12.01.2015 Views

Tabela Partisi Olarak Kalmayacağız! - gerçek medya gazetesi

Tabela Partisi Olarak Kalmayacağız! - gerçek medya gazetesi

Tabela Partisi Olarak Kalmayacağız! - gerçek medya gazetesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SAYFA 06<br />

S‹YAH<br />

06 HER ZAMAN DOÐRUNUN YANINDA HABER / YORUM<br />

20 OCAK 2011<br />

Dönemsel Avantaj ve Türkiye<br />

Deðerli Dostlar,<br />

Siyasal tarihimizin son yüzyýlýnda bizlere aþýlanan<br />

siyasal, sosyal olgularýn halkýn zihninde pek<br />

yer tutmadýðýný sanýrým artýk birileri anlamýþtýr. Batý<br />

Batý diye hedefler koyarken rüyalar kurarken<br />

gözlerimizin doðuya ve de günaye bakan kýsýmlarýný<br />

kör etmiþiz. Dolayýsýyla da görmek istesek de<br />

göremiyoruz. Çünkü geçen onca zamanda birileri<br />

aþýlmaz duvarlar örmüþler.<br />

Malesef toplumun büyük<br />

bir kýsmýnda hala aþýlmaz duvarlarla<br />

çevrili tabular mevcut<br />

ve de bu duvarlarý yýkmak hiç<br />

de göründüðü gibi kolay deðil.<br />

Matbaanýn Avrupa'da<br />

günlük hayatta kullanýma geçmesi<br />

için geçen zaman bir<br />

asýrdan fazla zaman sürmüþken,<br />

zihniyetle baþlayan deðiþimin<br />

verimini almak için ol-<br />

ÝSA<br />

DOÐAN<br />

dukça fazla zamana ihtiyacýmýz<br />

var.<br />

Önce deðiþikliði belirleyeceksiniz<br />

Sonra onu aþýlayacak öðretmenleri eðiteceksiniz.<br />

Sonra da o öðretmenler öðrenci yetiþtirecek ve siz<br />

iþte o zaman deðiþimin etkilerini sahnede görmeye<br />

baþlayacaksýnýz.<br />

Bu süreç iletiþim olanaklarý sayesinde artýk daha<br />

hýzlý ilerliyor olsa da deðiþen dünyayý toplumun<br />

hazmetmesi için zamana ihtiyaç var. Bu zamaný<br />

vermezsek toplumla iletiþimimiz saðlýklý olmaz.<br />

Zaman ve enerji kavramlarý bugün çok daha etkili<br />

ve deðerli:<br />

Kaybederken dahi efektif olarak kazanmak<br />

önemlidir. Yani kaybederken ne kadar zaman ve<br />

enerji kaybettiðimiz ile toplam kaybýmýzýn maliyeti<br />

arasýnda önemli bir korelasyon iliþkisi vardýr.<br />

Kaybederken kazanmak!!!<br />

Neyi kazanmak<br />

Zamaný ve enerjimizi ve buna baðlý olarak da zihinsel<br />

performansýmýzý az aþýnma ile kazanmak.<br />

Geliþmiþ ülkerin neden geliþmiþlikleri üzerine<br />

binlerce yazý yazýldý, söyleþi yapýldý. Ben burada<br />

ayný þeyleri yazmak istemiyorum. Amacým sadece<br />

konuya farklý bir bakýþ açýsý kazandýrmak.<br />

Neden onlar<br />

Neden batý<br />

Tarihin baþlangýcý doðu ise, sonu batý mýdýr<br />

Bence bunun gibi birçok sorular sorulabilir ama<br />

benim için en önemli etken dönemsel avantajlar<br />

konusudur.<br />

Talihsiz dönemlerde büyük topraklara hükmetmek,<br />

içinde birçok milleti barýndýrmak ve de yüzyýllarýn<br />

yorgun ve deforme olmuþ sistemi yürütmeye<br />

çalýþmak, bir de bu zorlu dönemi sömürgecilik<br />

ve milliyetçilik akýmlarýnýn olduðu dönemde yaþamak,<br />

var oluþun yok olma mücadelesinden baþka<br />

bir þekli olamaz.<br />

Dönemsel avantajlar ülkelerin kaderlerini büyük<br />

ölçüde etkileyebilir.<br />

Amerikanýn dönemsel avantajý yorgun ve kaynaklarýný<br />

uzun savaþlarda harcamýþ eskinin büyük<br />

güçlerinin son dönemlerini yaþamasýydý.<br />

