Hazar Raporu - Issue 02 - Winter 2012
D ış ilişkiler konusunda Avrupa’nın 2030’lu yıllara kadar Balkan genişlemesini de tamamlayarak üye sayısı açısından daha istikrarlı bir hale gelmesi beklenebilir. Bunun dışında AB’nin yakın çevresiyle ilişkilerinde birtakım sorunlar gündeme gelebilir. Bu sorunlar enerji, güvenlik ve göç gibi kronik konulara ilişkin olabileceği gibi deniz kirliliği, çevre felaketi, iklim değişikliği gibi daha farklı alanlarda da yaşanabilir. Bunun yanı sıra ABD, Japonya ve Çin gibi ülkelerle global çaptaki sorunlara ilişkin yaklaşım farklarının giderilmesi AB’yi daha inandırıcı ve etkin hale getirecektir. Ancak bu tabii ki hiç kolay olmayacaktır. Şayet AB, içinde bulunduğu bu krizi firsata dönüştürebilirse, bu kez yeni dönemde ekonomik açıdan daha güçlü ve dinamik bir AB görmek pekâlâ mümkündür. Sonuç olarak AB’yle ilgili gelecek senaryolarına bakıldığında iç sorunlar ve kurumsal konularla ilgili olarak birtakım olumlu gelişmeler yaşanabilir. Ancak ekonomik konularda, dış politika konularında yakın vadede çok olumlu bir tablo ortaya çıkmamaktadır. Son olarak ekonomi cephesine bakıldığında şu anki olumsuz konjonktürün de etkisiyle pek olumlu bir senaryo beklenmemektedir. Bunlara bir de Çin gibi, Uzakdoğu ülkeleri, Afrika ülkeleri gibi gelişmekte olan ülkelerin (pays emergents) yükselişi hesaba katılacak olursa AB’nin küresel rekabetteki yeri ciddi anlamda sorgulanmaktadır. E konomik krizle ilgili olarak bugüne kadar yapılan yorumlar, çizilen senaryolar daha ziyade felaket senaryosu şeklindedir ve oldukça menfidir. Ancak AB’nin doğasında var olan krizlerden güçlenerek çıkma potansiyeli bu noktada unutulmamalıdır. 36 34
Gürcistan Parlamento Seçimleri Sonucu: Dış Politika ve Yeni Yaklaşım Arayışları Doç. Dr. Kornely Kakachia Tiflis Devlet Üniversitesi – Tiflis merkezli Gürcistan Politika Enstitüsü düşünce kuruluşu direktörü Giriş Yaklaşık 20 yıldır Sovyetler Birliği sonrası dönemde birçok ülkeden daha fazla işlevsel bir demokratik sistem ve kararlı politik kuruluşlar oluşturma hususunda sorun yaşamaktadır. Sonuç olarak; Gürcistan’ın demokratik ülkeler ailesinin tam yetkili bir üyesi olma arzusu, tüm politikacıların hedeflediği şekilde sürdürülebilir ve hukuki manada düzene oturmuş bir yönetim sistemi; başlıca bir gaye halini almıştır. 1 Aslında Gül Devrimi’ni takip eden süreçte Gürcistan, zayıf ve bozulmuş yönetim probleminin üzerine giderek Sovyet Sonrası karşıtlarına üstün gelmiştir. Düşük seviyede resmi yozlaşmaları bertaraf ederek ve temel devlet kuruluşlarını yeniden inşa ederek -ya da inşa ederekciddi bir başarı elde etmiştir. Görünüşte Gürcistan demokratik kazanımlarını dengelemiştir. 1 SalomeTsereteli-Stephens, CaucasusBarometer: Gürcistan’da Hukukun Egemenliği–Halkın Görüş ve Yaklaşımı 27.6. 2011, http://crrccenters.org/activities/reports/. Gürcistan’ı takip eden çoğu kişinin belirttiği üzere, “birçok açıdan devrim sonrası Gürcistan’da bugünkü demokrasi koşulları, demokratikleşmekte olan pek çok ülkeden daha iyidir.” 2 Hükümeti dengelemek adına yeteri derecede güçlü bir sosyal yahut politik hareketin olmayışı henüz dengeye varmamış demokrasisi için en büyük engeldir. Son yıllarda yasama alanında ciddi değişim yaşansa da demokratik seçim süreci hala ciddi bir sorun teşkil etmektedir. 3 Ancak Gürcistan politik yaşamındaki mevcut gelişmeler, bu durumun değişebileceğini göstermektedir. Gürcistan Demokrasisi İçin Turnusol Kağıdı Hükmündeki Parlamento Seçimleri Son parlamento seçimleri (1 Ekim 2012) demokratik dönüşümün düzene girdiğini göstermesi ve barışçıl yollardan güç 2 Lincoln A. Mitchell. Gül Devrimi sonrasında Gürcistan Demokrasisi. Orbis. 2006. P.671 3 Kornely Kakachia. Gürcistan Parlamento Seçimleri: BARIŞÇIL GÜÇ AKTARIMI BAŞLANGICI MI PONARS Eurasia Policymemo. No. 230. Eylül 2012. HAZAR RAPORU 35 37
- Page 1 and 2: OCAK - MART 2013 / SAYI:2 Fiyatı:
