sayfa 1_Layout 1 - gerçek medya gazetesi
sayfa 1_Layout 1 - gerçek medya gazetesi
sayfa 1_Layout 1 - gerçek medya gazetesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
01-11 NİSAN 2013<br />
287<br />
Gerçek: ‘Dünyaya emanet<br />
yetimlerle buluşmak güzel duygu’<br />
İHH’nın her yıl düzenlediği ‘Dünya yetimleri<br />
ile buluşma’ programı kapsamında<br />
Afrika ülkesi olan Tanzanya’ya<br />
giden gazetemiz İmtiyaz Sahibi Ömer<br />
Faruk Gerçek, ilk görüntüleri gazetemize<br />
ulaştırdı. Dünya halkına emanet edilmiş<br />
yetimlerle buluştuklarını dile getiren<br />
Gerçek: ‘heyetimiz dünya yetimleri buluştu.<br />
Kara kıtanın kara bahtlı çocukları<br />
ile buluşmak çok güzel bir duygu’ dedi.<br />
İNTERNET DENEN İLETİŞİM<br />
ARACI BURALARDA YOK GİBİ<br />
HH Vakfı ile geçtiğimiz hafta<br />
Tanzanya’ya giden gazetemiz<br />
İmtiyaz Sahibi Ömer Faruk Gerçek,<br />
ilk izlenimlerini Zanzibar’dan<br />
bildiriyor. Yetimlerle<br />
buluşmak için geçen hafta Türkiye’den<br />
ayrılan Gerçek, ilk görüntülerini<br />
gazetemize ulaştırdı.<br />
İnternet ortamının az olması dolayısıyla<br />
yaşadıklarını, gözlemlerini<br />
ve yetimlerin sevincini<br />
internet sitemize yükleyemediğini<br />
söyleyen Gerçek: ‘internet<br />
İ<br />
denen kavram buralarda yok<br />
gibi. Kaldığımız otel buranın en<br />
lüks sayılabilecek yerlerinden<br />
biri ama buradaki internet hızı<br />
bile kağnı aracı gibi. Bundan<br />
dolayı gazetemizin internet <strong>sayfa</strong>sına<br />
izlenimlerimi aktaramıyorum.<br />
Nasip olur ülkemize<br />
döndüğümde izlenimlerimi hem<br />
gazeteden hem de sitemizden<br />
okuyucularımız ile paylaşacağız’<br />
dedi. İlk gözlemlerini de yazılı<br />
olarak bizlerle paylaşan Gerçek,<br />
Tanzanya’yı şöyle anlatıyor.<br />
>>DEVAMI SAYFA 4’te<br />
EGEMEN BAĞIŞ SULTANBEYLİ’DEYDİ...<br />
AK Parti Sultanbeyli İlçe Danışma Meclisi’ne katılan Avrupa<br />
Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, çözüm süreci<br />
ve İsrail’in özür dilemesi ile ilgili konuştu. Bağış: “Bugünden<br />
itibaren dağlar barut değil, barış kokacak.” dedi.<br />
K Parti Sultanbeyli İlçe Danışma Meclisi’ne katılan AB Bakanı ve Başmüzakereci<br />
Egemen Bağış, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bağış, “Türkiye<br />
A çok hassas bir dönemden geçiyor. Ülkemizde güzel gelişmeler yaşanıyor.<br />
Bunlardan biri çözüm süreci, bir diğeri de İsrail Başbakanı’nın Başbakanımızın<br />
dik duruşu sonucunda Mavi Marmara saldırısı için özür dilemesidir.”<br />
dedi. Çözüm sürecine değinen Bağış, “Terör sorunu çözüme kavuşuyor. Türkiye’de<br />
artık kan dökülmeyecek, şehit verilmeyecek diye rahatsız olan siyasi<br />
çevreler var. Onlar bu sürecin dışında kalmak istiyor. Çünkü bu kardeşliğin<br />
tesisi işlerine gelmiyor.” şeklinde konuştu. >>SAYFA 6’da<br />
Egemen<br />
Bağış
01 -11 Nisan 2013<br />
2 güncel<br />
Saadet Partisi’nden<br />
hükümete 2B uyarısı!<br />
Türkiye genelinde açıklanan 2B fiyatlarına tepkiler dinmiyor. İstanbul’un birçok ilçesinde<br />
2B için belirlenen rayiç bedellere tepkiler çeşitli eylemlerle ortaya konuyor.<br />
Sultanbeyli için belirlenen yüksek bedellere bir tepkide Saadet Partisi Sultanbeyli<br />
İlçe Teşkilatından geldi. Kent Meydanında binlerce kişiye hitap eden İlçe Başkanı<br />
İsmail Yılmaz: ‘siyasi sorumluluğumuz gereği halkımızın mağdur edilmemesi için<br />
ve mağdur olmamak için bütün gücümüzle gayret ediyoruz’ dedi.<br />
S<br />
YILMAZ: ‘RANTİYECİLER YERİNE HALKI DÜŞÜNÜN’<br />
4 HABER MERKEZİ<br />
YILMAZ: VATANDAŞIN MAĞDUR<br />
EDİLMEMESİ İÇİN UĞRAŞIYORUZ’<br />
ultanbeyli Saadet Partisi’nin düzenlediği<br />
basın açıklaması, büyük bir kalabalığı<br />
meydana çekti. Sultanbeyli Kent<br />
Meydını alanı tıklım tıklım dolduran Sultanbeylililer,<br />
açıklanan rayiç bedelleri<br />
protesto etti. Alanı dolduran binlerce<br />
kişi “Sultanbeyli bizimdir, bizim kalacak”<br />
sloganını hep bir ağızdan söyledi.<br />
Açıklanan 2B fiyatları sonrası Sultanbeyli<br />
halkının mağdur edildiğini söyleyerek<br />
konuşmasına başlayan İlçe<br />
Başkanı İsmail Yılmaz: ‘Bugün burada<br />
ortak bir sorunumuz olan, bütün Sultanbeyli’yi<br />
doğrudan ya da dolaylı olarak<br />
ilgilendiren ve etkileyecek olan 2B<br />
yani orman vasfını yitirmiş arazilerin hak<br />
sahiplerine satışı meselesini konuşmak<br />
ve bu haksızlığa karşı tepkimizi göstermek,<br />
Sultanbeyli meydanından yetkilileri<br />
uyarmak için toplanmış<br />
bulunuyoruz. 2B yasası 19 Nisan 2012<br />
tarihinde TBMM de kabul edilerek yasalaştı<br />
ve süreç yaklaşık bir yıldır<br />
devam ediyor. Bizlerde Saadet Partisi<br />
olarak bu süreci çok yakından takip<br />
ediyor, Sultanbeyli de birlikte yaşayan<br />
bireyler olarak ve siyasi sorumluluğumuz<br />
gereği halkımızın mağdur edilmemesi<br />
için ve mağdur olmamak için<br />
bütün gücümüzle gayret ediyoruz’<br />
dedi.<br />
2B’YE PARA GÖZÜYLE BAKMASI<br />
YANLIŞ<br />
Konuşmasının devamında şu cümlelere<br />
yer veren Yılmaz: ‘2B yasası ihtiyaç<br />
duyulan ve mutlaka çıkarılması gereken<br />
yasa idi. Bu yasanın çıkarılması kararını<br />
destekliyor ve olumlu buluyoruz.<br />
Ancak bu yasa çıkarılırken, hak sahiplerine<br />
haklarını teslim etmek olan asıl<br />
amaç unutularak, adeta fırsatı ganimet<br />
bilerek, buradan büyük bir kaynak elde<br />