Birinin sonu diðerinin baþlangýcýdýr.<br />

Týpký bazý figürler tarih sahnesine dönemsel<br />

avantajlarý kullanarak çýkmasý gibi.<br />

Biri gider, baþka biri gelir.<br />

28 Þubat'ý <strong>gerçek</strong>leþtirenler bugünleri gördüklerinde<br />

acaba ne düþünüyorlar!<br />

Yani! Hayatýn akýþýný kimse programlayamaz!<br />

Hangi zamanlarýn dönemsel avantajlarý olduðu<br />

tamamýyla ülkelerin, uluslarýn, þahsiyetlerin dönemsel<br />

deðerlendirme yeteneðiyle alakalýdýr. Her<br />

ulus tarihten gelen farklý kabiliyetlere sahiptir ve<br />

bu farklý yeteneklere göre de farklý refleksleri mevcuttur.<br />

Türkiye, sanýrým son yýllarda etrafýndaki avantajlarý<br />

okuyabilen bir ülke konumuna gelebildi. Sanýrým<br />

bu dönem de bizim dönemsel avantajlý dönemimiz.<br />

Bu dönemi çok iyi deðerlendirmemiz gerekiyor.<br />

Yarýþa geç baþladýðýmýz için herkesten<br />

daha hýzlý koþmak zorundayýz.<br />

Böylesi bir süreçte "faydasýz tartýþmalar" bize<br />

sadece kaybettirir.<br />

Býrakýn insanlar enerjimize ortak olsun, adýmlarýmýza<br />

destek olsun!<br />

Bilimden uzak þekilci bilim adamlarýyla geldiðimiz<br />

nokta hepimizin malumu.<br />

Bilim adamý ilimle uðraþýr, saçla baþla deðil!!<br />

Özgürlüðü kýsýtlamak, sorunu sadece büyütür<br />

ve de daha güçlü yapar!!<br />

Gelin dünyayý tartýþalým, zenginliklerimizi tartýþalým....<br />

Biz farkýnda olmadan böylesi kýsýtlamalarla kendi<br />

bacaðýmýza kurþun sýkmýyor muyuz<br />

Üretime katký yapacak kalifiye insana ihtiyacýmýz<br />

yok mu<br />

Var ama þekil önemli diyorsanýz yanlýþ dönemde<br />

yaþýyorsunuz demektir.<br />

Bakýnýz bugünlerde Baþbakan Kuveyt ve Katar'a<br />

bir ziyaret <strong>gerçek</strong>leþtirdi. Milyarlarca dolarlýk projeler<br />

var o bölgede. Özellikle Ortadoðu ülkelerinin<br />

petrolden kazandýklarý gelirlerinin son yýllarda petrol<br />

fiyatlarýnýn artmasý ile çok daha arttýðýný ve ortada<br />

inanýlmaz büyük fonlarýn toplandýðýný unutmayalým.<br />

Söyler misiniz bana, neden <strong>medya</strong>da bu giriþimler<br />

pek fazla yer bulmuyor<br />

Ýnþaat sektörü, ekonominin lokomotif sektörlerindendir.<br />

Kullanýlacak materyal açýsýndan, istihdam<br />

açýsýndan kelebek etkisi yaratabilen bir sektör.<br />

Milli menfaatlerden bahsediyorsak insanýmýzýn<br />

gelirini yükseltmek, ulusal ekonomiye yeni kanallar<br />

açmaktan daha milli menfaat ne olabilir!<br />

Türkiye, bugünkü imajý ile özellikle Ortadoðu<br />

coðrafyasýnda en önemli etkiye sahip ülke niteliðindedir.<br />

Dolayýsý ile hem dostluðumuzu hem de<br />

ekonomimizi pekiþtirmek için bundan daha iyi bir<br />

fýrsat olamaz.<br />

Eksen kayar diye olduðumuz yerde kalýrsak,<br />

baþkalarýnýn menfaatleriyle hareket edersek dün<br />

olduðu gibi küçük bir ülke olarak sadece kýrýntýlarla<br />

yetinmek durumunda kalýrýz.<br />

Saðlýcakla kalýn.<br />

isadogan2212@yahoo.de<br />

ANADOLU LEZZETLERÝ<br />

Ekonomi kelimesi Yunanca'daki<br />

"Oikia" (Ev ) ve "nomos" (kural)<br />

kelimelerinden gelmektedir. Oikia nomos,<br />

ev yönetimi demektir. Türkçe'de,<br />

ekonomi kelimesi ile birlikte Arapça'dan<br />

geçen iktisat kelimesi de kullanýlmaktadýr.<br />

