12.01.2015 Views

Yazı: Dr. Deniz Aslan - ds

Yazı: Dr. Deniz Aslan - ds

Yazı: Dr. Deniz Aslan - ds

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Yazı: <strong>Dr</strong>. <strong>Deniz</strong> <strong>Aslan</strong><br />

Çatıların üzerindeki geniş alanların yeşillendirilmesi yöntemi, henüz yeni bir eğilim olmasına<br />

rağmen, Türkiye’de hızla yaygınlaşıyor. İstanbul, Ümraniye’deki Meydan Alışveriş Merkezi’nin<br />

35 bin metrekarelik çatı bahçesi kır çiçekleri ile bir yamacın bahar peyzajını andırıyor.


yAşAYAN çatılar<br />

Çatı bahçelerinin Türkiye’deki ilk<br />

denemeleri, 60’lı yıllarda, yağ tenekelerinde<br />

ortanca, küvetlerde kekik, nane yetiştirmek<br />

için kullanılan teraslarda yapıldı.<br />

A<br />

bidin Dino, eski Sultanahmet Cezaevi’nin<br />

orta avlusunda, ışığın yarattığı etkiden söz<br />

eder. Burada gökyüzünü görmek ve filtrelenmiş<br />

ışıkla fotoğraf çekmek çok özel bir deneyimdir...<br />

1994’te cezaevinin otele dönüştürülmesi sırasında,<br />

7–30 santimetrelik toprakta, Türkiye’nin ilk<br />

geosentetik (sentetik örtüler ve levhalar) katmanlı<br />

teras bahçesini gerçekleştirdik. Bunu yaparken yeniden<br />

ışıkla buluştuk, yapma bir doğayla dışa uzandık,<br />

dışın içten yaşanmasını deneyimledik. Konut<br />

projelerinden, apartmanlara ve tek evlere kadar<br />

uzanan bu yeşil tasarım serüveni bize, sertleştirdiğimiz<br />

çatıların insanlar için çok güçlü bir yaşamsal<br />

motivasyon olabileceğini gösterdi –tıpkı erken modernistlerin<br />

“kentsel doğanın teraslarda sürdürüleceği”<br />

öngörüsünde olduğu gibi...<br />

Aslında yeşillendirilmemiş bile olsa teras bahçeler,<br />

İstanbul için çok yabancı değil. Çekme katlar,<br />

Beyoğlu apartmanlarının ortak terasları ile geliştirilmiş<br />

apartman yaşantısının yeniden dış ortamla<br />

buluşma alışkanlığı, yağ tenekelerinin (genellikle<br />

Vita markası ile) ortanca yetiştirmek için kullanılması<br />

teraslara giren ilk yeşil unsurlardır hiç kuşkusuz.<br />

Anadolu’da ise teraslar, hem işlik hem de gün<br />

boyunca ısınan iç mekândan serinliğe kaçılan yerler<br />

olarak kullanıldı, kullanılmayı sürdürüyor. Eski<br />

emaye küvetlerin teras bahçelere çıkması bugünden<br />

çok da uzak sayılmaz. Bu küvetlerde domates, biber,<br />

kekik, nane yetiştirildiğine birçoğumuz tanıklık<br />

etmişizdir. Bu ilk ve içten denemeler, bugünün<br />

tasarımcıları için standartlaşan bir mimarinin ilk<br />

örnekleri olarak nitelendirilebilir.<br />

Yeşillendirilmiş teraslar 60’lı yılların öne çıkan<br />

konularından biridir. Aradan geçen süre içinde<br />

çatı bahçeleri, hiç sulama yapılmadan kendi kendine<br />

yeten düz ve eğimli çatılarda, neredeyse toprak<br />

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim<br />

Üyesi <strong>Deniz</strong> <strong>Aslan</strong>’ın uzmanlık alanı peyzaj mimarlığı ve<br />

çalışmaları özellikle yeşil çatılar konusunda yoğunlaşıyor.<br />

FOTOĞRAF: SANER ŞEN<br />

türkİye’de yeşİL ÇATILAR 139


İzmir Çiğli’de üzeri otlarla kaplı bu yapının, uzaktan bakıldığında bir fabrikanın stok<br />

ve atık binası olduğunu anlamak olanaksız. Doğal kaynak tüketimini en aza indirecek<br />

çalışmalara önem veren CMS Jant ve Makina Sanayi şirketinin yönetimi, çirkin bir<br />

görüntü yaratmaktansa, tonozun üstünü toprakla kapatarak yeşillendirmeyi seçmiş<br />

