01.01.2015 Views

Su ürünleri yetiştiriciliği

Su ürünleri yetiştiriciliği

Su ürünleri yetiştiriciliği

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Doç. Dr. Akasya<br />

TOPÇU<br />

<strong>Su</strong> Ürünleri Mühendisliği Bölümü<br />

2013


• <strong>Su</strong> ürünleri yetiştiriciliği hayvansal (balık, kabuklu, yumuşakça<br />

ve eklembacaklılar) ve bitkisel (algler) su canlılarının kontrollü<br />

veya yarı kontrollü koşullarda, insan gıdası, stok takviyesi, süs,<br />

sportif ve bilimsel amaçlarla yetiştirilmesi olarak tanımlanır.<br />

Bilinçli ve dengeli beslenmenin önemi artık tamamıyla<br />

anlaşılmıştır. Ancak dünyada yaşayan herkesin yeterince ve<br />

doğru beslendiği söylenemez. Dünyanın esasen en büyük<br />

problemi açlıktır. Dolayısıyla su ürünleri yetiştiriciliği bu<br />

problemin çözümünde kritik bir rol oynayabilir. Artan dünya<br />

nüfusuna paralel olarak hayvansal besinlerin tüketimi de doğal<br />

olarak artmaktadır.


<strong>Su</strong> ürünleri yetiştiriciliği; üretilen miktar ve yetiştirilen tür sayısı bakımından<br />

önemli artış göstermektedir. Bu artışta çeşitli faktörler rol oynamaktadır.<br />

Bunlara:<br />

• öncelikle su ürünlerinin besin değeri ve artan nüfusun beslenmesinde<br />

oynayacağı rolün toplumlarca benimsenmiş olması;<br />

• su ürünlerine talebin artması ve doğal üretimin azalması sonucu pazar<br />

fiyatlarında ki yükselmenin yetiştiriciliği cazip hale getirmesi ile,<br />

• biyoloji, çeşitli mühendislik ve genetik gibi konulardaki gelişimle<br />

yetiştiricilikteki sorunlara çözüm bulunması gibi etkiler sayılabilir.


SAZAN BALIĞI<br />

Sazan balığı (Cyprinus carpio) ılık su balığı olmakla birlikte, soğuğa<br />

dayanıklı, uygun sıcaklıklarda hızlı büyüyen bir balıktır. 35-40 yıl yaşar<br />

ve boyu 1 m’nin üzerine, ağırlıkları 25-30 kg’a ulaşır.<br />

Sazan balıklarının pulluluk durumuna göre 4 formu vardır. Bunlar;<br />

• Pullu sazan<br />

• Aynalı sazan<br />

• Çizgili sazan<br />

• Çıplak sazandır. Doğal sularımızda bulunan<br />

formu pullu sazandır. Aynalı sazan bir<br />

kültür formudur. Daha hızlı gelişen<br />

hastalıklara dayanıklı bir formdur.<br />

Üreme dönemleri bölgelere, su sıcaklığı<br />

ve beslenme durumuna bağlı olarak<br />

değişmekle birlikte Nisan-Temmuz<br />

ayları arasındadır. Yumurtalarını sığ ve<br />

otlarla kaplı alanlara bırakırlar.<br />

Omnivor olan sazan balıkları su<br />

canlıları, bitkiler ve küçük balıkları<br />

tüketirler.


ALABALIKLAR<br />

Soğuk su balığı olan alabalık, suları soğuk olan<br />

denizler, göller ve nehirlerde yaşamayı tercih eden<br />

ticari öneme sahip balıklardır.<br />

Ülkemizde doğal olarak bulunan alabalıklar<br />

salmo cinsine ait olup Salmo trutta türünün alt<br />

türleri olan Salmo trutta macrostigma (dağ alabalığı),<br />

Salmo trutta abanticus (Abant alası), Salmo trutta<br />

caspius (Aras alabalığı) ve Salmo trutta labrax (deniz<br />

(Karadeniz) alası)’dır. Ülkemizde yetiştiriciliği<br />

yapılan alabalık gökkuşağı olarak isimlendirilen<br />

Oncorhynchus mykiss türüdür. Gökkuşağı alabalığı<br />

yetiştiriciliğinin yaygın olmasının nedenleri;<br />

• Bu balığın yapay yemleri daha iyi<br />

değerlendirmesi,<br />

• Çevresel şartlara daha iyi uyum sağlayabilmesi,<br />

• Hastalık ve olumsuz çevre şartlarına karşı benzer<br />

türlerden daha dayanıklı olmasıdır.<br />

Bu tür ülkemizin yerli balığı olmayıp Kuzey<br />

Amerika menşeilidir. Bu özelliklerinden dolayı<br />

dünyada birçok ülkede yetiştiriciliği yapılan bir<br />

türdür.


TİLAPYA BALIĞI<br />

Sıcak su balıklarından olan tilapya balıkları üç cins<br />

olarak (Tilapia, Saratherodon ve Oreochromis)<br />

sınışandırılmaktadır.<br />

• Tilapia cinsine ait türlere Tilapia zilli, Tilapia rendalli örnek verilebilir.<br />

Havuz dibine yuva yapar, yumurta ve yavruları burada korur.<br />

• Sarotherodon cinsine ait türlere Sarotherodon galilaeus örnek verilebilir.<br />

Yumurta ve larvaları erkek ağzında taşır.<br />

• Oreochromis cinsine ait türlere Oreochromis niloticus, Oreochromis<br />

mossambicus örnek verilebilir. Yetiştiricilik için en uygunu Oreochromis<br />

niloticus türüdür. Yumurta ve larvaları dişiler ağzında taşır.<br />

•<br />

Tilapya balıkları 6 ila 12 ayda cinsi olgunluğa erişir ve 20-23 °C su<br />

sıcaklığındaki bölgelerde her üç ayda bir yumurtlar. Bütün yıl sıcaklık<br />

22 °C’nin üzerinde olursa yumurtlama sürekli olmaktadır. Eğer<br />

sıcaklık 22 °C’nin altında olursa yumurtlama dönemlik olmaktadır.


