02.01.2015 Views

Tümen Stadyum - AE ARMA-ELEKTROPANÇ ELECTRICAL ...

Tümen Stadyum - AE ARMA-ELEKTROPANÇ ELECTRICAL ...

Tümen Stadyum - AE ARMA-ELEKTROPANÇ ELECTRICAL ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

editörden<br />

İşin Piri Belli Oldu<br />

Necmi YILDIZ<br />

Satın Alma Müdürü<br />

Elektrik Mühendisi<br />

Değerli okuyucularımız,<br />

2011’i yarıladığımız bu günlerde, ülkemizi<br />

çevreleyen komşularımızın içerisinde<br />

bulunduğu siyasi ve ekonomik<br />

sorunlar doruk noktaya ulaşmış durumda.<br />

Çevre ülkelerin gıptayla izlediği<br />

yurdumuzda demokrasinin temeli olan<br />

seçme hakkımızı kullanarak Haziran<br />

ayında Genel Seçimlerde oyumuzu kullandık.<br />

Sandıktan çıkan sonucun tüm<br />

yurda hayırlı olmasını ve istikrar getirmesini<br />

diliyoruz.<br />

Bu sayıda sizlerle paylaşmak istediğimiz<br />

birbirinden heyecan verici haberlerimiz<br />

var. Dubai Palmiye Adası’ndaki<br />

ikinci beş yıldızlı otel işimiz olan Rixos<br />

Palm Jumeriah Otelin MEP işlerini de biz<br />

üstlendik. İstanbul Ataşehir’de yapımı<br />

devam eden Radisson Blu Otelin Elektrik<br />

Taahhüt işlerine ve Tuzla’da yapılmakta<br />

olan Türkiye’nin ilk ve tek Denizcilik ihtisas<br />

üniversitesi Piri Reis Üniversitesinin<br />

Mekanik Taahhüt işlerine de başlamış<br />

bulunuyoruz. Öte yandan Moskova’nın<br />

merkezinde yapımını tamamladığımız<br />

Avrupa’nın En Yüksek Binası olan City<br />

of Capitals’in ardından, Avrupa’nın yapılmakta<br />

olan En Yüksek Binası Mercury<br />

City Tower da tüm görkemiyle yükseliyor.<br />

Bu sayımızdaki konularımız her zamanki<br />

gibi gene çok çeşitli. Sizleri<br />

İstanbul’dan Kuzey Afrika’ya; Birleşik<br />

Arap Emirlikleri’nden Kazakistan’a ve<br />

Tümen’e götürüyoruz. 1994 yılında<br />

yeni mezun bir mühendis olarak gittiğim<br />

Moskova’da karlı bir kış günü şantiyemizin<br />

bulunduğu Krasnagorsk’ta tek başıma<br />

gezinirken, hemen önümdeki evden ma<br />

yolu bir adam fırlamış ve benim şaşkın<br />

bakışlarım arasında karların üzerinde<br />

yuvarlanmaya başlamıştı. Vücudu mora<br />

kesmiş bu adamın yaptığı şeyin ne olduğunu<br />

ilk kez o zaman öğrenmiştim.<br />

‘Russkaya Banya’ denen bu geleneğindetaylarını<br />

‘Seyyahname’ köşemizde<br />

okuyabilirsiniz.<br />

Bu sayımızda yeni bir köşemiz var. Yaşamın<br />

Renkleri adını verdiğimiz bu köşede,<br />

çalışanlarımızın hobilerine yer<br />

veriyoruz. Bu ilk sayıda Teklif Bölümü<br />

arkadaşlarımızdan Ahmet ÖZGÜR bize<br />

modelciğin inceliklerini anlatıyor. Hepinizin<br />

yakından tanıdığı, Aydınlatma<br />

Sektörünün lider firmalarından SİTECO<br />

Aydınlatmanın Genel Müdürü Sn. Niyazi<br />

AVCI’nın hiç bilmediğiniz yönlerini röportajımızda<br />

okuyabilirsiniz. Niyazi Bey<br />

de röportajımızın bir yerinde “Dil öğrenmek<br />

benim hobilerimden biridir.” diyor.<br />

Türkiye’de Elektrik Mühendisliğinin temellerini<br />

atmış, Elektrik Tesisleri’nin<br />

babası diyebileceğimiz, değerli hocalarımızdan<br />

Prof. Dr. Mustafa Bayram geçtiğimiz<br />

günlerde vefat etti. Araştırmalarıyla,<br />

verdiği derslerle, yazdığı kitaplarla bizlerin<br />

yetişmesinde büyük emekleri geçen<br />

değerli hocamızı buradan rahmetle anıyoruz.<br />

Herkes kendine uygun bir hobi bulabilir.<br />

Yaşamınızı renklendirmek için geç kalmış<br />

değilsiniz…<br />

Sevgiyle kalın…<br />

1<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


www.arma-elektropanc.com.tr<br />

Kapak Fotoğrafı: Tümen <strong>Stadyum</strong><br />

içindekiler<br />

8<br />

Dergi Adı: <strong>AE</strong> Magazin<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

<strong>AE</strong> Arma-Elektropanç A.Ş. adına<br />

Demir Özkaya<br />

Sorumlu Genel Yayın Yönetmeni ve<br />

Yazı İşleri Müdürü<br />

Necmi Yıldız<br />

Yayın Kurulu<br />

Demir Özkaya, Turgay Ertan, Necmi Yıldız, Hakkı Önem,<br />

Av. İlker Ulaş, Serdar Yüksel, Burcu Kızılhan Tan<br />

Yönetim Yeri<br />

Fulya Mah. Vefa Deresi Sok. No.11 34394 Şişli / İSTANBUL<br />

T: +90 212 275 54 84 (pbx) • F: +90 212 274 06 41<br />

ae@arma-elektropanc.com.tr<br />

Rusya Federasyonu Temsilcisi<br />

Suat Önder Yıldız<br />

T: +7 495 775 01 49<br />

info@arma-elektropanc.ru<br />

Birleşik Arap Emirlikleri Temsilcisi<br />

Yavuz Güvener<br />

T: +971 2 628 22 40<br />

info@arma-elektropanc.ae<br />

Proje / Tümen <strong>Stadyum</strong><br />

Sovetbek Nazaraliev<br />

38<br />

Görsel Yönetmen<br />

Sezen Erkorol<br />

Basım<br />

İkon Yay. ve Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.<br />

Çoban Çeşme Cad. No:12/11 Kağıthane / İSTANBUL<br />

T: 0212 294 23 31 • F: 0212 294 46 32<br />

Yayın Türü<br />

Yerel süreli yayın. Üç ayda bir yayınlanır.<br />

Basım Tarihi<br />

Haziran 2011<br />

Seyyahname / Doğu Kazakistan<br />

İrina Zhuikova


16<br />

32<br />

Global Bakış / Pan Arabizm<br />

Turgay Ertan<br />

20<br />

Hukuk Penceresi / Kira Sözleşmesi<br />

İlker Ulaş<br />

36<br />

Röportaj / Niyazi Avcı<br />

Necmi Yıldız<br />

26<br />

Kalite / Kalite ve Maliyet 2<br />

Özcan Özok<br />

42<br />

Teknoloji / Kablo Tavasının Evrimi<br />

Gökçehan Demirkır<br />

Edebi Köşe / Vladimir Vladimirovic<br />

Mayakovski - Hakkı Önem<br />

1 Başlarken / Editör - Necmi Yıldız<br />

4 Kısa Kısa<br />

8 Proje / Tümen <strong>Stadyum</strong> - Sovetbek Nazaraliev<br />

16 Global Bakış / Pan Arabizm- Turgay Ertan<br />

20 Röportaj / Niyazi Avcı - Necmi Yıldız<br />

26 Teknoloji / Kablo Tavasının Evrimi - Gökçehan Demirkır<br />

30 Yaşamın Renkleri / Hobi - Ahmet Özgür<br />

32 Hukuk Penceresi / Kira Sözleşmesi - İlker Ulaş<br />

36 Kalite / Kalite ve Maliyet 2 - Özcan Özok<br />

38 Seyyahname / Doğu Kazakistan - Irina Zhuikova<br />

42 Edebi Köşe / Vladimir Vladimirovic - Mayakovski Hakkı Önem<br />

46 <strong>AE</strong> Ailesi’nden


kısa kısa<br />

Rixos Palm<br />

Jumeirah Hotel<br />

Dubai Palmiye Adas›’nda<br />

ikinci 5 y›ld›zl› otel projemiz bafllad›.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

4


kısa kısa <<br />

RIXOS PALM JUMEIRAH HOTEL’in<br />

MEP (Mechanical, Electrical & Public Health) tesisat› işleri,<br />

<strong>AE</strong> Arma-Elektropanç’›n ispatlanm›ş bilgi ve deneyimine<br />

emanet edildi.<br />

5<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


kısa kısa<br />

Radisson Blu Hotel başladı.<br />

İşin Piri Belli Oldu...<br />

İstanbul / Ataşehir ‘ de<br />

yapımı devam etmekte<br />

olan, 20.000 m kapalı<br />

alanlı Radisson Blu<br />

Hotel İnşaatı elektrik<br />

ve elektronik işleri’nin<br />

yapımı, ana müteahhit<br />

Ant Yapı Sanayi ve<br />

Ticaret LTD. ŞTİ.<br />

tarafından <strong>AE</strong> Arma-<br />

Elektropanç A.Ş.’ ye<br />

verildi.<br />

Tuzla’da yapımı devam etmekte olan 46.150 m kapalı alana sahip, Piri Reis Üniversitesi<br />

Denizcilik Fakültesi ve Uygulamalı Deniz Araştırma Merkezi’nin Mekanik işleri Bahadır<br />

İnşaat Mühendislik Taahhüt ve Ticaret A.Ş. tarafından <strong>AE</strong> Arma-Elektropanç’a verildi. Bina<br />

tamamlandığında Türkiye’nin ilk ve tek Çevreye Duyarlı-Yeşil kampüsü olacaktır.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

6


kısa kısa <<br />

Mercury City Tower devam ediyor.<br />

Moskova’nın kalbi Moscow City<br />

bölgesinde, tamamlamış olduğumuz<br />

City of Capitals ve devam<br />

etmekte olan Mercury City<br />

Tower binaları, Avrupa’nın en<br />

yüksek ve teknolojik binalari olarak<br />

tüm ihtişamlarıyla yükselmektedir.<br />

7<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


proje: Tümen <strong>Stadyum</strong><br />

Sovetbek NAZARALIEV<br />

Proje Müdürü<br />

Elektrik Mühendisi<br />

Tümen <strong>Stadyum</strong><br />

De€erli Okuyucular›m›z, bir<br />

önceki sayımızın “SEYYAH-<br />

NAME” köşesinde konu ettiğim<br />

Tümen şehrinde taahhüdünü<br />

tamamladığımız Tümen Şehir<br />

<strong>Stadyum</strong>u’nu tanıtacağım sizlere. <strong>Stadyum</strong><br />

binasının yerinde 1986 yılında yapılmış,<br />

eski ve küçük bir bina vardı.<br />

FIFA ve UEFA standartlarına uygun olması<br />

için binada rekonstrüksiyon yapılmasına<br />

karar verilerek 2008 yılında işe<br />

başlandı. İlk iş olarak eski bina yıkıldı<br />

ve yerine yeni, modern bir bina inşa<br />

edildi. Bina, özellikle diğer şehirlerden<br />

gelecek konuk futbol takımlarını<br />

ağırlamak amacıyla tasarlandı, ayrıca<br />

futbol maçı dışındaki günlerde bina<br />

içinde hareket sağlamak amacıyla sağlık<br />

birimleri, spor ve jimnastik salonları,<br />

yüzme havuzu, Türk hamamları, saunalar<br />

ve restaurant eklendi.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

8


proje: Tümen <strong>Stadyum</strong> <<br />

Yapılan işleri genel hatlarıyla özetleyecek<br />

olursak;<br />

Futbol sahası yerden ısıtmalı olacak şekilde<br />

suni çimle değiştirilerek yenilendi.<br />

Saha aydınlatma, ses, CCTV, scoreboard,<br />

otomatik bilet satış ve canlı yayın<br />

sistemleri komple yeniden standartlara<br />

uygun şekilde yapıldı. 27.000 m kapalı<br />

alanlı, 2.500 kişi kapasiteli tribünü<br />

bulunan 5 katlı yeni bina inşa edildi.<br />

Bina bodrum katı hariç her kat A,B ve<br />

C bloklardan oluşmaktadır.<br />

Bina, özellikle diğer şehirlerden gelecek konuk futbol takımlarını ağırlamak<br />

amacıyla tasarlandı, ayrıca futbol maçı dışındaki günlerde bina içinde<br />

hareket sağlamak amacıyla sağlık birimleri, spor ve jimnastik salonları,<br />

yüzme havuzu, Türk hamamı, saunalar ve restaurant eklendi.<br />

9<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


proje: Tümen <strong>Stadyum</strong><br />

Binayı kat kat fonksiyonlarına göre<br />

tanıtacak olursak;<br />

Bodrum Kat<br />

Bodrum kat 65 araçlık personel otoparkı<br />

ve teknik mahallerden oluşmaktadır.<br />

Yangın pompa odası, merkez ısı<br />

odası ve havalandırma odaları olmak<br />

üzere mekanik odaların büyük kısmı<br />

bodrumda yerleşmiştir.<br />

1. Kat<br />

1. kat A ve C blokları sporcu soyunma<br />

odaları, ısınma salonu, duş ve dinlenme<br />

odalarından oluşmaktadır.<br />

Dinlenme odasında Türk hamamı ve<br />

sauna mevcuttur.<br />

1. kat B bloğunda hakem odaları, doping<br />

kontrol odası, doktor ve antrenör<br />

odalarının yanısıra konferans salonu<br />

ve taktik odaları vardır.<br />

2. Kat<br />

2. kat A blok genel anlamı ile sağlık<br />

kontrol merkezidir. Doktor odaları,<br />

fizik tedavi odaları ve su tedavi odaları<br />

son derece modern tıbbi cihazlarla<br />

donatılmış durumdadır.<br />

2. kat B blokta tribün olduğundan bu<br />

bölgede geniş fuaye, sağ ve sol tarafında<br />

büfe vardır. Fuayeye giriş hem<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