etme beklentisi her yerde olduğu gibi<br />
özellikle Sultanbeyli deki hak sahiplerini<br />
de mağdur ve tedirgin etmiştir. Sayın<br />
Maliye Bakanı her fırsatta 2B satışlarından<br />
ilk aşamada 9 milyar lira beklediklerini,<br />
toplamda 14 milyar lira kaynak<br />
olacağını açıklayarak bu konuda yanlış<br />
bir amaç içinde olduklarını ortaya koymuştur.<br />
Bu amaç ve bu niyet hak sahiplerini<br />
mağdur edecek yanlış bir<br />
niyettir’ ifadelerini kullandı.<br />
YILMAZ: ‘FİYATLAR ÇOK YÜKSEK’<br />
Bu satış iki vatandaş arasında <strong>gerçek</strong>leşen<br />
doğal bir satış olarak düşünülmemelidir<br />
diyen Yılmaz: ‘ Dünyada ve<br />
ülkemizde zaman aşımı durumu vardır<br />
ve en ağır suçlarda bile devreye girmektedir.<br />
2B konusu ülkemizde nesiller<br />
boyu devam eden ve Sultanbeyli de de<br />
30 yıla varan bir konudur. Hak sahipleri<br />
bu yerleri parayla satın almıştır. Bu <strong>gerçek</strong>lere<br />
rağmen rayiç denilen güncel<br />
fiyat <strong>gerçek</strong> fiyatın ortalamada 2-3 kat<br />
üzerinde belirlenmiştir. Satış için belirlenen<br />
rayiç bedeller de kesinlikle gerçeği<br />
yansıtmıyor. Çünkü, Sultanbeyli<br />
yerleşim arazisinin %65 civarı hisse tapulu<br />
arazidir ve bu araziler 2B arazilerine<br />
göre daha merkezi konumdadır.<br />
Buralarda bile tapu satış fiyatları 100 —<br />
140 TL arasında iken orman kenarlarının<br />
rayiç bedelleri neden 225 ve 2000<br />
TL arası gibi çok yüksek belirlenmiştir’<br />
sözlerini sarf etti.<br />
YANLIŞTAN DÖNÜN ÇAĞRISI!<br />
Konuşmasının devamında hükümetin<br />
yanlışta ısrarcı olduğunu dile getiren<br />
Saadet Partisi Sultanbeyli İlçe Başkanı<br />
İsmail Yılmaz: ‘2012 yaz aylarında 2B<br />
fiyatları gayri resmi olarak açıklanmıştı.<br />
Bizde Saadet Partisi Sultanbeyli ilçe<br />
başkanlığı olarak derhal harekete geçmiş,<br />
gerek halk meclisleri ile gerekse<br />
yaptığımız basın açıklamaları ile demokratik<br />
tepkimizi göstermiş, yetkililere<br />
seslenerek Sultanbeyli halkının bu fiyatlardan<br />
tapuları alma gücünün olmadığını<br />
ifade ederek bu yanlıştan<br />
dönülmesi çağrısında bulunmuştuk.<br />
Türkiye genelinde de tepkiler yoğunlaşınca<br />
konu yeniden ele alındı ve sözde<br />
bir iyileştirme yapıldı. Bu iyileştirme<br />
ölümü gösterip hastalığa razı etme gibi<br />
olmuştur. İyileştirilmiş hali bile hak sahiplerinin<br />
ödeme gücünün çok üzerindedir.<br />
Bu süreçte iktidar kanadı ve yerel<br />
yöneticiler de fiyatların yüksekliğinden<br />
şikayet etmişlerdir. Daha sonra ise, yapılacak<br />
iyileştirmenin tatmin edici olduğunu<br />
ve fiyatların çok düşük çıkacağını<br />
iddia ederek bizleri halkı yanıltıyorsunuz<br />
diye suçladılar. Ancak diyoruz ki<br />
keşke bu konuda biz yanılmış olsaydık<br />
da halk mağdur olmasaydı’ ifadelerini<br />
kullandı.<br />
YANLIŞ FİYAT POLİTİKASI MÜLKİYET<br />
MESELESİNİ KİLİTLER<br />
Konuşmasının devamında hükümetin<br />
yanlış politikası yüzünden mülkiyet meselesinin<br />
kilitleneceğini dile getiren Yılmaz:<br />
‘Bu fiyat politikası sadece 2B<br />
alanlarını değil hisse tapulu alanları da<br />
olumsuz etkileyecek, çözümü tıkanan<br />
hisse tapulu alanlarda fiyatları yukarı<br />
çekecek ve halkı mağdur etmeyecek<br />
bir çözüm adeta imkansız hale gelecektir.<br />
Dolayısıyla endişemiz odur ki bu<br />
yanlış fiyat politikası Sultanbeyli’nin<br />
mülkiyet sorununun çözüm sürecini kilitler.<br />
Mülkiyet sorunu çözülmeden, yani<br />
vatandaş yerinin müstakil tapusunu<br />
alamadan bir kentsel dönüşüm uygulanırsa<br />
büyük mağduriyetler yaşanır.<br />
Daha öncede yanlış bir bakış açısıyla<br />
hazırlanmış, halkın gücünün yetmeyeceği<br />
ve kabul etmediği çözüm girişimleri<br />
hep başarısız olmuştur.’ Dedi.<br />
YILMAZ: ‘RANTİYECİLER YERİNE<br />
HALKI DÜŞÜNÜN’<br />
Biz halkın faydasına çözüm önerimiz<br />
olarak kısaca diyoruz ki; gerek 2B alanında<br />
gerek hisse tapulu alanlarda öncelikle<br />
ve mutlaka vatandaşa yani hak<br />
sahiplerine müstakil tapuları, rant beklentisi<br />
olmadan, borç ve faiz batağına<br />
düşmeden, gücünün yeteceği bir<br />
bedel ve vade ile verilmelidir. Bu şekilde<br />
hak sahipleri öncelikle yerinin sahibi<br />
olacaktır. Daha sonra imar<br />
uygulamaları ya da kentsel dönüşüm<br />
planlarının <strong>gerçek</strong>leşmesinde vatandaşa<br />
kendi yerini yapma veya kat karşılığı<br />
uygulama yapma hakkı<br />
tanınmalıdır. Bunu ancak, İktidarın ve<br />
rantiyecilerin istek ve taleplerine boyun<br />
eğmeyecek, <strong>gerçek</strong> manada halkın<br />
gücünü arkasına almış, iktidarı değil<br />
halkı temsil eden, bu güçle masaya<br />
oturan, gerektiğinde masaya yumruğunu<br />
vurabilecek bir belediye başkanı<br />
<strong>gerçek</strong>leştirebilir. Buradan bütün Sultanbeyli<br />
halkına sesleniyoruz, yasal sınırlar<br />
içinde, demokratik haklarınızı<br />
sonuna kadar kullanın. Mutlaka ilgili ve<br />
bilgili olun, arka planları mutlaka göz<br />
önünde bulundurun.“Merak etmeyin<br />
mağdur edilmeyeceksiniz” gibi yuvarlak<br />
söylemlere aldanmayın. Yetkililere<br />
her vesileyle ulaşarak somut açıklamalar<br />
ve sözler isteyin. Şunu unutmayın ki<br />
Sultanbeyli halkının kabul etmeyeceği<br />
hiçbir uygulamaya halkı mecbur edemezler.<br />
DUA ALMAK VARKEN AH ALMAYIN<br />
