12.01.2015 Views

Dosya 14.1: tarihi çevrede koruma - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Dosya 14.1: tarihi çevrede koruma - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

Dosya 14.1: tarihi çevrede koruma - Mimarlar Odası Ankara Şubesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

in kaldırılması, büyük camilerin etrafına belli bir<br />

mesafe dahilinde yapı yapılmamasına ilişkin sultan<br />

hükümleri de bu kapsamda değerlendirilebilir.<br />

Genel olarak cami ve mescitler civarında en az 5<br />

zira (3.80 m.) uzaklık içinde inşaat yapılamazdı.<br />

Örneğin Ayasofya Camisi için bu mesafe 35 zira<br />

(26.5 m.)idi. Bu yöreler içinde yaptırılan yapılar<br />

hemen yıktırılırdı.<br />

Yapının kullanılma değerini olumsuz yönde etkileyen,<br />

yangın dışı fiziksel müdahalelere karşı da<br />

kaygılar duyulmuş ve önlemler düşünülmüştür.<br />

İstanbul’da Zeyrek Camisine bitişik evlerin üst<br />

örtü sularının camiye zarar vermesi, Ayasofya Camisine<br />

çeşitli şekillerde yapılan tecavüzler ,Yozgat,<br />

Mustafa Paşa Camisi çevresindeki evlerin atık<br />

sularının yapı için tehlikeli olması ,kaygı uyandıran<br />

ve önlem alınmasını gerektiren örnekler olarak<br />

sayılabilir.<br />

İstanbul Surlarının korunmasını prestij olarak gören<br />

Divan hükmü bu konuda iyi bir örnektir. 1134H.<br />

/1722M. tarihli hükümde, sur üzerine ev yapılmaması<br />

ve ağaç dikilmemesine gerekçe olarak Hıristiyan<br />

milletlerin elçilerinin ve diğer yabancıların<br />

bu hareketleri kınayıp eleştirmeleri halinde Devletin<br />

utanmaması gösterilmiştir. Halkın sağlığı ya<br />

da kent görünümü gibi öğeler yerine yabancı beğenisi<br />

kazanmayı amaçlayan bu kaygı, Batı’ya iyi<br />

görünme politikasından kaynaklanmaktadır.<br />

Afet niteliğindeki yangın ve depremler sonrasında,<br />

çok iyi bir örgütlenme ve para akışı sağlanarak<br />

kentlerin zarar gören bölümlerinin ivedilikle<br />

yenilendiği bilinmektedir. 1509M. tarihli İstanbul<br />

depreminde kentte bulunan her evden 20 akçe<br />

toplanması, 1130H./1718M. tarihli İstanbul yangınında<br />

yanan yapıtların bir dökümünün yapılarak<br />

cami ve mescitlerden yenilenircesine yapılması,<br />

olağan dışı durumlarda olağan dışı önlemler<br />

alındığını gösterir. Doğal afetlerden sonra onarım<br />

malzemelerinin değer artışlarını önlemek için önlem<br />

alınmakta, malzemenin yeterli olması için<br />

olağan inşaatların yapımına izin verilmemektedir.<br />

1142H. /1729M. Balat büyük yangınında yangın<br />

öncesi fiyatların geçerli olduğu, yangından zarar<br />

gören evler yenilenmeden yeni evler yapılamayacağı<br />

Divan tarafından hükme bağlanmıştır.<br />

19. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren başlayan<br />

“Batılılaşma”nın iki önemli göstergesi vardır.<br />

Bunlardan ilki “ yazılı kural oluşturma” diğer ise<br />

“kurumsallaşma”dır. Tarihi çevreyle ilgili tutum<br />

ve düzenlemelerde de bu göstergeler kendilerini<br />

hissetirmişlerdir. Örneğin, ilki 1848 yılında yayınlanan<br />

“Ebniye Nizamnameleri”, büyük kentlerdeki<br />

