PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

kitaplar.ankara.edu.tr
from kitaplar.ankara.edu.tr More from this publisher
11.01.2015 Views

uslüp ve tertibindeki güzelli ğin bir mucize olmad ığını, insanların da onun gibisini ve hattâ ondan daha güzelini telif edebileceklerini ileri sürmü ştür752 . Ümmetin her as ırda re'y ve istidlül yönünden hataya dü şebilece ğini iddia eden en-NaiZâm, k ıyas ve icma'a te şriin as ıllar ı olarak da reddetmi ş - tir. Daha mühimmi, mutevatir haber nak ılcilerinin, say ı itibariyle ne kadar çok olurlarsa olsunlar, her birinin de ği şik gaye ve maksatlar ı bulunduğu için, yalan üzerinde ittifak etmelerinin mümkin oldu ğunu ileri sürerek bu çe şit haberlerin de kesinlik ifade edemiyece ği iddiasında bulunmu ştur753 . En-NaiZâm' ın sahabe ve hadisçiler hakk ındaki çirkin sözleri, kendisi gibi bir mutezile imam ı olan el-Câbli tarafından da nakledilmi ştir. Ebu Maus& el-Ba ğdâdrnin, Kitdbu'i-Ma (drif'inden nakletti ğine göre en- Nazzüm, hadis ashab ını ve Ebü Hurayra'dan rivayetlerini ay ıplannşt ır; çünkü ona göre Ebü Hurayra insanlar ın en yalanc ısıdır754. En-Naiiüm, (Omer ibnu'l- İjattâb'a da dil uzatm ış ve onun hem 1:ludeybiyye'de, hem de Hazreti Peygamberin vefat ı s ıras ında şüpheye dü ştüğünü, Fütıma'r dövüp ona miras vermedi ğini, hacc mut (asun nehyetti ğini, mevalilerin Arap kad ınlanyle evlenmelerini haram k ıldığını, teravih namaz ım bir bid'at olarak ihdas ettiğini ileri sürmüş, diğer baz ı tasarruflar ından dolayı onu kötülemi ştir. Keza (Osmân İbn (Affân'a baz ı azil ve tayinleri, (Abdullah İbn Mes(iid'a kader ve in şikâkul-kamer hadislerini rivayeti dolay ısiyle ta'netmi ş, re'y ve ictihadlarından dolayı kötülemedi ği hiç bir sahabi b ırakmam ışt ır755 . Görüldüğü gibi en-NaZiâm, bir taraftan mutevatir ve dolarsiyle âhüd haberleri reddedip ba şta sahabe olmak üzere bu haberlerin râvilerini kötüleyerek, diğer taraftan k ıyas ve icmac ı reddederek İslâm te şriinin bütün kaynaklar ını kurutma yolunu tutmu ş, Kur'ân ı Kerime de dil uzatmak suretiyle dini temelinden yıkmak istemi ştir. Hicretin ikinci asrmda ya şayan ve ya şıyışlarnu üçüncü asrm ba şlar ında da devam ettiren baz ı mutezile imamlarm ın, Hazreti Peygamberin hadisleri ve hadis ashab ı hakkındaki kanaatlar ını öğrendikten sonra, e ş - Şâfi'l ile haberlerin de ğeri üzerinde münaka şa eden fırka mensuplar ının kimler oldu ğunu tahmin etmekte ve bu tahmini kuvvetli bir kanaat olarak aç ıklayan el-ljuzarrye hak vermekte her halde güçlük çekilmeyecektir. Mutezile, bir taraftan felsefi inançlar ı, diğer taraftan hadis ve hadisçiler hakk ındaki menfi kanaat- 752 Aynı eser, s. 87. 753 Aynı yer. 754 Aynı eser, s. 89. 755 Aynı yer. 198

larıyle İslam tarihinde büyük bir fitnenin ilk ate şleyicileri olmu şlard ır. Üçüncü asr ın ba şlarında, halkul-Kur'ön inanc ı ile ilgili olarak açt ıkları kampanyada, zaman ın hadis ve fıkıh imamlar ını, bu inancın kabulüne zorlam ışlar, aklın kabul edemiyece ği i şkenceleri, bu inanc ı kabul etmeyen imamlara reva görmüşlerdir. E. HAD İSLER İN TEDVİN VE TASN İFİ 1. Tedvin ne demektir Tedvin, lugatta cemetmek, toplamak manös ına gelir. Yaz ılı sahifeleri biraraya getirerek iki kapak aras ında bir kitap yapmak, bu manâda tedvinin tam kar şılığıdır756. Sahifelerin, kitab ı vücuda getiren, yahut ba şka bir ifade ile, tedvini yapan kimse taraf ından yaz ılmış olması şart de ğildir. Bununla beraber, kendi yazd ığı sahifelerle bir kitap vücuda getirebilece ği gibi, ba şkaları tarafından yaz ılmış sahifeleri de biraraya getirebilir, yani tedvin edebilir. Hazreti Peygamberin hayat ında baz ı sahabilerin onun hadislerini yazarak " şakife" ad ı verilen küçük çapta kitaplar vücuda getirdiklerini görmü ş- tük. (Abdullah ibn (Am" "Şcichlsa" ad ın ı verdi ği hadis sahifesi, yahut Hemınöm İbn Munebbih'in Ebü Hurayra'dan yazd ığı ve "Sal4a" adını verdiği bir başka sahife, bunların aras ında en çok şöhret kazananlar ı idi. Ancak biz, kitab ım ızın baştarafında bu sahifelerden ve onlar ın yaz ılışından bahsederken "tedvin" tabirini kullanmam ış, daha çok, yazma i şine delâlet etmek üzere "kitöbet" lafz ını tekrarlam ıştık. Filhakika konu ile ilgili kaynaklarda, "kitöbet" ile "tedvin" in, hattâ daha sonra bahis konusu edece ğimiz "ta şnirin, ayrı ayr ı zamanlarda hadis toplama i şine delâlet etmek üzere birbirinden farkl ı manölarda kullanılmış oldukları görülür. Kitabet, Hazreti Peygamber ve sahabe devrindeki hadis yazma i şine delâlet etmektedir. Tedvin, toplamak manös ına geldiğine göre, Hazreti Peygamber ve sahabe devrinde böyle bir faaliyetin mevcut oldu ğunu gösterecek hiç bir delile sahip değiliz. Sadece, baz ı sahabiler, Hazreti Peygamberden bizzat i şittikleri hadisleri yazmışlar, fakat bu sahabilerden hiç biri, kendi i şittiği hadisler yan ında, diğer sahabi arkada şlarının işittikleri hadisleri de toplay ıp yazmayı düşünmemi ş, yahut dü şünmü ş olsa bile böyle bir i şe te şebbüs etmemi ştir. Nitekim en me şhur sahife sâhibi (Abdullah İbn cAmr, "Süd ıka" adını verdiği sahifesine bakmak isteyen Mucöhid'e "bu, benim Rasülu'llah (s.a.s.) tan i şittiğim eş-Şabffe eş-Seıdılscı'd ır ve benimle Rastılu'llah (s.a.s.) aras ında bu hadisleri 756 Kelimenin inanâsi için bkz. n ın Maniür, Tiicu'l-carits, IX. 204. 199