Biz saadet partisi olarak 2B ve kentsel<br />
dönüşüm sürecinin, halk mağdur edilmeden<br />
sonuçlanması için sonuna<br />
kadar takipçisi olmaya devam edeceğiz.<br />
Buradan Sultanbeyli meydanından<br />
iktidar sahiplerine ve yetkililere sesleniyoruz,<br />
doğru olarak attığınız bu adımı<br />
yanlış bir amaç olan para toplama uğruna<br />
feda etmeyin. Lütfen Sultanbeyli’nin<br />
mağduriyetini <strong>gerçek</strong> manada<br />
görün, halkın feryadına ve bu feryadı<br />
yansıtan saadet partisine önyargısız<br />
olarak bir kulak verin. Fiyat konusunu<br />
yeniden görüşün. En fakirinin bile borçlanmadan,<br />
faiz batağına batmadan,<br />
yeterli uzun vadede rahatlıkla ödeyeceği<br />
sembolik bir bedel olsun. Süreç tıkanmasın,<br />
sosyal sorunlar çıkmasın.<br />
Böyle olursa Sultanbeylili mazlum halkın<br />
ahını almamış olursunuz.’dedi .<br />
Otobüs Şoförleri’nin<br />
hayat hikayeleri<br />
Hasretleri dindiren, sılayı sevince dönüştüren kişilerdir uzun<br />
yol otobüs şoförleri…Kimi zaman sevdalı gönülleri kavuştururlar,<br />
kimi zaman peygamber ocağından dönen Mehmetçikleri.<br />
Kimi zaman yârini bekleyen sevgili gözler yollarını<br />
kimi zaman gözleri nemli anne babalar… Türkiye’nin dört<br />
bir tarafına hayat taşıyan otobüs şoförleri her ne kadar hasretleri<br />
sona erdirseler de onlar; ailelerinden uzakta evlat özlemi<br />
çekerek tutkuyla bağlandıkları mesleklerini<br />
aksatmadan yapmaya çalışan yolların sessiz müdavimleri…<br />
O<br />
4HABER MERKEZİ<br />
tobüs kaptanları işleri gereği pek eve uğrayamıyor.<br />
Her otobüsün altında kaptanlar için<br />
bir dinlenme yeri var. Yusuf kaptan kuş yuvasına<br />
benzettiği bu yerde evinden daha fazla<br />
vakit geçirdiğini anlatıyor. Erdinç kaptan ise<br />
4 yaşındaki kızı ile yeterli vakit geçirememekten<br />
şikayetçi. Giresun’a seyahat eden bir<br />
otobüs ile Esenler Otogarı’ndan yola çıkan<br />
Cihan Haber Ajansı ekibi, iki gün boyunca<br />
şehirlerarası otobüs şoförlerinin çalışma koşullarını<br />
yerinde görüntüledi. Otogarlar kimilerine<br />
sevdiklerine kavuşmanın<br />
heyecanını, kimilerine ise ayrılıkların sebep<br />
olduğu hüzünleri hatırlatır. Esenler Otogarı<br />
bu iki farklı duygunun en yoğun yaşandığı<br />
yerlerden bir tanesi. 130 numaralı peronun<br />
önünde yine uzun bir yolculuk için hazırlık<br />
yapılıyor. Giresun otobüsünde 15 saat sürecek<br />
yolculuk öncesi tüm kontroller yapılmış,<br />
kaptan, koltuğundaki yerini almıştı. Yolcular<br />
bagajlarını yerleştirmiş, sevdikleri ile kucaklaşıp<br />
İstanbul’a veda edecekti. Belki yüzlerce<br />
kez bu sahne tekrarlandı ama gönül işte ayrılık<br />
karşısında kimse söz geçiremiyor kalbine.<br />
Gözler nemlenmeye başladı. Önce<br />
korna sesleri duyuldu. Otobüs hareket etmeye<br />
başladığında dışarıda kalanlar el sallıyordu.<br />
Otobüstekiler otogarda kalanlarla<br />
vedalaşıyordu. Herkes, ‘Buluşmak üzere’ der<br />
gibiydi. Giresun otobüsünde iki kaptan bir<br />
de muavin görev yapıyor. İlk molaya kadar<br />
direksiyon Erdinç Aydın’a emanet. 4 yaşında<br />
bir kızı var Erdinç kaptanın. Kendisi bu işi 15<br />
yıldır yapıyor. Otobüsteki anonsları da o yapıyor.<br />
Kaptan yola çıkmadan önce otobüsün<br />
karakutusu anlamına gelen takometreyi yerine<br />
yerleştiriyor. Takometre aracın ne kadar<br />
hız yaptığını gösteriyor. Otobüsün muavini<br />
Ali Yanık ise 30 yaşında. Yanık, yolculara<br />
ikram servisi ve bagajlarla ilgileniyor. Otobüsün<br />
en kıdemli kaptanı ise Ayhan Camadan.<br />
Ayhan kaptan 47 yaşında. Bu işe ne<br />
zaman başladığı sorulduğunda, espriyle karışık<br />
“Gözümü direksiyonda açtım” diyor.<br />
KULLANILMIŞ KAPILARI BİLE KÖYÜNE GÖ-<br />
TÜRMEK İSTİYORLAR<br />
Otobüs Esenler Otogarı’ndan sonra sırasıyla<br />
Sütlüce, Kavacık, Dudullu ve Gebze terminallerine<br />
uğruyor. Şehirlerarası otobüs şoförlerinin<br />
yolcularla anlaşamadığı bir nokta<br />
var. O da fazla bagaj talebi. Zira yolcular, İstanbul’a<br />
gelip giderken çok fazla eşya götürmek<br />
istiyor yanında. Bu durum Ayhan<br />
kaptanı kızdırıyor. Otobüsün bagajı tıka basa<br />
dolu. Köyün camisine takılacak hoparlör bile<br />
İstanbul’dan götürülüyor. Kimileri ise kullanılmış<br />
kapı veya pencereyi otobüs ile memleketine<br />
götürmek istiyor. Ayhan kaptan kızsa<br />
da yolcuları kırmamaya özen gösteriyor.<br />
Gebze’den de yolcu alındıktan sonra uzun<br />
bir yolculuk başlıyor yolcu ve kaptanlar için.<br />
Önce muavin yolcuların nerelerde ineceğini<br />
not atıyor. Bu listenin adına da ‘rezerve’ deniyor.<br />
Sonra çay ikram servisi başlıyor. Bu<br />
sırada kimileri televizyon izliyor; kimileri ise<br />
kitap okuyarak vakit geçiriyor. Aralarında<br />
sohbet edenler de var; uzaklara dalıp gidenler<br />
de…Çay servisi bittikten sonra otobüste<br />
ışıklar kapatılıyor. Bütün yolcular adeta uyku<br />
moduna geçiyor.<br />
KAPTANLARIN DİNLENME YERİ OTOBÜ-<br />
SÜN YATAK ODASI<br />
Erdinç kaptan yoluna devam ediyor. Bu sırada<br />
otobüsün kıdemli şoförü Ayhan kaptan<br />
istirahate çekilmek için izin istiyor. Otobüsün<br />
orta kapısına inen merdivenlerin yanında<br />
kaptanlar için adeta bir yatak odası tasarlanmış.<br />
Ayhan kaptan ilk molaya kadar burada<br />
dinleneceğini söylüyor. Erdinç kaptan ise bir<br />
taraftan müzik dinliyor diğer taraftan muavinle<br />
