11.01.2015 Views

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

PDF Dosyası - Ankara Üniversitesi Kitaplar Veritabanı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

disle me şgul olan bir çok tabi% ilk kaynak olan ve muhtelif ülkelere da ğılmış<br />

bulunan sahabileri teker teker ziyaret ederek onlar ın Hazreti Peygamberden<br />

i şitip rivayet ettikleri hadiseleri toplama ğa ba şlamışlardır. Sacid İbnu'l-<br />

Museyyib'in "gerektiği zaman bir tek hadis için günlerce yürüdü ğünü"<br />

söylemesi 46°, Mesrök İbnul-Eeddın "bir harf için de olsa yolculuk etti ğini"<br />

belirtmesi 46', hadislerin toplanmas ı için sarfedilen gayret ve titizli ği gösteren<br />

delillerdendir. Bu seyahatlar ın yalnız ilim ve din için yap ılmış olması da, bundaki<br />

samimiyetin bir ba şka delilini te şkil eder. `Abdullah İbn Mescöd'un "Allah'ın<br />

Kitabın ı benden daha iyi bilen bir kimsenin bulunduğunu öğrensem<br />

ona giderdim" 462 sözü ile `tamir e ş -Sacbi'nin "bir kimse hikmetle ilgili bir kelime<br />

işitmek için Sâm'ın bir ucundan Yemen'in öbür ucuna kadar sefere ç ıkmış<br />

olsa, onun bu seferi zâyi olmu ş sayılmaz" sözü 463 bu konudaki niyet ve samimiyeti<br />

aç ıkça gösterir.<br />

İbn Mâce tarafından nakledilen bir hadisin râvisi Kesir İbn Kays, şöyle<br />

anlatmaktad ır: "D ıma şk mescidinde Ebu'd-Derdâ'm yan ında oturuyordum.<br />

Bir adam geldi ve: Yâ Eba'd-Derdö ) ! Senin rivayet etti ğini işittiğim bir hadis<br />

için Rasûlu'llah (s. a. s.) ın şehri Medine'den geliyorum, dedi. Ebu'd-Derdö.<br />

ona: Ticaret yahut ba şka bir i ş için gelmedin mi diye sordu. Adam hayır,<br />

deyince Ebu'd-Derdâ ona şu cevab ı verdi: Hazreti Peygamberin şöyle dediğini<br />

i şittim: Her kim ilim elde etmek için bir yola sülük ederse, Allah da ona<br />

cennet yolunu kolayla şt ır ır. Melekler ilim pe şinde giden kimseden ho şnud<br />

olarak kanadlar ını eğerler. Göktekiler ve yerdekiler, hattâ denizdeki bal ıklar<br />

bile onun için ma ğfiret dilerler Âlimin âbide üstünlü ğü, ayın sâir yıldızlara<br />

üstünlü ğü gibidir. :klimler peygamberlerin vârisleridir. Ne var ki Peygamberler<br />

ne dinar ne de dirhem b ızakırlar; onlar ın bıraktıklar ı yalnız ilimdir;<br />

onu alan da büyük bir ho şnudlukla ahr" 464.<br />

Hazreti Peygamberden rivayet edilen bu çe şit hadislerle de teyid ve<br />

te şvik edilen seyahatlar, bir taraftan hadisin daha geni ş ülkelere yayılmas ını<br />

sağladığı gibi, diğer taraftan bir hadis metninin de ğişik rivayet şekillerinin de<br />

ortaya ç ıkmasına vesile olmu ştur; çünkü bir hadisçi, hazan ya şadığı şehirde<br />

kendi şeyhinden i şittiği bir hadisi, bir ba şka yerde ve bir ba şka şeyhten daha<br />

değişik bir şekilde i şitmi ş olabiliyordu. Bu ise, bir taraftan hadisçiler aras ında<br />

hadisle ilgili müzakere kap ısını açarken, bir taraftan da "fulan kimse hadisi<br />

bu şekilde rivayet etti; fulan kimse de şu şekil..." ifadesinin tabii bir neticesi<br />

olarak isnad fikrinin yerle şip gelişmesinde ba şıca âmillerden birisi olmu ştur.<br />

460 Aynı eser, I. 94.<br />

461 Aynı yer.<br />

462 EI-Ijatibu'l-BağdAdi, el-Kiföye, s. 402.<br />

463 İbn cAbdil-Berr, Cami cbeyöni'l-`11m, I. 95.<br />

464 Bkz. Sunen, I. 97-98.<br />

102

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!