Ekonomi; sýnýrsýz<br />

olan insan<br />

isteklerini sýnýrlý<br />

kaynaklarla en iyi<br />

REÞÝT<br />

CANÝK<br />

T. Halk Bankasý<br />

Soðanlýk Þube Müdürü<br />

þekilde karþýlanmasýný<br />

inceleyen<br />

bilim dalýdýr. Bu<br />

tariften de anlaþýlacaðý<br />

üzere ekonomide<br />

iki temel unsur<br />

bulunmaktadýr.<br />

Bunlardan bir tanesi<br />

insan ihtiyacý,<br />

diðeri ise bu ihtiyaçlarýn<br />

karþýlanmasýna<br />

yönelik<br />

RECEP<br />

ÖZTÜRK<br />

Albaraka Türk<br />

Maltepe Þube<br />

Müdürü<br />

Soðuk kýþ günlerinin sýcak içeceðidir<br />

arabaþý orta Anadolu'da özellikle<br />

Kýrþehir, Yozgat, Kýrýkkale ve Kayseri<br />

yörelerinde bilinir, sevilir, yapýlýr ve<br />

içilir. Yine Sivas, Konya, Mersin, Eskiþehir,<br />

Kütahya ve Çankýrý'nýn Türkmen<br />

nüfusun yaþadýðý ilçelerinde de yapýlýr.<br />

Arabaþýnýn sýcaklýðý anadolu insanýn<br />

sýcaklýðýdýr. Ekmeðini<br />

paylaþýr Anadolu<br />

insaný, dilim<br />

dilim. lokma lokma.<br />

Ýþte arabaþýnýn<br />

dilim dilim kesilmesi<br />

Anadolu insanýn<br />

paylaþýmcýlýðýný<br />

sembolize<br />

eder. Arabaþý eþle<br />

dostla birlikte yutulur,<br />

asla yalnýz<br />

yutulmaz, böylelikle<br />

sevgi kardeþlik<br />

paylaþýlýr. Kaynaþýlýr,<br />

dostluklar güçlendirilir.<br />

Eskiden<br />

arabaþý av etinden,<br />

Ýzlemeyi en çok istediðim, bir mezbahana<br />

gibi insanlarýn kesildiði ve baþrol<br />

dahil olmak üzere jönlere yapýlan eziyetler,<br />

iþkenceler vs, vs. Bu hal kesmiyor<br />

tabi beni, daha da seyrimi artýrýyorum,<br />

amcasýnýn hanýmýyla iliþkisi olan birini övme<br />

ve onun esperisini yayma eðilimim.<br />

Sonra kimin sucu olduðunu araþtýrmadan,<br />

onun sucu ne diyorum, daha da çirkefleþip<br />

baþýna bir hal geldiðinde<br />

çirkinliðin<br />

en doruðuna çýkýp;<br />

onun sucu ne<br />

esperisini patlatýyorum.<br />

Aramýzda<br />

konuþurken arkadaþ/dostlarýmla,<br />

ahlak ve adaletten<br />

KAYA<br />

KILIÇ<br />

resit.canik@halkbank.com.tr<br />

ARABAÞI<br />

r o z t u r k @ a l b a r a k a t u r k . c o m . t r<br />

kilic_kaya29@mynet.com<br />

en çok ben bahis<br />

ediyorum. Kimse<br />

bana bu halden<br />

sonra, bu ne lahana<br />

turþusu bu ne perhiz demiyor. Haktan,<br />

adaletten bahis eden adamýn, adam öldürülmesi<br />

sýradan bir olaymýþ gibi görülen<br />

olan kaynaklardýr.<br />

Ýnsan ihtiyacýna yönelik her hangi bir<br />

mal ve hizmetin üretilebilmesi için öncelikle<br />

þu sorularýn cevabýnýn bulunmasý<br />

gerekir.<br />

-Ne üretilecek,<br />

-Ne kadar üretilecek<br />

-Nasýl üretilecek<br />

-Kimler için üretilecek.<br />

Bu sorularýn cevabý bulunduktan<br />

sonra sýra yatýrýmýn realize edilmesine<br />

gelmektedir.<br />

Ýnsan ihtiyaçlarýna yönelik kaynaklarýn<br />

harekete geçirilmesinde yani mal ve<br />

hizmetlerin üretilmesinde emek, sermaye,<br />

müteþebbis (giriþimci) ve doðal<br />

kaynaklar (toprak) gibi faktörlerin bir<br />

araya getirilmesi gerekir. Bunlara son<br />

zamanlarda teknoloji de eklenmiþtir.<br />

Bu faktörlerin bir araya getirilmesiyle<br />

bir iþletmenin kurulmasý ve bir mal veya<br />

hizmetin üretilmesi yapýlýr. Mal ve<br />

