duygudurum<br />

bozukluklarına benzer belirtiler yine her iki bozukluun da benzer etyolojik kökenden<br />

gelmekte oldukları fikrini dourmaktadır (Nunes, 2006).<br />

Swan bipolar bozukluk <strong>ve</strong> madde kullanım bozukluu birlikteliini açıklamak için bir<br />

incinebilirlik (vulnerability) modeli ileri sürdü (Buckley 2006). Bu model ekil 1 de<br />

özetlenmitir. Genetik yatkınlık, duyarlılama eilimi, motivasyon <strong>ve</strong> ödül mekanizmasında<br />

bozulma arasında bipolar bozukluun erken balamasına <strong>ve</strong> madde kullanımına yol açan bir<br />

iliki olduunu, bu durumun ayrıca duygudurumda dengesizlie, dürtüsellie, olasılıkla da<br />

özkıyım <strong>ve</strong>ya saldırganlık eilimlerine yol açabileceini vurgulamıtır.<br />

ekil 1: <strong>Madde</strong> kötüye kullanımı <strong>ve</strong> bipolar bozukluk etanısı ile ilgili incinebilirlik modeli<br />

Yüksek genetik yatkınlık<br />

Ödül <strong>ve</strong> motivasyonla ilgili<br />

bozulma <strong>ve</strong> duyarlılamaya<br />

hassasiyet<br />

Düük genetik yatkınlık<br />

Kendiliinden ilk atak daha az<br />

görülür<br />

Erken balangıçlı<br />

bipolar bozukluk<br />

<strong>Madde</strong> kullanmaktan<br />

çabuk etkilenme<br />

<strong>Madde</strong> kullanmak ilk ataa<br />

n<strong>eden</strong> olur<br />

Duygudurumda dalgalanmanın artması<br />

Dürtüsellik<br />

ntihar /saldırgan davranı<br />

Tedavi ile ilgili sadece 4 tane randomize, kontrollü çalıma mevcuttur. Bunlardan birincisi<br />

Geller <strong>ve</strong> arkadaları (1998) tarafından yapılmıtır. Çalımaya 25 bipolar I, bipolar II <strong>ve</strong> major<br />

depresyonu <strong>ve</strong> madde kullanım bozukluu olan ergen çalımaya alınmı, 6 hafta süreyle<br />

hastalara lityum <strong>ve</strong>ya plasebo <strong>ve</strong>rilmitir. Lityum alan grupta pozitif çıkan madde tarama testi<br />

sayısında anlamlı düzeyde azalma bulunmutur. Bu çalımada görüldüü üzere çalımaya<br />

alınan vaka sayısı azdır. kinci çalımada duygudurum düzenleyicisi olarak karbamazepin<br />

plasebo ile karılatırılmıtır (Brady <strong>ve</strong> ark 2002). 57 kokain baımlılıı <strong>ve</strong> aırlıklı major<br />

depresyon olmak üzere duygudurum bozukluu olan hasta ile 82 sadece kokain baımlılıı<br />

olan hasta karılatırılmı <strong>ve</strong> duygudurum bozukluu da olan <strong>ve</strong> karbamazepin alan<br />

baımlılarda kokain kullanım sıklıında anlamlı ölçüde düme görülmü, ancak duygudurm<br />

bozukluu olmayan baımlılarda karbamazepin etkin bulunmamıtır.<br />

Üçüncü çalımaya 59 bipolar bozukluk <strong>ve</strong> alkol baımlılıı olan <strong>ve</strong> lityum kullanan hasta<br />

alınmı <strong>ve</strong> bu hastalara lityuma ek olarak ya valproik asit ya da plasebo eklenmitir (Salloum<br />

310

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!