11.01.2015 Views

Anton Çehov

Anton Çehov

Anton Çehov

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

oyamaya çalışıyorlar. Hayır, azizim, madem evlerimizi aydınlatacaksın, ben<br />

senin sahte kömürünü ne yapayım Bana daha esaslı, daha yanıcı bir şey, ateşin<br />

kendisini ver, anlatabiliyor muyum Uyduruk değil, doğal bir ateş olsun!..<br />

Telgrafçı cakalı bir tavırla ona yanıt veriyor:<br />

- Elektrik bataryasının içinde neler bulunduğunu görmüş olsaydınız başka türlü<br />

konuşurdunuz.<br />

- Hayır, görmek bile istemiyorum! Madrabazlık bunların yaptıkları! Saf halkı<br />

dolandırıyorlar, kanını emiyorlar... Biz böyle şeyleri bilenlerdeniz... Bakın,<br />

delikanlı, her ne kadar adınızı öğrenmek onuruna erişmiş değilsem de,<br />

dolandırıcıları koruyacak yerde hem kendiniz içseniz, hem de başkalarının<br />

kadehlerini doldursanız daha iyi edersiniz.<br />

Uzun boylu, fırça gibi sert saçlı bir genç olan güvey Aplombov (15) kısık, ince<br />

sesiyle:<br />

- Babacığım (16), ben de sizinle aynı kanıdayım, diyor. Ama şimdi bilimsel<br />

konuları tartışmanın sırası değil. Ben de türlü türlü keşiflerden, bilimsel<br />

buluşlardan dem vurabilirim, ama bunun yeri mi burası Sen ne dersin, ma chere<br />

Yanında oturan geline böyle soruyor.<br />

Yüzünde düşünme erdeminden başka tüm erdemleri bulabileceğiniz gelin Daşenka<br />

birden kızarıyor.<br />

- Onlar bilgin olduklarını göstermek istedikleri için hep anlaşılması zor<br />

konuları açıyorlar, diyor.<br />

Masanın öbür ucunda oturan, Daşenka'nın annesi içini çekerek telgrafçı gence<br />

sitem ediyor:<br />

- Çok şükür, bilgin olmadan da bunca yıl yaşadık! Tanrı'nın yardımıyla üçüncü<br />

kızımızı da iyi biriyle evlendiriyoruz. Madem bizler size göre okumuş değiliz,<br />

öyleyse ne diye evimize geldiniz Kendi bilgin dostlarınızın yanına gitsenize!<br />

Ortalığa bir sessizlik çöküyor. Telgrafçı ne diyeceğini bilmemektedir. Elektrik<br />

konusunun böyle garip bir yön alacağını nereden kestirsin adamcağız Sofra<br />

başındaki sessizliğin düşmanca bir havaya bürünerek konukları ona karşı tavır<br />

almaya iteceğini düşünerek kendini savunmaya çalışıyor:<br />

- Tatyana Petrovna, ailenize karşı her zaman saygı duymuşumdur. Demin elektrik<br />

konusunu açmışsam, amacım kendimi başkalarından üstün göstermek değildi.<br />

Đçkinizi seve seve içerim, büyük zevktir benim için. Darya (17) Đvanovya'ya iyi<br />

bir kısmet çıkmasını yürekten dilemişimdir her zaman. Bu devirde, Tatyana<br />

Đvanovna, güvenilir bir erkeğe raslamak zordur. Şimdi herkes evlenme işinde<br />

çıkarını gözetiyor, para en başta düşünülen nesne...<br />

Güvey birden sinirlenerek gözlerini kırpıştırmaya başlıyor.<br />

- Ne demek yani Bana taş mı atıyorsunuz<br />

Telgrafçı ürküyor biraz.<br />

- Kimseye taş attığım filan yok. Sözüm meclisten dışarı... Öylesine, genel<br />

anlamda söyledim. Hemen alınmayın lütfen. Sizin severek evlendiğinizi herkes<br />

bilmiyor mu sanıyorsunuz Zaten aldığınız drahoma nedir ki<br />

Bu sefer Daşenka'nın annesi güceniyor.<br />

- Yo, hiç de öyle değil! Siz fazla ileri gidiyorsunuz, azizim! Bin rublenin<br />

üstüne tam üç tane sabahlık, bir yatak, bütün şu gördüğünüz ev eşyasını<br />

veriyoruz. Böyle drahoma veren başka bir aile arayın, bakalım bulabilecek<br />

misiniz<br />

- Benim ağzımdan bu anlamda bir laf çıkmadı ki! Eşyalarınız gerçekten güzel!<br />

Güveyiniz durup dururken alındı da... Öyle bir şey dokundurmadığımı belirtmek<br />

istemiştim...<br />

Ancak gelinin annesi yatışacak gibi değildi.<br />

- Öyleyse iki anlama çekilecek laflar kullanmayın! Öteden beri annenizi,<br />

babanızı tanır, saygı gösteririz; düğüne o nedenle çağırdık sizi. Ama siz abuk<br />

sabuk laflar ediyorsunuz... Madem Yegor Fyodoroviç'in çıkar için evlendiğini<br />

biliyordunuz, ne diye daha önce sesinizi yükseltmediniz Bir yakınımız olarak<br />

gelir, "Böyle böyle, çıkarı için evlenmek istiyor." derdiniz.<br />

Çok üzülen anne bu kez güveyine dönüp gözlerini kırpıştırarak;<br />

- Sana gelince, iki gözüm, bu yaptığın çok ayıp! diyor. Kızımı yetiştirip<br />

büyüttüm. Gözüm gibi sakınıp bugünlere getirdim yavrucağızımı... Ama sen... sen<br />

yalnızca çıkarını düşünüyorsun...

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!