kırkaÄaç araÅtırmaları sempozyumu bildirileri - KırkaÄaç KaymakamlıÄı
kırkaÄaç araÅtırmaları sempozyumu bildirileri - KırkaÄaç KaymakamlıÄı
kırkaÄaç araÅtırmaları sempozyumu bildirileri - KırkaÄaç KaymakamlıÄı
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
çama götüreceğini, nikâh sırasında taahhüt mecburiyetindedirler ifadelerine yer<br />
vermektedir.<br />
Kırkağaç Çam Mesiresine, Rumların ve yöre halkının katılması ile ilgili olarak,<br />
yaptığımız telefon görüşmesinde Selçuk Satı, Kırkağaç Rumlarının ve İzmir’e kadar<br />
yöre halkının Çam’a geldiği bilgisini merhum babasından aktararak bize söylemiştir.<br />
1946 Kırkağaç doğumlu Azmi Cusuntaş da, büyüklerinden aktararak Rumlar<br />
zamanında bile Çam vardı bilgisini vermektedir. Bu durum, Çam etkinliğinin 1923-<br />
1924 öncesindeki varlığını göstermektedir. 1926 doğumlu, emekli sıhhiyeci Mustafa<br />
Melam, Soma’dan gelenlerin Çam’ın kuzey kesimine çadır kurduklarını belirtmektedir.<br />
Melam ayrıca, köylerden de gelenler olduğunu, özellikle Gelenbe’nin araba kaldırdığını<br />
ifade etmiştir.<br />
Günümüz Kırkağaç Mesiresinde, bir geceden on ya da nadiren daha fazla güne<br />
kadar gecelenmesi, mesireyi bir hafta sonu pikniği olmaktan çıkarır. Dünden bugüne<br />
Kırkağaçlıların, sanki bir emir almışçasına çamlıkta toplanmaları, değişik paylaşımlarda<br />
bulunmaları, bunu her sene tekrarlamaları, bu süreçte herhangi bir kamu kurumunun<br />
müdahil olmaması, Kırkağaç Çam Mesiresinin sıra dışı sosyolojik yönlerinin başında<br />
gelir. Günümüzde Anadolu’nun hemen her yöresinde, mahallî kamu kurumlarının<br />
yoğun çabaları ile görülmeye başlanan, çok başarılı olmamakla beraber bir toplumsal<br />
heyecan ve paylaşım gerçekleştirmeye çalışılan panayır ve festivallerle kıyaslandığında,<br />
dünden bugüne aynı heyecanla devam eden bir halk hareketi olan Kırkağaç Çam<br />
Mesiresi’nin sosyal ve tarihî önemi apaçık ortaya çıkar.<br />
Tarih<br />
Kırkağaç Çam Mesiresi etkinliğinin ne zaman ve nasıl - ne sebeple başladığına<br />
dair elimizde kesin bir bilgi yoktur. Bu konudaki bilgilerimiz şifahî kültüre (sözlü tarih)<br />
dayanır. Bu meyanda görüştüğümüz vatandaşlarımızdan, 1927 doğumlu Çiftlik köylü<br />
Mehmet Dürmüş, her memleketin bir hayrı olur. Çama yağmur duasına giderlermiş.<br />
1950’den sonra mesire haline geldi. Yağmur duasına Abid Dede’ye de 5 giderlermiş<br />
bilgisini verir.<br />
Mehmet Dürmüş’ün verdiği bu bilgiler üzerinde pek çok Kırkağaçlı hemfikirdir.<br />
Bu anlatıma, çamdaki Sarıkız yatırına yapılan ziyaretler de sık sık eklenmektedir. Yöre<br />
6<br />
insanı tarafından hürmetle anılan ve zaman zaman kabrinden nur çıktığına inanılan<br />
Sarıkız, kurak günlerde insanların yağmur duasına vesile olarak kullandığı figürlerden<br />
biri olmuştur. Yine bu anlatım, 1940’lı yıllara kadar çama gidenlerin yağmur duasının<br />
ardından birbirlerine lokma, gözleme tarzında hayırlar dağıttıklarına dair ifadelerle<br />
devam etmektedir. Bu durumda, Kırkağaç Çam Mesiresinin kökeninde dinî-kültürel<br />
öğelerin yer aldığı görülmektedir.<br />
İlerleyen yaşına (81) rağmen net anlatımı olan Hasan Hüseyin Özerdem, gerek<br />
kendi anılarından gerekse dede, nene ve ebeveyninden yaptığı nakiller ile Çam<br />
5 Kırkağaç’ın güneyindeki bir yaylada yer alan yatır.<br />
6 Kırkağaç Öveçli köyünden 1936 doğumlu Erdoğan Aytan, halasının Sarıkız’ı gördüğünü, mezardan nur<br />
çıkarken gören pek çok kişi olduğunu aktarır.<br />
49