11.01.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

önünde bulundurmak gerekir. Ne var ki, biraz önce de i şaret etti ğimiz gibi,<br />

her sahabinin Hazreti Peygamberden i şitip gördüğü söz ve fiiller birbirinden<br />

farklı idi. Bunların aras ında, Hazreti Peygamber hayatta kald ığı müddetçe<br />

onun yan ından ayr ılmayanlar, bir ba şka ifade ile, onunla sohbeti uzun olanlar<br />

bulunduğu gibi, yan ında az kalanlar, yahut sohbeti k ısa sürenler de vard ı .<br />

Bu, tabii olarak Hazreti Peygambere ait söz ve fiillerden, bir sahabinin bildiğini<br />

diğer bir sahabinin bilememesi neticesini do ğurmuştu. Nitekim daha<br />

önce rakamlar vererek de aç ıkladığımız gibi, binin üzerinde hadis rivayet ettikleri<br />

için muk şirün denilen yedi sahabi aras ında bile hadis say ısı bakımından<br />

oldukça büyük farklar vard ır. En çok hadis rivayet eden Ebü Hurayra'n ın<br />

3800 ün üstünde hadisi var iken, ondan sonra gelen 'Abdullah İbn cOmer'in<br />

2600 küsür hadisi rivayet edilmi ştir. Bunun gibi, Enes İbn Mülik'in 2286,<br />

Ummul-mu'ıninin. qi şe'nin 2210, İbn cAbbüs' ın 1969, Cübir İbn `Abdillah' ın<br />

da 1540 hadisi vard ır. Muksiründan en az hadisi olan kimse ise, 1170 hadisle<br />

Ebü Sa(id el-ljudri'dir. Bu rakamlar gösteriyor ki, baz ı sahabenin i şittiklerimi<br />

diğer baz ıları i şitmemi şlerdir. Bu ise tabii olarak şu neticeyi do ğurmu ştur:<br />

Bir sahabi hangi ülkeye göçedip yerle şmi şse, o ülkede yaln ız o sahabi tarafından<br />

bilinen ve rivayet edilen hadisler tan ınmış, fakat o ülkeye u ğramayan sahabilerin<br />

hadisleri orada meçhul kalm ıştır. İşte hadis tarihinde zaman zaman<br />

rastlanan "cIrük ehlinin hadisi", yahut " Şam ehlinin hadisi", veya "M ısır ehlinin<br />

hadisi" tabirlerinin delâlet etti ği mana budur. E ğer bir hadis, Şüm'a<br />

yerle şmi ş bir sahabi tarafından rivayet edilmi ş, fakat o hadisi ba şka ülkelerdeki<br />

diğer sahabiler rivayet etmemi şlerse, yaln ız Şüm ahalisince maruf olan<br />

bu hadis için " Şüm ehlinin hadisi" demek kadar tabii bir şey olmamak gerekir.<br />

Değişik hadislerin de ği şik ülkelerde yay ılmas ı, te şrii görevin ifas ında<br />

farkl ı neticeler do ğurmu ştur. Bilindiği gibi sahabe devrinde te şriin başlıca<br />

üç kaynağı vard ı : Kur'ân ı Kerim, Sunnet veya hadis, sahabe ictihad ı. Burada<br />

şunu hemen belirtmek gerekir ki, ictihad, Hazreti Peygamber taraf ından sahabeye<br />

yüklenmi ş en mühim görevlerden birisi idi. Mu`üz İbn Cebel'i Yemen'e<br />

gönderdi ği zaman ona, ne ile hüküm verece ğini sormuş, Pilu'üz da "Allah' ın<br />

Kitab ı ile, onda bulamazsam Rasülu'llahm Sunneti ile, onda da bulamazsam<br />

ictihad ımla" demi şti. Hazreti Peygamber onun bu cevab ından memnun olmuş<br />

ve göğsüne vurarak "Allah' ın elçisinin elçisini, Allah' ın elçisini ho şnud<br />

edecek şekilde muvaffak k ılan Allah'a hamdolsun" diyerek bu memnuniyetini<br />

ifade etmi şti 454. Bu bakımdan ictihad, çe şitli hödiselerin zuhurunda, onların<br />

hani için her sahabinin başvurmas ı gereken te şrii görevlerden birisi sayıllyord<br />

ur.<br />

98<br />

454 İbn cAbdi'l-Berr, C ı5imic beytıni'l-cılın, II. 56.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!