PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı
mesiyle ba şlamış, bunu Hazreti Peygamberin sevgili e şi Ummul-mu'minIn gişe ile (Ali İbn Ebi Talib aras ında cereyan eden sava ş takip etmi ştir. Bu sava şta baz ı sahabiler şehid dü şmüş, Hazreti `di şe mağla olarak harp sahasından ayrdm ıştır. Daha sonra 'Ali ile Mucaviye aras ında ikinci bir sava ş ç ıkmış, bu ise, müslümanlar aras ında, şi'a ve havaric olmak üzere birbirini tekfir eden iki büyük fırkan ın ortaya ç ıkmasına sebep olmu ştur. Bidayette hilafet meselesine dayanmas ı dolayısıyle siyasi nitelik ta şıyan bu bölünmeler, Kur'ân ve hadis nasslarmdan da destek görmek ihtiyac ında bulunduklar ı için, zamanla itikadi sahaya da s ıçram ış, bu suretle, İslanı'a uysun veya uymasın, çe şitli akaidi müdâfa eden yeni farka ve mezbebler ortaya ç ıkm ışt ır. Bunlar aras ında ilk temayüz eden mezheb mutezile olmu ştur. İşte müslümanlar aras ındaki bu bölünmelerden sonrad ır ki, Allah Ta'alanın yukarıda bir kaçını misal olarak zikretti ğimiz ayetleriyle ve Hazreti Peygamberin yine örne ğini gördüğümüz hadisleriyle medh u sena edilen sahabe bu fırkalar tarafından kötülenme ğe başlamıştır. Sanki Allah Ta'ala onlardan raz ı olmamış ve onlara alt ından ırmaklar akan cennetler vadetmemi ş gibi, bu fırkaların mensupları sahabeyi tefkir etmi şler; sanki Hazreti Peygamber "ashab ıma sövmeyiniz" dememi ş gibi, onlar sahabeyi en galiz küfürlerle itham etmişlerdir. Mesela mutezilenin zuhur etti ği s ıralarda hariciler, Ummu'lmu'minIn (7ki şe ile onun tarafında yer alan Talha ve ez-Zubeyr'i, Cemel harbinde `Ali'ye karşı geldikleri için, cAlryi de, kendisi hak sahibi oldu ğu halde, Şıffin'de tahkimi kabul etti ği için tekfir etmi şlerdir. Ashnda, ehli sunnetin de kabul ettiği gibi, sahabe aras ındaki ihtiltiflar, ne derece şiddetli olursa olsun, hepsi de bir ictihad neticesi idi ve gayesi müslümanlar ın selâmetine matiif idi. Taraflardan birisi hatal ı olsa bile, ictihadda hata küfrü veya f ıskı gerektirmezdi; çünkü muctehid bazan hata yapar, bazan da isabet eder. Isabet ederse iki ecir kazan ır; hataya dü şerse yine de kazanc ı bir ecirdir 349. Hariciler sahabenin ileri gelenlerini bu şekilde tefkir ederlerken, mutezilenin ilk imamlar ından say ılan Va şıl İbn (Ata' daha de ğişik bir görü şle ortaya ç ıkmış, her iki gurubu da fâsik olarak ilan etmi ştir. Va şıl'a göre, Cemel harbine i ştirak edenlerden ve onu destekleyenlerden ya 'Ali, Hasan, Huseyn, İbn `Abbas, `Ammar İbn Yâsir, Eyyâb el-En şari ve diğer taraftarlar fasikt ırlar; yahutta gi şe, Talim ve ez-Zubeyr; çünkü fısk ın iki gurubtan hangisinde olduğu bilinemez. Bu itibarla iki gurubtan (Ali ve Talha veya `Ali ve ez-Zubeyr, şehadette bulunsalar, ikisinden birinin f ıskı dolayısıyle her ikisinin de şehadetleri kabul olunmaz 35°. 349 İbn Ketstr, Ibaş& culrni7-1.tadt§, s. 205. 350 El-Ba~i, el-Fark beyne'l-firalh s. 71-72 82