sohbet ederek yolları tüketmeye çalışıyor.<br />
Kocaeli, Adapazarı derken gecenin yarısına<br />
doğru ilk mola Düzce Kaynaşlı tesislerinde<br />
veriliyor. Tesislere giriş yapıldığında<br />
Erdinç kaptan önce ışıkları açıyor, sonra yolculara<br />
mola hakkında bilgi vermek için<br />
anons yapıyor. Tesisler otobüs şoförleri için<br />
bilindik yer. Değişimi de burada yapıyorlar.<br />
Tesislerdeki garsonlar kendilerini çok iyi tanıyor.<br />
İzzet ve ikramda eksiklik yok. Kaptan<br />
yemeklerini yerken otobüste bir sorun olup<br />
olmadığı da kontrol ediliyor. Yaklaşık yarım<br />
saatlik molanın ardından otobüs yoluna<br />
Ayhan kaptan ile devam ediyor. Erdinç kaptan<br />
ise otobüsün yatak odasında dinlenmeye<br />
çekiliyor. Bolu Dağı tüneli geçiliyor. İç Anadolu’ya<br />
doğru sıra dağları aşarak otobüs yoluna<br />
devam ediyor. Ayhan kaptan o kadar<br />
alışmış ki ne gecenin karanlığı etkiliyor onu<br />
ne de uzun yollar. Uzayıp gidiyor Anadolu<br />
yolları. Otobüsün içinde herkes uyuyor. Tek<br />
uyanık Ayhan kaptan.Karadeniz müzikleri ile<br />
motor sesleri farklı bir senfoni oluşturuyor<br />
otobüsün içinde. Bir sonraki mola yeri Tosya.<br />
Saatler gecenin 02.50’sini gösterdiğinde<br />
yine ışıklar açılıyor. Ayhan kaptanın anonsu<br />
ile otobüstekiler uyanıyor. İhtiyaç molasının<br />
ardından yarım saat sonra yola devam ediliyor.<br />
Ayhan kaptan bu molanın ardından aracı<br />
kullanmaya devam ediyor. İç Anadolu artık<br />
geçiliyor, otobüs Havza’ya doğru yol almaya<br />
devam ediyor. Karadeniz’de sabah olmak<br />
üzere. Kar dağlara henüz veda etmemiş. Güneşin<br />
kızıllığı ise beyaz örtü ile buluşunca<br />
ortaya eşsiz bir doğa manzarası çıkıyor. Derken<br />
son mola yeri Terme’ye varılıyor. Bir<br />
anons daha. Saatler sabah 06.00’ı gösteriyor.<br />
Ayhan kaptan ve ekibi kahvaltıyı burada<br />
yapıyor. Yarım saatlik molanın ardından<br />
Ayhan kaptan dinlenmeye çekilirken direksiyonu<br />
Erdinç kaptana devrediyor. Erdinç<br />
kaptan ise sağ salim bir şekilde yolcuları Giresun’a<br />
kadar ulaştırıyor. Giresun’un Görele<br />
ilçesine ulaşıldığında terminalde bekleyenlerin<br />
heyecanı yüzlerinden okunuyor. Yine bir<br />
kavuşmanın heyecanı var terminalde. Bagajlar<br />
boşaltılıyor. Otobüs bir sonraki sefere hazırlanmak<br />
için terminalin arkasına<br />
çekiliyor.25 yıldır bu işi yaptığını anlatıyor<br />
Ayhan kaptan. “Muavinlikten başladım bu<br />
işe” diyor ve şöyle devam ediyor: “Baba<br />
mesleği. 302’lerde başladık. Onlarda şoför<br />
olduk. Zamanla gelişti. Diğer araçlar çıktı.<br />
Yöremizdeki insanlar çoğunlukla İstanbul’a<br />
gidip geldiği için o güzergahta çalıştık. O zamanlar<br />
aracımızda klima yoktu. Buzdolabı<br />
yoktu. Sigaralar serbestti. Mesleğe ilk başladığımızda<br />
20 saat sürüyordu yolculuk şuanda<br />
15 saat sürüyor.”<br />
‘HAYATIMIZ, EVİMİZDEN ÇOK OTOBÜSTE<br />
GEÇİYOR’<br />
Yolun uzunluğunu bin 50 kilometre diye tarif<br />
ediyor kaptan ve üç yerde mola verdiklerini<br />
anlatıyor. Sözü otobüsün altındaki yatak odasına<br />
getiriyor ve şunları söylüyor Ayhan kaptan:<br />
“Otobüsün alt kısmındaki yerimiz bizim<br />
yatak yerimizdir. Bizim kuş yuvamızdır.<br />
Evden çok hayatımız orada geçiyor. Yatak<br />
odamız orası yani. Yoğun zamanlarda burada<br />
kalmıyoruz. Sürekli gidip geliyoruz. Çoğu<br />
zaman uykusuz kalıyoruz.” Unutamadığı bir<br />
anısını şöyle anlatıyor kaptan: “Yolda giderken<br />
yolcularımızdan birinin vefat ettiği oldu.<br />
Onları dahi yolda bırakmadık. İlgilendik,<br />
aldık, götürdük ailesine teslim ettik. Bizi en<br />
mutlu eden bir yerden alıp öbür tarafa kavuşturduğumuz<br />
zaman bizi mutlu eden odur.<br />
Sahnedeki sanatçının nasıl alkış aldığı<br />
zaman mutlu olması gibi, yolcu indiği<br />
zaman, ‘Allah sizden razı olsun, sapasağlam<br />
geldik’ demesi bizi mutlu ediyor. Bu en zor<br />
mesleklerden bir tanesi.
01-11 NÝSAN 2013 HABER<br />
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA<br />
03
04 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA HABER<br />
01-11 NÝSAN 2013<br />
Y›l : 10 Say›: 287<br />
‹mtiyaz Sahibi ve Yaz› ‹þleri Müdürü<br />
ÖMER FARUK GERÇEK<br />
Genel Yay›n ve Reklam Koordinatörü<br />
HAKAN ERDEM<br />
F. Kurumsal Tanýtým ve Müþteri Temsilcisi<br />
ÞÜKRÜ KAYA<br />
F. Reklam ve Tanýtým Sorumlularý<br />
HARUN ÇETÝN<br />
HASAN TAÞKIN - MEHMET SOLMAZ<br />
Genel Yay›n ve Hukuk Dan›þmanlar›<br />
AV. MEHMET TOPKAYA - AV. OKTAY TOPKAYA<br />
Tasarým<br />
GERÇEK MEDYA<br />
Ulaþým<br />
EKREM ERDEM<br />
Dað›t›m Sorumlusu<br />
HASAN TAÞKIN<br />
Mehmet Akif Ersoy Mah. Cami Cad. 8/1 Sultanbeyli / ‹STANBUL<br />
(0216) 496 44 79 - (0542) 524 65 64<br />
(0216) 379 07 08 - (0532) 484 43 86<br />
www.gercek<strong>medya</strong>.com<br />
gercek<strong>medya</strong>@gercek<strong>medya</strong>.com<br />
Bask›: GERÇEK VÝZYON GAZETESÝ BASKI TESÝSLERÝ<br />
A. Gazi Mah. Ferah Cad. Ýpekyolu Sk. No: 9 Sultanbeyli / ‹STANBUL<br />
Yay›n Türü: Yerel Süreli - Bask› Tarihi: 05.04.2013<br />
Gazetemiz bas›n ahlak kurallar›na uymaya söz vermiþtir.<br />
Köþe yaz›lar›ndan doðan hukuki sorumluluk yazarlara aittir.<br />
*Tanýtým amacýyla ücretsizdir
01-11 NÝSAN 2013 GÜNDEM<br />
HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA 05
