11.01.2015 Views

Ornitoloji Raporu - Zorlu Enerji

Ornitoloji Raporu - Zorlu Enerji

Ornitoloji Raporu - Zorlu Enerji

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Osmaniye Rüzgar Elektrik Santrali (135 MW) Çevre ve Sosyal Etki<br />

Değerlendirmesi<br />

<strong>Ornitoloji</strong> <strong>Raporu</strong><br />

Hazırlayan:<br />

Kerem Ali Boyla, MSc.<br />

Uzman Biyolog, Ornitolog (kuşbilimci)<br />

kerem.boyla@gmail.com<br />

+90 (212) 2496987<br />

+90 (533) 3775191<br />

Ocak 2009<br />

İstanbul– Türkiye


<strong>Ornitoloji</strong> <strong>Raporu</strong>- Osmaniye Rüzgar Elektrik Santrali Kerem Ali Boyla, İstanbul, 2009<br />

Amaç<br />

Bir rüzgar terminali inşaat müteahhidi ve <strong>Zorlu</strong> <strong>Enerji</strong> Grubuna bağlı olan Rotor Elektrik Üretim A.Ş.<br />

Osmaniye İli’ne bağlı Bahçe ve Hasanbeyli sınırları içinde yer alan 135 MW kapasiteli rüzgar<br />

santrali projesi (Proje) inşaatını ve işletimini planlamaktadır. Bu projenin kuş popülasyonlarına,<br />

özellikle de göçmen kuşlara olumsuz etkilerinin olabileceği konusunda endişeler bulunmaktadır. Bu<br />

ornitoloji (kuşbilimi) başlangıç raporu durum hakkındaki referans olabilecek temel verileri sunmakta,<br />

olabilecek hassas alanların yerlerini ve kuş göç yıllarının tespitini göstermekta ve rüzgar türbinlerinin ve<br />

bunlarla beraber bulunan diğer yapıların buradaki kuş yaşamına etkisinin olup olmayacağını<br />

sorgulamaktadır. <strong>Raporu</strong>n sonuna bir izleme ve değerlendirme planı eklenmiştir.<br />

Giriş<br />

Rüzgar terminalleri alternatif bir enerji kaynağı olup genel anlamda çevre korumaya son derece<br />

faydalıdır. Ancak rüzgar enerjilerinin yaban hayatına, özellikle de kuş popülasyonlarına (Hötker et al.<br />

2004) olumsuz etkilerinin olduğu durumlar meydana gelmiştir.<br />

Rüzgar enerjisinin kuşlar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için kullanılan etkili metodlardan<br />

bazıları şunlardır:<br />

• Rüzgar terminalleri için doğru alan seçimi (sulakalanlar, ormanlar, üreme dönemi dışında kuşlar<br />

için hassas ve önemli alanlar ve yüksek sayıda yırtıcı kuş veya akbaba barındıran dağ<br />

tepelerinden sakınılması)<br />

• Rüzgar terminalinin kurulduğu alanların türbinlere çarpma olasılığı yüksek kuş türleri<br />

üzerindeki çekiciliğini azaltmak<br />

• Rüzgar terminallerinde türbinlerin yerleşim düzeni (türbinlerin göç yollarına veya kuşların uçuş<br />

yönüne dik değil paralel bir düzende konumlandırılması)<br />

• Rüzgar terminallerinin inşaası sırasında kafes kuleler, tel kablolar ve yüksek gerilim hatları<br />

yerine alternatiflerinin kullanılması.<br />

Alan Seçimi<br />

Proje Alanı<br />

Proje Akdeniz Bölgesi’nin doğusunda Osmaniye İli’nde Bahçe ve Hasanbeyli ilçe merkezleri arasındaki<br />

Amanos Dağlarında yer almaktadır. Bahçe İlçe merkezi proje alanına birkaç kilometre yakınındaki en<br />

yakın büyük yerleşimdir. Proje alanındaki diğer yakın yerleşimler Gökmustafalı ve Savranlı köyleridir.<br />

Önemli Kuş Alanı<br />

Türkiye’deki ilk Önemli Kuş Alanı (ÖKA) envanteri Ertan et al. (1989) tarafından, ikincisi Magnin ve<br />

Yarar (1997) tarafından hazırlanmıştır. Sonraları Kılıç ve Eken (2004), Magnin ve Yarar’ın (1997)<br />

bilgilerini güncellemiş ve bunu “Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları 2004 Güncellemesi” adındaki özet bir<br />

envanter olarak yayımlamışlardır. Aynı alanlar hakkında daha kapsamlı bilgiler ise Eken et al.<br />

(2006)’nın ”Önemli Doğa Alanları” kitabında yayımlanmıştır. Kılıç ve Eken’in listelediği ÖKA’lar aynı<br />

zamanda BirdLife International’ın internet üzerindeki veritabanında www.birdlife.org adresinde<br />

bulunabilir. Kılıç ve Eken (2004) bu çalışmasında Amanos dağ silsilesinin tamamını ÖKA kapsamına<br />

almışlardır. Proje alanı Amanos Dağları ÖKA’sı sınırları içinde yer almaktadır.<br />