(üstte, solda). Muhasebeci Mehmet Livel, Manisa Saruhanlı’daki 350 metrekarelik<br />

ofisinin çatısını nasıl kapatacağı sorunuyla karşılaşınca, çareyi topraksız sera<br />

yapmakta bulmuş. Şimdi çatıda marul yetiştiriyor (sağda).<br />

140 national geographic • mayıs 2009


FOTOĞRAFLAR: BİROL ÜZMEZ<br />

türkİye’de yeşİL ÇATILAR 141


Artık yapılar tabanda kaybettirdikleri yeşil alanı çatıda yeniden kazanıyor. Turkcell’in<br />

Gebze’ deki AR GE binasının yeşillendirilmiş çatısında kullanılan doğal çayır örtüsü, hem<br />

yapının yeniden doğa ile bütünleşmesini sağlıyor hem de yapının aşırı ısınmasını engelliyor.<br />

Extensif (kendi kendine yeten) yeşil teraslar olarak<br />

da adlandırılan bu pasif yeşil çatılar Türkiye’de<br />

de ancak belli aralıklarla su desteği ile kullanılıyor.<br />

Çünkü bulunduğumuz coğrafyanın yağış rejimi ve<br />

iklim özellikleri, özellikle yaz aylarında bunu gerekli<br />

kılabiliyor.<br />

Teras çatılar yoğun ve derin topraklı (intensif)<br />

olarak da kullanılabiliyor. Bunlar daha çeşitli bitki<br />

kullanımına olanak veren, bitkisel çeşitliliğe (permakültür)<br />

daha yakın, içinde ağaç ve ağaççıkların<br />

dahi yetiştirilebildiği, su bitkilerinin yer aldığı, akkullanılmadan<br />

sadece su tutma yeteneği arttırılmış<br />

geosentetiklerle ve yine yüksek su tutma yeteneği<br />

olan minerallerle (ponza taşı, cüruf, volkanik tüfler,<br />

perlisol, bims, kiremit kırığı, vb.) ya da özel hafif<br />

tekstürlü lifli karışımlarla (torf, öğütülmüş yaprakdal,<br />

saman, pirinç kabuğu, tohum kapçıkları vb.)<br />

gerçekleştiriliyor. Bu yapılarda suyun yaz ayları boyunca<br />

saklanmasını, havadaki nemin emilmesini,<br />

en ufak bir yağışın yeniden bir rezerv oluşturmasını<br />

sağlayan geomembran ve filtre elemanları, su depolama<br />

yetenekleri olan drenaj levhaları kullanılıyor.<br />

142 national geographic • mayıs 2009<br />

FOTOĞRAF: SANER ŞEN


tif yaşamın sürdüğü, oturulabilen, eğlenilebilinen<br />

alanlar. Bu bahçelerde daha derin bir toprak tabakasına<br />

gerek duyuluyor ve farklı bitki topluluklarının<br />

ihtiyacına göre değişkenlik gösteren katmanlarla tasarlanıyor.<br />

Bu teras çatı alternatifi Türkiye’de hatırı<br />

sayılır bir gelişim içinde. Bunun nedeni, yeşillendirilmiş<br />

teras çatıların –neredeyse bahçede olduğu<br />

gibi– bir yaşam kalitesi getirmesi olsa gerek. Her<br />

tasarlanmış alanda olduğu gibi “kitch”e varan sonuçlar<br />

da çıkmıyor değil, ancak bu eğilimin çevreye<br />

olumlu katkısını da unutmamak gerek.<br />

Son 10 yılın popüler konusu olan düşey bahçeler<br />

de bu temanın bir yan motifi olarak günlük yaşamımıza<br />

girmiş durumda. Düşey bahçeler –tıpkı<br />

yeşil terasların çevresel ısının azaltılmasında yarattığı<br />

olumlu etkide olduğu gibi– bina duvarlarının<br />

yeşillendirilmesi olanağı da sunuyor. Bugün düşey<br />

bahçeler giderek sanatsal bir boyut kazanıyor ve<br />

özellikle şehirdeki yeşil miktarının artmasında yeni<br />

bir fırsat olarak değerlendiriliyor.<br />

Öte yandan yeşillendirilmiş çatılar, ciddi bir piyasa<br />

da oluşturuyor. Bu uzmanlaşmanın en uç örneği<br />

hidrokültür (topraksız bitki yetiştirmek, sulu veya<br />

su tutan minerallerle üretim). Biz tasarımcılar, permakültür,<br />

hidrokültür gibi anahtar kelimeleri tarım<br />

alanından ödünç alarak kullanıyoruz. Ve bu bizi<br />

özümüzde olan bir konuya, insanın doğayı kültürlemesinin<br />

en temel kaynağı olan toprağa götürüyor.<br />

Artık organik tarım birçok insanın gündeminde, en<br />

azından konuya aşina olanların sayısı hiç de azımsanacak<br />