10


proje: Tümen <strong>Stadyum</strong> <<br />

11<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


proje: Tümen <strong>Stadyum</strong><br />

1. kattan hem de direk dışarıdan vardır.<br />

Seyirci girişlerinde otomatik bilet<br />

satış turnikeleri mevcuttur. 2. kat C<br />

bloğunda mutfak ve Sportbar mevcuttur.<br />

3. Kat<br />

3 kat A bloğunda vucut geliştirme salonu,<br />

bisiklet salonu ve spor salonu<br />

vardır.<br />

Sporcular sporlarını yaparak 3. kat B<br />

bloktaki havuza geçeceklerdir. Havuz<br />

bölümünde Türk hamamı, sauna ve<br />

jakuzi öngörülmüştür. 3. kat B blokta<br />

VIP localara ait elektik ısıtmalı koltuklar<br />

bulunmaktadır. Son olarak bu<br />

blokta mutfak ve restoran vardır.<br />

4. Kat<br />

4 kat A blok idari ofisleri, B blok otel<br />

odaları ve C blok mutfak ve kahvaltı<br />

salonunu içermektedir. 4. kat A blokta<br />

otel için çamaşırhane ve çamaşır<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

12


proje: Tümen <strong>Stadyum</strong> <<br />

Bina içinde<br />

çok çeşitli<br />

özel dekoratif<br />

aydınlatma<br />

armatürleri<br />

kullanıldı.<br />

asansörü öngörülmüştür.<br />

5. Kat<br />

5. kat B bloğu otel odalarından ve teknik<br />

mahallerden oluşmaktadır.<br />

Bina elektrik tesisatlarını da kategorilerine<br />

göre ayrı ayrı özetlemek istersek;<br />

Elektrik Kuvvetli Akım Sistemleri<br />

Bina elektrik ihtiyacı için 2 adet 1250<br />

kVA trafo ve saha sistemleri için 2 adet<br />

1600 kVA, trafo mevcuttur. Bina içi<br />

yangın sistemleri için 1100kVA dizel<br />

jeneratör; saha aydınlatma ve ses sistemlerinin<br />

kesintisiz çalışması için<br />

1200kVA Dinamik UPS öngörülmüştür.<br />

13<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


proje: Tümen <strong>Stadyum</strong><br />

Genel bilgisayar beslemesı için 80kVA<br />

UPS, Tıbbi cihaz beslemesi için 10kVA<br />

UPS ve Zayıf akım sistem beslemesi<br />

için 20kVA UPS tesis edilmiştir.<br />

Çevre aydınlatması için yol aydınlatma<br />

ve kaldırım aydınlatması olarak<br />

2 tip aydınlatma direği kullanıldı. Bina<br />

içinde çok çeşitli özel dekoratif aydınlatma<br />

armatürleri kullanıldı.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

14


proje: Tümen <strong>Stadyum</strong> <<br />

Zayıf Akım Sistemleri<br />

Yangın alarm sistemi<br />

Bina yangın panelinde toplam 13<br />

adet loop üzerinden 1314 adres kontrol<br />

edilmektedir. Bina içi yangın söndürme<br />

zonları izlenmekte ve asansör,<br />

seslendirme, havalandırma, duman<br />

atma ve basınçlandırma sistemleri<br />

kontrol edilmektedir.<br />

Bodrum kattaki gaz algılama sistemi<br />

bodrumdaki CO seviyesine göre<br />

duman atma fanını çalıştırmaktadır.<br />

Yangın ihbar ve CO sistemlerinden<br />

gelen herhangi bir ihbarın, nereden<br />

geldiği bilgisayar grafik ekranından izlenebilmektedir.<br />

CCTV sistemi<br />

Bina içi koridor ve genel alanları ile<br />

bina girişleri ve çevresini kontrol etmek<br />

amacıyla 86 adet dome kamera ve 45<br />

adet harici tip kamera kullanıldı. Sistem<br />

merkezinde 9 adet dijital kayıt cihazı<br />

ve 18 adet LCD monitör ile CCTV sistemi<br />

bina güvenliğini sağlamaktadır.<br />

Kartlı geçiş ve güvenlik sistemi<br />

Bina içinde toplam 115 adet kart okuyucu<br />

ile geçiş yapılmakta olup kartlı<br />

geçiş sistemi bina güvenlik sistemi ile<br />

entegreli olarak çalışmaktadır.<br />

Acil anons ve seslendirme<br />

sistemi<br />

Acil anons sistemi bina foksiyonuna<br />

bağlı olarak zonlara ayrılmıştır. Rus<br />

standartlarına<br />

uygun şekilde acil anons sistemi için<br />

yangına dayanıklı kablolar kullanılmıştır.<br />

Sistem yangın algılama merkezi ile<br />

entegreli çalışacaktır.<br />

Ayrıca binada merkezi saat sistemi,<br />

data-telefon ve TV sistemleri de mevcuttur.<br />

2008 yılında başlayan Tümen <strong>Stadyum</strong><br />

Rekonstrüksiyonu projesinde,<br />

2010 Şubat ayında başladığımız<br />

elektrik-elektronik işleri taahhüdümüzü<br />

Mayıs 2011 sonunda başarı ile<br />

tamamlayıp işverene teslim ettik.<br />

Bu projede birlikte çalıştığımız ekip<br />

arkadaşlarıma, üstün gayretleri ve özverili<br />

çalışmalarından dolayı kendim<br />

ve şirketim adına teşekkürü bir borç<br />

biliyorum.<br />

Saygılarımla,<br />

15<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


global bak›fl: Pan Arabizm<br />

Turgay ERTAN<br />

İş Geliştirme Koordinatörü<br />

Pan Arabizm<br />

Arap milliyetçiliği olarak adlandırılan Pan Arabizm,<br />

Arap halkları arasındaki birlik ve beraberlik hedefine<br />

sahip bir akım olup geçmişteki kökeni Osmanlı Devleti<br />

egemenliğindeki Arap halklarına kadar uzan›r.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

16


global bak›fl: Pan Arabizm<br />

Kıymetli Arkadaşlarım, bugün sizlere<br />

çok değişik bir konuyu -bilgilerinizi<br />

tazelemek üzere- sunmak<br />

istiyorum.<br />

Bütün dünyanın dikkatini üzerine çeken<br />

bu gelişmenin güney sınırımıza dayanmış<br />

olmasından dolayı konu çok önemlidir.<br />

Tunus’ta 17 Aralık 2010’da seyyar satıcı<br />

Muhammed Buazizi’nin kendini<br />

yakması ile başlayan bu hareket, önce<br />

Mısır’a sıçradı oradan da bütün Kuzey<br />

Afrika ve Arap dünyasını etkisi altına<br />

aldı. Buazizi’nin kendisini yakmasının sebebi<br />

ise meyve sattığı seyyar arabasına<br />

bir kadın polisin müdahale etmesi onu<br />

sokak ortasında tokatlamasıydı. Ancak,<br />

Tunus bölgedeki diğer ülkelere göre<br />

her yönüyle çok gelişmiş ve çağdaş<br />

bir yönetimi çoktan hak etmiş bir<br />

ülke idi. Adı birçok dedikodu,<br />

beceriksizlik ve rüşvet iddialarına<br />

karışan Zeynel Abidin Bin<br />

Ali’nin idaresi hakikaten bu<br />

ülke ve halkına yakışmıyordu.<br />

Buazizi’nin kendisini yakmasından<br />

sonra Mısır, Cezayir<br />

ve Moritanya’da birçok<br />

kişi de kendini yaktı. Fakat<br />

en çarpıcı etkisi Mısır da görüldü.<br />

Tabii bunda modern iletişim<br />

araçlarının gelişmesi ve sosyal medyanın<br />

Facebook ve Twitter ‘in yanı sıra El<br />

Cezire televizyonunun da çok etkili olduğu<br />

aşikârdır. Bugün artık dünyada yaşayan<br />

herkes gerek cep telefonları gerekse<br />

uydu yayınları ile anında olaylar<br />

hakkında bilgi sahibi olmaktadır.<br />

Mısır bilindiği gibi, Arap dünyasında nüfusu<br />

en fazla, ekonomisi ve askeri gücü<br />

diğerlerine göre en önde olup yaklaşık<br />

son altmış yılda askeri idareye çok yakın<br />

bir rejim ile yönetilmekte idi. Son yıllarda<br />

Hüsnü Mübarek ve oğulları hakkında<br />

dedikoduların çok öne çıktığı ve halk<br />

arasında gelir dağılımının büyük dengesizliklere<br />

ulaştığı görülmekte idi. Halk<br />

Tunus’taki gelişmelerin tesirinde kalarak<br />

Al Cezira televizyonunun da teşviki ile<br />

şimdi dünyaca ünlenen Tahrir meydanında<br />

gösterilere başladı. İlk önceleri direniş<br />

gösteren Hüsnü Mübarek bir süre<br />

sonra idareyi ordu kumandanı Tantavi’ye<br />

bırakarak ailesi ile Şarm El Şeyh’teki yazlık<br />

sarayına çekildi. Ancak, % 60’ı 30<br />

yaşın altında ve % 25’i işsiz olan halk<br />

durumdan memnun ve ümitli değildir.<br />

Askeri idare ile henüz hiçbir şeyin değişmediği<br />

ifade edilerek yeni başlamış<br />

olan devrimin devam ettiği açıklanmaktadır.<br />

Baştaki idare, olayların kontrol edilemez<br />

durumlara gelebileceğinden çekinerek,<br />

Hüsnü Mübarek, iki oğlu ve<br />

eski yüksek rütbeli subaylar için<br />

sorgulamaların başladığını ilan<br />

etmiştir. Ancak, Mısır’da hala<br />

idare ve politikada büyük boşluklar<br />

vardır. Halkın hoşnutsuzluğu<br />

her geçen gün artmakta<br />

ve Tahrir meydanındaki<br />

kalabalıklar da gittikçe<br />

artmaktadır.<br />

Bu büyük ülkeden sonra benzer<br />

ayaklanmaların başladığı<br />

bir küçük ülkeye Bahreyn’e dö-<br />

17<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


global bak›fl: Pan Arabizm<br />

necek olursak; ayaklanmanın başladığı<br />

ilk günlerde idare, komşu ülkelerden askeri<br />

yardım talep etti, bu güçler ayaklanmaları<br />

bastırdı. Bunun üzerine kontrolü<br />

elde tutmak için Kral Hamid bin İsa el-<br />

Halife, Suudi Arabistan ve Birleşik Arab<br />

Emirlikleri’nden ilave asker talebinde bulundu.<br />

Bunların intikali ile şimdilik hareketlilik<br />

durulmuş görülmektedir. Ancak,<br />

olayın derinliklerinde, azınlıkta olan<br />

Sünni Kral ve idare ile Şii çoğunluk arasındaki<br />

tarihi ayrılıklar bulunmaktadır.<br />

Şiiler kendilerine yıllarca yapılan aşağılayıcı<br />

ve ayrımcı davranışlardan şikâyet<br />

ederken, idare de Sünni Suudi Arap takviyesi<br />

alarak dengeyi muhafaza etmek<br />

istemektedir. Ancak, bu politika bölgede<br />

diğer güç unsuru olan İran’ın hoşuna<br />

gitmemektedir. Burada diğer kritik<br />

bir durum, Amerika’nın 5. deniz filosunun<br />

devamlı faydalandığı çok büyük ve<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

