11.01.2015 Views

Anton Çehov

Anton Çehov

Anton Çehov

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

- Kibrit yaksana!<br />

- Kibrit pelerinin cebinde. Buraya ne halt etmeye girdim ben de Zaten bütün<br />

evler birbirine benziyor. Bu karanlıkta şeytan bile çıkamaz işin içinden. Aman,<br />

ay, hindi yanağımı gagaladı! Alçak!<br />

- Çabuk çık oradan! Yoksa bizi tavuk hırsızı sanacaklar!<br />

- Şimdi, şimdi... Ah, pelerinimi bir bulsam! Burada bir sürü paçavra var,<br />

hangisi pelerinim, anlayamıyorum ki... Kibritini atsana!<br />

- Bende kibrit ne gezer<br />

- Eh, bu duruma diyecek yok doğrusu! Pelerinimi, çantamı almadan bir yere<br />

gitmem! Onları bulmalıyım!<br />

Layev kızıyor bu sefer.<br />

- Anlamıyorum, insan oturduğu evi nasıl tanımaz Sarhoş herif, sen de!.. Bunun<br />

böyle olacağını bilsem, seninle kesinlikle yola çıkmazdım! Şimdiye dek çoktan<br />

evime gitmiş, rahat rahat uyumuştum. Artık işin yoksa eziyet çek dur!.. Çok<br />

yorgunum, başım dönüyor... Öyle de susadım ki!<br />

- Şimdi, şimdi... Dişini sık biraz. Korkma, ölmezsin!<br />

Đri bir horoz haykırarak başının üstünden uçuyor Layev'in. Derin derin içini<br />

çeken Layev umutsuzca elini sallayarak gidip bir taşa oturuyor. Susuzluktan içi<br />

yanmakta, göz kapakları kavuşmakta, başı kurşun gibi ağırlaşmaktadır... Bir beş<br />

dakika geçiyor aradan, sonra on, yirmi dakika. Kozyavkin hala tavuklarla<br />

didişmektedir.<br />

- Piotr, hadisene!<br />

- Şimdi... Çantamı bulmuştum, gene yitirdim.<br />

Layev başını yumruklarına dayıyor, gözlerini yumuyor. Tavuk gıdaklamaları<br />

arttıkça artmaktadır. Kimsenin oturmadığı yazlığa yerleşen yaratıklar uçuşarak<br />

pencereden çıkıyorlar, baykuşlar gibi dönüyorlar Layev'in tepesinde. Şamatadan<br />

adamcağızın kulakları çınlıyor, ruhu allak bullak oluyor.<br />

"Hayvan!" diye söyleniyor kendi kendine. "Evine çağırdı, şarapla yoğurt sözü<br />

verdi. Vazgeçtik hepsinden, nedir istasyondan ta cehennemin dibine taban tepmek,<br />

tavuk gıdaklamaları dinlemek"<br />

Öfkesi tepesine çıkan Layev çenesini yakasının arasına sokuyor, başını<br />

çantasının üstüne koyduktan bir süre sonra yavaş yavaş dinginleşiyor. Ardından<br />

yorgunlukla birlikte uyku bastırıyor...<br />

Tam o sırada Kozyavkin'in utku dolu haykırışı çınlıyor kulaklarında:<br />

- Yaşasın, çantamı buldum! Şimdi bir de pelerinimi buldum mu bu iş tamam!<br />

Layev uykusu sırasında köpek havlamaları duyuyor. Önce bir köpek, ardından<br />

ikincisi, sonra bir sürü köpek havlamaya başlıyorlar. Köpek sesleri tavuk<br />

gıdaklamalarına karışınca garip bir kakafoni çıkıyor ortaya. Oradan geçen bir<br />

adam Layev'e yaklaşıyor, bir şeyler soruyor. Sonra birilerinin başının üzerinden<br />

atlayıp pencereden içeri girdiklerini, gürültü ettiklerini, bağrıştıklarını<br />

işitiyor. Elinde fener, kırmızı eteklikli bir kadın tepesinde dikilerek ona bir<br />

şeyler soruyor.<br />

- Bunları bana söylemeye hakkınız yok! dediğini duyuyor Kozyavkin'in.<br />

- Ben avukat Kozyavkin! Đşte kartvizitim.<br />

Kalın, hırıltı bir ses karşılık veriyor:<br />

- Bana ne sizin kartınızdan! Bütün tavuklarımı kaçırdınız, yumurtaları ezdiniz!<br />

Ne yaptığınızı bilmiyor musunuz Bugün-yarın hindi kuluçkası çıkacaktı, ama<br />

çiğnediniz hepsini! Kartvizitinizi ben ne yapayım, bayım<br />

- Hayır, beni zorla tutamazsınız! Buna izin vermem!<br />

Layev gözlerini açmaya çalışarak;<br />

"Öyle susadım ki..." diye düşünüyor. Birinin üzerinden atlayarak pencereden<br />

çıktığını belli belirsiz görüyor.<br />

- Soyadım Kozyavkin! Burada yazlık köşküm var, herkes beni tanır!<br />

- Biz Kozyavkin diye birini tanımıyoruz.<br />

- Nasıl tanımazsınız! Çağır muhtarı, o beni bilir!<br />

- Kızmayın, bayım. Şimdi komiser gelecek... Burada oturan yazlıkçıları tanırız,<br />

ama sizi hiç görmedik.<br />

- Sen ne diyorsun Beş yıldır Gnilıye Viselki'de oturuyorum.<br />

- Gnilıye Viselki mi Burası Gnilıye Viselki değil, Hilovo! Sizin orası sağda<br />

kalır, kibrit fabrikasının arkasında. Buradan dört fersah uzaktadır...<br />

- Hay, Allah benim cezamı versin! Demek ki, yanlış yola sapmışız.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!