Mutezile inıamlarındarı Vöşıl' ın arkada şı
- Page 32 and 33: izim Peygamberden ezberledi ğimiz
- Page 34 and 35: Anayasanın 39 ncu maddesinde "Yesr
- Page 36 and 37: Bu haberlerden anla şılıyor ki,
- Page 38 and 39: Bekr'in hilafete geçmesi üzerine
- Page 40 and 41: Sa`d'tan şu haberi nakletmi ştir:
- Page 42 and 43: eraber, bir ay geçtikten ve istiha
- Page 44: Bu durum gözönünde bulundurulurs
- Page 48 and 49: Madem ki o, güvenilir bir kimsedir
- Page 50 and 51: Câbir'in sahifesi hadisçiler aras
- Page 52 and 53: inan:usu. Yine Muhammed İbn. Sirin
- Page 54 and 55: fesini elde etmi ştir" 209; Ahmed
- Page 56 and 57: dan mühim olan husus, Semura İbn
- Page 58 and 59: İbn 'Adi tarafından nakledilen bi
- Page 60 and 61: de, biz burada, her iki yazma nüsh
- Page 62 and 63: 5. Bir kitab ın yazma ııüshalar
- Page 64 and 65: Necilı (Ö. 131) el-Atme ş Suleym
- Page 66 and 67: tır"277. Buna benzer bir ibareyi,
- Page 68 and 69: yaz ıp yazmad ıkları hakk ında
- Page 70 and 71: Es-Suyıltrnın, naklini el-Vâkıd
- Page 72 and 73: eraber bulunan, onunla harplere gir
- Page 74 and 75: 11. Bu tabaka, Mekke'nin fethi üze
- Page 76 and 77: kaçının i şitmi ş oldukları s
- Page 78 and 79: leri belirtilmi ştir 33t. Mülik'i
- Page 80 and 81: " İyilik yarışında öncelik kaz
- Page 84 and 85: onun ashab ı hakkında daha neler
- Page 86 and 87: heyetlerinin başında veya içinde
- Page 88 and 89: Hâlid ibnu'l-Velid gibi me şhur s
- Page 90 and 91: Hadis ve fıkıh sahas ında şöhr
- Page 92 and 93: olan `Ata' İbn Ebi Rabüh 403 ki M
- Page 94 and 95: ese te şekkül etmi ştir. Basra'd
- Page 96 and 97: Diğer iki sahabi cUbade İbnu's-Sa
- Page 98 and 99: önünde bulundurmak gerekir. Ne va
- Page 100 and 101: den i şitti ği bir hadis nass ın
- Page 102 and 103: disle me şgul olan bir çok tabi%
- Page 104 and 105: 2. Hadis vaz`mm ba şlangıcı Hadi
- Page 106 and 107: Biz, yine kaynaklardan edindi ğimi
- Page 108 and 109: cak dereceye gelebilece ğini kabul
- Page 110 and 111: lara yalanc ılık isnad etme ğe d
- Page 113 and 114: II. BÖLÜM HADIS İLM İNİN TEŞE
- Page 115 and 116: Er-Re şid devri (170-193), imparat
- Page 117 and 118: ç ırmak istemiyorlard ı. Bu iki
- Page 119 and 120: İbnu'n-Nedim, z ınd ıklığı i
- Page 121 and 122: den sonra imametin Muhammed İbn (A
- Page 123 and 124: Mukannacm, kar ılarmı ve kendisin
- Page 125 and 126: Abbasi devri tarihinde mühim rol o
- Page 127 and 128: yapan büyliciidürs". Buna benzer
- Page 129 and 130: takip etti ğini, birinci asr ın s
- Page 131 and 132: çok yoğunluk kazand ığı anla
mesiyle ba şlamış, bunu Hazreti Peygamberin sevgili e şi Ummul-mu'minIn<br />
gişe ile (Ali İbn Ebi Talib aras ında cereyan eden sava ş takip etmi ştir. Bu<br />
sava şta baz ı sahabiler şehid dü şmüş, Hazreti `di şe mağla olarak harp sahasından<br />