Natura 2000 Avrupa Birliği’ne (AB) üye bütün ülkelerdeki 26,000 korunan alanı kapsayan çok geniş bir<br />

korunan alanlar ağıdır. Natura 2000 alanlarının yasal dayanağı 1979 yılından beri yürürlükte olan<br />

Kuşları Koruma Yönetmeliği (79/409/EEC) ve 1991’de yürürlüğe giren Habitatları ve Türleri Koruma<br />

Yönetmeliği (92/43/EEC) oluşturur. Special Protection Areas (SPAs) (Özel Çevre Koruma Alanları)<br />

Kuşları Koruma Yönetmeliğinin 4. maddesi uyarınca sınıflandırılan mutlak koruma alanlarıdır. Kuşları<br />

Koruma Yönetmeliği altında her üye devlet en uygun alanları seçmek ve onları SPA ilan etmekle<br />

hükümlüdür. Bu alanlar bu şekilde otomatik olarak Natura 2000 alanları ağına girmektedirler.<br />

2 / 11


<strong>Ornitoloji</strong> <strong>Raporu</strong>- Osmaniye Rüzgar Elektrik Santrali Kerem Ali Boyla, İstanbul, 2009<br />

Şekil 1. Amanoz Dağları ÖKA’sının Kılıç ve Eken’e göre (2004) sınırları. Kaynak: Eken et al.<br />

(2006).<br />

3 / 11


<strong>Ornitoloji</strong> <strong>Raporu</strong>- Osmaniye Rüzgar Elektrik Santrali Kerem Ali Boyla, İstanbul, 2009<br />

Türkiye, AB’ye katılım süreci içinde bulunan bir ülke olarak Natura 2000 korunan alanlarının geçerli<br />

olduğu bir ülke değildir. Kılıç ve Eken tarafından yayımlanan ÖKA envanteri, Natura 2000 alanları için<br />

bir aday alanlar listesi niteliğindedir. ÖKA olarak tespit edilen birkaç alan devasa bir alana sahiptir, örn.<br />

Karadeniz Bölgesi’nin doğusundaki Doğu Karadeniz Dağları Önemli Kuş Alanı 17,283 km 2 ‘lik bir<br />

alana yayılır; bu alan Belçika yüzölçümünün yarısından fazladır. Bundan dolayı Eken et al. (2006)<br />

Önemli Doğa Alanları kitabında (cilt 2, sayfa 211) Doğu Karadeniz Dağları Önemli Kuş Alanını<br />

kesintisiz bir yaşamalanına sahip bir ekocoğrafya olarak tanımlamış ve bu alan için de daha küçük<br />

birimlerin tespit edilmesinin gerekliliğini ve ancak bu küçük birimlerin Natura 2000 adayı olabileceğini<br />

vurgulamıştır. Dolayısıyla Türkiye’de tespit edilen her ÖKA Natura 2000 adayı olarak<br />

değerlendirmemelidir; bu durum özellikle de çok geniş bir alana sahip olduğu için Natura 2000<br />

alanlarında geçerli olan mutlak koruma yaklaşımına uymayan ÖKA’lar için sözkonusudur.<br />

Amanos Dağları ÖKA’sı 3,625 km 2 ’lik dev bir alana yayılmış olup, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş<br />

ve Osmaniye’nin, yani dört ilin sınırları içinde yer almaktadır. Belen ve Bahçe olan iki büyük yerleşim<br />

ÖKA’nın sınırları içinde yer alır. Bu nedenle Amanos Dağları Önemli Kuş Alanı Natura 2000 alanı için<br />

aday alan olarak değil, (içinde birçok alanın tespit edilebileceği) bir ekocoğrafya olarak ele alınmalıdır.<br />

Amanos Dağları ÖKA’sı içindeki Kuş Koruma Zonları<br />

Alan, öncelikle bölgede yüksek sayılarda bulunan ve göç sırasında Belen Geçidi darboğazında<br />

yoğunlaşan göçmen kuşlar, bunun dışında Avrupa Ölçeğinde Korunmada Öncelikli (SPEC 3) olan tek<br />

bir tür ve Akdeniz biyomuna ait türlerin varlığından dolayı ÖKA olarak tespit edilmiştir.<br />

Amanos Dağları ÖKA’sında yaşayan popülasyonları olan ve korunması gereken kuş türleri üç kategori<br />

altında sınıflandırılmıştır. (Kılıç and Eken 2004):<br />

Göçmen darboğaz türleri: Ak pelikan (Pelecanus onocrotalus), kara leylek (Ciconia nigra), leylek<br />

(Ciconia ciconia) ve turna (Grus grus)<br />

Avrupa Ölçeğinde Korunmada Öncelikli: İzmir yalıçapkını (Halcyon smyrnensis)<br />

Akdeniz Biyomu türleri: Kara kulaklı kuyrukkakan (Oenanthe hispanica), zeytin mukalliti (Hippolais<br />

olivetorum), bıyıklı ötleğen (Sylvia cantillans), maskeli ötleğen (Sylvia melanocephala), kara boğazlı<br />