18


global bak›fl: Pan Arabizm<br />

önemli bir deniz üssünün bulunmasıdır.<br />

Bölgede diğer küçük bir ülke Yemen’e<br />

dönecek olursak, olayların başlangıcı<br />

yerel bir valinin araç konvoyuna ateş<br />

açılması ile başlamış gibi görünmektedir.<br />

Aslında olay ülkeyi otuz yıldır demir<br />

bir yumrukla yönetmiş olan Başkan Ali<br />

Abdullah Saleh’e karşı başlatılan bir<br />

ayaklanmadır. İlk çatışmalarda otuz kişinin<br />

öldüğü bildirilmektedir. Ancak hareket<br />

halen kansız devam etmektedir. Başkent<br />

Saana’da Yemen tarihinin en büyük<br />

gösterisi tertip edilmiştir. Olay içten içe<br />

devam etmektedir.<br />

Gelelim bizler için en kritik olan komşumuz<br />

Suriye’nin durumuna. 2000 yılında<br />

başa geçen Beşir Esat ve ondan önce de<br />

otuz yıl babası Hafız Esat Suriye’yi bütün<br />

siyasi partileri yasaklayarak, politikacıları<br />

da hapsederek, bir demir yumrukla<br />

idare etmişlerdir.<br />

Son ayaklanmalarda yüzlerce kişinin<br />

öldüğü söylenmektedir. Ancak halk<br />

1982’de benzer ayaklanmaların yaşandığı<br />

Hama’daki isyanın nasıl kanlı bastırıldığını<br />

unutmamıştır.<br />

Nihayet son günlerde Beşir Esat 40 yıldır<br />

süren olağanüstü halin sona erdiğini ve<br />

reform çalışmalarına başlandığını açıklamıştır.<br />

Gelelim olaylardan en çok etkilenen ülkelerden<br />

biri olan Libya’nın durumuna.<br />

Ayaklanmaların ilk günlerinde ellerinde<br />

sadece hafif silahlar bulunan isyancıların<br />

üzerine dengesiz bir güçle saldıran<br />

Albay Kaddafi, bunlar kâfi gelmiyormuş<br />

gibi çevre ülkelerden de paralı askerler<br />

ve keskin nişancılar kiralamıştır. Ancak,<br />

ülkenin doğusundaki sahil şehirlerindeki<br />

halkın direnişini hala kıramamıştır.<br />

Ancak, oldukça gaddarca öldürülen<br />

binlerce Libyalının katledilişine son vermek<br />

için Birleşmiş Milletler ve NATO havadan<br />

bir askeri harekâta onay vermiştir.<br />

NATO’nun Avrupa güçlerinin elinde<br />

tanklara ve yerdeki hedeflere karşı tesirli<br />

olabilecek uçak ve helikopterler bulunmamaktadır.<br />

Amerika ise müdahaleye<br />

sıcak bakmamaktadır. Dolayısıyla mücadele<br />

devam edip gitmektedir. Son olarak<br />

Afrika Birliği Başkanı bir barış planını<br />

ortaya atmıştır, ancak bu plan başkaldıran<br />

güçler tarafından kabul görmemiştir.<br />

Şimdiye kadar yirmi bin kişinin öldüğü<br />

tahmin edilen bu mücadele Misurata,<br />

Bingazi, Derne ve Tobruk’ta bütün şiddeti<br />

ile devam etmektedir. 1970 li yılları<br />

düşünerek son yıllarda Libya’ya giden inşaat<br />

şirketlerimiz ve iş adamlarımız için<br />

de bu durum çok cesaret kırıcı olmuştur.<br />

Sevinmemiz gereken yegâne husus,<br />

olayların daha başlarında yirmi bin kişiden<br />

fazla Türk işçinin gruplar halinde<br />

burunları kanamadan Türkiye’ye başarılı<br />

operasyonlarla geri getirilmiş olmasıdır.<br />

İki ülke lideri de ticari ilişkilerin geleceğini<br />

tehlikeye düşürmemek adına<br />

yumuşak demeçler veriyor olsalar da,<br />

Libya’dan çekilen taahhüt firmalarımızın<br />

eski cesaretlerini toplamaları –tüm<br />

olaylar durulup barış yeniden tesis edilse<br />

bile- çok zaman alacaktır.<br />

19<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


öportaj: Niyazi Avcı<br />

Necmi YILDIZ<br />

Satınalma Müdürü<br />

Elektrik Mühendisi<br />

Niyazi AVCI<br />

<br />

Sayın Niyazi Bey, öncelikle bizi<br />

kırmayarak yoğun iş programınıza<br />

rağmen <strong>AE</strong> Magazin’e<br />

zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.<br />

Okuyucularımıza biraz geçmişinizden<br />

ve özel hayatınızdan bahsederek<br />

kendinizi tanıtabilir misiniz<br />

1960 kışında Trakya’nın Bulgaristan<br />

sınırındaki bir dağ köyünde dünyaya<br />

geldim. İlkokulu doğduğum köy<br />

olan Tatlıpınar’da okudum. Köyümüze<br />

genç ve heyecanlı bir öğretmen olarak<br />

gelen, çok sevdiğim ilkokul öğretmenimin<br />

desteğiyle parasız yatılı sınavına<br />

girdim. Bu sınav sonucunda da İstanbul<br />

Erkek Lisesi’ne parasız yatılı olarak<br />

girdim. Daha sonra ODTÜ Elektrik<br />

Mühendisliğinden mezun oldum. 2 yıl<br />

Suudi Arabistan’da, 1 yıl İtalya’da çalıştıktan<br />

sonra askerlik, o arada evlilik<br />

derken eşimle birlikte İzmir’e yerleşmeye<br />

karar verdik. 1987 yılında İzmir<br />

Siemens’te taahhüt grubunda işe başladım.<br />

İki kızım da orada doğdu. 15<br />

yıldır da İstanbul’da yaşamaktayız.<br />

1987 yılından bu yana da Siemens ve<br />

onun türevi olan Siteco’dayım.<br />

Sektörümüzde Siteco denilince akla<br />

gelen ilk isim Niyazi AVCI’dır, firmayla<br />

bütünleşmiş bir geçmişiniz<br />

var. Bize biraz Siteco’nun geçirdiği<br />

değişimlere, el değiştirmelere paralel<br />

olarak kendi Siteco geçmişinizden<br />

bahseder misiniz<br />

Ben çocukken, geceleri bizim köy<br />

kapkaranlık iken Bulgaristan tarafı<br />

ışıl ışıl görünürdü. Bu farkın nedenini<br />

hep sorardım. Elektrik diye bir şeyden<br />

bahsederlerdi. Bu beni daha o yıl-<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

