02.01.2015 Views

ta s a rı - asmmmo

ta s a rı - asmmmo

ta s a rı - asmmmo

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sosyal<br />

Güvenlik<br />

Reformu<br />

Üzerine Bir<br />

Değerlendirme<br />

M. Kemal OKTAR (*)<br />

(*)<br />

SMMM<br />

MART - NİSAN 2005, SAYI:159<br />

1. GİRİŞ<br />

Devlet memurlarına sosyal sigor<strong>ta</strong> yardımları sağlamak<br />

üzere 1949 yılında çıkarılan 5434 sayılı Kanun’la TC Emekli<br />

Sandığı, işçilere sosyal sigor<strong>ta</strong> yardımları sağlamak üzere<br />

1945 yılında çıkarılan 4792 sayılı Kanunla İşçi Sigor<strong>ta</strong>ları<br />

Kurumu (Kurumun adı 1965 yılında 506 sayılı Kanunla<br />

Sosyal Sigor<strong>ta</strong>lar Kurumu olarak değiştirilmiştir.) ve<br />

1971 yılında çıkarılan 1479 sayılı Kanun’la da, esnaf ve<br />

sanatkarlar ve diğer bağımsız çalışanlara sosyal sigor<strong>ta</strong><br />

yardımları sağlamak üzere Bağ-Kur kurulmuştur.<br />

Ülkemizin bu üç büyük sosyal sigor<strong>ta</strong><br />

kuruluşu hizmet verdikleri kesimlerin özelliklerine<br />

uygun olarak yapılanmış ve aradan geçen uzun<br />

zaman içinde her birinin mevzuatında toplumsal<br />

değişim ve gelişmelere paralel olarak pek çok<br />

değişiklik yapılmıştır. Mevzuat<strong>ta</strong> sıkça yapılan<br />

değişiklikler, söz konusu kuruluşlarca sağlanan<br />

sigor<strong>ta</strong> yardımlarına ilişkin norm ve s<strong>ta</strong>ndartlar<br />

arasında önemli farklılıklar oluşmasına neden<br />

olmuştur.<br />

Fon birikim esasına göre kurulan, işverenler ve<br />

işçilerin ödedikleri primlerle finanse edilen sosyal<br />

sigor<strong>ta</strong> kuruluşlarımızda ilk yıllarda önemli fonlar<br />

birikmiş ise de; sistemin aktüeryal dengelerini<br />

olumsuz etkileyecek şekilde çıkarılan hizmet borçlanma<br />

yasaları, emeklilik koşullarında sıkça yapılan değişiklikler<br />

ve getirisi yüksek alanlarda değerlendirilememesi gibi<br />

nedenlerle fonlar hızla tükendiğinden, 1970 li yıllarda fiilen<br />

dağıtım sistemine geçilmiştir.<br />

Emekli aylıklarının çalışanların ödedikleri primlerle<br />

karşılandığı kuşaklar arası bir dayanışma yöntemi olan dağıtım<br />

sisteminin finansman açığı vermeden sürdürülebilmesi<br />

için, prim ödeyenlerle emekli aylığı alanların sayıları arasında<br />

sağlıklı bir denge kurulması zorunludur. Bu dengenin<br />

kurulabilmesi de, sistemdeki her emekli karşılığında asgari<br />

dört sigor<strong>ta</strong>lının prim ödemesi ile sağlanabilmektedir.<br />

Emeklilik koşullarının kolaylaştırılması, işsizliğin<br />

artması ve kayıt dışı istihdamın giderek yaygınlaşması gibi<br />

nedenlerle, emeklilerle prim ödeyenler arasındaki oran<br />

1994 yılında ½’ye düştüğünden, çalışanların ödedikleri<br />

primlerle emekli aylıkları karşılanamaz hale gelmiş ve<br />

sistemin finansman açıkları Hazine <strong>ta</strong>rafından karşılanmaya<br />

başlanmıştır.<br />

eleştiri<br />

BÜLTEN<br />

16

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!