hizmetin piyasa arz edilmesiyle yaratýlan<br />

katma deðerden üretim faaliyetinde<br />

bulunan iþçiler ücret, sermaye faiz,<br />

müteþebbis kar ve toprak da rant (kira)<br />

olarak karþýlýðýný almaktadýr.<br />

Toplumun çeþitli kesimlerinde yapýlan<br />

sosyal adalet tartýþmalarý aslýnda yaratýlan<br />

bu katma deðer üzerinden kimin<br />

ne kadar pay almasý ile ilgilidir. Örneðin<br />

yaratýlan 100.000 TL'lik bir katma deðer<br />

üzerinden ne kadar ücret ödenecek, yatýrýma<br />

harcanan sermayeye ne kadar pay<br />

verilecek. Sermaye sabit (iþletme) yatýrýmda<br />

deðil de muhtelif menkul kýymet<br />

yatýrýmlarýnda (mevduat, hazine bonosu,<br />

döviz altýn, repo, hisse senedi, fon vs.)<br />

bulunulsaydý ne alacaktý. Sermaye konusunda<br />

sabit yatýrým ile diðer yatýrým araçlarý<br />

arasýnda mukayese yapýlarak en az<br />

bunlarýn getirisi kadar bir getirinin olmasýna<br />

özen gösterilecektir. Müteþebbis<br />

katlandýðý bunca zahmetten sonra ne<br />

kadar kar elde etmiþ olacak. Doðal kaynaklarýn<br />

payý ne olacak, ne kadar kira<br />

verilecek veya ayrýlacak vs.. gibi<br />

Aslýnda bu konu ana hatlarýyla analiz<br />

edildiðinde, uluslar arasý birçok problemin<br />

temelinde de üretim faktörlerine<br />

sahip ( doðal kaynak vs. ) olma ve sürekliliðini<br />

saðlayabilmek için bunlarýn<br />

güvenlik altýna alma anlayýþýnýn olduðu<br />

görülmektedir.<br />

Coðrafi keþifler sonucu ticaretin geliþmesi<br />

ve sömürü imparatorluklarýn kurulmasý<br />

ile birlikte Avrupa'da sermaye birikimi<br />

oluþmuþtur. Sermaye birikimi sanayileþmeyi<br />

ve üretimi tetiklemiþ, buna baðlý<br />

olarak hammadde ve iþçi ihtiyacý artmýþtýr.<br />

Üretilen mal ve hizmetlerin satýlmasý<br />

(üretim çarkýnýn dönmesi) amacýyla yeni<br />

pazar arayýþlarý baþlamýþ, ulusal ve uluslar<br />

arasý ticaret örgütleri kurulmuþtur.<br />

Sanayileþmeye baðlý olarak müteþebbis<br />

ve sermaye konusunda yeterli<br />

olan geliþmiþ ülkeler emek (insan gücü)<br />

ve doðal kaynak arzýnda yetersiz kalmýþlardýr.<br />

Bu açýðý kapatmak ve yaratýlan<br />

katma deðerin tamamýný kendi ülkelerine<br />

transfer etmek amacýyla 19. ve<br />

20. yüzyýlda sömürgecilik harekâtý had<br />

safhaya ulaþmýþtýr. Bunlardan en çok<br />

bilineni ise Ýngiltere yani Britanya Ýmparatorluðu'dur<br />

(üzerine güneþ batmayan<br />

imparatorluk).<br />

Günümüzde ise benzer uygulamalar<br />

tekâmül ederek yeni bir formatta uygulanmaktadýr.<br />

Az geliþmiþ ve geliþmekte<br />

özellikle tavþan, keklik etinden yapýlýrsa<br />

da günümüzde aðýrlýklý olarak, tavuk, bazen<br />

de hindi ve kaz etinden yapýlýyor.<br />

Arabaþý dertlere deva hastalýklara þifadýr.<br />

Özellikle soðuk algýnlýðýnýn tedavisine<br />

bire birdir. Deneyenler bilir.<br />

Arabaþý Ýsmi nereden geldiði konusunda<br />

deðiþik görüþler vardýr. Ara-aþý<br />

kelimesinin zamanla arabaþýna dönüþtüðünü<br />

ifade edenler olduðu gibi Ýþi biraz<br />

daha ileri götüren bir söylentiye göre<br />

de arabaþý peygamberimiz (sav) zamanýnda<br />

da yapýlýrdý ve bu isim o zamandan<br />

alýnmýþtýr. Bu rivayet bizce zayýf<br />

ve pek inandýrýcý deðildir. Zira arabaþý<br />