20


öportaj: Niyazi Avcı <<br />

larda çok etkileyen bir konu idi. Yıllar<br />

sonra, ilkokuldan sonra İstanbul<br />

Erkek Lisesi’ne kayıt olmak için Babamla<br />

İstanbul’a gittiğimizde ilk kez<br />

yakından gördüm o ışıltıları.<br />

İstanbul’a yaklaşırken otobüste uyuyakalmışım.<br />

Topkapı Garajı’nda<br />

babam beni uyandırdığında hissettiğim<br />

şey şaşkınlık ve hayranlıktı. O an<br />

hayatımın en net anılarından biridir.<br />

Sanırım hala aydınlatma konusunda<br />

bu kadar heyecanlı olmam ve yaptığım<br />

işi anlamlı bulmam bundan.<br />

Çok parlak teklifleri reddederek, ısrarla<br />

aydınlatmacı olmamda bu yaşadıklarımın<br />

etkisi büyüktür.<br />

1995 yılında Siemens Türkiye’de Aydınlatma<br />

bölümünü kurdum ve tek başıma<br />

bu işe başladım, daha sonra işler<br />

büyüdükçe pek çok arkadaşım bu işe<br />

dâhil oldu ve değerli katkılar sundular.<br />

Siemens 1998 yılında tüm dünyada<br />

Aydınlatma bölümünü blok halinde<br />

ayırdı ve çoğunluk hisselerini sattı. Bu<br />

yeni oluşum Siteco adını aldı.<br />

Biz de, hiç tereddüt etmeden, bütün<br />

ekip olarak ayrıldık ve Siteco’nun<br />

Türkiye’deki teşkilatını kurduk; bu yeni<br />

yapının piyasada kaliteli bir marka<br />

olarak kabulünü sağladık.<br />

Ne mutlu ki sıfırdan başladığımız bu<br />

işte tüm arkadaşlarımın da değerli katkıları<br />

ile 2010 yılında sektörümüzde<br />

Pazar liderliğini yakaladık.<br />

Teknolojinin ve Pazar şartlarının gerektirdiği<br />

yeni oluşumlarla yolumuza<br />

devam ediyoruz.<br />

Son olarak ilave etmek istediğim, bizimle<br />

ilgili yeni bir gelişme var: Geçtiğimiz<br />

Mart ayında, bir SIEMENS firması<br />

olan OSRAM, SİTECO’yu satın<br />

aldı. 13 yıllık bir ayrılıktan sonra tekrar<br />

Siemens bünyesine katılacağız. Bunu<br />

da sizlere sektörel bir haber olarak aktarmak<br />

isterim.<br />

Ben çok iyi bir dinleyiciyim ve müziğe en büyük katkıyı<br />

yapanların da iyi dinleyiciler olduğunu düşünürüm.<br />

Türk Halk müziğini bizim yaştakilerin pek çoğu gibi<br />

radyolarda TRT yayınlarından öğrendim. Türküleri<br />

çok severim, özellikle otantik yöre türkülerini, Kerkük<br />

türküleri, Rumeli türküleri,<br />

bozlaklar, vs.<br />

Türk Sanat Müziği’ne ve Türk Halk<br />

Müziğine ilgiliniz olduğunu biliyoruz.<br />

Bu ilginiz nereden geliyor ve ne<br />

aşamada ilgileniyorsunuz müzikle<br />

Ben çok iyi bir dinleyiciyim ve müziğe<br />

en büyük katkıyı yapanların da iyi dinleyiciler<br />

olduğunu düşünürüm.<br />

Türk Halk müziğini bizim yaştakilerin<br />

pek çoğu gibi radyolarda TRT yayınlarından<br />

öğrendim. Türküleri çok severim,<br />

özellikle otantik yöre türkülerini,<br />

Kerkük türküleri, Rumeli türküleri,<br />

bozlaklar, vs.<br />

Üniversite yıllarından beri de halk müziği<br />

korolarına ilgim var.<br />

Sanat Müziği ile ilişkim de daha çok<br />

Eşim kanalı ile devam ediyor, kendisi<br />

ud çalar ve söyler, bazen de birlikte<br />

söyleriz. Bizim ailede herkes değişik<br />

müzik aletlerini çalar; bense sadece<br />

söylerim.<br />

Eşim ODTÜ Türk Halk Bilimleri topluluğu<br />

mezunlar korosunda söylüyor,<br />

ben orada da çok iyi bir dinleyici<br />

olarak onların aktivitelerinin<br />

içindeyim.<br />

Ayrıca seyahat ve gezilerden de<br />

çok hoşlandığınızı öğrendim. İşiniz<br />

gereği de çok fazla seyahat ediyorsunuzdur.<br />

İş seyahatlerinden de<br />

aynı keyfi alabiliyor musunuz<br />

İşim gereği çok uzun yıllardır çok<br />

seyahat eden birisiyim. Avrupa’nın,<br />

Orta Doğu’nun, Orta Asya’nın ve<br />

Kuzey Afrika’nın aşağı yukarı her ülkesini<br />

gördüm.<br />

Farklı diller ve farklı kültürler çok ilgimi<br />

çeker, gittiğim yerlerin dokusunu,<br />

kokusunu alabileceğim yerlerine<br />

de mutlaka gitmeye çalışırım.<br />

Böylece mecburi seyahatleri de<br />

keyfe dönüştürebiliyorum.<br />

Dil öğrenmek benim hobilerimden<br />

biridir. Çeşitli dillerde konuşabildiğim<br />

için, gittiğim ülkelerde mutlaka<br />

anlaşabileceğim bir dil bulurum.<br />

Son zamanlarda vakit buldukça uzak<br />

kültürleri tanımaya çalışıyorum,<br />

Çin, Hint, Uzak Doğu<br />

ve Latin Amerika kültürleri<br />

gibi.<br />

21<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


öportaj: Niyazi Avcı<br />

Gücümüzü,<br />

müşterimizin<br />

en sorunlu<br />

ve problem<br />

yaşanma olasılığı<br />

en yüksek olan<br />

özel aydınlatma<br />

isteklerine<br />

yoğunlaştırıyoruz.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

22


öportaj: Niyazi Avcı <<br />

Siteco teknik iç ve dış aydınlatmanın<br />

yanı sıra özel aydınlatma çözümlerinin<br />

de önde gelen üreticilerinden<br />

biri. Türkiye ve dünya pazarındaki<br />

yerinizi ve hedeflerinizi bizimle paylaşabilir<br />

misiniz<br />

Sizin de özetlediğiniz gibi, Siteco olarak<br />

teknik iç ve dış aydınlatmanın yanı<br />

sıra özel aydınlatma çözümleri sunmamız<br />

bizim en kuvvetli yanımız, çünkü<br />

bizim çok tecrübeli ve bilgili bir ARGE<br />

bölümümüz var. Bu gücümüzü, müşterimizin<br />

en sorunlu ve problem yaşanma<br />

olasılığı en yüksek olan özel<br />

aydınlatma isteklerine yoğunlaştırıyoruz.<br />

Projeli işlerde mimarlar artık standart<br />

ürün istemiyor; projelerini ön plana çıkartabilecek<br />

ve farklılaştırılacak ürünleri<br />

tercih ediyorlar. Bunlara cevap<br />

verebilmek de ciddi bir birikim, knowhow<br />

ve teknoloji gerektiriyor.<br />

Siteco bildiğiniz gibi özellikle<br />

Avrupa’da bu sektörü yönlendiren<br />

birkaç firmadan birisidir ve bu konumunu<br />

yeni teknolojileri de kullanarak<br />

daha da güçlendirmek istemektedir.<br />

Biz de Türkiye’de teknik aydınlatmanın<br />

Pazar lideri olarak innovative<br />

ürünlerle ve farklı hizmetlerle pazardaki<br />

yerimizi daha da güçlendirmek,<br />

müşterilerimizin ihtiyaçlarına yeni teknolojileri<br />

de kullanarak daha iyi hizmet<br />

vermek ve ayrıca çevre ülkelerdeki<br />

pazar payımızı da arttırmak istiyoruz.<br />

Birkaç sene önce firmanızın davetiyle<br />

Almanya Traunreut’taki fabrikanızı<br />

ziyaret etmiş, sıkı Alman disiplinini<br />

ve otomasyon ağırlıklı imalat yöntemlerinizi<br />

yakından inceleme fırsatı<br />

bulmuştum. Bu fabrikanızda bulunan<br />

ve her zaman gurur duyduğunuz<br />

aydınlatma test merkezinizden biraz<br />

bahsedebilir misiniz<br />

Sizlerin de ziyaret etmiş olduğunuz<br />

Almanya’daki fabrikamız Avrupa’daki<br />

en büyük aydınlatma ürünleri fabrikasıdır,<br />

Avrupa’da işçilikler pahalı olduğu<br />

için otomasyon ve robot teknolojisi<br />

yoğun olarak kullanılmaktadır.<br />

Fabrikada VDE’ye (Alman Standartları<br />

Enstitüsü) akredite olan çok teknolojik<br />

bir laboratuar vardır ve konumuzla ilgili<br />

her türlü test yapılmaktadır. Biz de<br />

burada geliştirdiğimiz bazı aydınlatma<br />

(özellikle dış aydınlatma) ürünlerinin<br />

testlerini orada yaptırıyoruz. Bu tür<br />

gelişmiş test merkezleri, doğal olarak<br />

23<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


öportaj: Niyazi Avcı<br />

LED’li ürün piyasaya sürülmüştür.<br />

Siteco Türkiye olarak biz de müşterilerimize<br />

özellikle cephe aydınlatmaları<br />

ve kanopy (benzinliklerde ve fabrikalarda<br />

kullanılabilen) aydınlatmalarında<br />

pek çok LED’li ürün sunmaktayız. LED<br />

teknolojisi aydınlatmada ciddi bir devrim<br />

yaratmıştır, diğer bir deyimle sektörde<br />

ezberi bozmuştur. LED ile birlikte<br />

aydınlatma teknolojisinde pek<br />

çok şey değişeceği gibi piyasa oyuncuları<br />

da değişecektir.<br />

Siteco,Osram birlikteliği ile kendi tasarım<br />

gücünü Osram’ın geniş LED ürün<br />

portföyü ile birleştirerek daha verimli<br />

ve farklı projeler ortaya çıkarmaktadır.<br />

Buna en güzel örneklerden birisi<br />

<strong>AE</strong>’nin koordinasyonunda, birlikte gerçekleştirdiğimiz<br />

Tümen <strong>Stadyum</strong>u’dur.<br />

Renk değiştiren RGB LED sistemi kullanılarak<br />

çok beğenilen, albenili, başarılı<br />

bir proje gerçekleştirilmiştir. <strong>AE</strong><br />

ile yaptığımız bu örnek projemizde olduğu<br />

gibi LED, hayatımızı her açıdan<br />

daha da renklendirecektir.<br />

Sektörün sesini daha iyi duyurabilmesi,<br />

geleceğini yönlendirebilmesi<br />

için örgütlü olması gerektiği gerçeğinden<br />

hareketle ETMD (Elektrik Tesisat<br />

Mühendisleri Derneği), AGİD<br />

(Aydınlatma Gereçleri İmalatçıları<br />

Derneği) ve ATMK (Aydınlatma Türk<br />

Milli Komitesi) gibi sektöre yön veren<br />

kuruluşlara üyesiniz. Bu oluşumlardaki<br />

faaliyetlerinizle ilgili biraz bilgi<br />

verebilir misiniz<br />

ETMD, AGİD ve ATMK gibi mesleki<br />

ARGE faaliyetlerine ve yeni ürün geliştirilmesine<br />

çok ciddi katkılar sağlıyor<br />

ve süreci hızlandırıyor.<br />

LED teknolojisi daha az karbondioksit<br />

salınımı, düşük işletme maliyetleri<br />

ve daha kaliteli aydınlatma ile son yıllarda<br />

ön plana çıkmıştır. Hatta dergimizin<br />

bu sayısındaki Proje konumuz<br />

olan Tümen <strong>Stadyum</strong>u işimizde dış<br />

cephe aydınlatmasını sizin LED projektörlerinizle<br />

çözdük. Siteco olarak<br />

LED aydınlatma teknolojilerine ne<br />

gibi yatırımlar yapıyorsunuz, aydınlatma<br />

tekniğinin geçirdiği bu evrimi<br />

nasıl değerlendiriyorsunuz<br />

Siteco LED aydınlatma teknolojilerine<br />

uzun bir süredir yatırımlar yapmaktadır,<br />

özellikle dış aydınlatmada pek çok<br />

Tümen <strong>Stadyum</strong>u’nda renk değiştiren RGB LED sistemi kullanıldı.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

24


öportaj: Niyazi Avcı <<br />

dernek ve oluşumlara kuruluşlarından<br />

beri üyeyim, fırsat bulabildikçe çalışmalarına<br />

katılıyorum ve her konuda<br />

bu kuruluşlara destek vermeye çalışıyorum;<br />

çünkü bu tür mesleki örgütlenmelerin<br />

faydasına çok inanan birisiyim.<br />

Örgütlenmiş toplum hem kendi<br />

hakkına hem de başkalarının hakkına<br />

saygılı bireyler yaratır ve demokratik<br />

ortamı koruyarak geliştirir, toplumsal<br />

ve mesleki dayanışmaları güçlendirir.<br />

Özellikle AGİD’de 3 yıl boyunca Yönetim<br />

Kurulu Başkan Yardımcılığı yaptığım<br />

dönemde sektörümüzün sorunları<br />

ve çözüm önerileri üzerinde<br />

yoğun çalışmalarımız oldu. Dağınık<br />

halde olan sektörümüzün ciddi ve<br />

kabul görür hale gelmesinde önemli<br />

katkılarım oldu.<br />

Elektrik Mühendisliği çalışma alanları<br />

anlamında çok geniş bir yelpazeye<br />

sahiptir. Aydınlatma tekniği ise<br />

bu alanlar içerisinde en zevkli olanlardan<br />

bir tanesidir. Mesleğe yeni<br />

başlayacak genç arkadaşlarımıza bu<br />

anlamda ne gibi tavsiyelerde bulunmak<br />

istersiniz<br />

Ben 16 yıldır bu sektörün içindeyim.<br />

Aydınlatma, ülkemizde yeni gelişen<br />

ve gelişmeye devam eden bir sektör,<br />

ancak son yıllardaki teknolojik gelişmeler<br />

bu sektörü daha da canlandıracaktır.<br />

LED teknolojisinin ve aydınlatma<br />

kontrol sistemlerinin de işin<br />

içine girmesiyle genç arkadaşlarımızın<br />

sektörümüze olan ilgisi artacaktır,<br />

çünkü gençlerimiz teknolojik gelişmelere<br />

çok daha duyarlılar. Sektörümüz<br />

de artık onlara iyi bir gelecek<br />

vaat edebilir hale geldi.<br />

Her işte olduğu gibi sabır ve çalışma<br />

bu sektörde de çok önemlidir; zira<br />

aydınlatma, dekoratif ve fonksiyonel<br />

yanı nedeni ile pek çok alanla işbirliği<br />

ve koordinasyon içinde olduğundan,<br />

bol emek ve çalışma gerektirir.<br />

Ama işin zevkli tarafı da burada başlar.<br />

Bu keyifli söyleşi için tekrar teşekkürlerimizi<br />

sunuyoruz.<br />

25<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


teknoloji: Kablo Tavasının Evrimi<br />

Gökçehan DEMİRKIR<br />

Key Account Manager<br />

OBO Bettermann Ltd. Şti.<br />

Kablo Tavasının<br />

Evrimi<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

26


teknoloji: Kablo Tavasının Evrimi <<br />

Yeni nesil tavaların sağladığı avantajları farklı<br />

bir bakış açısıyla incelemek artık kaçınılmaz<br />

olmaktadır…<br />

Günümüzde teknoloji oldukça<br />

hızlı bir şekilde gelişiyor. Bu<br />

değişimin izlerini diğer alanlarda<br />

olduğu gibi kablo tavaları<br />

üzerinde de gözlemlemek mümkün.<br />

Sac kalınlıklarını azaltarak taşıma<br />

kapasitelerini arttırabilmek artık hayal<br />

değil.<br />

Standartların DIN EN ISO 61537’ye<br />

göre şekillendiği yeni nesil kablo<br />

tavaları, her geçen gün yaşamımızdaki<br />

yerini daha da sağlamlaştırıyor.<br />

Dolayısıyla yeni nesil tavaların<br />

sağladığı avantajları farklı bir bakış<br />

açısıyla incelemek artık kaçınılmaz<br />

olmaktadır…<br />

Otomobil sektörünü incelediğimizde<br />

söz konusu çalışmalar hakkında<br />

elde edilmiş en çarpıcı sonuçlarla<br />

karşılaşabiliyoruz. Zira güvenlikten<br />

ödün vermeden yakıt tüketimini<br />

azaltabilmek en önemli ARGE<br />

çalışmalarından bir tanesi olarak<br />

kabul edilmektedir. Bu doğrultuda<br />

hazırlanan yeni gövde tasarımlarının<br />

hemen hepsinde “ince sac” yapısı ön<br />

plana çıkmaktadır. Burada en dikkat<br />

27<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


teknoloji: Kablo Tavasının Evrimi<br />

“formlu yapı” dediğimiz üretim tekniğinin,<br />

sektörel faydasının yanında çevresel faydasını<br />

da göz ardı etmemeliyiz.<br />

çekici konu, daha ince bir sac kullanarak<br />

daha yüksek mekanik mukavemetin<br />

nasıl elde edilebildiğidir. Bu<br />

sorunun cevabını teknolojinin katkıları<br />

ile vermek mümkün: “formlu yapı”<br />

İşte yeni nesil kablo tavalarında da otomobiller<br />

gibi “formlu yapı” teknolojisi<br />

kullanılmakta ve daha işlevsel sonuçlar<br />

elde edilmektir. “İnce Sac” üzerine<br />

bombeli delikler açıldıktan sonra ana<br />

bükümler ve kıvrımlar saca işlenir. Bu<br />

işlemler sonucunda oluşan yapı, sacın<br />

gözle görülemeyecek bir oranda esneyerek<br />

daha yüksek taşıma kapasitesine<br />

ulaşmasını sağlar. Ağır hizmet tipi<br />

özellikler de bu sayede kazanılır.<br />

Bu işlemin ortaya çıkardığı başarılı<br />

sonuçları ve işlevsel kazanımları şöyle<br />

sıralamak mümkün: Yeni nesil 0,75mm<br />

tavalar, eskinin 1,5 mm tavalarına<br />

göre %10 daha yüksek taşıma kapasitelerini<br />

rahatlıkla sağlayabilmektedir.<br />

Kazanılan avantajlar bununla da<br />

sınırlı kalmamakta, yapıya binen yük<br />

oranı da yarı yarıya azaltılmaktadır.<br />

Olası bir deprem senaryosunda<br />

oluşabilecek hasar ve yaralanmaların<br />

önüne geçmek mümkün olmasa da,<br />

kullanılan daha hafif sistemler daha<br />

az hasara ve yaralanmaya sebebiyet<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