YAYIN BALIĞI<br />

Ilık su balıklarından olan Avrupa yayın<br />

balığı (Silurus glanis) saldırgan yırtıcı ve doymak<br />

bilmeyen karnivor bir balıktır.<br />

Avrupa’da sazan havuzlarında<br />

yetiştiriciliği yapılmaktadır.<br />

Doğal yaşama alanları sazan<br />

balıklarının yaşadığı ortamla aynı olduğu için<br />

sıcaklık ve oksijen gibi çevresel istekleri sazana<br />

benzemektedir.<br />

Ilık su balıkları grubuna dahil edilen<br />

yayın balıkları yem seçmezler, yiyecek seçenekleri<br />

sınırsızdır.<br />

Canlı balıklar, kurbağalar, karasal<br />

böcekler, kurtlar ve ölmüş hayvanları dahi<br />

tüketebilirler. Cinsi olgunluğa gelmiş yayınlar<br />

doğal ortamda erkek ve dişi birlikte bulunur.<br />

Üreme dönemi saldırgandırlar. Yumurtalarını, su<br />

sıcaklığının 20-22 °C’ye ulaştığı Mayıs - Haziran<br />

aylarında bırakırlar. Yayın balıkları yumurtlamak<br />

için bitki bakımından zengin kovuklara<br />

yumurtalarını bırakırlar. Erkek balık yumurtaları<br />

korur. Yumurtaları yapışkan olup, ağırlığı 16 kg<br />

olan bir balıktan yaklaşık 300 bin adet yumurta<br />

alınmıştır.


GÖKKUŞAĞI ALABALIĞI ÜRETİMİ<br />

1.Alabalık Üretiminde Çevresel Şartlar<br />

Alabalıklar soğuksu balıkları olmakla birlikte üremeleri ve büyümeleri için<br />

farklı su sıcaklığına ihtiyaç gösterirler. Üreme için ihtiyaç duydukları sıcaklık<br />

yaklaşık 7-13 °C’dir. Bu sıcaklığın üzerine çıkma durumunda yumurta ve yavru<br />

alınması imkânsız hale gelmektedir. Yavru döneminden itibaren en hızlı<br />

büyüdükleri su sıcaklığı yaklaşık 16-18 °C olup, su sıcaklığının 20 °C’yi aştığı<br />

sıcaklıklarda, sudaki oksijen seviyesinin düşmesine bağlı olarak solunum<br />

problemleri ortaya çıkmaktadır.<br />

Yavru yetiştiriciliği için uygun olan soğuk sularda gelişme hızlarının<br />

yavaşlaması nedeniyle pazarlık boya ulaştırma süresi uzamakta, dolayısıyla<br />

ekonomik bir sofralık balık yetiştiriciliği yapılamamaktadır. Doğal yumurtlama<br />

dönemleri genetik yapılarına veya köken aldıkları türe bağlı olarak değişmektedir.<br />

Genellikle bulundukları ortama bağlı olarak Ekim-Nisan ayları arasında yumurta<br />

verirler. Alabalıklar oksijene daha fazla ihtiyaç duyan, bu nedenle de<br />

metabolizmaları hızlı olan balıklardır. İşletmenin kurulacağı alanda hem yavru,<br />

hem de sofralık balık yetiştiriciliğine uygun su bulunuyorsa, yumurtadan pazarlık<br />

boyutuna kadar yetiştiriciliğin yapıldığı tam bir işletmenin kurulmasına karar<br />

verilir.<br />

<strong>Su</strong>yun kalitesi yanında suyun miktarı da yetiştiricilik için önemli bir<br />

kriterdir.


2. Damızlık Balıkların Seçimi<br />

Damızlık seçimi, yumurta ve yavru üretimi<br />

yapan işletmelerde üzerinde durulması gereken<br />

en önemli konudur. İşletmenin gereksinim<br />

duyduğu damızlık balık sayı sı, elde edilmesi<br />

düşünülen yumurta ve yavru balık sayısına bağlı<br />

olarak değişiklik gösterir.


Damızlıkların seçimi, fenotipe ve genotipe bağlı<br />

olarak yapılır.<br />

Damızlık balıkların seçiminde aranan nitelikler:<br />

• Hızlı büyümeyle birlikte yemi iyi<br />

• Hastalıklara karşı dayanıklılık,<br />

• Düzgün ve uyumlu vücut formu,<br />

• Yüksek üreme verimi,<br />

• Cinsi olgunluğa geç ulaşma.<br />

değerlendirme,


Alabalıklar 2 yaşından itibaren damızlıkta kullanılmaya<br />

başlanır. Özellikleri uygun olduğu tespit edildikten sonra<br />

6 yaşına kadar damızlıkta tutulurlar.<br />

Cinsi olgunluğa erişmiş ve üreme dönemindeki<br />

damızlıklar cinsiyetlerine göre ayrılır, bol ve kaliteli su<br />

girişi olan ayrı havuzlara yerleştirilirler.<br />

<br />

<br />

Cinsi olgunluğa erkeklerin alt çeneleri çengel şeklinde<br />

yukarıya doğru kıvrılır. Erkek balık üzerindeki renkler<br />

koyu ve parlak görünümdedir.<br />

Dişilerde ise karın oldukça geniş olup genital açıklık<br />

kırmızı ve genişlemiş durumdadır.<br />

Alabalıklarda yumurta kanalı bulunmamaktadır.<br />

Yumurtalar olgunlaştıktan sonra üzüm salkımı şeklinde<br />

bulunan yumurtalar birbirlerinden ayrılarak balığın vücut<br />

boşluğuna dökülürler.