soðuk memleketlerin<br />

içeceðidir.<br />

Çöl sýcaðýnda<br />

bu sýcak içeceðin<br />

içilmeye çokta<br />

müsait olmadýðý<br />

kanaatindeyiz.<br />

Ayrýca arabaþýnýn<br />

þuan arap coðrafyasýnda<br />

hiçbir<br />

yerde yapýlmýyor<br />

olmasý tezimizi<br />

güçlendirmektedir.<br />

Ez cümle terminolojinin<br />

önemi<br />

yok bence.<br />

Anadolu tabiri ile<br />

arabaþýnýn adý<br />

deðil tadý önemlidir.<br />

Bu tat ise kendini kanýtlamýþtýr sanýrým.<br />

"Arabaþýnýn tarifi yok mu" diyenlere<br />

peþinen þunu söyleyebilirim. Bu yemek öyle<br />

tarifle yapýlacak bir yemek deðildir. Ancak<br />

nasýl yapýlacaðý, nelerden yapýldýðý konusunda<br />

bir fikir vermesi bakýmýndan tarif<br />

edelim. Tarifle kývam tutturacak olanlara da<br />

þimdiden kocaman bir tebrik. Þöyle bir tüyoda<br />

vereyim, hani hamuru gözünüz kesmese<br />

de sadece arabaþý çorbasýný da yapýp<br />

lezzetine bakabilirsiniz. Bence piþman<br />

da olmazsýnýz.<br />

Þimdi haddimi aþarak hayatýnda hiç<br />

arabaþý yapmamýþ biri olarak bir arabaþý<br />

tarifi vereyim. Ha þunu da belirtmeliyim,<br />

her yörenin farklý bir arabaþý tarifi vardýr.<br />

Yöremizin arabaþý ustalarý bana kýzmasýnlar.<br />

Ben ortalama bir tarif veriyorum.<br />

Arabaþý iki kýsýmdan oluþur. Bunlar<br />

Çorba ve hamurdur.<br />

Arabaþý Çorbasýnýn tarifi<br />

Malzemeler:1 adet tavuk, 1 tatlý kaþýðý<br />

kýrmýzý biber, bir kaþýk domates salçasý,<br />

3 tatlý kaþýðý un, 1-2 kaþýk sývý yað,<br />

Ekonomi ve Ýnsan<br />

olan ülkelerin tasarruflarý yetersiz olduðundan<br />

istihdam, üretim ve alt yapý sorunlarýný<br />

halledebilmek için geliþmiþ ülkelerden<br />

fon (kaynak) ve teknoloji<br />

transfer ederken, geliþmiþ ülkeler de iþgücü<br />

ve hammadde transferi yapmaktadýr.<br />

1950'li yýllarda ülkemizden de Almanya'ya<br />

çok sayýda insan iþçi statüsüyle<br />

çalýþmaya gitmiþtir.<br />

Sermaye dolaþýmýnýn ve ticaretin serbestleþmesine<br />

baðlý olarak özellikle çok<br />

uluslu þirketler farklý bir yapýlanmaya<br />

gitmiþtir. Yatýrýmlarýný yapýlmasýnda<br />

pazarlama açýsýndan uygun ve iþçilik<br />

maliyetlerinin düþük olduðu ülkeler tercih<br />

edilmektedir. Çin ve Hindistan gibi.<br />

Yine baþta çok uluslu þirketler olmak<br />

üzere büyük ölçekli firmalar faaliyet konusu<br />

ile ilgili gerekli ürünlerin imalatýný<br />

daha küçük ölçekli baþka firmalara (taþeron<br />

veya tedarikçi firmalar) yaptýrmaktadýr.<br />

Taþeron firmalarýn kar marjlarý<br />

yine bu iþveren firmalar tarafýndan belirlenmektedir.<br />

Taþeron firma uygulamasý<br />

büyük firmalarýn yönetim ve organizasyonu<br />

kolaylaþtýrmakta, risklerini minimize<br />

etmektedir. Piyasadaki her hangi<br />

bir talep daralmasýnda veya kriz durumunda<br />

riskin (stoklu çalýþma, iþçi çýkarmalarý<br />

vs.) önemli bir kýsmýna alt firmalar<br />

katlanmak zorunda kalmaktadýr.<br />

Ekonomi faktörleri içerisinde iki ana<br />

unsuru, emek ve müteþebbisi insan<br />

oluþturmaktadýr. Ýnsan faktörü; fiziki<br />

kaynaklarý deðerlendirip kalkýnmanýn<br />

<strong>gerçek</strong>leþtirilmesinde önemli bir yere<br />