28


teknoloji: Kablo Tavasının Evrimi <<br />

verecektir.<br />

Teknolojinin üretim tekniklerine<br />

ve uygulama detaylarına sağladığı<br />

faydanın sevindirici olduğu<br />

kuşkusuzdur. Ancak “formlu yapı”<br />

dediğimiz üretim tekniğinin, sektörel<br />

faydasının yanında çevresel faydasını<br />

da göz ardı etmemeliyiz. Tamamen<br />

yeşil bir teknolojiyi kullanmadığımız<br />

aşikârdır. Ancak “ince sac” ve “formlu<br />

yapı” sayesinde üretilen yeni nesil tavalar,<br />

ham madde ihtiyacını yarı yarıya<br />

azaltarak en azından bu kaynakların<br />

daha verimli kullanılmasını<br />

sağlamaktadır. Günümüz şartları göz<br />

önüne alındığında, yeni nesil kablo<br />

tavaları daha az tüketim ve daha<br />

temiz bir gelecek olarak bizlere geri<br />

dönecektir.<br />

29<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


yaşamın renkleri: Hobi<br />

Ahmet ÖZGÜR<br />

Elektrik Teknisyeni<br />

Modelcilik<br />

Birçok model çalışmasından<br />

sonra yapımından müthiş haz duyduğum<br />

modelciğime sınıf atlattım. Statik modelcilikten<br />

Dinamik modelciliğe yöneldim.<br />

Tüm okuyuculara merhaba, Dergimizin<br />

bu sayısında hobi konusu<br />

üzerindeki düşüncelerimi<br />

ve deneyimlerimi sizlerle paylaşmak<br />

üzere buradayım. Umarım bu paylaşımdan<br />

memnun kalırsınız.<br />

Bana göre; ev ve iş arasında devam<br />

eden yaşamsal düz çizgiyi dalgalandırmaktır<br />

hobi. Kimi sinema seyrederek,<br />

kimi yüzerek kimisi de balık tutarak<br />

dalgalandırır bu çizgiyi. Her insanın<br />

çizgisindeki dalgalanmaların sebepleri<br />

farklıdır. Bu dalgalar adrenalindir,<br />

zevktir. Hobi, fiziksel ve zihinsel<br />

emek harcayarak yapılan, maddi<br />

kazanımları olmayan bir iştir. Paranın<br />

satın alamayacağı bir hazdır. Evet<br />

bendeki anlamı budur hobinin.<br />

Benim hobim modelcilik. Hazır veya<br />

el yapımı parçaları birleştirerek her<br />

aşamasında dikkat ve özen göstererek<br />

bir ürün ortaya çıkarmak. Özellikle<br />

araç modelleri üzerine çalışmaktayım.<br />

Araç modelciliği ilk olarak Statik<br />

ve Dinamik olarak kendi aralarında<br />

ikiye ayrılır. Yapıma (montaja)<br />

hazır modelleri birçok hobi, teknoloji<br />

ve kırtasiye mağazalarında bulmak<br />

mümkündür. Parasal olarak Statik<br />

modeller ucuz kategoride Dinamik<br />

modeller pahalı kategoridedir.<br />

Benim ilk başlangıcım Statik hazır<br />

modeller olmuştur. Birçok model çalışmasından<br />

sonra yapımından müthiş<br />

haz duyduğum modelciğime sınıf atlattım.<br />

Statik modelcilikten Dinamik<br />

modelciliğe yöneldim. Dinamik modeller<br />

Elektrikli ve Yakıtlı olmak üzere<br />

iki ana grupta toplanmaktadır. Dinamik<br />

modelleri de günümüzde temin<br />

etmek artık çok kolay. Dünyanın her<br />

tarafından sipariş vererek gerekli tüm<br />

parçaları toparlayabilirsiniz. Tedarik<br />

kolaylığı bakımından özellikle Almaya,<br />

Japonya, ABD ‘yi en başlarda<br />

sayabiliriz.<br />

Modelcilikte en ileri düzey El Yapımı<br />

modelciliktir ki, bu oldukça zor bir iş<br />

olup, el becerisinin yanı sıra, yaratıcılık,<br />

malzeme bilgisi, sabır ve deneyim<br />

ister.<br />

Son dönemlerde üzerinde çalıştığım<br />

iki proje bulunmaktadır.<br />

1. Projem DİNAMİK kategorisinde<br />

olup, Elektrikli HAZIR MODEL üzerinde<br />

çalışmaktayım. Knight Hauler<br />

Tamiya’nın ürettiği, 1/14 ölçekli,<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

30


yaşamın renkleri: Hobi <<br />

Amerikan kamyon modelidir. Modelin<br />

uzunluğu 63 cm, genişliği 18.6<br />

cm, yüksekliği 29.5 cm, ağırlığı 3.1<br />

kg’dır. Tampon, aynalar, egzoz çıkışları,<br />

yakıt deposu vs. Araç metal<br />

şase üzerine oturtulmuştur ve şasesinin<br />

gerçek kamyon şasesinden farkı<br />

yoktur, çift akslıdır. 540 kasa elektrikli<br />

motor (RS540) ile çalışmaktadır.<br />

Model kit ile birlikte gelen 3 vites sistemiyle<br />

donatılmıştır. Bu sistemin de<br />

gerçek kamyon vitesinden farkı yoktur.<br />

Vites kutusundan çıkan şaft, arka<br />

ön diferansiyele oradan ayrı bir şaft<br />

yardımıyla arka ikinci diferansiyele<br />

oradan da tekerleklere dağılmaktadır.<br />

Modelin arka akslarında 2 adet<br />

diferansiyel kutusu bulunmaktadır.<br />

Görünüş itibariyle kamyona gerçeklik<br />

kazandırır. Her tekerde bir adet<br />

yaylı amortisör bulunur. Ayrıca ön<br />

ve arka akslarda süspansiyonlara ek<br />

olarak makas sistemi bulunmaktadır.<br />

Model 10 adet tekerleğe sahiptir.<br />

Arka taraftaki tekerler çift lastikten<br />

meydana gelir. Jantlar da krom kaplamadır.<br />

Modelin iç kısmındaki direksiyon,<br />

torpido, koltuklar vs. gibi ayrıntılar<br />

araca gerçekçi bir görünüm<br />

vermektedir. Direksiyon sisteminde<br />

servo koruyucu mevcuttur. Modeli<br />

çalıştırmak için 4 kanal kumanda,<br />

ESC (Elektronik Sistem Kontrol) ünitesi,<br />

pil, şarj aleti ve isteğe bağlı olarak<br />

54 adet rulman gerekmektedir.<br />

7,2V pil ile çalışmaktadır. Bunun<br />

yanı sıra modelin gerçekçiliğini arttırmak<br />

amaçlı çeşitli eklemeler yapılabilmektedir.<br />

Işık, ses efektleri, hareketli<br />

dorse sistemi, dorse ışıkları gibi<br />

model gerçekçiliğini arttıracak kitler<br />

mevcuttur. Bunlar isteğe bağlı olarak<br />

ayrı ayrı da alınabilir. Fakat tüm<br />

bunların bir arada sunulduğu bütünleşik<br />

bir sistem de mevcuttur. “Tamiya<br />

Multi Function Control Unit” adı verilen<br />

sistem ile (kısaca MFU) çok sayıda<br />

ışık ve ses efekti, hareketli dorse<br />

sistemi ve titreşim özelliği modele kazandırılabilir.<br />

Ses efektleri motor çalıştırma,<br />

rölanti, gaz artışı, dorse olmadan<br />

sürüş, dorse ile sürüş, motor<br />

durdurma, hava kurutucusu, vites arttırma,<br />

vites düşürme, hava boşaltma,<br />

kısa korna, uzun korna, park freni,<br />

alarm, dönüş sinyali, dörtlü flaşör,<br />

geri gitme sesi, egzoz freni, normal<br />

fren, dorse ile birleşme ve dorseden<br />

ayrılma gibi 24 adet gerçek kamyonlardan<br />

kaydedilmiş ses efekti mevcuttur.<br />

Işık olarak ise, tepe ışıkları, kısa<br />

far, uzun far, sis lambaları, sinyal lambaları,<br />

fren ışıkları, stoplar ve flaşörler<br />

mevcuttur. Tepe lambaları isteğe<br />

bağlı olarak aracın kaçıncı viteste olduğunu<br />

da gösterir. Ayrıca modeli titreterek<br />

gerçekçilik kazandıran titreşim<br />

modülü ve dorseyi kumanda yardımıyla<br />

indirip kaldırmaya yarayan<br />

dorse bağlantı sistemi de bu ünitenin<br />

içinde mevcuttur. Sistemin kurulumu<br />

oldukça fazla olan kablo sayısı<br />

yüzünden modelcilere karışık gelebilir.<br />

Bu yüzden kurulum sırasında sabrın<br />

önemi büyüktür.<br />

2. Projem yine DİNAMİK kategorisinde<br />

olup ilkinden farklı olarak<br />

Elektrikli EL YAPIMI model üzerinde<br />

çalışmaktayım. 1/14 ölçekli, Mercedes<br />

otobüs modelidir. (Model adı<br />

bende saklı, tamamlanmadan açıklamak<br />

doğru olmaz). Modelin uzunluğu<br />

(gizli) cm, genişliği 18.6 cm, yüksekliği<br />

29.5 cm’dir. Hazır modellerde olduğu<br />

gibi bu modelde de tüm ayrıntılar<br />

düşünülmektedir. Proje safhası ve<br />

malzeme tedariki devam eden projemde<br />

henüz montaj aşamasına gelemedim<br />

(uzun soluklu bir proje).<br />

Bu modeli projelendirirken özellikle<br />

malzeme seçimimi kolay işlenebilen<br />

ürünlerden yana kullanmaktayım. El<br />

yapımı modellerde tüm hüner el becerisine<br />

kalmaktadır artık. Projem bittiğinde<br />

tüm aşamalarını buradan sizlerle<br />

paylaşmak ümidiyle…..<br />

Herkesin hayatına renk katacak bir<br />

hobisinin olması gerektiğini hatırlatarak,<br />

hepinizi saygıyla selamlıyorum.<br />

31<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


hukuk penceresinden: Kira Sözleşmesi<br />

İlker ULAŞ<br />

Müşavir Avukat<br />

Kira Sözleflmesi<br />

Değerli okurlar, Türk Hukuk<br />

Reformu kapsamında Avrupa<br />

Birliği müktesebatına uyum<br />

sağlamak ve Avrupa İnsan Hakları<br />

Mahkemesi emsal kararları gözetilerek<br />

başta Anayasa’mız olmak üzere<br />

1930’lu yıllardan kalan ve artık günün<br />

ihtiyaçlarına cevap vermeyen temel<br />

yasalarımız olan Ceza ve Ceza Usul<br />

Yasamız, Medeni Yasamız, Hukuk<br />

Usulü Muhakemeleri Yasamız, Türk<br />

Ticaret Yasamız ve Borçlar Yasamız,<br />

geçen yıl ve bu yıl içinde TBMM’de<br />

kabul edilerek onaylandı. Ancak<br />

yasa koyucu geçiş dönemini gözeterek<br />

bazı yasaların tümünün veya bazı<br />

maddelerinin yürürlük tarihlerini ileriye<br />

öteleyerek 2011 ve 2012 olarak<br />

belirledi. Geçen sayımızda Türk Ticaret<br />

Yasamızdaki bilhassa ticaret şirketleri<br />

ile ilgili önemli değişikliklere de-<br />

Kira sözleşmelerinde kiracı aleyhine kira<br />

bedeli dışında değişiklik yapılmayacak.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