Damızlık balıkların yumurtlama<br />

safhasına yakın dönemlerde en az haftada<br />

bir kere kontrol edilmesi, eğer su sıcaklığı<br />

yükselmişse bu kontrollerin sıklaştırılması<br />

ve sağıma hazır olanların ayrılıp sağılması<br />

gerekir.<br />

Bu aşamaya gelmiş dişilerde karın<br />

kısmı olgunlaşma döneminde çok sert iken,<br />

yumurtlamaya yakın dönemde oldukça<br />

yumuşak olup karın kısmına hafif<br />

bastırıldığı zaman yumurtanın genital<br />

açıklıktan çıktığı görülür.<br />

Sağım esnasında damızlık balıkların<br />

kalp bölgesine basınç uygulamaktan<br />

kaçınılmalıdır. Kalp Balığın göğüs<br />

yüzgecine yakın bölgesine basınç<br />

uygulamak kalbin durmasına ve<br />

damızlığın kaybedilmesine neden olabilir.<br />

Ayrıca balığın iç organlarına zarar verecek<br />

düzeyde bir basınç uygulanmamalıdır.


3. Yumurtanın Gelişmesi ve Spermanın Kalitesini Etkileyen<br />

Faktörler<br />

Yemin kalitesi: Yemin kalitesi yumurta ve spermlerin kalitesini etkileyen en<br />

önemli faktörlerden biridir. Düzenli beslenmeyen damızlıklar sadece yaşama payı<br />

ihtiyacını karşılayacak besin alması durumunda cinsiyet ürünlerini oluşturamayacak<br />

veya kısırlaşacak olsa dahi sağlıklı ürünler elde edilmeyecektir.<br />

Genetik yapı: Balıkların sahip olduğu verim özelliğini çok sayıda gen<br />

belirlemektedir. Fakat genlerin bütününe ilişkin özellikler henüz tam olarak<br />

bilinmemekle birlikte kalıtım derecesi gibi tahmini bilgiler kullanılarak ekonomik<br />

verimi olan canlıların seçimi yapılmaktadır.<br />

Balığın yaşı ve büyüklüğü: Erken yaşta elde edilen daha küçük yumurtaların<br />

çevresel şartlara karşı dayanımı azdır.. Alabalıklarda en iyi yumurta ve sperm<br />

erkeklerde 2, dişilerde 3 yaşındayken elde edilir.<br />

Çevresel faktörler: Balıklarda yumurta verimi kantitatif karakterler olup,<br />

çevresel şartlardan yüksek derecede etkilenen karakterlerdendir. Bu çevresel şartlar;<br />

ışık (fotoperiyod), sıcaklık, suyun kimyasal özellikleri ve diğer faktörler olarak<br />

sınırlandırabiliriz.


4. Üreme Dönemini Etkileyen Faktörler<br />

Genotip: Köken aldıkları türe bağlı olarak farklı genotiplere sahip<br />

balıkların farklı dönemlerde yumurta bırakması veya bu<br />

türlerin kendi aralarında çiftleştirilmesi ve dolayısıyla bu<br />

genotipik özelliklerin soylara geçmesiyle, farklı dönemlerde<br />

yumurtlama özelliği kazanmış balıkların elde edilmesi<br />

mümkündür.<br />

Çevresel faktörler:<br />

• <strong>Su</strong> sıcaklığı: Çevresel faktörlerden su sıcaklığı yumurtlama<br />

mevsimini çok etkiler. Çünkü alabalıklar genellikle 7-13 °C su<br />

sıcaklığında yumurtlarlar.<br />

• <strong>Su</strong>yun hareketi: Akarsularda bulunan alabalıklar, havuzlarda<br />

bulunanlara göre daha erken olgunlaşmaktadır.<br />

• Işık: Işığın da yumurtlama mevsimi üzerine önemli bir etkisi<br />

vardır. Gün ışığının az olduğu veya günün kısa olduğu<br />

yerlerde alabalıklar daha erken yumurtlar. Damızlık balıkların<br />

yaşı, yumurtlama periyodunun erken veya geç olması üzerine<br />

etkili değildir.


Dişi balıklardan yumurta ve erkek balıklardan sperma<br />

elde edilmesi alabalıklarda sağarak, karnın yarılarak ya da hava<br />

basıncı ile yapılabilmektedir. Karnın yarılarak yumurta alınması<br />

daha çok damızlıkta tutulmayacak veya yumurtladıktan sonra<br />

ölen bazı salmon cinslerinde uygulanan bir yöntemdir.<br />

Gökkuşağı alabalıklarında genellikle<br />

sağarak yumurta ve sperm alınmaktadır.<br />

Üzerindeki mukus salgısı nedeniyle<br />

vücudu kaygan olan alabalıkların sağım<br />

esnasında zarar görmemesi için sağımı<br />

yapanların kayganlığı önleyen eldiven<br />

giymeleri gerekir. Sağımın yapıldığı yerde<br />

hava sıcaklığının 20 °C den aşağı<br />

olmaması sağımı yapanın rahat çalışması<br />

için gereklidir. Çatlak yumurtalar,<br />

balıkların cinsel olgunluğu, yumurtlama<br />

dönemi, dölleme yöntemi ve çevresel<br />

faktörler (su sıcaklığı vb.) yumurtanın<br />

döllenmesini etkileyen faktörlerdir.<br />

Döllenmiş yumurtanın dönemleri ve bu<br />

dönemlerdeki hassasiyetlerini bilmek<br />

kuluçka verimini yükseltecek bilgilerdir.


Yumurtalar döllenip sertleştikten sonra veya göz lekesi oluştuktan sonra<br />

sayılabilir ve ölçülebilir.<br />

Sayım yöntemlerini şu şekilde ifade edebiliriz;<br />

• Doğrudan sayım yöntemi; üzeri yumurtanın girebileceği büyüklükte<br />

belirli sayıda delikler içeren kaba yumurtalar konularak doğrudan<br />

sayım yapılır.<br />

• Ağırlık yöntemi; belirli miktar yumurta tartılır, sayılır toplam<br />

yumurtaya oranlanır.<br />

• Hacim yöntemi; dereceli bir kaba belirli miktarda su doldurulur.<br />

Sayılan bir miktar yumurta içine konur. Konan yumurtanın taşırdığı<br />

su hacmi kaydedilir. Toplam yumurta hacmine oranlanır.