sahiptir. Nitelikli insan gücü çok daha<br />

fazla önem arz etmektedir. Özellikle<br />

tarým toplumlarýnda veya geliþmemiþ<br />

ülkelerde nitelikli olmayan (emek ve<br />

beyin) insan gücü istihdam, üretim ve<br />

kalkýnmayý da güçleþtirmektedir.<br />

Ýnsan unsuru özellikle 2. dünya savaþýndan<br />

sonra klasik anlamda kullanýlan bir<br />

sermaye unsuru gibi deðerlendirilmeye<br />

baþlanmýþtýr. Bilgi ve teknolojinin geliþmesiyle<br />

birlikte nitelikli insan ihtiyacý daha da<br />

artmýþtýr. Bunun için eðitim faaliyetlerine<br />

artan oranda önem verilmiþtir. Bir toplumda<br />

nitelikli insan gücünü artýrmak için<br />

makro ve mikro düzeyde olmak üzere iki<br />

tuz, limon suyu, bolca acý biber.<br />

Yapýlýþý:<br />

Tavuðu düdüklü tencereye koyun. Tavuðun<br />

üzerini geçecek seviyede su ilave<br />

edin ve tuzunu ekleyin. 20-25 dakika normal<br />

ateþte piþiriniz. Ayrý bir tavanýn içinde<br />

3 tatlý kaþýðý ununuzu biraz az bir yað ile<br />

un pembeleþinceye kadar kavurun (dikkat<br />

edin un yanmasýn yanmýþ un çorbanýn tadýný<br />

acýlaþtýrýr ve rengini bozar) ve soðuduktan<br />

sonra içine tavuk suyundan ilave<br />

ederek ayran kývamýna getiriniz. Çorbayý<br />

yapacaðýnýz tencerenize yaðý ilave edin ve<br />

salçayý biraz kavurun bu aþamada bolca<br />

acý biber ilave edin. Sonrasýnda üzerine 4-<br />

5 su bardaðý tavuðun suyundan ilave edin.<br />

Kaynamaya baþlayýnca suyla incelttiðiniz<br />

ununuzu azar azar çorbanýzýn içine ilave<br />

edin ve 5-10 dakika daha kaynatýn. Tavuðun<br />

göðüs etlerinden çorbanýn içine bolca<br />

didikleyerek koyun. Çorbayý içerken içine<br />

limon ilave edilebilir.<br />

Arabaþý Hamurunun Tarifi<br />

Malzemeler: 1 su bardaðý un, 5 su<br />

bardaðý su, tuz<br />

Bir huzur arýyorum hayatýmda, tüm silah ve bu çirkefin içinde<br />

bir diziyi sevmesi/tavsiye etmesi düþünüle<br />

bilir mi kardeþim demesini görmüyorum.<br />

Toplum bilimciler bu konuda ne düþünüyor<br />

diye bir merak ettim, yaptýðým araþtýrma<br />

daha tam tamamlanmadý ama þizofren/anti<br />

insani bir hal aldýðýmýzýn sonucu<br />

görüldüðünü görüyorum.<br />

Sadist bir davranýþ sergileyen, bu halini<br />

de böbürlenerek anlatan ve taraftarlarý çýð<br />

gibi büyüyen bir toplumun fertleriyiz. En<br />

çok tanýna sima kim diye sorulduðunda,<br />

mafya babasý rolündeki jönler ve onun<br />

yandaþlarýný görüyoruz. Merhamet umduðumuz<br />

insandan; birilerini katletmesini ve<br />

adaleti saðlamasýný bekliyoruz. O katledilenin<br />

bir ailesi olduðunu, ne için orada bulunduðunu<br />

ve niçin bu hallere düþtüðünü<br />

hiç merak bile etmiyoruz. Eyvah diye bir<br />

vicdan sesi gelmiyor artýk içimizden.<br />

Hangi hanýmla geceyi geçirdiðini merak<br />

ettiðimiz jön, bunun bizle ne alakasý var,<br />

bunlar bizden uzak diyip; baþýmýza nasýlsa<br />

gelmez ukalalýðýyla, reytingini yükselttiðimiz<br />

ve nice özenti gençliði uçuruma sürüklediðimizin<br />

farkýnda bile deðiliz. Mahallemiz<br />

yanýyor, yangýn hangi halde, bize ne<br />

kadar yakýn, bizi þimdi yakmadý diye yarýn<br />

bize sýçrayacak korkusundan zerre kadar<br />

korku ve kuþku yok. Yarýn paçalarýmýz tutuþtuðunda<br />

