bakan binali yıldırım keskin'i ziyaret etti - gerçek medya gazetesi
bakan binali yıldırım keskin'i ziyaret etti - gerçek medya gazetesi
bakan binali yıldırım keskin'i ziyaret etti - gerçek medya gazetesi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
07 11-18 MAYIS 2012<br />
Paravan şirket kurarak piyasayı dolandıran sahtekârlar,<br />
son kurban olarak ağır Şizofren hastası Sercan Aslan’ı hedef seçtiler<br />
“Sahtekârların tuzağına düşen Sercan,<br />
Yeşil kartından oldu. İlaçsız kaldı”<br />
Sultanbeyli Abdurrahman Gazi Mahallesinde yaşayan 22 yaşındaki ağır Şizofren hastası Sercan Aslan, sahtekârların kurbanı oldu. Adına<br />
kurulan paravan şirket yüzünden Bağ-Kur’lu gözüken Sercan Aslan’ın yeşil kartı iptal edildi ve hiçbir sağlık imkânından faydalanamıyor.<br />
İlaçlarını kullanamayan Sercan Aslan’ın bir anı, bir anını tutmuyor. Aile, Sercan’ın hastalığı dolaysıyla birilerine zarar vermesinden korkuyor.<br />
SERCAN ASLAN VE AİLESİ İÇİN KARA<br />
GÜN NASIL BAŞLADI<br />
2010 yılının Nisan ayında hava almak için evinden çıkan<br />
Sercan Aslan, mahallesinde bulunan Abdurrahman Gazi<br />
camiinin bahçesine gidiyor. Hayatında hiç tanımadığı<br />
iki kişi yanına geliyor. Kısa bir muhabbetten sonra kendilerini<br />
Yıldırım ve Engin diye tanıtan iki şahıs, Sercan’ın<br />
hastalığından ve o anki boşluğundan faydalanıp ‘Sana<br />
iş vereceğiz. Seni müdür yapacağız’ diyerek Sercan’ı<br />
Pendik’te bulunan bir notere götürüyorlar. Önceden hazırlanmış<br />
Disan İnşaat Hırdavat ve Orman Ürünleri Sanayi<br />
Ticaret Limited Şirketi’ne 2020 yılına kadar<br />
münferiden Müdür tayin ediyorlar. Şirket 50 bin TL sermaye<br />
ve iki ortaklı bir şirket olarak kuruluyor. Sermayenin<br />
45 bin TL’sini Sercan Aslan, 5 bin TL’sini ise İdris<br />
Öztürk üstleniyor. Kağıt üzerinde tüm işlemleri aynı gün<br />
içerisinde tamamlayan sahtekarlar, 12.04.2010 tarihinde<br />
Pendik Vergi Dairesinden şirketin olur yazısını alıyorlar<br />
ve şirketi faaliyete sokuyorlar. Sercan Aslan ise,<br />
ailesine yaşadığı hiç bir şeyi anlatmıyor veya unutuyor.<br />
OLAY YEŞİL KARTIN<br />
YENİLENMESİNDE ORTAYA ÇIKIYOR<br />
Şirketin faaliyete girmesinden 18 gün sonra her şeyden<br />
habersiz bir şekilde oğlunun yeşil kart süresini uzatmak<br />
için Sultanbeyli Sosyal Yardımlaşma Vakfına giden Sercan<br />
Aslan’ın babası Sadr<strong>etti</strong>n Aslan, oğlunun üzerine<br />
kurulu bir şirketin olduğunu ve dolayısıyla Bağ-Kur’lu<br />
olduğu için Sercan’ın yeşil kart hizmetinden yararlanamayacağı<br />
yanıtını alıyor. Olay karşısında şaşkına dönen<br />
baba Sadr<strong>etti</strong>n Aslan işin peşine düşüyor. İlk olarak Pendik<br />
SGK Müdürlüğüne giden baba Aslan, oğlunun hangi<br />
adreste şirket kurduğunu öğrenmek istiyor. Adresi alan<br />
baba, şirketin bulunduğu adrese gittiğinde şirket yerine<br />
normal bir evle karşılaşıyor. Tekrar SGK’ya gelen baba<br />
bu kez Pendik Vergi Dairesine yönlendiriliyor. Orada bulunan<br />
memurlara oğlunun durumunu anlatan ve böyle<br />
bir şirketin geçerliliğinin hukukken bir anlam ifade etmediğini<br />
dile getiren baba, şirketin kapatılmasını istiyor.<br />
Tekrardan gözden geçirilen şirket 30.04.2010 günü yani<br />
18 gün sonra şirket vergi dairesi tarafından kapatılıyor.<br />
Şirket kapatılmasına kapatılıyor ama sıkıntı yine bitmiyor.<br />
Çünkü Sercan Aslan’ın Bağ-Kur’u devam ediyor.<br />
BABA SAHTEKÂR İSİMLER HAKKINDA<br />
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYOR!<br />
Şirketin kapatılmasını kendi çabası ile kapattıran baba<br />
Sadr<strong>etti</strong>n Aslan, ileride doğabilecek daha büyük sıkıntılarla<br />
karşılaşmamak için Sultanbeyli Cumhuriyet Savcılığı’na<br />
giderek oğlunun başından geçenleri anlatıyor<br />
ve oğlunu kandıran kişiler hakkında suç duyurusunda<br />
