12.01.2015 Views

40 donemcalismaraporu_film-tek sayfa-opt - Mimarlar Odası Ankara ...

40 donemcalismaraporu_film-tek sayfa-opt - Mimarlar Odası Ankara ...

40 donemcalismaraporu_film-tek sayfa-opt - Mimarlar Odası Ankara ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dönüşüm projeleri üretmek yerine, yapılı çevrenin toplumsal adalet kaygısıyla üretilmesi için mücadele<br />

etmek ve bu konuda proje üretmek olmalıdır.<br />

Yaşam alanımıza müdahalenin kentsel ölçek<strong>tek</strong>i varlığı, kentlerin bir yaşam mekânı olmaktan çıkartılarak,<br />

yabancılaşma ve bireyselleştirme mekanlarına dönüştürülmesidir. İktidarların anlayışıyla kentsel mekânların<br />

baskıcı şekillenişi, kentte özgürlük alanlarının yok denecek kadar azalması, birey ile kent arasında ve kentli<br />

arasında bir yabancılaşma sürecine neden olmuştur. İş ve ev arasında hızlı geçiş güzergâhına dönüşen kent<br />

ve kurgulanan yaşamlarla matrixi andıran uyku halinde bir toplum hedeflenmiştir.<br />

Komşuluk ilişkilerinin, sosyal paylaşım ve dayanışmanın yok olduğu kent ortamında bireyin ev ve iş ortamına<br />

kapatılması, gündelik hayatının rutinleştirilmesi derin bir travma ve güvensizlik ortamı yaratmaktadır. Bu<br />

durum bireyin benliğinin ve toplumsal varlık olma özelliğinin yok edilerek efendisi için çalışan çağdaş köleler<br />

haline gelmesinden ve robotlaştırılmasından başka bir şey değildir.<br />

Mimarlık, toplumsal dönüşümün etkin bir aracıdır; mimarlık pratiği demokratik ve<br />

katılımcı toplumsal biçimlerin inşasına katkı verecek yöntemlerle üretildiğinde bu<br />

dönüşüm, yaşamımızı yeniden şekillendirecek özgürleştirecektir.<br />

Burada ihtiyacımız olan şey bir arada durabilmek en küçük ölçekte bile örgütlenerek yaşam alanlarımızı<br />

genişletmektir. Dayanışma ve örgütlülük bu sürecin anahtarıdır.<br />

Yıllardır birlikte yaşadığımız kültürlerin, linç ve yok etme anlayışıyla beslenmesi, özelikle son aylarda<br />

gündeme gelen ırkçı kışkırtmaların ve linç girişimlerinin tetiklediği toplumsal parçalanma eğilimi,<br />

önümüzdeki dönemde tüm demokrat birey ve gruplar için mücadele edilmesi gereken bir tehdidi de<br />

oluşturmaktadır.<br />

Bu tehdide karşı verilecek yanıt mimarlığın kültürel çeşitliliğinde, kültürel zenginliğinin içerisinde duvarlara,<br />

taşlara işlenmiştir. Bu güzellikleri gün yüzüne çıkartmak ve belleğe kazımak kardeşlik kültürünün bu<br />

topraklarda varlığını hatırlatmak, mimarların da sorumluluğundadır.<br />

Böylesi toplumsal bir teslim alınma sürecinde meslek alanımızda, toplumsal duyarlılıklarını yitirmiş, kendi<br />

bireyselliklerine gömülen, gözünü kar hırsı bürümüş havariler, AKP hükümet'inin yasal düzenlemelerine<br />

des<strong>tek</strong> çıkan şakşakçılar, akbabalar çıkacaktır. Her türlü değeri yüreğinden ve tarihselliğinden kopartarak<br />

proje çizgileri ile cüzdanları arasına sıkıştıranlar, başka köklerden beslenen şırıngalarla hedef şaşırtarak bir<br />

saldırı noktasına geçeceklerdir.<br />

Burada hepimizin sağduyusu, akılcı ve dayanışmacı çözümleri, analiz muhakemesi, doğru tavır ve çözümler<br />

üretmemize yardımcı olacaktır.<br />

6

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!