06 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA YORUM<br />
01-11 NÝSAN 2013<br />
Abartmasak olmaz mý<br />
Bazý zamanlar çok çanýmýz sýkýlýr ve amma<br />
abartmýþým deriz deðil mi Keþke böyle demeseydim<br />
veya böyle yapmasaydým, çok mu abarttým<br />
deriz. Hayatýmýzýn her safhasýnda karþýlaþýrýz ve bir<br />
daha böyle yapmayacaðým, bir daha böyle düþünmeyeceðim<br />
deriz ama yine de<br />
yaparýz öyle deðil mi Bu insani<br />
bir durum ama nasýl bundan<br />
kurtulacaðýz bilemiyorum ve<br />
nasýl çözülür diye kafa yorduðumda;<br />
dipsiz bir kuyuya düþmüþ<br />
gibi kabul ediyorum kendimi.<br />
Herkesin kendine göre öncelikleri<br />
var ve onlara göre kýrmýzýçizgidir<br />
ve onlar aþýlýrsa þayet<br />
bütün her þey yoldan çýk-<br />
KAYA<br />
KILIÇ<br />
mýþtýr. Ne anlatabilirsiniz ki.<br />
Bundan sonra ne anlatsanýz hafif<br />
kalýr veya ne söyleseniz<br />
abartmýþsýnýzdýr. Ýfrat ve tefritten kaçýnýp; nasýl bir<br />
orta yol bulunur ve nasýl en doðrusunu olur, onunla<br />
birlikte olmalýyýz. Sizin en doðrudur dediðiniz birilerine<br />
en yanlýþsa nasýl orta yol bulunacak onu da<br />
merak ediyorum. En küçük bir meseleyi bile dev<br />
edip, baþýnýzý belaya sokanlarýn; kendilerinin yapmýþ<br />
olduklarý kocaman olaylara bile, hiç görmezden<br />
gelinmesini isterler ve bir yolunu bulup öylede yaparlar.<br />
Konuþma esnasýnda, kalabalýk ortamlarda<br />
bile, zeytinyaðý gibi üste çýktýðýný görürsünüz ve tabiri<br />
caizse "dumura" uðrarsýnýz.<br />
Nasýl olur dersiniz, kendi kendinize konuþursunuz,<br />
bir yere konduramazsýnýz ve sizi bu halde görenler;<br />
bu adam/kadýn kafayý sýyýrmýþ, kafayý yemiþ<br />
dersiniz. Basit bir olay baþýnýzý belaya koyarken; insafsýzca<br />
ve ahlaksýzca yapýlmýþ bir hadiseye hiç kimsenin<br />
umurunda olmamasý, sizin tüm deðerlerinize<br />
týrpan vurmasýna sebep olur. Bu olaylardan sonra o<br />
kadar kinlenirsiniz ki; sizden beklenmeyen bir olayý<br />
uluorta yaparsýnýz ve bunu ben yaptým diye de hava<br />
atarsýnýz. Sizi tanýyanlar, dost ve arkadaþlarýnýz sizin<br />
bu halinize cinnet der, siz ise iç dünyanýzda onlara;<br />
falancanýn yaptýðýna göz yumarken asýl cinneti<br />
yaþadýnýz dersiniz. Allah korusun. Aklýnýz baþýnýza<br />
gelip de, ne yapýyorum deyip, kendinize gelemezseniz,<br />
hem kendinizi, hem de baþkalarýna zararýnýz<br />
hesap bile edilemez. Ýtidal burada ortaya çýkar, sabýr<br />
burada devreye girer ve insanýn erdemi bu olaylarla<br />
ortaya çýkar.<br />
Korkumuz, korktuðumuz ve hesabýmýz dünyalýksa,<br />
birde nefsimize yenilmiþsek; o zaman yapacaðýmýz<br />
bütün kötülüklere bir sebebimiz ve açýklamamýz<br />
var. Sahibimizi biliyor, bütün zalimlerin hasmýndan<br />
haberimiz varsa þayet, en dayanýlmaz sandýklarýmýzý<br />
ona havale ediyorsak þayet; bütün dünya bir olsa<br />
ve üzerinize gelse, yine tabiri caizse 'výz gelir, týrýs<br />
gider'.<br />
Ah bir <strong>gerçek</strong> dosta güvenebilsek, onu belli edebilsek<br />
ve her þeyin sahibi olduðunu anlasak, o zaman<br />
bütün dert ve tasa bize hafif gelecek. Bütün<br />
dünya bir araya gelse, tüm kötülükler, tüm kötüler<br />
ve zalimlerin en zaliminin bile dize geleceðini göreceðiz.<br />
En küçük bir þeyde bile oflayýp pufluyoruz ve<br />
sanýyoruz ki hiçbir þey karþýlýksýz kalacak. Kalmayacaðýný<br />
sahibimiz bize acýk, acýk beyan ediyor, yüce<br />
kitabýnda, daha ne diyelim ki.<br />
Sabýr, ah <strong>gerçek</strong> manadaki sabýr, gelse bizleri<br />
bulsa ve <strong>gerçek</strong> huzura kavuþsak, Kura'ný kerimde<br />
Allah'ýn peygamberlerine yapýlanlarý öðrenince insan;<br />
ne yapýldý ki diyor ama kitabý kapatýncaya kadar.<br />
Her zaman hatýrlayan olmalý ve ona göre davranýþlarýmýzý<br />
düzenlemeliyiz diye düþünüyorum. Bu<br />
duygu ve düþüncelerle, kalýn huzur ve saðlýcakla.<br />
kilic_kaya29@mynet.com<br />
Türkiye son bir kaç aylýk<br />
dönemde sanki düðmeye<br />
basýlmýþ gibi hýzlý bir süreç<br />
yaþadý. Bir baktýk ki, bir<br />
heyet gitmiþ. Sonra yine heyetler<br />
gidip gelirken havada<br />
bahar rüzgarlarýnýn esintileri<br />
dolaþm<br />
a y a<br />
baþlamýþtý.<br />
Tabi ki<br />
bunlar<br />
bir anda<br />
olmadý.<br />
Mutlaka<br />
arkasýndan<br />
ge-<br />
ÝSA<br />
DOÐAN<br />
isadogan2212@yahoo.de<br />
len bizim<br />
bilmediðimiz<br />
birçok<br />
þey yaþandý ve bu noktaya<br />
gelindi. Yani biz sonuçlarý<br />
görüyoruz. Önemli olan da<br />
sonuç zaten.<br />
Ýmralý'nýn mesajýna baktýðýnýz<br />
zaman Baþbakanýmýzýn<br />
son bir kaç aylýk dönemdeki<br />
beyanatlarýný bir düþünün<br />
lütfen!<br />
En son Çanakkale'deki beyanatlarý<br />
hatýrlayýn mesela!<br />
Yazan kiþinin terörist baþý<br />
olmadýðýný düþünün ve yeniden<br />
okuyun ve okuduktan<br />
sonra da size sorsam "kim<br />
bu yazýyý yazmýþ olabilir "diye.<br />
Ne cevap verirdiniz<br />
Misak-ý milli, Çanakkale<br />
vurgusu, Türk, Kürt kardeþliði....<br />
Ne dersiniz, Ýmralý'ya televizyon<br />
izleme imkanýnýn verilmesi<br />
hayýrlý mý olmuþ!<br />
Geçmiþte olmayan zemin ve<br />
imkanlar var iken, artýk terör<br />
sorununun çözülmemesi için<br />
bir neden yoktur.<br />
Þimdi öneli olan soru iþareti<br />
þu:<br />
Sürecin 4 ayaðýndan ikisi Ýmralý<br />
ve BDP müspet yönde<br />
katký sunarlarken, acaba Avrupa<br />
ayaðý ve daðdakiler de<br />
ayný yönde davranacaklar<br />
mý<br />