eyvahlarýmýz imdat dememiz<br />

fayda vermeyecek. Boþ konuþmayý sever<br />

olduk. Eðer birde konuþmamýz birileri tarafýndan<br />

tasdik ediliyor, alkýþlanýyor doðru<br />

söylüyorsun/helal sana deniliyorsa, gerisini<br />

siz tahmin edin. Aðlanacak halimize kahkahayla<br />

gülüyoruz. Atalarýmýzýn o güzide,<br />

ders almamýz için söylendiðini unutup; alaya<br />

alýnacak bir þeymiþ gibi davranýyoruz.<br />

Ecdadýna söven bir millet daha var mýdýr<br />

bizden baþka araþtýrmak lazým. Zalimlik<br />

yapan, dünyayý sömüren, ýrk, renk ve<br />

tüm örf, adet ve ananelerini ortadan kaldýran<br />

milletler bile bizim gibi ecdadýný aþaðýlama<br />

çabasýna girmemiþtir. Bunu nereden<br />

çýkardýnýz, diyecekseniz hemen cevap vereyim.<br />

Yedi cihana nam salmýþ, üç kýtaya<br />

hüküm etmiþ, feth ettiði yerleri sadece<br />

toprak fethi ile kalmamýþ gönülleri bile<br />

feth etmiþ ve baþka diyarlardaki zalimleri<br />

bile zulümlerinden bir fermanla zulmünü<br />

þekilde yatýrým yapýlmaktadýr.<br />

Mikro düzeyde yatýrým; kiþinin kendisine<br />

ve firmalarýn personeline yaptýðý<br />

yatýrýmdýr. Makro düzeyde yatýrým ise<br />

devlet tarafýndan yapýlan yatýrýmdýr.<br />

Ýnsan sermayesi yatýrýmlarýnýn en<br />

belirgin özelliklerinden birisi; insana<br />

yatýrým düzeyi arttýkça bireylerin daha<br />

fazla gelir elde etme imkanýna sahip olmalarýdýr.<br />

Alt düzey eðitim kategorisinden<br />

üst düzey eðitim kategorisine çýkýldýkça<br />

gelir düzeyi de artmaktadýr.<br />

Makro düzeyde ise insan sermayesi<br />

yatýrýmlarý sürekli artan getiriye sahiptir.<br />

Uzun vade de insana yapýlan yatýrýmlar<br />

arttýkça milli gelir de artmaktadýr. Almanya,<br />

Japonya gibi ülkeler geçmiþte<br />

yaptýklarý yatýrýmlar sayesinde bu günkü<br />

geliþmiþlik düzeyine ulaþmýþlardýr.<br />

Her ne olursa olsun kalkýnmanýn temelindeki<br />

en önemli unsur insandýr. Ýnsan<br />

unsuru hem yükseliþin hem de çöküþün<br />

baþ aktörüdür. Her türlü imkânlar<br />

olabilir. Ancak, nitelikli insan unsuru<br />

yoksa gelecek ümit vaat etmeyebilir.<br />

Her hangi bir insana çok iyi bir keman<br />

verseniz bir müzik, bir melodi ortaya<br />

koyamaz. Buna karþýn iyi bir ustaya kýrýk<br />

bir kemaný verseniz bile bir müzik<br />

bir melodi ortaya çýkarabilir.<br />

Dünyanýn en prestijli finans denetim<br />

kurumlarý arasýnda yer alan ve raporlarý<br />

dünyaca ünlü yatýrýmcýlar tarafýndan dikkatle<br />

incelenen Price Waterhouse Coopers<br />

(PwC) 2050'de dünya ekonomisinin<br />

alacaðý þekille ilgili bir rapor yayýnladý.<br />

Guardian <strong>gazetesi</strong> tarafýndan içeriði açýklanan<br />

rapora göre ABD, 2050'de dünyanýn<br />

en büyük ekonomisi olma unvanýný<br />

Çin ve Hindistan'a kaptýracak. Türkiye ise<br />

2009-2050 periyodunda dünyanýn en hýzlý<br />

büyüyen 6'ncý ülkesi olarak ve yüzde<br />

5,1'lik büyüme ortalamasý tutturacak.<br />

Türk ekonomisi satýn alma paritesine göre<br />

hesaplandýðýnda 5,3 trilyon dolar seviyesine<br />

ulaþacak. Türkiye, Fransa, Almanya<br />

ve Ýngiltere gibi dev ekonomilerle kafa<br />

kafaya gelecek denmektedir.<br />

Ülkemizin istikbalinin parlak<br />

olduðunu düþünüyorum.<br />