6. Larva Yetiştiriciliği<br />

Yumurtalar açıldıktan sonra besin keseli<br />

larvalar çıkar .<br />

Henüz bu larvaların ağız ve sindirim<br />

organları gelişmemiştir.<br />

Besinlerini keseden sağlarlar. Solungaçları<br />

şekillenmediği için oksijen difüzyon yolu ile<br />

alınır. Bu nedenle bu dönemde kuluçka suyunun<br />

yumurta döneminde olduğu gibi temiz olması<br />

gerekir.<br />

Larvaların üzerini örtecek mil vb. maddeler<br />

larvaların ölümüne sebep olur. Besin kesesinin<br />

tamamen çekilmesi su sıcaklığına bağlı olmakla<br />

birlikte yaklaşık 15 günde tamamlanır.<br />

Besin kesesinin üçte biri çekildiğinde larvalar<br />

yüzmeye ve daha sonra yem almaya başlarlar.<br />

Larvaların ağız açıklığına uygun yemlerin<br />

verilmesi oldukça önemlidir. Uygun büyüklükte<br />

yem verilmediği takdirde yavrular bu yemi<br />

değerlendiremedikleri gibi havuzun da<br />

kirlenmesine sebep olunacaktır.


7. Yavru Alabalık Yetiştiriciliği<br />

Yavru dönemine gelen alabalıklar daha büyük ve derin<br />

havuzlara nakledilirler. Havuzlar nakilden önce dezenfektan<br />

maddeler ile temizlenir ve kireçlenir. Yavruların kaçmasını<br />

önlemek için savak kısımlarına ızgaralar konur. Son yıllarda yem<br />

teknolojisinin gelişmesiyle yavruların beslenmesine uygun farklı<br />

büyüklüklerde granül yemler üretilmektedir. Yavru balıklar<br />

arasında büyüklük farkları çok fazla ise yavruların boylanması<br />

gerekir. Boylanmadığı takdirde kanibalizm nedeniyle küçük<br />

balıklar büyük balıklar tarafından tüketilecektir. Ayrıca boylama<br />

üniform bir ürün elde edilmesini sağlayacaktır.


8. Havuzlarda ve Kafeslerde Sofralık Alabalık<br />

Yetiştiriciliği<br />

<br />

Yavrular 3-5 g ağırlığa ulaştıklarında havuzlara veya<br />

kafeslere nakledilirler.<br />

Kafes yetiştiriciliği tatlı sularda ve denizde<br />

yapılabilmektedir.<br />

<br />

<br />

Bu tür yetiştiricilikte yavruların stoklama büyüklüğü,<br />

pazarlık büyüklüğe getirme süresi dikkate alınarak<br />

belirlenir<br />

Kafes yetiştiriciliği suyun bütün yüzeyinin en iyi<br />

değerlendirilmesini sağlayan, az sermaye gerektirmesi,<br />

basit oluşu, sabit yatırım tutarının düşük olması<br />

nedeniyle son yıllarda giderek yaygınlaşan bir üretim<br />

şeklidir.


Kullanım Amaçlarına Göre Sazan Havuzları<br />

• Yumurtlatma havuzları: Sazanların yumurtlatılmasında kullanılır. Genellikle 2 tip<br />

yumurtlatma havuzu kullanılmaktadır. Bunlar;<br />

1. Dubisch havuzları: Dubisch tipi, en yaygın yumurtlatma havuzudur. Doğadaki<br />

yumurtlama ortamları dikkate alınarak dizay edilmiştir<br />

2. Hofer havuzları: Hofer havuzları sistemi Dubisch havuzlarına benzemektedir.<br />

Soğuk bölgelerde kullanılan yumurtlatma havuzlarıdır.<br />

• Ön yavru büyütme havuzları: Larva havuzları, larvaların yaklaşık 1 ay<br />

tutuldukları küçük ve sığ havuzlardır.<br />

• Yavru büyütme havuzları: Yavruların fingerling diğer bir değişle parmak<br />

büyüklüğüne kadar büyütüldüğü daha büyük ve derin havuzlardır. Yavruları<br />

kışlatmak için de kullanılmaktadır.<br />

• Büyütme havuzları: Bir yaşına gelene kadar sazanların konulduğu havuzlardır.<br />

Derin ve büyük havuzlardır.<br />

• Bakım ve besleme havuzları: Sazan balıklarının pazarlık büyüklüğe getirilmesi için<br />

kullanılan havuzlardır.<br />

• Kışlatma havuzları: Soğuk bölgelerde kullanılır. Bu havuzlar derin ve geniş<br />

yapılır.<br />

• Stok ve pazarlama havuzları: Balıkların hasat edilip pazara sevk edilmeden önce<br />

stoklandığı havuzlardır. Bu havuzlara temiz su girişi yapılarak, balıkların<br />

üzerindeki kötü kokular uzaklaştırılabilir.<br />

• Damızlık havuzları: Yumurtlamaya hazır veya yumurtlama işlemini tamamlamış<br />

damızlıkların stoklandığı havuzlardır. Bu havuzlarda temiz ve kaliteli su<br />

kullanılır.