- Page 3: HAZAR RAPORU Yayıncı: Hazar Strat
- Page 6 and 7: HAZAR RAPORU Orta Asya Bölgesi’n
- Page 9 and 10: Stratejik Projeksiyon: Avrasya’da
- Page 11 and 12: kendisini Urumçi, Çin’e götür
- Page 13 and 14: kazanmasında ve bölgenin petrol k
- Page 15 and 16: parçasıdır. Kuşbakışı perspe
- Page 17 and 18: olmalı ve Bakü Havaalanı rekabet
- Page 19 and 20: Kalkınma için Bölgesel İşbirli
- Page 21 and 22: Dünya Ticaret Örgütü verisi mev
- Page 23 and 24: ve Türkmenistan’ı kapsayan bir
- Page 25 and 26: 10,0 5,0 0,0 -5,0 -10,0 dönemine g
- Page 27 and 28: eskisinden daha rahat borçlanabili
- Page 29 and 30: BP - Rosneft Anlaşması: Beklentil
- Page 31 and 32: grubu, bir yatırım holdingi hiçb
- Page 33 and 34: Avrupa Birliği’nin Geleceği: Mi
- Page 35: Bu kuşkusuz çok yakın vadede ger
- Page 39 and 40: Hristiyan Demokratlar, Yeni Sağcı
- Page 41 and 42: Gürcistan Dış Politikası: Seçi
- Page 43 and 44: B ununla birlikte Gürcistan politi
- Page 45 and 46: Kuzey Kafkasya’da Güvenlik ve İ
- Page 47 and 48: irbirine açık tutmaları, ulaşı
- Page 49 and 50: “Freedom Support Act”a 907’nc
- Page 51 and 52: Ermenistan’ı Rusya’nın mandas
- Page 53 and 54: için bu fiyatın 330 dolara çıka
- Page 55 and 56: ve Pf P-Barış İçin Ortaklık pr
- Page 57 and 58: SSCB’nin tasfiyesi sonrasında b
- Page 59 and 60: ittifaka dönüşümü, Soğuk Sava
- Page 61 and 62: projeleri ile realize etmeyi hedefl
- Page 63 and 64: çıkan olaylar da enerji jeopoliti
- Page 65 and 66: aşlattığı yeni dış politikas
- Page 67 and 68: Tunus, Mısır, Libya, Körfez ülk
- Page 69 and 70: DEĞERLENDİRMELER Dr. Şener Aktü
- Page 71 and 72: olamadı. 1. Dünya Savaşı’nda,
- Page 73 and 74: Ama Ulusçuluğun, Milliyetçilik o
- Page 75 and 76: E ğer bu çözüm gerçekleşirse,
- Page 77 and 78: ir reaksiyon yaratmıyor, ve yaratm
- Page 79 and 80: olursak, ya da 80-90 senedir Batı
- Page 81 and 82: durumdadır, lideri hapistedir aske
- Page 83 and 84: elden gidiyor gibi bir algı hızla
- Page 85 and 86: kampanyaları yapıldı, kamusal al
D ış ilişkiler konusunda Avrupa’nın<br />
2030’lu yıllara kadar Balkan genişlemesini<br />
de tamamlayarak üye sayısı açısından daha<br />
istikrarlı bir hale gelmesi beklenebilir.<br />
Bunun dışında AB’nin yakın çevresiyle<br />
ilişkilerinde birtakım sorunlar gündeme<br />
gelebilir. Bu sorunlar enerji, güvenlik ve<br />
göç gibi kronik konulara ilişkin olabileceği<br />
gibi deniz kirliliği, çevre felaketi, iklim<br />
değişikliği gibi daha farklı alanlarda da<br />
yaşanabilir. Bunun yanı sıra ABD, Japonya<br />
ve Çin gibi ülkelerle global çaptaki<br />
sorunlara ilişkin yaklaşım farklarının<br />
giderilmesi AB’yi daha inandırıcı ve etkin<br />
hale getirecektir. Ancak bu tabii ki hiç<br />
kolay olmayacaktır.<br />
Şayet AB, içinde bulunduğu bu krizi firsata<br />
dönüştürebilirse, bu kez yeni dönemde<br />
ekonomik açıdan daha güçlü ve dinamik<br />
bir AB görmek pekâlâ mümkündür.<br />
Sonuç olarak AB’yle ilgili gelecek<br />
senaryolarına bakıldığında iç sorunlar<br />
ve kurumsal konularla ilgili olarak<br />
birtakım olumlu gelişmeler yaşanabilir.<br />
Ancak ekonomik konularda, dış politika<br />
konularında yakın vadede çok olumlu bir<br />
tablo ortaya çıkmamaktadır.<br />
Son olarak ekonomi<br />
cephesine bakıldığında şu anki olumsuz<br />
konjonktürün de etkisiyle pek olumlu bir<br />
senaryo beklenmemektedir. Bunlara bir<br />
de Çin gibi, Uzakdoğu ülkeleri, Afrika<br />
ülkeleri gibi gelişmekte olan ülkelerin<br />
(pays emergents) yükselişi hesaba<br />
katılacak olursa AB’nin küresel rekabetteki<br />
yeri ciddi anlamda sorgulanmaktadır.<br />
E<br />
konomik krizle ilgili olarak bugüne kadar<br />
yapılan yorumlar, çizilen senaryolar daha ziyade<br />
felaket senaryosu şeklindedir ve oldukça menfidir.<br />
Ancak AB’nin doğasında var olan krizlerden<br />
güçlenerek çıkma potansiyeli bu noktada<br />
unutulmamalıdır.<br />
36 34