ayrdm ıştır. Daha sonra 'Ali ile Mucaviye aras ında ikinci bir sava ş<br />
ç ıkmış, bu ise, müslümanlar aras ında, şi'a ve havaric olmak üzere birbirini<br />
tekfir eden iki büyük fırkan ın ortaya ç ıkmasına sebep olmu ştur. Bidayette<br />
hilafet meselesine dayanmas ı dolayısıyle siyasi nitelik ta şıyan bu bölünmeler,<br />
Kur'ân ve hadis nasslarmdan da destek görmek ihtiyac ında bulunduklar ı<br />
için, zamanla itikadi sahaya da s ıçram ış, bu suretle, İslanı'a uysun veya uymasın,<br />
çe şitli akaidi müdâfa eden yeni farka ve mezbebler ortaya ç ıkm ışt ır.<br />
Bunlar aras ında ilk temayüz eden mezheb mutezile olmu ştur.<br />
İşte müslümanlar aras ındaki bu bölünmelerden sonrad ır ki, Allah Ta'alanın<br />
yukarıda bir kaçını misal olarak zikretti ğimiz ayetleriyle ve Hazreti Peygamberin<br />
yine örne ğini gördüğümüz hadisleriyle medh u sena edilen sahabe<br />
bu fırkalar tarafından kötülenme ğe başlamıştır. Sanki Allah Ta'ala onlardan<br />
raz ı olmamış ve onlara alt ından ırmaklar akan cennetler vadetmemi ş gibi,<br />
bu fırkaların mensupları sahabeyi tefkir etmi şler; sanki Hazreti Peygamber<br />
"ashab ıma sövmeyiniz" dememi ş gibi, onlar sahabeyi en galiz küfürlerle itham<br />
etmişlerdir. Mesela mutezilenin zuhur etti ği s ıralarda hariciler, Ummu'lmu'minIn<br />
(7ki şe ile onun tarafında yer alan Talha ve ez-Zubeyr'i, Cemel harbinde<br />
`Ali'ye karşı geldikleri için, cAlryi de, kendisi hak sahibi oldu ğu halde,<br />
Şıffin'de tahkimi kabul etti ği için tekfir etmi şlerdir. Ashnda, ehli sunnetin<br />
de kabul ettiği gibi, sahabe aras ındaki ihtiltiflar, ne derece şiddetli olursa olsun,<br />
hepsi de bir ictihad neticesi idi ve gayesi müslümanlar ın selâmetine matiif<br />
idi. Taraflardan birisi hatal ı olsa bile, ictihadda hata küfrü veya f ıskı gerektirmezdi;<br />
çünkü muctehid bazan hata yapar, bazan da isabet eder. Isabet<br />
ederse iki ecir kazan ır; hataya dü şerse yine de kazanc ı bir ecirdir 349.<br />
Hariciler sahabenin ileri gelenlerini bu şekilde tefkir ederlerken, mutezilenin<br />
ilk imamlar ından say ılan Va şıl İbn (Ata' daha de ğişik bir görü şle ortaya<br />
ç ıkmış, her iki gurubu da fâsik olarak ilan etmi ştir. Va şıl'a göre, Cemel<br />
harbine i ştirak edenlerden ve onu destekleyenlerden ya 'Ali, Hasan, Huseyn,<br />
İbn `Abbas, `Ammar İbn Yâsir, Eyyâb el-En şari ve diğer taraftarlar fasikt<br />
ırlar; yahutta gi şe, Talim ve ez-Zubeyr; çünkü fısk ın iki gurubtan hangisinde<br />
olduğu bilinemez. Bu itibarla iki gurubtan (Ali ve Talha veya `Ali ve<br />
ez-Zubeyr, şehadette bulunsalar, ikisinden birinin f ıskı dolayısıyle her ikisinin<br />
de şehadetleri kabul olunmaz 35°.<br />
349 İbn Ketstr, Ibaş& culrni7-1.tadt§, s. 205.<br />
350 El-Ba~i, el-Fark beyne'l-firalh s. 71-72<br />
82