bulunuyor. Olay Pendik’te yaşandığı için Sultanbeyli Adliyesi<br />
suç duyurusunu Pendik Adliye’sine yönlendiriyor.<br />
Yaklaşık 7 ay süre sonucunda Pendik Cumhuriyet Savcılığı<br />
aileye 19.01.2011 tarihinde davayla ilgili ‘Kovuşturmaya<br />
yer olmadığına dair’ kararını gönderiyor ve<br />
ailenin bir üst mahkeme olan Kadıköy Ağır Ceza mahkemesine<br />
dava yolunu açık bırakıyor. İşin peşini bırakmayan<br />
ve haksız yere kurulan şirket yüzünden mağdur<br />
olduğunu dile getiren baba, davanın tekrar görülmesi<br />
ve suçluların yakalanması için Kadıköy Ağır Ceza mahkemesine<br />
dava açıyor. Dava halen devam ediyor.<br />
ŞİZOFREN HASTASI SERCAN’IN<br />
BAĞ-KUR’A YAKLAŞIK 8 BİN TL<br />
BORCU VAR<br />
Vergi Dairesi şirketi kapatmasına kapatıyor ama şirketin<br />
diğer ortağı İdris Öztürk de kapanış vermediği için şirket<br />
İstanbul Ticaret Odasında askıda kalıyor ve Bağ-Kur pirimi<br />
işlemeye devam ediyor. Bu gün itibari ile Sercan<br />
Aslan’ın Bağ-Kur’a yaklaşık 8 bin TL borcu var. Borcu<br />
kapatmadan iptal edilemeyen Bağ-Kur hesabı, Sercan<br />
Aslan’ın yeşil kart’tan faydalanmasını engelliyor. Dolayısıyla<br />
Sercan Aslan, sağlık imkânlarından faydalanamıyor,<br />
ilaçlarını alamıyor.<br />
ÇARESİZ BABA, OĞLUNU EVİN<br />
DIŞINDA YAPTIĞI TEK GÖZLÜ ODADA<br />
YAŞATIYOR<br />
Başından geçen acı olayları Haber Koordinatörümüz<br />
Recep Karakoç’a anlatan acılı baba, oğlunun kendilerine<br />
ve çevrede bulunan insanlara zarar vermesinden korkuyor.<br />
Birçok kez kendine ve evde bulunan kardeşlerine<br />
zarar vermeye çalışan Sercan’ı kontrol edememekten<br />
dert yanan dertli baba, yaşadıklarını anlatırken göz yaşadıklarını<br />
tutamıyor. Çaresiz kaldığı için oğlunu evin<br />
dışında yaptığı tek gözlü bir odada yaşatmaya başlayan<br />
baba Sadr<strong>etti</strong>n Aslan: “O benim gülüm. Her şeyim ama<br />
çaresizlikten oğlumu eve alamıyorum. Kimi zaman kardeşlerine,<br />
kime zaman annesine kimi zamanda kendine<br />
zarar veriyor. Evde kesici aletler olduğu için oğlumu bu<br />
ortamdan uzaklaştırmak istedim ve evimin bahçesine<br />
gördüğünüz bu tek gözlü odayı yaptım. Oğlum akşamları<br />
bu odada tek başına kalıyor. Yüreğim el vermiyor ama<br />
çaresizim. Oğlumun bir iğnesi 350 TL. Ben inşaatlarda<br />
çalışıyorum. Param olmadığı için oğlumun ilaçlarını ve<br />
iğnesini alamıyorum. Üzerine kurulan paravan şirket yüzünden<br />
oğlum üzerine çıkmış yaklaşık 8 bin TL borç var.<br />
Bunu ödeyecek gücüm yok. Yeşil karttan yararlanamıyorum.<br />
Buradan Cumhurbaşkanımıza, Baş<strong>bakan</strong>ımıza,<br />
Sultanbeyli Belediye Başkanımıza sesleniyorum. Ne<br />
olur bu derdime çare bulun. Ben yardım istemiyorum.<br />
Haksız bir şekilde oğlumun üzerine kurulan şirketin<br />
mahkeme yoluyla kapatılmasını istiyorum. Durum böyle<br />
olursa ben yeşil karttan yararlanacak ve oğlumun tedavisini<br />
yaptıracağım’ ifadelerini kullandı.<br />
ANNE SADEGÜL ASLAN, ‘OĞLUMU<br />
ASKERE GÖNDERMEK İSTİYORDUM’<br />
Oğlunun hastalığını fırsat bilerek kendilerini zora sokan<br />
insanlara isyan eden Anne Sadegül Aslan, “Biricik oğlumun<br />
büyütüp askere gitmesini çok istiyordum. Ama<br />
durumu ortada. Bunun bu haline acıması gerekenler oğlumun<br />
üzerine şirket kurmuşlar. Ve bu yüzden oğlumun<br />
ilaçlarını alamıyoruz. Bizi zorda sokanları Allah süründürsün”<br />
ifadelerini kullandı. Röportaj boyunca annenin<br />
gözyaşları hiç dinmedi.<br />
Sercan Aslan, annesine sıkı sıkı sarılıyor ve<br />
annesini sevdiğini dile getiriyor.<br />
Ağır Şizofren hastası Sercan Aslan ve Babası Sadr<strong>etti</strong>n<br />
Aslan, röportaj sonrası objektiflerimize böyle yansıdı<br />
Yaşadıkları acı günleri anlatan Anne Sadegül Aslan<br />
gözyaşlarını tutamadı.