Sazanlarda Yumurta Üretimi<br />

Sazanlardan yumurta eldesi; kontrolsüz, yarı kontrollü ve tam kontrollü olmak üzere üç şekilde<br />

yapılabilmektedir.<br />

1.<br />

•Kontrolsüz Yumurta Üretimi<br />

•Yumurta, iki şekilde elde edilmektedir. Birincisi üreme dönemlerinde doğal ortamdaki sazanların yumurta<br />

bıraktıkları sığ ve otlu alanlar kontrol edilir. İkincisi yetiştirme havuzlarında cinsi olgunluğa gelmiş balıklar<br />

havuzların otlu bölgelerine veya benzer materyal üzerine yumurtalarını bırakırlar. Yumurtalar yapışkan olduğu<br />

için onlara zarar vermeden yapıştığı ortamdan almak mümkün değildir. Ayrıca sazan balıkları oldukça fazla<br />

yumurta veren balıklardır. Yumurta ve yavrularını koruma içgüdüsü bulunmamaktadır. Bu tür ortamlarda<br />

damızlık balıklar aç olduklarında kendi yumurtalarını dahi tüketeceklerdir. Bu şekilde yumurta eldesinde oldukça<br />

fazla kayıp olmaktadır.<br />

2.<br />

•Yarı Kontrollü Yumurta Üretimi<br />

•Çam dalları, ot ve sentetik materyallerden yapılmış yuvalar, yapay havuzlara yerleştirilerek balıkların<br />

yumurtlatılmasıdır. Materyaller belirli dönemlerde kontrol edilerek üzerlerinde yumurta olup olmadığı<br />

kontrol edilir. Genellikle böyle ortamlarda su sıcaklığı uygun olduğu zaman, balıklar sabaha karşı alaca<br />

karanlıkta yumurta bırakırlar. Havuz yüzeyinde köpüklerin görülmesi yumurtlama faaliyetinin<br />

gerçekleştiğinin bir göstergesidir. Yapay yumurtlatma materyalleri toplanarak açılma için başka<br />

havuzlara taşınırlar. Havuzlar yumurtlama öncesi kireçle dezenfekte edilir.<br />

3.<br />

•Tam Kontrollü Yumurta Üretimi<br />

•Yapay üretim için seçilen kaliteli damızlıklar en az %25 hayvansal protein içeren kaliteli rasyonlarla<br />

beslenir. Yumurta alımından önce damızlıkların taze veya canlı yemlerle beslenmesi yumurtlamayı<br />

teşvik etmektedir. Olgun erkeklerin süt vermeye başlaması veya anaç balıklardan alınan yumurta<br />

örneklerinde, yumurta büyüklüğü olgun yumurta boyutunun %60’ı geçmişse damızlık balıklara hipofiz<br />

enjeksiyonu yapılabilir.


Hipofizin Çıkarılması, Muhafazası ve Sağım<br />

Hipofiz bezi, uygun balıklardan çıkarıldıktan sonra<br />

çıkarılan hipofiz bezi saf aseton içerisinde 4-5 saat<br />

aralıklarla birkaç sefer suyu alınarak, oda sıcaklığında<br />

kurutulur ve buzdolabında muhafaza edilir.<br />

Damızlıklar hipofiz uygulamasına uygun hale<br />

geldiklerinde hipofizler dişiler için her kg vücut<br />

ağırlığına 4-4,5 mg olacak şekilde tartılarak bir havan<br />

içersinde toz haline gelene kadar ezilir.<br />

Dişilere hormon uygulaması, yumurtaların gelişme<br />

durumuna bağlı olarak iki veya üç aşamada yapılır.<br />

Yumurtaların balıklar tarafından dökülmesini önlemek<br />

amacıyla yumurta kanalı dikilerek kapatılır.<br />

Erkeklerde dişilere verilen dozun yarısı uygulanır.<br />

Damızlıklar havuzlara yerleştirilir, balığın<br />

davranışlarından ve karın kısmının yumuşamasından<br />

yumurtanın sağım aşamasında olduğu anlaşılır.


Yumurtaların Kuluçkası ve Larva Çıkışı<br />

Kuluçkada kullanılan suyun sıcaklığı, 20-22 °C olmalıdır.<br />

fiişip sertleşmiş ve yapışkanlığı giderilmiş yumurtalar<br />

zuger şişelerine yerleştirilir.<br />

Zuger şişelerindeki su akışı yumurtaların suda yüzmesini<br />

sağlayacak şekilde ayarlanır.<br />

<strong>Su</strong> sıcaklığına bağlı olarak değişmekle birlikte 60-70 günderece’de<br />

yumurtalar açılır.<br />

Yumurtadan çıkan larvalar suyla birlikte larva yetiştirme<br />

kaplarına aktarılır. Yapay sağım ve dölleme, doğal<br />

ortamda %10-20 kadar olan larva çıkış oranını %75<br />

civarına çıkarır.


Larva ve Yavruların Bakım ve Beslenmeleri<br />

Larvaların bakımında; değişik materyallerden<br />

yapılmış tank ve havuzlar kullanılır.<br />

Larvalar ilk besinlerini besin keselerinin üçte ikisi<br />

çekildiği 3-4. gün almaya başlarlar.<br />

Besin kesesinin tamamının çekilmesi ve larvanın<br />

aynı ebeveynine benzediği döneme yavru dönemi adı<br />

verilir.<br />

Bu dönemde yavrular hava keselerini hava ile<br />

doldurarak aktif şekilde serbest yüzmeye ve yem<br />

almaya başlarlar. Yavrulara ağız açıklığına uygun<br />

rotifer ve artemia veya haşlanmış yumurta sarısı<br />

verilir.


Sofralık Sazan Balığı Yetiştiriciliği<br />

Sofralık sazan balığı yetiştiriciliğinde değişik teknikler<br />

uygulanmaktadır. Beton ve toprak havuzlarda, kafeslerde, sıcak<br />

sularda, akarsular ve göllerde, atık şehir suyunda veya polikültür<br />

olarak yapılabilmektedir. Havuzlarda sazan yetiştiriciliğinde<br />

kısmi ve tam olmak üzere başlıca iki işletme tipi görülür.<br />

• Kısmi işletmeler; yavru işletmeleri veya bir ya da iki yıllık<br />

yetiştirme ile yemeklik balık üreten besi işletmeleridir.<br />

• Tam işletmeler; Ağ kafeslerde yetiştiricilik, bir yazlık veya iki<br />

yazlık sazanların ağ kafeslerde yapay yemlerle büyütülmesidir.<br />

Sazan yetiştiriciliğinde polikültür; sazanın yemine ortak<br />

olmayan diğer balık türleri, kanatlılar ile birlikte yetiştirilmesidir.<br />

Polikültür yetiştiriciliğin amacı, birim alandan daha fazla ürün<br />

alınmasıdır. Benzer şekilde kapalı dolaşımlı sistemlerde ve<br />

nükleer santrallerin soğutma sularında yoğun yetiştiricilik<br />

yapılabilmektedir. Bu tür yetiştiriciliğin avantajı, tesislerde yıl<br />

boyunca sıcak suyun bulunması, nedeniyle balıkların kısa sürede<br />

pazarlık boya ulaştırılmalarıdır.


