30.12.2014 Views

Hazar Raporu - Issue 02 - Winter 2012

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

yılların organizasyonel deneyimi ve sol söylemi,<br />

80 sonrası Alevi örgütlenmesini de etkiledi.<br />

Yani bir yandan Alevilik, inanç merkezli bir<br />

toplumsal organizasyonken; 80 sonrasında<br />

önemli ölçüde ideolojik söylem hâkim olmaya<br />

başladı ve bundan dolayı Alevilerin de kendi<br />

içerisinde bazı fikir ayrılıkları var. 2000,<br />

özellikle 2007’den sonra ortaya konulmaya<br />

çalışılan Alevi açılımıyla aslında Alevilerin<br />

sorunlarının bir şekilde dinlenip çözüm<br />

bulunabilmesi için bir süreç başlatılmıştı.<br />

Ancak o süreç Türkiye’deki siyasi çekişmelerden<br />

dolayı da sekteye uğradı. Aslında Alevilerin<br />

kimlik ihtiyaçları, kimlik talepleri üstesinden<br />

gelinemeyecek şeyler değil. Alevilerin kendi<br />

içlerinde de çözmeleri gereken sorunlar biraz<br />

daha fazla. Bu açıdan evet, Türkiye’de bir<br />

alevi sorunu var ama bunu çözmenin o kadar<br />

da zor olduğunu düşünmüyorum. Daha<br />

katılımcı bir yaklaşımla, daha demokratik bir<br />

yaklaşımla bazı sorunların giderilebileceğini<br />

düşünüyorum. Ama Alevilerin içerisinde<br />

farklı görüşler var. Bunların çok daha üst<br />

talepleri var ve bunların hepsinin ihtiyaçları<br />

karşılanamayacaktır diye düşünüyorum.<br />

Son zamanlarda artan PKK terörünü<br />

ve Türkiye’nin Kürt sorununun<br />

çözümünde aldığı mesafeyi nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz<br />

Bugün geldiğimiz noktada aslında Kürt<br />

meselesi, Kürt sorunu ile PKK sorununu<br />

artık birbirinden ayırmak gerekiyor. Artık<br />

PKK ve şiddet kendi kendini üreten bir<br />

çerçeveye geldi. Dolayısıyla eskiden belki<br />

Kürt sorununun bir uzantısı olarak PKK’yla<br />

yaşıyoruz, diyorduk. Bugün PKK ve şiddet<br />

kendi kendini üreten, hatta oradaki toplumu<br />

da şiddet üzerinden dönüştüren bir hale<br />

geldi. Gerçekten ciddi bir şiddet sorunu<br />

var. Öte yandan dediğim gibi daha önce de<br />

belirttiğim, vatandaşlarımızın belli kimlik<br />

talepleri var. Bu ikisini birbirinden ayırmak<br />

gerekiyor. Açıkçası Kürt vatandaşlarımızın<br />

kimlik taleplerini anayasal çerçeve içerisinde<br />

çözümlemek gerekiyor ve anayasal çerçevede<br />

bunların çözümleneceğini düşünüyorum. Zaten<br />

belli haklar yavaş yavaş verilmeye başlamıştı;<br />

Kürtçe televizyon kuruldu, Kürtçe’nin<br />

kullanımına dair sınırlamalar kaldırıldı. Bu<br />

müzakere süreci içerisinde,<br />

anayasal çerçevede sorunun<br />

çözülebileceğini düşünüyorum.<br />

Asıl büyük olan sorun ise PKK<br />

sorununu nasıl çözeceğiz<br />

Tabii ki, Kürt sorununun temel<br />

olarak ortadan kalkacağını<br />

düşünmek imkânsız. Bu, kökü<br />

Türkiye Cumhuriyeti’nden de<br />

öteye giden bir etnik sorun.<br />

Önemli olan, şiddeti dışlayacak<br />

şekilde bu sorunu yönetilebilir<br />

HAZAR RAPORU<br />

97

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!