Ýmralý, Recep Tayyip Erdoðan'dan Esinlenmiþ!<br />
Avrupa ve Dað katký yapmazlar<br />
ise kendilerine yeni<br />
dayanak noktalarý bulmalarý<br />
gerekecek. Devletin ve halkýn<br />
barýþ istediði bir yerde<br />
kavga etmek için yeni argümanlar<br />
geliþtirmeleri gerekecek.<br />
O meydandaki binler "artýk<br />
kavga olmasýn" diye haykýrýrken,<br />
Devletin tarihi anlayýþ<br />
ve hoþgörüsü ortadayken<br />
siz hangi bahaneyle insanlarý<br />
kavgaya çaðýracaksýnýz.<br />
Bu iþ bir süreç iþiydi ve bugüne<br />
kadar aþama aþama gelindi.<br />
Bugün ise artýk terör için<br />
neden kalmadý. Çünkü nedenler<br />
birer birer kaldýrýldý.<br />
Devletin bunca hoþ görüsüne<br />
ve olumlu adýmýna artýk bir<br />
karþýlýk verilmesi gerekiyordu.<br />
Çünkü iþler tersine dönmeye<br />
ve maðdur ile maðdur<br />
eden yer deðiþtirmeye baþlamýþtý.<br />
Evet, insan haklarý en temel<br />
hak ama devletin geçmiþteki<br />
günahlarýný temizleyip bugünlere<br />
gelmesi kolay deðildi.<br />
Devlet, bir insan gibi hýzlý<br />
deðiþmez. Bu yüzden son<br />
yýllardaki deðiþim dalgasýnýn<br />
kýymetini bilmek gerekir.<br />
Bu dönemecin dönülmesi<br />
hem Kürt vatandaþlarýmýz<br />
için hem de tüm ülke için çok<br />
önemliydi. Artýk tarihsel<br />
misyonumuza kaldýðýmýz<br />
yerden devam edebiliriz.<br />
Türkiye cumhuriyeti tarihinin<br />
dönüm noktalarýndan biri<br />
daha dönülmek üzere.<br />
Hadi hayýrlýsý!<br />
Þimdi prangalarýndan kurtulma<br />
ve koþma zamaný!<br />
Herkesin refah içinde yaþayabilmesi<br />
için Türkiye'nin<br />
büyümesi lazým.<br />
Çünkü aç karýnlar demokrasi<br />
ve eþitlikle doyurulmuyor!<br />
---------------------------<br />
ZENGÝNE SOSYALÝST,<br />
FAKÝRE KAPÝTALÝST!<br />
Geliþmiþ ülkeler geliþmekte<br />
olan ülkelere neoliberal ekonomi<br />
politikalarýný tavsiye<br />
ediyorlar. Oysa kendileri de<br />
geliþmiþlik düzeyine devlet<br />
müdahaleli ekonomik yöntemlerle<br />
ulaþmýþlardý.<br />
Dünyadaki mevcut düzen<br />
güçlülerin düzenidir. Demorkasiyi<br />
en ileri derecede<br />
savunan ülkeler dahi ekonomi<br />
politikalarýnda halklarýna<br />
liberal, zenginlerine sosyalist<br />
oluyorlar. Halkýn tasarruflarýný<br />
balon edip uçuran bankalara<br />
devlet yeniden nefes<br />
olurken, havaya uçup giden<br />
servetler orta, düþük gelirli<br />
halk kesiminin oluyor.<br />
Piyasacýlar, serbest piyasa<br />
ekonomisinin demokrasi olmadan<br />
iþleyemeyeceðini ileri<br />
sürerlerken, demokrasi için<br />
de serbest piyasa ekonomisinin<br />
gerekli olduðunu ileri sürerler.<br />
Bu sayede ekonomi ve<br />
siyaseti bir sepette harmanlamýþ<br />
oluyorlar.<br />
Peki, bugünün zengin ülkeleri<br />
serbest piyasa ile mi zenginleþtiler<br />
Hayýr!<br />
Bakýn 19 yy Ýngiltere'sine,<br />
ABD'ye, Almanya'ya!<br />
Yetmedi mi<br />
Bakýn 20 yy ikinci yarýsýndaki<br />
Japonya'ya, 1960 sonrasý Güney<br />
Kore'ye!<br />
Hepsi devlet destekli ekonomik<br />
modellerle sanayilerini<br />
geliþtirdiler.Yani ünlü iktisatçý<br />
Friedrich List'in dediði<br />
gibi "bebek sanayilerini" bir<br />
baba gibi korudular.<br />
Serbest piyasa ne diyor: Uzmanlaþtýðýn<br />
alanda çalýþ!<br />
Yani sen motor üretmiyorsan<br />
üretmek için gayret etme,<br />
domates, mýsýr ek, tarýmla<br />
uðraþ!<br />
Bu mantýk, geri kalanýn geride<br />
kalmasýný gerekli kýlan bir<br />
mantýk.<br />
Bakýn Samsung ve Nokia'ya!<br />
Samsung 20 yy baþlarýnda<br />
tekstil, þeker üretmek için<br />
kurulmuþ bir þirket iken<br />
devlet desteðiyle ayakta durmuþ<br />
ve bugünün en deðerli<br />
þirketlerinden biridir. Samsung'un<br />
bu durumuna Güney<br />
Korelilerin kendileri dahi<br />
baþlangýçta inanmamýþlardý.<br />
Eðer serbest piyasa diye piyasalarýný<br />
yabancýlara açsalardý<br />
bir yabancý þirketin taþeronu<br />
olurdu veya da satýn<br />
alýnýp yok edilirlerdi.<br />
Ayný þekilde Nokia,<br />
Bir kereste, lastik çizme, kablo<br />
þirketi olarak kurulmuþ.<br />
Devlet destekli politikalarla<br />
cep telefonu piyasasýnda<br />
dünyanýn güçlü markasý olmayý<br />
baþaran bir firmadýr.<br />
Finlandiya da yüksek oranda<br />
devlet destekli, korumacý<br />
ekonomi modelini uyguluyordu.<br />
Yani, serbest piyasa liginde<br />
oynayabilmek için önce geliþmiþ<br />
olmak lazým. "Geliþmiþler<br />
üretir diðerleri tüketir"<br />
Neoliberal model aslýnda<br />
bu!<br />
Bunlar gibi birçok örnek<br />
Hyundai, Toyota gibi sayýlabilir.<br />
Hyundai'nin hikayesi bizdeki<br />
Devrim arabalarýna benzer.<br />
Halk Hyundai'nin ilk çýkan<br />
arabalarýna bakarken "biz bu<br />
iþi beceremeyiz, en iyisi ithal<br />
edelim" demiþler. Ama devlet<br />
desteðinde zamanla büyüyüp<br />
geliþen bir marka oldu.<br />
Baþarýya giden yol her zaman<br />
zordur. Geleceðe giden yollar<br />
geçmiþten inþaa edilir.<br />
Dün tembel ve kültürel olarak<br />
yozlaþmýþ olarak adlandýrýlanlar<br />
bugün dünyanýn<br />
önde gelen ekonomileri ve<br />
kültürleri oldular.<br />
Yani!<br />
Ekonomik kalkýnma kendi<br />
kültürünü yaratýr!<br />
Japonlarý veya Almanlarý bu<br />
kadar çalýþkan ve disiplinli<br />
yapan þey kültürleri deðil,<br />
kalkýnmýþlýk düzeyleridir.<br />
Yani Japonlarýn sadakat ve<br />
çalýþkanlýklarý, Almanlarýn<br />
disiplinli olmalarý kültürel<br />
nedenlerden deðil ekonomik<br />
kalkýnmanýn sonuçlarýdýr.<br />
Saðlýcakla kalýn.