Doğal Üretim<br />

Yayın balıklarının doğal yumurtlama ortamı koşullarının benzeri<br />

yapay yumurtlama havuzlarında uygulanarak, yayın balıklarının üretimi<br />

başarıyla gerçekleştirilir. Yayın balığı damızlıkları ya doğal ortamdam<br />

yakalanarak, ya da kültüre alındığı ortamda damızlık büyüklüğe gelen<br />

balıklardan seçilebilir. Cinsiyet karakterleri belirli değildir. Bu nedenle<br />

cinsiyet ayrımı oldukça zordur. Balıklar cinsiyetlerine göre ayrılıp, her<br />

yuvaya bir çift damızlık yerleştirilir. Sıcak havalarda anaç balıkların<br />

olgunluk durumlarına ve çevre şartlarına bağlı olarak 3-4 günde<br />

yumurtlama gerçekleşir. Yumurtlama yalnız gece olur. Bundan dolayı<br />

yuvaların kontrolü öğle saatlerinde bir kanca yardımıyla yuvalar su<br />

yüzeyine çekilerek yapılır. Yuvada yumurtalar gözle hemen fark edilir. Bu<br />

işlem yapılırken henüz yumurtlamamış damızlıklar rahatsız edilmemelidir.<br />

Yumurtlama gerçekleşmişse yuvalar temiz ve bol oksijen içeren kuluçka<br />

için gerekli su sıcaklığında (20-22 °C) bulunan havuz veya tanklara<br />

yerleştirilir. 45-69 gün-derecede yumurtadan larvalar çıkar.


Yapay Üretim<br />

Yapay üretimde 4 kg altında olmayan genellikle 6-10<br />

kg ve üzerindeki ağırlığa sahip balıklar kullanılabilir.<br />

Üretimden önce balıklar bakteriyel enfeksiyonlara ve<br />

parazitlere karşı tedavi edilir.<br />

• Anaç balıkların bakımı: <strong>Su</strong> sıcaklığı 20 °C’de olduğunda<br />

hipofiz enjeksiyonuna başlanabilir. Özellikle erkek yayın<br />

balığı damızlıkları üreme döneminde oldukça saldırgan<br />

olabilirler ve dişilere zarar verip onların ölümüne neden<br />

olabilirler. Bunu önlemek amacıyla balıklar bayıltıldıktan<br />

sonra ağızlarını açamayacak şekilde çeneleri birbirine<br />

dikilir. Bu işlem uygulanırken hormon olarak sazan hipofizi<br />

kullanılır. Olgunluk durumuna göre bir defada ya da<br />

aşamalı olarak hipofiz enjekte edilir. Yumurtlama için<br />

optimum su sıcaklığı 20-22 °C’dir. Enjeksiyondan 18-20 saat<br />

sonra yayınlardan yumurta elde edilmektedir.


• Sağım ve yumurtalarının döllenmesi:<br />

Büyük balık olduklarından bir kişinin balığı zapt etmesi<br />

çok zordur. Bu nedenle havuzlardan kepçeler ile<br />

yakalanan yayın balıkları bayıltıldıktan sonra<br />

rahatlıkla sağılabilir. Yumurtanın sağımı kolaydır.<br />

Diğer balıklarda olduğu gibi kalp bölgesine fazla basınç<br />

uygulanmamalıdır. Ancak erkeklerden sperm almada<br />

problemler yaşanabilir.<br />

Spermin az alınması döllenme oranını düşürebilir. Bunun<br />

için olgun bir erkek gözden çıkarılarak testisleri karnı<br />

yarılarak alınır, süzgeçten geçirilip kullanılabilir.<br />

Yumurtalar şişip sertlik kazandıktan sonra % 0,5’lik<br />

formalin eriyiği içinde 30 dakika tutularak dezenfekte<br />

edilir. Kuluçka süresi sıcaklığa bağlı olarak 3-4 gün<br />

sürer.


• Keseli larvaların bakımı:<br />

Kuluçka sisiteminde 3-4. günün sonunda keseli larvaların çıktığı<br />

görülür.<br />

Bu dönemde zuger şişelerine gelen su akıntı hızının azaltılması<br />

gerekir<br />

Besin keseleri çekildikten sonra renk koyulaşması ve aktif hareket<br />

etme başlar.<br />

Bu dönemde kullanılacak akvaryum, tank ve kasetlerde balıkların<br />

hava keselerini havayla doldurmalarını engelleyecek şekilde, su<br />

derinliğinin fazla olmaması ve yüzeyinde yağ tabakası<br />

oluşmaması gerekir.<br />

Hava keselerini dolduramayan balıkların yaşama şansı yoktur. Bu<br />

dönemde yaşama oranının yüksek olması için ortamda<br />

muhakkak onların tüketebilecekleri boyutta yem bulunmalıdır.