32


hukuk penceresinden: Kira Sözleşmesi <<br />

Kiracı iseniz ve işler kötü gitmişse artık,<br />

kira süresi sonuna kadar kiradan sorumlu<br />

değilsiniz !..<br />

ğinerek bunları sizlere aktarmış; bir<br />

sonraki dergide ise Yeni Türk Borçlar<br />

Yasasında günlük yaşantımızda ferden<br />

bizleri ve ticari ilişkileri nedeniyle mal<br />

sahibi ve/veya kiracı sıfatıyla da şirketlerimizi<br />

ilgilendiretn “KİRA SÖZLEŞ-<br />

MESİ“ faslını işleyeceğimi ifade etmiştim.<br />

İşte aşağıda sadece başlıklarına<br />

ve temel değişimlerine dikkat çekerek,<br />

uzun bir hukuk metnini okumak<br />

zamanınızı işgal edeceği için<br />

okuma sabrı sürenize “dikkat” ederek<br />

ve sizi sıkmadan Yeni Borçlar Kanundaki<br />

“Kira Sözleşmeleri” faslını aktarmaya<br />

çalışacağım.<br />

Süreye neden dikkat edeceğimi açıklamak<br />

isterim. Ben Karadenizliyim.<br />

Karadeniz insanı doğası gereği telaşlı<br />

ve aceleci ve özellikle sabırsız olur.<br />

Süre ile sınırlanmaya pek gelemezler.<br />

Ama yaşamda pek çok iş sürelidir ve<br />

süre özellikle toplantılarda bazen de<br />

okuma metinlerinde önem kazanır.<br />

Ben de bu yüzden süreye dikkat edeceğim.<br />

Temel ile Fadime yaşlanmışlar<br />

ve araları da iyice açılmış. Artık birbirlerinden<br />

hazzetmez olmuşlar. Birbirlerine<br />

“ölsün!” diye bakar olmuşlar.<br />

Bir müddet sonra Fadime evde hastalanmış<br />

ve bayılıp yere düşmüş. Temel,<br />

Fadime ayılmayınca her halde öldü<br />

diye cami imamını çağırmış. İmam ve<br />

müezzin gelip Fadime’yi tabuta koyup<br />

evden çıkarmak üzere kapıya yönelmişler.<br />

Evin kapısından geçmişler ama<br />

kapı önünde mevcut sundurmanın direğine<br />

çarpmışlar. Çarpışma ile Fadime<br />

tabuttan düşüp ayılınca ölmediği<br />

anlaşılmış. Bir kaç ay sonra Fadime<br />

tekrar hastalanıp yine bayılmış.<br />

Temel ayıltamayınca gene imamı çağırmış.<br />

Fadime’yi tabuta koyup, cenaze<br />

hazırlığı için camiye götürmek<br />

üzere kapıya yönelmişler. Tam sundurmanın<br />

önüne geldiklerinde Temel<br />

seslenmiş “ İmam Efendu , aman tireğe<br />

tikkat!.. tireğe tikkat ‘! “ İşte<br />

benim okuma sürenize dikkatim de<br />

bu sebeptendir.<br />

Şimdi,<br />

YENİ BORÇLAR KANUNUMUZDA<br />

KİRA İLİŞKİLERİMİZ’e göz atalım:<br />

KANUN NO :6098<br />

KABUL TARİH :11/01/2011<br />

YÜRÜRLÜK TARİHİ :01/07/2012<br />

Kira tanımı; madde 299: Kira sözleşmesi,<br />

kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını<br />

veya kullanmayla birlikte<br />

ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı,<br />

kiracının da buna karşılık kararlaştırılan,<br />

kira bedelini ödemeyi üstlendiği<br />

sözleşmedir.<br />

Aksi kararlaştırılmamışsa veya kanunla<br />

öngörülmemişse kiralananla ilgili zorunlu<br />

sigorta ve benzeri yükümlülüklere,<br />

kiraya veren katlanır. (madde<br />

:302)<br />

Sözleşmenin kurulmasından sonra III.<br />

kişi üstün hak sahibi olursa veya kiralanan<br />

el değiştirirse (örneğin satılırsa)<br />

yeni malik kira sözleşmesinin tarafı<br />

olur.<br />

Kiracı iseniz aksine yazılı anlaşmanız<br />

yoksa kiraya verenin rızası ile yaptığınız<br />

yenilik ve değişikler nedeniyle kiralananda<br />

ortaya çıkan değer artışının<br />

karşılığını isteyemezsiniz.<br />

Kiraladığınız şeyi kiraya verene zarar<br />

verecek değişikliğe yol açmamak<br />

üzere tamamen veya kısmen başkasına<br />

kiraya verebilirsiniz. Ancak kiralanan<br />

konut veya çatılı iş yeri ise<br />

bunun için kiraya verenin yazılı muvafakat<br />

şart olur.<br />

33<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


hukuk penceresinden: Kira Sözleşmesi<br />

Devren kiralık iş yeri!...<br />

Artık kiraya veren işyeri kiralarında<br />

haklı sebep olmadıkça işyerinin devri<br />

için yazılı muvafakat vermekten kaçınamayacak,<br />

vermezse ihtilafı yargı<br />

önüne götürmek mümkün olacak, işyeri<br />

kiralarında devir halinde devreden<br />

kiracı, kira sözleşmesinin bitimine<br />

kadar ve en fazla iki yıl süre<br />

ile kira bedelinden devralan kiracı<br />

ile birlikte müteselsil sorumlu olacak.<br />

(madde:323)<br />

Kiracı iseniz ve işler kötü<br />

gitmişse artık, kira süresi<br />

sonuna kadar kiradan sorumlu<br />

değilsiniz !..<br />

Kiracı kira süresi ne olursa olsun sözleşme<br />

süresine veya fesih dönemine<br />

uymadan kiralananı geri verirse kira<br />

sözleşmesinden doğan borçlarını kiralananın<br />

benzer koşullarla kiraya verilebileceği<br />

süreye kadar ödemek zorunda<br />

kalacak. Aynı koşulla ve ödeme<br />

gücü olan devir alacak, yeni kiracı bulursa,<br />

bundan da kurtulacak. Yargıtay<br />

içtihatlarına göre bu süre üç ay ve her<br />

halde azami altı ayı geçemiyor.<br />

Ek kira sözleşmesi ve zeyilname<br />

ile<br />

kira şartları kiracı aleyhine<br />

değişemeyecek; Değişse<br />

bile geçersiz olacak!..<br />

madde:325<br />

Kira sözleşmelerinde kiracı aleyhine<br />

kira bedeli dışında değişiklik yapılmayacak.<br />

Kira artışı ne kadar olabilecek<br />

dersiniz<br />

madde:344<br />

Yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak<br />

kira bedeline ilişkin anlaşmalar<br />

bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksi<br />

(ÜFE) oranını geçemeyecek. Taraflarca<br />

bu konuda bir anlaşma yapılıp<br />

yapılmadığına bakılmaksızın beş<br />

yıldan uzun süreli veya beş (5) yıl’dan<br />

sonra yenilenen kira sözleşmelerinde<br />

Hakim kirayı hakkaniyete göre belirleyecek.<br />

Bu eskiden Yargıtay tarafından<br />

4 yılda bir uygulanmaktaydı.<br />

Kiralananda tadilat<br />

yapacaksanız dikkat!..<br />

Kiracı iseniz, kiraya verenin rızası ile<br />

kiralananda değişiklik yapabilirsiniz.<br />

Mal sahibi iseniz ve değişikliğe mal sahibi<br />

olarak rıza göstermişseniz yazılı<br />

olarak kararlaştırılmış olmadıkça kiralananın<br />

eski haline getirilerek teslimini<br />

isteyemezsiniz (madde:321)<br />

Buna karşılık da kiraya veren geri teslim<br />

aldığı zaman kiralananın durumunu<br />

hemen tespit ederek kiracının<br />

sorumlu olduğu eksikleri ve ayıpları<br />

hemen yazılı olarak bildirmek zorunda<br />

bu bildirim yapılmazsa kiracı<br />

artık sorumlu olmayacak!<br />

Eğer kira sözleşmesinde sözleşme sonunda<br />

sözleşmeye aykırı kullanma-<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

34


hukuk penceresinden: Kira Sözleşmesi <<br />

dan mütevellit zararları giderme dışında<br />

başka bir tazminat hükmü de<br />

yazılmışsa bu ödeme taahhüdüne ilişkin<br />

anlaşmalar hukuken geçersiz sayılıyor<br />

(madde:334)<br />

Dikkat!..<br />

Artık kiracıyı koruyan 6570<br />

sayılı kira kanunu yok!..<br />

Yani Belediye hudutları ve Liman alanlarındaki<br />

çatılı konut ve iş yerine ilişkin<br />

tüm kira ilişkileri artık sadece<br />

borçlar yasasına tabi oldu. Özel yasa<br />

olan 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları<br />

Hakkındaki özel yasa yürürlükten<br />

kalktı. (madde:339) Yani kira sözleşmesinin<br />

ömür boyu kiracı lehine yıldan<br />

yıla yenilenmesi imkânı yok. Özel<br />

haller dışında tahliyeyi imkânsız kılan<br />

düzenlemeler de artık yok. Bu haller<br />

artık Borçlar kanununda yeniden düzenlendi.<br />

Ancak 2012 yılını beklemeniz<br />

şart!..<br />

Bağlantılı<br />

sözleşmeler<br />

geçersiz!..<br />

Kira sözleşmesi yapılırken şart kılınan<br />

bağlantı sözleşmeler mesela satın<br />

alma-sigorta yapma-önceki kiracıdan<br />

kalan eşyaları alma borcu gibi yapılmışsa<br />

bunlar geçersiz<br />

Müjde!..<br />

Güvence ( depozito) güme<br />

gitti !..<br />

Güvence bedeli yasa ile tayin oldu.<br />

Güvence en fazla 3 aylık kira kadar<br />

olabilecek. Güvence mal sahibine<br />

nakit verilmeyecek, bankaya vadeli<br />

yatacak ancak mal sahibinin izni olmadan<br />

çekilmeyecek, Senet-Çek-<br />

Poliçe ise banka kasasına depo edilecek<br />

banka ancak iki tarafın imzası ile<br />

veya Hâkim ve icra kararı ile geri verecek<br />

kiraya veren kira süresi sonunda<br />

dava açtığını 3 ay içinde bankaya bildirmezse<br />

banka güvenceyi geri verecek.<br />

Kiracılar, her 5 yılda bir<br />

pamuk eller cebe !..<br />

Her beş yılın sonunda yeni kira yılında<br />

uygulanacak kira bedeli Hâkim tarafından<br />

üretici fiyat endeksindeki artış<br />

oranı ve emsal kira bedeli göz önünde<br />

tutularak hakkaniyete göre belirlenecek.<br />

Hak ve nefasete göre kira üç<br />

yılda endeks 4. yılda hak ve nefasete<br />

göre rayiç kira tespit edilerek mahkemelerce<br />

tespit edilmekte ve eski kiracılara<br />

%20 oranında bir indirim mahkemelerce<br />

uygulanmakta idi. Bu süre<br />

bir yıl aratarak beş yılda bire çıktı. Yargıtay<br />

eski kiracı indirimi uygulayacak<br />

mı belli değil!..<br />

EURO ve USD ile kiraya<br />

vermek avantaj mı, buyurun<br />

bakın<br />

Yabancı para cinsi kira ne olacak<br />

(EURO-USD) Kira yabancı para cinsi<br />

ise beş yıl geçmeden kirada değişiklik<br />

yapılmayacak.<br />

Haydi mahkemeye !.. Kira<br />

tespit davası ne zaman<br />

açılacak<br />

Kira tespit davasını her zaman açabileceksiniz<br />

Ancak davanızı dava dilekçesinin<br />

mahkemece eğer yeni döneminin başlangıcından<br />

bir ay evvel kiracıya tebliğ<br />

olacak şekilde açarsanız veya bu<br />

süre içinde noterden yazılı ihtar çekmişseniz<br />

bu durumda mahkemenin<br />

belirleyeceği kira bedeli yeni dönem<br />

başından geçerli olacak; eğer sözleşmenizde<br />

yeni dönem kirasının artacağına<br />

dair özel hüküm varsa mahkemede<br />

yeni dönemin sonuna kadar<br />

açacağınız dava mahkemenin belirleyeceği<br />

kira bedeli de bu yeni dönem<br />

başlangıcından itibaren geçerli olacak.<br />

Kiracıların gözü aydın<br />

Artık Ceza-i Koşul Yok!..<br />

Kira bedeli zamanında ödenmezse<br />

ceza ödeneceğini ve gelecek kiralarında<br />

muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar<br />

artık geçersiz!.. Ancak faiz kararlaştırabilirsiniz.<br />

Akdi faizde serbestlik<br />

olacağı kanısındayım ancak aşırıya<br />

kaçarsanız Hâkim tenkis eder.<br />

Kira akdinin feshi yöntemi<br />

de değişti!.. on yıldan sonra<br />

kiracıya by e bye!..<br />

Eskiden 6570 sayılı yasaya göre konut<br />

ve çatılı işyeri kiraları yıldan yıla yenilenmekte<br />

idi. Yani fesih mümkün<br />

değildi. Yeni yasa ile: Konut ve çatılı,<br />

işyeri kiralarında kiralama belirli<br />

süreli ise sürenin bitiminden en az<br />

15 gün önce bildirimde bulunmazsanız<br />

sözleşme bir yıl için uzatılmış sayılır.<br />

Ancak aradan ON (10) yıl geçmişse<br />

bu süreyi izleyen her uzama yılının<br />

bitiminden en az üç ay önce bildirimde<br />

bulunmak kaydıyla herhangi<br />

bir sebep göstermeksizin sözleşmeyi<br />

fesih edebilirsiniz.<br />

Eğer kira sözleşmesi belirsiz hale gelmişse<br />

kiracı sözleşmeyi her zaman feshedebilecek<br />

kiraya veren ise kiranın<br />

başlangıcından on yıl geçtikten sonra<br />

genel hükümlere göre fesih edebilirsiniz.<br />

madde :347<br />

Eğer kiralananı kendiniz, eşiniz, çocuklarınız,<br />

anne- babanız veya kanun<br />

gereği bakmakla mükellef olduğunuz<br />

kimselere işyeri veya konut için vermek<br />

veya yeniden inşaat yapmak ihtiyacında<br />

iseniz belirli süreli sözleşmede<br />

sözleşme sonunda belirsiz süreli<br />

sözleşmelerde genel hükümlerdeki<br />

fesih bildirimine göre belirlenecek<br />

tarihten başlayarak bir ay içinde<br />

dava açabilirsiniz.<br />

Yeni satın almışsanız gene eskisi gibi<br />

bir ay içinde ihtar ederek kira sözleşmesini<br />

sona erdirmek için altı ay sonra<br />

dava açabileceksiniz ancak mahkemede<br />

ihtiyacınız olduğunu ispat şart.<br />

Haberler iyi mi kötü mü size uydu<br />

mu bilmem ama inşallah sıkılmadınız<br />

!.<br />

İlginiz için teşekkürler,<br />

35<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


kalite: Kalite ve Maliyet<br />

Özcan ÖZOK<br />

Kalite Müdürü<br />

Elektronik Yüksek Mühendisi<br />

Kalite ve Maliyet 2<br />

Bir projenin başarısında, karlılık<br />

ve zarar tespitinde en<br />

önemli kıstaslardan biri de<br />

yatırım karlılığının(ROI: Return<br />

on Investment) hesaplanmasıdır.<br />

Yatırım karlılığı, farklı yatırımlar ile kıyaslayarak<br />

yatırımın verimliliğini değerlendirmek<br />

için kullanılan bir performans<br />

ölçütüdür. Yatırım karlılığı kabaca<br />

yatırım getirisinin yatırım maliyetine<br />

oranı ile bulunur.<br />

ROI = ((Yatırım Getirisi-Yatırım Maliyeti)/Yatırım<br />

Maliyeti)x100<br />

Şayet bir yatırımın ROI değeri negatif<br />

ise ya da ROI değeri daha yüksek<br />

bir yatırım fırsatı varsa bu yatırım yapılmamalıdır.<br />

Yatırım değerlendirmelerinde zamana<br />

bağlı aylık, haftalık ya da günlük faiz<br />

değişimleri kullanılabilir.<br />

Yatırım 1 0.yıl 1.yıl 2.yıl 3.yıl Toplam<br />

Nakit Girişi 0 50 80 110 240<br />

Nakit Çıkışı 90 20 20 20 150<br />

Net Nakit Akışı -90 30 60 90 90<br />

Kümülatif Nakit Akışı -90 -60 -10 80<br />

ROI -%100 -%54.5 %0 %60<br />

Tablo 1<br />

Tablo-1deki örnekte görüldüğü üzere yatırımın kendini karşılaması 2.yılsonunda mümkün olmuştur ve 3.yıl karlılık kazanmıştır.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