ötleğen (Sylvia rueppelli), Anadolu sıvacısı (Sitta krueperi),<br />

maskeli örümcekkuşu (Lanius nubicus), boz çinte (Emberiza<br />

cineracea), kızıl kirazkuşu (Emberiza caesia).<br />

Göçmen kuşların için önemli olan göç darboğazı alanı<br />

ÖKA’nın güney yarısında Belen Boğazı çevresindeki<br />

yerlerdir. Kuş göçünün yoğunlaştığı alan Belen Geçidi’nin<br />

30 km kuzeyinde başlar, 30 km güneyinde biter, kuzeyde<br />

Bozdağ’dan güneyde Musa Dağı’na kadar uzanır. Göç<br />

darboğazı ve göçmen kuşların göç rotaları “Kuş Göçü”<br />

başlığı altında detaylı olarak anlatılmıştır. Şekil 3’teki çizgili<br />

alan göçmen kuşları için önemli olan zonu göstermektedir.<br />

Avrupa Ölçeğinde Korunmada Öncelikli olan tek tür İzmir<br />

yalıçapkını olup (Halcyon smyrnensis) alçak alanlarda,<br />

muhtemelen ÖKA’nın en batı ve doğu sınırı boyunca ve<br />

alanı sınırlayan ovalarda bulunmaktadır.<br />

Belen<br />

Geçidi<br />

Şekil 2. Amanoz Dağları ÖKA’sının vejetasyonu Kılıç ve<br />

Eken’e göre (2004) sınırları. Çizgili alan göçmen kuşların<br />

yoğun kullandığı alandır. Akdeniz biyomuna bağlı ötücü<br />

kuşların yoğunlaştıkları alanlar ise haritadaki yeşil işaretli<br />

vejetasyonun yoğun olduğu batı yamaçlarıdır. Kaynak:<br />

Eken et al. (2006).<br />

4 / 11


<strong>Ornitoloji</strong> <strong>Raporu</strong>- Osmaniye Rüzgar Elektrik Santrali Kerem Ali Boyla, İstanbul, 2009<br />

Akdeniz biyomuna bağlı türlerin hepsi bol bulunan yaygın türler olup Amanos Dağlarında geniş<br />

dağılıma sahiptirler. Haritada gösterildiği gibi yeşilin farklı renkleriyle işaretlenmiş ormanların büyük<br />

kısmı Amanos Dağları’nın batı yamaçlarında bulunmaktadır.<br />

Proje alanı hem göçman kuşları için önemli olan, hem de Akdeniz biyomunda yaşayan türler için önemli<br />

alanların dışında bulunmaktadır.<br />

Kuş Göçü<br />

Türkiye Palearktik Biyocoğrafya Bölgesindeki başta gelen göç yolu üzerinde olup ülkenin kuzeybatı,<br />

kuzeydoğu ve güneyinde darboğaz bölgeler ve göç koridorları bulunmaktadır (Grimmet and Jones<br />

1989). Hem ilkbaharda, hem de sonbaharda leylekler ve yırtıcı kuşlar Avrupa’yı Asya’ya bağlayan ince<br />

kara köprülerinde yoğunlaşırlar. İstanbul Boğazı, Doğu Avrupa’da yuvalayan kuşların yoğunlaştığı en<br />

önemli bölge durumdadır. Daha yüksek sayılarda yırtıcı kuş ise sonbaharda Karadeniz’in doğu kıyısı ve<br />

Türkiye’nin en kuzeydoğu ucundaki dağ vadileri boyunca göç ederler. İstanbul Boğazı’nı aşan kuşlar<br />

güneydoğu yönüne doğru devam eder, doğu Torosları aşar ve İskenderun Körfezi çevresinde<br />

yoğunlaşırlar. Buradaki göçmen kuşlar Amanos Dağlarını aşmak üzere Belen Geçidinde sıkışırlar.<br />

Şekil 3. Süzülen göçmen kuşların Ortadoğu ve Türkiye’deki göç rotaları. Solda sonbahar, sağda<br />

ilkbahar göçü sunulmuştur. Raporda tartışılan lokaliteler şunlardır: 1. İstanbul Boğazı 2. Çoruh Vadisi,<br />

3. Belen Geçidi. (Shirihai et al. 2000).<br />

Belen Geçidi üzerinde daha önce sadece birkaç çalışma yapılmıştır. Cameron et al. 1967’de buradaki<br />

göç olgusunu ilk kez belgelemiştir, ancak ilk kapsamlı sayımı yapanlar Sutherland ve Brooks (1976)<br />

olmuştur. Okan Can (2002) ilk kapsamlı bahar sayımını saymaya teşebbüs etmiş, ancak sonbaharda<br />

geçit yapan leyleklere kıyasla nispeten düşük bir sayı ortaya çıkmıştır (48,858).<br />

5 / 11


<strong>Ornitoloji</strong> <strong>Raporu</strong>- Osmaniye Rüzgar Elektrik Santrali Kerem Ali Boyla, İstanbul, 2009<br />