Larva ve Yavruların Büyütülmesi<br />

Hava keselerini doldurup serbest yüzmeye başlayan<br />

yavruların çene, ağız ve sindirim organları artık gelişmiştir.<br />

Yavrular, larva döneminde kullanılan küçük boyutlu<br />

akvaryum ve tanklardan, 100-200 m2 veya daha büyük<br />

havuzlara veya büyük tanklara aktarılırlar.<br />

Yem olarak ağız büyüklüğüne uygun canlı yemlerin<br />

verilmesi yavruların yaşama oranını artıracaktır. Sazan<br />

balıklarına nazaran daha büyük yavrular elde edileceği için<br />

başlangıçta daha büyük boyutlu canlı yemler verilebilir.<br />

Canlı yem olarak, bir tuzlu su yengeci veya karidesi<br />

olan Artemia larvası ve daha sonra Dafnia gibi zooplankton<br />

verilebilir. Plankton bakımından zengin olan havuzlara her<br />

metrekare için 10-15 yavru stoklanabilir.


Sofralık Yayın Balığı Üretimi<br />

Yavru dönemini tamamlamış olan yayın<br />

balıkları monokültür veya polikültür yetiştiricilik<br />

için birkaç hektar büyüklüğündeki havuzlara<br />

konularak bir yazlığa kadar bu havuzlarda<br />

yetiştirilebilir.<br />

Besin olarak ekonomik değeri olmayan<br />

küçük balıklar ve kurbağa larvası (kocabaş)<br />

verilir. Bunun yanında cansız yem olarak<br />

mezbaha artıkları, yem balıkları ve sucukluk<br />

bağırsaklara karma yem doldurularak verilebilir.


Tilapya (Oreochromis cinsi) 1950’li ve 1960’lı yıllarda<br />

birçok ülkede “mucize balık” olarak tanımlanmaktadır.<br />

Kalitesi düşük suda yetişmesi, hastalığa dayanımının<br />

yüksek olması, çok geniş çevresel koşullara toleransı<br />

olması ve tarımsal artıkları etkili bir şekilde proteine<br />

dönüştürmesi, iyi büyüme oranına sahip olması ve yoğun<br />

yetiştiricilikte büyüme kolaylığının olması nedeniyle<br />

tilapya balıkları 21. yüzyılın en önemli su ürünlerinden<br />

biri olarak belirtilmektedir. Tek sorunu sıcak su balığı<br />

olması, su sıcaklığının 10 °C’nin altına düştüğü<br />

durumlarda ölümlerin başlamasıdır. Bununla birlikte<br />

havuzlarda fazla yumurtlamanın küçük ve düşük değerli<br />

üretime yol açtığı kötü deneyimler, tilapya yetiştiriciliğini<br />

olumsuz etkilemiştir.


Stoklama Uygulamaları<br />

Çoğunlukla performansı iyileştirmenin en kolay yolu daha iyi tilapya türlerinin seçimidir. O. mossambicus<br />

dünya çapında yaygınlaşan ilk tilapya’dır.<br />

Çok küçük boyda yumurtlar, istenen pazarlama boyutuna getirilmesi zordur. Büyümede erkekle dişi arasında<br />

büyük farklılıklar vardır. Hemen hemen dişilerden iki kat daha hızlı büyürler. O. Niloticus türü ise daha hızlı<br />

büyür, daha büyük boyutta yavrulama eğilimindedir.<br />

Yavruların Cinsiyetinin Gözle Belirlenmesi<br />

Tilapya türlerinde cinsiyetler arasında, üregenital papila açıklığı, morfolojisi ve erişkinlerde renklenme gibi<br />

belirgin farklılıklar vardır. Balıklarda % 95 erkek populasyonu gözle muayene ederek tespit edebilirler. Bu<br />

uygulamada büyüteç ve renkle boyamadan yararlanılarak (mürekkep, malaşit yeşili) genital papiladan (cinsiyet<br />

açıklığından) cinsiyet tespiti yapılmaktadır.<br />

Melezleme<br />

Türler arasında melezleme bazen erkekten daha fazla dişi ya da dişiden daha fazla erkek oranına yol açacak bir<br />

üretime neden olabilir. 25’in üzerinde farklı tilapya melez kombinasyonunda % 80 erkek gözlenmiştir. Erkekler<br />

dişilerden daha hızlı büyümektedir. Melezlerin ticari kullanımı yaygın değildir. Çünkü cinsiyet oranlarından<br />

başka, bu melezlerin özellikleri hakkında az şey bilinmektedir. Melezler olumlu veya olumsuz özellikler<br />

gösterebilir. Başlıca sorun saf özelliklerin korunmamasıdır.<br />

Hormonla Cinsiyet Dönüşümü<br />

% 100 erkek üretmenin pahalı fakat etkin bir yoludur. Yavrular dişiden ayrıldıktan, besin keselerini tükettikten<br />

sonra dışarıdan yem almaya başladıkları dönemde hormon içeren yemle beslenirler. Bu dönemde yavrular doğal<br />

besin almamalıdır. En büyük dezavantajı bazı toplumlarda hormon uygulaması nedeniyle tüketiminin<br />

yapılmamasıdır.


Larva ve Yavru Üretimi<br />

Tilapya balıkları yavrularını koruma içgüdüsüne sahip balıklar<br />

olup, yumurtalarını ağızlarında kuluçka ederler.<br />

Hatta yavrularını bir süre ağızlarının içinde korurlar. Sorun larva<br />

ve yavru üretememek değil, aşırı üremelerinin nasıl önleneceğidir.<br />

Bu nedenle larva ve yavru üretimi damızlık balıklar tarafından<br />

gerçekleştirilir.<br />

Eğer damızlık sayısı çok az ise damızlıkların ağzında taşıdıkları<br />

yumurtaların yenmesi önlenmek isteniyorsa, yumurtaların<br />

ağızlarından alınarak, zuger şişelerine benzer kuluçka sistemlerinde<br />

açılması sağlanabilir.<br />

Tilapya yavruları en yaygın olarak havuzlarda üretilmektedir.<br />

Yavru yetiştirme tesislerinde kullanılacak suların zararlı kimyasal<br />

maddeler içermemesi ve yeterli miktarda sağlanması gerekir. Bütün<br />

ekipmanlar rutin olarak temizlenmeli ve bakımı yapılmalıdır. Doğal<br />

besin olarak yeterli plankton üretebilecek kadar güneş ışığına maruz<br />

kalmalıdır.