01-11 Nisan 2013<br />
güncel 7<br />
Kıraathaneler ‘Okunan’<br />
mekanlara dönüşecek<br />
B<br />
4GERÇEK ViZYON<br />
eykoz Belediyesi’nin ilçe genelinde başlatacağı<br />
yeni uygulamayla kahvehanelerde kitaplıklar<br />
oluşturulacak ve vatandaşların kitap okumaları<br />
sağlanacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Eşi<br />
Hayrunnisa Gül himayelerinde başlatılan “Türkiye<br />
Okuyor” kampanyası ile Kütüphaneler Haftası<br />
çerçevesinde Beykoz’da bulunan kıraathaneler<br />
‘okunan’ mekanlara dönüşecek. Kıraathanelerin<br />
yanı sıra derneklerde de kütüphaneler oluşturulacak.<br />
Emeklilerin yoğun bulunduğu ilçede 250’yi aşkın<br />
kıraathane bulunduğunu ifade eden Belediye<br />
Başkanı Yücel Çelikbilek, “250 bin nüfusun yaşadığı<br />
ilçemizde kütüphane bulunmuyordu. Büyükşehir<br />
Belediyemizin desteğiyle, yaklaşık 15 bin<br />
kitabın yer aldığı modern bir kütüphane kurduk.<br />
Kısa sürede üye sayısı 4 bini geçti. Son bir ayda,<br />
Kütüphaneler Haftası kapsamında 22.00’ye<br />
kadar açık olmasından dolayı da 6 bin vatandaşımız<br />
kütüphaneden yararlandı. Ancak bununla<br />
yetinmeyeceğiz. İlçe genelinde bulunan tüm kahvelere<br />
yani kıraathaneleri öz kimliğine kavuşturmak<br />
istiyoruz. Ankara Üniversitesi’nin yaptığı<br />
araştırmaya göre, kıraathanelerin “en az parayla<br />
en fazla vakit harcanan yer” olduğu belirtiliyor.<br />
Vatandaşlarımız kendilerine en yakın yerde bulunan<br />
kıraathane ya da derneklere giderek vakitlerini<br />
daha verimli geçirebilirler. Buna imkan<br />
sağlayacağız, kitap desteğinde bulunacağız. Kitaplıklar<br />
oluşturarak, daha fazla oyun oynamak<br />
yerine kitapla haşır neşir olmalarını hedefliyoruz.<br />
İleriki zamanlarda okumayı teşvik etmek için çeşitli<br />
ödüllü yarışmaların yanı sıra yazarlarımızı vatandaşlarımızla<br />
buluşturmayı da planlıyoruz.<br />
İlçemizin her köşesinde adeta ‘Küllük’ yer alacak.Basın<br />
ve Edebiyat dünyamızda ünlü yazar,<br />
gazeteci ve fikir mekanı olan ‘Küllük’leri Beykoz’da<br />
canlandıracağız.” dedi.<br />
"Akfrat ve<br />
çevresi<br />
değer<br />
kazanacak"<br />
“İsrail, Tarihinde İlk Defa Özür Diledi”<br />
YAZAR HİLAL KAPLAN<br />
GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ<br />
Sultanbeyli Belediyesi tarafından düzenlenen“Medya Durağı” programlarının bu ayki konuğu<br />
yazar Hilal Kaplan oldu. Kaplan, gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.<br />
“M<br />
4GERÇEK ViZYON<br />
edya Durağı” adı altında düzenlenen<br />
seminerlerle Sultanbeylililergündeme<br />
dair konuları, gazeteci ve yazarlarla<br />
birlikte yorumlama fırsatı<br />
yakalıyor.Özcan Ünlü’nünmoderatörlüğünde<br />
<strong>gerçek</strong>leşen programın bu ayki<br />
konuğu Hilal Kaplan oldu.<br />
Kaplan yaptığı söyleşide gündeme<br />
dair önemli bilgiler aktardı ve “Uzun<br />
zamandan beri devlet PKK ile görüşmeler<br />
yapıyor. Bu sadece, bu dönem<br />
başlamadı, ancak bugün gelinen noktada<br />
sorunu çözmeye çalışacak bir<br />
irade görüyoruz. Üç dönemdir oylarını<br />
artırarak gelmiş bir lider,‘baldıran zehrini<br />
içmeye hazırım’diyor. Bunu önemli<br />
buluyorum. Gelinen noktada ortak<br />
bayrak, ortak kader, ortak vatan vurgusu<br />
var. Ortak bir yaşamdan, ortak<br />
bir kaderden bahsediliyor.” şeklinde<br />
konuştu.<br />
“Halk Sürece Sahip Çıkmalı”<br />
Çözüm sürecinin mutlaka baltalanmaya<br />
çalışılacağının da altını çizen<br />
Kaplan, “Sürecin başarıya ulaşması<br />
4GERÇEK ViZYON<br />
020 Olimpiyatları’na aday olan İstanbul’da 19<br />
milyar dolarlık projeyle kentin sportif altyapısının<br />
başta aşağı değişemesi hedeflenirken, Türkiye<br />
Futbol Federasyonu ve Türkiye Basketbol<br />
Federasyonu’nun kamplarının yer aldığı Beykoz’da<br />
da, İstanbul’un sportif cazibesine yenilik<br />
kazandıracak Beykoz Arena projesi için geri<br />
sayım başladı. Beykoz Belediyesi tarafından<br />
hazırlatılan projeye göre; 43 dönüm arazi üzerine<br />
kurulacak dev spor kompleksinde tribünleri<br />
tamamen kapalı 10 bin kişilik stad, uluslararası<br />
organizasyonlara ev sahipliği yapacak 2500 kişilik<br />
kapalı spor salonu ve tam olimpik yüzme<br />
havuzu ile yürüyüş ve koşu parkurları, yüzme<br />
havuzları, restaurantlar ve kafeteryalar yer alacak.<br />
İlçeye cazibe ve enerji katması planlanan projeyle<br />
İstanbullular ve Beykozlular, büyük spor<br />
kulüplerinin tesis ve stadlarındaki rahatlık ve<br />
konfora kavuşacak.<br />
Kompleksin her salonu ve tesisi için ayrı ayrı<br />
otoparklar oluşturulacak projede ayrıca özürlüler<br />
için çağdaş standartlara uygun alanlar yer<br />
alacak. Projesi tamamlanan ve çok yakında inşaatına<br />
başlanacak dev kompleksle önemli bir<br />
istihdam alanı da oluşturulması düşünülüyor. İnşaat<br />
aşamasında ve diğer aşamalarda çeşitli iş<br />
imkanları yaratacak olan tesis, Beykoz Belediyesi’nin<br />
prestij projeleri arasında yer alıyor.<br />
için nasıl ki uğraşanlar varsa, ulaşamaması<br />
içinde elinden geleni yapacaklar<br />
mutlaka olacaktır. Provakasyonlar olacaktır.<br />
Yakın zamanda iki örneğini gördük.<br />
Bunlardan biri Paris’te yaşanan<br />
olay, diğeri ise tutanakların sızdırılmasıydı.<br />
Buda bize gösterdi ki,küçük provokasyonlar<br />
sürece zarar veremez”<br />
dedi. Kaplan, önemli bir de hatırlatma<br />
yaparak “Süreçte halkın çok büyük<br />
rolü var. Halkın sürece sahip çıkması<br />
çok önemli” dedi.<br />
“İsrail, Tarihinde İlk Defa Özür Diledi”<br />
İsrail’in Mavi Marmara saldırısının özrünü<br />
dilemesinde ABD Başkanı Barack<br />
Obama’nın önemli rolünün<br />
olduğunu söyleyen Kaplan, “Netanyahuözür<br />
dileği için ülkesinde çok zor<br />
durumda kaldı. İsrail tarihinde ilk defa<br />
özür diledi.” şeklinde konuştu. Kaplan<br />
“Netanyahudurumu, bölgede yalnız<br />
kaldıklarından ve Türkiye'nin dostluğuna<br />
ihtiyaç duyduklarındandolayı<br />
özür diledikleri şeklinde açıklıyor.”<br />
dedi.<br />
BEYKOZ ARENA İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI<br />
HEDEF iSTANBUL 2020!<br />
İstanbul’un en eski ve köklü ilçelerinden Beykoz, içerisinde 10 bin kişilik stad, 2500 kişilik kapalı<br />
spor salonu ve 2500 kişilik tam olimpik yüzme havuzu olan dev bir Arena’ya kavuşuyor. Hedef<br />
ise İstanbul’un en güçlü aday olduğu 2020 Olimpiyatları.<br />
2<br />
Beykoz Arena’nın ilçeye ve İstanbul’a çok<br />
büyük değer ve cazibe katacağına değinen<br />
Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, vatandaşlarımızın<br />
ve tüm İstanbullular’ın kullanımına<br />
açık olacak tesisin uluslararası sportif<br />
markamıza da katkı sağlayacağını söyledi. Başkan<br />
Çelikbilek, İstanbul’un en büyük yatırımlarından<br />
biri olacak proje tamamlandığında 2020<br />
Olimpiyatları kapsamında yabancı misafirlerimizi<br />
Beykoz’da ağırlamaya hazırız.” Dedi.<br />
T<br />
4GERÇEK ViZYON<br />
uzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, imar durumu<br />
bozulmadan yapılacak yer altı ve yer üstü projeleri<br />
ile Akfırat ve çevresinin değer kazanacağını söyledi.<br />
Yazıcı, Akfırat’ta Milenyum Sitesi’ne konuk oldu. Milenyum<br />
Sitesi sakinleriyle sohbet eden Başkan Yazıcı,<br />
başta bölge olmak üzere yaptığı hizmetler<br />
hakkında bilgi verdi. Yazıcı, bölgenin en ciddi ihtiyacı<br />
olan atık su tünelleri yapımının ihale edildiğini açıkladı.<br />
Başkan Yazıcı, "İSKİ koruma havzasındaki bütün<br />
suları, bir tünelle havza dışına atmayı içeren bir proje<br />
ihale edildi. Şu an yer teslimi yapıldı. 8,5 kilometre<br />
tünel kazılacak. Kanalizasyon bu tünelle taşınacak<br />
ve bu bölgedeki evsel atıklar, İSKİ koruma havzası<br />
dışına atılacak." dedi. Akfırat’taki mevcut imar durumunu<br />
değiştirmeyeceklerini vurgulayan Şadi Yazıcı,<br />
"Atık su tünellerinin yapılması, üçüncü köprü yolu ve<br />
onun çıkış bağlantıları, hızlı trenin buradan geçiyor<br />
olması ve üniversiteler ile Akfırat ve çevresi, çok<br />
önemli bir yer olacak, değer kazanacak." şeklinde<br />
konuştu.
