30.12.2014 Views

Hazar Raporu - Issue 02 - Winter 2012

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

DEĞERLENDİRMELER<br />

çok doğru bir inisiyatiftir ve bu kaçırılmış bir<br />

şanstır. Zaten Washington’a gittiğinizde bazı<br />

toplantılarda bunun kaçırılmış bir inisiyatif<br />

olduğu dasöyleniyor. O inisiyatif, İran’a<br />

yapılan yatırımlardan daha güçlü ve daha<br />

etkili olabilecek bir inisiyatifti. Hatta sizlerde<br />

biliyorsunuzdur, BM’den bazı ülkelerden gelen<br />

çalışmalarla İstanbul’un, İngilizcesi “Conflict<br />

Resolution and Mediation” olan, yani çatışma<br />

alanlarında uzlaşma merkezi olma, İstanbul’u<br />

böyle bir uzlaşma merkezi haline getirme<br />

isteği var. Ve İstanbul’da şuanda esasında AB<br />

ve İran arasında müzakereler, konuşmalar<br />

sürüyor. Onların bir ayağı İstanbul’da<br />

yapılıyor. Fakat bugün geldiğimiz bir noktada<br />

kaçırılmış bir şans, biraz da bu Suriye Krizi<br />

nedeniyle birbirleriyle rekabet haline girmiş<br />

bir Türkiye-İran ilişkisi görüyoruz. Türkiye o<br />

anlamda biraz İran’ın dışında kalıyor. Fakat<br />

İran’a kendi içinde baktığımız zaman, çok<br />

partili döneme tekrar geçmenin, demokrasiyi<br />

kurmanın daha zor bir ülke olduğunu<br />

söyleyebilirim. Bununla birlikte, ikili bir<br />

durum ortaya çıkmıştır. Yani İran kendi içinde<br />

dönüşebilir, kendi insanlarının talepleriyle<br />

dönüşebilir, demokrasiye adım atabilir. Bence<br />

bunun desteklenmesi lazım. Ama öbür türlü<br />

İran-İsrail ilişkilerinde, İsrail saldırısı da<br />

olabilir. Tabi o zaman bunların hepsi bitip,<br />

var olan rejim çok daha güçlenir. Çünkü<br />

İran’a bir saldırı yapılmış olur. O yüzden<br />

temkinli bir dönemdeyiz. Şuan Türkiye’nin,<br />

İran’ın biraz dışında olması bence daha iyi.<br />

Çünkü İran’daki bu süreci izlemek gerekiyor.<br />

Muhakkak saldırıya karşı çıkmak gerekiyor,<br />

muhakkak tavrı çok net almak lazım. İsrail’in<br />

İran’a öyle veya böyle saldırmaması lazım.<br />

Ama öbür taraftan da İran’ın iç işlerine<br />

karışmadan oradaki iç sürece bakmak lazım.<br />

Çünkü bugün benim görebildiğim kadarıyla<br />

başlayan ekonomik kriz bizim sanki 2001’de<br />

ekonomimizi çökerten büyük devalüasyona yol<br />

açan ciddi kriz niteliğinde bir kriz. O yüzden<br />

bugün sanki biraz rakip olan biraz atışan,<br />

esasında karşılıklı ilişkilerinde birbirlerini<br />

kollayan bir Türkiye-İran varve bence şuan<br />

Türkiye’nin biraz dışarıdan bakıp İran’ı iyi<br />

izlemesi lazım. Ama muhakkak İran’a karşı<br />

olan saldırı hususunda, dün olduğu gibi bugün<br />

de net tavır alması gerekiyor.<br />

Terör konusunda Türkiye’de<br />

yürütülen politikalarla beraber<br />

uluslararası platformda neler<br />

yapılmalı<br />

Türkiye esasında uluslararası toplum nezdinde,<br />

bölgesel olarak da elinden geleni yapıyor. Fakat<br />

uluslararası toplumdan Türkiye’ye pek fazla<br />

katkı gelmiyor. Uluslararası toplumdan ve<br />

onun önemli boyutlarından biri olan AB’den<br />

Türkiye’ye hiç eleştiri gelmiyor, bu çok önemli.<br />

Çünkü daha öncelerde, hatırlarsınız 90’lı<br />

yıllarda,özellikle 1995-2000’li dönemlerdeki<br />

AB tartışmasında hep egemenlik bahsi,<br />

“bizim iç işlerimize karışıyorsunuz” gibi<br />

çok tepkici ve ulusalcı bir yapı vardı. Bunun<br />

nedenlerinden biri de Kürt sorunu bağlamında<br />

AB’nin çıkışlarıydı. Esasına baktığımız<br />

zaman, o çıkışlar doğruydu. Çünkü hakikaten<br />

o zaman bir savaş vardı. O savaş içerisinde<br />

çok mağdur olanlar da vardır. Kürt sorunu<br />

olsun, faili meçhul olaylar olsun; o bölgedeki<br />

insanların günlük yaşamlarında güvensizlikler<br />

mevcuttu. Fakat bugün geldiğimiz noktada<br />

92 90

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!