gibi değil. “Yenilebilir yeşil”in hayatımıza<br />

çok ufak olanaklarla dahil edilmesi, kentli insan<br />

için belki de yeni bir terapi konusu olabilir. Tarımsal<br />

bitkilerin yarattığı görsel haz, yapraktan ürüne<br />

kadar geçen süreci izlemek, açık alanla kurulan ilişki,<br />

sulamak, çapalamak ve üretken olmanın hazzını<br />

yaşamak, ara verdiğimiz bir buluşma gibi. Hatta bu<br />

olgu, unuttuğumuz bedenimizi, bioritmimizi tazelemek<br />

için bir fırsat gibi duruyor önümüzde. Kent<br />

yaşamında tarıma ya da genetik şifremizdeki toplayıcı<br />

öze dönme fırsatı, günümüzde teras çatılarla<br />

mümkün görünüyor.<br />

Mevsimlerin dönüşümünü fark etmek, soğuk ve<br />

sıcağı hatırlamak, yaşantımıza yeniden tohum toplayıcı<br />

kuşların dönmesi, kırlangıç ve kumrular için<br />

yuva yapacak mekânların oluşması, çocukça yaşanan<br />

mutluluğun keyfini çıkarmak yeşillendirilmiş<br />

teras çatıların olanaklarından sadece birkaçı.<br />

Türkiye’de teras çatılarda artık hemen hemen<br />

tüm bostan ve tarımsal bitkiler ve meyve ağaççıkları<br />

yetiştiriliyor. Kendi çayımız veya mutfağımız için<br />

yetiştirebileceğimiz aromatik bitkiler de yeni bir<br />

heyecan kaynağı olabiliyor. Yeşil çatı bitkilendirmesinde<br />

kivi, üzüm gibi meyvalar hem düşey hem<br />

de gölge verici yeşiller olarak kullanılıyor. Organik<br />

atıklarımızın bir kompost kutusunda fermente edilerek<br />

yeşil gübre olarak kullanılması ise çevreye katkıda<br />

bulunmamız için bir olanak. Bu durum, bize,<br />

çevre değerlerini ön planda tutan bilinçli bireyler<br />

olma keyfini yaşamamız için de bir fırsat sunuyor.<br />

Son yıllarda özellikle kent içindeki konut yatırımları,<br />

çatıda kenti gören bir bahçede spor yapma<br />

olanaklarını da gündemimize taşımamıza neden<br />

oldu. Özellikle çok dar parsellerde zeminde kaybettiğimiz<br />

açık alan faaliyetleri ve olanaklar da terasa<br />

taşındı. Yeşil bir terasta koşmak, yüzmek, dinlenmek<br />

çocuklara dönük yeni açık alan etkinlikleri<br />

keşfetmek bizler için yeni fırsatlar oluşturdu.<br />

Teras çatıların bu çok yönlü motivasyonu açık<br />

alanda film seyretmek gibi yeni sosyal buluşma<br />

olanaklarının da ortamı oldu. Çatı suyunun depolanması<br />

ve yeniden kullanımı, suyun korunmasına<br />

ilişkin yeni projeler üretmemize olanak tanıdı. Artık<br />

aydınlatmayı da kentin gece peyzajının da bir uzantısı<br />

olarak ele alıyoruz. Yer ile ilişkili olarak kaybettiğimiz<br />

iletişim teras çatılarla yeniden kurulabiliyor.<br />

Bu yeni doğa parçalarının bundan yararlanan insanların<br />

yaşamsal motivasyonlarını olumlu yönde<br />

artırdığını söylemek mümkün. Çatı bahçeleri sayesinde<br />

kent ile kırsal arasında yeni bir melez deneyim<br />

olanağı kazandık. Kentin ısısının düşürülmesi<br />

ve CO2 salımlarının en aza indirilmesi yönünde de<br />

yeşil çatıların katkısı olabilir. Permakültürde olduğu<br />

gibi iç içe geçmiş farklı ritimleri, yaşama ortamlarına<br />

katmaya başladık.<br />

Daha önümüzde keşfedilecek çok olanak var.<br />

Ürettikçe yeni deneyimler kazanıyoruz. Teras çatılarda<br />

balkabağından çayıra, sentetik yüzeylerden<br />

doğal yüzeylere kadar geniş bir aralıkta yeni yaşantı<br />

olanakları arıyoruz, öngörüyoruz ve yaşama<br />

geçiriyoruz. Hayalini kurduğumuz şey ise; Vita<br />

kutusundaki ortancanın yetiştirilme gerçeğindeki<br />

olağan ve içten olanı yakalamak, öğrenmek ve<br />

yaşatmak. j<br />

türkİye’de yeşİL ÇATILAR 143

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!