Havuzlarda Üretim<br />

En yaygın kullanılan tilapya kuluçkalık sistemidir. Düzenlenmiş ve<br />

düzenlenmemiş havuzlar bu amaç için kullanılabilir. <strong>Su</strong> kalitesinin idaresi,<br />

gübreleme, tamamlayıcı yemleme ile etkin yavrulatma yapılabilir.<br />

Hapalarda Üretim<br />

Genellikle ince naylon, plastik cibinlik kumaş ya da pamuklu ağdan yapılan küçük<br />

sabit kafeslerdir. Hapalar, yavru yetiştirmeden, sofralık balığı pazar boyutuna<br />

getirmeye kadar tilapya yetiştiriciliğinin her aşamasında kullanılabilir. Hapalar<br />

hareket ettirilebilir ve göllere ve havuzlara vb. ortamlara kurulabilirler. Sürekli<br />

üretim mümkündür. Hapanın yönetimi ve hasatı çok kolaydır. Çünkü yavrular<br />

hasat yapılırken kolayca kaçamazlar. Verimliliği artırmanın başlıca yolları, ağları<br />

temizlemek ve düzenli olarak yavruların kısmi olarak hasat edilmesidir.<br />

Kuluçka Tanklarında Üretim<br />

Pahalı ancak yönetimi ve yavru hasatı kolaydır. Bir kuluçkalık genellikle<br />

yumurtlanan bölümler ve yavru büyüyen bölümlere ayrılır. İdeal yumurtlama ve<br />

yetiştirme sıcaklığı 25-29 °C arasında değişmektedir. Yavru üretimini artırmak için<br />

kepçeler ile yavruların hasat edilmesi ve dişilerin kontrol edilmesi gerekir.<br />

Yavrular her 5-14 günde bir toplanırsa yavru üretimi 400-3.000 yavru/m2/ay ya da<br />

200-1.500 yavru/dişi/ay’a ulaşabilir.


Sofralık Tilapya Balığı Üretimi<br />

Dünyada üretimi yaygın olarak yapılan tilapya balıkları, birçok<br />

üretim sisteminde (havuzlar, kafesler, değirmen arkları, yuvarlak<br />

tanklar, kapalı su dolaşımlı sistemlerde, göllerde, tatlı su, acısu, haliç<br />

ve denizde, karides, yayın ve sazan ile polikültürü, herbivor ya da<br />

omnivorlarla birlikte, gübrelenmiş toprak havuzlarda, hapalarda)<br />

yetiştirilebilmektedir. Pazar talebi bulunmaktadır. Birçok işlenmiş<br />

ürün formu vardır.<br />

Ayrıca kuluçka teknolojisi basittir.<br />

Hastalıklara dayanıklıdır. Yüksek yoğunlukta iyi büyürler. Birçok yan<br />

ürün ve hazır yemler kullanılabilir.<br />

Tilapya balığı üretiminin avantajları:<br />

• Üretimi zorlaştıran engellerin daha az olması ve maliyetlerde düşüş<br />

• Pazarın genişlemeye devam etmesi<br />

• Pazar fiyatlarının değişmemesi<br />

• Eğitimli, tecrübeli yetiştiriciler, işleyiciler ve pazarda faaliyette<br />

bulunanların artması<br />

• Düşük sıcaklık dışında çevresel etkenlere karşı dayanıklı olması<br />

• Dinsel adetlerle tüketiminin kısıtlanmaması


Havuzlarda Tilapya Balığı Yetiştiriciliği<br />

Tilapya yetiştiriciliğinde çok farklı tiplerde havuzlar<br />

kullanılmaktadır. En yaygını fakat etkin olmayanı düzensiz hasat<br />

edilen ve üremenin kontrol edilmediği düşük girdili havuzlardır.<br />

Kafeslerde Tilapya Balığı Yetiştiriciliği<br />

Tilapya balıklarının kafeslerde yetiştiriciliğinin<br />

avantajlarından en önemlisi tilapyaların üreme döngüsünün<br />

kafeslerde bozulmasıdır.<br />

Havuz yetiştiriciliğinin güçlüklerinden olan aşırı çoğalma<br />

ile planlanan stok yoğunluğunun bozulması ve populasyona yeni<br />

katılan genç bireylerin yeme ortak olmaları sonucu büyümenin<br />

yavaşlaması gibi sorunlar olmadığından kafeslerde karışık<br />

cinsiyetdeki populasyonların (dişi-erkek) yetiştiriciliği<br />

yapılabilmektedir.<br />

Denizlerde tilapya yetiştiriciliğinde, yavrular tatlı sudan<br />

deniz suyuna birkaç gün süresince alıştırılmalı daha sonra<br />

kafeslere stoklanmalıdır.


Yoğun Tank Yetiştiriciliği<br />

Yoğun tank yetiştiriciliğinde aşırı üremeye ilişkin<br />

problemler yoktur.<br />

Çünkü erkeklere bölge/alan oluşturmak için yer yoktur.<br />

Sürekli su sağlanması gereklidir.<br />

<strong>Su</strong>yun her 1-2 saatte değiştiği tanklarda en fazla stoklama<br />

oranı 25-50 kg/m3dür. Havalandırma ile bu oran 70 kg/m3 ve<br />

oksijen takviyesi ile 150 kg/m3’e yükseltilebilir.<br />

Ortalama 50 g ağırlığın üzerindeki balıklar % 30-35 kuru<br />

protein içeren yem ile beslenir.<br />

Polikültür Yetiştiricilik<br />

Polikültür yetiştiricilik bir yetiştirme ünitesinde iki veya<br />

daha fazla türün birlikte yetiştirilmesidir. Polikültür<br />

yetiştiricilikte monokültüre göre daha fazla verim sağlanır.<br />

Kanal yayını, tilapya, sazan vb. balıklarla polikültür yetiştiricilik<br />

yapılabilir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!