12.01.2015 Views

kırkağaç araştırmaları sempozyumu bildirileri - Kırkağaç Kaymakamlığı

kırkağaç araştırmaları sempozyumu bildirileri - Kırkağaç Kaymakamlığı

kırkağaç araştırmaları sempozyumu bildirileri - Kırkağaç Kaymakamlığı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“Yavrularım…” dedi babaları. (Sivri; 1997, 59)<br />

İsmail Sivri’nin eserlerindeki deyim zenginliği dikkat çekici boyuttadır. Deyimler,<br />

binlerce yıllık hayatın tecrübelerinin bir iki kelimeye sığdığı dil yapılarıdır. Yani deyimler, bir<br />

milletin muhayyilesini temsil etmektedir. Çocukları eğitme ve onlara bilgi kazandırma<br />

gayesindeki yazar, deyimleri hem mecazlı kelime yapıları olarak, hem de mana zenginliği<br />

olarak çocuklara benimsetme gayretindedir. Tabii ki deyimler, hikâyelerdeki akıcılığı ve<br />

sadeliği de sağlamıştır. Hikâyelerdeki bazı deyimler şunlardır:<br />

“havayı dağıt-” (Sivri; 1994, 11),“gözden yok ol-” (Sivri; 1994, 21), “kulak kesil-”<br />

(Sivri; 1994, 50), “dört dön-” (Sivri; 1994, 54), “atıp tut-” (Sivri; 1994, 74), “kulağı kapıda<br />

ol-” (Sivri; 1994, 82), “aklını başına al-” (Sivri; 1994, 89), “iğne atılsa yere düşme-” (Sivri;<br />

1994, 95), “gözlerinden uyku ak-” (Sivri; 1997, 5), “uykusunu aç-” (Sivri; 1997, 6), “yol al-”<br />

(Sivri; 1997, 7), “yolunu tut-” (Sivri; 1997, 16), “haberin bomba gibi patlaması” (Sivri;<br />

1997, 34), “sarpası kesil-” (Sivri; 1997, 41), “ah et-” (Sivri; 1997, 49), “yataklara düş-”<br />

(Sivri; 1997, 51), “ateş içinde yat-” (Sivri; 1997, 51), “e:vi bayram yerine dön-” (Sivri;<br />

1997, 58), “okullu ol-” (Sivri; 1997, 75).<br />

Anlatımdaki etkiyi arttırabilmek amacıyla kullanılan ikilemelerin de Sivri’nin<br />

eserlerinde bir hayli kullanıldığı görülmektedir. Hikâyelerdeki bazı ikilemeler şunlardır:<br />

“Yamaçtaki çocuklar çığlık çığlıktı.” (Sivri; 1994, 7), “koca koca adamlar” (Sivri;<br />

1994, 10), “salına salına uçan uçurtma” (Sivri; 1994, 11), “yavaş yavaş yok ol-” (Sivri;<br />

1994, 12), “kıvrıla kıvrıla göle dökül-” (Sivri; 1994, 14), “çuval çuval ürün” (Sivri; 1994,<br />

20), “kıkır kıkır gül-” (Sivri; 1994, 24), “çer çöp topla-” (Sivri; 1994, 25), “için için gül-”<br />

(Sivri; 1994, 26), “kıpır kıpır” (Sivri; 1994, 33), “hıçkıra hıçkıra ağla-” (Sivri; 1994, 36),<br />

“çoluk çocuk” (Sivri; 1994, 37), “cıvıl cıvıl öt-” (Sivri; 1994, 43), “şaşkın şaşkın bak-”<br />

(Sivri; 1994, 45), “avaz avaz bağır-” (Sivri; 1994, 78), “lüp lüp” (Sivri; 1994, 59), “bölük<br />

bölük” (Sivri; 1994, 12), “tıngır mıngır sesler” (Sivri; 1997, 7), “kıvrıla kıvrıla başla-”<br />

(Sivri; 1997, 9), “kucak kucak elma” (Sivri; 1997, 11), “istemeye istemeye” (Sivri; 1997, 34),<br />

“hırçın hırçın öt-” (Sivri; 1997, 38), “tabak tabak meyve” (Sivri; 1997, 39), “şaşkın şaşkın”<br />

(Sivri; 1997, 55), “gözlerini açar açmaz” (Sivri; 1997, 55), sayfa sayfa aç- (Sivri; 1997, 74).<br />

İsmail Sivri’nin hikâyeleri imgeler yönünden ele alındığında zengin bir malzeme<br />

ortaya çıkmaktadır. “Leylekler Gelirken” ve “Yaz Biterken” adlı eserlerdeki hikâyelerin ortak<br />

imgesi veya göstergesi “leylek”tir. Leylek Anadolu insanının -özellikle çocukların- hayatına<br />

108

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!