İlkbahar göçü ve sonbahar göçü arasında bazı farklar olduğu düşünülmektedir. Arı şahini, kara çaylak<br />

ve küçük akbaba gibi bazı türler ilkbaharda çok daha az sayıda görülmekte olup kuzeye Avrupa’ya<br />

kuzeye doğru yol alırken Belen Geçidinde yoğunlaşmadıkları sanılmaktadır. Bu olguyu İsrail’deki<br />

ilkbahar sayımları da desteklemektedir; bu türlere mensup birçok kuş İsrail’de daha çok<br />

kuzeykuzeydoğu yönüne, tahminen doğrudan Türkiye’nin kuzeydoğusuna, doğru yönelmekte ve Belen<br />

Geçidinden uzak durmaktadırlar. Bu bazı türlerin ilkbaharda neden çok görülmediğini açıklar.<br />

Sonbaharda görülen kuşların çoğunun İstanbul Boğazı’ndan geldiği düşünülmektedir. Karadeniz’in<br />

doğu kıyısı boyunca uzanan göç yolunu kullanan kuşların Belen Geçidini ne sıklıkla kullandığı<br />

bilinmemektedir, ancak onların doğrudan İsrail’e doğru uçmaları ve Belen’den uzak kalmaları daha<br />

olasıdır.<br />

Bu türlerden üç tanesi, küçük orman kartalı, yaz atmacası ve leylek korumada öncelikli türlerdendir. Bu<br />

türlerin Avrupa popülasyonlarının büyük çoğunluğu sonbaharda önce İstanbul Boğazı’nda, sonra Belen<br />

Geçidinden geçit yapar. Bu nedenle Belen Geçidinin bu türler açısından uluslararası bir önemi vardır.<br />

Tablo 1. Belen Geçidinden önemli sayılarla göç eden türlerin listesi. Burada en çok sayıda kuş 2<br />

Ağustos ve 23 Eylül 1982 (Sutherland and Brook) arasında sayılmıştır. En fazla sayıda turna ise 2000<br />

yılında sayılmıştır. (Kılıç and Eken, 2004).<br />

Göçmen Kuş Türleri İlkbahar Sonbahar Maksimum<br />

Sayı<br />

Ak pelikan (Pelecanos onocrotalus) + + 6.203<br />

Leylek (Ciconia ciconia) + + 82.887<br />

Kara leylek (Ciconia nigra) + + 3.300<br />

Kaşıkçı (Platalea leucorodia) + 586<br />

Arı şahini (Pernis apivorus) – + 15.967<br />

Kara çaylak (Milvus migrans) – + 506<br />

Küçük akbaba (Neophron percnopterus) – + 874<br />

Yılan kartalı (Circaetus gallicus) + + 726<br />

Yaz atmacası (Accipiter brevipes) + + 2.951<br />

Küçük orman kartalı (Aquila pomarina) + + 1.886<br />

Küçük kartal (Hierraetus pennatus) + + 587<br />

Turna (Grus grus) + 3.000<br />

Amanos Dağlarında Bilinen Göç Darboğazları ve Uçuş Koridorları<br />

Yırtıcı kuşlar sonbaharda Amanos Dağlarının batı yamaçları boyunca güneye doğru uçarak doğrudan<br />

İskenderun Körfezini doğrudan aşarlar. (Cameron et al 1967 and Sutherland and Brooks 1981). Göç<br />

yollarını daha ayrıntılı olarak haritada görebilirsiniz. Göçmen kuşların yüksek sayılarda yoğunlaştığı<br />

Belen Geçidi darboğazı proje alanının 80 km güneyinde kalır.<br />

Göçmen kuşların büyük çoğunluğu Belen Geçidinden geçen dar bir koridoru kullanırken diğerleri ikinci<br />

öneme sahip rotaları kullanabilir. Sonbahar’da Amanos Dağları’nın batısına varan kuşların Belen<br />

Geçidinde yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Bunların çoğunun İskenderun Körfezini uçarak geçtiği<br />

biliniyor. Bazılarının ise Sarısekili Köyü üzerinden 1100 metrelik bir dağı aştıkları biliniyor.<br />

Haritada İskenderun, Sarısekili ve Dörtyol üzerinden geçen diğer ikincil göç rotalarını açıkça<br />

görebilirsiniz. Bu ikincil göç rotalarının en yakını bile Bahçe’ye 40 km uzaktadır. Kuşların Amanos<br />

Dağlarını Bozdağ’ın kuzeyinden, Dörtyol yakınından aşarak uçtukları bilinmemektedir.<br />

6 / 11


<strong>Ornitoloji</strong> <strong>Raporu</strong>- Osmaniye Rüzgar Elektrik Santrali Kerem Ali Boyla, İstanbul, 2009<br />

Şekil 4. Süzülen kuşların sonbaharda Amanos Dağları üzerinden aşan göç rotaları. Proje alanı bir kare<br />

ile belirtilmiştir. (Sutherland and Brooks 1982).<br />

Şekil 5. Süzülen kuşların ilkbaharda kullandıkları Amanos Dağları üzerinden geçen olası göç rotaları.<br />