ulaşım, yeni yapılaşma vb. konularda çağdaş tanım<br />

ve uygulamalar getirmeyi amaçlamakla beraber,<br />

yapılaşmış alanlardaki eski yapılara ilişkin bazı hükümler<br />

de içermektedir. Örneğin, Nizamname’nin<br />

4. maddesi, yangın yerlerinde onarılabilecek nitelikteki<br />

yapıların yolları genişletmek amacıyla geriye<br />

çekilmesini, bir başka deyişle tümüyle yıkılarak<br />

yeniden yapılmasını öngörmektedir. Aksine davranışlarda,<br />

onarım ruhsatı verilmeyecek, gerekiyorsa<br />

kamulaştırmaya gidilecektir. Bu önlemin, özellikle<br />

İstanbul’da yeni ve yeterli genişlikte yol açabilmek<br />

için alındığı bilinmektedir. Böylece, “<strong>koruma</strong>”nın,<br />

“imar” karşısında aldığı ilk yasal yenilgilerden bir<br />

tanesiyle karşı karşıya kalınmaktadır. 16. madde’de<br />

ise, hanlarda, avluya veya kitleye bitişik ahşap yapı<br />

yapılamayacağı öngörülmüştür. 1849 yılında çıkarılan<br />

2. Ebniye Nizamnamesi’nde de <strong>koruma</strong>ya<br />

değinen hükümler yer almaktadır. Cami avlularında<br />

yapılaşma yasağı koyulması (m.32) bunların en<br />

önemlisidir. 1864 yılında yayınlanan ve ana amaçları<br />

arasında yangınların önlenmesi bulunan “Turuk<br />

ve Ebniye Nizamnamesi” de mevcut yapılarla ilgili<br />

çeşitli hükümler içermektedir. 36. madde mevcut<br />

yapıların dış onarımlarında (cephe kaplaması, saçak,<br />

kepenk vb.) ahşap kullanılmasını yasaklamıştır. Aynı<br />

maddede, yola çıkıntı yapan merdivenlerin ve 5 arşına<br />

kadar uzayan şahnişinlerin, diğer bazı maddelerde<br />

de yerden 4 arşın yükseklikteki dükkan saçak<br />

ve kepenkler ile yapı ileride geri çekilmek durumundaysa<br />

herhangi bir katının onarımı yasaklanmıştır.<br />

Bu önlemler, yangından korunmayı sağlamakla beraber,<br />

yapıların özgünlüğünü bozmakta ya da onarılamadıkları<br />

için harap olmalarına neden olmaktadır.<br />

48. madde ise, harap ve tehlikeli durumda bulunan<br />

yapıların mal sahibi ya da Belediye tarafından ivedilikle<br />

yıktırılmasını öngörmektedir.<br />

Görüldüğü gibi, 1848, 1849 ve1864 tarihli Ebniye<br />

Nizamnameleri, yeni bir kentsel düzen öngörmekte,<br />

ancak çevrenin korunmasıyla ilgili bir hüküm içermemektedirler.<br />

Aksine, bazı maddelerin mevcut geleneksel<br />

dokunun yenilenmesini amaçladığı görülmektedir.<br />

Örneğin, yangın sonrası düzenlemelerde<br />

arsa sahipleri tarafından bir karakol ve bir okul yaptırmak<br />

zorunluluğu, cami etrafında gelişen geleneksel<br />

mahalle biriminin okul ve karakol merkezli yeni<br />

birimlere dönüşmesi olarak yorumlanmaktadır. Bu<br />

husus, geleneksel dokunun sadece fiziksel niteliklerini<br />

değil, korunacak ögeler arasında yer alan sosyal<br />

ve kültürel ilişkileri de bozabilecektir. Buna karşın,<br />

Sultanahmet Meydanının düzenlenmesi, İstanbul<br />

basınında eski eser ve müzeler konusunda yazılar<br />

yayınlanması, 1850’lerin olumlu göstergeleri olarak<br />

değerlendirilmelidir.<br />

dosya <strong>tarihi</strong> <strong>çevrede</strong> <strong>koruma</strong>: yaklaşımlar, uygulamalar-1<br />

7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!