kültür sanat etkinlikleri<br />
nisan 2013<br />
tüm<br />
etkinliklerimiz<br />
lerimiz<br />
ücretsizdir<br />
0<br />
1 - 21 Nisan<br />
Hint Okyanusu Boyunca<br />
İslam, Ticaret ve Siyaset<br />
Fotoğraf Sergisi<br />
Sergi<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
08 Nisan Pazartesi<br />
13 Nisan Cumartesi<br />
18 Nisan P<br />
erşembe<br />
25 Nisan Perşembe<br />
Medya Durağı<br />
İbrahim Sadri<br />
Sugem Öğrencilerinden<br />
Kutlu Çocuk<br />
“Ergenekon Çözüme Hazır mı”<br />
“Müzikal Şiir Gösterisi”<br />
Kutlu Doğum<br />
Programı<br />
Saat: 20.00 / Söyleşi<br />
Saat: 20.00 / Konser<br />
Saat: 19.00 / Özel Etkinlik<br />
Saat: 11.00 / 14.00 / Çocuk Tiyatrosu<br />
Mümtaz’er Türköne, Özcan Ünlü<br />
İbrahim Sadri<br />
Sugem<br />
Goncagül Tiyatrosu<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
04 Nisan Perşembe<br />
Üç Arkadaş ve<br />
Karab<br />
aş<br />
Saat:<br />
11.00 / 14.00 / Çocuk Tiyatrosu<br />
Tiyatro Alkış<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
11 Nisan Perşembe<br />
Dikkat Uzaylı<br />
Çıkabilir<br />
13 Nisan Cumartesi<br />
Bağlama Dörtlüsü<br />
“Türk Halk Müziği Konseri”<br />
Saat: 11.00 / 14.00 / Çocuk Tiyatrosu<br />
Saat: 20.00 / Konser<br />
Tiyatro 34<br />
Bağlama Dörtlüsü<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
2<br />
0 Nisan Cumartesi<br />
Aslan Fare<br />
Sak<br />
ar Tırtıl<br />
25 Nisan Perşembe<br />
Sümer Ezgü<br />
“Türk Halk Müziği Konseri”<br />
Saat: 12.00 / Çocuk Tiyatrosu<br />
Saat: 20.00 / Konser<br />
Mavi Uçurtma Çocuk Tiyatrosu<br />
Sümer Ezgü<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
04 Nisan Perşembe<br />
Muzafffer Özdemir<br />
“Türk Halk Müziği Konseri”<br />
Saat: 20.00 / Konser<br />
Muzafffer Özdemir<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
11 Nisan Perşembe<br />
Saz-ı Ahbar<br />
“Türk Müziği K<br />
onseri”<br />
15 Nisan Pazartesi<br />
Tarihin Kapısı<br />
“Hz. Muhammed’in (sav)<br />
İstanbuldaki İzleri: Kutsal Emanetler”<br />
2<br />
0 Nisan Cumartesi<br />
Mehter ve Bando<br />
Takımı K<br />
onseri<br />
26 Nisan Cuma<br />
Leyla’dan Mevla’ya<br />
“Tasavvuf Müziği Konseri”<br />
Saat: 20.00 / Konser<br />
Saat: 14.00 / Konferans<br />
Saat: 20.00 / Konser<br />
Saat: 20.00 / Konser<br />
Pelin Değirmenci<br />
Doç. Dr. Erhan Afyoncu - Dr. Coşkun Yılmaz<br />
Erkan Mutlu<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
05 Nisan Cuma<br />
Cem Karaca’nın<br />
Yo<br />
l Arkadaşları<br />
Saat: 20.00 / Konser<br />
Ay<br />
yhan Yener<br />
<br />
<br />
<br />
12 Nisan Cuma<br />
Edebiyat ve Bilgelik<br />
“Niyazi Mısri”<br />
Saat: 18.30 / Söyleşi<br />
Sadık Yalsızuçanlar<br />
16 Nisan Salı<br />
İstanbul Devlet Türk<br />
Halk Müziği Korosu<br />
Solist Konseri<br />
Saat: 20.00 / Konser<br />
2<br />
0 Nisan Cumartesi<br />
G<br />
Konseri<br />
r up Zuhurat<br />
Saat: 20.00 / Konser<br />
Grup Zuhurat<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
27 Nisan Cumartesi<br />
Herşey Elimizde<br />
Saat: 12.00 / Çocuk Tiyatrosu<br />
Tiyatro Yeniden<br />
<br />
<br />
<br />
06 Nisan Cumartesi<br />
Bremen<br />
Mızıkacıları<br />
Saat:<br />
12.00 / Çocuk Tiyatrosu<br />
Tiyatro Mie<br />
<br />
06 Nisan Cumartesi<br />
Tuğba Aydın<br />
“Tür<br />
k Sanat Müziği Konseri”<br />
Saat: 20.00 / Konser<br />
Tuğba Aydın<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
12 Nisan Cuma<br />
Gülay<br />
“Türk Halk Müziği K<br />
onseri”<br />
17 Nisan Çarşamba<br />
Kutlu Doğum Özel<br />
Programı<br />
Saat: 20.0000 / Konser<br />
Saat: 19.00 / Konser<br />
Saat: 12.00 / Çocuk Tiyatrosu<br />
Saat: 20.0000 / Konser<br />
Gülay<br />
M. Fatih Çıtlak, Aziz Hardal<br />
Sezgin Maden<br />
Yıldız Usmonova<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
13 Nisan Cumartesi<br />
Pinokyo<br />
18 Nisan Perşembe<br />
Cingöz ile Camgöz<br />
Saat: 12.00 / Çocuk Tiyatrosu<br />
Saat: 11.00 / 14.00 / Çocuk Tiyatrosu<br />
Tiyatro Mie<br />
İstanbul Çağdaş Sahne Tiyatrosu<br />
21 Nisan Pazar<br />
Çocuk Misali<br />
21 Nisan Pazar<br />
Vefatının 40. Yılında<br />
Aşık Veysel’i Anma<br />
Programı<br />
Saat: 19.00 / Özel Etkinlik<br />
27 Nisan Cumartesi<br />
Yıldız Usmonova<br />
Konseri<br />
28 Nisan Pazar<br />
Müzik Kutusu<br />
“Anlatımlı Çocuk Şarkıları”<br />
Saat: 20.00 / Konser<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
0<br />
7 Nisan Pazar<br />
Oyuncakçı<br />
Dük<br />
ükkanı<br />
Saat: 12.00 / Çocuk Tiyatrosu<br />
Yakaza aza Tiyatrosu<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
www.sultanbeyli.bel.tr<br />
facebook.com/sultanbeylibel<br />
anbeylibel<br />
facebook.com/sultanbeylikultur<br />
anbeylikultur<br />
twitter.com/sultanbeylibld<br />
ld<br />
twitter.com/sultanbeyliKltr<br />
liK<br />
MUHSİN YA<br />
AZICIOĞLU<br />
KÜLT<br />
TÜR MERKEZİ<br />
Battalgazi Mh. Kubbe Cd. No:8<br />
Tel:<br />
0216 564 13 00 / 1914<br />
SULTA<br />
ANBEYLİ KÜLT<br />
TÜR MERKEZİ<br />
Abdurrahmangazi Mh. Belediye Cd. No:8<br />
(Sultanbeyli<br />
Belediyesi Yanı)<br />
Tel:<br />
0216 496 36 80