Proje alanı bir kare ile belirtilmiştir. (Ali Atahan and Okan Can pers comm.).<br />

7 / 11


<strong>Ornitoloji</strong> <strong>Raporu</strong>- Osmaniye Rüzgar Elektrik Santrali Kerem Ali Boyla, İstanbul, 2009<br />

Habitat ve Üreyen Kuşlar<br />

Projedeki rüzgar türbinleri 1,046 ila 1,707 m rakımlı tepeli bir araziye yerleştirilecektir. Bu tepelerin<br />

kuzeyinde yerleşimlerin yer aldığı bir plato bulunmaktadır. Tepeler çayırlıklar ve meşeliklerle kaplıdır.<br />

(Çevre ve Sosyal Etki Değerlendirme <strong>Raporu</strong>)<br />

Amanos Dağları’daki yaprakdöken ormanlar, ekocoğrafyanın yağış miktarının yüksek olduğu (ortalama<br />

1000 mm) batı yamaçlarında yoğunlaşmışlardır.. Bu, dağ silsilesinin nemli deniz meltemlerine dik<br />

açıyla durmasından kaynaklanır. Doğu yamacında bulunan rüzgar terminalinin çevresindeki yaşamalanı<br />

tepelik ve nispeten kuru bir ormandır. (Çevre ve Sosyal Etki Değerlendirme <strong>Raporu</strong>)<br />

Önemli Kuş Alanı envanterinde listenenen ötücü kuşlar [kara kulaklı kuyrukkakan (Oenanthe<br />

hispanica), zeytin mukalliti (Hippolais olivetorum), bıyıklı ötleğen (Sylvia cantillans), maskeli ötleğen<br />

(Sylvia melanocephala), kara boğazlı ötleğen (Sylvia rueppelli), Anadolu sıvacısı (Sitta krueperi),<br />

maskeli örümcekkuşu (Lanius nubicus), boz çinte (Emberiza cineracea), kızıl kirazkuşu (Emberiza<br />

caesia)] Amanos Dağları’nın her iki yöne bakan yamaçlarında da bulunur ve alanda çok yaygındırlar.<br />

Rüzgar terminalinin inşaatı ve işletilmesi bazı kuşları yerinden edeceği şüphesiz bir gerçektir, ancak bu<br />

etki dikkate alınmayacak kadar küçüktür.<br />

Dağ Sırtlarındaki Kuşlar<br />

ABD ve İspanya’da dağ sırtlarındaki kuşlar rüzgar terminalleri karşısında büyük risk altına girmişler ve<br />

birçok yırtıcı kuş rüzgar türbinlerine çarparak ölmüşlerdir. Almanya’da ise kızıl çaylak (Milvus milvus)<br />

ve ak kuyruklu kartal (Haliaeetus albicilla) yüksek sayılarda ölmüşler ve bu durum endişeye neden<br />

vermiştir.<br />

Bölge yırtıcı kuşlar açısından oldukça fakirdir. Bölgede üreyen yırtıcı türlerinin hepsi - yılan kartalı<br />

(Circaetus gallicus), atmaca (Accipiter nisus), kızıl şahin (Buteo rufinus) ve kerkenez (Falco<br />

tinnunculus) – Türkiye çapında çok yaygın, bol bulunan ve nispeten sağlıklı popülasyonlara sahiptirler.<br />

Kaya kartalı (Aquila chrysaetos) ve tavşancılın (Hieraaetus fasciatus) Amanos Dağları’nın güneybatı<br />

kısımlarında yerli olduğu bilinir (Atahan et al 2008) ve göç araştırmaları sırasında bu iki türe<br />

rastlanmıştır (Sutherland ve Brooks 1976). Amanos Dağları’nın güney ve batı kısımlarındaki<br />

yaşamalanları el değmemiş olup avlanmak için geniş alanlara ihtiyaç duyan bu iki tür için daha uygun<br />

yerlerdir.<br />

Proye yerinin akbaba ve kartal gibi yırtıcı kuşların yüksek popülasyonları barındırmamaktadır.<br />

Kışlayan Kuşlar<br />

Rüzgar terminallerinin üreme dışındaki kuşlara etkisi daha fazla olmuştur. Rüzgar terminalleri kaz,<br />

ördek ve kıyıkuşlarının noktasal popülasyonları üzerinde kayda değer etkiye sahiptirler. Proye yeri<br />

kışlayan kaz, ördek ve çayırlarda yaşayan kıyıkuşlarının bulunduğu alanlardan uzaktadır. Bunun<br />

yanında proye yerinin çevresinde sulakalan bulunmamaktadır. Dolayısıyla proje kaz, ördek, turna,<br />

kızkuşu, yağmurcun ve diğer kıyıkuşları gibi çayır ve sulakalanlarda kışlayan kuşlar için bir tehlike<br />

oluşturmamaktadır.<br />

Kuşların Rutin Uçuşlarına ve Hareketlerine Engel Oluşturma<br />

Üreme dışında, kışlayan veya geçit yapan kuşların gün içinde beslenme, dinlenme ve uyuma alanları<br />

arasında göçler yaptığı bilinir. Martı, turna, kaz ve ördek gibi iri kuşlar bunun gibi günlük hareketlerde<br />

bulunur. (Birdlife International 2005)<br />

Teorik olarak bazı kuşların Amanos Dağları’nın doğusundaki muhtemel beslenme alanları ile Amanos<br />