uslüp ve tertibindeki güzelli ğin bir mucize olmad ığını, insanların da onun<br />

gibisini ve hattâ ondan daha güzelini telif edebileceklerini ileri sürmü ştür752 .<br />

Ümmetin her as ırda re'y ve istidlül yönünden hataya dü şebilece ğini<br />

iddia eden en-NaiZâm, k ıyas ve icma'a te şriin as ıllar ı olarak da reddetmi ş -<br />

tir. Daha mühimmi, mutevatir haber nak ılcilerinin, say ı itibariyle ne kadar<br />

çok olurlarsa olsunlar, her birinin de ği şik gaye ve maksatlar ı bulunduğu için,<br />

yalan üzerinde ittifak etmelerinin mümkin oldu ğunu ileri sürerek bu çe şit<br />

haberlerin de kesinlik ifade edemiyece ği iddiasında bulunmu ştur753 .<br />

En-NaiZâm' ın sahabe ve hadisçiler hakk ındaki çirkin sözleri, kendisi<br />

gibi bir mutezile imam ı olan el-Câbli tarafından da nakledilmi ştir. Ebu Maus&<br />

el-Ba ğdâdrnin, Kitdbu'i-Ma (drif'inden nakletti ğine göre en-<br />

Nazzüm, hadis ashab ını ve Ebü Hurayra'dan rivayetlerini ay ıplannşt ır; çünkü<br />

ona göre Ebü Hurayra insanlar ın en yalanc ısıdır754. En-Naiiüm, (Omer<br />

ibnu'l- İjattâb'a da dil uzatm ış ve onun hem 1:ludeybiyye'de, hem de Hazreti<br />

Peygamberin vefat ı s ıras ında şüpheye dü ştüğünü, Fütıma'r dövüp ona miras<br />

vermedi ğini, hacc mut (asun nehyetti ğini, mevalilerin Arap kad ınlanyle<br />

evlenmelerini haram k ıldığını, teravih namaz ım bir bid'at olarak ihdas ettiğini<br />

ileri sürmüş, diğer baz ı tasarruflar ından dolayı onu kötülemi ştir. Keza<br />

(Osmân İbn (Affân'a baz ı azil ve tayinleri, (Abdullah İbn Mes(iid'a kader ve<br />

in şikâkul-kamer hadislerini rivayeti dolay ısiyle ta'netmi ş, re'y ve ictihadlarından<br />

dolayı kötülemedi ği hiç bir sahabi b ırakmam ışt ır755 .<br />

Görüldüğü gibi en-NaZiâm, bir taraftan mutevatir ve dolarsiyle âhüd<br />

haberleri reddedip ba şta sahabe olmak üzere bu haberlerin râvilerini kötüleyerek,<br />

diğer taraftan k ıyas ve icmac ı reddederek İslâm te şriinin bütün kaynaklar<br />

ını kurutma yolunu tutmu ş, Kur'ân ı Kerime de dil uzatmak suretiyle<br />

dini temelinden yıkmak istemi ştir.<br />

Hicretin ikinci asrmda ya şayan ve ya şıyışlarnu üçüncü asrm ba şlar ında<br />

da devam ettiren baz ı mutezile imamlarm ın, Hazreti Peygamberin hadisleri<br />

ve hadis ashab ı hakkındaki kanaatlar ını öğrendikten sonra, e ş - Şâfi'l ile haberlerin<br />

de ğeri üzerinde münaka şa eden fırka mensuplar ının kimler oldu ğunu<br />

tahmin etmekte ve bu tahmini kuvvetli bir kanaat olarak aç ıklayan el-ljuzarrye<br />

hak vermekte her halde güçlük çekilmeyecektir. Mutezile, bir taraftan<br />

felsefi inançlar ı, diğer taraftan hadis ve hadisçiler hakk ındaki menfi kanaat-<br />

752 Aynı eser, s. 87.<br />

753 Aynı yer.<br />

754 Aynı eser, s. 89.<br />

755 Aynı yer.<br />

198

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!