Dosya 14.1: tarihi çevrede koruma - Mimarlar Odası Ankara Şubesi
Dosya 14.1: tarihi çevrede koruma - Mimarlar Odası Ankara Şubesi
Dosya 14.1: tarihi çevrede koruma - Mimarlar Odası Ankara Şubesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Resim 6. Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesinde Kaleköy (Simena) yerleşimi, Antalya<br />
lere ilişkin çözüm üretilmesinde zorlanılmaktadır.<br />
Bu durum kaçak yapılaşma ve fiziksel müdahaleleri<br />
arttırmaktadır (resim 6). Diğer taraftan 100 m.<br />
lik sahil şeridinden daha geniş bir alana yayılan ve<br />
ard bölgesi ile bütünlük gösteren kimi <strong>tarihi</strong> veya<br />
arkeolojik çevrelerde; dokunun ön kısmı yapılaşmaya<br />
tamamen yasaklanırken, ard kısmı getirilen<br />
imar kararları ile değişime maruz kalmakta; zaman<br />
içinde dokunun homojenliği bozulmaktadır.<br />
Kıyı alanlarında sıkça uygulanan müdahalelerden<br />
bir tanesi de kıyılardan doldurma ve kurutma yoluyla<br />
arazi kazanılmasıdır. Bu konuya ilişkin yasal<br />
hüküm ‘kamu yararının gerektirdiği hallerde uygulama<br />
imar planı kararıyla deniz, göl, akarsularda<br />
ekolojik özellikler dikkate alınarak doldurma ve<br />
kurutma suretiyle arazi elde edilebilir’ şeklindedir<br />
17 . Dolgu yoluyla kazanılan ve yol olarak düzenlenen<br />
alanlardaki yapılaşma şartlarında ilgili<br />
idareler yol genişliği oranında yapı yükselme imkanı<br />
veren İmar Kanunu’nun ilgili hükümlerini uygulamaktadırlar<br />
18 . Kentsel ölçekte kıyı dolgusu sonucu<br />
birçok kıyı yerleşiminde <strong>tarihi</strong> çevreler suyla<br />
kurdukları fiziksel ve kültürel ilişkiyi kaybederek<br />
kıyıdan uzaklaşmışlardır. Pek çok kıyı kentinde<br />
dolgu uygulaması ile sahil yolu yapılmasının bir<br />
nedeni de daha fazla kat yüksekliği elde edebilmektir.<br />
Dolayısıyla; bu müdahaleler beraberinde<br />
getirdikleri kat yükseklikleri ile <strong>tarihi</strong> dokuların özgün<br />
görünümlerinin (silüetlerini) bozulmasına sebep<br />
olmaktadır (resim 7). Büyük ölçekli dolgu müdahaleleri<br />
ve mendirek, mahmuz gibi kıyı <strong>koruma</strong><br />
yapıları pekçok örnekte kıyıların doğal yapısını<br />
bozarak uzun vadede yarattığı kıyı erozyonu etkisi<br />
ile doğal ve <strong>tarihi</strong> çevreleri tehdit etmektedir.<br />
Kıyı mevzuatında her ne kadar, kıyıların kullanılmasında<br />
öncelikle kamu yararının gözetilmesi ilkesi<br />
olduğu belirtilse de kamu yararı kavramının<br />
kendisi uygulamada sorunlara neden olmaktadır.<br />
Benzer şekilde <strong>koruma</strong> mevzuatında da kamu<br />
yararı doğrultusunda altyapı çalışmaları yapılabilmektedir<br />
19 . Başta Karayolları Genel Müdürlüğü<br />
olmak üzere kimi ilgili idarelerin de bu noktada<br />
olumlu görüş vermesi üzerine bu sefer <strong>koruma</strong> ve<br />
uygulamadan sorumlu yetkili kurumlar arasında<br />
hangisinin kamunun daha çok yararına olduğuna<br />
dair fikir çatışması yaşanmaktadır: <strong>koruma</strong>nın mı,<br />
yoksa kamu yararı adına gelişmenin mi Bugüne<br />
kadar bu konuya ilişkin pek çok dava idari yargı<br />
birimlerinde çözülmeye çalışılmıştır.<br />
Bütün kıyıları tek tip yaklaşımla ele alan Kıyı<br />
Kanunu’nun yanısıra özel imar kanunu niteliğinde<br />
Resim 7. Ayvalık <strong>tarihi</strong> dokusunda sahil yolu çalışmasına ilişkin kıyı dolgusu ve yüksek yapılaşma<br />
dosya <strong>tarihi</strong> <strong>çevrede</strong> <strong>koruma</strong>: yaklaşımlar, uygulamalar-1<br />
33