Dağlarının batısındaki dinlenme alanları arasında doğu-batı yönünde veya bunun tersine hareket ettiği<br />

düşünülebilir. Böyle bir durumda alanın coğrafyasına bakıldığında, Amanos Dağlarının nispeten alçak<br />

bir geçit oluşturduğu Bahçe-Nurdağı karayolunın kuşlar için bir hareket koridoru olarak işlev gördüğü<br />

8 / 11


<strong>Ornitoloji</strong> <strong>Raporu</strong>- Osmaniye Rüzgar Elektrik Santrali Kerem Ali Boyla, İstanbul, 2009<br />

düşünülebilir. Böyle bir ihtimal olduğunda ve doğu-batı yönünde bir kuş hareketinin varlığı durumunda<br />

rüzgar terminali kuşlar için potensiyel bir bariyer olabilecektir.<br />

Amanos Dağları’nın batısındaki en yakında ÖKA’lar Seyhan Deltası ve Ceyhan Deltası’dır. Bu alanlar<br />

büyük ak balıkçıl (azami 147), boz kaz (azami 301) ve turnanın (azami 800) önemi kışlama<br />

popülasyonlarını barındırır. Amanos Dağları’nın doğu eteklerinde ise sadece tek bir ÖKA bulunmakta<br />

olup bu 28 km uzaklıktaki Gavur Gölü’dür. Bu göl kurutulara suları Asi Nehrine tahliye edilmiştir,<br />

topraklarının tamamına yakını tarım arazisine çevrilmiştir. Dolayısıyla Amanos Dağları üzerinden bir<br />

kuş hareketini oluşturacak koşullar yoktur ve bu olgunun varlığı çok düşük bir ihtimaldir.<br />

Amik Ovası’ndaki diğer bir alan eskiden göl niteliğine sahip olan, şimdi tamamen kurutulmuş bulunan<br />

ve hiçbir sukuşu popülasyonunu düzenli barındırmayarak artık ÖKA niteliğini kaybetmiş olan Amik<br />

Gölüdür. Amik Vadisindeki tarlaların kışlayan turna veya kaz barındırdığı bilinmemektedir, ayrıca<br />

buradaki kurak tarlaların bu kuşları çekmediği bilinmektedir. Bu nedenle proje kuş hareketlerine bariyer<br />

oluşturmak konusunda hiçbir risk teşkil etmemektedir.<br />

Proje alanı üzerinde doğu-batı yönünde düzenli bir kuş hareketi olduğu bilinmemektedir.<br />

Projenin Doğal Kuş Popülasyonlarına Olan Etkilerini Azaltmak<br />

İletim hatlarını ele aldığımızda, ROTOR’un başka bir danışmanı tarafından planlanan iletim rotasının ön<br />

çalışmasını temel alarak enerjinin ana trafoya iletiminin nihai rotasına karan veren kuruluş TEİAŞ’tır.<br />

TEİAŞ’ın İletim Bölümü, eğer varsa, çevre açısından hassas bölgeleri dikkate alarak direklerin yerini<br />

belirler. TEİAŞ iletim konusunda hatların rotalarını onaylayan ve ulusal şebekeye dağıtan yetkili<br />

kurumdur. (Çevre ve Sosyal Etki Değerlendirme <strong>Raporu</strong>)<br />

Rüzgar Terminallerinde Türbinlerin Yerleşim Düzeni<br />

Kuş göçü sadece termal hava akımlarına bağımlı olan ve Belen Geçidi gibi darboğaz alanlarda<br />

yoğunlaşan süzülen iri kuşlara mahsus değildir. Kuş türlerin büyük çoğunluğu, özellikler daha küçük<br />

türler gece geniş bir cephede göç ederler. Bütün Akdeniz ülkeleri üzerinden her yıl milyonlarca kuş<br />

doğu batı arasında uzanan bir cephede göç ederler.<br />

İlkbahar ve sonbaharda göçmen kuşların uçuş yönü kuzey-güney doğrultusundadır. Projede türbinler<br />

kuşların kuzey güney çizgisindeki göç yönüne paralel olarak yerleştirilmiştir ve bu şekilde BirdLife<br />

International’ın Rüzgar Terminalleri ve Kuşlar üzerindeki Bildirisindeki (2005) önerilere uygundur. Bu<br />

yerleşim düzeni gece uçan kuşların ölüm oranını en asgari düzeye çekecektir.<br />

Sonuç<br />

Bu rapor Osmaniye RES’in yabani kuşlar, özellikle de göçmen pelikan, leylek ve yırtıcı kuşlar<br />

