12.01.2015 Views

kırkağaç araştırmaları sempozyumu bildirileri - Kırkağaç Kaymakamlığı

kırkağaç araştırmaları sempozyumu bildirileri - Kırkağaç Kaymakamlığı

kırkağaç araştırmaları sempozyumu bildirileri - Kırkağaç Kaymakamlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ilkbaharla birlikte girer. Yani leyleğin asıl anlamsal karşılığı “mevsim”dir. Hatta mevsimlerin<br />

başıdır. Leylek umuttur, sevinçtir, hayatın başıdır, müjdedir, çocuk getirir, çocukların en<br />

sevdiği sosyal bir kuştur.<br />

Leylekler insanlarla birlikte yaşar. Yazarın hikâyelerindeki leyleğe eşlik eden kişi ise<br />

Küçük Kız adındaki sevecen bir “çocuk”tur. İkinci bir göstergenin küçük bir kız çocuğu<br />

olduğunu söyleyebiliriz. Çocuk güzeli görür, çirkini sevmez, tabii olanı tercih eder,<br />

bağışlayıcıdır, yufka yüreklidir, saygılıdır, özgürlüktür, bağımsızlıktır, korkusuzdur,<br />

çevresindeki her nesneyle bile insanla kurduğu bağ derecesinde iletişime geçebilir. Her geçen<br />

gün güzellikleri kaybolan dünyamızın tek umutlarıdır. Onlar bizim geleceğimizdir. Çocuklar<br />

hayatın “bahar”ıdır. Onlar insanoğlunun ilkbaharıdır.<br />

Anlatımda tek düzeliği ortadan kaldırmak amacına yönelik olarak bazı dil sapmalarına<br />

müracaat edilir ( Çetin; 2008, 264). Sivri’nin hikâyelerinde bazı dil sapması örneklerine<br />

rastlamaktadır. Yazarın burada dil bilgisi kuralları açısından ve standart kültür dili açısından<br />

bazı kullanımları olmuştur. Aslında bu yapılara alışılmamış bağdaştırmalar desek daha doğru<br />

olur.<br />

Yeni kelime veya kelime öbekleri kullanması: “Leylekler çokluk tarlalardaki zararlı<br />

hayvanları yerdi.” (Sivri; 1994, 46), “Çokluk eve aç dönüyordu.” (Sivri; 1997, 86), “Yaşlı<br />

bir adam kızgın söylendi.” (Sivri; 1997, 61), “Yaşlı Leyleği gören değirmenli şaşkın<br />

söylendi. (Sivri; 1997, 70).<br />

35).<br />

Kelime kalıplarının yerinde değişiklik yapma: “Maşallah kırk bir kere” (Sivri; 1994,<br />

Diyalog cümlelerini bölme: Konuşma cümlelerinin arasına kendinden kelime koyarak<br />

cümleyi ikiye ayırması en dikkat çekici özelliklerden biridir: “Yok,” dedi. “Artık barıştılar.”<br />

(Sivri; 1994, 32), “Peki,” dedi. “Ne zaman gelecekler.” (Sivri; 1994, 32), “Yok,” dedi. “baba<br />

leyleği bekleyeceğim ben.” (Sivri; 1994, 105), “O,” dedi. “Şeytanlık etti.” (Sivri; 1997, 61),<br />

“Leylek Kıza,” dedi. “Siyah önlük yakışır.” (Sivri; 1997, 71).<br />

İsmail Sivri’nin bütün bu sıra dışı kullanımları anlamda ve şekilde aslında çok da<br />

sırıtır vaziyette değildir. Aksine farklılık, özgünlük katmıştır diyebiliriz.<br />

Eserlerinde çocukları bilgilendirmeyi hedefleyen İsmail Sivri’nin kullandığı cümleler<br />

kısadır. Kısa cümleler anlaşılma kolaylığını sağlamıştır yazarımıza. Yukarıda da bahsettiğimiz<br />

109

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!