36


kalite: Kalite ve Maliyet <<br />

Yatırım 2 0.yıl 1.yıl 2.yıl 3.yıl Toplam<br />

Nakit Girişi 0 60 50 150 260<br />

Nakit Çıkışı 120 30 30 40 220<br />

Net Nakit Akışı -120 30 20 110 40<br />

Kümülatif Nakit Akışı -120 -90 -70 40<br />

ROI -%100 -%60 %38.8 %18.1<br />

Tablo 2<br />

Tablo-2 de farklı bir yatırımın geri dönüşü ancak 3.yıl civarlarında olmaktadır.<br />

Her iki yatırımda nakit girişi nakit çıkışından<br />

fazladır. Tablo-2 deki yatırımın<br />

Tablo-1 deki yatırıma kıyasla yatırım<br />

karlılığı daha düşüktür. Bu tür bir<br />

yatırım kıyaslama tablosu analizinde<br />

yatırım 1 her ne kadar yatırım karlılığı<br />

açısından cazip gözükse de, yatırım<br />

şartları, yatırımcının beklentileri<br />

ve dış faktörler yatırımın yönlendirilmesi<br />

açısından belirleyicidir.<br />

Günümüzde birçok firmanın kar elde<br />

ediyorum derken uzun vadede zarar<br />

etmesinin altında yatırım karlılığı hesaplarının<br />

yapılmaması yatmaktadır.<br />

Tabloda verilenlerin aksine, birçok<br />

yatırımda nakit girişi nakit çıkışından<br />

çok da olsa yatırım karlılığında ciddi<br />

zararlar edilmekte fakat bu görülememektedir.<br />

Teklif çalışmalarında ve projelerde<br />

dikkat edilmesi gereken en önemli<br />

husus budur. Bir projenin karlılığını<br />

görmek yatırım karlılığının hesaplanması<br />

ile mümkündür.<br />

Yatırım maliyeti, tasarrufların gerçekleşmesi<br />

için gerekli harcamaları da<br />

içerir. Bu, satın alınan yeni sistemin fiyatının<br />

yanı sıra hali hazırda var olan<br />

sistemin kaldırılması, gerekli elektromekanik<br />

sistemlerinin kurulması gibi<br />

tesisatın tipine göre çok değişik olabilecek<br />

yerleştirme masraflarını da içermelidir.<br />

Örneğin, çevre kirliliği kontrol<br />

sistemi için ilave bir yatırıma ihtiyaç<br />

olabilir.<br />

Yatırım maliyeti hesaplanırken bazı<br />

maliyetler genellikle göz önüne alınmaz.<br />

Bunlar;<br />

• Mühendislik çalışmalarına ayrılan<br />

zaman<br />

• Satın alma zamanı<br />

• Lojistikten kaynaklanan ek zaman<br />

Çeşitli ilave parçaların toplam maliyeti,<br />

satın alınan sistemin fiyatını kolayca<br />

ikiye katlayabilir. Beklenmeyen<br />

harcamalar için % 10 oranında<br />

ek bütçe ilave etmek bazı durumlarda<br />

yararlıdır. Bu tedbir, projelerde<br />

risk faktörü olarak da göz önüne alınabilir.<br />

37<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


seyyahname: Doğu Kazakistan<br />

Irina ZHUIKOVA<br />

Yönetici Asistanı<br />

Psikolog<br />

Doğu Kazakistan<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

38


seyyahname: Doğu Kazakistan <<br />

Sevgili Okuyucular, sizlere doğduğum<br />

şehir olan Öskemen’in de<br />

bulunduğu Doğu Kazakistan bölgesini<br />

anlatmak istiyorum. Ben doğduğum<br />

zaman Ust-Kamenogorsk adını<br />

taşıyan şehre, Kazakistan’ın Sovyetler<br />

Birliği’nden ayrılmasıyla birlikte Öskemen<br />

adı verilmiştir. Ust-Kamenogorks<br />

Rusça’da ‘taş dağlarındaki akarsu kavşağı’<br />

anlamına gelir. Öskemen, Doğu<br />

Kazakistan Eyaleti’nin başkentidir.<br />

Küçük de olsa bir başkentte doğdum.<br />

Eyalet doğuda Çin Halk Cumhuriyeti,<br />

kuzeyde Rusya Federasyonu, güneyde<br />

Almatı Eyaleti ile komşudur. Almatı<br />

(eski adıyla Almaata) Kazakistan’ın<br />

başkentiydi aynı zamanda.<br />

Şehrin nüfusu her zaman karışıktı –<br />

Kazaklar, Ruslar, Çeçenler, Almanlar,<br />

Tatarlar ve diğer milletler hep iç içe<br />

yaşardık. Bu tabiî ki şehirlileri kültürel<br />

açından çok zengin kılar. Tüm dini<br />

bayramları beraber kutlardık; Hıristiyanların<br />

Paskalyası ve Müslümanların<br />

Nevruz Bayramı - herkes için bayramdı.<br />

Yemekler, gelenekler, iletişim<br />

şekilleri – her milletten bir şey alınıp<br />

özdeşleştirildi ve ortaya bu şehre özgü<br />

inanılmaz bir eklektik kültür çıkıverdi.<br />

Ruslar, Kazaklar gibi birbirine ‘salam’<br />

kelimesi ile selam verir ve Kazak usulü<br />

kafaları ile tokalaşırlardı.<br />

Ailem Rus olmasına rağmen annem<br />

evde tamamen kazak usulü ‘beşparmak’<br />

yemeğini yapardı. Kazak arkadaşlarım<br />

evime gelip büyük memnuniyetle<br />

Rus ‘Borş Çorbası’nı içerlerdi.<br />

Bugüne kadar unutamadığım olağanüstü<br />

güzellikte olan dağların eteğine<br />

bakarak kocaman et parçalı şaşlık’ın<br />

(şiş kebap) tadını ve hafta sonu annebabamla<br />

ve aile dostlarımla doğada<br />

yaptığımız pikniklerin havasını<br />

39<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


seyyahname: Doğu Kazakistan<br />

Kazakistan’dan taşındıktan sonra hiçbir<br />

yerde bulamadım.<br />

Doğu Kazakistan’ın doğası tamamen<br />

ayrı bir konudur; anlat anlat bitmez.<br />

İsviçre’yi aratmaz güzellikte ormanları,<br />

çölleri, balıklarla dolu gölleri,<br />

inanılmaz renkler ve çeşitli çiçeklerle<br />

dolu vadileri, dağları ve tabii ki nehirleri…<br />

Bütün bu güzellikler ve zenginlikler<br />

burada yaşayanların tamamen<br />

farklı hayat tarzı sürmesini sağlıyordu.<br />

Mesela babamın hobisi avlanmaktı ve<br />

çocukluğumda babamla beraber yetiştirdiğim<br />

köpek sayısı birkaç düzineyi<br />

aşar.<br />

Bazı arkadaşlarım ekstrem spor tutkunu<br />

olup özellikle Jipovka bağımlısıdırlar.<br />

Jipovka, Jeep kelimesinden ortaya<br />

çıksa da Sovyet zamanında bu tehlikeli<br />

eğlenceye eski Rus ‘Niva’ ve ‘Gaz’<br />

markalı arabalarla katılınırdı. Bugün<br />

ise 15-20 kadar kişinin kendi arasında<br />

anlaştıkları noktada buluşmak üzere<br />

Jeep’lerle yola koyulmasına Jipovka<br />

deniyor. Kurallar şöyle: Sadece rota<br />

belirleniyor ve katılanların geçmeleri<br />

gereken güzergahta normal bir yol olmaması<br />

gerekiyor. Ne kadar çok bataklık,<br />

kirli su birikintisi, kum - kısacası<br />

yolsuzluk(!) varsa oradan geçmek<br />

zorundalar. Herkes son noktaya ulaşmayı<br />

başaramasa da alınan keyif anlatılamaz.<br />

Adrenalin patlayışları bağımlılık<br />

yaratıp, katılımcıları bu turlara<br />

tekrar ve tekrar çağırır. Düzenli olarak<br />

Jipovka’ya katılan bir arkadaşımın<br />

ifadesi şu şekildedir: ‘Biz, katılanların<br />

ruhen ne kadar güçlü olduklarını tartarız’.<br />

Ekolojiye önem verenler taptaze havayı,<br />

sessizliği ve benzersiz manzarayı<br />

‘Sibinskiye’ göllerinde bulurlar.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

40


seyyahname: Doğu Kazakistan <<br />

Rusların vazgeçilmez sauna geleneği bu bölgenin olmazsa<br />

olmazlarındandır. Kışın Rus saunasından (‘Russkaya Banya’)<br />

dışarıya fırlayarak kara ya da buz gibi suya atlamaktır!<br />

Öskemen şehrinden 85 km uzaklıkta<br />

‘Sibinskiye’ adıyla anılan bir bölgede<br />

yer kabuğu hareketleri sırasında oluşmuş<br />

birkaç göl bulunmaktadır. Göller<br />

civarında günlerce gezebilir, gizemli<br />

atmosferine ve değişik doğa oyunlarına<br />

doyamazsınız. Göl suyu inanılmaz<br />

derecede berrak ve soğuktur.<br />

Bölgede dinlenme tesisleri de bulunmasına<br />

rağmen yazın çadırlarda kalan<br />

birçok insan vardır. Göl etrafındaki<br />

dağlardan olağanüstü manzaralar insanı<br />

adeta büyülüyor. Ayrıca orada<br />

eski Budist manastırı olan ‘Ablakitskiy’<br />

manastır kalıntıları bulunmaktadır.<br />

1720 yılında Rus bilim adamları tarafından<br />

manastırda bulunan çok sayıda<br />

Tibet kitabı Rusya’ya götürülmüştür.<br />

Türkiye’de çok meşhur olan<br />

Bursa kaplıcaları gibi Doğu<br />

Kazakistan’ın‘Rahmanovskiye klüçi’<br />

kaplıcası (‘Rahman’ın pınarları’ olarak<br />

tercüme edilir) çok ünlü.<br />

Bu Radon kaynaklı suların (t +34°C /<br />

+42°C), romatizmalara, kemik ve tüm<br />

kas hastalıklarına, sinir sistemi ve deri<br />

hastalıklarına oldukça iyi geldiği iddia<br />

ediliyor.<br />

Nihayet; Rusların vazgeçilmez sauna<br />

geleneği de bu bölgenin olmazsa olmazlarındandır.<br />

Kışın Rus saunasından (‘Russkaya<br />

Banya’) dışarıya fırlayarak kara ya da<br />

buz gibi suya atlamaktır! Ben şahsen<br />

kara atlamayı çok seviyorum ama<br />

buzlu nehre atlamak gerçekten yürek<br />

ister.<br />

Kendi bakış açımdan, doğduğum yer<br />

olan Doğu Kazakistan ile ilgili küçük<br />

bir yaşam karesi sunmaya çalıştım.<br />

Umarım memleketimi beğenmişsinizdir.<br />

41<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


edebi köşe: Vladimir Vladimiroviç Mayakovski<br />

Hakkı ÖNEM<br />

Yurtdışı Projeler Koordinatörü<br />

Elektrik Mühendisi<br />

Vladimir Vladimiroviç<br />

Mayakovski<br />

Sevgili okuyucular bu sayımızda yine Rus Edebiyatının temel yapı taşlarından olan, Sovyet<br />

devrimi şairlerinden Vladimir Vladimiroviç Mayakovsky’yi ağırlayacağız. Rus Edebiyatı<br />

şairleri ile ilgili istek Astrahan proje müdürümüz Sn. Altuğ Karabulut tarafından yapılmış,<br />

bir önceki ve bu sayımızda istek gündeme alınarak değerlendirilmiştir. Keyifle okumanız<br />