Ýnþallah öyle de olur. Saygýlarýmla.<br />

Yapýlýþý:<br />

Öncelikle tencerenize 3 su bardaðý suyu<br />

ve tuzunu ekleyip kaynamasýný bekleyin.<br />

Baþka bir kapta 2 su bardaðý suyu ve unu<br />

içinde mikserle iyice çýrpýn ve kaynayan<br />

suyun içine yavaþ yavaþ bir yandan da karýþtýrarak<br />

dökün. Kaynayýnca 15-20 dakika<br />

sürekli hamur tencere dibine tutup yanarak<br />

hamurun tadýný bozmasýn diye iyice<br />

karýþtýrarak kaynatýn. Ýþlem bittikten sonra<br />

tepsinize/sininize dökün ve soðumasý için<br />

bekleyin. Servis edeceðinizde hamuru<br />

baklava dilimi gibi kesin ve ortadan çorbayý<br />

koymak için yer açýn. Sýcak çorbayla birlikte<br />

servise hazýrdýr. Afiyetle yiyebilirsiniz.<br />

Son olarak ilk kez arabaþý içeceklere<br />

arabaþý ile ilgili birkaç tüyo, kaþýðýnýzdaki<br />

hamurunu çorbanýn içine düþürmeyin.<br />

Düþürürseniz bir sonraki arabaþýný<br />

siz yapmak zorunda kalýrsýnýz. Asla hamurunu<br />

çiðnemeyin ve arabaþý içtikten<br />

sonra üzerine hemen su içmeyin.<br />

Yöremizin Ýstanbul'daki sesi olan ve<br />

yöre kültürümüze önemli katkýlar saðlayan<br />

ÖYDER Kýrþehirliler Kültür Eðitim<br />

ve Yardýmlaþma Derneði saðolsun<br />

bu arabaþý geleneðini yýllardýr sürdürmektedir.<br />

Öyder her yýl arabaþý yarýþmalarý<br />

düzenlemekte, hamur ve arabaþý<br />

çorbaþý dallarýnda benim tabirimle<br />

yöremizin arabaþý starlarýný seçmektedir.<br />

Bu vesile ile Öyder yöneticilerine<br />

yöre kültürümüze bu deðerli katkýlarýndan<br />

dolayý teþekkür ediyoruz. Bu yýlki<br />

arabaþý yarýþmasýný da sabýrsýzlýkla<br />

beklediðimizi dernek yöneticilerinin<br />

bilmesini istiyoruz. Aldýðým bilgilere<br />

göre Öyder Ödüllü Arabaþý Yarýþmasý<br />

bu yýl 22 Ocak 2011 Cumartesi saat:19<br />

da olacakmýþ. Þimdiden yarýþmacýlara<br />

baþarýlar diler, arabaþýyý içecek olan<br />

hemþehrilerimize de afiyetler dilerim.<br />

Tüm hemþehrilerime saygý ve sevgilerimi<br />

sunuyorum, saðlýcakla kalýn.<br />

kaldýrmýþ olmasýna bakmaksýzýn, zevk ve<br />

sefa düþkünü(uçkur düþkünü) birisi olarak,<br />

elin gavurunun yapmadýðýný, hemide<br />

aðýzlardan salyalar akarak anlatma ve izletme<br />

çabasý içerisindeyiz. Terbiyem müsaade<br />

etmiyor, yoksa bende onlardan aþaðý<br />

kalmayýp ''siz kimin nesisiniz, kimin fesisiniz''<br />

diyeceðim.<br />

Feleðin çemberinden geçmiþ birisi diyor<br />

ki, bunlara lanet bile edilmez diyor.<br />

Bunlar çukurlaþmýþ, aþaðýlýk (esfele safilin),<br />

murdar ve kokuþmuþ beyinlerdir. Yediði<br />

kaba pisleyen, gölgelendiði bayraðýn<br />

karanlýk olunca gölgesini unutup söven<br />

cinslerdir. Bizler bunlara pirim veriyoruz.<br />

Kale almamalýyýz ve öylece hadlerini bilmelerini,<br />

kendilerine çekidüzen verinceye<br />

kadar, selamý bile kesmeliyiz. Konuþmak<br />

ve tartýþýp bir kanýya varmak insana mahsus<br />

bir þey, anlamayana laf anlatmak, taþa<br />

söz söylemek gibi oluyor. Kendimizi harap<br />

etmeye deðer iþlerle meþgul etmeli ve<br />

sevdiðimizi Allah için sevmeli ve Allah<br />

için kýzmalýyýz. Bu düþüncelerle kalýn huzur<br />

ve saðlýcakla.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!