kırkaÄaç araÅtırmaları sempozyumu bildirileri - KırkaÄaç KaymakamlıÄı
kırkaÄaç araÅtırmaları sempozyumu bildirileri - KırkaÄaç KaymakamlıÄı
kırkaÄaç araÅtırmaları sempozyumu bildirileri - KırkaÄaç KaymakamlıÄı
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
E- Terekelerden Alınan Vergiler<br />
Kassâmlar yaptıkları iş karşılığında, resm-i kısmet adıyla terekeden bir ücret alırlardı.<br />
İncelediğimiz tereke kayıtlarında resm-i kısmet veya resm-i adi olarak alınan verginin<br />
miktarının az farklarla değiştiği görülmektedir. Bu miktar bazı terekelerde binde 30,7; 29,17;<br />
26,24; 23,46; 19,9; 23,9; 28,8; 26,14 olarak gözükmektedir. 178<br />
alındığında ise bu verginin miktarının binde 26,03 olduğu görülür.<br />
Terekelerden alınan bir diğer vergi, kâtibiyye, muhzıriyye ve dellâliyedir. Tereke<br />
kayıtlarında bu verginin binde 14,9; 14,6; 21,3; 18,6; 29,52 ve 34,21 oranında alındığı<br />
hesaplanmıştır.<br />
179<br />
Sonuç<br />
Bu rakamların ortalaması<br />
Rakamlardaki bu farklılık muhtemelen bazı terekelerdeki kâtibiyye,<br />
muhzıriyye ve dellâliyenin bazen ayrı bazen birlikte yazılmasından kaynaklanmaktadır.<br />
Çok geniş bir tarih aralığını kapsamamasına ve sınırlı sayıda olmasına rağmen<br />
incelemiş olduğumuz Kırkağaç’a ait tereke kayıtları kazanın sosyal, kültürel ve ekonomik<br />
hayatına ışık tutacak bilgiler içermektedir. Tereke kayıtları, Kırkağaç’ta çok çocuklu bir aile<br />
yapısının olmadığını, bir iki istisna dışında tek eşliliğin yaygın olduğunu göstermektedir.<br />
Kadınlar arasında Hatice, Meryem, Havva, Nefise ve Safiye gibi isimler kullanılmakla birlikte<br />
özellikle Âişe ve Fâtıma isminin çok yaygın olduğu görülmektedir. Çocuklara daha çok<br />
birinci dereceden yakınları vâsi olarak tayin edilmektedir. Mehr-i müeccellerin belli rakamlar<br />
üzerinde yoğunlaşması bu miktarın sonradan takdir edildiğini göstermektedir.<br />
Terekelerde giyim kuşama dair verilen bilgiler diğer Osmanlı şehirlerinden çok da<br />
farklı değildir. Elbise ve yatak takımları için değişik türden kumaşlar kullanılmıştır. Evlerde<br />
pamuğu ipe dönüştürmede çıkrıklar yaygın olarak kullanılmaktadır. Yine üzümü pekmeze<br />
dönüştürmede kullanılan şıra kazanı ve pekmez tavası gibi malzemelere sıkça rastlanmaktadır.<br />
Tereke sahiplerinin gayr-i menkulleri arasında sıkça boya tarlalarına rastlanması kazada kök<br />
boya ziraatının yapıldığını göstermektedir. Tereke sahiplerinin hemen hemen tamamının<br />
başını sokacak bir evinin bulunduğu görülmektedir.<br />
Taşıma işlerinde yaygın olarak merkep kullanılmaktadır. Sadece birkaç kişinin<br />
terekesinde bargir bulunmaktadır. Çift sürmek için kullanılan öküze ise bir iki terekede<br />
rastlanmıştır. Bir gayr-i Müslim terekesinde ticarî değere sahip bazı vahşi hayvan derilerine<br />
177 MŞS, 281, s. 80<br />
178 MŞS, 281, s. 32, 35, 23, 37, 64, 94, 20<br />
179 MŞS, 281, s. 2, 94, 97, 95, 59<br />
31