dileğiyle...<br />

Vladimir Vladimiroviç Mayakovski<br />

1893’te Gürcistan’ın Kutais kentine<br />

bağlı Bağdadi köyünde doğdu. Okumayazmayı<br />

kendi kendine öğrendi.<br />

1905’te Kutais, Bolşevik Partisi’nin yeraltı<br />

eylemlerinin merkezlerinden biri<br />

oldu. Bu ortamda devrimcilik ve şiirle<br />

tanışan Mayakovski’nin edebi yapısı<br />

şekillenmeye başladı. 1906’da Bolşeviklere<br />

katılan Vladimir Mayakovski,<br />

üç kere tutuklandı. 1911-1914 yılları<br />

arasında Moskova Resim ve Heykel<br />

Okulu’nda öğrenim gördü. 1911’de fütürist<br />

harekete katıldı. Fütürist Bildiri’de<br />

imzası yer aldı. Burjuva göreneklere<br />

meydan okuyan ve sığ kamu beğenisini<br />

sarsan edebi ürünler verdi. 1915-<br />

1917 yılları arasında Lili Brick ile büyük<br />

bir aşk yaşadı ve bunun etkisi yıllarca<br />

sürdü. Ekim Devrimi’ni coşkuyla karşıladı<br />

ve devrimin başlıca sözcülerinden<br />

biri oldu.<br />

Kağıdın yetişmediği, basımevlerinin<br />

çalışmadığı, savaşın yıprattığı dönemlerde;<br />

halkın gazete ve mizah dergileri<br />

yerine kullandığı ROSTA (Rusya Telgraf<br />

Ajansı) Pencereleri adlı pankartları<br />

hazırladı.<br />

1925’te yakın dostu Sergey Yesenin,<br />

Leningrad’da İngiltere Oteli’nde intihar<br />

etti. Yesenin, son şiiri ‘Elveda Dost,<br />

Elveda’yı kanıyla yazmıştı. Buna karşılık<br />

hemen bir şiir yazdı, fakat zamanın<br />

devrimcilerinden büyük tepki gördü.<br />

Bu olaydan tam beş yıl sonra, 1930’da,<br />

Lili Brick’i ve ailesini Sovyet Sosyalist<br />

Cumhuriyetleri Birliği hükümetine<br />

emanet ettiğini belirten bir mektup bırakarak<br />

intihar etti.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

42


edebi köşe: Vladimir Vladimiroviç Mayakovski<br />

Ben de Öyle<br />

Filo bile sonunda limana döner,<br />

Tren soluk soluğa koşar gara doğru,<br />

Bense ondan daha hızlı koşmaktayım sana<br />

-Çünkü seviyorum-<br />

Budur beni çeken, sürükleyip götüren.<br />

Cimri şövalyesi Puşkin’in, iner<br />

Bodrumunu karıştırıp seyretmeye.<br />

Ben de, sevgilim<br />

Döner dolaşır gelirim sana.<br />

Taparım,<br />

Benim için çarpan o yüreğe.<br />

Sevinçlisinizdir evinize dönerken.<br />

Atarsınız tıraş olurken, yıkanırken,<br />

Kirini pasını vücudunuzun.<br />

Ben de aynı<br />

Sevinçle dönerim sana-<br />

Evime dönmüyor muyum<br />

Sana doğru<br />

Koşarken<br />

Yeryüzü insanları toprak ananın koynuna<br />

dönerler sonunda.<br />

Hepimiz döneriz en son yuvaya.<br />

Ben de öyle,<br />

Bir şey var<br />

Beni sana çeken<br />

Daha ayrılır ayrılmaz,<br />

Birbirimizden uzaklaşır uzaklaşmaz.<br />

‘Pantolonlu Bulut’ (Giriş)<br />

Pelteleşmiş beyninizde<br />

Kirden parlayan bir kanepede yan gelip yatan semiz<br />

bir uşak gibi<br />

Hayal kuran düşüncenizi,<br />

Kanlı bir yürek parçasıyla tedirgin edeceğim,<br />

Dalga geçeceğim, geberesiye küstah ve zehir dilli.<br />

Tek bir ak saç yok ruhumda,<br />

Yaşlılığın çıtkırıldımlığı yok onda!<br />

Dünyayı bozguna uğratarak sesimin gücüyle<br />

Yürüyorum - yakışıklı,<br />

Yirmiiki yaşında.<br />

Çıtkırıldımlar!<br />

Kemana yatırırsınız aşkı siz.<br />

Kabalar, onu trampete yükler.<br />

Fakat, tersyüz edebilir misiniz, kendinizi benim gibi,<br />

Öyle ki, dudaklar kalsın ortada, salt dudaklar!<br />

Çık da gel konuk odasından,<br />

Gel de bir adam tanı,<br />

Kibirli, patiskadan ve melek soylu memur karısı.<br />

Sen ki dudaklar çevirirsin aynı kayıtsızlıkla,<br />

Bir aşçı kadın nasıl çevirirse yemek kitabının<br />

sayfalarını.<br />

İster misiniz,<br />

Ten kudurtsun beni,<br />

- Ve gök gibi, renk değiştirerek ansızın -<br />

Ister misiniz,<br />

Öylesine yumuşayayım, sevecen olayım ki öylesine<br />

Hani, erkek değil de, pantolonlu bir bulut desinler<br />

bu!<br />

İnanmıyorum çiçekli Nice diye bir yerin var<br />

olduğuna!<br />

Benimle göklere çıkarılacaktır yeniden<br />

Hastane gibi bayatlamış erkekler,<br />

Ve atasözleri gibi yıpranmış kadınlar da...<br />

43<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


edebi köşe: Vladimir Vladimiroviç Mayakovski<br />

Son mektup<br />

(Şairin cesedinin yanında bulunmuştur).<br />

Hepinize!..<br />

İşte ölüyorum. Kimseyi suçlamayın bundan ötürü.<br />

Hele dedi-kodudan, unutmayın ki, merhum nefret<br />

ederdi.<br />

Anacığım, kardeşlerim, yoldaşlarım!<br />

Bağışlayın beni.<br />

İş değil bu, biliyorum (kimseye de öğütlemem),<br />

ama benim için başka bir çıkar yol kalmamıştı.<br />

Lili, beni sev.<br />

Hükümet yoldaş!<br />

Ailem : Lili Brik, anam, kız kardeşlerim ve<br />

Veronika Vitoldovna Polonkaya’ dan ibarettir.<br />

Yaşamlarını sağlarsan, ne mutlu bana..<br />

Bitmemiş şiirleri Brik’lere verin, ne lâzımsa<br />

onlar yapar.<br />

“Bir varmış bir yokmuş” derler hani :<br />

Aşkın küçük sandalı hayat ırmağının akıntısına<br />

kafa tutabilir mi!<br />

Dayanamayıp parçalandı işte sonunda...<br />

Acıları mutsuzlukları karşılıklı haksızlıkları<br />

hatırlamaya bile değmez:<br />

Ödeşmiş durumdayız kahpe felekle.<br />

Ve sizler mutlu olun yeter.<br />

Dinleyin!..<br />

Dinleyin !<br />

Bu yıldızları böyle<br />

Her gece<br />

Niçin yakarlar <br />

Herhalde birisine gerekli diye<br />

Herhalde yanmalarını isteyen birisi var<br />

Ve herhalde birisi<br />

bu balgam parçalarını<br />

inci diye sayıklar<br />

Ve zorlayıp<br />

bir öğle vakti kalkan toz borasını<br />

Tanrı katına varır<br />

geç kalmak korkusu yüreğinde yalvarır<br />

Öper tanrı’ nın elini merhamet dilenerek<br />

ağlar - anlatır kendisine niçin bir yıldız gerektiğini -<br />

bu azaba yıldızsız katlanamayacağını<br />

Ve sonra o birisi<br />

gezdirir boğuntusunu diyar diyar<br />

sakin gözükmeğe çalışarak:<br />

“Şimdi daha iyisin değil mi” diye sorar<br />

yoluna ilk çıkana<br />

“Korkmuyorsun artık değil mi”<br />

Dinleyin!<br />

Yaktıklarına göre bu yıldızları<br />

böyle her gece<br />

Birisinin işine yaramaları şart<br />

öyle değil mi<br />

ve şart olsa gerek<br />

gene her gece<br />

hiç olmazsa bir yıldızın yanıp sönmesi..<br />

Bilirim Gücünü Sözcüklerin<br />

Bilirim gücünü sözcüklerin, o çınlayan sözcüklerin ben;<br />

Onların değil, o yığınları coşturan, kendinden geçiren,<br />

Başka sözcüklerin gücünü, çıkarıp ölüleri topraktan<br />

Tabutları meşeden adımlarla götürenlerin her zaman.<br />

Gün olur okunmadan, basılmadan atılırlar da sepete,<br />

Bir çıktıları mı oradan gemi azıya alırlar elbette,<br />

Gümgüm öterler yüzyıllar boyu, tırmanıp gelen trenlerdir<br />

Öpüp yalamağa nasır tutmuş ellerini şiirin bir bir.<br />

Bilirim gücünü sözcüklerin. Esip geçmiş de bir rüzgâr<br />

Bir halayın topraklarına düşmüş taçyapraklarıdır bunlar.<br />

İnsandır bütün ruhu, dudakları ve bütün iskeletiyle.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

44


edebi köşe: Vladimir Vladimiroviç Mayakovski<br />

Lili’ciğim<br />

(Mektup yerine)<br />

Tütün dumanı kemiriyor havayı.<br />

Oda<br />

Kruçyonıh’ın cehennem’ inden bir<br />

bölüm gibi.<br />

Anımsıyor musun<br />

İlk kez<br />

Ardında bu pencerenin<br />

Tutkudan çıldırmışçasına<br />

Okşamıştım ellerini.<br />

Şimdi<br />

Oturuyorsun aynı yerde,<br />

Yüreğin<br />

Demirden bir kılıf içinde.<br />

Ve yarın<br />

Paralayan sözlerle<br />

Kovacaksın belki beni<br />

Ve loş antrede<br />

Uzun süre<br />

Titreyişlerle sarsılan bir kol<br />

Bulamayacak<br />

Ceketteki yerini.<br />

Çıkacağım, ezilmiş.<br />

Fırlatacağım vücudumu sokağa.<br />

Yabanıl<br />

Çılgın<br />

Umutsuzlukla paramparça.<br />

Hayır<br />

Gerek yok buna,<br />

Sevgilim,<br />

Biriciğim,<br />

Gel<br />

Vedalaşalım şimdiden.<br />

Ağır bir gülle gibi<br />

Aşkım<br />

Nereye kaçarsan kaç<br />

Asılıdır sana<br />

Nasıl olsa.<br />

Bırak<br />

Son bir haykırışla uluyayım<br />

Horlanmışlığın acı yankısını.<br />

Çalışmaktan<br />

Anası ağladığında öküzün<br />

Gider<br />

Salar kendini soğuk sulara.<br />

Aşkından başka<br />

Deniz yok bana,<br />

Ve gözyaşları da<br />

Bir erinç<br />

Koparamıyor ondan.<br />

Yorgun fil<br />

Sessizliği aradığında<br />

Yatar<br />

Kızgın kumlara saltanatla.<br />

Aşkından başka<br />

Güneş yok bana.<br />

Ve bilmiyorum bile<br />

Neredesin şimdi ve kiminle.<br />

Eğer<br />

Bir başka şair olsaydı<br />

Böylesine üzdüğün,<br />

Onarırdı acısını<br />

Parayla ve ünle.<br />

Fakat<br />

Sevinç vermiyor bana hiçbir çınıltı<br />

Senin sevgili adının<br />

Çınıltısından başka.<br />

Atmayacağım<br />

Bir boşluğa kendimi,<br />

Zehir içmeyeceğim.<br />

Ve dayayıp<br />

Şakağıma namluyu<br />

Çekmeyeceğim tetiği.<br />

Ağzı hiçbir bıçağın<br />

Bakışların kadar senin<br />

Kesemez beni.<br />

Yarın unutacaksın<br />

Seni taçlandırdığımı,<br />

Ve yakıp tükettiğimi<br />

Çiçeklenmiş bir ruhu<br />

Aşkla.<br />

Ve uçarı günlerin fırtınalı karnavalı<br />

Dağıtacak<br />

Sayfalarını kitaplarımın.<br />

Sözlerimin kurumuş yaprakları mı<br />

Durduracak seni<br />

Çırpınan soluğuyla.<br />

Bırak hiç değilse<br />

Son bir sevgi dalgası sereyim<br />

Beni bırakıp giden adımlarının altına.<br />

45<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


<strong>AE</strong> ailesinden<br />

<strong>AE</strong> LEED Eğitimine katıldı.<br />

Yeşil Bina; belli standartlara uyarak tasarlandığı ve yapıldığı için yaşayanlara<br />

ve çevreye standart binaların verdiği zarardan daha az zarar veren tasarım<br />

ve inşaat pratiğidir.<br />

Firmamızda, Çedbik (Çevre Dostu Yeflil Binalar Derne€i) tarafından düzenlenen LEED (Leadership<br />

in Energy and Environmental Design) e€itimine şirket yöneticilerimiz,bölüm müdürleri ve ilgili<br />

arkadafllar katıldı. Bir Yeflil Bina Sertifikasyonu olan LEED e€itiminin ardından katılımcılara sertifikaları<br />

verildi.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

46


<strong>AE</strong> ailesinden <<br />

Yeni evlenen çalışma arkadaşlarımıza<br />

ömür boyu mutluluklar diliyoruz...<br />

Nurcan KARA<br />

Cezayir Bölgesi,<br />

Elektrik Koordinatör Yardımcısı<br />

Asek ESHPULATOV<br />

Rusya, Satınalma ve Lojistik Sorumlusu<br />

Vahit ÇETİN<br />

Raddisson Blu Şantiyesi, Proje Müdürü<br />

47<br />

Nisan - Mayıs - Haziran


<strong>AE</strong> ailesinden<br />

<strong>AE</strong> Abu Dhabi Sporun ve<br />

Sporcunun yanında...<br />

Abu Dhabi şubemiz, Mart ayında yapılan Kickbox turnuvasına<br />

sponsor oldu. Turnuva, tüm B<strong>AE</strong> tarafından ilgiyle izlendi. <strong>AE</strong><br />

Abu Dhabi bundan sonra sporun ve sporcunun yanında olmaya<br />

devam edecek.<br />

B<strong>AE</strong>’de doğum günleri kutlandı.<br />

Abu Dhabi ofisimizde çalışan arkadaşlarımıza nice seneler diliyoruz.<br />

Nisan - Mayıs - Haziran<br />

48


<strong>AE</strong> ailesinden<br />

Burak KIZILHAN<br />

İş Geliştirme Müdürü<br />

Ozan GULTER<br />

Finans Departmanı<br />

Joyce GASCON<br />

İnsan Kaynakları<br />

Hazeem AHMED<br />

İnsan Kaynakları<br />

Ersen YÜCEL<br />

Maliyet Kontrol ve Planlama Müdürü<br />

Nael HAMADEH<br />

İnsan Kaynakları Müdürü<br />

Mokhles ISLAM<br />

Mekanik Koordinator<br />

Selahattin TEMEL<br />

Lojistik Mühendisi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!