üzerindeki olası etkilerini ortaya koymak için temel bilgileri içerir.<br />

Proje alanı ana göç darboğazının 80 km ötesinde bulunmaktadır. Göçmen kuşların uçuş rotalarının en<br />

yakını proje yerinin 50 km güneybatısından geçmektedir. Bahçe bölgesinin leylek, pelikan ve yırtıcı<br />

kuşların göç yolunun üzerinde olduğu konusunda hiçbir bulgu ve ipucu bulunmamaktadır. Rüzgar<br />

türbinlerinin inşaası ve işletilmesinin yerli kuşlar üzerindeki küçük olup dikkate alınmayacak ölçüdedir.<br />

Alan seçimi üreme dışında gelen kuşlar için de doğrudur. Burada kışlamak üzere gelen ve sulakalanlara<br />

bağlı yaşayan hassas kuşların bulunduğu sulakalanlar yoktur, bu nedenle proje kaz, trna, kızkuşu,<br />

yağmurcun, ördek ve kıyıuşu gibi çayır ve sulakalana bağımlı kuşlar için herhangi tehlike<br />

oluşturmamamktadır. Alan kuşların günlük uçuş hareketleri için de bir bariyer oluşturma riski<br />

taşımamaktadır. Türbinlerin genel göç yönüne paralel olması, hem süzülen kuşların hem de bunların<br />

dışındaki türlere olabilecek olumsuz bir etkiyi minimuma indirmektedir.<br />

Osmanite RES için kullanılan alan seçimi önemli kuş popülasyonlarından uzakta olup göçmen kuşların<br />

göç rotalarından ve önemli üreyen veya kışlayan kuşların popülasyonlarından uzakta kalmaktadır.<br />

9 / 11


<strong>Ornitoloji</strong> <strong>Raporu</strong>- Osmaniye Rüzgar Elektrik Santrali Kerem Ali Boyla, İstanbul, 2009<br />

İzleme ve Değerlendirme Planı<br />

Rüzgar terminallerinin kuşlara verdiği başlıca zarar, kuşlara rahatsızlık vererek onları yerlerinden<br />

uzaklaştırmak ve kuşların çarparak ölmeleridir. Rüzgar terminalinin kuşlar üzerindeki etkileri bir arazi<br />

çalışması olmadan anlaşılamaz.<br />

Bu arazi çalışması başta proje yeri ve çevresindeki kuş göçü hakkında doğrudan bilgi toplamayı<br />

hedeflemektedir; bu şekilde proje yerinde ikincil göç rotalarının olup olmadığını ortaya çıkacaktır.<br />

Göçün kapsamlı bir şekilde anlaşılabilmesi için ziyaretler, göç süresi içinde rastgele zamanlanmamış,<br />

bölgeden sayıca en fazla geçen türleri hedef alarak ve her bir türün hat safhada geçtiği dönemlere göre<br />

ayarlanmıştır. Aşağıdaki tablo bu planı açıklamaktadır.<br />

Tablo 2. İzleme planını oluşturan ziyaretlerin tarihleri ve her ziyarette araştırılması hedeflenen göçmen<br />

kuş türleri.<br />

İlkbahar<br />

Sonbahar<br />

Alan ziyareti<br />

Mart 22-24<br />

Nisan 2-4<br />

Nisan 25-27<br />

Ağustos 26-28<br />

Eylül 20-22<br />

Ekim 7-9<br />

Hedef Türler<br />

Leylek, kara leylek, turna, şahin, küçük orman kartalı<br />

Şahin, küçük orman kartalı<br />

Yaz atmacası, arı şahini<br />

Leylek ve arı şahini<br />

Yaz atmacası, küçük kartal, küçük akbaba<br />

Buzzard, Lesser Spotted Eagle, Short-toed Eagle<br />

Göç araştırmaları sabah saat 09:00 ile 18:00 arasında gün içinde yırtıcıların en fazla geçtikleri zaman<br />

aralığında gözlemeye uygun bir tepenin üstünden yapılacaktır. İlkbahar ve sonbaharda yapılacak üçer<br />

ziyaret proje yerinin göçmen yırtıcılar ve leyleklerce ne kadar sıklıkla kullanıldığı konusunda genel bir<br />

fikir verecektir. Göç sırasında kuşların davranışları da gözlemlenecek, tür komposizyonu, kuşların<br />

sayıları, uçuş yüksekliği ve rüzgara göre göç yollarındaki değişikliklere özellikle dikkat edilecektir.<br />

Gözlemler sırasında aynı zamanda dağ tepelerinde bulunmaktan hoşlanan ve projenin hedeflediği diğer<br />

yerli yırtıcı kuş türleri, özellikle de kızıl şahin, yılan kartalı, nispeten nadir olan tavşancıl ve kaya kartalı<br />

hakkında bilgiler toplanacak.<br />

Süzülen kuşların sayımları dışında yapılan sayımlarla üreyen kuşlar ve rüzgar türbinlerine çarparak ölen<br />

kuşları hedef alır. Türbinler boyunca uzanan sabah erken yapılacak transekt sayımlarında hem çevrede<br />

üreyen kuşlar hakkında bilgi toplanacak, hem de pervanelere çarpma mortalitesi hesaplanacaktır.<br />

Üreyen kuşlarla ilgili toplanan veriler, ileride terminallerin inşaası veya işletilmesinin kuşlara olabilecek<br />

olumsuz etkileri karşısında geliştirilecek telafi projeleri (doğaya bir noktada verilen zararı, başka bir<br />

lokalitede doğal yaşamalanlarının restore edilmesi, yeniden yaratılması veya ilişleştirilmesini<br />

hedefleyen çalışma) için gerekli temel doneleri oluşturacaktır.<br />

Bu araştırmalar sırasında 10x büyütmeli dürbin ve 30x büyütmeli teleskop kullanılacak. Kuş sesleri<br />

danışman tarafından dinlenerek üreyen türler ayırt edilecek. Çalışmalarda genel ekolojik araştırma<br />

metodları uygulanacaktır.<br />

10 / 11


<strong>Ornitoloji</strong> <strong>Raporu</strong>- Osmaniye Rüzgar Elektrik Santrali Kerem Ali Boyla, İstanbul, 2009<br />

Kaynakça<br />

Atahan, A. 2009. Hatay Kuş Gözlem <strong>Raporu</strong>: 2008. Subaşı Kuş Gözlem Topluluğu, Antakya.<br />

Yayımlanmamış rapor. www.subasi.org veya Subaşı Beldesi Atatürk Cad. No: 18/1 Antakya,<br />

HATAY adreslerinden edinilebilir.<br />

BirdLife International, Birds and Habitats Directive Task Force. 2005. Position Statement on Wind<br />

Farms and Birds. Position Paper. İnternet adresi:<br />

www.birdlife.at/downloads/BirdLife_Windfarm_position.pdf<br />

BirdLife International 2003 BirdLife's online World Bird Database: Search for Species. Version 2.0.<br />

Cambridge, UK: BirdLife International. İnternet adresi:: http://www.birdlife.org (accessed<br />

29/1/2009)<br />

Cameron, R.A.D., Cornwallis, L. Percival, M.J.L. Sinclair, A.R.E. 1967. The migration of raptors and<br />

storks through the Near East in autumn. Ibis 109; 489-501.<br />

Dokay Engineering and Consultancy Ltd. 2009. Environmental and Social Impact Assessment fot the<br />

Bahce Windfarm Project (135 Mw). Dokay Engineering and Consultancy Ltd. Ankara, Turkey.<br />

<strong>Raporu</strong> isteme adresi: www.dokay.info.tr.<br />

Eken, G. Bozdoğan, M., İsfendiyaroğlu, S., Kılıç, D.T., Lise, Y. (eds) 2006. Türkiye’nin Önemli Doğa<br />

Alanları. Doğa Derneği, Ankara.<br />

Ertan, A., Kılıç, A. ve Kasparek, M. 1989. Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları. Doğal Hayatı Koruma<br />

Derneği, Istanbul.<br />

Grimmet, R.F.A. ve Jones, T.A. 1989. Important Bird Areas in Europe. ICBP Tech. Publ. 9. Cambridge:<br />

International Council for Bird Preservation. UK.<br />

Hötker, J., Thomsen, K.M, Köster, H. 2004. Auswirkungen regenerativer Energiegewinnung auf die<br />

biologische Vielfalt am Beispiel der Vögel und der Fledermäuse – Fakten, Wissenslücken,<br />

Anforderungen an die Forschung, ornithologische Kriterien zum Ausbau von regenerativen<br />

Energiegewinnungsformen. Michael-Otto-Institut im NABU. Basılmamış rapor. İndirme<br />

adresi. http://bergenhusen.nabu.de/bericht/VoegelRegEnergien.pdf<br />

Kılıç, D.T. ve Eken G. 2004. Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları 2004 Güncellemesi. Doğa Derneği,<br />

Ankara.<br />

Kirwan, G.M, K.A. Boyla, P. Castell, B. Demirci, M. Özen, H. Welch and T. Marlow.(2008). The birds<br />

of Turkey: a study of the distribution, taxonomy and breeding of Turkish birds. Christopher<br />

Helm. London.<br />

Magnin, G. and Yarar, M. 1997. Important Bird Areas in Turkey. Dog˘al Hayatı Koruma Derneg˘i,<br />

Istanbul.<br />

Can, O. 2001 · Studies on soaring bird migration at the Belen pass and Hatay province · 104 sayfa.<br />

Unpublished graduate thesis. Department of Biology. Middle East Technical University,<br />

Ankara.<br />

Shirihai, H., Yosef, R., Alon, D., Kirwan, G. M. and Spaar, R. 2000. Raptor Migration in Israel and the<br />

Middle East: A Summary of 30 Years of Field Research. International Birding and Research<br />

Center, Eilat.<br />

Sutherland, W. J. and Brooks, D. J. 1981. Autumn migration of raptors, storks, pelicans and spoonbills<br />

at Belen Pass, southern Turkey. Sandgrouse 3: 1–21.<br />

Zalles, J. I. and Bildstein, K. L. 2000. Raptor Watch: A Global Directory of Raptor Migration Sites.<br />

BirdLife International, Cambridge, UK.<br />

11 / 11

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!